14 Mayıs 1929 AK&MDAN AK'ğAMA Küfür ( Seni gidi TI senil... ) Yolda giderken, biri, gelip sizi çimdiklese; kapali durması icap eden yerlerini hesurmuzda açsa; buruunuza piş kokulu bir mendil tıkasa; uüyarken açık — kalan ağzınıza berbat bir şey doldur- saş - hasılı, Tâmisenizi, ba: şammenizi, zaikanızı tahriş ede- cek şeyler yapsa; — - doğruca Polise başvurur; yahut — busüsi teşebbüsünüzle — mütecasirin ce- zayı sezasını verirsiniz! Fakat, insanın beş hissi ara- sında, sanki samiası tahriş edil- mezmiş gibi, şehrimizin sokakla- rından geçerken, gtekinin beriki- nin, hamalın camalın, küfeciniz arabacının, hattâ kılığı kıyafeti, ensesi kulağı yerinde efendilerin ağız'dolusu küfür öttiklerini işiti- yoruz; ve, şayet yanımızda bir hanım varsa, onun, saatlerce yüzüne ba- kamıyacak hale geliyoruz. Filha- kika, bunlar, öyle küfürler ki, Victor Hugonun üç çeyrek asır eyel, küfrü edebiyat lügatçesine sokmasına rağmen, ben, şimdi, işittiklerimi, bu gayrı edebi yazıya siğdıramıyacağım. Aklıma, birden bire, bir seya- hat hatırası geldi: 'tüğim zaman, öyrenmiştim ki, bu nezahatile meşhur memleketin en büyük küfrü (17) diye haykırmak-) mış. Hiddetlenenler, sinirlerini bu ” süretle yatıştırırlarmış. Biz de aynı tarzı takip etsek olmaz mı? (17) — az geliyorsa (170), (1700), (17000) “ilah,, desek... Hem, böylelikle , küfrün altında kalmamış oluruz : Allahim sıfırı çook !! Rakamların sonuna ilâve eder, eder milyarlara, trilyonlara, katrilyon, kentrilyonlara, kadar çıkarız . (Vâ-Nü ) Hamiş: Muhsine Hanınefeı — den 4 e kadar daima mat- d N.) Yazı makineleri Şimdiye kadar 6000 makine alındı Türk - harflerinin kabulünden sonra artık her müessesede, bil- hassa resmi devairde eski usul tebyiz nihayet — verilmişt | tamamile Bütün tebyiz işleri yazı makine- lerile yapılıyor. Vilâyetler için Hükümet tara- fından mübayaa edilen yazı ma- kineleri şimdiye kadar 6 bine baliğ olmuştur. Bu makinelerin cins ve nevini tayin ve mübayaa |— etmeğe kız ve erkek ameli hayat | mektepleri - müdürü — muzaffer, | Tütün inhisar idaresi fen müşaviri Mustafa - Hulkâ - beyler edilmişlerdir. Bu iki zat her Vilâyetin ihtiyacı derecesinde mübayatta bulumak- tadırlar, Daktilo hanımları bulunnmayan ve | bozuldukları takdirde her hangi bir adamın tamir edeceği sağlam tertibatlı makineleri tercih edi- Kız ve Erkek ameli Hayat mekteplerinde açılan lisan ders- leri şimdiye kadar çok faydalı ler vermiştir. Lisan derslerine verilen ehemmiyet mektepten mezun olanların hayatın ber sahasında muvaffakiyetlerini temin edecek mahiyettedir. Mek- tebin birinci sımfına müdavim bulunanlar - bile takip ettikleri | lisanlarda tekellüm ede cek liya- kahadırlar. Petrol inhisarı Lağvedilecek şeker inhisarı ise kalacak | Şeker ve Petrol inhisar idare- sinin ağstustan sonra lagvedile- ceği yazılmıştı. Verilen malümata göre şeker ve Petrol inhisarlarından — yalnız petrol inhisarı lağvedilecektir Şeker inhisarı ibka edilecektir. 0 zaman şeker 1 yalnız resim tahsil eden bir müessese olarak kalmıyacak fakat memle - ketimizde yeni başlıyan -şeker sanayüini himaye edecek pancar ziraatı hakkında tetkikatta bulu- | macak zurraa yardım edecektir. Bu suretle şeker inhisarı bir şe - ker enstütüsü haline inkilap ede- cektir. Buz fiati Buz fiatlerinin haziran sında 3 kuruş 10 paraya ineceği yazılmıştı. Mezbaha idare meclisi buz fiatlerinin Mayıs önbeşten baren 3 kuruş 10 paraya tenziline karar vermiştir. Konservatuar binası Taksimde değil, Şehzade başında yapılacak 100 bin lirası İdarei Hususiye tarafından tesviye edilecek olan konservatuar binasının - inşasına Hazirandan itibaren başlanacağı yazılmıştı. Aldığımız mevsuk malümata göre konservatuar Taksimde — değil , Şehzadebaşında Letafet apartı- manı arkasındaki arsada yapıla- caktır. Arsanın istimlâkina baş- lanmıştır. — Konservatüar. binası, mektep — mahiyetinde olacağı için yalnız mektep için bir musiki salonu ve bir de küçük sahne bulunacaktır. Emanet, evvelce şel sunun da konservatı bilinde tesis edilmesini düşünmüş, bilâhare bu fikrinden vaz geçmiş- tir. Şehir tiyatrosu konservatuar binasından ayrı olarak Taksimde inşa edilecektir. Emanet bunun için bir. ecnebi şirket ile anlaşarak masarifi kıs- men Emanet, kısmen de şirket tarafından tesviye edilmek üzere bir şehir tiyatrosu inşa ettire- tektir. Konservatuar binası bu seneki bütçe ile inşa edilmeğe başlanacak, şehir tiyatrosu bil- âhare yapılacaktır. : akalliyet mekâîi' in varidatı tetkik ediliyor Maarif vekâleti geçen sene bazı Akalliyet mekteplerine nakti muavenette - bulunmuştu. - Maarif | idaresi aklliyet mekteplerinin büt- çelerini tetkik ettirmeğe başla- Miştr: Geçen sene bidayetinden beri bu mekteplere kabul edilen ücretli ve ücretsiz talebe mik- dari tasnif edilmektedir. Her mektep idaresi talebesini bu noktai nazardan tasnif edecek ve bir cetvel ile Maarife bildire- cektir. Bu cetvele mektebin vari- dat ve masarifat mikdarı lefedile- cektir. bu netice alındıktan sonra mekteplere yapılacak muavenet şekli takarrur edecektir. Plevna panayiri Plevnada bir ziraat panayiri açılacaktır. Panayire türk müstah- sillerinin de iştiraki ticaret oda- sından rica edilmiştir. Dilencilerle mücadele Zabıta ve Belediye memurları şehirdeki — dilencileri toplamağa devam etmektedirler. Bunlardan bazıları Darülâcezeye gitmemek in memurların takibinden kur- İmağa / çalışmaktadır . — Lâl buna rağmen şehirdeki dilenciler hemen hemen hiç eksilmemiş gibidir. Parklara rağbet ahçelere fazla rağbet gösterineğe başlamıştır. Gülhane, Sultan Ahmet, Üsküdar parkları, Taksim tepebaşı bahçeleri bu yakınlarda fazla kalabalık olmak- tadır. Ku i t —e B d Havalar asınmağa — başlayınca kapalı evlerde bunalan çoculklar güneş görmek için dışarıya çıka- rılmağa başlanıldı. Lâkin İstanbulda bir tek çocuk parkı, kum bahçeleri / olmadığı re çocuklar orada burada Bir nevi ekmek aret borsasının hazırladığı proje İktisat vekâletine gönderilmiştir. Diğer- taraftan İstanbul mebus- lan da birnevi ekmek meselesini ik etmişlerdi.| stanbul mebusu yin B. bu hususta bir esbabi mücibe lâyıhası hazırlamıştır. Bir nevi ekmek kanununı lisinin bu devredeki M. ANKARA PALAS (ANKARA ) Bütün odalarda telefon, sı- cak suyu, kaloriferi vardır. Hususi banyolu apartımanlar. Odalrın fiatı: 6-8-10 ve 12 liradır. Amerikan barı, Örkes- tra, erkek ve kadınlara mah- sus perukâr salonu, çamaşır- hane, garaj, tenis, kütüphane, yataklı ” vagonlar - şirketinin acentalığı. Çocuk bahçesi lâzım Bir nevi ekmek meselesi hakkında ELERİ Vapur rekabeti Bir kaptan yolcu- lardan dayak yedi Ssyrisefain idaresile vapurcu- lar arasında ki rekabet devam etmekdedir. ü | Rekabet yüzünden İzmire bir 'ton eşya bir liraya nakledilmek- tedir. Diğer taraftan " Trabzon | hakkındada navullar 170 kuruşa düşmüştür. Rekabet yalnız seyrisefain ida- resile vapurcular arasında de; fakat muhtelif kumpanyalar ara- sında da cereyan ediyor. Bu rekabet yüzünden Karadeniz Kmanlarından birinde bir vaka Bir vapur acentası rekabet etmek için Seyrisefainin vapurunu geçmek istemiş bu arada bir kaç limana uğramamıştır. Halbuki vapur. bu Kmanlara uğrıyacağina dair ilân yapmış yolcu ve eşyada almıştır. Vapurun bu limanlara uğramaması yolcularla kaptan adai bir gürültüye sebebiyet vermiş kaptan yolculardan dayak yer Kaptan dayak yemesine rağmen - yine yoluna devam etmişt Kış tedbirleri Emanet kışın kar yagarsa ne yapacak? Avrupada tetkik seyahatı ya- pan Emanet heyeti, gelecek sene kışın alınacak tedbirlerin şeklini tespit etmek - üzere Paris ve Berlinde tetkikat — yapmışlardır. Pariste kar tathiratı için kar makinesi ve sair vesait kullanıl- leri pek müsait olduğu için bi ken kar yığınları ve buz parça- ları mecralara — dökülmektedi Berlindeki kanalizasyon ağızları Paris kadar müsait olmadığından Berlinde karlar ve buz parçaları kamyon ve Arabalarla toplanarak şehir haricine nakledilmektedir. Binaenaleyh, İstanbul için kar makinesi mübayaa etmeğe lüzum görülmemektedir . — Yalrız kışm yapılacak tathirat vesaiti bir az da tekemmül ve tezyit edilmek süretile geçen sene tatbik edilen usul tatbik edilecektir . Bizde kanalizasyon, bu sene son bahara — kadar — işlemeğe başlayacağından kanalizasyon şe- bekesinin bulunduğu mıntıkalar- daki tathirat daha kolaylıkla ya- pılacaktır. Ancak, Paris ve Bet- linde halk, kendi meskenleri önün- deki kar ve sair teressubatı tat- hire mecburdur. Bizim Belediye kanunumuz buna müsait olma: ğından böyle bir külfet ve vazife halka tahmil edilmektedir. Ameli hayat mektebinde daktilo kursları Kız ameli Hayat imektebin Vaçılan daktilo kursları büyük rağbet kazanmaktadır. Bu kurslara bir çok hanımlar büyük bir teha- lükle devam ediyorlar. kurslara devam edenlerden her üç ayda bir 129 hanım mezuniyet vesikası tihsal ediyorlar. Şimdiye kadar 600 Hanım dak- tilo kursunu ikmal etmiş, bunlar- dan 429 u, mektebin delâletile bankalara, ticcari müessesata yer- leştirilmiştir. Diğer Hanımların da peyderpey yerleştirilmelerine çalışılıyor. Me- zunlar dakikada 120 kelime ya- zacak kadar meleke sahibidirler. Monşer Şu “Monşer,, kelimesi kadar gün görmüş, Feleğin çenberinden geçmiş Hanyayı Konyayı anlamış; pişmiş, çifte kavrulmuş bir kelime daha - bulabilirseniz — aşkolsun ... Bundan yirmi beş sene evel bu meşhür kelimeye Jâstikli bir fayton içinde Çiftehavzlarda ya- hut Feneryolunda tur yaparken * tanıdık.. k Arabacının yanında siyah ve- dingotlu bir haremagası vardı.. Faytonun — iÇinde de — uzatılıp yakarıya doğru kıvrilmiş gaytan biyıklı, tek gözlüklü, açık kırmızı fesli iki Paşa zade.. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Çiftehavuz seyranları, Fener- yolu turları ortadan kalkıyor ve monşer kelimesi faytondan inip kaldırıma düşüyor.. Artık onu tek gözlüklü — paşazadeleri — ağzında değil, mehtaplı geceler Kuşdili çayırında piyasa yapan uzun saçlı şairlerin dilinde işidiyorsunuz .. Biraz sonra bu kelime İstanbula geçiyor ve Edebiyatı cedidecilerle beraber Tepebaşı bahçesind dızlarla müzeyyen semayı lâtifi seyrediyor.. Gene bir müddet sonra.. Mon- şere hiç ümit etmediğiniz bir yerde Babiâlide tesadüf ediyor- sunuz.. Burada — siyahi bonjurlu, altın gözlüklü, beyaz sakallı ekâbir: — Zatı devletleri.. Diye idarci kelâm eylerken kaleme — yeni çırak buyurulan İstanbul gençleri birbirine: — Monşerl.. Diyorlar.. Harpten sonra bir gün bir mahalle kahvesinde otururken bir de bakıyorsunuz monşer. burada mahalle delikanlılarının ağzında: — Monşer bir dü beş attın dü se oynadın.. Olur rezalet mi bu... Bu gün monşer Galatadadır.. Ve buradan biraz temiz giyinmiş biri geçerken, afili bir genç arka- sından bağırır: — Monşeececeer ! Yani demem şu demek ki monşer demokratlaştıkça demok- ratlaşıyor .. Bu gidişle yarın köylü öküzüne — Çüş Monşerl.. Diye bagırsa hiç şaşmayın.. Hikmet Feridun İstenografi kursları Büyük bir muvaffa- kiyetle devam ediyor Yeni türk İstenografisinin başta B. M. Meclisi olmak üzere bü- tün teşrif meclislerde,? mahkeme- lerde, resmi ve husüsi - mües- sesatta taammümü için Anka- rada mütehassıs Avram Bena- roya — efendinin — idaresindeki kurslardan sırası geldikçe bahse- diyorruz. İstanbuldada İstenografi dersleri için kız ameli Hayat mektebinde açılan kurstan şimdi- ye kadar muvaffakıyetli neticeler elde edilmiştir. Kız ameli hayat mektebindeki bu derslere kadın ve erkek muhtelit olarak devam ediyorlar. Dersler, Avram Benaroya efendinin ilk yetiştirdiği mezunlardan Zehra Hanım tara- fından veriliyor. Bu derslere, bilhassa Cemiyeti belediye zabıt man devam ediyorlar. Yakında bu kursun ilk devresi ikmal edilecektir.