idügü rivayet edilmekdedir. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Dünki gün Sobranya Meclisi'nde cereyan eden muzakere esnasında, Todorof gayet mühim sualler irad ile hükumet-i hazırayı itham etmek istemiş, Maliye Nezareti'nin ahali üzerine tarh eyledigi vergü ile, Ziraat Nezareti'nin Bulgar ticaretine karşı almış oldukları vaziyeti şerh ve ta'dad iderek, ahali bu yüzden gayet dilgir olarak inlemekde olduğunu isbata kalkmış ve Ministır Payakof ile Ministır Kenadiyef'in duçar-ı hakaret ve taarruzu olmuştur. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ HAVADİS-İ HARİCİYE Her fırsat düştükçe muhasamadan hali kalmayan ve aslı idarehanemizde mahfuz olan Frenk gazetelerinden aynen ve harfiyen tercüme olunmuştur. " Tac Kimindir? " Abdülhamid'in son hastalığı ve gayrı kabil-i tedavi olan bu hastalığın, bir müddet-i muayyene zarfında bir meş'um netice ile hitam bulacağı, şübhesiz haklı haksız bir takım farzlar ve bahusus bu tiranın boyunduruğu altında bulunan bedbaht ahalinin istikbalince, aladan alaya ümitler uyandırmıştır. Herhalde 16 ncı asırda diplomasi alemini inleten bütün bu Şark Mes'elesi'nin halli içün, devletlerin ittifak ve ittihad itmeleri mütemennadır. Bir tarafdan İngiliz-Fransız ittifakı diğer tarafdan İngiliz ve Rus ve İngiliz-Alman i'tilafı sayesinde zaman ve fırsat pekala intihab olunmuş olur. Mütenevvi suret-i hal arz-ı didar etmekdedir. En tabi'isi hiçbir şiddet-i muhalefeti da'i olmayan Sultan-ı hazırın varis-i meşru'larından birinin, bir hükumet-i meşruayı da'i olan bir Büyük Millet Meclisi'nin, Avrupa devletlerinin himaye-i müteselsileleri tahtında küşadı şartıyla, tayin ve tasdikden ibarettir. Girit ve Makedonya'yı, Devlet-i Osmaniye'den kamilen ayırmak ve Girit'i Yunanistan'a ilhak ve Makedonya'yı da müstakbel bir hükumet yaptırmak içün bu fırsatdan istifade olunur. Daha esaslı diğer bir suret-i hal: Abdülhamid'in Hilafetinin yalnız şimdiki Asya devlet-i İslamiyesi hükümdarı olmaktan başka bir sıfatı tanımayub, Balkan hükumetlerini İstanbul pay-ı taht olmak üzere, bir büyük konfederasyon [hükumet-i müttefike] suretine ifrağ etmekdir. Abdülhamid'in arız-ı haleflerine gelince: İstanbul'da icra-yı nüfuz etmek isteyen şübhesiz her hükumet-i ecnebiye kendi ayısını! yani kendi namzedini koymağa çalışacakdır. (Figaro) gazetesi (da)ha evvelki gün bu civan bühtan mahluklarun esamisini neşr idiyordu. Biz (Gota) salnamesinde varis-i meşru gösterilen Prens Mehmed Reşad, her ne kadar yeni dever saltanatda bir suret-i barbaranede tutulmuş ve hakimane bir usul-ü terbiye ile sersemleştirilmiş ise de, Abdülhamid'in vefatından sonra veraset-i kanuni mucibince, Sultan ilan olunmasına şimdilik tarafdarız. 62 yaşına baliğ olan bu fakir budalanın!!! Türkiya'yı idare idebilecek halde olmadığını dikkate almak icab ider. İşte bu sebebe mebni olarak Hanedan-ı Osmaniye'nin 34 ncü hükümdarı olan Abdülhamid'den sonra hükümdarlığa, diğer varislerden hangisinin gelecegini kesdirmek içün, daha şimdeden fikirler cevelana başlamıştır ki, yeni hükümdarın tayini hususunda zuhur idecek olan müşkülat, Şark Mes'elesi'nin kat'iyyen halli namına devletleri i'tilafa celb ve davet idecekdir. Hatta bu babda, sözleri sayılan bazı devletlerin kançalaryaları arasında mahremane müzakere cereyan ettigi ve sulh-u umumi ve medeniyet menafi'ine en ziyade nafi' olan bu azim meselenin halli içün siyaset-i um'umiye aleminde bir zamandan beri, bir mevki-i mu'tena tutan 7 nci (Edvard) bu şerefe nail olacağı te'minen beyan olunuyor.