25 Temmuz 1929 Sahite 5 Küçük çocukla seyahat ederken Mütemadiyen çocuğa midesinin * bulanıp bulanmadığını sormayını Hiç hatırma getirmezseniz çocuğun bir şey hissetmemesi — ihtimali yüzde yüzdür. Çocuklarda mide bulantısının başlıca sebeplerinden bazıları şunlardı Yola çıkmak telâşile çocuk er- kenden vatağından çıkarıl acele ile kahvaltı ettirilmişti, Belki akşamdan yatağı toplandığı için rahatsız bir yerde de yatınl- Binaenaley çocuk titiz ve Ayni sebepten dolayı her sabah dikkat edilmek icap eden bazı bususatı sıhbiye de ihmal edi mişse artık çocuğun — tabiatile midesi bulanacak, başı dönecekti Çocuğa pencereden bakmasını davsiye etmek makul / değildir; | göz yoruğunluğu da baş dönmesi tevlit eder. Yolda çocuğu fazla giydirmemeli ve kapalı yerde oturtmamalıdır. " Eline bir - kitap veya bir iki boya kalemi vererei oturduğu yerde meşgul olmasını aA sebeple olursa olsun yorğunluğubuzun acı- sını çocuktan ,Ğumîumı.a Esbabr. istirahatı temin ilen şocuk kendi halinde pek güzel eğlenir ve büyükleri rahatsız et- | mez. Çocuk bebek ise termos gişesinde sıcak süt taşımak doğru değildir. Sütü bilâkis mümkün mertebe soğuk bulundurmalı ve icabında — asıtmalıdır. Bu vapur seyabatinde kolay ise de trende müşkilâtı dai olacağından en iyisi yanınızda toz halinde satılan ço- tuk sütlerinden bir kutu. bulu durup termostaki scak sa ile icabında taze süt yaparak çocuğa içirmektir. Her yaştaki — çocuğa meyva teya meyva üsaresi vermek mü- safıktır. — Yolculukta — çocuğun uyku ve yemek saatlerini şaşma- masıma dikkat edilmelidir. Küçük çocuklar için tren ve vapurda yatak — bulunmadığından — ufacık beşiğe alışık bir. bebeğin geni bir ae öi yakadan a sunda tertibi bozularak rahatsız olması muhtemeldir. Her ne zaman bebek ile seya- hat etmişsem en büyük çantamın bir tarafım Kâmilen boşaltıp içine bir yastk yaymak serctile ufak ir yuva yaparak bebeği içine | yahrrla A n geei 'nunum. Sabahleyin çantayı tekrar yerleştirmek zahmetini her ikimi- zin de deliksiz uykulu bir gece- mizin konforu elbet telâfi etmiş- tir. Bilmem siz ne dersiniz? Otel odasında dolap veya kon: solun çekmesi de bebeğin yatak bizmetini pek âlâ temin eder. Yolculukta — çocuklara — yıkanıp temizlenmesi — mümkün — şeyler giydirmeli ve mütemadiyen üstünü | kirletmemesi ihtar edilmemelidir. Vapurlarda banyo vardır. Trende de nasıl olsa tedarik edilebilecek bir şişe suya bir kaç damla kolonya ilâve edilerek ıslak bez ve ya sünger ile bebeğin tuvaleti yapı dye Ka Ağaç çileği reçeli Ağaç çileğinin kokusunu kaçır- mamak için en güzel usul reçeli kaynatmadan yapı : Meyvalar bir tencereye konarak hafif ateşte 20 dakika kadar ısıtılarak suyunu koyuverdikten sonra beher ok- ka meyva için 1-1/2 okka kesme şeker” ilâve ederek ka- rıştırmalı ve hemen — kaynama derecesine kadar fakat kaynama- sına meydan ver lek için sık sık karıştırarak bir saat pişirmeli. tevzi edip henüz sı- | kolları da bu üç | mavi ile limon sarısının imtizacın- | Dovildaz &aftleri' | Yarışlarda ve baHçe eğlencelerinde çok beğenilen zarif 3 elbise Temmuz ve ağustos — ayları Dovil mevsimi- dir. Fransanın en kibar ve en zengin halkı top- lanır. İkindi ça- yında ve geceleri gazinoda enağır tuvaletler teşhir edilir. Dercettiğimiz 3 model bu sene Dovilde en ziya- de nazarı dikkati celbeden 3 tuva- lettir. Sağdan itibaren birinci model a- çık gümüşü 2e- min üstüne kır- v siyah ve mavi çiçekli müs- lin dö suadan ada renkte organdi ile süslenmiştir. İkinci imodel fıstıkı jorjet ve kalınca — dantel- den yapılmıştır . Danlel ince olursa bo kadar iyi | düşmez. Üçüncü model de mehtap rengi Bu üç modelin her biri, üçü de imdi çok giyilen hususiyetleri işaret etmektedir: “ biraz aşağıda dan busüle gelmiştir . Kullanılan | yerinde. Az masrafla eşya yenıÜmekw Kanape ve koltukların yırtılan yerleri nasıl tamir edilebilir? Ekseriyetle vaki olan bir hal | nız resmimizde gördüğünüz iki vardır. Kanape ve koltukların olurulup dayanılan yerleri, yani iç tarafları cekir, yırtılır, — dış tarafları yep — yeni kalır. Yırtık koltuktan birisi evvelce düz renk reps ile kaplı iken eskiyen iç tarafına bir kaç renk çizgili bir kumaş kaplanmış ve bu çizgilerin kumaş ağır fay ve krep dö şindir. bel, hiç bel ve kemersiz, bel yerli eşya üstünde oturmak arzu edil mediği için bunların her tarafına birden yüz. geçirilir. Eski eşyadan çıkan kumaşın yeni aksamı da müsbet bir işe yaramaz, olsa olsa bir iki yastık sandık daha veya puf yapılır , yahut odasına kçaldırılır. ve bir oradan çılcmaz. Böyle olacağına acaba eşyanın yalnız yıpranan yerlerinin kumaş- ğzmı kapamalı, ları değişitirilsee olmaz mı? Bakı- renklerinden birinin diğer aksamı düz. kumaşa uydurulması düşü- nülmüştür. İkinci koltukta ise emir ber akistir: Ortaya geçirilen düz renk kumaş için koltuğun dış tarafında kalan çiçekli kumaşta hâkim olan renk intihap edilmiştir. Böylece yarı masrafla oda takımını yeni- lemek ve aynı zamanda da her yerde pek görülmeyen zarif bir yenilik temin etmek mümkündür. 440 milyon lira... / Ahmet han elmaslarını satılığa çıkarıyor Sabık İran şahı Fransada çılgınca bir sefahat hayatı yaşıyor Sabık İran şahı Ahmet han beş sene evel Avrupaya bir seyahat yapmış ve ekser büyük Bağttahtları ziyaret etmişti. Ahmet an bu seyahatında Avrupayı, bilhassa Fransanın eğlenceli ha- yatını çok — beğendiğinden bir müddet sonra yanına külliyetli mıktarda para ve elmas alarak tekrar seyahate çıkmış, doğruca Fransaya gitmişt “Ahmet şah bu defa gayri resmi surette seyahat ettiğinden Fransa- min eğlence âlemlerine dalmış, tahtını, tacım, İranı, her şeyi unutmuştu. — (Genç şah yazın Dovilde, kışın Nis ve Kanda eğlenceden — eğlenceye — koşiyor, arasıra Monte Karloya giderek kumar da oynayordu. Şah — Avrupadaki uzatınca kendi ettiler, — vazifesini Fakat Ahmet han bunlara kulak asmadı, — Fransadaki — eğlenceli hayatı bırakmağa bir tür olmadı. Bunun üzerine şal edildi, Riza han hükümdar olundu. Ahmet han ©o zamandan beri Fransada çılgın bir sefahat hayatı yaşayor. Eğlence yerlerinde arka- sında bir sürü adi kadın olduğu halde dolaşıyor. Bu hayat çok masraflı olduğundan sabık şah beraberinde getirdiği milyonlar bitmiş sıra elmaslara gelmiştir. Buelmaslara kıymet takdiri için Fransız ve Felemenk kuyumcula- rından teşkil olunan komisyon vazifesini ikmal etmiştir. Bu komisyon Şahın mücevhe- ratına 170,000,000 dolar yani 340 milyon lira kıymet takdir etmiştir. Fakat kıymet takdir olunan kolek- siyona “ Deryayi mur , pırlantası dabil değildir. Mutahassıslar bu pırlantayı baha biçilemiyecek kadar kıymettar bulmuşlardır. Sabık şah Hindistandaki Mogol imperatorlarının Delhide oturduk- ları meşhür. tahti da İrandan beraberinde Parise — getirmiştir . Apandisit ameliyatında.. Bir gencin henüz b:;ıygın iken söylediği bir isim talâka sebep oldu Amerikada — Fripot — şehrinde geçen bir vaka iki gencin talâkına abep olmuştür. Bir iki sene evel Ralf Kolam | isminde bir genç Florans isminde güzet bir kızle evlenmiştir. İki genç pek güzd geçinmekte ve mesüt yaşamakta iken bir gün Rolf şiddetli bir sancıya tutulur. Doktor — celbedilerek — muayene ettirilir. ve “Ralfın apandisitten Tnata olduğu süleğiir. Bir”kaç hafta abüra' “ağbeliğat yapılır. “Ralif : İlozuforamlu vaki altında iken bir kaç defa “Ger- Tre bi ee Yanında bulunan karısı, bu ismi işitir. ve odada bulunan hasta bakıcıyı da şahit göstererek mah- * kemeye müracaatla talâk taleb öelek. Ralf her ne kadar baygın iken | söylediği sözlerin bir ehemmiyeti | yoktur. Demek bu, yalm olmayacağını iddia etmişse de, re-| tanıdığınız bir kadının iami ikametini Sabık şah Ahmet han Mutahasıslar bu tahta 50,000,000 dolar yani yüz milyon lira kıymet takdir etmişlerdir. trut, Kocası yabancı bir isim SÖy- lediği için ayrılan Florans is Floransa hak vermiştir. Ralfa: | Kızımız sizden ayrılmakta hak- “Karınızin ismi / Florans iken lıdır. Aranızda talâl münasebetle Certrut ismini telef- | tur, demiş ve Ralfın larına rağmen - bükmü mamıştır. fuz ediyorsunuz. —Akrabalarımız arasında da bu isimde bir kadın