ZAMAN — 7 Nisan Bir karlimiz yazıyor : İnge li muharriri Mister*Wlel in Türkçeye çevrilen umumi ter bini okudum. Dü müharrir.n te cümcihalini de merak ettim. Bur yazmanızı vlcn ederim., Cevabımız İngilir romancını, hikâyeeisi mütelekkiri *Herbert Gi bir tahsil görmeğe imkân büla- muetur oldu. vek mektebini tamamladığı gibi | " 1888 de de Londra Ünivers den, em birinci derece ile hayvı k neşet etti. “Welle, tahsil bayatımı bu ge- | Zeri Mühim bir eser Uyanış devirlerinde Tercümenin rolü Yazan: Hilmi Ziya Ürken Kıymetli mütefekkir ve adamlarımızdan Bay Hilmi Ziya | (x bu ünvan altında mühim bir eser gahifeyi bulan $bu eseri bu sötün- darda tehlile imkân yoktur. Yalaı münderecatinin m: miyetini anlatmak yahut muhtasar bir müht yapmıştır. Kitabın vücude getirilmesinde- tercümenin suhüründe -Milli e b Halbuki böyle ihtiyar ve hbasta | acınımı çekerken ihtiyar kadının da lan hiçbir. haber itün muztarip ve Yazan: I. Vecihi bir adam tarafın- mühtaç idi, Vakın hiç yalnız birakmıyor, dalınn teç visile iştial ediyor. B S Metrük ve meyur. bir halde idi. İşte Melâhat kendi. yal * Wells, , Kippa (1905) Polly (1909), gibi eserleri Aabıf İnsaoların ruhle mek yolundaki kudretini göz bir filorof olarak görün. lik (1912), Kalbin gizli (91D, Ölmiyen ate madı ve küçük yaşında çalışmağa | buyak fikir meselelerini İleri sü- rerek günün en deria mütefek- kirleri Onun alâkadar olduğu mevzu- dardan bi de onün bu alâkası pek açık görünür, “Welleşin Biri “Dün; 've harbe son verecek harp, 'zan muharrir harp bittikden son- #a umümü tarihi Onun en son veen güzel eser- | yetinden y bu derirde, onü olan . ihtiyacımızı a da -Bay Hilmi Ziyanın neşretmiştir. Takriben dört yüz | muvaffak olduğuna ve eseri oku a bir IyT tefekkür vürile: ok uzun. tetkikat'a iş bir gö üş ve anlayış kabiliyetiyle yazılmış olan eseri (Vakit) kütüphene ol fiati 100 kuraş- Fikir hareketleri in Cahidin. (Fikir Hareketlerin'n) 76 nex çıkmıştır. Tarih derih, (tabiat (münakale işi Bay Hi inde inkalâpi gibi kiymetli makaleleri, (Rokfeller ile mülâkat) gibi lezzet ve merakla facın bir nevi tarihlel yazmış ve. | okunmcak yazıları şayanı tavsiye- ü devam etmekter arın ebemmiyeti bi hazsa yazanın malüm olduğu | yucularımıza ta yoruz. Roman - endişeli bir halde y görüyer ve kendi kendine diyordu ki: Şimdi, kaz | feci bir cinayet işlemişken, zaval Yincağız iki gücdür. her tüelü | h Saffet Selâmiyi alçakça” öldür. gederiden, cendan — bir adamın | müşken e Bakmasından . mebram, | bana m beni itham etti, ir müerlm münimelesi yaptı? karı tekrar hiddetleniyor, POLİSTE Kendi tabancası ile yaralandı Feriköyde oturan Murat is- minde bir rençber, bahçıvan Alekonun bahçesinde toprak elerken bir aralık belinde bu- İnann ” Yabancası anamin atep alvüriş Şikan “kneşun "adani Sağnn G göleği arianmdan. yizslalE Öllüm . derecesinde - olduğu yere yıkılıp kalan Muradın ha- lini gören Aleko, zabıtayı ha- berdar etmiş, polisler, derhal yaralıyı Etfal hastahanesine kaldırmışlardır. Nuradın bayâtı tehlikededir. Bir çarpışma Fenerde şoför Kemalin 2536 gumazalı : otamobili ile şoför İsmailin otobüsü çarpışmışlar. her ikisinin çamırlıkları — par- öleane Madam mangala düştü Beşiktaşta — oturan 70 ya- şında Madam Angeliki, oda- Tei yenmekin el müpala düşmüş ve vücudünün bazı yer- karlijle, yukmmiğler; Madam polis tarafından has- tahaneye kaldırılmıştır. Yardımı az bulmuş!.. Hasköy fukaraperver cemi- ha ” görenlin olan Avram isminde bir Mu- sevi, dün parmak kapı ge- #inoeuada, - temiyet “tarafın dan. kendisine yapılan para yardisim alaaş, Takit mik tarını az görerek — bağırıp AlönbE ll vez ea a ezeşp aa sğ. belüner - aalikekie gn Haa Bapıliram kargaşıb damarları kesilmiştir. k Bu vaziyet karşısında — işe polis müdahale etmiş ve Av- çam Balat Müsevi hastahane- sine yatırılnı — Kumarbazlar İki yerde 29 aletler yakalandı Poli Beyoğlunda Airika ha gn aümrketişeni. MA Te üklaetına Sümanlı Mefin fİRN gü kamar e üskrer. ilitinde yeli öi eli a ei d oe ai MA Blliyerl Tei klniy serüaaaralaend, eeeti dralmrerlemiz'ez. Haydarpaşa lisesine bahçe Haydarpaşa lisesi önündeki ha satın alnarak önüne aeri ge kilde bir bahçe ye bahçe İçinde tenle ve diğer tpare Jara mahsne kısımlar da/ bulüna: caktı yermiştir. evveki — şiddetli muamelerinden dolayı itizar ederek bu müşkül içinden çıkmak çarelerini geçiyordu. Hem gidip kayın valdesine ne söyliyecekti ? Narıl itizar edecek- ti? İtizar etmek için ressamla olan mmuaşakasını inkâr etmeek, Şadanın baksız bir ürdüğünü n söylemeğe tenezzül etmek istemiyordu. Çünkü onun da ressamla müsşaka etmek, evli ve çocuk annesi bir kadın oldu: Za balde bir yabancı erkeğin met- gesi olmak hiç te suç değildi. Bu, bu zamanda kadının yaptığı al alafranga ve medeni he dan tabil. birşey yoktu. Her er. kek beğendiği kadınla vaktini ge- girdiği halde n ! bundan dolayı her kadın da göne 8 kilometrelik bir daire halinde şehri çevreliyen tarihi surlar 166 senede yapılmıştır Diyarbekir surlarının en maruf bürçlerinden bi 'evvel yopılmış bulunan ( Ben Sen Diyarbekir (Hususi) — Di yarbekir, Dicle nehri kenarın- da 32 bin nüfi şehirdir. Diyarbekirin eski ismi Bu suretle ad veril- mesi hakkında iki rivayet var- dir. Rivayetlerden biri ki 20- iftir. Medin bini İbrahim ev- Tâdından Amit bini İllelbendi ismindeki zata nisbet edilmesi cihetlerindedir ki bunların başlıca: le Yedi kardeş, Ben kısımlarında sıcak suların dö- külmesine mahsus koruyuculara mahsus. siperler hâ'â bir çok yerlerinde meta- vetini muhafaza etmektedir. Şehrin içinde, Dicleye ba. kan (İçkale) adile bir kale daha yardır ki çevresi metreye yakındır, İçkalenin de ön altı külesi vardır. Buranın inde Virankale adile - maruf ve yerden itibaren eli metre yökseklikte bir kale daha var- Burada Cengiz ve Mogol yikdlki bisa Ve zerlerime tastgelinmektedir. Aaraplar tarafından Şamın alınması tarihinden sonra Di- Trakın Şimalden sıntrı bulunmasıdır. İbrani di- inde (Amit) sınır nihayetini ifade ediyordu. 'tan yapılmış surları ve evleri dolayısile buraya ayni zaman- da (Kara Amit) de denilirdi. ilk kavim olarak aŞ buceder. “Bumlatı sönfa | Diyarbekir sırasile Midyeliler eline geçmiş ve bilâ- harede Keyhüsrevin istilâsına uğramıştır. 625 bekire gelen kabileler arasında Bekir bini Vail kabilesi Vilâ- 'yet merkezini işgal ve yerleşe- Tek evler yaptırmış ve şehrin ismi (Amit) iken bu kabile is- | izafeten (Diyarbekir) ya- | Diyarbekir surunun zum görülmüş ve hicri 19 lında Diyarbekir İslâmlar e! 'ne geçmiştir. Fakat sonralı burayı - tekrar al- Timuür ve Safevi / istil evvel İkinci Kostanti; nında başlanmış ede ancak ikmal edi 82 Eürcü ihtiva eden surun siti takriben sekiz kilomet- redir. Her kule mühiten S1 irtifaen 21-22 metredir. Sı lar çok müntazam türlü tü: yazlar ve resimlerle doludur. muharebesinden sonra Yavuz Selim 921 yılında | Şah İsmaili mağlüp ederek Mar- | dinle beraber Diyarbel sürette almış ve İşte ovakit. tenberi Diyarbekir Türk hükü- meti idaresine geçmiştir. Şehirde mevcut mimari kıy- meti haiz eserler hep Türkler tarafından vücude getirilmi | bürçleri bilhassa - şimal, ne kocası, ne kayıavalderi, hati ge de çocuğu biçbir curetle karı- İde kayınvaldesine disini beklediğini pek ziyade sevindi. izde boğulmak üze- simidi görmesi kabilinden aşağıya koştu, salona girer girmez avukar tın ellerini büyük bir ban Doğruyu söyliyecek- ol ye düşkün olan, eski” aile mamusu telükkisi büsbütün başka olan kayınvaldesine sör anlatma- —Ne haber avukat / Bey ? Dündenberi ne kadar üzüldüğümü, habersizlikten —ne kadar bur ğrm taravvur edemezsiniz. , neler oluyor? Çabuk bana, zacak, gelinini namuzsuzlukla tt bam edecek, oğlunun. felâketine sebep verdiğini iddia eyliyecek, yeniden kavga edeceklerdi. İşte bu mülâhazalardan dolayı Molâhat, bütün - yalaızlığı yalnızlığın kendirine yük azaba rağinen ihtiyar kadının yanına uğramamağı, onu / görme- Genç kadın böye le yekdiğerine tıd düşünceler de yeniden - özül bizmetçiler avukat Febim Reyin Avükat bü gençive emsalir kadın tarafından - bukadar. sami- miyetle, bukadar sokulganlıkla kar- gılandığından dolayı büyük bir inç duymakta idi. Hatta, Melâha- tin kendisine bukada termesi, Fehim Beyi gaşırtıyor, bu tecrübeli, vukullu ve bilhassa seciyeli zannedil hak, kanun. mefhuml tamamile suçmüz görmeğe başlı- Efsus nahiyesi nasıl çalışıyor? Yerli malı giyme ve güreş merakı Maraş (Hususi) — Efsus na- hiyesi uzaktan görününce ağ. zımdan gayri ihtiyari derin bir öh çıktı. Hayvana binmeme rağmen günlerce yürümekten vücudümün her tarafı adeta kırbaçlanmış gibi. sizliyordu. Maraş mülhakatının, dört te- kerlekli vesait şöyle dursun, hayvanın bile adım başında bir uçuruma yuvarlanma tehlikesi geçirdiği kazma, kürek gör Memiş o sarp yollarında taba- 'na küvvet vermekten — başka çare bulunamıyor! kat daha güzelleşmiş ve sü. lenmiş. Bu bahçelerle, yolcuları daha çeyrek saat beride kar- Şilıyan muazzam mektep bi- halkın ça'ışkanlık ve vac derecesi hakkında insana güzel bir intıba veriyor. Yol üzerinde hayatlarını bu bina iinde neşri irfana ha. reden değerli ve feragatkâr musllimlerle konuştam Mek- tepleri tahminim hiâfına tam devreli imiş. Bağiı oldukları yiâyet merkezi bite henüz üç ve birer muallir Teplerden kurtulamamış cidden memuuniyete d Aacak kadrolarında bir mu- allim noksanmış, bunun için 'ne de olsa tedrisat arzu diği derecede muntazam yürü- yemiyormuş. Sokaklarında vimli nahiyenin canlılığı daha yakından göze çarpıyor. Ha- ricinde olduğu gibi nahiyenim içindede metruk kalmış bir karış toprak . bulmak imkân- sız. Meydanlıklar, yol kenar- ları, divarlar arasındaki ağaç- Ohklara kadar hep - fidaolık, farla ve bahçe yapılmış. EE sosun her. köşesinde nahiye müdürünün ve Belediyenin gay- et izeri göze çarpıyor. 4000 nüfuslu ve yüzden faz- la dükkâna malik bu güzel, canlı nahiye merkezinde şü; giden şey şu iki hususiyeti Bunun / biri, çocuklarından ihtiyarlarına kadar herkes şa- yak dedikleri ve kendi tez. gâhlarında kendi elleriyle do. kudukları kumaşlar — giymele. ridir. Diğeri de güreş merakı' Karlı fırtınalı kaş. günlerinin > hiç. birisini boş geçirmezler, meydanlıklarda İçarların üstün. le çıplak gür mış. Bana bun suslu pehlivana #ılsa “üşümez misiniz,, diye bir sual — çikiverdi. - Sorduğuma bin kere pişman oldum: Türk üşür mü hiç Bayım, dedi. Bu ehlivanlar ülkesinden ayrılır. €N memnuniyetimden - sızıla. vimi unulmuş gibi idim. erkeğe karşı de zik, Fakat mağlüp edilemez bir metanet ve yar da cileeli muamele etmesi Fer bim beyin gürürünü okgamakta bâttA kendisine birar da ümit ver mnekte idi. O cihetle çok memnua bir tavırla dedi ki söyliyecek birçok ha. lerim var, Melâbat Hammefen- di. Ben dün bütün günümü, bu- gün de bu sante kadar olan vake timi hep Üsküdar Müddeiumumle düğinde geçirdim. — Kendisini gördünüz mü ? Devamı var