Tefrika numar ABDÜLHAMİT VE AFRODİT Yazan: İskender Fahreddin Komik Apti efendi bir Orta oyunu ara- sında: «Bu çizme de asker aylığı gibi ne çıkmaz şey...» demişti. Aptinin kırdığı pot ortalığı karma karışık etti.. Z evel neşesinden Nazanın yanaklarını okşayan Hünkâr lenbire hiddellenerek genç kızı ayağıyle itip gitli ve.. Cafer ağa tekrar. Melâhatin mektabu okudu. odasından çıktı ve, başmusahip | — Abdülhamil dairesine geçti. — Olabilir, dedi, ilk önce belki memnun değildi.. Kaçtığına piş- man olarak sizi kendine acındır- mak için bu pusulayı - yazmış, Fakat sonra Fehim paşa ile yaşa- ya bileceğine kanaat getirerek sizi ihmal etmiş olması pek muh- temeldir. Nazan bir müddet düşündü. Gözleri komik Apti efendinin güldürücü çehresinde takılıp kaldı. Abdülhamit bu işlerden haberdar imiş gibi söz söyliyordu. Nazan böyle bir ihtimal karşı- sında ne yapabilirdi? Rühsar: “Ben yaşadığım ha- yaltan memnunum ! , diyecek olursa ona kim ne yapabilirdi? Abdülhamit mütemadiyen bu genç ve körpe kızı sıkıştırıp dü- Bir orta oyunu.. Abdülhamit Nazanın - yanakla- n okşarken sordu: — Orta oyum — İlk defa şahim. Kafes arkasından Apti ile Kü- gük İsmailin oynadıkları Çiftlik Kühyası oyununda Padişah çok memnun oluyordu. — Aptiyi ve İsmaili çok seve- rim; nükteleri hoşuma gidiyor.. Dedi. Orta oyunu esnasında zenne ve pişekâr muhaveresini dinler- ken, Abdülhamit bir taraftan da NAZANI isticvap etmeği unut- aniyordu: — Ablandan ne vakittenberi | Tüyordu baber alamıyorsunuz? Bu esnada komik APTİ efen- iraz düşündü. dinin sesi işidilmişti. Hünkân güldürmek ve nmeşesini artırmak için işidilmemiş nükteli ve gülünç muhaverelerine hararetle devam ediyordu. (1) Bu esnada Apti efendi mühim bir pet Kırmıştı. Padişahın birden meşesi kaçtı. Genç kızı ayağının ucu ile iterek ayağa kalktı. Komik Apti efendi, oyun esna- sında, arkadaşının çizmesini çe- kerken: beş gün oluyor.. paşanın evinde oldu- gu muhakkak mi? Başka/ birine kaçmış olmasın? — Biz gözümüzle gördük, Pa- dişahım! Rühsar Fehim paşanın konağında esirdi — Fehim paşanın böyle bir münasebetsizlik yapacağını ümit etmem.. O halde hemşirenle onun arasında kir münasebet var demek. Kat'iyen efendimiz.. Rühsar Fehim paşayı hiç tanımazdı. Abdülhamit uzun beyaz dişle- göslererek sırıttı: — Olabilir yal Valdenizin ve senin baberiniz olmadan birbirle- rile sevişmiş olurlar. Sizden gizli kararlaştırırlar ve Rühsar kanım — Yahu, demiş, senin çizmen de asker aylığı gibi ne güç çık- yorl! İşte Abdülhamit bu nükteye tahammül edememişti. Ti () Orta öyanculuk memleketimizde brn fevkalide repi ku suretle Fehimin evine kaçmış | Meşhur Hamdinin vefatı üzerine tama ö men senmüştür, Tehrikamyzda ismi geçen <Küçük İsmallefk» elyevm hayata HGi İ ben - gerktünlen Je ihtiyar alduğundan istirabata çe GOĞ lalayi SüdRkn gör V Cçti Hüi deler ve saklimak yeçen terdi: Oelnda, allöm” Tüpeklüle bir. vazim — Buyurunuz Padişahım, kiz | zadeyler LR. kardeşimin kendi elile yazdığı (Mabadı var) Biyük sa isleri istkşaf ilâm Nafia vekâletinden: Susığırlık kavzai meyahiyesinde sulama, kurutma, mev nebirlerin kabili seyrü seler hale ifrağı zımnında yapılacak i ve işbu islikşafata müsteniden projelerinin tanzimi 20 Teşrinisani 1929 çarçanba günü saat 14 te ihalci kal'iyesi icra edilmek üzere kepalı zarf usülile münakasaya konulmuştur. Taliplerin yevmi mez- kürden evvel mahalli ameliyatı görmek- ve tetkik eylemek ve şartı me ve mukavelenamelerini almak üzere Bursada Su işleri müdürlü- ğüne müracaat eylemeleri ve Hektarbaşına verecekleri fiatın 60 bin hektar ile darbından hasıl olacak miktarın yüzde yedi buçuğu mikta- rında teminatı muvakkate mektupları ile münakasa şaringmesinde gösterilen evrak ve vesaiki yevmi mezkürde saat 14 te Ankarada Nafia Vekâleti Müsteşarlığma tevdi eylemeleri ilân olunur. Emniyet sandığından: Halka her türlü kolaylık göstermeği Sandık vazife bilir. Emlâkini İpotek göstererek Sandıktan para istikraz edecek müşterilerden işlerini bizzat görmiyenlerin dellâl ve komisyoncu gibi hariçten bazı kimselere müracaatla fuzuli masraf ihtiyar etmekte oldukları nazarı itibare alınarak bu kere Sandık bu gibi müşterilere kolaylık olmak üzere mahsus ve muvazzaf memurlar tayin etmişlir. Vergi ve bele- diye ve Tapu idarelerindeki bu İpotek muamelesini bu memurlarımız vasıtasiyle yaptırabilecekler ve kendilerine ücret ve aidat namile bir şey vermiyeceklerdir. Alâkadarların malümu olmak keyfiyet olunur. üzere ilân- | Zatım, Avrupaya larda ne olup bittiğini size anla- tamam.. Yalnız geçenlerde aziz ahib- | bamdan bir zat, Avrupadan geldi; öyle acayip şeyler naklediyor ki sormayın.. *Kapitalizm, - diyor, - artık ora- da gürültüye gidiyor. Paran ol madı mm, - diyor, - orada nefes alamazsın - vallahil. Orada para - diyor, - en mühim meseledir. Sümkürdün mü? Sökül bakalım mangizi Doğrusunu — isterseniz, — şimdi bizde de parasız yaşamak olmiyor yal Ayağını nereye bassan, ci danı çıkarmak lâzım. Fakat, ne | de olsa, biz de yine daha rahat yaşanıyor. gibiliğime. Meselâ, bizde istersen bahşiş vermezsin. Garson, suratım buruş- durür; yahot iskemleyi - oynatır, yani, sözüm ona“Çattık başbelâsi cimriyel, demeğe getirir.. İşte okadar: Hele bazıları, sınifi şuurla daha fazla mücehhez olanları, iskemleyi filân da oynatmalar, söyle bir iç çekerler: “Hey gidi müşteri heyl,. demek isterler sankiliğime... Fakat orada, Avrupada, söz temsili, bahşiş vermedin mi, be- lâlardan belâ beğen bakalım!. Ben Avrupaya gitmedim, - bil- miyorum amma, oradan yeni ge- len dostüm anlatıyor: İtalyaya gitmişti. Maksim Gorkinin şöyle bir. yüzünü görmek L de... Göremeden geldi | dan Aksilik - bahşiş çıkmı Bizim ahbabın ya her zaman parası azdır, ya da prensipine fazla sadıktır, bilmiyorum; her ne halse, hiçbir yerde bahşiş vermez mubarek.. Ne otelde, ne lokanta- da, biçbir yerdemi hiçbir yerde... Ona sorsanız der ki: “Bu mu- bareki bir kere vermeğe başla- di mm, eve, yalınayak, başıkabak döndüğünün resmidir.. meselesinden “Avrupada, hizmetçi, garson, kapucu milleti gırla, yani demek isterim ki meselâ bizde kapucu olurduğu yerde oturur. Kimseyi rahatsız etmez , — kımıldanmaz bile — yerinden re adam Avrupada böyle mi ya ?! - Bir kapıyı otuz. kişi birden “açar, Haydi, bu it sürüsü kadar herif- leri memnun et bakalım.. ,, Her ne hal ise, bizim ahbap kimseye bahşiş vermezdi efendim. Otele gitmiş. Zatını lüzumu veçhile karşılamışlar. İzzetüikram- da bulunmuşlar. Her girip çıkışta şapka çıkarmışlar.. N Tam dört gün böyle itibarda yaşamış; ve, efendime / söyleyim, bavullarını aldığı gibi başka bir Tabiü, kimseye Prensip sahibi adamdır vesselâm... Yeni geldiği şehirde otele in- miş.. İnmiş amma, burada okadar itibarda bulunmadıklar'nı sezer — gibi olmuş, — haniyat Kimsenin şapka - filân çıkardı: V ğr yok! Garsonların suratı bir | kanş, ne istesen bir saatta geti: riyorl. Bizim ahbap bu ahvalden mem- nun kalmamış. Başka bir otele kapağı atmış... Burada daha be- ter!! Yani, demek isterim ki, bir suratına tükürmedikleri kalıyor. Bavulları düşürüyorlar ... Zili ça- hiyorsun kimsenin aldırdığı Bizim ahbap. burada iki gün” | den fazla oturmağa dayanamamış, piliyi pırtiyi topladığı gi başka bir şehre . , haydi Zoşçenko Bu şehirde, otelde, kapıcı kapıyı öyle bir açış açmış 'az daha bizimkinin kafası parça- Tanıyormuş.. Bir oda vermişler, ona, bulaşıkhane gibi, hem de 100 nümeronun yanıbaşında... Pöf pöf de pöf pöf... Garsonlar kapısım — önünde küfür etmeğe ayaklarile tepinmeğe kadar işi vardırmışlar.. Bizimki bu ahvale | dayanamamış — doğrusu! Maksim | Gorkiyi görmeden geri döndü işte.. Yalnız dönmeden evvel,oralarda '| oturan eski bir mektep arkada- Şına raslamış; başından geçenleri anlatmış ona.. Mektep arkadaşı demiş — İş meydandal Sen, Allah bilir amma, bahşiş vermedin gibi gelir banal Nah görmüyormusun, bavulların üstüne nakıs işaretleri yapmışlar. Mubarekler her zaman işaret ederler. Bahşiş verenlere zait korlar, vermiyenlere nakıs! Bizimki birde baksın ki haki- Şerlok Holmes Conan Doylen evinin bir kısmı yandı leşhur İngiliz romancısı , spi- ime mütehasısı ve “ Şerlak Holmes , in muharrir Sir Conan Doyle bir yangın kazası geçirmiş ve İngilterenin en güzel sayfiye» lerinden biri olan (Nev Farest) te Book kasabasındaki sayfiyesi yan- mıştır. Muharrir, bir köylü evini tevsi ve tecdit etmek / suretile vücude gelirdiği bu sayfiyeyi dört sene evel zevcesine, ğ dönümü münasebetile hediye et- mişti, Bir gece saat onbirde Sir De- yle büyük oğlu ile birlikte civar ormanda tenezzüh ederken — say- fiyenin saman / kapalı kısmının alev alev. yandığım hayret ve dehşetle görmüş ve hemen bura- ya koşmuştur.. 4 Yangın tamam yedi saat de- vam etmiş ve sayfiyenin ot beş dairesi yanpıştır. Köşkün esası olan ve iki asır evvel y köylü evi de yanmıştır. Sir Doyle ve ailesi bir hayli eşya kurtar- makla beraber hayli zayiata uğ- râmıştır. Roman muharriri her türlü teh- likeyi göze aldırarak yazılı eser- lerini kurtarmıştır. katen bavullarının köşesinde tane nakıs işareti var.. silmiş bu işaretleri, dönmüş vatanına. Mütercimi: (Vâ Halis gazoz içmek arzusunda iseniz 0 I_İ M P n s GAZOZUNU eıçiııiı Kapsuldaki markaya dikkat edilmesi rica olunur Emniyet Sandığı Müdürlüğünden İkraz Müzayela No, bedeli 13478 Mehiyatin cin ve nevi Borçlunun 302 Erenköyünde kozyatağı mahallesinde atik Sıtmapınarı çedit orta cadde sokağında eski 58,60,61 ve yeni 26-İnamaralı bahçeli bir hanenin tamamı ' Saadet H. 730 Kartalda yakacıkta yakacık caddesinde 26,28,26,28 numaralı bir köşkün tamaı İsmail Hakkı B. 195 Beşiktaşta Köyiçi mahallesinde Mumcu bakkal soka- ginda eski 6,8 ve yeni 4,6 numaralı maa dükkân bir hanenin tamamı Ayşe Mürşide H. 175 Kapandekikte Hizirbey mahallesinde Tavanliçeşme sokağında eski 5 mükerrer ve yeni 9 numaralı bah- çeli bir hanenin tamamı. Şemseddin Ağa Hırkaişerifte -Akşemseddin 'mahallesinde Cami soka- igmda 12 numaralı bahçeli bir hanenin tamamı. Niyazi B. Samatyada Bayazit mahallesinde 209 numaralı bir hanenin tamamı. Bedosaki Ef, Paşabahçesinde Sultaniye sokağında 28 numaralı bah- * çeli bir hane Zihni Ef. Çegelköyünde köprülü sokakta eski 5 ve yeni 3 mu- maralı bir hane Müzeyyen H. Erenköyünde mükaddema Tuğlacıbaşı, elyevm Göztepe sokağında eski 3 mükerrer numaralı bir hanenin tamamı Faika H. Fethiyede — Kâtipmuslihiddin - mahallesinde Toprak sokağında eski 43 mükerrer ve yeni 45 numaralı bir hanenin tamamı Düriye H. 297 Çukukluca Cebi sokağında eski 31 ve yeni 36 36/2 numaralı iki banenin tamzmı. Mehmet Necip B. 629 Fatihte Dülgerzade mahallesinde ada 29 harita 764 numaralı eski 15,15 mükerrer ve yı 2, 14 numaralı bir dükkân ile bir hanenin nısıf hissesi. Muharrem B. 907 Fatihte Dülgerzade mahallesinde - N: nt sokağında eski 18 ve yer 13592 13881 14870 14945 138 16195 249 19440 430 19615 320 19661 358 19672 322 19845 19716 19771 8 numaralı bir. hanenin tamamı. Muharrem B. 19778 — 332 Fatihte Dülgerzade mahallesinde eski 4 ve yeni 23 mumaralı bir Muharrem B. 930 Fatihte Dülgerzade mahallesinde Nalbant sokağında 19779 eski 20 ve yeni 15 numaralı bir dükki tamamı, Muharrem B. 7710 Eüyükada Ziyapaşa sokağında 7 7/2 9,3 numaralı bir hane, arsa, arakalık ve diğer bir köşk — — Ayşe H. 170,Sultanahmet — Firuzağa mahallesinde babıhumayun caddesinde eski 145143 ve yeni 151,149 numaralı bilâhva iki dükkân Mevhibe Zeliha H. Beylerbeyinde Bostancıbaşı mahallesinde arabacı s« kağında eski 7 ve yeni 5,5 numaralı maa bağ bir köşkün tamamı Abdurrahman Şazi B. Yukarda cins ve nev'ile mevkü yazılı emlâk ( atmış bir ) gün müde detle icra kılınan aleni müzayede neticesinde hizalarında gösterilen bedelle talipleri uhtesinde takarrür edecek birinci ihalesi icra olduğundan talip olanların ilân taribinden ( otuz bir ) gün zarfında Sandık Satış amirliğine mürecest eylemeleri lüzumu ilân olunur, 20145 20195 14924