22 Aralık 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6

22 Aralık 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ZAMAN — | — Hiç Yuşa tepesine çıktınız 1? Bilmem. Oraya gitmek | —biraz üzüntülüdür ama oturma- havası ve manzarası pek l açan tatlh mavi ,bir İ — deniz; berrak ve temiz bir se. “ma; insana can veren serin bir TÜBen elemlerimi unutmak, ka- 4 temizlemek, haj biğ-mak için arasıra oraya/ gide- rim ve ne zaman gitsem, be. yazvsakallı, yani ihtiyar, fakat bir genç kadar dinc, yıpranmış elbiseli bir fakir ile karşılaşırım. — Bir gün susamıştım. Kahve- aldığım desti elimde, kuyu a gittim. İhliyar orada, | sakrığı çekiyor.. Kendisile ko- muşmak için iyi bir fırsatı İ —— Merhaba baba, dedim, (| senbirak da süyu ben çekeyim. — — Yok, diye cevab. verdi, ben çekiyorum. Haydi. öyle olsun. “ Ve ikimiz de — testilerimizi doldurararak, örten kalübecikten çıktık. İhtiyar önde| a arkada yürüyorduk. Kah- veyi geçtik. Tepenin İstanbula nazır sırtı. üzerindeki ağaçlare n gölgesi, benim ye- dli. Öraya gelince: Baba, dedim, - oturmaz ? Karnım acıktı, biraz döğrusu tatlı bir - sitem Çok güzel konuşuyordu. okumuş bir. adamdı. Söze yine ben başladım: Maslascf veya / cibamdi- Bu derüni süalimi anlamış acak ki içini çekerek: Uzun hikâye, dedi, beni ivaya sürükliyen hâdise bir cild roman olabilir. Niçin? Diyecektim, siz de değil misiniz ? İnsanları nefret olduklarını söyle- size de bundan bir hisse gelmişti de bu kadar ye- e kapılmıştı ! Bütün insanları zannediyordu ve kendi /'cemiyeti beşeriyenin için. de teçhir eylemişti ! en böyle düşüner J“Hiyarın yüzü yine değişti, söy. adeta peşiman olmuş- Sesi titiriyerek dedi ki: CZ Bd gücendiriyocmm . am... Söyleyin... < — Yok, hayır, devam ediniz, dinlemek ve sizi teselli et ucuna kadar yuvarlanarak ye. düştü, — Bu hali kalbimi “ve Gilimi tutan ihtiyar sözüne ettii — — Ammemin bir orlağı, hu ada biri benden Lüyül, bi küçük iki oğlu vardı. Ko iyordu. Ben buna “babe iyordum. ve eahiden bab: sanıyordum. — Annem — öldüğü gün beni öyle kucaklayışı, be- ni öyle bir teselli edişi vardı ki hatta bizzat kendisi öldüğü it cesedinin üstüne kapan- mış, ağlamış ve ağlamıştım! Evet, onu çok se Çünkü babam zannediyordum. Halbuki bu ölümden sonra iş- ler değişti. Üvey anmem hem kendi namına ve hem de kar- deşlerim namına — mahkemeye müracaat etti, ne diye, biliyor musünuz? Ben babamın oğlu değilmi- şim, hattâ annemin de oğlu kendisini alnış ve üvey ağabe- yim bildiğim adam dünyaya gelince boşamb atılmak tehlike- sezen zavallı kadın, beni nereden buldu ise bulub “işte ben doğurdum,, diyerek her- kesi aldatmış imiş.. Abi.. Acaba bu doğrumu idi? Yoksa beni üç bin lira kadar tutan mirasımdan mah- rum birakmak için şeniane uy- durülmüş bir yalanmı ? Kaç defalar onların mezar- larına giderek ağaldım, yalvar- dim, haykırdım, geceledim. “Allah — aşkına - söyleyiniz, ben çocuğunuz. mıyım ? Değil miyim ? Kimim, — neyim, nereden geldim ?, Diye tepin- Beni — aydınlatan Ne diyeceğimi — şaşırmıştım. Acaba bu ihtiyar, biraz kaçık mi? Diye düşündüm. - Fakat içimde birşey de kırılmış gibi idi. Kalbim sızlıyor, dimağım çatlıyacak gibi sıkılıyordu. İhtiyar yine birdenbire seri- leşerek ve görmek için baka- rak : — Siz buna belki inanmaz- Banız, dedi. Fakat işte vesika- darı,. Elini koynunu soktu, ka- hın, darı bir zarf içinden tol- mağa başlamış kartonlu / iki resim çıkardı. Biri gruptu. İçin- de üç erkek çocuk, iki kadın 've aşağı yukarı karşımdakini idiran nurani çebreli sakallı ihtiyar vardı. ile ç çocuktan A a di hei D, Öteki resim, zavallı muaha- tabımın babası veya babst san. dığı adam olacaktı. Bunu iyice tetkik ettim. Karşımdaki mün- zeviye o kadar benziyordu ki.. — Fakat, dedim, bu mutlaka babanızdır. Baksanıza tıbkı size benziyor. Anlaşılıyor ki size ah çakca bir iftirada, bir suikastte bulunmuşlar. Annenizde mat- laka masumdur. - Busu siz ne- den takdir etmiyorsunuz? Vic- simleri alarak yerleştirdi, a) — Size teşekkür ederim. fa- kat insanlar beni anasız, baba. #az, meçhul ve şüpbeli bir mah. lük olarak görmekten zevk al: dilar, buna mahküm oldum, bu- 'na mahkümuml Diyerek uzak- laştı, gitti. Bu hizmeti de unutma! Tayyare Cemiyeti Tışlıkla. zarf birakmnı Şabesine vere. bilirsiniz. Ulusal işlerde nelerden “İktisat işle Balkan misakı ökonomik konseyi Barbu Jonesko Yazan: Madam “Lüpesko,,nun maceraları ı No, 17 ne zaman ve nerede toplanıyor ? “L'ndependance Roamaine, zekkeb olarak teşekkül edecek 've dört memleket arasındaki ökonomik münasebetleri daha ziyade sıklaştırmak- için en iy çareleri arayıp konseye bildi recek olan Balkan - itilâfinin ökonomik — konseyi — murahhar heyetleri teşekkül etmiş ve dört devlet murahbaslarının isimleri birbirlerine bildirilmiştir. Ökonomik konseyinin ilk de- fa Atinada toplanmasıda ka- laştırılmıştır. Konseyin han- gi tarihte toplanacağı daha te- mamen tesbit olunmamış ie de bunun 1935 ilk Kânunun baş. İaagıçlarında olması çok mub> temeldir. Bulgar yaş meyva ih- racatı Jartıyor Bulgar gazetelerinde okun- duğuna göre, Bulgaristan bu sene harice 3740 vagon yaş üzüm 'çıkarmıştır. Geçen sene çıkardığı yaş üzüm 1957 vagon idi. İharac olunan yaş erik mik- darı, geçen sene 80 vagon iken, bu sene 490 vagonu bulmuş- tur. Geçen sene 175 vagon olan ceviz ihracatı bu sene 187 ye çıkmıştır. Elma ihre 'na gelince, geçen sene 37 gön harice çıkarılmış iken bu sene ancak 7 vagon çıkarıl- miştir. Geçen senenin 15 va- gonuna mükabil, bu sene 37 vagon domates ihrac olunmuş. tur. Geçen sene Büsene vagon — vagon Küçük soğan — 70 43 Biber 43 48 Tütün 1622 1348 Yumurta 2300 2119 Canlı tavak — 241 — 224 Kesilmiş tavuk 174 — 265 Yunan ticaret filosu ne kadar? CRADYO PROGRAMI Cumartesi 22 K, Evvel İSTANBUL: 1730 Üniversiteden nakilk: İn- kilâb ' dereleri, Sayın Receb C, H F. genel yazganı, İ8: franmzca der. 18,30: Jimnastik: Dayaa Aza- de. 1340 Plak dans musikisi. 19,30 Dünya haberleri. 19,40 Plük, kı gik musiki, 20 Maarif Vekâleti namına konterans, 20,50 Müzik sa- Jo, Bay Nejat. 200 Spor konuş. Bay Eşref Şefik. 2115 Ajans 've baraalar. 21,30 Radyo orkes. tram. 32 Radyo, ,caz ve tango or. kentrası, BRSLAV : A7 bafif müsiki, B aktönlüte. 19,0 sözler. 20 mael neşriyatı, 20,15 gelecek baftanın programı, 21 ha- Barlar. 21,10 operalardan' şarkılar. 23,30 dans musil BUDAPEŞTİ 1825 şarkılı konser, 19,20 söz- der, 19448 p'lik. 21 radyo tiyatro: 22,40 haberler. 23 Veres çinge- ne orkcatran. 24 cuzband, Konserin devnimi. 20 Konte 2020 Plâk. 20,445 Konferanı 71 Rumez 1740 Bando mizika, 1835 Dun, 19 Halk oyuuları, 19,25 Halk gar: kaları, 19,50 Aktüalite. 2008 Ha berler. 20;15 Koro konseri, 21 No el Heşriyatı, 25 Haberler. 2330 Dant müsiklei, Yunan ticaret filosu şu geml- lerden mürekkepti. Tonilato — Sayı 1,596,746 — 585 Gemi 55,90 — 696 Yelkenli 1652535 1281 Yekün 1934 senesi sonlarına doğru bu mikdara şu gemiler ilâve edilmiştir : 0 — Sayı 153231 — 37 Gemi 629 3 Yelkenli 153,860 — 46 Kadrodan silinen Yunan ge- mileri ise “Tonilâto 1603 — —& Gemi 'SS1 3 Yelkenli LK Yunan tire fabrika- törlerinin bir talebi Geçenlerde Yunan tire fab. rikatörleri bir toplantı akdey: lemişler ve püyük bir Fransız markasının — dikiş tireleri için bir mevi damping yapmakta ol düğünü sürerek ecnel memleketlerden gelecek tire- lerin gümrük Fesminia iki mi rikatörlerinin üzere oldukları haber alınmıştır. Süveyş kanalında Yu- nan gemiler! Portsait Yunanistan konso. losu Müsyü “Niko, un 1934 senesi ilk dokuz ayı zarfında Süveyş — kanalındaki hareket hakkında mid — olduğu Yunan makamına gönderdiğirapordan anlaşıldığına göre Süveyş - ka- malından geçen Yunan gemileri beşi n gelmektedir, Dördüncü sırada - İtalyanlar bulunmaktadır. Geçen — sena Süveşten geçen Yunan germi- lerinin tonilatosunu "171,000, iken busene *410,000,, e çık- tsmhtül Borsusı kapanış | Hatleri 20-12-1934 * ÇEKLER Açılış | Kapanış 82050 | 62, 0I96SSAİ 0,79475 1206 | 120575 Ka 996 | 9iz Brüksel 340 | 33986 İarina syoz0 | sössıs | Cenevre — V zasto | zasıa | 66,9290 | 65,8040 —| sterdam | raITa | yçazas | raz 903 | 1ssss j 3125 aa S İdsüe | d | Sers İBerin 16 | ee Doti | udapeşte 4,2125 ee ği ea im — |asüsis | ea | okularn | z n | bakora — | nss, | ı08760 F ERİ en Git Baaknot Rej 225 225 Rihtn İ bank aa İkralan gimente — n aa Anad Di Y 0ia 60 İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan Romanyalı meşhur kadının aşk maceraları Fırtına bütün debşetile esi- yordu. Saray, hiddetten köpü- rüyordu, Bilhassa — kraliçe bu izdivacın en şiddetli aleyhtarı idi. Çünkü en büyük - oğluna şahane bir izdivaç. tasarlıyordu. Siyasiler ateş saçıyorlardı. Çünkü bu izdivacı bir aşk eseri değil, yeni mesli eski nesle kar- 41 harekete getirmeyi istihdaf eden sa. yıyorlardı. Romanya halkı, Karolun ev: lenmesinden fevkalâde 'nunda. Karolun bu yürden tev- kıf olunduğu — yay halk deria bir gayız duyduğunu giz- demedi ve Karol hemen tahliye olundu. Fakat onun Zizi görüşmesine — imkân — verilmi: yordu. Busırada muharebe yeniden başldı. Romanya, Macaristnana karşı hareket eti ve Karol cepheye gitti, — kıtasile birlikte harakâta iştirak etti. Karıkoca Ödesede nikâhları kıyılmasının akibinde ayrılışlar ve Karolun ancak Macaristan se- ferinden — muzaffer — dönüşüne kadar bir daha buluşmamışlardı. bir suikasd neti Karola tahmil olunan mec- burf ayrılık, onu acı ümitsizlik- kere düşürmüştü. Kendisi bir kaç kere anasına babasına mü- racaat ederek yalvardı, yakar- dı Fakat bunların biride fai- de vermedi, zarar ge- Çünkü Parlâmento toplan- mıp ve Karolun Zizi ile izdi. vacını feshetmişti. Karolun harb cephesinden karısına gönderdiği mektupların çoğunu okudum. Bunların hep- Si en ince, en samimi hislere tercüman oluyordu Fakat karı koca bir / müddet —mektuplaş- mağa olsan imkân buldukları halde sonraları vaziyet “değiş- ti. Karolun, mektupları” Ziziye yarmıyor, Zizinin mektupları a gelmiyordu. İkiside bu- 'nun bikmetini anladılar. Karol bu sırada ne yaptığı- plân kurduk. Gazeteler vasıtı siyle muhabere edecektik. Ger- çi bu iş biraz müşkülce Fakat başka bir çare bulamadık. Beni gazetelerin mubabere sütunu- 'na gönde o da bana ayaı süitunda cevab veriyordu. Hic bir kimse bizim bu şekilde mu- habere / ettiğimizi anlıyamadı ve keşfedemedi. Ben her gün gazeteyi ele alınca muhabere sütununu okuyor ve Zizinin ne yazdığına bakıyordum' - Buna mukabil o da ayaı şekilde ha- reket ediyordu. Sordum : — O saman kullandığınız imzalar ne Cevab ver: Ben Stefan diye imza atıyordum. — Zizi de — Veleri adını almıştı. Bu muhaberelerin her biri samimi vecanlı bir aşk numu- nesi idi. İki aşık, herkesin gö- zünden uzak, politikacıların en- trikalarından azade bir surette birbirlerile anlaşıyorlardı. Çok geçmeden iki aşık bi leştiler, Efkârı umumiye bu iş üzerinde fikrini açıktan açığa #öylüyordu. Karolun — dostları onun lehinde çalışıyor, saraya meram anlatmak - için uğr yorlardı. Nihayet Kral da rol ile Zizinin birleşmelerine z oldu. Karı koca “Monas- türen, da kendilerine bir yuva kurdular ve tatlı, bahtiyar bir hayat geçirmeğe- başladılar. ü aşık mes'ud yuvalarında safa sürüyorken - politikacılar onları nasıl ayırmağa muvaffak olacaklarını, onların rüyalarına nasıl son geçeceklerini tasarlı- yorlardı. Umümi Harb, Romanya'yı dağıtmış parçalamıştı. - Fakat politikacılardan herbirinin ken- di ihtirasları peşinde koşması, harb felâketinden de daha büyük Böyle olmasaydı, izinin sevgisi ve sazdeti, uzamır giderdi. asında vukü Sülh yıktı. Fakat harb bulan bu evlenme, Makadderatın bu mak için hakil gerektir. Müttefikler barbi kazanımış- lardı. Almanya, Fransız, İagiliz askerlerinin - savleti karşısında yıkılmıştı. Harbin ganimetlerini toplamak ve paylaşmak sırası gelmişti. Romanya ise, harpten €n çok istifade eden, en çok imet taplıyan — unsurlardan h etmek Fakat Romanyada yapılacak '€n büyük iş, memleketi derle- toplamaktı. Onun için bü- gözden geçirib onlara yeni bir kaymet vermek gerekti. Umumal harpten doğan Ro- manya, harpten önceki Roman. li idi. Nüfus ço- galaıştı. Memleket zenginlemişti. Muh- teris Romanyalılar, Romanya- 'min mükadderatını. kendisine 'eş olmuyan bir kadını alan Ve- liahda bırakmak istemiyorlardı. Bunlara göre Veliahdın bir mi- y kazı ile evlenmesi, bir tenezzüldü, çekilmez bir say- gıszlıktı. Saray da bu fikirde idi. Fakat Karolun vaziyeti hak- kında başka bir Fikir de vardı. Onun izdivacı halk arasındaki mevküni sarsmamıştı. Bilâkis, halk bu izdivaçtan memnun olmuş, sevinmiş ve: — Veliahtın karısı Roman- yalıdır. Bizdendir! demeğe baş- lamıştı. Politikacılar, harb sırasında Karolun balk tarafından sevil. mesine göz yumuyor, hatta bu- u istismar ediyorlardı. - Harb Bunlar, Karolun nüfuzunu uhı.ı.e..,m.ğ. bap- Jadılar ve izdivacını babanc edi- nerek onun aleyhinde uğraş- mağa koyuldular. Devamı var Zamanın takvimi KÂNUNUEVVEL — —

Bu sayıdan diğer sayfalar: