11 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

kiki mânasını ve temizliğe uğrayanlara karşı hangi «kriter» in kullanıldığını ga- yet iyi anlamaktadırlar. İstanbulun eski bir il idare kurulu reisi bir zamanlar beraber çalıştığı Cahit Evranos için : «— Nisbeten sözünü esirgemiyen bir adamdır» demiştir. cümle, hâlen Demokrat Parti içinde ve ekseriya Genel Başkanın ha- beri olmaksızın Genel Başkana atfen oy- nanan n mahıyetını mükemmel şekilde göstermektedir belkı de parti- nin ünden beri türlü hizipleşmelerin kaynagı olmaktan çık- mış, ekseriya bu büyük — vilâyetin başındaki zatla Genel İdare Kurulu ara- sında bır mücadele, hattâ rekabet de- « stanbu] teşki]âtı kurulduğ hizipleşmelere Köprülünün adı karışmış, Köprülü dai- ma Genel İdare Kurulunun müzahereti- ne sahip olduğundan rakiplerini birer birer atlatmasını bilmiştir. Daha sonraları İstanbul teşkilâtına Hüsnü Yaman hâkim olmuş, kongreleri o idare etmiş, sadece İstanbul Demok- rat Parti teşkilâtını değil, hattâ İstan- bul vilâyetini heyeti umumiyesiyle çekip çevirmeye başlamıştır.. O zaman Dr. Mükerrem Sarol İstanbulu Hüsnü Ya- man'dan kurtarmaya bir bakıma memur edilmiş, onun desteğiyle il başkanı se- çildikten sonra —parti binasında Hüsnü lâğvedilince Hüsnü Yaman anlamıştır, anlayıncaya kadar Üsküdan geçmiştir. kendi başlamıştır. ridir. Politikaya karışan bu m ha o zamandan «Genel mülhem» edası bulunan bir takım hare- ketleri icraya memur görünen Dr. Mü- kerrem Sarolun, karşısında degıl de ya- nında bulunmayı tercıh etmiştir ha müştür. Zira Belediye seçim- lerı sırasında İstanbula hâkim bulunan Hüsnü Yaman oralara kendi taraftarla- rını getirmişti. —İşte İstanbul Belediye * Meclisi Demokrat Parti Grubu ile Parti beş seneye bile indirmek Su ay istifa meselesi, menfi kolay tedbirlerle halledılecek bir dâ- va değildir; lü ve büyük olan ve Asakırı . Man- AKİS. 11 EYLÜL 1954 mümkün YURTTA OLUP BİTENLER D. P. İstanbul İl İdare Kurulu AMA... Evi — temizliyorlar İl İdare Kurulu arasında mevcut daimi gerginlik buradan doğmaktadır. Bütün bu işler olup biterken, bir- takım kimseler de İstanbulda zengin ol- makla meşguldüler. Fakat bunların De- mokrat Partiye mensubiyetleri dolayı- siyle servet yaptıklarını iddia gülünçtür. unların, emokrat Partinin ileri ge- lenlerinden — bazılarına, bilhassa İstan- bulda şu veya bu hizbin başında bulu- nanlara mensubiyet iddialarından dola- yı ve hizip başlan fiilen haberdar bu- lunmasalar bile bir nevi müsamaha terdiklerinden <«nüfuz ticareti» ticarete başladıkları aşıkard Eğer o amaha, hattâ o müza heret olmasay— dı ne Belediye Meclisinden, ne Parti teşkilâtından bazı zevat kolay para ka- zanmanın yolunu bulamazlardı. Bir Arap darbımeseli çölde bir de- dumanın ve aşkın gizlenemiye- cegım söyler. Buna suiistimali de ilâve etmek kabildir. Nitekim İstanbul birta- kım suiistimalin dedikodusuyla çalkan- ir. Aradan l a lâyette bır küçük kral edası almaktan geri kalmamış, bir ara İstanbulun ha- kiki Valısının Fahreddin Kerim Gökay mı, yoksa Necmi Ateş mi olduğu hu- sure teşkilâtından beri asla hiç bir zaman halledilememiş — olan Subay Meselesinin sadece bir parçasından ibarettir. Meseleyi asimin içine sok- ak, orada mütalâa etmek ve onun- la birlikte halletmek gerek. susunda bilmeceler tertibine ihtiyaç gö- ur. Bu bilmecelerde «Fahreddin cevabını verenler çok zaman kaybetmişlerdir. Fakat — Necmi Ateş kuvvetlenince başka bir vilâyetten namzet mesi taraftarıydı ve bunu bizzat Ateşe bildirmişti. Fakat İstanbul İl Başkam mutlaka İstanbuldan aday gösterilmek arzusunu gazetelere açıkça ifadeden çe- kinmemişti Seçimlerin arifesinde âdeta bir kuv denemesi yapılıyordu. Bu- nun tehlıkesı ise aşikârdı. Yoklamalarda Necmi Ateşin kazanması muhakkaktı. Ona karşı gelindiği takdirde işim silm leri artacak, belki de Istanbul tehlıkeye girecekti. Bir hal çaresi b lamalara namzet olarak sonradan edecekleri vaadini veren kimseler terildi, bunlar soz]erım tuttular, ettiler, yerlerine Nadir Na amd lah Suphi, Ali Fuad Cebesoy gibi isim sahipleri getirildi ve tam liste kazandı. Bütün bu tertipleri çok zaman Necm Ateşle — uğraşarak ve hakıkaten gündüz çalışarak Dr. o mevkie kılıcının hakkiyle geldi ve mü- kâfatını aldı Fakat Aydında Adnan Menderesin «yakını» — olduğu kadın doktorluğu ile meşgul bulunduğu günlerden kendi- 5