Kostapulcs, Türk Büyükelçisini (o ça- gırarak, Yunan Hükümetinin cevabı mesajını elindeki bir metinden oku- du. Bu cevabi mesaja göre Türkiyenin böyle- bir karar vermesi yersizdir. Zi- ra Adada trk cemaati, Türkiyenin zannettiği derecede bir çlık tehlikesi maz Makariosla temas kurmuş ve türk lerin bulunduğu bölgelere yeter dere- cede yardım gittiğini öğrenmiştir; Kes topulos, İlkine, türklerin bazı yerlerde gıda sıkıntısı çektiklerini okabü etti- ğini, fakat bunun iktisadi oablukadan değil, organizasyon bozukluğundan ile ri geldiğini osöyliyerek, Oo Türkiyenin Kıbrıs Maslahatgüzarının bu konuda Birleşmiş Milletler Kumandanlığı ile temasa geçmesini tavsiye etti, " — Aynca Yunan Hükümeti de yardımcı olmak üzere, Kıbrıs Hükme ti nezdinde müdahalede bulunulacak- tır" dedi. Kostopulos, meseleyi türlü uçla- rından ele almış, fakat (o Türkiyenin yardım göndermesi konusunda kesin bir cevaptan kaçınmıştı. Böylece ge- rektiği takdirde' konuyu istismar ede bilmek, içinaçık kapı bırakılıyordu. cak Ankarada ertesi.günü açık lanan bir başka karar oKostopulosun taktiğini kelimenin tam anlamıyla if lâs ettirdi. Bu yeni karara göre Tür- kiye, Adada garantör devletlerle bir- likte Birleşmiş Milletler o Komutanı- nın da katılacağı bir inceleme kuru- lunun,. Erenköye giderek durumu ye- rinde .tesbitini .istiyordu. Yardım an- cak bu kurulun vereceği rapordan sonra yapılacaktı. Türk Hükümeti bu hususta bir hudut da koymuş ve ra- porun en geç Pazartesiye kadar hazır lanmasını şart koşmuştu.. tanik . Gerek Makarios ve gerek Papendreu için özellikle bu ikinci karar keli- menin tam anlamıyla bir sürpriz teş. kil etti. İki kafadar İnönünün ilk açıklamasından sonra bunu bir dış müdahale olarak göstereceklerini muşlar ve böylece dünya kamu oyun- da sempati kazanacaklarını o hesapla mışlardı. Oysa bu inceleme kurulu, bütün hesaplarını bozuyordu. İçlerin- de kendi temsilcilerinin de bulunduğu bir heyet Erenköye gider de orada aç- lık ve hastalıktan insanların o öldü. güne dair bir rapora imzalarını koyar larsa bu, tam bir fiyasko olurdu. An- cak bütün "açlık yok" iddialarından sonra, inceleme kuruluna itiraz etmek te imkansızdı. Bu sebeple Yunanistan, meselesi. Güvenlik kurulunda ele YURTTA OLUP BİTENLER Rum polisi bir kamyonu ve şoförünü arıyor Rum polisi faaliyette lınmış olduğu gerekçesiyle ni gön derilmeyeceğini açıkladı. Bu rada dikkati çeken bir husus İngilterenin ramlarla aynı paralelde hareket etme si ve tam üç defa karar (değiştiren Adadaki İngiliz Yüksek (Komiser Ve- kilinin nihayet Cumartesi sabahı he- yete katılmıyacağını söylemesidir'. İnceleme Kurulunu Erenköye gö- türecek olan helikopter, Lefkoseden sa bah saat 9 da kalkacaktı. Ancak giliz ve yunan delegelerinin katılmayacaklarından son haberdar olan Kıbrıs Maslahatgüzarı- mız Faruk Şahinbaş Ankaradan tali- mat beklediği için, başka bir helikop- terle ve B.M, Barış Gücü Komutanı General Thimayya'dan ancak yarım saat sonra Erenköye inebildi. 1400 türkün yaşadığı' köyde durum gerçekten feciydi. Halkın bir (o kısmı mağaralarda yatıp kalkıyordu. . İlâ yiyecek kalmamıştı. Derisi kemikleri- ne yapışmış insanlar gölge gibi dola- © şıyor, bir günlük yiyecekleri olan iki adet haşlanmış patatesi kemiriyorlar.- dı. Selefi General Gyani'den çok fark lı olan hintli general bu hazin tablo- yu gördükten sonra hislerini (sadece 1 bir kelime ile ifade etti Skandal . Tornistan . , Bu tek kelime romların bir buçuk ay dan beri uygulamakta oldukları iktisadi abluka taktiğinin iflâsını teş kil etti, Thimayya, Lefkoşeye döner- ken Kızılhaç temsilcisine: — Bu insanları derhal yiyeceğe kavuşturmalıyız. Yıldırım programı uygulanması lâzım" Gerçekten gerek Kızılhaç temsil- cisinin ve gerek Thimayya'nın Maka- riosla yaptıkları temaslar sonucunda ertesi gün Erenköye 2 ton yardım ya- pıldı. Ancak sadece bir günlük ihti- yaçları 3 ton yiyecek olan Erenköyde- ki 1400 trake yapılan bu yardım ta- AKİS/9 —