"MÜTALA'AT-I SİYASİYE" "Masal ve Misal Yahud Zeker-i Cüz'ü İrade-i Küll" Türkiya'nın mazi ve istikbali, halden de istinbat olunabilir. Bunu siyasi ve fenni kelimelerle ahalimizin kafasına doldurmak ve gah burunlarına sokmak müşküldür. Babamızın dince ve ahalimizin her gün görüb me'luf ve meşğul olduğu madde ve eşya ile bir misal tertib ider isek, belki belki muvafık düşer, münasib olur. Teşbihde hata olmaz dirler. Anlatacağımız şeyi kolaylaştırmak içün devleti bir hane halkına, yani aileye teşbih idebiliriz. Devlet bir aile farzına göre : Bir ailede bir peder, bir valide ve evladlar ve saire vardır. O halde bir devletde hükümdar, ailede babaya müşabihdir. Bir devletde hükumet, bir anaya mukabildir. Ve hakeza bir devletde ahali, bir ailede evladlara mümasildir. Bir hane veya mesken veyahut çiftlikde, bir aile yalnız peder, valide ve evladlardan ibaret değildir. Akrabası, işçisi, ırğadı da olur. Ayniyle devletin yalnız hükümdarı ve hükumeti ve ahalisi degil, milel-i muhtelifeden müteşekkil teb'ası, haricden ticarete binaen veya bir imtiyaza istinaden gelen ecnebi efradı vardır. Bir ailede öz bir babaya ita'at nasıl farz ise, bir devletde milletperver, hukukşinas bir hükümdara da, o derece riayet vacibdir. Bahusus baba, ana, evlad onu degil ise, bir işçileri ve yardımcıları da o nev'a mensub ise, dirlik tam, münasebet berkemaldir. Bir devletde hükümdar, hükumet, ahali birbirine öz ve halis olduğu gibi muallimleri, madencileri, mühendisleri, fabrikacıları ve saire de o kavim ve o millete mensub ise, hukuk-u şahsiye tam, münasebet-i devliye berkemaldir. Bir ailede baba ve ananın evlad ve ırgadlara karşı vazife ve mes'uliyeti olduğu gibi, bir hükümdar ve hükumetin de ve teb'asına karşı vazife ve mes'uliyeti vardır. Sonra tekmil aile halkının komşuları ile olan münasebeti, devletlerin de hükümdar ve hükumetin ahali ile olan münasebetine müşabihdir ki, münasebet-i dahiliyeden hukuk-u medeniye ve şahsiye ve komşularla olan münasebetden hukuk-u beynelmilel nam-ı diğer hukuk, beyne'd düvel çıkmıştır. Biz bu faraziyemizi bir taksimat çıkarmak içün tertib itmiyoruz. Türkiya ve Türklerin hal ve vaziyetini tasverimiz şeklinde ahaliye anlatabilmek içün bir saha tasver idiyoruz. Şimdi bunların bir arazi daha münasib