14 Haziran 1929 Sahife 3 — AKŞAMDAN AKŞAMA Bizklassiğiz galiba.. Yeni nesil hakkında söylenme- | dik söz kalmadı! | Bize: “Yok öylesiniz, yok böy- lesiniz, hem de e üstük adapte ediyorsunuz!,, filân diyor- lar amma, biz ne şöyleyiz, ne böyleyiz; mevzu ve yazış tarzla- rını arada sırada garptan adaple “etmemize rağmen, hattâ, bir az da bunun için, klassiğiz galiba. Ey eski taraftarları! Sakın bı şu yolda çıkışmıya başlamıyı ne küstahlık! Bu ne mütecasirlik! Her şey bitti, şimdi bir de bu mu çıktı? Klassiklik nerede, siz nere- de? Eğer siz klassikseniz Füzuliler, Nedimler, Bakiler, Ruhiler, Galip dedele, “Naililer, —Enderuniler, estekler, köstekler ne olacak ? Haâmitlere, Fikretlere, Halit Ziya- lara, Cenap Şahabeddinlere ne | diyeceğiz ? , — diyerekten - sakın hiddetlenmeyin; - yahut / istihza ile, istihfafla " dudak bükme- Vakıa, klassik olduğumuzda bir az bende şüpheliyim amma, neyliyeyim ki, bütün âraz, bütün delâil ve berahin bunu gösteriyor: Filhakika, diger milletlerde klas- siklere bakınız; Rusların meşhur Puşkinini ele alınız: Onun zuhu- dar, Moskof üdebası, inden pek ayrı bir lisan olan, âdeta, ziruh Tükçeye nis- betle Osmanlıca mesabesinde bu- lunan kadim Slavyanca ile, eslâfın eserlerine imtisalen yazarlarmış . Bittabi, halk, bu asarı ber; deden bir mana çıkarâmaz ; ya- zılanları okumazmış bile ... Ede- biyat, ölü lisandan anlıyan müm- taz bir sınıfa münhasır kalırmı Lâkin, Puşkin, halkın ne surel konuştuğunu - dadısından, lâlasın dan tetkik etmiş. O sıralarda Garpta revaçta bulunan müelli lerin tarzlarını ve mevzularını takliden halk dili ile eserler yazmış. — Faraza lord Byron ( — lort Bayron ) u mükemmelen koğga, eimizi dakat Şüzülklarını - geniş kütlelere okutabilmiş. Diger ZİK kizmlleri. “de” Frlka''ve Almanyanın romantiklik devresinde yetiştikleri için, romantiktirler. Gelelim Fransızların klassikleri olan Racine (—Rasin) ile Cornielle Ca ) »...-Ba zevliin Zuhuruna kadar, kitabi Fransız- caya“natemamdı,,dense hata edil- mez, Müellifler, Lâtince yazmayı tercih eylerdiler. Racine (— Ra- sin ), kadim Yunan tragedilerini, Corneille ( — Korney ) İspanyol eserlerini, ana dillerine adapte ettiler, Görülüyür bi, Yeyağta —ölük “ec- nebi edebiyatını, henüz pek kitabi halde mevcut bulunmıyan milli dil Muvaffakıyetle naklederek (şüphesiz ki az buçuk kendinden de bir şeyler ilâve — ederek) cserler Yazan, bu eserleri. geniş halk küt- | İelerine okutanlar klassiklerdir. Bu tarife mazaran divan edebiyatı şuarası ve üdebası, ölü bir dil olan Osmanlıca ile yazdıkları için, Arap ve Acemleri taklit etmekle beraber, klassik değildi. Hâmit Bey, galiba vaktile klassik olmak , Puşki- nin asarının Rusçada — oynadığı | rolü oynyarak klassik muhalledat arasına girememişlerdir;- çünkü, evvelâ, yazıldıkları zaman revaçta bulunan / ccnebi &cole (— ekol ) lerini nakletmiyorlardı, - saniyen, Türkçe değil, Slovyanca gibi ölü bir dile muadil alan Osmanlıca ile <» yazılmışlardı. Fikret, Halit, Ziya, Cenap Şehabeddin ve emsali osmanlıca yazmışlardır. Puşkinin — Rusçada — yaptığımı, Türkçede yapanlar, ancak yeni mesil — müntesipleridir. - Aradaki fark: Puşkin o zamanki işin ko- laylığı yüzünden, tek kişi idi. Biz, cihan edebiyatının son asırda ge- nişlemesi sebebile, bu işi mücte- mian görüyoruz; ve dallanıp bu- daklanan — Avrupai cereyanlara teadül etmeye uğraşan yazış tarz- Süt meselesi Bu işle kimse alâkadar olmak istemiyor İstanbul - halkının — temiz — süt bulmak — hususunda ne kadar çektikleri — malümdur. ketinin iflâsından sonra emanet ellerini, kollarını bağla- MEE ae S B süt işini yüzüne gözüne - tırmakla kalmamış, halkın başına belâlı bir mirasta bırakmıştır. Eskiden Şahalı zamanda 30 kuruşa / satılan süt şirketin teş- len sonra 35 kuruşa çıktı, bugün hâlâ bu fiatı muhafaza ediyor. Buna mukabil pis, sulu ve mikroplu süt içiliyor. Emanetin kontrolu hemen yok gibidir. Belediye mürakabesini deruhde eden belediye baş he- kimleri güya süt işlerile de meş- gül oluyorlar. Halbuki şimdiye kadar tek bir sütçünün cezalan- dığı görülmedi. Süt işlerile yakından alâkadar bir zat, kendisile görüşen bir muharririmize: — Bu sene kış fazla oldu. Hay- vanat yiyecek bulmak için müş- külât çekti. Yiyeceksiz kalan inek- ler, zaten dar ve havasız ahırlarda | yaşadıklarından büsbütün kuvvtten düştüler. verem vukuatı hayva - natta geçen seneye nazaran çok fazladır. Bu inekler, sağılıyor, Bütün sütler bir araya karışınca veremli sütler digerini kirletiyor. Benim itikadıma göre İstanbulda temiz süt bulmak muhaldir. ,, demiştir. Bu zatın sözlerinin hakikata ne dereceye kadar mutabık oldu- ğunu bilmiyoroz. Yalnız bir ha- kikat var ki içilecek süt bulmak hakikaten güçtür. Şehrin bu esaslı derdine ameli çareler bulmak lâzımdır. Bunun için garp memleketlerinde ne yapılıyorsa bizde tatbik etmek kâfdiir. | Nebati yağ Bir fabrika tesisi mes- elesi hakkında tetkikat yapılıyer Şehrimizde bir margarin deni- len nebati yağ fabrikası tesisi için bazı müteşebbisler - sıhhıye vekâletine müracaat etmişlerdi. Vekâlet, bu müracaatı, şehrema- netine havale etmiştir. Emanet kimyahanesi margari: yağları hakkında tetkikat y rak uzun bir mütalâaname takdim kiler Bu tetkikata göre Rusya ve Lehistan müstesna olmak üzere bütün Avrupa memleketli bir nevi margarin — imâl ediyorl. Yalnız, bu iki memleketin marga- rin imalinde takip ettikleri usul ve evsaf. başkadır. Bizim hangi 'nevi margarini kabul edeceğimiz hakkında yakında bir karar ve - rilecektir. Bundan başka margarin yağı imaline kanunen cevaz olup olma- dığı da tetkik edilecek, bundan sonra bir karar verilerek vekâlete bildir ir larımız biri birimizinkine benzı miyor. Söylemesi ayıptır amma,, galiba biz klassikleriz,,, ne yapalım, bütün âraz, delâil ve berahin bunu gösteriyorl! ( Vâ - Na ) ŞEHİR HABERLERİ Kanalizasiyon Kanalizasiyon çukurlarının Ye- miş iskelesinde denize döküldüğü yerde bir kaç günden beri ame- liyat başlamıştır. Burada etrafı müthiş bir koku sarmıştır. — Civarda — oturanlarla, dükkâncılar bundan fena halde şikâyet etmektedirler. Sıcaklar kime yarayor.. Sıcaklar ziyadeleştiğinden son zamanlarda — sandallara — ragbet artınıştır. Sıcakta köprüyü yayan ve yahut tramvayla geçmek iste- miyenler sandalı tercih etmekte- dirler. Bu sebeple sandalcılar sıcaktan memnundürlar, tramvay şirketi ile köprü parasını kaybeden Şeh- remaneti de şikâyetci, Güvercinler Eskiden İstanbulda hemen her camide bir kuş yemi sandığı, bir i, ve avluda da sütundan an hiç olmazsa 40-50 güvercin vardı. Hayat gittikçe pahalılandı ve bu güvercinler kendilerine kalarak | ortadan kayboldular. Şimdi bu kuşlardan Beyazıt ve Eyip cami- lerinde kaldı. Bunlara da yem verenler hemen hemen parası bol seyyahlardan ibarettir. Belediye faaliyet Yeni sene bütçesile yapılacak inşaat ve tamirat hakkında ema- net heyeti fenniyesi belediye da- irelerinin ihtiyaçlarım sormuştur. Bu ihtiyaçtan acil olanlar progra- ma ithal edilecektir. Şehir büt- çesi bu sene pek dar ve kifayet- siz olduğu İçin ancak müstacel işler yapılacaktır. Belediye daireleri kendi ihti- yaçlarına ait tahsisatı aldıktan sonra faaliyete başlayacaklardır. Evela, şehir içinde yıkılmak teh- likesi gösteren binalar yıktırlacak- tır. Bilhassa eski kale ve sur duvar- larından hiç bir kıymeti tarihiyesi olmayanlar yıktırılacaktır. Bundan başka şehrin kenar ve köşe yerlerinin daha fazla temiz halâlar tezyit edilecektir. hakkında tahkikat, Buğdaylarımız Yalan şayialar yapılıyor Şehrimizde buğday - ticaretile alâkadar yerlerde bazı garip şayi- alar çıkmaktadır. Bu şayialara göre bu sene Anadoluda istih: edilecek bugdaylar hastalıklı imiş bu yüzden kıymeti gıdaiyesi aza- liyor imiş. Resmi - mahafilden yaptığımız tahkikata göre bu iddialar tama- men asılsızdır. Bu gibi haberler hariçten buğ- day celbetmek - istiyen *bir kaç kimse tarafından ileri sürülmek- tedir | Ticaret borsası fiatleri yükseltmek hasbile ortaya atılan bu haberler hakkında tahkikata başlamıştır. Taksi ücretleri Şehremini Muhiddin Bey taksi ücretlerinin bir az daha tenzil edilmesi için yeni tetkikat yapıl- | mağa başlandığını geçende söyle- | mişti. Bu tetkikata başlanmıştır. Emanet tetkikatını şu esasa göre yapıyor: Otomobilin malze- mei esasiyesini teşkil eden makine kısmı Avrupadan - getirilecek ve Sair kısmı burada yaptırılacaktır. Taksile ayni sistem olacaktır. Türk memur çıkarılmışmı? Pake kumpanyası hakkında ti- caret müdüriyetine bir müracaat vaki olmuştur. Bu müracaata göre kumpanya son günlerde sebepsiz yere bir kaç Türk memuru işten çıkarmıştı. Bu husnsta» ecnebi komiseri tahkikat [manıl"sıhhıyyı müdür şirketler ymaktadır. . Aylardan beri münl Şehremaneti sıhhiye avinliğine Gemlik Kudsi B. tayin edilmiştir. Bir kaç güne kaâdar şehrimize gelerek yeni vazifesine başlayacaktır. Kaç ekmek? Emanet mahafili 94 ten fazla çıkamayacağın- da'ısrar ediyor Bir 'müddetten beri bir” çuval undan ne kadar ekmek çıkarmak kabil olduğuna dair Emanetle, sabık şehremini Emin B. arasında bir münakaşa devam ediyor. Operatör Emin B. 94 ekmek ye- rine 105 ekmek çıkacağına dair olan iddiasını ispat etmek için sihhiye müdürü Ali Riza beyi işhat ediyor. Ali Rirza bey darül- aceze müdürü bulunduğu zaman ekmek tecrübesi yapıldığım ve 72 kiloluk bir çuval undan 105, hattâ 108 ekmek çıkdığını söyli- yor. Ali Riza -beyin bu. sözleri karşısında Emanette alâkadarların fikirlerine müracaat ettik, şu ce- vabi. aldık — Emin B. şehremini iken ma- dam ki bu neticeyi Darülaczede bulunmuşlardı. neden halkın ist fadesi için bunu tamim etmi Bizim tecrübe ve kanaatımıza re un evsafı yükseldikçe bir çu- valdan alınacak ekmek adedi azalır. Meselâ fiyrbelalarda bir çuvaldan 86, birincı nevide 4 adet çıkar. İkinci nevi undan da 100, 101 ekmek çıkar. Pidelerde bu miktar 105 e kadar çıkar. Dile | fak ARADA SIRADA Tarih tekerrürden ibareti Elime, bundan tam 62 sene evvel intişar etmiş Basiret gaze- tesinin bir cildi geçti. Masamın başında, bir fikra mevzuu bulabi- lirmiyim diye, ciddi karıştırırken, içeriye Muharrem Feyzi bey girdi. Basireti görünce, uzaktan tanıdı ve gülerek: — İşte, dedi, 1287 senesinde bu gazete bu binada intişar ederdi... Fıkranın - başlanğıcını - buldum. Sahiden tarih bir tekerrürden ibaretmiş. Bugün “Akşam,, için çalıştığımız binada, 62 sene evel “Basiret,, için çalışıyorlarmış. Başladım — cildin — yapraklarını çevirmeğe. AL AL CA Ben doğmadan tam 30 sene evel yazılmış olan havadislerin hiç de yabancısı değilim, 62 sene evel ceryan eden vukuata, bu gün olmuş gibi aşınayım. İşte 1287 senei — şemsiyesinde intişar eden Basiret gazetesinden * bir havadis: * Dersaadet sokaklarının ” gaz tenvir ettirilmesi — takarrür etmiştir , - Ve işte 1929 senesinin gazete- * Kadıköyün elektrikle tenviri takarrür etti... Adalarda da elek- trik tenviratına başlanacaktır. , Basiret 1287 de şu havadisi veriyor: *Geçenlerde Parisin Lüksenburg bağçesinde hafiye memurları tara: fından ahzu ğirift ile mahalli hükümete - getirilen kadınların , kadın olmayıp . komün taraftar- darının en azgınlarından oldukları meydana çıkmıştır.. 1929 senesi zarfında — çıkan Akşam Milliyet, Cumhuriyet gaze- teleri de, komünistlik cürmiyle tevkif edilenlerden bahsediyor. 8 haziran 1929 tarihli akşamda şu haber gözüme ilişti “Haziranın 4 üncü günü Tekir- dağında bir yangın çıktı, 40 kadar €ev ve dükkân yandı. Yangın esnasında şiddetli bir rüzgâr esi- yordu. Çorludan tulumba getirildi ve Tekirdağında - it olmadığından İstanbul itfaiyesin- den imdat istendi. Zarar ve ziyan yüz binlerce liradır... Şimdi bir de Basiret gazetesinin 8 temmuz 1287 tarih ve 421 numaralı nushasında verdiği şu havadisi okuyunuz: * Haziranın 26 ınct cumarlesi gecesi saat altıda Susam cezire- sinde bir harik zuhur etmiş ve cezire mezkürede ilfaiyeye dair tulumba bulunmadığından, kara- kol sefineyi humayunundan tu- dumbalar çıkartılmış ise de, rüz- n şiddetinden 70 mağaza S0 mühterik — olmuştur. - Zayiat 12,000 kiselik mesküküttır. « Tarik sahiden - Beş aşağı, on yukarı - tekerrürden ibaretmiş! Selâmı izzet Rüsumat komisyoncuları Rüsumat idaresi imtihana muvaf- olamıyan — komisyoncuların gümrük — idarelerine girmelerini menetmişti. Bazı knmisynııuıler tacir namı altında kendi hesabına mal çıkarmak için gümrüklere irmektedirler. Rüsumat baş mü- riyeti gümrük idarelerine ver- bir emirde karnesi olmıyan müamele — odalarına menedilmiştir. kimselerin girmeleri