Eroğanın bir densizliği yüzünden be- lediyeyi kaybetmiş ve dolayısıyla oda bu büyük şehirde prestijinin sarsıldı. bunun ne bahasına olursa olsun kazanılması gerektiği zehabına bir hayli şenlikli geçen kongresi bunun çabası sonucudur. Bu- rada diller dökülmüş, eski belediyeze- de il başkanı Eroğana çatılmış ve iki grup kâh suyun yüzünde kân su- yun altında, ama herşeye rağmen kı- yasıya çarpışmışlardır. . Bunlar Ali Esat Birol grubu ile Mustafa Gürpı- milletvekilliğine ve hem de senatörlü- ge giden yolun il yönetim okurulun- dan geçtiğini kesinlikle kabül ettik- lerinden bu kongrede güçlerini orta- ya koymuşlar ve kıyasıya savaşmışlar- dır. Fakat her iki taraf da teşkilâtı i- çerden avlamanın yollarım ve gereği- ni gördükleri anda iş İşiten çoktan geç Miş V eren delegeler o Üsküdarı boylamış bulunuyorlardı. e Ortaya ne genel merkezcilerden ve ne de "halkın çocukları" adım takınmışlardan tam ve ezici bir zafer elde edeni çıkmamış, tır. Yalnız .listeye girenler ve grup başı olanlar bu defa da yeni yönetim kurulunda karşı karşıya (gelmişlerdir ki, önemli olan da bu karşılaşmanın nenime alanına kavuşması şekliydi. Kongrenin sonraki günlerinde yeni seçilenler kendileri bir araya gelerek aralarında yönetim bölümü yaptılar. Seçimde Mustafa Girpınar e dik bir zafer kazandı ve A. İstanbul il başkam sıfatıyla oturuverdi. Oturuverdi ama, bu oturuş Gü pınara astarından çok daha papdıya patlayacaktı ve o günler de gelmekte geçikmedi. koltuğa Birol der ki Gürpınara karşı grubun başım (o çe- kenlerden Profesör Ali Esat Birol, bu yenilgi karşısında derhal bayrakla- rını açmakta e Birola göre. bu herşeyden önce partinin is- tanbul gibi aydını bol bir sehirde pres tiji bakımından adeta saatli bir bom- badır ve oGürpinarın başkanlığında bir yönetim kurulunda görev almak Birolu yüceltmez, alçaltır!. Bu arada, eline geçirdiği o başkan lık koltuğunu kaçırmak istemeyen ve kesinlikle bunu kafasına bulunan Gürp ınar de bu arada birbirlerine sezdirmeden Gökhan Evliyaoğlu Nyton lider imalâtçısı ilçe teşkilâtlarım karşılıklı — kışkırtı- yorlardı. Fatih "çe teşkilâtı Gürpına- rın elinin altında mıydı? Fatih ilçe teşkilâtı derhal kâğıda kaleme sarıla- rak genel merkeze telgraf çekiyor, kar şı tarafı bir güzel batırdıktan sonra yanında yer aldıklarını da göklere çı- karıyordu: Asıl partiseverler obunlar, di, bunlar il yönetim kurulunda gö- revleri başında kalacaklardı ki., v.s. Fakat herşeye rağmen Eer Gürpınarı tutanlara karşı a iyi çalıştılar, çevreyi öylesine bir yaylım ateş altına aldılar ki, Genel Merkezin bile bu ayyuka çıkan tedirginliğe bir çare bulma yollarım aramanın zama- nı geldiğine aklı yattı. . lmmiie yi pa ya ai Di Md YURTTA OLUP BİTENLER Merkez yönetim kurulu üyesi ve Kayseri milletvekili Vedat Ali Özkan, işte bu görevle İstanbullara kalktı geldi ve her İki düşman kardeşlerle müzakerelere başladı. Genel Merkez . Artık herkesin susmasını, gım kırıp oturmasını ve şu "bir adım uk yolu kalmış iktidar" a kavuşana kadar olsun, herkesin eline, diline ve beline sahip olmasını istiyordu. Birolcular da, Gürpınarcılar da Genel Merkezin bu sert notasını oku, yacak ve üstelik anlayacak kadar mü- Zik kültürüne sahiptiler. Herhangi bir şekilde itiraz etmek, karşı (o çıkmak, durup dururken kendini «âsi çocuk" saydırmaktan ve iki de bir çekilmek ü- zere kulak uzatmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktı. Genel Merkez e- mindi ki ismi entellektüele çıkmış ve ayak takımı sayılmayan bir kaç kişi İstanbulda A.P, yi aldı mı, İstanbul da AP Üniversitenin de, Ordunun da, Basının da sevgilisi oluverecektir. E , her iki tarafa da uzlaş- mayı teklif etti. Fakat Birol da, Gür. pınar da il başkanlığını (o birbirlerine bırakmayı onur kırıcı sayıyorlardı. —O ilsin!" — Ne demek ? Asıl o çekilsin,.» ürpınar ayrıca, çekilmemeki» de . Doğrudan doğruya seçimle yönetim kuruluna gelmiş ve yine se- çim ve oylarla il başkanlığım o almış- tı, şimdi ise buna hem içerden ve hem de Ankaradan karışıyorlar ve ken- disi Başkan olsun istemiyorlardı. Gürpmarın başkanlıktan (o kolun- dan tutulduğu gibi sürüklenip atılma. sı başlangıçta temsilci ve bir arabulucu Özkanın da işine gelmedi. Gürpınar ne de olsa teşkilâtça tutu- lan bir partiliydi ve aksi bir davra- nış geri tepen bir tüfek halini alabi- lirdi. Özkan, o yüzden son derece tem kinli işini yürüttü. Grupları teker te- ker dolaşıp nabız yokladı ve sonunda herşeyi tatlıya bağlamak için yeni bir adayla ortaya çıktı. Bu, eski İş Ban. kası genel müdür vekili, şimdiki o Ak- bank yönetim kurulu başkanı Ahmet Dallıydı. Talihsiz Dallı, aslında poli- tikayla hiç ilgisi yokken ve. ihtilâlde Avrupada vi halde sonradan yurda dönmüşken bir Mendereszede ei bir defa, dışında bat- mıştı. Şimdi AP kumpanyasında İhti- yarı ile batmanın ilk adımını atıyor- du. Dallının Kişiliği akan suların dur- durdu ve iki taraf da muvakkat barı. şa girdiler Tarafların kozları 25 Ekimde ye- nilenecek kongreye kadar saklanacak ve kongrede pay edilecektir, AKİS/17