24 Mayıs 1929 Kopıya Nümunelerinden Zati ali bir ize — mükemmel kopya usului arzedeyim. Tahriri imtihanlarında her vakit tatbik eder ve daima muvaffak olurum. Bir Bu usul şundan - ibaret çift ayrıca takılır firenk göml kolu alır ve üzerine kurşun ka- lemile — mütereddit — olduğumuz mebahisi meselâ riyazi derslerde düstorlar ve şair zihinde bıfzı güç mebahisi ince ince yazarsınız ve bu kolluklara birer lâstik Şetit rabtedip şeridin birer uçla- rımi da caketinizin altından omuz başınıza iliştiriniz. Artık yapıla- cak baska bir şey kalmamıştır. İmtihana, serbesce girebilirsiniz. İmtihan —>nasında kolunuzu cake- tin üzerinden sıvazlıyarak kolluğu bilek hizasma çekip istediğiniz gibi kopya eder ve muallimin Hazarı size initaf edince kolluğu parmağınız - arasından — birakive- Fakat rica ederim bu “usuli gavallim beylere öğretmeyin! saraydan ** Yaramaz çocuk ve kurnaz köpek Vaşingtonda bir makine mi hendisinin köpeği efendisine gös- terilen sadakatte fazla ileri git- miştir. Mühendisin 15 yaşında Tom isminde bir çocuğu vardır. Tom çok yaramazdir. ve baba- Simin arkasından sokağa - çıkıp kendi kendine gezmeyi itiyat et- miştir. Çocuğun babası bir gün gayet hassas bir köpek bulmuş ve bu köpek vasıtasile 'çocuğunu takip ettirmiştir. Köpek, Tomın arkasını bırakmadığı içih babası köpeğin bu sadakatinden çok memnundur. Tom bu suretle bir serseri gibi sokakta gezmekten kurtarılmıştır. Havalar isınmağa başladı. Avrupada şimdiden çocuklar deniz banyosuna başladılar. Deniz ban- yosu, çocuklar için çok faydalıdır. Ancak banyo için çocukları denize sokmadan evel aile tabibine müayene ettirmek ve denize girmesi muvafık olup olmadığını anlamak lâzımdır. Tabibin müsaadesile bu mevsimde deniz banyosu yapan çocukların sıhhatleri yerinde olur. Resmimiz denize giren iki kız çocuğunun neşeli halini gösteriyor. MA AAA ! Miektepler Edirnede Edirne kız muallim mektebinde umumi imtihanlı münasebetile verilen müsamere pek parlak olmuş- İ tur. Muallim Yekta beyin idaresinde istiklâl marşı çalınmış ve iki perdelik “ köy bocası ,, piyesi çok güzel temsil edilmiştir. Bu meyanda takdirle karşılanan nümerolar ara- sında “ Çin dansı ,, davetliler tarafından çok alkış- lanmış vE bu yeni dansta Sabahat ve Zeliha ha- mımlar büyük muvaffakıyet göstermişlerdir. Bu sene Avru- panın her yerinde çocuk bayramları çok güzel ve eg- lenceli olmuştur. Çiçekle süslenmiş bir araba Bu resimde gördü- günüz çocük, bir şege binmiş ve bü- Şile Bi çelskk içine oturmuş olduğu halde Nevyorkun mühtelif. semtlerinde dolaştırılmıştır. Bizde de bayami Glnuş e şehrimizde bir çok eglenceler ve resmi geçitler — yapılmıştı . Halbuki -Amerikada yapılan çocuk bay- ramları tamamile ço- cukları eglendirecek mahiyettedir. Üç tekerlekli ufak bir araba, şeklinde çiçeklerle süslenmiş ve sokaklarda mi mini bir çocuk tarafından gezdirilmiştir. sümüklü böcek Geçen nushadaki me- Bilmecemiz Ş BiİLM Ön beş gün müddetle ilân edilen bilmecemiz: 1 — Sakarya nehri | 2 — Kastamoni ormanları idi. ; Bilmecemizi kazanan karilerimizin | isimlerini ve hediyelerini gelecek | nushamızda neşredeceğiz. Adres : ÇOCUK DÜNYASI Kuponu Uşağın zekâsı Salondakibüyük halı tutuşmuş- tu. Evin uşağı Hasan ağa elinde çay ibriği ile alık ahık etrafına bakınıyordu. Hanım uşağa baykırdı: — Hayvan herif, ne duruyor- sun? elindeki suyu halmım üstüne döksen &... Hanımcığım, — ibrikte * çay in bazırladığım kaynar su var.. ECE Çocuklara dair.. Çocuğun zekâsı ( rüzgâr gibi) daima tahavvül eder. Bu zekâyı müfit ve muayyen sahalarda inkişaf ettirmek ev- ) || velâ ebeveynin sonra da mu- allimin vazifı Maymunu nasıl tuttular? İri, kocaman maymunlar vardır. ki, bunlara Şampanze derler; in- sana benzer, Afrikanın sıcak or- manlarında bulunu Bir de Orang-otan maymunları vardır, onlar da tıpkı insan gibi- dirler. Zaten — bunlara — yerliler “vahşi adam,, derler ve bu 'İsim- ler de bu manayadır. Avrupalılr bunları ve sair vahşi hayvanları tutup memleketlerine götürürler ve hayvanat bahçesinde teşhir ederler. Fakat bunların hepsi kafes içindedir. Geçenlerde Avrupaya getirilen bir şampanzi — nasılsa / kafesten çıkar ve dolaşmağa başlar. May- miun henüz terbiye görmediği için önüne ne gelirse kırıp geçer. Önüne kimse geçmeğe cesaret edemez. Hani aklıni ” kaybeden adam çok zorlu ve kuvvetli ölur derler. Onun gibi, bu hayvanda da akıl olmadığından, tıpka bir deli gibi, kolu, bacağı, dişi ve tırnağı pek ziyade kuvvetlidir. Bekçiler düşünürler ve hayvanı bir hile ile kafese koymanın yo- lunu bulurlar. İki bekçi, maymunun kafesine girip yalandan kavgaya başlarlar, ortalığı gürültüye boğarlar. Şem- panzi gürültüye kapılıp döner. Bekciler, maymunların kavğayı sever mahluklar olduğunu bildik- leri için bu tedbire müracaat etmişlerdi. Maymun — telâşla — içeriye girer ve kavğaya karışmak ister. Fakat” © esnada kurnaz bekciler derhal dışarıya çıkarak kafesin kapısım kaparlar ve maymun bu süretle tutulmüş ve - tam manasile - ka- ERREmar e 3 8 harflı bir kelimeyim. 2, 8 inci harflerim zamanı ifade eder. 3, 2, 4, 5 harflerim Para vaz- mna mahsus bir mahalli gösteri 4,5,6 harflerim — canlilık ifade eder. 1,2,35 inci harflerim su getiren demektir. (üf Birinciye İngiliz markalı bir “Futbol” ikinciden beşinciye kas dar güzel ve mücellet birer kitap hediye edilecekti (ü Bilmece müddeti 15 gündür. İf Bilmeceler ” halledildikten sonra kuponla birlikte ÇOCUK DÜNYASI müharrirliğine gönde- Bunu dökmemek hayvanlık mıdır? P'TW M UTLAKAZGÖRMELİYİZ.) w.îî.—,wcı ha RESiMLi HiKÂYE: Cingöz stadyumda..