Mart 27 Fenni musahabe Gök yüzündeki taşlar! ormat bir saniyede sarfetti; Eskiden açık havalarda gece- liyin gök yüzüne A dırın düştüğünü görmek halkara- sında çok uğur. lu bir bâdise gi- bi telâkki olun. urdu. O sırada düşen yıldızı gö- renin — aklından geçirdiği bir dir Tek, mutlak husul bulur kanaati vardı. Hele se- venlerle sevgi derin tesadüf et. tikleri böyle bir bel alâmet addedir izim çocukluğu- muzda işitip inandığımız şey- lerdi.Bugünkü genç neslin ev lâtları arasında böyle bir iti- kadın devam edip etmediğini bilmiyorum. Zannederim ki bu gençler istikbalden haber ab mak için artık gök yüzüne bak- mağa lüzum görmezler. ünkü — bugünkü Heyetşi- Haslar arzımızın — yirmi dört sant zarfında bu gök yözü zi- yaretçilerinden yirmi, otuz mib- yon kadarını kabul ettiğini bildiriyorlar. Bu da teleskop- uz, yalın gözle görülebilenle- rin adedir. Zirn eskiden Şahap dediğimiz bu uçan yıldızların çoğu bir toz zerresi kadar ufaktır. / Saniyede kırk kilo metre süratle giden bu zerre. ler arzımızın etrafındaki ha tabakasına —çarpar çarpmaz tutuşurlar, o hararet içinde ip kaybolurlar. Havada erimeyipte gökyü- zünden yer yüzüne düşen ve meteorit denilen bu gök taş- ları arzımın sikletini de pek okadar artırmaz. Çünkü me- teoritlerin vasati ağırlığı tal minen bir milgram farzedildi in arz Üzerine yirmi dört s: atte düşen mikdarının aikleti ancek kadar bi tutar. Lâkin bu gök- taşlı da yüzlerce ton — sikletinde olan büyükleri de yok değildir. Eskiden haceri semavi de- nilen bu taşların yer yüzüne düştükten sonra bir müddet sıcaklıklarını muhafaza: ettik- leri malümdur. Çoğu müzeler- de saklanmaktadır. Büyük taş- lardan biri son zamanlarda belki elli, altırış sene evvel, Sibiryaya —düşmüş, harekete getirdiği havanın tazyikile ci- yarında bulunan büyük bir or- manın bütün ağaçlarını yere #ermiş, o havalinin toprağını, taşını birbirine katınıştır. Çok tükür ki bu derece büyük taş- lar pek azdır. Bizim gördükde- riniz hemen hep küçükleridi Metcoritler gök yüzünün her tarafında bulunduğu için diğer yıldızlarlarla - seyyarelere dü- gen yıldızlar da/ vardır yıldız demek olan güneşimiz arzdan çok büyük, cazibeside o nisbette çok kuvvetli olduğu in bu taşlardan daha çoğunu çeker . kendine Heyetşinas- güneşin v milyon kere isabet etmektedir kâfi gelmez. Çünkü — güneşin bir düzüye neşreltiği ziya için üzerindeki maddelerden yele dört milyon ten mesi lâzımgelir. Metzor şadetleri | linde “Gök taş, inan düş her saniyede — hariçtem aldığı bin ton nerede, kendin- den sarfettiği dört milyon ton nerede | Bununla beraber güneşten daha büyük ve daha ağır olan yıldızlar da vardır. Hem bun- lardan bazıları gök yüzündeki toz ve taş bulutlarına daha yakındır. Bu rine cezbettikle Trakyayı tanıyalım Tekirdağında vaziyet Tekirdağında imar faaliyeti - Sıhhat işleri - Bir ihtiyaç var - Ziraat işleri ne halde? liseye Vatanın bu güzel parçasını çoktanberi görmek isterdim. Buraya geleli. beş ay oluyor. Beş çok yerleri yeniden yapılmış 've gün begün de mütemadi mesai ile bu girin yerin imarı- na çalışılmaktadır. Memleket ticaret noktai nazarından ol- ll slaaiyeki hanlk İ6 kele olduğundan itbalât ve ihracat imkân dahilinde yapıl- makta esnaf ve tüccar ara- sında daimi bir alış veriş te- msin edilmektedir Kiymetli vali Haşim İşcan bu vilâyette hadden fazla me- rmekte, memleketin yollarının ve muv: AT zaman zarfında tanzimi şayanı şükrandır. ve - birçok yollar da yapılmaktadır. Vali ezeldenberi tamir ve inşası ihmal edilmiş olan — hü- kümet konağının esaslı surette tamiri ile uğraşmış bütün res- mi devairi bir yere toplamak emelile yine bu bina mü; İktına ait olmak Üzere mezkür lini tevsi / ettir- bir hükümet konağı inşasına mu- vaffak olmuştur. Önümüzdeki yaz bütün devsiri renmiye bu yaya toplanarak bütün me- murlar bu. binada — çalışacak lardır. ne de tevsian inşa edilmektedir. Memleketin asayişi de iftihar edilebilecek bir surette idare edilmektedir. de iyidir. Mem- de çalışan genç doktorlarla ar- kadaşlarını takdir. etmemek imkânsızdır. - Hastane - binası aerin icap ettirdiği şeki'dedir 've mıhbi teşkilâtin her sal e düşen yıldızların mahiyeti, adedi, büyüklüğü — Koca bir altüst eden Gök taşı! — madde — Masrafını iradına uyduran yıldızlar | kü © zamanlarda maddenin Güneşin rin adedide çoktar. Bu mese* leyi tetkik ile uğraşan Har- tesi profesör- lerinden Shapley, Oxford da nutukta şöyle de- Bir yıldızın radiyanyon etrafa saçtığı gi için sarfettiği maddenin kısmını üzerine düşen meteorit lerle telâfi etmesi mümkündür. İhtimal daha müsait lerde sarfettiği maddeyi miyle hariçten de — alal Profesör Shapley bu. sözleri bundan eli altmış sene evvel söylemiş olsaydı. kendi profe- sör arkadaşlarının muhakkak istihzasına maraz kalırdı. Çüm- böyle gayri maddi bir kudret günkü günde bu inkâr kabul etmez hakikatler- dir. * da müfrit bir titizlik ve inti- zam vardır. Bu sene bütçesile hastaneye - ilâveten / Rontken tesisatı ile emrazı zühreviye için her hastaya ayrı- bir ko- Buş ve hastane binasna asri banyolar ve ilâveler yapılması takarrur etmiştir. Kültür işlerine gelince: Şöylece hulâsa edilebilir. Bu. rada orta mektep var, lise kanaatındayım, Memleket aha- lisinin “ilmi irfana çok hevesi var. En fakir bir kimse bile etmek istemiyor. lerin fazlalığı hasebile ilk ve Tlk mektepe orta tahsil temin edilebiliyor. Fakat İise yokluğu maarifin burada daha fazla inkişafına N oluyor. Halkevi - binasının — müsait başka bir binaya nakli şayası temeanidir. Çünkü bina ufak olduğundan “her şubeye ait mesti odalarının tefrikine kân bulunamıyor. Gönül ister- diki Halkevinin büyük - bir konferana - salonu — ve bir de Sahnesi olsun. Zıraat işleri de burada ala- bildiğine - ilerlemektedir. Az bir zaman zarfında muhaci ler yeni - iskâi sevkedilmiş şimdi zirnatle meşgul olmaya başla- mışlardır. Burada bağcılık pek meşhurdur. Üzüm mahsulü is- tihsal iyi zan kölliyetli miktardı üzüm almakta olduğu gibi mül- hakatiyle beraber İstanbula da ihracat yapılmaktadır. Hulasa : Başta memleketin çalışkan valisi olduğu halde bu bi mali mesai sayesinde pek zarfında — Tekirdağ her sahada noksansız bir şe- bir olacaktır. Ne mutlü T. dağalara, Kemal Tezcan N Bir hatıra ve bir talâk Duglas ve karısı ile.. “Saadetsiz şöhret bir zevk ise film yıldızları mesut insanlardır. Yalnız...,, aç yıl önce 'utuşan Sabra,, Birgün meşhar. film yıldızı *Dağlas Fafebanlıs, ve kar *Mery Pickford, da Mısıra gel- diler. Uzak Şarkta- yaptıkları uzun bir seyahattan dönüyor- dardı. “Şeperde, otelinin sa- Tayları sönük bırakacak kadar mühteşem salonlarında film çe- virme fanliyeti ölme uzun Boylu oturur, konüşüre dük ” y Birgün dert yandılar: — Musri biz yakından gör- meğe geldik, fakat istediğimiz gibi gezmek müyeser olmıya- cak galiba. — Neden? — Neden olacak.. filmcile- re halkın gösterdiği sevgiden ve alükadan. Görüyorsun va- iyeti, sokakta - yürüyebi yörü, Bütün memleket peşinde. Ah bir film yıldızı olsam diye çırpınanlar bizim bu çektikle- bir bilseler, eminim, yıl- Çizığa bukadar beves. etmez. Duğlas hiçte haksız değildi. Mısıra adım attığı dakikadan beri meraklılar kafilesi “han- ça beraber, kanca beraber,, fehvasınca “yıldız misafirler, in peşinde idiler. Onlar nere- de, hepsi orada. Hatta çevir diğim filmde başrol oynayan ; “hiss. Gücnny,, *Duğlas Figbes, gibi artist lerle ve Misirin ileri gelen ba- zi gazetecilerile Duğlas, Mery 've ben birer “batıra, olmak üzere otelimizln kapısı önünde resim çektirdiğimiz gün, ote- lin önünden ayrılmayan sine aa meraklılarının bir çoğunun: İ b Totuğradlara. eee yalakıldarı Blebaüçm dan gl Hükaei |A Kaf Si yilölkleşemen lli K ddd yürği e vnl Şij Üzü l eee d Halirka el çah b Beden medeni bir ülkede safir Almcilere alâka gösterik P: tabil (di İşin' aü Kü ber''dalik aa obim. Dayat e Müy Şük güllnlk a AŞ M insamı idiler. Konuyarken, ye- mek yerken, gezerken, okur: | ken, dans ederken “Duglas, a e “Mery,, ye bâkin yalnız bir | karısı Mery Pickford bir seyahat sanasında gey vardı: “Duglas ve Mery, Sanki Tanrı bu iki insanı acunun bir “pürüzsüz — sandet örneği, olmak Üzere birleş. “Meryinin — kardeşi “Jak Pickferd,, di akşam bana bunu söyliyordu: gifttirle öldüğü gün öbürüsü yaşamaz. Çay içerken yine birgün *Duglas ça bu bahsi açdım. Yanımızda yalnız bir gazeteci daş Ayaı yamanda filmlerden bir ikisinde oynıyan sevmem onu. Dedi koca Duglas... Mery bir me- lekdir. Alış veriş yapmak üzere çar- ga gererken ayai sorgüya Mery'yi çektim. — Nasıl perestiş etmem ona.. Dedi şen kız.. O nümüne kocadır. Birbirimize öyle uy- duk ki, ni Geçen gün işittim. “Duglas,, ve “Mery,, mahkemeye mü- caat etmişler, lerinden ayrılmışlar Bir akşam “Duglas, ı işi vardı, Galiba bir yere gide- cekti, “Mery, ile beraber “şehri gezelim, cedik. Muaz> zam “Kahire, yine binbir nu- 'ra bürünmek üzere idi. Hangi mağazaya girdiysek bizi eski tanıdıklara bas aşinalıkla k — Bu kolyeni hlar. yeşili var Mis Pickferd. de — Üç talariye, Mis Pick- ford. Sözün — kısası sağda Mis Pickford, solda Mis Pickford, tanımadığımızın ağzında Mis Pickford, ilk defa konuştuğu- müzüa cümle - başlarında Mi Pickford. Şöhretin ne kadarda gözel izle Ötele dönerken Arap bir dilenci kızının sesini an başı için nus lin Pickford. Şöhret ve parı Filimciliğin işte en büyük kudreti. NMAĞ M eet aami A Yıldızların hafta. hk kazançları Amerika kükümetinin neşrettiği bir liste Amerikadaki sinema yıldız. larının haftahk kazançları hak- kında — Amerika hükümeti tanzim eylemiş olduğu listeyi aşağıya dercediyoruz: Dolar- dar Fransız. frangına tahvil edilerek gösterilmiştir Greta Garbo: 135.000 frank Vil Rogers : 112.500, Moris Şövalye : 112500, Konatana met: 105.000, Jon Berymor: 97.500, Rişar Bartelmen; 90.000 Norma Şerer: 90.000, An H 90.000, Valns Beri:75.000 Vilyam Povel: 67.500, Jon Kravfordi 60.000, Jenet Gey- nor: 56.250, G. Robinson: 45.000, Gery Kuper: 19.500 frank. Amerika — Reisicâmhuru Sir (Rarveli) sinema yıldızlarına tediye edilmesi lâzimgelen ay- Tlkları bizzat tesbit “eylemek niyetini beslemekte idi. Fakat uğradığı “müşkilât yüzündea, bu fikirden vazgeçmiştir. KÜÇÜK HABERLER . aalerlkada (Ü Silâl filminin Teeb blarak eee D var verilmiştir. (Sabah - Öğle - Gece) a Vd lll çe ram dür. Baş vel Silvin Sidney ta rafından yapılacaktır. Fransi Lederer ile Katrin —— Hepbarn; ( Kirık- Kalpler Haa DA — Fransada (Bans aşktı (Pate Nıhı) idyoları (Bay- ronun bayatı) filmini hazırla» maktadır. Meg Lömonye (Frine) ese- rini filme çevirecektir. (Saşa Gitry), (Pastör) adlı sir film çevirecektir. Bu filmde meşbür Glimin hayatının bütün — safhaları gösterilecektir. Almanyada Brigit Helm, (İdeal bir kos ca) adlı bir film çevirecektir. (Bismark ve Üç Kral) a- dında tarihi bir Film hazırlan: maktadır. ( Bismark )rolü Emil yanigs tarafından yapılacaktır. Bununla beraber acaba "f> im yıldızlığı, insana “bekli Kin ni verebiliyor mu? bir şöhret,, bir “Duglar, ve “Mery, buaa açıkadar açık bir mlsal teşkil iyorlar. “Dümün “örnek filmciliğin - ışıkları söndü. “Meryı , halâ çöllerin arap çocuklarının bile tasıdığı bir “şöbret,tir. Fakat bugün z vallı “Mery,min ağlamadığını kim temin eder? Filmciliğin çılgınlıkları küçüle “Mery,yi'de en son “anadetsiz gökretler,, arasına koyda. Filen ülemlerinin işte emaci tarafları. Vedat Ürgi