19 Şubat 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 7

19 Şubat 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SENİ SABAH Mısır sarayındaki şahane aşk (Baş tarafı 1 Inolde) yetçilik ile, merhum Kral Fuadın birile çarpışmaya başlamıştır. Bu'iki siyaset saray dışında da krklın kapedeti Zallkk, Yale'il Misir. Veliahdi Prens Mehmet Ali Vellahi öranltizehense hir Veliaht prens Mehmet Ali, bu sik rastlaşmaları, yeni bir şahana sevginin doğmakta olduğunu ret olarak kabul edilmiştir. Fakat bir evlenmeyle neticelenmemesi, bu fikirlerin sadece bir şayin hududu- nu aşmadığını isbat etmiştir. Abidin sarayı ve kraliçe Ferlde Masir saraylarının en esaalıların- dan biri olan Abidin sarayı, şarkın bütün debdebe ve ihtişamını içinde günkü hükümdar sülâlesi — içinde, |toplayan şahane bir binadır. Çeşit- yaşayan — prenslerin en yaşlısıdır.. (li daireleri aaray erkânına ve cari- Kendisinin, Mısır Veliahdi olmak İyelere tahsis edilmiştir. itibarile, tabil memlekette büyük | Burada hayat, hemen hemen fa- bir mevkü vardır. Verasetin ve me sılası bir merasim silsilesi içinde ratip silsilesinin verdiği bu mevkie (akıp gider. Kraliçe Feridenin — bu ilâveten, onun dürüstlük ve —ağır (merasimden hoşlanmadığını, — daha Başlılık hususiyetlerile, karakteri - ziyade serbest ve hudutsuz bir ha- nin uyandırdığı sempati ile, arasında yarattığı ikinci bir mevkü halk İyat yaşamak istediğini etmek söylemek, sayılmamalı bir sırri ifşa vardır ki, bu herhalde diğerinden |dır. ax yüksek değildir. Sarayda cariyelerin fazlalığı dn, Yaşlı veliahdin halka — kondisini |iddin edildiğine göre, Majeste Fe. sevdirmer aydaki ifratçı milli- |ri yetçilerin hiç hoşuna gitmemiştir. Fakat Prens Mehmet Ali, ayni za- manda sile büyüğü olarak kral l- zerinde de nüfuz sahibidir. Majeste Faruk, daima prensin hâtırını say- mıiş ve bir çok müşkül noktalarda ni tutmuştur. İşte sarayın iç ve dışındaki — bu seryanlarda majeste kraliçe Feride bir kutpta, majeste anne kraliçe Naslı ikinci bir kutupta bulunmuş- yi üzen şeylerden biri olarak ka bul edilmektedir. Kraliçenin — boşanmasına takad 'düm eden günlerde Krala mahsus kırmızı otomobilia, Kahirenin ge - niş caddelerinde yalmız Kralı taşı- miş olması da dikkati çekmiştir. Bütün bu teferrüat, bir dekorun birbirini tamamlayan kısımları gi- bi, bu şahane boşanmanın etrafın da sıralanmıştır. Nihayet mukad - derat majeste Faruğun, dünyanın tur, ikinci bekâr kralı olarak, tarihe ye- Kraliçeler arasındak! anlaşmazlıklar İni bir adım atmasına sebep olmuş- Bu boşanma ise, l tur. rinin kalebesinden başka Boşanma sari midir? bugüne kadar bu birkaç tesadüfün | #ildir. Boşanmanın ikinci sebebi Kraliçe Nazlı ile Kraliçe Feridenin geçimsizlikleridir. Gelinle kaynana arasındaki anlaş mazlıkları kabahatli bulmak hiç te Ti olduğunu iddia ederler. ri kabul edenler, İran Şahının, İm- Paratoriçesini boşamasının, Mısır Bazı sosyoloğlar, boşanmanın sa- Bu fik- takaddüm et rayındaki boşanmay tiğine İşaret etmekte ve boşanma- mın adetâ bir dalga hâlinde Tahran saraylarından, Kahire saraylarına doğru değildir. Çünkü bu, pek tabil dir. Çünkü gelin ve kaynana ayrı &yrı nesillerdendir. Ayrı ayrı mu- hitlerin mahsulüdür. Bunun için i- |intikal ettiğini iddin etmektedirler kisi de ne kadar iyi insanlar olaa- | Hakfkaten majeste Faruğun bo - lar, yine aralarında geçimsizlik mu |şanması, majeste Şah Pehlerinin bo kadderdir. Buna bir de, oğlunun İşanmasını, pek az bir fasıla ile ta- #vlenmesinden sonra, annenin sev- |kip etmiştir. gisine, gelinin varlığında bir de ra- | İki doğu hükümdarının kraliçele- kip çıkması, kaynanayı daimı temeden, gelininden uzaki ğ İşte bu iki taçlı başın, damar- pka başka kan taşımala- lığı bir kat daha fax lalaştırmıştır. Kraliçenin krala, o vakte kadar yalnız erkek çocuk ver memesine kraliçenin, majeste Fe- ridenin boşanması için Kral Birinci Faruku iknaında hayli mülessir ol. muştur. Bu suretle Kraliçe Feridenin ma- (dük, jeste Faruktan ayrılmasile, -| Majeste İran Şahi İle İmpara. 'da anne kraliçe taraftarları büyük toriçenin ayrılmaları T kazanmıştır. İran Şehinşahı Rıza Pehlevinin, Merhum Tosun Paşanın zevoesi ve (İİmparatoriçe Fevziyeden ayrılma - Majeste Kral Faruk sıtda da, resmen Misir aarayındaki Misir Kralı ve Kraliçesinin bir- İboşanmadakinin ayni sebepler ileri birinden ayrılmasında, başke — bir|sürülmüştür. Bu boşanma İçin de, bütün dünyanın öğrendiği — sebep, İmparatoriçenin, İran tahtına geçe- 'cek bir yehzade doğurmamış olma- sıdır. Fakat ayni boşanmada da resmi tebliği bir tarafa bırakarak, — işin hakikatine nüfuz etmeye çalışırsak, bapka bir manzara karşısında bulu. rinden ayrılmaları, — birbirine ya- kın olduğu için, hele eski İran İm- paratoriçesinin, — majeste - Faruğun kardeşi bulunduğu cihetten, okuyu cularımızın Tahran sarayındaki - bu şahane boşanma ile de, ilgilenmele- ri pek tabildir. Bunun için bu yazı- larımızda, majeste Rıza Pehlevi ile Majente Fevziyenin ayrılmasına da bir fasıl ayırmayı, makalelerimizin insicamı bakımından münasip gör- cazibenin tesiri olduğunu ileri sü- ren Misirlılar da bulunmuştur? Bu hâdisenin, bir kaç sene evvel vefat etmiş olan Tonun Paşanın dul zevcesinden geldiğini iddin edenler lunmuştur. Büyük bir güzelliğe sahip olan, ayni zamanda musaha- belerindeki zerafetle tanınmış bulu nan bu asil dul kadın, Kraliçe Fe- . ridenin boşandığı sıralarda, Kahire (Devamı var) ralonlarının başlıca mevzuunu teş -| / Orhangazlden okuyucumüz. Rid- kil etmiştir. Tosun P: eski |van Aydına1 zevcesile Kral Beşinci Faruğun o | Sabık Misir kraliçesi Feride, İ- sıralarda mühtelif sosyetelerde sık (ran şahinin kizkardeşi değlidir. Vefa - İst nbulsor 1-0, Beşiktaş -K. Paşa4-0 Liğ maçlarına dün İnönü sta-| yin, Süleyman, Şükrü, Bülent dında güzel bir havada devam | Fahrettin, Faruk. edildi. Günün ilk oyunu Vefa| Kasımpaşa: Mehmet, Cihat. ile İstanbulspor arasında id:./ Ali, İsmet, Sabahattin, Musta- Daha ziyade vefa için ehemmi-| fa, Halit, Osman, Niyazi, Bur. yetli olan bu maça takımlar gu| han, Necmi.' İ kadrolarla çıkmışlardı: Oyunun başlarında hakim 0- Vefa: Şükrü, Mustafa, Reh-|lan Beşiktaşın, biri " Süleyma. mi, Melih, Galip, Salâhattin. | nın, biri de Bülentin yakın me- Hikmet, Aziz, Suphi, Karnik, safeden kaçırdığı iki golden İsmet. |sonra Kasımpaşa muvazeneyi İstanbulspor: Turan, Salm, | tesis etmiye muvaffak oldu ve Kenan, Hidayet, Kâmil, Nevruz, (on ikinci dakikada onlar da Faruk, Aydemir, Salim, Erdo- yakından bir gol kaçırınca maç Zan, Toros. |Zevkli bir hal aldı. 17 inej daki Hakem M. Reşat'ın İdaresir- kada gene bir Kasımpaşa hücu deki oyun zevksiz başladı ve | munda Beşiktaş müdafaasının İstanbulspor bir nebze daha | anlaşmamasından K, Paşalılar hâkim oynamasına rağmen 22/| istifade edemeyince iki taraf ta incel dakikada Vefalı Melihin | kaçırdığı gollerle ödeşmiş oldu. attığı gölle 1-0 yenik vaziyete | Bunun akabinde hücuma gecen Güşlü Ve devre iki tarafın da| Siyalı - Beyazlılar Kasımpasa gelisigüzel oyunu ile değişme- | kalesinin karışık bir ânından den bitti, İistifade ederek Bülendin ayağı İkinci devre, iki tarafın da| ile 1 - O galip duruma gectiler oynadığı futbol vasattan da aşa |Bu gol Kasımpaşayı yıldırma ği idi. Yalnız 16 ıncı dakikada | masına rağmen Sükrünün güzel Melihin yirmi beş metreden çek | bir pasından istifade eden Bü tiği enfes şütun alt direğe Çar-|lent 36 1ncı dakikada ikinci pıp kurtulması oyunun yej Beşiktaş golünü de çıkardıktan güzel hareketi oldu. Oyunun | sonra, devrenin geri kalan kıs- sonlarına doğru daha hâkim 06-| mı daha ziyade Kasımpaşanın ian İstanbulspor, Şükrünün ka- hâkimiyeti altında gecti ve aynı le çizgisi Üzerinde elinden ku- netlce İle hit gırdığı topu içeri sokamadığı| İkinci devre başladığı zaman ibi, kırkıncı dakikadı sun ktaş daha canlı ve hızlı oy tek başına, arkasında kimse ol 'nuyordu. Hâkimiyetleri tek ka madığı halde kaleye kadar gi- le halini aldığı bir sırada İsme dip üç metreden topu Şükrüye tin ayağında lüzumsuz bir top çarptırıp kaçırması — İstanbul- tutuşundan faydalanan Bülent sporu beraberlikten uzaklaşma- topu kalenin önüne yuvarlama sına sebep oldu ve maç netice sına rağmen Sol açık Faruk değişmeden 1-0 Vefanın lehine bu bulunmaz fırsattan İstifade bitti edemedi. BEŞİKTAŞ — KASIMPAŞA 16 ıncı dakikada Bülent <0l ünün İkinci maçı olan bu İç mevkiinde yakaladığı bir fır oyuna takımlar, hakem Feri- / satı gol ayağı ile kaleye soka- dun Kılıcın idaresinde gu ter-|rak Siyah - Beyazı 3 - 0 galip tipte başladılar. vaziyete getiren golü yaptı Mehmet, — Yavuz, Eşref, A, İhsan, Hüs Oyun bundan sonra durgün- laşmış bir hal almışken 32 iInci (Baş tarafı 1 Inclde) son devrede de Ali, İtalyanı kere daha köprüye getirdiği 1 İttifakla kazandı. 57 kilo: Nasuh Akar — Lombardi İtalyan Lombardiye hük, men mağlüp sayıldığı çin bu mü- aabaka revanş mahiyetinde Idi ve çok heyecanlı oldu, ikti için mini hirpaliyor. Bir aralık Nilsuh alta düştüyse de kısa zamanda İkalktı, Neticede Nasuh hükmen mağlüp oldu, 6£ Kilo: Halil Kaya — Grozzini İtalyan güreşçisi çok kuvvetli. Birinci devreyi İtalyan galip — bi- tirdi, Fakat İkinei devreda İtal . yan hep minder dışına kaçtığı 1 Ççin aldığı müteaddit İhtarlar yi zünden galibiyeti e inden kaçır di ve Halil bu süretle ekseriyetle | galip geldl. 67 kilo. Mehmet Oktav — Gronalola İtalyan kaçak güreştiği —halde Mehmet Oktav da Nasuh gibi ek- seriyetle mağlüp ilân edildi, - Bu İlkinci yanlış karar salonda şid . dcili protestolara sebep oldu, 73 kilo: Ahmet Şenol — Cecehini | —Ahmet Şenol, gecenin en güzel | maçını çıkardı, İtalyanı bürgü İl müteaddit kereler köprüye getiri Fakat İtalyan orta hakeminin mü cahalelerile İtalyan, tuş olmaktanı |kurtuldu. Bu suretle Ahmet Şen.| İnttifakla galip geldi. 79 kilo: Tahsin Turgut — Maffei Tahsin, minder tecrübesi az bir |güreşçimiz, İtalyan maçı, Tahsi-i bir defa körrüye getirdiği için ga hbiyetle bitirdi, 87 kilo: Muhlis Tayfur — Gallegati Oyun başlar başlamaz Ttalyan Tito'nun Esrarı (Baş tarafı 1 inclde) Winston Churehill'in fikirlerini neşreden ve İngilterede 3 milyon nüsha neşreden Daily Mai! gaze- tesinin muharrirlerinden olan - bu meşhur gazeteci harpten — sonra | dört defa Yugoslavyaya — gitmiş, Tito ile uzun zamanlar görüşmüşi ve bu eseri hazırlamak için 5 se. ne yorulmadan çalışmıştır, Bu Bey nelmilel muharrir, uçakla Avrupa 'nin her tarafını gezmiş, 1947 da) İbnissuudun misafiri olmuştur. Okuyucularımız, bu tefrikamız da, doğuşundan itibanen Mareşa) Titoyu takip edecekler, — gimdiya kadar gizli kalmış esrarı öğrene. cekler, #Ürükleyici vakaların he yecanı içinde yaşayacaklardır. Yurdun kredi ihtiyacı (Baş tarafı 1 inolde) radada mühim mali müzakeı cereyan etmektedir. Bu müzakerelere — iştirak ede cek Amerikan imar ve kalkınma| bankamı — mükneasillerinden — Mr, Conson ve Mr, Peymon Ankarada temaalarda bulunmaktadır. Yine bu mesele ile alâkalı ola. rak Türkiyede bulunan banka mü| dürleri Ankarada muntazaman oplanmaktadırlar Açılması düşünülen kredi, ban kanın memleketimizde bugüne ka| |'dar yapmakta olduğu — krediden |tamamen ayrı mahiyette olacak. İtır. Kalkınma bankası, Türkiyede| Üki husüst teşebbüslere, devlet iş: leri dişında geniş kredi açmak prensip Kararını almıştır, Banka açacağı bu krediyi, Türkiyede ken disinin de destekleyeceği mi'li ban kalarımızın iştirâk edecekleri bir teşekklil vasıtasile yapacaktır. Böylece kalkınma bankası, kre di arıyan iş Bahiplerine bu teşek kül kanalile yardım yapacaktır. Müzakereler müsbet sahada ce. reyan etmektedir, Yeni anlaşma ile Türkiyenin muhtelif sahaların. da yeni kredi imkânları sağlanm:ş 0'acaktır. Manisa D.P. il başkanı Manisa, 18 (Telefonla) Celâl Bayar ve arkadaşları 30 Ekimde — şehrimize geldikleri vakit büyük tezahüratla karşı- |lanmıştı. Karşılama merasimi- ne tahminen 50 bin kişi iştirak etmişti. Bu halin Tecemmuat kanununa aykırı olduğu iddi: sile D. P. il başkanı Şem'i gin ve âzadan Şükrü Egin ve Nihat Dilşad aleyhinde açılan dâvaya Manisa As, Ce. mahko- mesinde bu gün başlandı. İl baş kanı, ortada Tecemmuat kanuı nuna aykırı bir hal olmadığını, |beş kişi tarafından sevilen hi kimsenin beş kişi, elli bin ki tarafından sevilen bir kimsenin ise elli bin kişi tarafından kar- gılanmasının tabif — olduğunu öyledi ve Vali Mithat Uygu: un huzüra - alınmasını, — bunü hakkı müdafaa olarak talep et tiğini, kendisine soracak — bazı İ|geyleri olduğunu ifade etti. Duruşma, başka bir güne bi İrakıldı dakikada Yavuzun uzun bir taç atışını yakalayan — Fahrettinin şütu kaleye girerken Mehmedin ayağı da buna yardım etti ve 4 üncü gol oldu ve bundan Son- Güreş karşılaşmaları pbir kafa kol ile Mühlisi Nasuh küvvetli elenselerle has | raki gayretler netice vermedi ve maç. 4 - 0 Beşiktaşın galiki yetile bitti. Cihat ARMAN aşağıya ldi, Bu esnada Mühlisin ağzı yal |relandı. Tedaviden sonra — Muhlis müsabakaya devam etti. Müsaba kayı İtalyan ittifakla kazandı, Ağır: Muharrem Candaş — Fantoni Muharrem Candaş 90 kilo, has mi 116 kiloluk bir güreşçi, İtalyan güreşçi ittifakla galip ilân edildi, || Saar bölgesinin bağımsızlığı ; Paris: 18 (AP.) — İşi haber n- lan kaynaklar bugün, Fransanın, ( önümüzdeki çarşamba günü, kö- mür mukabilinde Saar bölgesine ba damsizlık vâdeden bir andlaşma im G zalı; cağını söylemişlerdir. | Solcu Sabahaddin Ali dâvası | | | Fransanın Gafleti (Başmakeleden devam) Paris gazeteleri, müstakbel Amerika - Sovyet çarpışmasın: da tarafsız kalma çare ve şart- larını müdafaa ede dursun, şu dakikada, Fransa - Sovyet clda li, gizli ve perde altında, başla- mıştır bile. Sovyetler Çin Hindistanındaki komünist kuvvetlerin şefl (Ho Chi-Min) | resmen ve flilen bir devlet olarak tanımıştır. Halbu- ki Fransızların (150.000) askeri aylardır bu (Ho Chi Min) kuv- | vetlerile çarpışmaktadırlar. Ho İ Ruslar ve Çin komtnistlerin ce kabul edilince yarın Fransız orduları karşılarında — şüphesiz Çin ve Rus komünist er ve su- baylarını da bulacaklar ve on- larla çarpışacaklardır. Fllhakl- Kırklareli 18 (Hususi muhabiri. K& bu bir Sovyet - Fransız res- miz bildiriyor) — Solcu muharrir Sabahattin Alinin katli - dâvasına bu sabah Kırkareli Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi, Balon kesif bir dinleyici Ki tarafından doldurulmuştu, Sanık Ali Ertekinin karısı Mediha da, kız çocuğile beraber — dürüşmada bulunmak Üzere İstanbu dan gı mişler, erkenden salonda yer al d, | t 9,30 a doğru sanık Ali Er tekin, jandarmaların muhafaza . Gi ZUN sında salona alındıktan — sonra maktul Sabahattin Alinin refikası Aliye Alinin gelmiş olan istinabe ifadesinin okunmasile duruşmaya başlandı. Ankara Ağır Ceza Mahkemesin ce alınmış ve gönderilmiş olan bu istinabesinde Bayan A'iye, Saba hattin Alinin son defa kendisi na mına gönderdiği 900 lira paray aldığını, bundan başka bir şey al madığını ifade ediyordu. Bayan Aliyenin istinabe ifada sinin okunmasından sonra söz Jan sanık, heyecanlı bir haide «— Ben, Sabahattin Aliyi para sına taznaen öldürmedim... Onu milli hislerimin tahtı tesirinde ö- dürdüm, İşte o zaman onun Üze rinde tamâ edilecek bir para ol madığına Bayan Aliyenin şu ifa. desi bir delildir dedi ve ağladı. Bundan sonra a tanık olarak Mehmet Ali Göktürk dinlenlidi. Mehmet Ali, sanık All Erteki . nin askerlik hayatından bahsede. rek, onu iyi bir adam olarak ta- nıdığini söyledi, Sânık vekllinin talebi ve savcı- nın mütalâası göz önüne alınarak kısa bir müzakereden sonra diğer bazı tanıkların dinlenilmeleri için duruşmanın 18 Mart tarihine bıra. kılması kararile duruşmaya — son verildi, Yeni seçim hazırlıkları ve tarihi (Baş tarafı 1 Inolde) rek 15 Martta fesih karecı verme #1 ve 45 günlük müddetin hitamı. 'na rastlayan 7 Mayıs pazar günü genel seçimlerin yapılması ihtima| M kat'tleşmiş gibidir. İki partinin, seçim tarihinin tes biti üzerinde de müşterek bir ka rara varma!arı beklenmektedir. Yalnız seçimlere iştirâk nisbe - tinin bu sefer ne olacağı bitaraf çevrelerde bu sefer daha ziyada bir merakla soruşturulmaktadır, İmönünün adaylığı Ankara 18 (Telefonla) — Aldı- gımız haberlerde İnönüye, kendi illerinden adaylığını koyması — 1. çin bazı heyetler geldiği anlaşı!-. maktadır. Bu meyanda Konyadan gelen bir heyet, İnönünden bu yol da ricada bulunmuştur, Yeni seçim kanununa göre iki yerd&n adaylık konması mümkün olduğu için bu müracaatın İnönlü, tarafından kabul edi'eceği tahm Gdilmektedir, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi (Baştaratı 1 Inclde) rifin bulundükları / yerde - terfih tirilmelerini, az maaşlı öğ;ctme lerin naklilerinin - yapılmamasını, hususi okullar açılmasında Bağan. lığın teşvik edici yardımlarda bu. lunmasını istedi. D.P, den Salih İnankurt'un ko. nuşmasından sonra söz alan İsma 1 Hakkı Baltacıoğlu (C,H.P.) ©- kullarda ezberletici nazari tedri: usu'tfinden vaz geçilmesini, yarat yapıcı, tatbiki usulün kabul e istedi, Tmtihan usutleri bunla dilmesini nin gayrı insant olduğunu, rin jlmileştiri'mesini, mektepleri ahlâk ve demokrasi yuvası halin: getirilmesini istedi, Sadık Aldoğan (M.P.) bizde 4i binden fazla köyde 14 milyon va tandaşın eğitimden istifade eda. mediğini, bütün vatandaşların e. gitimden İstifade edebilmesi — için bucak teşkilâtlarının düzenlenme-| Si Jâzım geldiğini ifade etti, Diğer bazı hatiplerin de Kkonuş./ masından sonra oturuma son ve.| rildi, Milit Eğitim Bakanı, yarın. Ki oturumda izahat verecektir. Marşal plânı ve ihracatımız (Baş tarafı 1 Inolde) R. Mojunkins yakında yeni müba- alar için kararlar almacağını| söylemiş ve demiştir ki 1952 senesine kadar, Türkiyeyi, yabancı döviz temini — husus'nda büyük yardımı dokunacak olan zi| raf mahsuller ihracatı işine de baş latenış olacaktır.» mi harbi olmiyacaktır. Şu İti- barla ki iki memleket birbirine muharebe açmış görünmiyecek- lerdir. Fakat Fransız askeri Rus 'ütlesi OTdularile mükemmelen ve sonu meçhul bir savaşa ve boğuşma- Za atılmış bulunacaklardır. As- yada Fransız topraklarından çok uzak bir sahada, cereyan ede- cek bu cidal, Fransaya çok pahu WSİ Hazırlayan: Herbert C. Rosenthal, —ğz ç Cinsi görüşme miktarı Cinsi arzu nisbeti > 9—10 Kadınların cinsi arzularının sık- > n—ı2 lik nisbeti hakkında, Üç numaralı > 13—14 İcetveliminde enteresan izahat va; 6B—16 — | dır. Orada, bü arsuya yi miri » — 17veya daha fuzl; İde görülecektir. Yalnız cinsi görü- 28 Je 35 yaş ara. — Evli kadınların şünün bir ay sarfındaki sıklığı hak sindaki kadınla. — bir ayda tercih kındaki bilgiden başka, kadının bu rin yüzde nis.v. — ettikleri görüş. müddet zarlındaki arsusu miktarını beti me miktarı da, Terman'ın çok esaklı tetkikleri. Yüzde 1 kadın 0 ne borçluyur. Te ' B —a Cinsi de kadının arsü ve| > — 270 > Aek e | İtercihi erkeğinkinden ziyade rol o | > — 190 > 5—6 | Badığı için, Terman, tetkiklerinden | » > Tağı ve mülâkatlarından sonra şu neti- | > » 9—10 ceye varmıştır. » > n—ı2 | <Evlenmede cinsi görüşme mikta- | < » 13514 | , erkekten ziyade kadının arzu ve — » » 15—16 tercihine bağlı € 84 3 17 veyu dlâha fazta Üç numaralı cetvelimizdeki nis. 98 le 44 arasın- — Evil kadınların İbetler her ne kadar doğru ine de, bir ay içerisindeki fiili cinsi görüşe daki kadınların bir ayda tercih et Yüzde nis. tikleri görüşme mik. lıya mal olacak, — mali, iktisadi |meler, biras daha aşağı olabilir. ŞAİ tarı | ve askeri bir çok fedakârlıkları |, "Tm*7. Bös —,zvliı l Ş aa ;sıA adın o bi * Gi gel ei B l a yyanlk l ö duk| SCMA e , S0 Sovyetler, " Ho-Ohi-Min |Bti Arartırmadakilerden biraz el ü çi Hle müşterek hududa — malik ol- |* K* A, '"ı*_ DAĞ « m; > 6—6 Gukları için rallat ve tol mamike-i OO CT İ OD0e KSS GÜĞMEREL CAREDC B me ve adam yardımında buluna- ÇÜY Urmü S LA F“:y*:“_"" aha Yi ıı'l ıl“ | bilegeklerdir. |bulunan erkeklerin, ayda, cetvelde |—» , & C ransa ha Çin Hündistanı har İGöttriler miktarden “daba Te ( a. 3 1314 binde, bilhassa Amerikanın yar CİNSİ görüşme yaptığı gösterilmek- | » .îğ öi ııîıa| ' dımını görmezse, çok elim vazi- | '“dir- * B veya dahu fazla yetlere düşebilir. Amerika am. | — Erkekler ve kadınlar arasında — 45 le 56 yaş Evli kadınların canın muavenet elini uzatması- na bu derece ihtiyacı olduğu bir anda, tam bu günlerde, bir nevi tarafsızlık Jâkırdısını kalemlerin ucuna getirmek ve kâğıt Üzerine dökmek, — yapılabilecek siyasi gafların en vahimi — sayılmalı- dir. Müstakbel harpten evvel Fran sa, hâlâ farkına Varmadan İçine dalmış olduğu cidali düşünmeli- dir. Gafletin bu derecesi cidden Kolay elde edilir bir keyfiyet de- gildir. YENİ SABAH TAKVİMDEN BİR YAPRAK Ayinesi işdir kişinin ... ULUNAY (Baş tarafı 1 Incide) Tamalar hattâ kazalar sık sık vu- kua gelir. (Lâfla peynir gemisi yü rümez) hele trenler hiç yürümez. Sayın umum müdür, — sözlerini Mmüsbet zanneylediği Iddlalar Üze. rine bina edeceğine zaman ile ta. hakkuk edebilecek kuvvetli İhti: maller Üzerine — kurmuş olsaydı daha sağlam bir yolda yürümüş olurdu. Hele nutkun şu cümlek rino bakınız: «İnsan, ölülerine — kadirbilirlik Böstermekte güçlük çekmez.» bu kar külfete ne Jüzum var? Di miryollar Idaresl ölülere kadirbi. Tirlik göstereceğine biraz da diri- lere meselâ garlarda üÜç buçuk ku- ruşla hem vazife yapmağa hem de Çoluk Çocuk geçindirmeğe çalışan memurlarını düşünse daha doğru olmaz mı? Demiryol memurlarının boyunları büküktür. Dünyanın en ağır mes'uliyotini zayıf omuzla. rında taşıyan bu (sâiyân-ı. hayat) Takrdı İle terfi ollir miz Nutukta «Demlryollarının kuru Tp İşlemesinde hissesi olan herke sin hâtıramızda ve — gönilimüzde dekişmez yeri vardır.r. deniliyor; bu söz hakikaten nok parlaktır. Fakat no yazık ki b tantanalı cümleleri no ekmekçiyo, n bakka la, ne de kasaba vermeğe İmkân vardır... Hapsl okur ve geçeri ni düşürmek için bir komplo CBaş tarafı 1 inclde) atfen ve Bu komploya yüksek — mevk'lerde bulunan 200 snhsiyetin adları- nın karışmış olduöunu ilâve at mektedir. Gazete bu komplonun meyda na çıkarılması neticesinde Rus ların baltalayıcı ve — casuslarn karsı ölüm cezasını yeniden x& nunlaştıracaklarını belirtmek'e dir. Bu komplonun gayesi, mer- İ|kezi Leningrad olmak üzere ye ni bir Rus cumhuriyeti kurmak tır. 1946 da Leningrad askeri bölgesi komutanlığından azledi len Mareşal Gömorow, suikast gilerin başında bulunmaktadır. Suikastçiler arasında Sovyet ordusu siyasi mensupları İle devlet güvenliği başkanlığından nemurlar ve komlünlet partisı- ne mensup diğer bazı devlet me murları da vardır. Gazete son olarak, suikasti hazırlıyanlar tevkif edilmiş ol- duklarından teşebbüsün âkim kaldığını ve bunun neticesinde | gizli olarak bir temizleme hare ketine girişileceğini belirtmek tedir. Halkevinde k toplantı uluş yıldö- bu. git Beyoğlu bugün yapılac Halkevlerinin ku nümü —münasebetiyle saat 15 de Beyoğlu Halkevinde | bir toplantı tertip edilmiştir. Toplantıda, konuşmayı mütca- kip bir konser verilecektir. nisbot farkı indaki kadın abir ayda tercih et.| 3 numaralı cetvelde, bir aydaki rın yüzde tikleri görüşme | kadınların hilfiil cinsf görüşmelerin - — nisbetl miktarı — | İdeki nisbet azlığı, kocaların başka yüzde 4.8 kadın 0 kadınlarla görüşebilmelerile izah e-| > — 810 > 1—2 dilebilir » SÜ e Cetvelimize dikkat edilecek olur- | » — 72 » 5—6 sa, 25 yaşından aşağı olan kadınla | < 10.1 — > a | Tın cinsi görüşmeleri, arzu ettikleri —» — 86 > gı0 | miktardan az olmaktadır. 25 yaşın « 14 > 15—16 'dan 44 yaşına kadar cinsi görüsme — > — 14 > — 17 veya fazla arsuları, bilfül görüşme miktarın. — 55 yaşından yukarı kadınların İdan az oluyor. 45 yaşından 54 yaşı- yüzde ellisi, kocalarile hiç cinsi gö- 'na kadar olan kadınlar, ise arzu et rüşme yapmak istememişler ; bunlı tiklerinden daha az görüşme elde e- rın yüzda 41.7 si ayda 1—2 görüş- diyorlar. İme ile iktifa etmişler; yüzde 8.3 Bu cetvel bize, 45 le 54 yaş ara- ü ise ayda 34 görüşme yapmışlar- sındaki kadınların cinsi görüşme ar dır. zularının, her türlü tahmin hilâfın ' Bu cetvele dikkat edilecek olu da, fazla olduğu neticenini her yaş gürupundaki kadınlar ara- tedir sında, görüşme arzusu bakımından | Aşağıya aldığımız cetvel, bu hu- büyük değişikliklere rastlarız. Bu | #usta çok enteresan bir netice ver. cetvel bize (vasati) tâbirinin ferdi mektedir vakalarda bir mâna ifade etmediğini 25 yaşından aşağı gösterir. Bilhassa 65 yaşından yu- evil kadınların karı kadınları gösteren cetvel ku yüzde nisbetl mı çok enteresandır. Bundan, 55 | EVİİ kadınların bir ayda ter olk ettikleri gö- Tüşme miktarı yaştan yukarı kadınların yarısında Yüzde 3.6 kadın o bu arzunun hâlâ bâki olduğu anla- | > 126 », B gılır. we 11970i 3A Ayni cetvelde 25 yaşını geçmiş, bi Si e 5—6 'yük nisbetteki kadınların cinsi gö- ee şeviren Kâzim Sevinç Altınçağ erkekten ziyade kadının arzusuna bağlıdır rüşme miktarı hususundaki arzu. larının azaldığı göze çarpmuktadır. Yine bu cetvelden, her — yaştaki kadınların, ortalama olarak, yüzde üçünün erkeğe karşı hiç bir his duy madiığı anlaşılmaktadır ki, bu çok dikkate ulinması lüzim gelen bir me dir. Kadın ve erkek arzusu arasındakl kuvvet farkı Termanın mülâkatları neticesinde hazırlanmış olan dört numaralı cet vel, kadının arzüsile erkeği a aındaki kuvvet farkını göstermek- tedir. Kendilerine sunl sorulan kadınlar dan yüzde 22.4 ü, kendilerinin mun tazam evlilik münasebetlerinin te- min ettiğinden fazla cinsi görüşme istemişlerdir ki bu hal, nisbi esasa Köre «ihtiraslır kelimesile tavsif edi lebilir. Eğer <ihtiras» ı nisbeti, günde bir veya fazla cinsi görüşmeyi esas ittihaz ederek, yapılacak olursa, Kopp'un tetkiklerizde iktiraslı ka- dınların nisbeti yüzde 4, Amerika- n büyük kadın doktoru Robert L. Dickinson'un mülâkatlarına göre i- se yüzde 16 dır. (Devamı Var) Hediye kuponları , çekiliş tarihi (Baş tarafı 1 iIncide) gönüsemelk nni Feünlam ğ bidirlimektedir. Blihanen Doğ (a. nadoludun aHai bir. Kai l Bgraflarda, hediye kuponu çekilişi. nin bir müddet geri bırakılması İs. tenmektedir. Bilfarz Vandan aldığı. mız 4413 numaralı telgrafta 31 nu- maralı kuponların 17 Şubatta yâni tam 17 gün sonra oraya varablldi. Bi bildirilmiştir. Son İki hafta içinde yurdun muh telif Döl; rinden buna benzer bir çok telgraf almaktayız. Biz, hediye kuponları çeklilişini, şubatın son haf tası İçinde yapmağı düşünmekte I. dik. Fakat, bu vaziyet karşısında, yurdun uzak bölgelerinde bulunan okuyucularımızın çekllişe İştirâk e. Gamiyeei anaşımdlt Aziz okuyucularımızın - hepsinin Kur'aya Talak sAsimeIileA için, «Yeni Sabah Hediya Bürosu İilyem Yani'lir karara PenüR lunmaktadır: Hediye kuponu çekl- Tişini Martın birinci haftası içinde yapacağız. Bu suretle, bütün oku. yucularımız, rahat rahat, kuponla« rını gönderecek ve çekllişe İştirük lebileceklerdir. Sayın okuyucula. rımıza İyi talih temenni ederiz. —3 <— Evet, çare yok onu buradan uzaklaştırana kadar böyle hareket ÇEVİREN: —— SEMRA ARSLANLI etmeliyiz, zaten garaj da uzak de- iil> dedi | *— Kafesin kapısından geri çeki Kuvvetli bir ışık gözlerimizi ka- lin bakayım.» Geri geri beş on x- maştırdı. Amca omuüz — başımızda dim attık, iri kıyım amca da içeri peydâ olmuş kalın girdi ve kapıyı kapadı. Cep feneri <— Ne var ne ol ie kafesin nihayetinde bulunan bir İruyordu. tüneli aydınlattı ve tüfeğin namlu- Bil Barbarayı bırakarak yerden sunü — üstümüzden ayırmıyarak tüfeğini almak için eğildi, fakat e- /egeçin içetil> dedi. line yediği giddetli tekme ile iki | günele daldık, bürası normal boy büklüm oldu. da bir adamın geçebileceği yüksok Marlin amca baksanısa Bu iy . bi Çeçitti. İki kaya arasına oklanlar delirmiş.> “aıkıştırılmış bir komüntatörü çevirir — B çevirmez cılız bir ışık önümüzde açı zum gel biz ayıyı bulana kadar bun Ja uçurum gibi Atk bir yokuşu ay- ları boş bir kafese kapatalım.> —— dinlattı. | Tüfeği ile işüret ederek «huydi — £ — Aşağıda hüsüsi — yazıhanem bakalım yola> diye emretti. Bil yan yar, sizlerle orada görüşmek isti. 'gözle bana baktı, eğer Barbarayı yorum.> İtaat etmekten başka ya- | tehlikeye koymıyacağımızı bilsek he pulacak bir şey yoktu. Düşe kalka rifin üstüne atlamakta tereddüt et Yokunu güç belâ inerek taş bir ka n de öyle görüyorum kı- miyecektik, O ise hâlâ mastım ma-'Dan gertik, Buranı gine sayıf bir sum söyleniyordu Marpal T ezğillanmıyla: Bir Kip'a” | | <— Ama amcacığım tüfeğin nam dım daha yürüdükten sonra beton |lusunu onların üzerine çevirmese lü dan bir duvar önümüze çıktı, adam | sum yök ki.> yine arkamızdan bir düğmeye ba- <— Var kısım var, eğer uslu dür Sinca düvardaki demir kapı acıldı. | İmazlarsa havaya ateş ederim akıi- bizi tüfeği ile dürterek içeri gir | Harı başlarına gelir, anlaşılan bu ak memizi sağladı. şarüki İelkcan. har ikiğinin "da Kes| — Arlık berifin mel'anetinin men- binı bozdu. Şimdi sağa dönün...> — İşeini anlıyacaktık ama iş işten geç- | Elindeki kuvvetli ışık, açık dü. tikten sonra Odada duvarda görülen İran bir kafesin demir parmaklık- çelik bir diskten ve üstünde büyük | |larını aydınlatıyordu. asma kilit bulunan ikinci bir kap Marlin amca gürledi : dan başka bir şey yoktu. Marlin &— İçeri girin bakayım.» 'amca ellerini uğuşturarak kıs kıs | <— Hayır, haşır amca onları ora İgüldü h koyamazsınız.» | «— Şimdi> dedi «her halde bura İkimiz do dönmek için bir hareket ya neden düştüğünüzü morak edi- yaptık, fakat adam: yorsunuzdur. İşte bütün meselo du < —Durun! diye emretti> yokan | vardaki şu çelik kasada. Onun için Barbarayı öldürürüm, «Korkudan |de gayet kıymetli evrak, meşhur el İbayılmak raddelerine gelmiş olan |mas madenlerinin ve bu mülikâne- savallı kısı bize doğru iteledi: <A- (nin tapusu ve daha bir çok eshâm İln şunu da kafeso sokun, çabuk İve tahvilât var. Saklamak için ne güzel yer keşfetmişim — değil miP diyorum yoksa hepinisin leşini vu | anda yere sererim,> Bizi maalesef eline Hem de parada pulda gözü olmı- geçirmişti. İyan kuvvetli arkadaşlar tarafından meş'um emirlerine itaat etmekten muhafaza ediliyor.> kayri bir şey yapacak dürümda Je — Bil homurdandı ildik. Barbarayı taşıyarak kafere | <— Bütün bu evrak Barbaranın 4 babasına aittir. Şimdi de tabii ona mit.> O anda dev adamın yüzü ha- kikaten bakılamıyacak kadar kor- girdik, karanlıkta her an kocamı bir ayının bize saldırmasını bekli- yorduk. |maya başladı Korkunç Bir Düğün Gecesi kunç bir ifade aldı. Sinsi sinsi gü lerek R <— Sevgili dâmadım, eğer tahmin lerinde bu kadar isabet olmasaydı, simdi burada olmazdın. <Kasayı aç küçük ve biribirine yakın gözle rini üçümüzün üzerine ayrı ayrı durdurduktan sonra; <Evetl... ser vet kardeşime nittir.» dedi. Barbara: «Babamı sen öldürdün! Katil! sen öldürdün!> diye hıçkır. Marlin amca güle « İrek «— Yanlışın var!»> ben kimseyi öldürmem ve öyle aptallıklar yap- mam yavrum.> Bil adamın üstüne atılmâk İster gibi bir hamle yapınca «— Olduğun yerde dur!> diye ihtar etti. «Yoksa gayet mâhir bir ncr olduğumu şimdi ispat ed” rim.> Barbara gözlerini kurulayarakı |<Deli adam> diye bağırdı, <Anlı lan beni buraya servetimi sana dı retmem için getirdin. «— Tabii yoksa nişanlın derhal öbür dünyayı boylar.>» <— Biri öldürmeye çesaret ede- mezsin, anlıyor musun edemezsin.»> <— Belki fikrini değiştirirsin di ya geni en sona saklıyacağım> diye rek tüfeğini Bile doğrulttu. <— İmzala Barbara» diye yalvar dim.> Bil'in hayatını kurtarmak temez misin? Eminim ki bu câni öl dürmek için bir an tereddüt etmiye |eektir. «— Evot ama imzaladıktan sonra üçümüzü birden öldürmiyeceği ne mâlüm. Baksana adam ne Allahtan ne de kanundan korkuyor.» Aınca: <Anlaşıldı, bir katil olma dığımı size ispat etmem lâmm.> di yerek asma kilitli kapın açtı, az sonra odaya duman rengin de muazzam bir gölge girdi. Hepi miz dehşetten donmuş bir - halde Marlin amcayı bile cüce — bırakan koca ayıya bakıyorduk, Amca tüfe ini elinden bırakarak, «görüyor « sunuz ya> dedi. <Ben katiyen cina yet işlemem, sadece ayılarımı ona göre yetiştiririm. Hele Britüs bu iş için biçilmiş kaftandır. Piyt'i de ne güzel temizledik değil mi Bi tün Pa (Devamı Var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: