çaber Matmazel Po- ta her gün 37-98 numara ile | bir, iki dakikalık husust bir görüşme yapmağa vakit bul- | maktadır. Nihayet birgün na- | Ozan dikkati celbetliği için arkadaşlarına — itiraf — etmeğe olmuş ve: — Ne yapayım sevişiyoruz. © günden itibaren san- alın bir köşeciğinde bütün sık sık Poleta'nın meçhul kı bahsetmeğe - başla- amışlardı. Ne zaman 37-98 nu- maranın şığı görünee: — Poleta; koş, diyorlardı, ikin... O — Yanlışmız vi O bir ikanın numarasıdır. Her za- kendisi çıkmazya.. Sevgi- / lim orada memurdur. | — Odacı olmasın? — — Belki. Diyor ve arkadaş- ı şakalarına gücenmiyordı. Fakat, dediler, bu sevgili dediğin adam kimdir ? Nedir ? sıldır? — Bilmiyorum. Kendisini hiç dim. Yalnız — sesizi yor ve sesinden genç, güzel | bir adam olduğunu hissediyo- — — Fakat, telefondan Şelen tatlı scsler ekseriya insanı al- “databilir. Bundan mada sade- tatlı bir ses kifayet etmez. belki de kanbur bir adam- / Belki topaldır!. —— Belkide müthiş bir şaşı- Ğ Hakkınız var.. Node ol Ben belki de aklanıyorum. birgenç bile değildir. fib bütün bunların ehem- yok. Çünkü; ben ken- ebediyyen görmiyeceğim. — Neden? / — İstemiyorum da — ondan... tatlı sesinden hayalimde yaşayan güzel birdelikanlı ha- “ail oldu. İnkisarı hayale ugra- mak istemiyorum. —O seninle görüşmek - is- or mu 7 Bilâkis bergün görüşme- beraber tiyatroya, sine- " gitmemizi rica ediyor. “Dün bir otomobil gezmesi tek- HF etmişti. - — Yoksa kendi otomobobili- var? Evet. Hem o kadar kü- Ç ki ikimiz zorla oturabi- rmişiz. Bunu söylerken “c değilteniz, kaydinide doğrusu Poleta ile alay geçmiyordu. — Bir biri gu. teklifte dü. Bu, böyle olmaz. Ben gü- , parlak bir şaka- düşündüm. arın nöbetimiz yok. Sen Po- hemen şimdi 37-98 yi al ve gilini bularak yarın kendi- sinden bir randevü iste.. Fakat, ben kendimi ta- istemiyorum, İd, — Anlaşıldı. Sen çiçeksiz ceksin.. Onu aldatmış ola- hep beraber bir köşede seyredeceğiz. “Plelos suzuyordu. Kızlar gü- Fakat, genç kız tanımadan sev- diği bir adama karşı” tertip edilmekte olan bu şakadan bir. sevgi beraber - arkadaşları Bununla o kadar israr ettiler, ki muva- fakat etmeğe mecbur - oldu. Hem bunda fena birşey de yoktu. Böylelikle o da hayalin- de yaşattığı meçhul Aşıkı gi müş olacaktı.. Erteri ” günü beş genç kiz evvel yer n çıkış kiz- bekdiyorlardı, On, onbeş daki" ka sonra bir elinde küçük bir menekşe olan genç bir adam gördüler. — İşte Polota.. İşte.. Dedi- ler. İçlerinden biri derhal ilâve ettir — Fena değil.. Güzel de- likanlı, — Çok güzel. — Şey.. Biraz budalaya ben- ziyor. Poleta biç bir şey söylemi- yordu. Genç adam hakikaten biraz dalgın ve gaşırmış bir balde idi. Yanından geçen ks dınları telâş ve heyecanla züyordu. - Beş telefoncu kiz onun bu halini hakikaten çok tubaf bulüyorlar; fakat içle- rinden biri bunda / sebebiyet verdiği için istırap duyuyordu. Diğerleri ise onu bekletmekten zerk aldıkları için me zamana kadar — bekliyeceğini görmek istiyorlardı. — Halbuki - Poleta dayanamıyor ve ayrılmak isti- yardu. Genç adam birkaç kere yan- Jarından geçti. Hepsini sıra ile süzdü. Fakat, yüzlerinden zi- yade ellerine bakıyordu.. Çila- küyüzleri kendisine yabanciydi.. Dakikalar - geçiyordu. -Poleta yeniden gitmek istediğini söy- dedi. ve arkadaşlarını iknan mu. vaffak oldu. Yürümeye başlı- yacakları sırada genç adamın yanına genç bir kadının sokul- duğunu gördüler. Bu kadın 37-98 numaralı abone sahibi gencin koluna girerek; —M. Marsel burada kimi H eC #onra elindeki çiçekleri göre. ŞBi D — — Affedin.. Birini bekledi. ğinizi görüyörüm. Mani olmak istemem, Ve derhal yürüdü. Genç adam biran tereddüt et- ti. Arkasına döndü. Telefoncu kazlar. kol kola girmişler, iki 'adım geride bu manzarayi ta- kip ediyorlardı. Gencin terd. düdü çok sürmedi ve yürümek gidiyorlardı. Opera önüne gel dikleri zaman genç adam elin. deki çiçek demetini arkadaşına verdi.. Telefoncu kızlar durmuşlardı İçlerinden biri Poletaya dönez — Senin için hazırlanan çi- gekleri başkasına verdi, dedi. Peleta cevap vermedi. Ar. Jarı zaman solgun beyar ya. naklarından iri yaş damlaları. Tn yuvarlandığını gördüler. rî"_'s'âî'ıj ! |lüştüler ve teklifi kabul ettiler. Örüş... Romanya gazeteleri, Türkiyedeki değişiklikler ve soyadı kanunu hakkında ne diyorlar ? bizim Buralardakine benzemiyen bir resilite olduğunu bilenler, Ke- mal Atatürkün her teşebbüründe Bir fiazaf ve bir. tarihci gibi ha- reket eitiğimi takdir ederler. Tarih, bize, Türkleri yalmız iyi ivaş bilen bir irk olarak göster- 'ayai zaraanda çalışkan, seci- abibi, doğru bir ulas elarak Herkesin gördüğü — ve dıkla beğendiği bir vey var- aa oda, Türk değişiminle muvak fakiyetidir. Demokrasinin teabel, ve mize kince sallanışı arkasından gitmeğe yenillğini gösteren ve andıran bi geyi olusa maletmeğe çalışmaktı dırlar. Türkler, Arab harflerl ye- Fine Lütin harflerini aldıkları xa izan, “büyük değişme,, dedik.. Bu. ikla kalmıyacağını hiç a ara . Halbali | mahküm olan bizler için — Atatür. aa AAA Tnt Ki Tör | kün ber teşebbüni, bir yik gibi den çikenleniş adları koyu: İ döğmakta : savaşada | | Romanyadaki Türk hu soya. 've büyük bir değişim daha yapmaktadır. Buşüakü * Kurentul , de, *Kamal, başlıklı güzel z1 yazmıştır. Bun da denlliyor ki #Türkiyenin — soyadı — kanunu, burada bir çok kimsenin tascübü- Fakat, Türkiyode mektepleri ae LARI T ati Di seağin Sayer l oratre tilakiyor Türkiye Eiçis. Sapki. Taarber Ramtiğe kutir balanıi Dr. eAaes a l Razmayadaki Tück el Kübleri işini, görüşmüştür. BÜ uyandır Yeni soyadı alanlar Okuyucularımızın yeni aldıkları Soyadlarını neşrediyoruz “Yeni soyadı alan — okuyucular auzıa bize bildirdikleri adları veş- ikinci gabe üçüm Mehmed. Poliz ikinci şube üçün- Ostman Nurl. üçüncü komiser Lümi, al — Eminönü merkeri po- Tislerinden Fahri. Doğan — Eminönü merkeri po- dislerlnden Mahmut. Torun — Eminönü merkesi po- lirlerinden Safa; Sergin — Emniyet müdürlüğü santral memurlarından Şeref. Arın — Emniyet müürlüyü telefo makine memurlarından Ha- dt ve, Yenikapide Gdün. kömür Kücceri Nurk, Tahmay — Haliç girketi me murlarından Hözeyiz Gündoğdu — Polle müteforrika memurlarından 984 Mahmot. Yenilmez — Alemdar. nahiyesi poli memurlarından 351 Saphı Aydemir — Doktor Hilmi Salp refikan Göl, kın Mürrüvet, eğh Te Hakkı ve büyük kardeşi Kırklareli harüsi mühasebe: vilâyet — kâtibi Ali Rami. Ergör — Yeniköyde arpacı Ali sokağında Ali Fahriye kizi Emel Gündoğdu — Ersincanda ekerl iütekaldlerden Mazhar İbrahim. Yavar — İstanbul / Kiziltoprak Kuyubaşı Kayışdağı enddesi 68 u- aralı köşkte M. Nori ve ai Erdem — İstanbul İthalit güm- yüğü satış kâtibi Tevfik ve refi- kası Sabiha, çocukları Orhan ve Bertin. * Üceni — İstanbal Em Ertan — Liman şirketi memür- n Mizamettin, refikası ve Nudiye, Güver — Bahriye yüzbaşı mü- tekaldi. Riza, oğlu Şerefettin ve zefikam. Adasır — İstanbal — belediye tahsildarlarından Ali ye refiken. Akman — Osmanlı bankanı Bolu gübesi veznedari Naci Riza, kardeşi yüksek iktisat ve ticarel mektebi talebesinden Necdet Rıra. Ertan — İstanbul maarif Mü- dür muavini Adil ve kerdeşleri Avni ve Şerket, Şimşek — Suvarl Bişbaşılığın- dan mütekalt Feyzi, Rize Jandz kumandanı Cemil, Haliç çirke- Hi işletme müdürü Celâl kardeşler. le; Adapazarında otamobil acemter | — Baran — «i Kenınl ve Adapazarda. foto | aabat kontroli Vehbi. Z İ yüksek ile Akyıldır — Emniyet müdürlüğü İ tebi taleberinden Reyit Asım. YENI NEŞRİYAT 1SPOR ., Yeni Adam Voleybol müsabakaları 'Yeni Adam, n Si inci sa- | — Voleybol, basketbol ve tenis yısı kabında Bursada Yeşil Ca- | heyetinden minin kapısımı gösteren bir re- gimle çıkmıştır. Bu sayıdaki değerli yazılar arasında şunlar bulunmaktadır. Bay İsmail Hakkı'nın Ka- din asker olur ve olacaktır. İki büyük değişiklik, Yeni ku. ruluşların kaynağı başlıklı Tarı Sabti Nut Buten, Âe. dre Malraux'dan. Sovyet Ede. biyatı, Avrupada resim sergi: leri. İffet Ömer: Karadenizden, Kitap tenkitleri. - Bunlardan başka bu sayıda “Karagör' Bögüm . Galatasaray lekalinde Denizcilik federasyonundan teb- diğ edilmiştir. Antrenörün d daki yazılı gün, ssat ve yerlerde çalıştıracağı müttefik kulüpler men- subinlce tebliy olunur. Cümartesi / Galatasaray — kulü. bönde yalaız Galatasaraylılar saat 17 ilâ 19 pazar Beyoğlu Halkevin- Kadıköy de bütün denizeller anat 17 ilâ ile assimo Bontempelli'den tere | a Ler e Hir ERye hei " 5 | sarıraar (Yeni Adam çocak hikâyo ki- taplarığmın altıncısı olan (To- marlacomar) bugün çıktı. İçin. de birçok resim ve karikatür- ler bilmeceler seve seve oku- ilecek olan hikâyeler var- dır. Yazılar Öz Türkçe ile ya- zılmıştır. Bu sayıda Birezilyayı dolaşan ikizlerin başından ge- çenleri anlatıyor. Her/ çocuk okumalıdır. Tanesi beş kuruş. B Kânunüerel 21 Madam “Lüpesko,,nun maceraları Barbu Jonesko No. 16 Yazan: İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan Romanyalı meşhur kadının aşk maceraları a | m büsbütün körükledi ve Ka ral sevgilisi ile birlikte kaşmak istedi. Zizi bu teklifi kabul et- medi. Karol, sinirlendi ve Zi- | zinin kendisini sevmediğini söy- ledi. Ziri de kendisini onun kok: larına otarak cevab verdi. Bu sırada harb yeni met aldı. Karol, Ziriyi daha önce de, çocukluğu sırasında görmüştü. Lümbrino ailesi / yıl kaddem, Bükreşte ikamet edi- 'yor ve çocukları saraya gidi- “yor, saray bahiçesinde / oynu- yorlardı. Bunun için Karol harp sında Raman kasabasına uğr yınca enki dostu olan Lâmbri- Boları ziyaret etmiş, Zizinin güzelliği ve zekâsı onun gözü- e çarpııştı. Zizi genç, inct kara görlü, siyah saçlı, küçük ızlı füsunkâr - bir kızdı.. Ele leri, ayakları küçük, endamı zarifti. Zizi nin konuşuşu ve giyini. gide onun çok iyi — yetiştiğini gösteriyordu. Terbi - N yeriüde idi. Zekâsı, gi de parıl parıl parlıyordu. Zi Brükselde, Antverp de Paris 've Londrada da tahsil görmüş, dımağı inkişaf etmişti. Halâsa Zizi, her. bakımdan genç bir prensin seveceği bir kızdı, Sonra kendisi Roman- yanın asil bir ailesine mensuptu. Karol, Zizinin asaleti hal kında : — Bu nokta mühimdi, fakat 'en mühimi, aramızdaki sevgidir! Demişti. Karol bu hadiste hakkında gu sözleri söylüyor. — Ziziyi Raman'da gördül görümde bütün dün- i. Onu ziyaret ettikçe kendimi bir cennet içinde ma- ceralar geçiriyor, sanıyordum! Zizinin kasabası olan “Ra- man ça birkaç kilemetre me- afede, yazın, çiçek yığınları içinde bir kuş yuvası gibi gö rünen bir kır evi vardır. Burası Zizinin halasına aitti, adı da “gül köşkü, idi. Ziziile Karol arasındaki sev- ika- Rusyanın mübarebeden çe- kilmesi Romanyanın Almanyaya karşı gelmek için yukubulan teşebbüsleri sirüze- ber oldu. Almanya ile mütte- filleri Romanyaya çok ağır sülh - şartları teklif ettiler ve k.bul ettirdiler. Karol bu sırada Ziziye ev- lenmeyi teklif etti. Karol bu münasebetle bana dedi ki — Ziziye bu evlenmenin ne gibi neticeler vereceğini an- Tattım. Hepsine razı oldu ve ben- den — ayrılmıyacağını - söyledi. Birbirimizs karşı karşılıklı sev- gi ve sadakat ile - bağlı fidik. Önun için biç bir şey bizi ayı- ramazdı. Evlenme plâni son derece gizli tutuldu. Buna rağmen bir çok gayınlar sızdı Karol kendisine karşı bir ta kım hareketler ve- teşebbüsler vuku - bulacağını anladı ve işi çabaklaştıracak bir emrivaki yapmağa karar verdi. Her şey ona göre hazırlan- d Zizi iki arkadaşı ile birlikte Raman dan kalkarak Josay ye yakın bir yere gitti. Karol on- Jarı burada bir otomobil için- de bekliyordu. İki taraf buluş- tuktan sonra macera başladı. Gidilecek yer Rusya idi ve nikâh Odesada kıyılacaktı. Fa- kat bu seyahati çevreliyen bir çok tehlikeler vardı. Karol bu. hâdiseden bahse- derken diyor ki: — Ömrümde bu yolculuğu unutamıyacağım. Alman asker- deri otomobilimizi birkaç kere durdurdular ve bizi birkaç kere aradılar. Ancak bir. harika eseri olarak yakayı kurtardık 've Ödesaya vardık! Ödesaya — vardıktan —a Bristol oteline indiler ve izdi- vaç için tertibat alındı, iki aşık zalhrabi Rus bir uzun gönlerinde, sil larında burada birbirler Yağiyidardı. Bir kaç hafta sonr teyzesi, Ziziile Karol arakı Tanduğunu - anlağı ve Ülr gece de Zizi teyzesine bu aşk ma- cerasını itiraf etti. Bu aşk, Zi- zinin annesi ile teyzesi kuttu. Zizi, onlara göre, Karolun dahi metresi olamıyacak de- Tecede yüksek bir kazdı Karol, ye'se ugramak üzere i& fakak Te Gi Tşiyak munşaka devam ediyordu. Çün- kü bu iki aşık fırsat düşütkçe Gi MAi Sell d ve birbirlerine karşı hislerini anlatıyorlardı. Bunun üzerine, Lâmbrinolar, kızlarını tarassut altma almak Tüzumunu hissettiler. Karol da tam bir askerf in- bt içinde” yapıacıktı Fa- Kat Karölun arkadaşları, onun vazifelerini - üzerlerine “alarak sevgilisi ile buluşmasına mey- Ai tüzlürik. Tiaük Buusta eat tular. Okadar ki başlarınm ü- zerkide toplanan kapkara - bas İuteh görmiyörlüre Karol bundan bahsederken: — Bes herketin bu aşkı 'tam benira gözütmle göreceğini tabında| ediyordum. Ne yazık ki öyle eli illşin Her neyse, çok geçmeden Zizi'nin amcam Ceneral Skiun, Karol bunları anlatırken di- yor ki —Kiliseden çıktığımız raman duğumu hissediyordum. Yalnız bu mesudiyet pek kı- irdü. Telgraflar ve telefon- lar işlemeğe başlamış, izdivaç haberi Kral Ferdinand ile kra- liçe Mariye bildirilmişti. sa Romen parlâmentosu hemem içtimaa davet olundu, orduda türlü türlü şayıalar yayıldı. Kral Ferdinand, — Ceneral Vaitorono ile muavvini Con- deesoyu Ödesaya gidib Karolu getirmeğe memur etti. Fakat yaş itibariyle nisbeten genç olan zabitler hareketinden memnun - olduk- larını açıkca söylüyorler ve Ks Ceneraller Odesaya vardıktan İsonra Karol onlarla birlikte geri dönmeğe razı oldu ve yine kita- sının bulunduğu Fassy ye dör dü. Karol Jasayye vardıktan meteleyi kral Ferdinand'a açtı : pereleri el Fantasndl sonra Kralia emeiyle tevkifolu. KaĞR almaani itea a rak birmanastıra sevkolundu. yakraliçe Mari de oğlunu | "Zizi, munbafaza altında R: yanma | çağırarak — onü , Zizi | oana götürülmüş, Fakat daha ile görüşmekten Kati sürette | Yanra oa döküntlmamış yalmız mennetti, tarassud altında yaşatılmıştı. Mi var Bu muhalefet âşıkların aşkı