Sakife 6 Shinfe 12 Amerik anın güzellik kralı Akşam Amerikanın Vince şehrinde bir güzellik müsabakası yapılmışır. Bu defaki “müsabaka , kadınlar değil erkekler arasında / tertip edilmiş, hakem - vazi genç kızlar ” görmüştür. Siralten isminde bir genç kazanmıştır. Resmimiz müsabakaya iştirak edenlerden biri önünden geçerken gösteriyor. Köşede birinci gelen genç nişanlısı bakada birinci hakem heye yan yana görülüyor. . Nalın takırtısı, tas gürültüsü, su şarıltısı.. — Kapılar korkunç gürült Geçeti gün tramvayda monden — bir dosta rast geldim..... Banyo — almağa gidiyormuş... Laf açıldı da alaturka hamamlardan bahsa başladık... Dostum açtı ağzını yomdu gözünü: — Şaşıyorum monşer, bu asırda alaturka hamamlara - gidenlere.. © alaturka Düşünün — efendim hamamların hali bir mağaraya giri) . — Kırk harami ini gibi bir yerdir. Daha kapıdan adımının atma- Üa biyklan: İalaklarna ir ran bir. sürü insan ellerindeki keseler, liflerle etrafınızı sararlı Soyunursunuz.. Size örtünmek alacalı bulacalı bezler - verii ayagınıza tahtadan çarık gil şeyler giydirirler..Neydi onun ismi mon Diyö? Türkçede ne derler — — Nalm, nahın.. ; Ha nal işte.. Onları giyer- K oz Grak aa z — mızda, solunuzda bir çok çıplak “ imsanlar, yürümeğe başlarsınız. Tokmaklı kapılar korkunç gürül- — tülerle açılır ve sıcak bir dev — ağrı sizi içerisine çeker.. Terribl E monşer terribl g — etrafındaki dar yollarda dolaşa — dolaşa bitmeyen yemyeşil pislik! — Hele o manda yavrusu kadar kocaman hamam böcekleri.. Silin- dir giydikten, smokin giydikten. dansettikten , — baloya - gittikten sonra alaturka hbamamda- yıkan: mak, jaket Mtay üzerine şam hır- kası giymeğe benzer.. © tahtadan iskarpinlerin adına ?..' mama gidiyorum... Diye tramvay- dan atladım.. D * Monden dostumun dediği gibi tokmaklı z gürültülerle açıldı. Nahın- larımı taşlar üzerinde takırdata takırdata — ilerledim. İçerisi dop dolu.. Her kurnanın başında/ iki adam.. Nalın takırdısı, tas gürül- tösü, su şarıltısı Kurnaların birinin önüne de ben çöl Adamın biri kurnayı boşalttı ve sözüm ona temizledi... Tam bu esnada kapı gene gümbürdüye gümbürdüye açıldı . İçeriye beş kişi girdi.. Bunların ülerle açıldı kapılar korkunç- beşi-de anadarr dogma çırılçıplak- tılar... Bütün hamam halkı bunları görünce dile geldi.. Bağırmalar, çağırmalar... Beş ahbap çavuş sanki hiç bir şey yokmuş gibi eirflarinn b tıhar, | âoara “da aralarında güldür güldür ingilizce konuşmağa lıışkdj:: Bunların Amerikalı seyyah oldu- ğu hal ve tavurlarından anlaşılı- yordu. Biraz sonra bir ışııı:kp bar Şını yana çevirip gözlerini kapaya- Tak Âmerikalılara peştemal uzattı Soyundular. Amerikalının biri: Diye kurnaları temizleyen tella- ğh yanına çağırdı ve ingilizce ko- . sünger istedi. Garson bittabi bunu anlamadı. Bluz avdet etti On seneden fazla bir zamandan beri ihmal edilen bluz bu sene €n güzel tayörlere refakat ediyor. Buhları törlü türlü ince kumaş: lardan yapıp ince pliler, jurlar, danteller ve aplikasyonlarla - süs- liyorlar. Ucları eteğin içine giren bluz lar her endame uymazsa da uy- duklarını o kadar genç ve ince göslerir ki bu eski modanın ta- | zelenmesine — sevinmek — lâzımdır. Resmimizin gösterdiği kostüm tayör kül rengi ipek otomandan yapılmış, yaka ve kollarına beyaz kürk dikilmiştir. Jaketin boyu hulça ile diz arasında, eteğin boyu diz ile bilek arasındadır. Bluz beyaz krep dö şinden olup yakası hakiki danteldendi Elma ve ayva marmelatı Pelte yapılmak üzere kayna- tılp suları süzülen meyvalar tel süzgeçten, — bir tabta kaşık ile ezerek, geçirildikten sonra tence- reye konür ve beher okka meya sezmesine üç yuz dirhem — şeker ilâve edilerek ağır ateşte koyu- laşıncayazkadar pişirilir . Domates pe: inin suyunu lini çektirmek için » Domates pestili yapıldığı zaman ezilmiş domatesleri bir torbaya Amerikalı süngeri tarif etmek için elile omuzlarını ovuşturmağa başlayınca garson: — Hah anladım.. Dedi, bir. koşu gidip illeri liğenleri keseleri getirdi, herifi yakaladığı gibi sırtımı ovmağa başladı.. Amerikalının canı çık: » gözleri oyuklarından fırlar izü pancar gibi kıpkırmızı kesil- di. Ovma ameliyesi bittikten sonra seyyablardan biri dişamıya çıktı ve biraz sonra kocaman bir fotoğ- raf makinesile döndü.. Amerika- hlar tellaklarla hamam halkının bir. kısmını yanlarına aldılar, kol kola girdiler, fotoğraf çıkarimak için alesta bir vaziyette durdular. Tellakların dürüşü pek şikti. Ellerde İifler, torbalar, keseler, sabunlarla öyle bir pozki sorma- yın.. — Amerikalılar da — nalınlar ellerine almışlardı. Lâkin tam bu esnada fotografcı, elindeki mamagmezyomu yakınca tellaklar, hamam halkı çığlıklar kopararak dağıldılar. Seyyahlar ikirli dafa gruplarını zorla topl dılar ve bin müşkülât ile resmi çıkarabildiler. Bu an gurup resimden sonra her Amerikalı bir tellâk ile beraber yıkanırken ayıı ayrı resimler çek- tirdililer. Bu esnada iki büyük hamam böceği Amerikalıdan birinin ya- klaştı .. Sen misin yanaşan ? Seyyab bir feryat, bir heyecanla yerinden fırlama .. Amerikalıyı CEV KADIN MODA | 20 Eylül 1929 koyup asarak suyunun süzülmesini beklemektenise torbayı temiz ve kabaca bir toprak yığınının içine gömerek yirmi dört saat bırakmak pestilin tamamen suyu çekilmesine Yıkayan, seyyahın bu korkusuna güldü : — Mübarek hayvan.. Diye böceği aldı ve Amerikalı- mn ensesine attı. İşte bu esnada hamam yıkılacak zannetim.. Ame- rikah bağıra bağıra can havli ile koşarken ayağı kaydı, yere kar paklandı. Hamamcının şakası Amerikalı- mın kafasının yarılması ile netice- lendi.. Bu esnada içeri yüzü gözü kapkara bir kömür amelesi girdi.. Amerikahlar hep birden buna bayret ettiler : — Demek burada beyazlar, hamamlarına karaları da alıyorlar ha f Lâkin amele iki üç tas dökü- nüp beyazlaşınca seyyahların hay- reti geçti.. Artık hamamdaki gurup- larla sıkı bir ahbaplık - başladı Amerikalılar onların — resimlerini çekiyorlar.. Onlar da: — Al coni Diye seyyahlara karpuz, kavun, turşu, üzüm ikram ediyorlardı.. Artık benim de yıkanmam bit- mişti, aynı merasimle ” kalktım, aymı merasimle giyindim.. Ben kapıdan çıkarken etrafıma bir ürü adam dizildi. Soyan, giydi- rici, kahve getiren, Havlu veren, yıkayan, nalın çeviren, terlik ve ven, kurulayan... Bendelerini tal- tif eden bir kral azameti ile bun- ların eline beşer onar kuruş vere- tek hamamdan çıktım... Hikmet Feridun Karikatör tefrikası No: 1 BAŞIN MACERALARI 1 — Cingöz'ün annesi hayvanları pek saver, Evin bahçesi Adeta birer çiflık ibidir. Evde Cingüz'le anme ve babasın n başka ehli hayvanlardan mürekkep bir aile daha ikamet ederdi. Her - sene iUkbaharda bütün bahçe sakinleri sırası ile yavrularlar, hu suretle.. k : | -. tardı. Kalabalık muhtazaman ar Güzel bir Nisap sababı ördeğin günlerdenberi üstünde oturduğu yumur- talarm Sonuncüsu da kırildı. ve içinden 've kaz'a, ve de ördeğe benzeyen kora İmekten katılarak cna Sallabaşı adımı taktılar. © günden sonra Sallabuş ber kesin... 8 — ... bi yavma çıklı. Avne - ve | ellenaden ağızları şeysin?) diye oldu. | Kıbmir) le alay etüler, mahlüka bir tüdü | ovalandı, Za- merbametsizlere ir şey yapamaz, yalmız zaif kanatların çırparak. kaçardı. n aLARİ hi a beymine inen bir taşla yand Bunun üzerine oldün buradan kaçmaya n o gece, ay doğur asından Sesizee dtan Artık hürdüt. Ay aydır | Bi İld'.mıı v karar verdil.. H ken kapının çıktı. 0000 Jığında, kal vinçle çarparak ormanın yölümü' tuttul., İArkası yarıı)