9 Eylül 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

9 Eylül 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

konomik vaziyet YLASAARAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAARAN fİ E . . anaran Hac yolcularına 25 milyon Türk liralık döviz gidecek Hacca gideceklerin dedikodusu Gevam edip durmaktadır. Bir kı- E BORSA 3 Çekler 6 Eylül 1040 Açılış Kapanış 1 Bterlin — 1198.40 112840 * 100 Dolar 282.62 282.62 * 100 Franma frangı — 102 904 100 Florin 105 5468 100 İaviçre frangı — 65 7270 100 Belçika franı —— 68 887 100 Çekoslavak K, 5 60 100 İsviçre Kur, 77 88.00 100 Eskado N 2000 Esham ve Tahvllât $eT falzll tahviller, Bivas-Ersurum L Sivas-Erzurum 2-7 1941 Demiryolu I 1941 Demiryolu TI 1S41 Demiryola TI Milli Müdafaa L Milli Müdafaa II Milli Müdafaa III 2015 Milli MüdafaaIV — 2045 966 falzli Ietikrazlı Kalkınma istikrazı I 95.70 20.40 2045 201 2000 19.65 2070 2035 18d1 Demiryola — 9576 9575 * Kalkınma IX 95.85 95.85 95.00 - 95.00 95.60 95.60 95.80 95.80 1049 İstikrazı 95.30 - 96.30 * #a faizi 1949 istik. 95.00 95.00 965 falzli İkramiyeliler 1983 Er; 2270 22.80 1088 ikramiyeli — -20.10 20.20 Milli Müdafaa 20.60.20.60 * Demiryolu TV 0745 9745 Demiryolu V 98.365 98.85 * Anadolu D. Yolu Grupu: Tahviller 1-2 111.00 - 112.00 ©60 Hisse senodleri 64.00 - 64.50 Mümessil senedleri — 69.00 69.50 Şirket hisseleri Merkez Bankası — 117.00 11806 İş Bankası 24.60 - 25.00 T. Ticaret Bankamı — 425 — 450 Aslan çimento 16.50 16.60 Şark değirmenleri — 22.75 2300 Xredi tonsiye 1903 200.00 202.00 19i 164.00 - 165.00 Amorti 108.50 - 104.00 Kupon 282 235 Borsa harlol at fiatları Liralık Ziynetler Türk altını 4375 4385 Reşad altını 46.80 Reşad elgazi > — kulplu Hamid Aziz İngiliz Gülden Fransız Ko, Napolyon İsviçre A. Külçe degasa » gerli Pilâtin C, 1000 11.00 Beşibirlikler İsmet 212.00 21400 293.00 - 295.00 24400 24500 29600 297.50 237.00 238.50 Serbost piyasada dövizler Dolar N. V. 464 465 > — elektif 452 455 leviçre frangı n7 ne Fransız Fr. (77) — 100 100 Liralık. ziynetler Reşad 80.00 8100 Hamid 7200 73.00 Vahid 68.00 6900 Ankara 58.00. 5900 Arma Reşad 208.00. 205.00 Ha 17000 180.00 Vahid 10000 165.00 Ankara 14000 143.00 Cumhuriyet altıntarı Liralık 5 4400 Bi duk 107.00 10800 a 208.00 209.00 Yarım lira 22.50 22.60 Çeyrek lira 1150 11.60 altın stokları Gümüş * Muamele görmüştür. Bu fiatlar t 17 de alınmıştır. Bım ilgililer işe hükümetin mü- dahale etmesini ve Mısırda oldu- ğu gibi, her sene hacca gidecek olanların bir program dahilinde, bareket — ettirilmelerinin — temi- nini istemektedirler. Mısırda her sene hacca yalnız Üç bin kişi git- mekte, sevkiyat bizzat hükürmet tarafından İdare edilmektedir. Bir giden hacının tekrar - hacca gitmesine mâni olunmaktadır. Bu sene hacca gitmek Üzere on bin pasaport alındığını dün yaz- mıştık. Hac seferlerini idare e- denlerin söylediklerine göre, bir hacının gidiş ve geliş masrafı or- talama iki bin beş yüz İiradır. Bizden on bin kişi gitmek istedi- ğine göre harlce çıkacak olan dö- viz miktarı yirmi beg milyon Türk İirasıdır. Bir kısım hacılar, hemen her yıl gidip gelmektedir. İşler organize edildiği - takdinle hem harice fazla döviz gitmiye- cek ve hem de gidip gelme kola; laşacaktır. Bu sebeple harice kı gırılan altınlar da caba.. ——— Ofis 15 milyon liralık Silo ve ambar yapacak Memleketimizde normal sene- lerde bir yılda beş milyon ton buğday istihsal — edilmektedir. Halbuki silo ve ambarlarımızı'ı istiab hacmi ise 432 bin tonluk- tur. Buğdayların açıkta stok e- dildiğini zikrederken bu hale bir çare bulunmasını temenni etmiş- tik.. Toprak Mahsulleri Ofisi yeni- den 15 milyon liralık buğday &i losu ve ambarı kurmak üÜzere ha- rekete geçmiştir. Ofisçe hazır- lanan projeye göre İstanbulda 30 bin, İakenderunda 20 bin, İz- mirde 10 bin, Derincede 4 bin ton luk silolar, Konyada ve Akçaka- lede 4 bin tonluk beton silolar, Sarayönü, Erzurum, Fakılı, Ka- dınhan, Bismil'de 4'er bin ton- luk çelik silolar, muhtelif yerler- de hangarlar yaptırılacaktır. Ay- rıca Mersin ve İskenderun liman larında tahmil ve tahliye işlerini kolaylaştıracak makinelerle mü- cehhez ikişer bin tonluk silolar inşa edilecektir. Beyannameli mükellefler ve 1950 vergileri Maliye Bakanlığı, ticari yılları Bakanlıkça tâyin edilecek beyau- nameli mükelleflerin 1950 bütçe yılı vergileri hakkında defterdar- hk ve mal müdürlüklerine bir. tamim yollamıştır. Tamimde yü- zıldığına göre, muamele ve mua- fiyetlerinin maliyet ve —hususi- yetleri itibariyle ticari — yılların takvim yılı sonunda kapaYıp 949 yılının son gününde hesaplarını kesmelerine imkân bulunmıyan beyannameli mükellefler hakkın- da kazanç vergisi kanunu hüküm leri tatbik olunacak ve bu mü- kellefler Mart ayı sonuna kadar Yakında tiyatro movsimi başlaya- Gazoteler şimdiden — tiyatroya t baberleri koyuyorlar; Falan ar- tist tekrar sahnoyo avdet edecak - miş, tiyatro mevsimi: falan — büyük adamı bir eserile - başlayacakmış ; bu seneki repertuvarda te'lif eser- ler görülecekmiş... Alâ... bis de bu münasebetle tiyatroya ait yazıları - mizda işaret ettiğimiz bası — nokta- lar üzerinde duralım... Onları bi - raz daha vuzuh ile anlatalım. Zira fırası gelince tenkitlerde oseri, ak- törleri, misaneeni, — dekoru inceler - ken bazan — gönül kırıldığı da vüki oluyor. Tiyatro meraklısı dostlarım «Canım falan piyesin — mizansonini beğenmediğini yazıyorsan. Fakat bu- nün nasıl olacağını, — namıl olması İâzimgeldiğini — yazmıyorsun. Anlat bakalım mizansen ne imiş? Nasil ol- malıymış!> diyorlar, Bu makalelerimle - okuyucularımı bu cepheden tatmin etmek isterim. Ban'at ne kadar basitleştirilirse, ruh ile arasındaki münasebet o ka- dar sağlamlaştırılmış olur. Ba itibarla #ahneyi mümkün ol- duğu kadar içinden çıkılmaz, teşek- küllerden, kaidelerden tecrit ederek anlatmağa çalışacağır. Evvelâ mizansen nedir? Onu an- layalım. Bizim görgümüze göre mi- zansen: «Gayrri-hakikide — hakikat> demek olan tiyatroya hayat nefhey- lemektir. Bizde bunu yapana, yapabildiğini zannedene pek yanlış olarak (Re- jlsör) deniliyor. Garpte rejisör de - nildiği saman sahno levazimi — ile meşgul olan zât anlaşılır. Mizansen, sür'i demektir. Onu öttürerek ölüye, esero can ve- iltecek olana, yâni İsrafile de €n sen) «sahneye vazeden) Bu kadar mühim bir vazifeyi üm - tüne alan adamın ilim, görgü, e- kâ, hayatı anlayış, tabiati hismet - me bakımından oldukça zengin bir sermayeye sahip olması icabeder. Boşuna (Viktoriyen Bardu) için «dünyanın en büyük «metör en sen> i dememişlerdir. Zira bu adam boynunda, boyun at kım ve kimseninkine bensemiyen çe- kildeki şapkası ile bir piyesi monte ettirirken bazan yaşından memul e- dilmeyen bir çeviklikle #ahneye tır- manır ve artistin başaramadığı ziyeti bizmat —göstermek — kudretini izhar ederdi. Nezaret eylediği piyesler hakkın- da fikrini apaçık söylemek cesare- tini de irdi. Tiyatro muhar - rirlerinin ön saflarında gelen — da- Yaz | Refi' Cevad ULUNAY — Oğlum, oğlum... Uyuyorum,., seri uyandırmalı! yoksa piyesin Ö- lüm' uykusuna yatar ve bir daha uyanmaz ! Diye bağırmıştı. Büyük metör an sen'lerden bir de Antuvan'le Jemiye'yi gördüm. Evvelâ Antuvan'le olan hukuku * mu anlatayım GCemil topuslu, — Şehremini iken Darülbedayii kurmak için bu büyük #ahno üstadını İstanbul'a getirttiği zaman biz Anadoluda ikamete me- mur edilmiştik. -Pâyitahta harpten #onra dönebildik. Halbuki, Antavan 1914 harbi patlar patlamaz Pransa- 'ya dönmüştü, Periste bulunduğum — mrada Jorj Kurtlin bakkında — malümat edin - mek üzere Antuyan'le görüşmek e- tedim. Kendisine bir mektup yaz- dım. Üç gün sonra bir cevap aldım Pazar günleri daima evdo bulundu- Kunu ve bir €Türk dostunu> kabul- den çok memnun olacağını bildi yordu. (Sen) nehrinin tam ortasın- da, Şite'ye yakın bir semtte Üç kat- tan ibaret bir binanın işgal ediyordu. hizmetçi beni bir #alona aldı. Üsta- Bahno Umtadı beni çok bekletmedi. Diğer bir odaya açılan kapıdan gir- di. Bırtında kaba bir kumaştan bir 'ev kostümü, ayaklarında — yumuşak arkalı terlikler vardı. Dudaklarının #rasında kalın bir. sigara... — Kurtlin hakkında malümat al- mak istişordum. Sizin kendisini pek Küzel tanıdığınızı zannediyorum, Bitmeğe yaklaşan sigarasını oca- a attı. Üzerinde (Boyar) yazılı o- lan paketinden bir yeni sigara çı- kardı; yaktı. — Ben serbest — tiyatroyu kurdu- Kum zaman, genç milelliflerle — ça - lışmağa başladım. Bunların arasın- da bilhasta Kurtlin mühim bir mev- ki işgal eder. Ona Modern Moliyer madı, «Rober dö Fler> e: beyannamelerini vereceklerdir. Maliye-daireleri, beyanname': rin verilme şekillerini münasip vasıtalarla mükelleflere ulaştıra- caklardır. . Altın fiatı Sterlinin devalie edilmiyeceği- ne ve altın fiatlarının yükseltl- miyeceğine dair Amerikadan ge- len haberler altın piyasasını sark miş, yükselen fiatların tekrar düşmeğe başlamasına - sebep ol- muştur. Ayçiçeği piyasası Bu yıl ayçiçeği rekoltesi bü- yüktür, Alâkalıların ileri sürdü- ğü rakama göre, umumi rekolte 200 bin tondur. Ayçiçeği piya- sasının merkezi bulunan İstanbul ihracatçılarının geniş ölçüde h: zırlıklara başlamış oldukları bil- dirilmektedir. Bu firmalar, dış pazarlarla temas halinde olup, gerek ayçiçeği tohumu ve gerek- se ayçiçeği yağı olarak ihracatın temini üzerinde önemle durmak- tadırlar. İzmir ihracatçıları da pamuk çekirdeği ihracı için te- şebbüslerde bulunmaktadırlar, İstanbul Sıtma Savaşi Bölgesi Başkanlığından 1 — Sitma savağı işlerinde kullanılmak üzere 10 ton COLLOİDAL 96440 D,D.T, maddesi kapalı zarf usulile açık eksiltmeye konulmuştur, 2 — Bu maddenin tahmig olunan bedeli (34000) lira olup geçici temi atı (2550) liradır, Lâzım gelen döviz temin edilmiştir. — İhale 24/9/949 Cumartesi günü saat 11 de Kadıköy Haydar. paşa Rıhtım caddesi 136 numaralı Başkanlık binasındaki Kkomisyorunda yapılacaktır. Batınalma 4 — Şartname (170) kuruş bedel mukabilinde ve çalışma saatleri içinde Başkanlık kaleminden alınabilir, 5 — İsteklilerin 2490 sayılı kanun hükümlerine ları vesaik ve kapalı zarfları ihale saatinden bir çöre hazırlıyacak- evveline kadar komisyon Başkanlığına teslim etmeleri şarttır, 6 — Fosta gecikmesi nazarı itibara alınmıyacaktır, (28152) Yükleme boşaltına yaptırılacak Toprak Mahsulleri Ofisi Seyhan Bölge Müdürlüğünden 1 — Mersin anbarımıza gelecek ve; buradan diğer mahajlere sevkedilecek Ofisimize ait hububat, bakliyat, vesair maddelerin bir yıl müddetle yükleme ve boşaltma işleri açık eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 — Ekelltme 16 Eylül 949 tarihine rastlıyan Cuma günü saat 16 'Ge Seyhan Bölge Müdürlüğü binasında teşekktil edecek husust kom! yon önünde yapılacaktır, 38 — İstekli kimselerin 2000 iki bin lira geçici teminatlarını ek- #iltme saatinden bir saat önceye kadar Ofls veznesine yatırmaları Ve Alacakları makbuzlariyle komlsyona, baş vurmaları lâzımdır. A — Bu işe ait gartname ve sözleşme tasarıları beş Hra karşılı. Serbest meslek erbabının tutacakları defterler - Serbest meslekte giderler - Serbest meslekte gider kabul edilmiyecek tediyeler - Gayri menkul sermaye iradı ll —18— Berbest merlek sahiplerinin defter durumunu bülâsa edersek; Noterler, borsa acentaları kendi defterlerini tutmakla iktifa edecek- ler. Doktorlar, dilerlerse protokol def- terini, dilerlerse usul kanununun em rettiği kazanç defterini; Diğer serbest meslek erbabı da bir kek defterden ibaret serbest kazanç erbabına mahsus ekazanç defterini> tutacaklardır. Görülüyorki, vazır kanun — serbest meslek erbabı için kayıt bakımın - dan çok müsamahalı davranmıştır.. Yalnız serbest meslek erbabının u- sutmamaları lâzımdırki, masrafları- sın belli başlılarına ait vesikalarını ve gelirlerine ait verilmiş makbuzu, fatura vesairenin suretlerini muha - fazaya, hesap — verme — bakımından mecburdurlar. Maddenin ikinci fıkrası <serbest meslek kazancını tarif ederken bir hesap devresi içinde mesleki faali - yet karşılığı olarak tahsil olunan pa- ralarla ve aynlerle ödenen giderler arasındaki müsbet farktır.> Üçüncü fıkrası iso fiilen tediye dı- yında kalan namlarına bankaya ve- Ya notlere yatırılmış paralarla, ala- cağın temliki veya borçla takas su- retile ödenen paraları itlâğ hâsıl et- meleri kaydile tahsil edilmiş addet- mektedir. Bu son iki fıkranın birarada ifa- de ettiği mânâ şadurki, vazır ka - 'fun serbest meslok erbabının bir he »ap dönemi içindeki gelirini fiilen e- line geçmiş veya istediği anda elde edebileceği nakit ve aynler yekünu olarak kabul etmektedi Bu hükme göre bir serbost mes- - lek erbabı. mesleki bir faaliyetin kargılığını (hizmet gördüğü kimse - vin mali iktidarsızlığı veya ihmal - kürlığı veya hasisliği dolayısile) hiz- met gördüğü besap dönemi içinde temsil edememişse o devrede gelir olarak göstermeğe mecbur değildir. Görülüyorki, vazı kanun serbest meslek erbabının mali iktidarını ge bir görüşle nazarı itibare ala - rak henüz eline geçmemiş bir para nn vergisini ödemeye mecbur etme- yerek ve onu #ebepsiz bir sıkıntıya düşmekten korumuştur, 7 FENİ SABAH yoksn da, fun düşm tine engel olmağı düşünmüşler. Por- de açıldıktan sonra eseri yuhalarla gürültüye boğmağa ladılar. Gürültü o kadar arttıki, tetlerin söyledikleri bilo anlaşılmı bir anda durdurdu. Çekildim raz sonra gürültü yine başladı, 'de yine ayni Çareye müracaatta muz an: dar sağlam — kurulmuştürki, bütün yazdığı eserler büyük bir muyaffa - kiyet kazandı... Bana bu tafsilâtı verirken arada geldiği kapıya doğru bakıyorda. Bu- radan bana kadar bazı mühavere kırıntıları aksediyordu. Fazla sıkmamak için müsaade is- tedim, Hemen ayağa kalktı. Gitti- ğimden dolayı memnundu. — Çıkar - ken bir nezaket cümlesi savurdu : — Pasarları daima evdeyim... Dedi, İkinci pasar tekrar Dofin meyda- mina düştüm. Fakat bu ba - kır üzerine sarı madenle; ressam 'Töniyeden hâkkedilmiş bir kopye bu lanan bir de kutu getirdim. Üstat beni birinci siyaretimde ol- doğu gibi kabul etti, mrtında yine |© ayni elbise vardı. Ocağın başıne — oturduk; sigara -| Oodan sonra takdime başladı sını yaktı; cebimden kutuyu çıkar-| — Mari Marko... Aleksandr... Ro- dim, bin... Andr& Brano, Madam Simon, — Üstet, dedim, sizin kuta me-| Balpetre, genç Vidalen, Maks Dar- rakınız var. Ben de ufak bir hediye | ley...> İgetirdim... Her ne kadar bir değeri| Kulaklarıma inanamıyordum. Pa - Aldı, evirdi, çevirdi. Çok memnun olduğunu söyledi. Bu sefer de bana| Bir kenara çekildim ve ... onları dmm kaiymelli bir kutu kolleksiyonu "ı,,îî, Volf) dan B & SE lahlodkz” öre vardı. Bunlar, raflara — eıralanmış, İllifin (Zanbak) adlı bir piyesini ter | Antuvan bir piyesten bahsediyor- camoklnlara yerleştirilmişti. — Ağır işledim. du. Hiç unutmam... Aşıkın maşukar S bir taralmdaki” Keltaği mene - | — Piyer Volf, dedi. Daha bu ka-- | sını hoyratça bir tavırla öpmesi lâ- y dar meşhur değildi. Benim — monte | ©imgeliyordu. Halbuki, — Antuvan'ın ettiğim bir piyesi oynatıyordu.. Vol- | fikrince artlet bunda muvaffak ol nları onan muüvaffakiyo - |" lıklarla, baş TErAN SöLEy Ç berle Ooatman Ba'liç Slake | | Mayla mi bir GAS Üü n nu:nh: a Ç t koltü- İeç olmadığı halde hemen #ırtıma bir | misi gibi idi. Orada her hafta top- Tz TAAP 'e Badinl. Blellah Tidk uşak fırakı geçirdim... Elime içinde |lanıyorlar ve o hafta içinde oyna - Üri ; dedi y î(ır kart bulunan bir tepsi aldım... 'nan piyesleri, san'at dedikodularını Di Gadl ulisten ileriledim ve ne yapacağı - | tekrar oN mğlalın, Üslek Deni çabücak v y yi bi Teti Yukla . Omü. T8 Beri , Silven'in Mar tiste götürdüm... Benim sahne üze- | rinde görünmem bütün — gürültüyü Bi - ben| tar kaldım. Böylelikle bir temsilde boş defa sahnede kendimi — göster - mekliğim Vâzımgeldi. t Üstad, bunları yine ara kapıı anlatırken gözü O gün do müsande alarak ve ara kapının esrarını öğrenmeden çekil - derler... Komedilerinin yapısı 6 ka- meğe mecbur oldum. n Yazan: Salâhattin Dumlu —. — ve İdame ettirilmesi için ya - pilan İş yerl kirası, aydınlatma, 1 - snma, telefon, kırtasiye, muhaberı giderleri, müs ire gibi mütad derler. Çikametı yerl İttihaz eden serbest moslek er- babi, İkametgâh kısmına İsabet e- n kira vesalre gibi giderlerini gi- der kaydedemezler) ; 2 — Mesleği faaliyetin — Wasında başkalarına gördürülen hizmetler I- gin ödenen paralar; 3 — Alınan meslek kitaj der glleri, gazeteler gibi noşriyat — Için yapılan giderler ve meslekl teşek - küllere ödenen aldat ; 4 — Mesleki faaliyotle İgili so - hat ve İkamot giderleri (seyahat maksadının gerektirdiği süreyo mak sur kalmak şartile); 5 — Mesleğin iasına lüzumlu â- letlerin, eozaların vesalr maddelerin tedariki İçin yapılan giderler ; € — Meslekl faaliyotte kultanılan tesisat ve demirbaş giderleri Çmü - faaliyetindo bir yıldan fazla | IBi tesisat ve — demir başıf İN dilerse bir. defada İndi 4 | rir, dilerse tamamen Itfa edilince 4 'ye kadar vergi usul kanununda yazık H hükümlere göre her yıl amortla d mana tâbi tutar); I T — Sâfi kazancın 968 Ini geçmed mek Üzere, moslekl teşekküller ta - rafından kurulan emekli sandıkları| 'na ödenen aldat. Sebebi ne olursa olsun, para cezas ları ve vergi cezaları gider olarak indirilmez Serbest meslek orbabı, diledikleri takdirde, yukarıda t — 6 numa fıkralarda yazılı — giderlere karşılık olmak üzere — hasılâtlarından 9630 a dişçiler ve rontkenoiler 9640 a kar dar bir miktarı götürü olarak Indi- rebilirler. Götürü gider usulünü ka- bul edenler, İKi yıl göçmedikço bu usuldan dönemezler. İtiraf etmek lüzımdırki, vazı ka: un ticeri “giderlerin - tadadında (Madde 41 fıkra 1) ne kadar gı bir görüşle hareket etmi serbest lek giderlerinin tadadında o ka- der dar bir görüş kullanmıştır. Serbest meslek kazançlarının elde edilmesi için — yapılan ve maddenin Madde 52 — Berbost meslek ka ncında — ffi kazancın — tesbit ©- imesi İçin aşağıda yazılı giderle - rin hâsılâttan Indirilmesi kabul Aıhda İstanbul ve Seyhan Bölge Müdürlüklerinde İskenderun — İşletme gefliğinden ve Mersin anbar şefliğinden temin edilebilir, (8117) dirz 1 — Meslekl kazancın elde edil -! birinci fıkrasında sayılan masraflar dişında kalan ve hepsinden fazla bi yekün tutacağında şüphe — olmayan |ve her serbost mesleğin huzusiyeti- ,90 has bir masraf grupa daha var - |dirki, vaz kanunun buna yer ver- İrını geçmemek lar, Mali müşavirlerin kendilerine —iş yerdiren mücssese muhasebecilerine veya kâtiplerine — verdikleri delâlet hisseleri vesai Bu nevi giderlerin ne maddenin bi rinci fıkrasındaki (...müstahdem üc- retleri vessire gibi...) tâbiri içinde no de ikinci fıkradaki (... başkala- rına gördürülen hizmetler...) tâbiri içinde yer almasına imkân yoktur. Kanaatimce bu madde içinde al nan ücretin 9o muayyen bir mıkta- gartile — müteferrik masraflar karşılığı hisse ayırmak a- dalet bakımından çok isabetli — ve hakkaniyete uygun bir bareket olur- du, Maamafih birinci fıkra içinde kul- danılmış olan (... gibi mütad ve mü- teferrik giderler...) tâbiri hesap t kiki yapanlar tarafından mesleğin bususiyetleri bilinir ve geniş düşü- nüşe yer verilirse bu mabzur tatbi- katta kısmen önlenmiş olur kanaa- tindeyim, Maddenin fıkralarında tam bir rahat mevcuttur. Onun için ayrı ay- ı üzerinde duracak değilim. Yalnız meslekt kazancın 966 ini | geçmemek kaydile — serbost meslek erbabına tanınan tekaütlük nn müstahdemler için kabul edilen Adi sigorta karşılığı olarak ta ka- bul edilmiş olması hakkaniyete da— ha uygun düşerdi. Zira belli başlı meslek istisna edilirse - diğerlerinin mesleki teşekkülleri gibi meslekf teşekkülleri olanlardan he- men pek azıma belki bir teknütlük sandığı vardır. Tetikbal teminine matuf tekaütlük aidatını mensup olduğu teşekkülün sandığı olmadığından dola iyen sörbest meslek — erbabi einsallerine nazaran mağdur vaziye- te düşmüş olurlar. Berbest meslekte iki nevi usul tatbi€ edilmektedir. Bunlardan birisi ö2 inci maddenin serbest | bir kaç olmadığı götürü bir Türk dostumdur. ritin en namlı #ahno nin karşısında bulunuyordum tedi. den kaldırdı, öyle bir çekti, kavra- di ve onu bükerek öyle bir öptüki, odadakiler alkışladılar. tüklerini öğrendim, yine orada bana Sesil Sorel'in hafı- 'yer piyesinde çok müşkül mevkide kaldığını söyledi. ri de yine orada fısılda €vi sonuna varılmaz bi Bundan biraz nasibimi İmeslek erbabının arzularına birakıl - mıştır. 'dip doktorları diledikleri taktirde ge lirlerinin 9640 1m tekaütlük (dede görüleceği üzere hem varidatla |Urfada kamyon Tiyatronun Ahu babası zar yine boni karşısındı gördü. ü ul başına oturduğumuz saman; — Ürstad! dedim, sizden bir ri - — Böyleyiniz. — Bütün siyaretlerimde bir mu- amma karşısındayım. — No gibi. — Bizinle müşerref olduğum a - man gözlerinin gu kapıdadır ve ben sizden müsande isteyince adetl mem nun oluyorsunuz. Anlıyorumki, ka - pinin arkasında sizin mahrum edil- mekten hoşlanmadığınız bir toplan - tı var. Bizden İstirhamım, beni de oraya kabul etmenizdir. Yüzünün tathı — batları Güldü... — Tİatiyorsanız buyurun öyle ise. Dedi ve kapıyı birden açtı. Oda kadın ve erkek misafirlerle dolu idi, Antuvan — Dostlarım! dedi. gerildi... Bu zât benim Bizim — pazar toplantılarımızda bulunmak istiyor. Müsnade edersiniz değil mif. aan'atkârları - mamıştı. Üstad, buna bilfi Kalktı, Ma: göstermek is - Marko'yi yerin-- dam Luiz Silven yüzünden döğüş — Andr& Brüno asına zaaf geldiği in — Avantüri- Yine bamı nâsırların teveccüh gös- erdikleri kadın artistlerinin isimle- Iyordu. Tiyatroyu seven in Antuvanın hazine idi. ldığın nediyorum. Maliye B. Hesap Uzmanı e serbest masraf grupu hemen de gayri ka- dilen götürü usulüdür ki nuni sayılacak mahiyette — olmakla beraber maalesef bir zerüret hâlin- dedi Meselâ doktorların büyük bir kıs- mınin kendilerine hasta temin eden rlara verdikleri ücret, avukı ların dâvâ takibi esnasında muhte Tif merhalelerde dosya parası, sign Röntgen —mütehassısları ile aidatı hariç diğer masraflarına karşılık 0- Jarak bir kalemde tenzil eder. Bu su retle masraflarına ait evrak ve vı kaları saklamaktan — kurtulacakları ayni hal 9680 olarak mümkündür. Diğer götürü usul ise 58 üncü mad- rının nisbetindeki güçlük hem de defter tutmalarında müşkilât gön ö- nüne alınarak bazı serbest —meslek erbabının (yalnız bunların meslekle- nin ifası için yüksek tah yaç göstermemesi şarttır.) kazançla rının götürü olarak tesbitine nittir. Madde 568 — Ebeler, sünnetçil sağlık memurları, arzuhalciler muakkiplerle gerçek kazançlarının tes bitinde zorluk bulunmasından dolayı Maliyo Bakanlığınca tâyin edilecek olan mesleklerinin ifası yüksek tah- sili icabettirmeyen — benzeri — serbert meslek erbabımın kazançları götürü olarak tesbit olunur. (Bu madde hükmü borsa acenta- ları, gümrük komisyoncuları, dâva vekilleri, müşavirler ve musiki kon #eri verenlere şümil değildir.) (Devamı Var) kazası Kamyondan atlamak ezilerek öldü ei Urfa, (Hususi) — Bozova ilçe- sinden şehrimize buğday, mervi- mek getirmekte olan 8 plâka nu- maralı şoför Sait Özgül Idaresin- deki kamyon -Samsat kapısı mev- klindeki yoldan geçerken Baziki bucağından Hanefi Aksoyu çiğ- neyerek öldürmüştür. Hüdise şöy le omuştur: Hanefi kamyonun devrildiğini sanmış ve kendisini kamyondan hemen atmıştır. Tekerlekler altı- na düşen Aksoyun beyni parça olursa olsun memleket Cazgır Ali pehli Halbuki, halk Arnavutoğlu- nun boyunduruğu alınca, daha evvelki - boyunduruğun acısını gıkarmak için alabildiğine sıka- Cağını ve Sarı Ahmedi - halsiz düşürmeğe çalışacağını zannet- mişti. Böyle yapmayıp da pek az kişinin bildiği deve yuları o- yunu ile çöktürerek bastırması artık güreşten anlayanlar için bu okkasız küçük — pehlivanın kıymeti hakkında hiç bir tered- düt bırakmamıştı. Şimdi güreş acı bir şekil al- mıştı. Küçük pehlivan rakibinin üstünde mutlâk bir - üstünlük tesis etmiş bulunuyordu. Ken - disini yeneceği de agikâr ol- muştu. Pomak Sarı Ahmet ye- nilmemek için son kuvvetini ve gayretini harcıyordu. Onun bu mukavemeti Arnavutoğlunu bi- le gaşırtıyordu. Bu derece mu- kavemetle karşılaşacağı, aklın- dan, fikrinden bile geçmiyor - du. Ve için için Pomak Sarı Ah medi takdir ediyordu. Halk şimdi tamamile küçük Ali pehlivanı tutmağa başlamış tı. Güreşin bu en heyecanlı â- nında — Haydi Ali pehlivan! — Doldur kündeyi! — Haydi küçük pehlivan! Diye kendisini teşvik edip du zmyordu. Arnavutoğlu uzanıp şakı tut- tu. Sonra kündeden geçirdiği di ğer elile şakı tutan elini bile - Binden 'yakaladı. Pomak Sarı Ahmet pehlivan oldu olası böyle bir künde al- ma usulünü görmemişti. Ken- disini ileri doğru atsa şak tu- tulmuş olduğundan imkân yok- tu. Kaçamazdı. Sağa sola da dönmesi kabil değildi. Tam mâ- nasile hapsedilmiş bir vaziyet » te bulunuyordu. Çaresiz neticeyi bekliyecekti. Biricik ümidi ağırlığında — idi.. Belki Ali pehlivan kendisini a- Şıramayacaktı. Fakat Arnavutoğlu bu... de- ğil seksen, 85 okkalık bir pehlivanı, Kırkpınar cazgırının dediği gibi kündeyi doldurdu mu manda olsa atardı. Nitekim şöyle bir toparlan - dı. Sonra da Pomak Sarı Ah- met pehlivanı — kaldırdığı gibi sırtüstü yere vurması bir oldu. Millet ayağa fırlamış bu kü- çük harikayı avuçlarının zarını patlatırcasına alkışlıyordu: — Yaşa Ali pehlivan! — Aferin küçük pehlivan! — Yaşa küçük pehlivan! Sesleri meydamı çın çın öttü- Tüyordu. Bu netice o kadar beklenmez bir netice idi ki, bütün seyirci- ler sonsuz bir hayrete ve şaş- kınlığa düşmüşlerdi. - Kimsenin aklı bunu almıyordu. Bu kadar ufak ve bu kadar okkasız bir Bır okııyııcıımuıun gazetemize teşekkürü Tophanede Necatibey — cadde- sinde oturan Mehmet Yıldırım isminde bir okuyucumuzdan mek tup aldık. Okuyucumuzun mek- tubunu aşağıya koyuyoruz: «Yeni Sabah gazetesi Yazı İş- ra parası namları altında ödedik - İgibi masraf kayıtlarını yapmaktan | leri Müdürlüğüne; < — GER ea ğ el — in çe3/S/1949 tarihinde - Galatada K . a Diğer serbest meslek erbabı için| cereyan eden vak'a dolysiyle gazetelerin 5/9/1949 tarihli neş- Fiyatında vak'a ile ilgili olanlar (Lüzlarla Sürtliler) diye tavsif edilmektedir. Türkiyede, yurdun neresinden çocuğu vatandaş vardır. Yazıların bu ifadesini bu şekilde cevaplandı- Tiyoruz. Savın gazeteniz (Lâz) tâbiri- ni (Rizeli) diye neşrettiği için bir vatandaş sıfatiyle gurur duy- duk. Çok teşekkür ederiz. Baygılarımızla. Galatadaki Rizeliler adına Mehmet Yuldırım Necatibey cad. No. 198.> meye konulmuştur, dırlık Müdürlüğü odasında toplana 8 — İk teminat akçesi 4120 Bal cektir, 8 — Eksiltme evraiı Ker gün Börülebilir. Jar dairesinde teknik biri olması v muş olduğunu ispata yarar belge teklifine ait pullu mektubu muhte desindeki tarife göre hazırlanmış bir saat evveline kadar «yâni on Komisyon başkanlığına vermeleri lanmak suretiyle ölmüştür. Hâ- mesi mutlak surette icabederdi. Bu son fıkrasında giderler için kabul e- diseye savcılık el koymustur. evvel «tatil günleri hariç> Valilik makamına dilekçe ile ederek alasakları mütcahhitlik vesikası, banka mektubu ve bu yıla ait üUcaret odası vesikası ve Ti Kabul edilmiyeceği ilân olunur, vanı dlg'er!eri!e— konuşlurmağa mecbur olmuştu pehlivanın çıkardığı bu harika güreş, hakikaten aklın alacağı gey değildi. Şaka değil, arka ar kaya kendisinin hemen hemen ikiger misli ağırlığında pehli vanları su götürmez bir şekilde yenmişti. Halk dağılırken bu netice tür ü türlü gekillerde tefsir edili- yordu. Ekseriyet bu neticenin yağlı güregin bir neticesi oldu. ğunda müttefikti. Bunlar şöyle diyorlardı: «— Yağlı güreg böyledir iş- te.. Kuvvete değil, ustalığa da- yanır, Hafif ve kuvvetsiz bir pehlivan da fırsat bulabilirse kuvvetliyi yenebilir. Fakat ka- rakucak güreşinde böyle şey o- lamaz. Meselâ Sıvaslı Dursun, Ali pehlivanla tutuşacak olsa, mutlâka bir dakikada yener..> Ali pehlivan güreşten sonra eski hanına inmedi. Karabelâ arasında cereyan eden kavga - dan sonra tekrar oraya gitmek, burada kendisile karşılaşmak istemiyordu. Cazgir da esasen kendisini bırakmamış ve zor- la evine götürmüştü. Pomak Sarı Ahmed'in hâli ise hakikaten hazindi. Sessizce silinip giyinmiş ve tek başına hana dönmüştü. Karabelâ ile Koç Yusuf orada kendisini bek liyorlardı. Tabil güreşin netice- sinden haberleri yoktu. Koca Yusuf Karabelâyı iyice teskin etmişti. Bir saattir çene çalıyordu. Pomak Sarı Ahme - din Aliye dersini vereceğini söy leyip duruyordu. Fakat hiç bir göz, hiç bir te- selli Karabelâyı tamamile tat- min edemiyordu. Karabelâ göy le diyordu: — Kavga çıkarmakla doğru yapmadığımı biliyorum. Fakat elimde değildi. Ali gibi bir peh- liyana mağlüp olmak bana çok ağır geldi. Onu bir yerde yaka- layıp istediğim gibi yenmeden rahat edemiyeceğim. Onlar böyle konuşurlarken Po mak Sarı Ahmet geldi. Koç Yusuf: — Hoş geldin usta! diye ken- disini karşıladı. Nasıl şu Aliye dersini verdin ya? Sarı Ahmet birşey söyleme - den kendisini bir iskemleye at- tı. Yorgunluğu hâlâ geçmemiş- ti. Onun bu sessizliğini görünce Koç Yusuf tekrarladı: — Neyin var Ahmet pehli- van? Çok yorulmuşa benziyor- sun? Sarı Ahmet işi saklamakla bir netice “alamayacağını bili - yordu. Güreşin “neticesini bü « tün Kastamonu öğrenmişti. El- bette onlar da öğreneceklerdi: (Devamr var) Düzcelilerin bir temennisi Düzce Cedidiye mahallesi Mi- mar Sinan sokak 32 numaruls dükkânda bakkal Muharrem Nar şaptan aşağıdaki mektubu al- daik: «Düzce mülhakatiyle yüz bin müfuslu bir kazadır. Doğum va- kaları sağlık merkezince yakın- dan takip edilmekte ise de; nü- fus fazlalığından dolayı belediyo ebesine de müracaat edilmekte- dir. Fakat ebe bazan yapılan da- vete icabet etmemektedir. Alâ- kalıların nazarı dikkatini celbet- menizi rica ederim. Rumelikavağında oturan bir okuyucumuzdan aşağıdaki mek- Tinde bulunan Rumelikavağında jandarmanın kaldırılması ve ve rine polis teşkilâtının getirilmesi hakkında dilekçemize elân ci verilmemiştir. — Alâkalılar zarı dikkatini celbetmenizi rioe ederi —ionguldak Bayındırlık Müdürlüğünden 1 — Zonguldak Devlet Hastahanesi )ımmınm Veren pavyonum nun 57410 lira 28 kuruş keşif tutarlı ikinci kunm inşaatı işi 3/9/Dll tarihinden itibaren on sekiz gün müddetle kapalı zarf usuliyla eksilt. 2 — Eksiltmeci 20 Eylül 1949 Salı günü sast on &ltıda Bayın. cak komisyonda yapılacaktır. lira öl kuruştar. 4 — İş bedelinin otuz beş bin Jrası 949 geri kalanı V30 yuğarış alığımız bütçelerinden ve Zonguldak Maliye veznesinden ödene Bayındırık Müdürlüğü kaleminde 6 — İsteklilerin sözleşme ve eksiltme şartnamesinde yazılı esam eya böyle birleinin istihdamını Ka bul etmesi veyahut ayni mahiyette buna benzer ve bu işin keşif tu. tarnın yarısı kadar bir işi iyi surette başarmış ve kabulünü yaptır. ile ihale gününden en az Üç gün müracaat ük teminat makbuz. veya €sar fiat vi 2490 sayılı kanunun 8Z çi niadk zarllarına —ihale saatizden Ka beşe kadar» makbuz. mükabilinde ve postada vâki olacak gecikimeler <13017)

Bu sayıdan diğer sayfalar: