AT S Ünei AM e Z ALETARI A 9 EXYLÜL 1919 — ONYutika | Polonya baş >Komutanlığı Stokholm'dan sızan haberlere | göre pek yakında, Polonya or- | dusu Başkumandanı Mareşal Zi- |imiereski çekilerek ve yerine İmeşhur Rus kumandanlarından | Rokosovsky gelecektir. Leh or- | dusu başkumandanlığı — makamı gibi yüksek bir mevkie bir Rus Mareşalinin getirilmesi, hayli | müadettenberi hazırlanmıştır. ve| böylece Lehistan ordusu, tama- miyle Rus sevk ve idaresine tâ- | bi bulunacağını ifade eylemek- tedir. | Hatırlatıldığına göre; daha | (1945) tarihinde Lehistanlı ma- | den işçilerinden kalabalık bir grup Moskovayı ziyaret ettiği akit bu heyet Mareşal Stalia tarafından kabul edilmiş idi. O kabul resminde Ve ziyafetinde Mareşal (Rokosovs':y) de hazır bulunmuş ve Stalin bu zatı mi- safirlerine takdim ederken de- mişti ki: «Bu zat bir Polonyalı- dır. Binaenaleyh bizden olduğu kadar sizdendir de. .» 22 Temmüz tarihinde Varşo- vada milli bayram kutlandığı vakit Rus mareşali de davetli misafir olarak Polonya payitah- tına gelmiş idi. Fransız komünistlerinin | ) | ! | | hassasiyeti Fransız mebusan meclisindeki komünist parti şeflerinden Mös- yö (Dorio), hükümetten bir is- tihzahta bulunmağa karar ver- miş ve bu takririn bir suretini matbuata vermiştir. Son günlerde Fransa hüküme- ti, ecnebi Ssermayelerin bizzat Fransa veya denizaşırı Pransız memleketlerine yatırılmasını teş- vik için bazı kararlar ittihaz et- miş idi. Bu kararlar mucibince ecnebi sermayeler, elde ettikleri kazançları, dolar alarak Fransa- dan çıkarmak imkânına sahip olacaklardır. Herhangi bir şekii- de Fransa hükümeti yadancı ser- mayenin batırıldığı işi millete | ve memlekete mal etmek isterse behemehal muhik bir tazminat ödiyecektir. İşte bu gibi hükümleri havi bir kararın neşri Fransız komünist- lerini harekete getirmeğe ve Fransa hükümetini, Amerika ser mayesine satılmış olmakla it- ham eylemeğe kâfi gelmiştir. Rusyaya karşı herhangi bir ge- kilde harbe iştirâk etmiyeceğiz, diyen bir partinin, hükümeti ve iktidarı, yabancı sermayeye te- minat verdiği için memleketi ya” bancıların emri altına sokmuş olmakla itham eylemesi her hai- de hayreti mucip olacaktır. İngilizler Vaşingtonda İngiliz murahhasları, dün ak- şam Üstü, Vaşingtona - vardılar. Mister Bevin demeçte — bulunu- rak, Amerikaya yeniden para 'dum istemek için gelme- ifade etmiş ve sadece de-i mokratik memleketlerin uzun vâ- deli iş birliğinin sağlanmasına gayret — edeceğini — açıklamıştır. Bilhassa Mister Truman'ın son nutkunun İngiliz murahhasların- da kalb kuvveti yarattığını da sözlerine ilâve eylemiştir. Konuşmaların çetin olacağı anlaşılıyor. Her halde - sterlinin değerinde bir indirme yapılması bahsi, müzakerenin ruznamesi- ne sokulmamış gibi görünüyor. Maamafih çok taraflı mukavı ler akdi, İngiliz ve sterlin saha sından Amerikalıların - sürekli mübayaalarda bulunmayı taah- hüt etmeleri ve sterlin sahasına | Amerika sermayesinin yatırım-| larda bulunması bahisleri, ya- kından incelenecektir. Aynı za- manda altın fiatının yükseltilme- si de tartışmalara mevzu teşk'l edecektir. Şimdiki halde Ameri-| ka hazinesi bir (önce) için (35) dolar fiat tesbit etmiştir ve Tu- giltere de bu esasa riayete mec- burdur. Halbuki bu fiat altın müstahsillerini memnun edecek bir seviyede değildir. Bu itibar- la Cenubi Afrika, İngiltereyi, da ha yüksek bir fiat ile altın al- mak için sıkıştırmaktadır. Şimdi, Vaşingtonda, bu bahis cür'etini arttırıyor Şimdi de hapishanesine taarruz Palermo edecegini söylüyor Palermo, 8 (A-P) — Dün gece polis tarafından bildirildiğine göre, haydut Giulidno'nun çetesi- ne mensup birisi tevkif edilmiş- tir. Yakalanan Felice Milazza is- minde birisidir ve kendisi çocuk kaçırmak, katle teşebbüs ve po- lise silâhlı mukavemet suçalrın. dan aranmakta idi. Milazzo, Poggioreale mevkiin- de saklandığı yerden — çıkarken yakalanmıştır; kendisi silâhlıydı ve üzerinde ayrıca el bombaları da vardı. Bu arada, Giullano tarafından baştırılmış olan beyannameler Palermo sokaklarına yapıştırıl- makta ve bunlarda kendisine il- tihak edecek olan polislere 100 bin liret aylık verileceği söylen- mektedir. Bu, az maaş alan İtal- yan polisi için servet teşkil eden bir rakamdır. Giuliano, aynı za- manda, Palermo — hapishanesine taarruz edeceğini de - söylemek- tedir. öi Hac Hazırlığı Cidde, 8 A.A. (afp) — Kral Tbni Suud'un hac hazırlıklarına katılmak üzere bugün Mekkeye gelmesi beklenmektedir. Şimdi- den Mekkeye 40.000 kişi gelmiş bulunmaktadır. Tıbbi raporlara göre şehirdeki sağlık durumu mükemmeldir. Ma lezya, Endonezya ve Siamdan gelen Müslümanların sayısı 5 bi- ni bulmaktadır. 'Yakup Kadri Bern'den ayrılıyor Bern, 8 (A.A.) — Türkiyenin Bern büyük elçisi Yakup Kadrı Karaosmanoğlu Tahrandaki bü- yük elçilik vazifesine başlamak Üzere yakında İsviçreden ayrıla- caktır. Federal konsey bugün Türkiye elçisi şerefine bir veda ziyafetı verecektir. Suriyenin yeni seçim kanunu Şam, 8 (A-P) — Süriye Ba- kanlar Kurulu, 4 bakanla 4 uz- mandan müteşekkil özel bir ko- misyon tarafından hazırlanan Ye ni seçim kanutusu dün gece - naylanıştır. Yeni kanunua bu gece veya yarın sabah ilân edilmesi bekle- nilmektedir. İnazılır kaynaklara göre, 18 den yukarı okuma yaz- ma bilen kadınlara oy hakkı ve- rilecektir. Pununla beraber, kadınlar me- bus seçilemiyeceklerdir. Aynı za manda milletvekillerinin sayısı, 35,000 kişiye bir temsilci olarak tahdit edilmiştir. Evvelce 30.000 kişiye bir mebus isabet etmekie idi. Bu itibarla mebusların sayısı evvelce 126 iken, şimdi 95 ilâ 100 arasında olacaktır. Yvürürlük!'ekı Tüzüklerimiz | İçişleri Bakanlığı Tetkik Kurulu eski Başkanı Hakkı Haydar Berk. sun, Hukuk müşaviri Ekrem Ergü- nen, Müsteşar muavini Nafi Demir. kaya, İstanbul genel meclis Üy. Ekrem Amaç tarafından m'lştere- ken derlenen ve imer'iyettaci tek. enil nizamnameleri ihtiva eden bu eser 3 büyük cilt halinde 45 liraya satışa çıkarılmıştır. Profesör ve Öğretmenlere, yargıç lara, avukatlara ve Devlet memur larına tenzilât ve tediye kolaylığı gösterilir. Müracaat: Beşiktaş Spor caddesi No, 94 Avukat İhsan Amaç, | | istiyen vardır. yle bi seltme hakikatte İngiliz değerinde bir. indirme mânasına gelebilir. l lirası yapmo Türkiyenin Arîıa konseyin “JIstanbula ve Boğazlara hâkim olan bir memleket Avrupadan ayrılamaz Pris, 8 (Nafen) — Figaro ga- zetesinin İstanbul muhabiri Tür- kiyenin Avrupa konseyine alın- ması meselesi etrafında şunları yazmaktadır: «Coğrafi bakımdan mütalâs edildiği takdirde, Türkiyenin Av- rupa konseyine alınması şöyle bir mâna ifade eder: İstanbula hâkim olan ve Boğazları elinde tutan bir memleket Avrupadan ayrılamazdı. Manevi cepheden tahlil edildi- ği takdirde Türkiyenin Avrupa konseyine girmesi gu manaya g>- lir: Atatürk tarafından yapılmış muazzam inkişaf Batı dünya'a tarafındac sempati ile karşılan- miştir. Bir tecavüz karşısında Birleşik Amerika ile İngilterenin yardım edeceğinden Türk milleti emin- dir. Bu yalnız İngiliz - Türk and- laşması ile Truman doktrininden dolayı değil, fakat aymı zaman da kuzeyden gelecek bir tecavü- zln bu iki memleketin siyasi stra Korea'da bir iç harp mi çıkıyor ? Lake Success, 8 (A-P) — Bir- leşmiş milletler Korea komisyo- nu, bugün verdiği bir rapordi Korea'da her an barbarca bir iç boğuşmanın patlak verebileceği- ni kaydetmiştir. Komisyona göre, Amerikan yardımiyle kurulan güney Korea cumhuriyetiyle Sovyet nüfuzu”.n tâbi kuzey cumhuriyet arasında- ki münasebetler gittikçe gergin- leşmekte olup, birleşmiş millet!e: komisyonu tarafından iki yıldan- beri sarfedilmekte olan gayretler iki rakip Korea hükümeti arasın- daki bu gerginliği hafifletema- miştir. Rusların 31 nci vetosu Lake Success, 8 A.A. (afp) -— Rusların vetosu üzerine, güvcn: lik konseyi, Çinin teklifine uya- rak Hindistanın birleşmiş mill>t- lere alınmasını genel asambleye tavsiye edemiyecektir. Oy netı- cesi 9 a karşı 2 muhaliften ibarst e kabulü tejik ve iktisadi menfaatleri için yaratacağı tehlikelerden doğmak tadır.> Avrupa İstişare Meclisi Daimi Komitesine seçilenler Strasbourg, 8 A.A. (afp) — Avrupa istişare meclisi bürosu, meclis oturum devreleri arasın- da Spaak'ın başkanlığında topla- nacak daimi komiteye seçilen Ü- yelerin listesini tanzim etmiştir. Bugln meclisin tasvibine arzo- lunacak listede şu üyeler bulun- maktadır: Roleb (Belçika), Jakobsen (Da nimarka), Reynaud, Bidault ve Mollet (Fransa), Norton (Irlan- da), Carati, Doniredo ve Benva- nutti (İtalya), Loesch (Lükseı- burg), Serrarens ve Vanderkleft (Hollanda), Wald (Norveç), Oh- lin ve Wigferss (İsveç), Maxwell Fife, Crawley ve Lee (İngiltere", Drossos ve Kozimatis (Yunanls- tan), Kasım Gülek ve Tahsin Be- ir Balta (Türkiye) İtalyan dışişleri bakanı Amerikaya gitti Cherbourg 8 A.A. (afp) — Va- şingtona gitmekte olan İtalya Dışişleri Bakanı Kont Sforza dün akşam «Çucen Mary» ile bu radan ayrılmıştır. Gemiye binme den Kont Sforza aşağıdaki beyu- natta bulunmuştur: «Vaşingtona hareket etmekte- yim. Burada yapılacak görüşme- lerimizin semereli olacağını ve bir an evvel neticeleneceğine ka- ni bulunmaktayım. Bunu sırf i- imserlik sayıkasiyle değil, fa- kat Atlantik paktını hakiki ve kuvvetli bir hayat vermek hu- susunda hepimiz hemfikir oldu- ğumuz için söylüyorum. Yegâne gayemiz barıştır ve asıl mühim olan da budur.» Bir İtalyan Mebusu bir Nazırı düelloya çağırdı Roma 8 A.A, (Reuter) — Say- lavlar meclisi sol kanat sosyal': üyesi Paolucci, dün hakaret gör- düğü iddiası ile savunma bakanı ti: Rusya ve Ukrayna, Bu güven- lik konseyinde Rusyanın 31 inci vetosudur. 9. iv4i de görüşülecektir. Altın fiatının (55) dolara kadar çıkarılmasını Yazan: KADIRCAN — Bunlar sizi kendilerinc tes lim' edip Arap ülkesine gönder- mekliğimi istiyorlar niz? Itirazınız var mıdır? Cafer dedi ki: y hükümdar, biz onların kulları mıyız? Lütfen sorunuz! ecaşi sordu ve Amr cevap verdi Hayır, hepisi hür kişiler- rsi - dir Cafer Necaşiye dedi ki hükümdar, lütfen so « mğilerine borçlu mu- Yecagi Sordu ve Amr cevap Hayır... Bizden kimseye borçları yoktur. Cafer bu sefer göyle dedi Ey âdil hükümdar, lütfen sorunuz, bizden biri - onlardan birini öldürdü mü? Amr cevap verdi: — Hayır. O zaman Cafer bin Ebu Tü- lib dedi ki O halde bizden ne istiyor- lar? Niçin kendi hâlimize bı- Fakmıyorlar? Necaşi Amr'a baktı ve Amr DİPLOMAT KAFLI anlat: — Ey hükümdar, bunlar ata- larımızın dinine aykırı işler e- dip putlarımıza sövüyorlar, 0- ğullarımızın ve — kızlarımızın İ- nanışlarını bozuyorlar; cemaati birbirinden ayırıyorlar. Bunları bize teslim et de eski hâlle: koyalım. Ka O zaman Necagi Cafer'e bak- tı ve Bordu — Sizi kavminizden ayıran, bizim dinimize veya başka - bir dine sokmayan din nedir? Cafer cevap verdi — Ey hükümdar, biz - câhil bir millettik, putlara tapardık, leşleri yerdik; kötülüğün her türlüsünü yapardık. Akrabalık ve kardeşlik bağlarını keserdik; komşularımıza fenalık ederdik.. Kuvvetli olanlarımız zaif olan- larımızı ezerlerdi. Allah, aramız dan soyunu sopunu tanıdığımız, doğruluğunu belirttiğimiz bir kimseyi elçi olarak gönderdi. O da bize Allahın birliğini tanı - mağa, ona kulluk etmeğe, zim ve atalarımızın Allahı bi« rakarak taptığımız putları — bi- rakmağa çağırdı. Bize sözün Tetrika No. 18 doğrusunu söylemeyi, emaneti yerine getirmeyi, akraba ve kar deş hakkını tanımayı, komşula- rımızı sevmeyi, yasak geylerden çekinmeyi, kan dökmekten sa - kınmayı, kötülüklerden uzaklağ mayı, yalan söylemekten kaçın- mayı, öksüz malı yemekten ve nâmuslu kadınlara — sataşmak- tan korunmayı emretti. Bize Al- laha ibadet eylemeyi, ona eş ve ortak katmamayı — bildirdi; bize namaz kılmayı, zekât ver- meyi, oruç tutmayı belletti. Biz de onun doğru söylediğini gör- dük ve ona inandık. Allah ta « rafından ona belletilen her şeyi kabul ettik. Buna kargı kavmi- miz bizi işkencelere uğrattılar; kendi dinlerine döndürmek için aklımızı çelmeğe çalıştılar; bizi yine kötü etmeğe çalıştılar, Zulümlerinden usandık, malları: mızı, yakınlarımızı ve yurdum zu bırakarak senin yurduna sı ğındık ve sizi bağkalarına üstün tutarak buraya geldik; burada Zulme uğramıyacağımızı - um - duk! Necaşi Iyi bir. Hiristiyandı; ahlâklı ve iyi kalbli bir insandı. Randolfo Pacciardi'yi düelloya, davet etmiştir. YUÜL 1049 SABAH SABAH! Bir lügat bulamadık O parti konuşuyor, bu par- ti konuşuyor; o parti cevap veriyor; bu parti cevap ye- tiştiriyor. Yâni ortalıkta milyonlar- ca kelime derin uğultular çı- kararak dolaşıyor. ve bizler sanki kalın bir Tügat kita- binin içinde sıkışmış kalmış gibiyiz. Günün birinde, bu kalın Tügat kitabının içinde tıpka kurutulmuş çiçek yaprakları haline gelirsek, Tügatın sa- hipleri buna hiç şaşmasın- lar... * * L a _Yuguslavyaya ilk -— Amerikan yardımı Amerika Bankası 20 milyon dolarlık krediyi kabul etti Vaşington, 8 (A-P) — Birle- şik Amerika hükümetine bağlı ihracat - ithalât bankasının, Yu- goslavyanın ileri sürdüğü 20 m'l yon dolarlık bir borç talebini o- nayladığı bugün bildirilmiştir. Bu para ile bilhassa, Yugoslav bakır, kurşun ve kalay madenie- ri için makine ve techizat satın alınacaktır. Bu kredi, Mareşal Titonun bundan 15 ay evvel Mos- kova ile bozuşalıdanberi, Yug”s- lavyaya doğrudan doğruya veci- lecek ilk Amerikan borcudur. Dışişleri Bakanı Dean Acheso- nun, Yugoslavyanın bu borç *a- lebini kuvvetle desteklediği bilin- mektedir. Acheson bunu, <Mare- şal Titoyu Rusyaya karşı cesar2* lendirmeğe matuf hesaplı bir ri- ziko> şeklinde vasıflandırmıştır. | Çan Kay-Şek'e hücum Vaşington, 8 (A-P) — Ameri kan Senatosu azalarından De mokrat Tom Connally, dün, Ma- reşal Çankayşek'in, Çin milletise ait olan 138 milyon altın doları alarak, Formoza'ya gittiğini ve Çin milletine ihanet ettiğini söy- lemiştir. Milliyetçi Çine askeri yardım. yapılmasına itiraz eden Connally bu arada Çankaysek'i şiddetle tenkit etmekten geri kalmam'ş- tır. Meşhur -Alman bestekârı Strauss öldü Garmisch Partenkirchen 8 (A- p) — Meşhur Alman bestekârı Richard Straâuâs bugün, çektiği uzun hastalıktan sonra buradaki evinde ölmüştür. 85 yaşında id'. 7-( TAKVİM )_î Bukl Eylül 1040 Hicrt 1365 1368 el 9 <2 | zila 27 cCuma T 16 Hazır: 127 - Ay: 9 - Gün: 252 Vasati — Ezani Güneş 6 52 11 OL Öğle 13 11 5 40 Ticindi 16 4T 9 16 Akşam 19 30 12 — Yatsı 21 03 1 38 İmsâk 4 52 9 30 C Töbetçi cezaneler » AT ğ ee Aksaray — * Ziya Nuri Beyant —1 Kumkapı Beyoğlu —: Beyoğlu İstikiâi Eminönü —1 Beşir Kemal Kadıköy Halk Kasımpaşa : Yeni Turan Samatya — : Sünbüli Topkapı —1 Hamdi Emgen Üsküdar Merkez Ec. Cafer'in sözlerini - beğendi ve kendi inanışlarına uygun oldu- ğunu gördü. Dedi ki: — Allahın elçisi " dediğiniz kimsenin getirmiş olduğu söz - lerden bana bir şeyler okuyabi lir misin? Cafer: — Evet! Diyerek Meryem süresini oku du — İsâ dedi ki: Haberiniz olsun, ben Allahın - kuluyum.» O, bana kitap verdi ve beni Pey gamber yaptı; her nerede olur- sam mübarek kıldı. Hayatta ol- duğum müddetçe bana namaz ve zekât emretti. Beni anneme karşı saygılı kıldı. Zörba haydut kılmadı. Selâm bana, Eduğum gün, gim gün, yeniden ve ayrı olarak gönderi- leceğim gün! İşte hakkında çe- kişip durdukları Meryemoğlu İsâ, hak söz olarak budur. Al- lahin oğul edinmesi hiç bir za- man olur şey değildir; bundan uzaktır ve şanı yücedir. O bir işi yapmak dileyince ona «Ol!» der, o da oluverir. Hem o İsâ, haberiniz olsun, dedi: Allah be- nim de Tanrım, sizin de Tanrı - nızdır. Ona ibadet gdiniz; biri - cik doğru yol budur.» Hazreti Alinin büyük karde- #i bu yüksek vahiyleri'lâyık ol- duğu kadar güzel ve heybetli bir sesfe okumuştu; — basından sonuna kadar salonda yalnız Al lahın sözleri aksetti; kalblerin en derin köşelerine ulaştı; he- pisi huşu içinde dinlediler. Bit- tiği halde onun tesiri altında bir müddet daha sustluar. Ne- den sonra Necaşi, patrikle pa - pazlara sordu: — Bu okunanlar hakkındaki fikriniz nedir? Patrik dedi ki Bu sözler Hazreti Mesih'- in söylediği sözler gibi ayni kay naktan gelmiştir; bunda şüphes miz yoktur. Diğerleri de bunu tasdik et - tiler, Necaşi göyle buyurdu - Bununla Musâ'nin getir - diği din aynı nurdan akseyle « mektedir. Sonıa Kureyg elçi- lerine döndü ve kararını bildir- di dım, sonra sabah namazını, gör düğünüz gibi sizinle eda ettim. Gidiniz, bunları size aslâ teslim etmem ve sizinle bera - ber olmam, Elçiler kırgın bir halde hu - zurdan çıkıp - gittiler; müslü « manlar ise çok sevinçliydiler; Necaşi'nin adaletini övdüler. Amr bin As hiddetliydi; ak- şama kadar düşündü ve en son« ra arkadaşına dedi ki: — Yarın tekrar Necaşiye gi deceğim, öyle birgey söyliyece- ğim ki, bunların hepisini İdam ettirecektir, Diyarbakır Erkek San'at Enstitü Yaz mevsiminde Avustralyadı sular evlerin damlarına kadar yü sü binasının yandığını evvelce bildirmiştik. Resmimiz, vangımı tesbit etmektedir.. R a 7 urlar neticesinde geni şbir arazi su altında kalmış, kselmişti. 21 Haziranda olan bu baskında &1 bin Avustralya'f meskensiz külmıştır... “(Foto; A-P) Kâzım Yorulmaz, dün yaptığı bir basın toplantısında Esmaf Hav tahanesinin faaliyetleri hakkında gazetecilere geniş iza hatta bulunmuştur. Resim bu top lantıyı tesbit etmektedir. Hollanda Kraliçesi Juliyano'nun miştir. Resimde soldan sağa dvü Beadriz, Prens:s Abdullah bin Rebla o derece insafsız değildi — Ey Amr, böyle etme; on- larla aramızda akrabalık var - dir. — Hayır, buradan hiç birşey yapmadan dönersem Kureyş ka fında itibarım kalmaz. Amr bin As ertesi gün sara- ya gitti; saray nazırını gördü ve hükümdara mühim bir şey arzedeceğini söyledi. Biraz son- ra onu sarayın bahçesine gö - türdüler, Necaşi orada, geniş praklı ağaçların gölgesinde ve güzel kokulu çiçekler arasın- da geziniyordu. Elinde mücev herle işlenmiş altın saplı — bir baston vardı. Kureyş'in elçisine daha ne istediğini sordu. Amr dedi ki: — Ey hükümdar, dün müs lümanlar, İsâ'nın dediklerinden bahsettiler; ama onu nasıl - bil diklerini söylemediler. Bunlar İsâ' hakkında kötü konuşuyor- lar, hiristiyanlığa aykırı inan lar taşıyorlar, onun dininin bü: tıl olduğunu iddia ediyorlar, hattâ ona sövüyorlar! Bunun üzerine Necaşi müs - lümanların ileri gelenlerini tek- rar çağırttı, sordu: — Tİsâ kimdir ve onun hakkın daki inancınız nedir? Cafer' gu âyeti okudu: (Dovamı Var) evlenişinin 12 nci yıldönümü mü nasebetiyle, eğlentiler tertip edil- ru: Prens Bernhard, Prenses Ma rijke, Prenses İrene, Prenses Margaret ve Kraliçe Juliyano — görülmektedir.. (Fots: A-P- Istanbul Üniversitesi Huku Fakültesi Dekanlığından: 1 — 1949 Güz devresi imtihanları 20,9,1949 salı günü saat 9 de başlıyacaktır, 2 — İmtihan günleri 12 Eylül 1949 pazartesi günü Fakülürde ilân edilmiş bulunacaktır, 3 — Bütün öğrenciler fakülte kaleminden alacakları beyannama ile, imtihanlarına girecekleri derslerin isimlerini 14 Eylül 1949 çar. şamba günü akşamına kadar ve imtihan harclarını — yatırdıklarıng gösteren makbuzları da 16 eylül 1940 perşembe günü akşamına ka- dar Fakülte kalemine vereceklerdir. 4 — Üçüncü maddede yazılı olan beyanneme ve harçları ” zikre. | Güen tarihlerde vermeyenler, imtihan listelerine ithal edilmiyecek. lerdir, (12995) — S — | Istanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan ; Denilk dapanmadEa ea e iya aNU BAA B l (12350) giyim at ve re ve nümunelerine uygun muhtelif boylarda 16 da Taksimdeki * Katır nalı imâliyesi 16.ey101.949 cu ma günü saat Komlayonumuzda Kopalı zarf eksiltmesi ile isteklisine ihale olunu « Muhammen bedel Üst, Üste beher giyim 90 kuruştan onbeş — bia Yüz onbeş lira ve ilk teminatı (833 lira 63 kuraştur,) gart kâğıdı ko- mlsyonda görülebilir. İsteklilerin İk teminat mal sandığı makbazu veya banka kefalet mektubu ve şart kâğıdında yazılı diğer - belgeleri havi tekli€ zarflarını eksiltme — saatinden bir saat evveline kadar Ko — 12679 — misyonumuzda bulundurmaları.