Yeni ihraç mevsimine girerken E"”“îî'ö"ıî'ğî'"'a 391 Ağustos 1040 Çekler 1 Bterlin 1137 N3.825 * 100 Dolar 28225 282.52 * 100 Fraamz frangn — 102 904 100 Florin 105 5468 100 İaviçre frangı — 65 7270 100 Belçika frangı — 63 887 100 Çekoalavak K. —— &6 60 100 İaviçre Kur. — 77 88.60 100 Eskudo n 20.00 Baham ve Tahvilât $87 falzil tahviller ı Bivas - Ersurum £ 20.55 Bivas-Ersurum 2-7 - 20.70 2055 20.70 * 1941 Demiryolu E — 20.90 20.90 1841 Demiryolu TT — 20.25 20.36 1841 Demiryolu ITT 19.75 - 19.76 Milli Müdafaa 1 — 20.85 20.86 Mülli Müdafan IT — 20.20 20. Milli Müdafaa TIT 20.50 20.55 Milli Müdafaa IV — 20.80 20.80 966 falzli İstikrazları Kalkınma istikrazı I 95.60 96.60 * 1641 Demiryolu 1 — 95.50 95.50 Kalkınma N 9575 9575 * Kalkınma NI 9575 9575 * 1048 Tahvili D — 9565 98. 1948 Tahvili IL 9570 9570 * 9520 95.20 1949 İstikrazı T 1888 İkramiyeli Milli Müdafaa Demiryolu IV 9740 9740 * Demiryolu V 98.25 98.25 * Anadolu D. Yolu Grupu: Tahviller 1-2 — 11100 112.00 ©60 Hisse senedleri 64.00 - 64.50 Mümessil senedieri — 69.00 - 69.50 Şirket hisseleri İhraç —mevsimine bugünden itibaren girilmiş olacaktır. Bu- nunla beraber para darlığı henüz ortadan kalkmamış, tüccar ve müstahsilin sıkıntılı durumu de- vam etmiştir. İzmir ve İstanbul ihracatçıla- rından bazılarının Yunanistan- daki alacakları da hâlâ tasfiya edilmemiştir. Yalnız İzmir tüc- carlarının Yunanistandan bir bu- çuk milyon dolar alacağı — kab- mıştır, hesapların ne zaman kapatılacağı yolunda alâkalı ma- kamlardan hiç bir şey sızmamak tadır. Bu yüzden bankalara mü- temadiyen faiz ödenmekte, gön- derilen mallardan esasen bir şey kazanılmadığı gibi, mühim — bir sermaye de bu suretle bağlanmış olmaktadır. Piyasanın darlık içinde bulun- duğu bir zamanda bazı ihracatı ların da sermayelerinden bir k.s- munın bu şekilde bağlanmış olma &1 vaziyeti büsbütün ağırlaştır- mıştır. Çünkü; mevsim başlamız- tır. Müstahsil malını satmak is- temektedir. Fakat, piyasalarda alıcı noksanlığı dolayısiyle satışı yapılmak istenen mallara hakiki değeri verilmediği söylenmekte- dir. Alâkalıların kanaatine — göre, Yunan ala; ları kısa zamanda tasfiye edildiği takdirde vaziyet derhal seyrini değiştirecektir. Tüccar, aylarca evvel gönderdi; malın bedelini alır almaz hiç şip hesiz ki, geniş işlere başlamak imkâmını bulabilecektir. Bu - ba- kımdan, vaziyet önem kesbst- mektedir. Alâkahı makamların ha rekete geçmesi ve Yunan hesap- larının derhal kapatılması isten- mektedir. —i Rejimin tadili Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı, yeni ticaret rejimini tâdile karar yvermiş ve ilgililerden bu husustı malümat istemişti. Ticaret ve Sanayi Odası, Sanayi Birliği, Bölge Ticaret Müdürlüğü ve T car Derneği istenen malümatı toplamıştır. Hazırlanan raporlar Merkez Bankası 11825 11825 * İş Bankası 24.50 2500 * Ticaret Bankası — 450 — 500 Aslan Çimento —— 16.00 - 16.25 Şark değirmenleri — 23.00 23.50 Kredi fonsiye 1903 204.00 - 205.00 1911 165.00- 166.00 Amorti 108.00 104.00 Kupon M0 2 Borsa harici attın tiatları Lirahik Ziynetler Türk altım 44.00 4425 Reşad altını 4600 4625 Reşad Kulplu 45.00 45.25 > elgazi 44.00 4410 Hamid 4325 43.50 Aziz 4225 42.50 İngilin 58.75 - 59.00 Gülden 4220 42.30 Franmız Kok. 4800 48.50 lyon 46.00 >46.25 İsviçre A, 4400 44.25 Külçe degusa 660 — 662 > yerli 650 — 62 Pilâtin C. 1000 1100 Beşibirlinler İsmet 21500 216.00 Reşad 29000 29200 Hamid 238.00- 242.00 Aziz 22200 224.00 Çiçekli 235.00 236.00 Serbest piyasada dövizler Dolar N. V. 460 — 465 > — elektif 453 455 İsviçre frangı ns n6e Fransız Fr. (86) — 100 100 * Müamele görmüştür. Bu fiatler saat 17 de ahnmıştır. Liralık ziynetler Reşad 8200 83.00 Hamid 70.00 - 72.00 Vahid 68.00- 69.00 Ankara 56.00 57.00 Arma Beşliler Reşad , 2000 203.00 Hamid 180.00 - 182.00 Vahid 17000 175 Ankara 185.00 140.00 Arma 214 Tular Reşad 200.00- 203.00 Hamid 18000 18200 Vahid mMo. W5 Ankara 1385 — M0 Cumhuriyet altınları Liralık 43.25 4375 2744 luk 106.00- 107.00 S a 206.00 - 207.00 Yarım lira 2200 2250 Çeyrek lira n.2>5 1150 Mahmudiyeler Yazılı 3600 38.00 Çiçekli 3300 3400 Çifte sandıklı 26.00 - 27.00 Tek sandıklı 1200 1250 Yirmilik 10.00 1100 Bilesik gram 585 505 altın stokları Dahbilde 69.788.165 Kg. Harişte 12.197.608 » Gümüş 1000 has külçe — 115.00 - 120.00 Mecidiye 210 z12 Ankaraya yollanmaktadır. Peynir ihracı 'Trakyadan bol miktarda pey- nir gelmeğe başlaması üzerine, fiatlarda — düşüklük — olmuştur. Dün bir teneke peynir 42 Iiva yerine 40 liradan muamele gör- Müştür. Diğer taraftan ihraç müsa: &i verildiğinden kaşar peyniri fiatları yükselmeğe başlamıştır. Meyvecilik mütehassısı İstanbul Belediyesinin davetli- si olarak Trabzon vapuriyle şeh- rimize gelen İtalyanın Toskana havalisi fidanlıkları müdürü Du- nesi Rafaello şunları söylemiz- tir: «— Türkleri ve Türkiyeyi ne kadar sevdiğimi herkes bilir. lik defa yurt dışına çıkıyorum. Bu itibarla İstanbula gelişim beniin için bir saadettir. Burada yapa- cağım tetkik ve temaslardan çok istifade edeceğime eminim. Harb den sonra İtalyada ziraat çok iler lemiştir. Bilhassa ufak fideh ve meyva üzerinde geniş çapta ih- racat yapılmaktadır.» Iptal edilen talepnameler Ticaret ve Ekonomi Bakanlı na ithalât için şimdiye kadar ya- pılan talepnamelerin yekünu, ih- tiyacın on misli üstündedir, Bır tacir, birkaç memleket için ayui maddeye talepname doldurmak- ta ,talepname hazırlayıp tacirler hesabına Bakanlığa müraczat eden komisyoncuların sayısı gt- tikçe çoğalmaktadır. Bu husus Su gözönünde bulunduran Tica- ret ve Ekonomi Bakanlığı, bun- dan bir müddet evvel hazırlanıp yollanan Almanyaya ait talepnü- melerden dokuz binini, İtalyaya ait bulunanlardan dört bin beş yüzünü ve Belçikaya ait talepna- melerden beş binini ibtal etmiş, yeniden ihtiyaca göre talepname hazırlanmasını ilgililere — bildir- mişti. Yeni talepnamelerir go! durulma tarihi bu sabahtan ıti baren başlamaktadır. Sıraya gi mek ve ilk siparişe katılmak içi hazırlanan komisyoncular ve bir kısım tacirler bugün İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasına koşa- gaklardır. İzdihamı önlemek için dünden tertibat alınmasına çale şılmıştır. _'_— Hidrolik Elektrik Tesisatı Yaptırılacak İller Bankasından : 1 — Teabzon iline bağlı Sürmeı ha tesis edilmek üzere 1 adet kasabası elektrik santra- 80 beygirlik türbin grubu satın alınacak, yüksek ve alçak gerilim şebekeleri yaptırılacaktır, Z — İşin keşif bedeli 135,780,15 liradır, 3 — Geçici teminat 8.086,— liradır, 4 — Zarflar makbuz mukabilinde en Btç 17 Kasım 1949 pergşembe günü saat 17 ye kadar Bankamnıza teslim edilmelidir, 8 — Kapali teklif zarfları, 15 de toplanacak Bankamız satınalma komisyonu tarafındı lacaktır, 18 Kasım 1949 cuma günü saat lan açı. 6 — Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınmayacaktır, 7 — Bu işe ait şartname (10,—) lira mukabilinde Banka. mız muhasebe müdürlüğünden temin edilebilir, 8 — Bu işe ait bilcümle Devlet ve Belediye vergi ve resim- leri, noter harç ve masrafları, işi alana ait olacaktır, 9 — Teminat mektubu mukabilinde avans verilemez, 10 Banka ihaleyi yapıp ı vermekte tir. — Çazsra) ' ABGĞÜR AD RAKLTARRANNRTL AD F yapmamakta veya dilediğine öi Yü Ja gezmek hattâ dana etmek imkâ. nni bulmaktadır. Bilhassa bu gibi dimağı ile çalışan bir memur ve mün tahdem ize sakatlığının işine hemen hiç bir tesiri olmamaktadır. -Buna mükabil sağır bir insan bir çok işle- ri göremiyecek bir sakatlığın esiri- dir. Fıkrada bunun unutalduğunu ve kısa zamanda ilâve edilmek «u- le müşabihlerine verilen istisn: sağırların da istifade ettirilece- ümit etmekteyim. Kansatimce fıkranın parantez i- çine alınmış sakatlık ve malüliyetin heyeti sıhhiye ra tevsiki şar ti da tefsire bölünmeğe muht! Evvelâ herkea tarafından kolaylı görülecek el, körlük gibi hallerin artık bir heyeti mhhiye raporu ile tevsikine ihtiyaç yöktur. Saniyen —memleketimizin bir çok vilâyetlerinde ve hemen bütün ka- zalarında heyeti sıhhiye değil hat- 'th bazen iki üç ayrı tıp bıranşının mütehassısı dahi yoktur. la ayaktan mahrumiyet Böyle yerlerdeki vatandaşlar için hükümet tabibi raporunun kifayeti- nin tasrihi icap ederdi. 2, 3, 4, 5, 6, ve 7 inci fıkralar k: miktarda sarihtir. 8 inci fıkradaki bir kayıt istisna edilirse bu fıkrada 'ne tavzihi ne de tenkidi mucip bir cihet yoktur. Fıkradaki kayıt gu- dur: Yemeğin iş veren — tarafından hazırlatılması şarttır. İş verenin ye- meği bizzat hazırlatması ile hemen civarındaki bir ahçı dükkâmı ile mu- tabık kalarak oradan verdirmesi a- rasında vazı kanunun ne fark gör- düğünü kavrıyamamış bulunuyorum. Maksat yemek bedelinin işçiye veril- memesi iso (ki bunun başlıca mahzu ru işçinin tasarruf kasdi ile yemek yerine ekmek zeytin yiyerek sıhhati zedelemesidir) böyle bir tasrih yap mak daha yerinde olurdu, 9 unca fıkrada ise maden işletme leri ve fabrikalar tarafından işçilere temin edilecek mesken, ışık, su, 1mt manın ücret sayılmıyacağı — işçilerin dışında kalan memur ve müstahdem ler de ise sağlanan ba menfaatlerin ücret sayılmaması için bu hakkın ö- zel hir kanunla sağlanmış olması be- lirtilmiştir. 10 ncu fıkraya gelince; 24 üncü maddenin başında ücret- lerdeki istisnalardan bahsedildiği ve maddenin 9 fıkrasi da aymı mevzu üzerine yazılmış — olduğu halde 10 unca fıkrada birdenbire mevzu değiş mekte ve müstahdeme — sağlar menfaatin vergi mevzuu dışında ka- lacağından değil de iş veren tara- fından yapılan taşıma — masrafları - 'nin gider olarak kabul edileceğin - 'den bahsedilmektedir. İlk anda ak- hma gelen fıkranın sonundaki ( dolayısile işçi, müstahdem ve me- murlara — sağlanan — menfaatler.); cümlesinin bir tabı hatâsı olarak unutulmuş bulunması oldu. Ve ka- nunün neşredildiği 7228 sayılı res- mi gazeteye baktım, — maatteessüf fıkra orada da aynıdır. Fıkra bu şeklini muhafaza ettiği müddetçe iş yerine iş verenin temin ettiği vâsıtalarla gidip gelen — işçiy M Ve memurların ücretle- rine bu seyyahatlerine tekabül ede- cek yol masrafının ilâve — edilerek vergi matrahının öyle hesaplanma- m zaruridir. Buna mukabil kanu - nun 4l mci maddesindeki sâfi — ka- zancın tesbitinde gider. Kabul edi- lecek masraflara; — müstahdemle: sağlanan taşıt masrafları da ilâve edilecektir. (di İKTİBAS HAKKI MAHFUZDUR J YENİ SABAH VRıSıNı Yazan: Salâhattin Dumlu Yol masraflarında ve yevmiyelerde muafiyet - Hususi müesseseler ve şahislar tarafından müstahdemlerine verilen seyahat yevmiyelerinde muafiyet hududu - Tazminat ve yardımlarda || muafiyet-Tazminat ne demektir - Nafakalarda muafiyet-Tahsil ve tatbikat bedellerinin muafıyeti ı sında gözetilim dırmıştar. Bu fıkra hükmüne gö bir müemesenin (fıkra içinde tâdat edilmiş) müstahdemi de maaşına te kabül eden bir yevmiye alabilecek ve bu miktar ücret telâkki edili yecektir. Yalaın müphem kalmış bir nokta- ya temas etmek isterim, Fıkranın ifadesinden anlaşılmaktadırki, böy- le bir müstahdem en yüksek maaş- h memurdan fazla bir ücret almak- taysa alacağı gündelik bu en yük - sek maaşlı memurun gündeliğini te- cavüs edemiyecek, daha doğru bir tâbirle fazlası ücret — sayılacaktır. Fakat fıkra en yüksek maaşlı dev- let memurunun memleket içindeki gündeliğinin mi? Yoksa — memleket dışındaki gündeliğinin mi esas alı - nacağım tasrih etmemiştir. Kanaatimce mantık icabı mü: se müstahdemi memleket içi sayya- hat dolayısile gündelik alıyorsa me- murün da memleket içi gündeliği- nin, eğer memleket dışı bir. seyya- hat için gündelik ahyorsa, o zaman ikiliği ortadan kal. bususi memüurun da memleket dişi yevmi- yo târifesinin esas olarak alınması icabeder. Bir de gittiği yerde yemek ve ya- tak ihtiyaçlarını mensap olduğu mü essesenin şube veya fabrikası te artık © kimsenin mğesteseden aldığı gündeliğin mu- afiyet ile alâkası kalmaz. — Çünkü fıkra hükmü bu gündeliği (yemek ve yatmak karşılığı) ifadesile bu- dutlandırmıştır. 3, 4 ve 5 mci fıkralar izahata ih- tiyaç göstermiyecek vuzultadır. Madde 26 — Aşağıda yazılı taz- minat ve yardımlar gelir vergisin - den müstesnadır : Sakatlık, hastalık ve ve yapılan yardımlar ; * — Muhtaç olanlara bolli bir sü- re İçin veya hayat kaydile yapılanı yardımlar Çasker allelerine — yapılan yardımlarla, hayır derneklerinin ve yardım sandıklarının yardımları mut lak olarak bu İstisnaya girerler.) 3 — Kamu İdareleri ve mücssesa- leri ve 3650 sayılı kanuna tâbi mü- esseseler ve kamu menfaatlerine ya- rarlı — derneklerden veya — kanunla kurular emekli sandıklarından (ve- ya bu mahiyetteki — kurumlardan) kendilerine zat aylığı bağlananlara aylık dışında verilen emekli, dul, ye tim ve evlenme İkramiyeleri — veya olunan mevduatı ve kanunları gereğince hizmet sürelerini doldur- mamış bulunanlarla — bunların — dul, ve yetimlerine aylık yerine toptan ödenen tazminatlaı 4 — Hizmet erbabına ödenen ço- cuk zamları Çbu zamlar dovletçe ve- rilen mıktarları aştığı takdirde, faz- Jası vergiye tübi tutulur.); 5 — Evlenme ve doğum münase- botlla hizmet erbabına yapılan yar - | dimlar Çbu İstisna hizmet erbabı - nin İKi aylığına veya buna tekabül eden gündeliklerinin tutarına kadar olan yardım kısmına uygulanır) ; 6 — Sosyal sigorta kurumları ta- rafından sigortalılara yapılan öde - | moler 7 — İşten çıkma tazminatı (işten çıkan veya çıkarılanlara verilen taz | minatlardır. Şu kadarki, bu suret- le verilen tazminatın mıktarı İşten gçıkan veya çıkarılanın 12 aylığını tiği takdirde fazlası Ücret olarak vergiye tâbi tutulur. Hizmet İfa e- dilmeksizin ödenen Ücretler tazmi- Nat sayılmaz.); 8 — Genel olarak nafakalar; # — Yardım sandıkları tarafından statüleri göreğince kendi üyelerina işsizlik sebeplerile verilen tazminat lerine kadar bekliyecektir, sat han 15 No, 'Tel; 42337, Vuçina Seyahat Acantalığı, Tel: 41784, Tel: 43126 ve İzmirde Nak 3 — Giriş şartları: Bgözetilmez). dunmak C) Liseler öğretimini Herhalde fıkranın bu maddedeki kasdi bu olmaması icabeder, Madde 25 — Gider karşılığı ola- rak yapılan aşağıda yazılı ödeme- der gelir vergisinden İstisna edil - miştir 1 — Kamu İdareleri ve müesse- seleri ve 36589 sayılı kanuna — tâbi müesseseler ve kamu menfaatlerine yararlı dernekler tarafından vorilen harcırahlar ve zaruri yol giderleri (gündelikler. dahil). 2 — Yukarıdaki fıkrada sayılan- darın dışinda kalan mücssoseler ta- rafından idaro meclisi başkan ve ü yelerile deneiçilere, tastiye memur. larına ve hizmet erbabına verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatmak giderlerine kar- Şilık olmak Üzere verilen gündelik- ler Çbu gündelikler, aynı aylık $e viyesindeki devlet memurlarına ve- rilen gündeliklerden fazla iso veya devletçe verilen — gündeliklerin — en yüksek haddini aşarsa, aradaki fark Ücret olarak vergiye tâbi tutulur); 3 — Kazal veya İdari kararlara, dayanarak tanıklara ve bilir kişile- re verilen ücretler : — Kamu idareleri ve mülessese- leri ve 36509 sayılı kanuna tâbi mü- esseseler ve kamu monfaatlerine ya- rarlı dernekler - taratından — ödenen konut bedelleri ve geçici tazminat- larla özel kanunlarına göre verilen yakıt bedelleri; 5 — Özel kanunlarla kurulan ko- Misyonların memur olmayan üyele- rine bu görevleri dolayısile yapılan ödemeler. Maddenin birinci fıkrası hem sa- rih hbem de, üzerinde mali ve huku- ki içtihat tesis etmiş eskidenberi süregelmekte olan bir muafiyetin gelir vergisi kanununa kelimelerin yeni Türkçeye değiştirilmesi sureti- le alınmasından ibarettir, Nak Seyahat Acentalığı, Galata Rihtin cad, 19 N A Harp Okulu Komutanlığından 2 —849 950 öğretim yılı için Harp Okulu 1. sınıfına aşa- gida yazılı gartları taşıyan öğrenciler almacaktır, —Bunun için isteklilerden Ankarada burınanların doğrudan doğruya Harp O kuluna, Ankara dışında bulunanların da — bulundukları yerdeki #skerlik şubelerine baş vurmaları lazımdır, 2 — Kayıt ve kabul işlerine 1 Ağustos D49 tarihinde baş. lanarak 15 Eylül 949 akşamı son verilecektir. Kayıt ve kabul için lüzumlu olan belge ve aair kâğıtların en geç 15 Eylül 949 tarihine kadar okula gönderilmiş #onra gelenlerin işlemleri yürütülmez, 4) Türk uyrıkluğunda olmak ölüm, sakatlık, hastalık, doğum, ev- HACCA Gideceklere: AKTAN VAPURU 15 EYLÜLDE İSTANBULDAN DOĞRU CiDDEYE GİDECEKTIR. Hacılarımızın Medineci Münevvere ziyaretlerini bitirip dönüş Biletler gidiş ve dönüş olarak aşağıdaki adreslerden temin edilir; Vapur idarchanesi, Galata, Yolcu Salonu karşısında İkti. Galat Rihtim caddesi 37 No, Acentası Şubesi Tel: 3821 ' olması şarttır, Bu tarihten (rk ve mezhep farkı B) Lise bitirme ve olgunluk imtihanlarını venmiş bu- (olgunluk imtihanını 947 vermiş olanlar alınmazlar), .yılından önce bitirdikten sonra — yüksek öğre. nim okullarından biring geçmiş ve orada okumuş olanlar da Harp Okuluna kabul olunurlar, Ancak Bunun içim öğrenimi bırakmamış olmak ve okudu. ğu okulda mmfta kalmamış bulunmak şarttır. D) Sağlık durumu için tam teşekküllü sıhhi kurulu o. dan bir askeri hastahaneden (harp okuluna girer) kararh mhhat reporu almak, E)16 yaşını bitirmiş ve 23 yaşına girmemiş olmalıdır. Bundan daha yaşlılar alınınaz. Nüfus y ve gün hesabile tarih yazılmayanların 14 Tem- mvız tarihi yaş başı sayılır, Ay yazılmış ta gün kon mamış olanlar için yazılı ayın an beşi kabul olunur, Askerlik çağına girdikten sonra yapılmış olan yaş düzeltmeleri kabul edilmez, F) Her hangi bir suretle bütünlemesi bulunan öğrenci. ler de gimdiden okzula girmek için baş vurabilirler, Ancak kat' kabulleri bütünlemelerinin Böstermelerine bağlıdır. 'G) Diğer şartlar askerlik şubelerinden ve Ankarada bu- k Tunanlar Harp Okuti Komutanlığından öğrenebilir- ve başaı ler, (10730) 1 — Eski e nulmuştur, nat akçası 2125 liradır. 5 — İsteklilerin bu ek: lar İkinci fıkra ise serbest hayattaki hususi veya hükmi — şamhslar t fından ödenen yol masra rilen yevmiyelere — aittirki, kazanç kanumuna göre tulmuş ve bu suretle hususi mü seselerde çalışan müstahdem ve me- murlarla devlet mücskeselerinde ça- an müstahdem ve memurlar ara- mir Arkeoloji Müzesi Müdür Bünde mevcut gartnamede göster ilmiştir. Mezkür şartname her gün mı (i sen datrelerda görülebilir Meytiyet İan orunül cüzdanında verilmesine Maliye B. Hesap Uzmanı KI e denme gibi. sebeplerle yapılar yar - dımlarla, üyelerine görl verilen mev- düat. Madde bükmü umumiyet itibarile vergi adaleti ile kabili te'lif ve #n- ribtir. Yalnız birinci fıkrada kabul edilen tazminat ve yardımlara di - üer fıkradakilere müşabih bir ölçü tüyini icabederdi. Malüm olduğu V- zere vazır kanunun yardım. ve taz minatlara cevaz vermesi ve bunlar alanları vergiden muaf tutması bu yardım veya tazminatı ödeyen ger- Çek veya tüzel kişilere bu ödemeleri Kider kaydetme hakkını tanımak de mektir. İlk fıkradaki sebepler dola- yapılacak ödemelere bir had, bir azami mıktar tesbit edilmemiş olması, muvazaalı bir şekilde mat- rah kaçırma yolu olabilir. Bir de 6 ncı fıkradaki hüküm, ka naatimce gayri âdildir. Varu kanun yalnız sosyal sigor - ta ödemelerini vergi muafiyeti ne aldığı için bunun dışmda kalan hayat ve kaza sigortalarının ödeme leri vergi mevzuu içine girmektedir. Halbuki, malüm olduğu üzere ha- yat Bigortaları, sigortah vade 80- nunda sağ kaldığı takdirde ancak sigorta müddetince ödemiş olduğu primin yekünu kadar olan bir meb lüğ öder. Bu meblâğ ise şüphe — yokturki, sigortalının işi e olursa olsun (ge- lir vergitine tâbi kimseler için bam kayıtlarla kabul edilmiş sigorta gi - derleri hariç) primlerini, vergisini vermiş olduğu kazancından ödemiş- tir. Müddet sonunda sigortanın ö - deyeceği mıktarı tekrar vergiye tü- bi tutmak aşikâr bir surette vergi mükerretliğini doğurur. BSigortalının müddetten evvel öldü Kü kabul edilirse sigorta tarafından vârislerine-ödeyecek miktar ise bir kâr, bir gelir değil tam mânası ile bir ölüm tazminatıdırki, birinci fık- rada görüldüğü üzere vam kanun tarafından adalet icabı vergi dışı bi- rakılması zarüridir. Kaza sigortaları için de ayni id- dia, aynı kuvvetle serdedilebilir. Bu bakımdan sosyal sigorta ifadesi ye- rine doğrudan doğruya sigorta ke- limesini kullanmak veya hiç olma sa âdi hayat ve kaza sigortaları da saymak icabederdi. Kanunun 27 nci maddesi — vatan hizmetleri faslından ödenen yardım ların nevilerini saymakta ve muafi- yetlerini belirtmektedir. Madde 27 — Aşağıda yazılı va - tan hizmetleri yardımları, gelir ver Bisinden müstesnadır. 1 — Askeri malüllere verilen ter fih zamları, 2 — Harp malüllerine tefviz edi. len arazinin değeri. 3 — Harp malüllerine ve yetimlerine verilen tekel ri. şehit bey'iyele- 4 — Şehit yetimlerine verilen pa- ralar (harp, eşkiya müsademesi, sa- nıkların takibi, manevra, talim ve tatbikat —esnasında görev — başında veya görevden doğma sebeplerle &- lenlerin yetimlerine yapılan yardım lar bu istisnaya dahlidir.? & — Vatan hizmetleri tertibinden bağlanan aylıklar. (Devamı var) Dahkoviç ve Şki. VAPUR İLÂNLARI Stevenson Line s/sCharles Paddock 2/9/949 Pire, Tiriyeste, - Nevyork için Transmarin İsveç vapur kumpanyasının sıs GUDRUN 2.9.949 s.s HERA 1-3/9/v49 İHamnburg, — Bremen, — Anvers, Roterdam ve Londra için ax. Kuşadası Millt Eğitim Memurluğundan ler ve müzeler penel müdürlüğüne ait olup Küş adası ilcesinin Selçuk bucağında kam İsabey camii namı ile anı- lan caminin onarımı işi, mevcut keşif ve şartname gereğince Ağustos 949 tarihinden itibaren 15 gün müddetle eksiltmeye ko. z 2 — Keşif bedeli 14999 lira 97 kuruş olup muvakkat temi . 3 — İhalesi 8 Eylül 1949 tarihine rastlıyan perşembe günü Baat 13 de Kuşadası Mahmut Esat Bozkurt olculu Milli Eğitim Me murluğu odasında kapalı zarf usulile yapılacağından teklif mek- tuplarının teminat akçeleriyle birlikte eksiltmeyi açma saatin . den bir saat evveline, yâni perşembe günü saat 12 ye kadar mez- kür komisyon başkanlığına verilmesi lâzımdır. 4 — Teklif mektupları ve teminat akçeleri veya yerine kalm olacak banka mektupları posta ile gönderilebilinir, Fakat, postada olacak gecikmeler kabul edilemez, itmeye girebilmeleri için haiz olma. lâaım gelen belgeler Kuşadası Milli Eğitim Memurluğ'ı ve İz Ü, İzmir Milli Eğitim Müdürlü . l saatleri dahilinde adı g tarmasız mal «abul eder. 'V STAUBU LİNE mali Amerika hattı | Norveç bandıralr m/s HAV 1/9/v49 ork için mal ve yolcu kabul eder. GORTHON bi MsADA GÖRTHON 3, 4/9/949 Cenubi Amerika için kabtl eder muntazam Nev; mal Fazla tafsilât almak İçin Galata eski Yolcu Salonu karşısında Frank han $ üncü kata müracaat. Tol: 44707/8 IRKPİN Yazan: Eskı bir. pehlivan Cazgır; Yani'y Deli midir, nedir? Böyle başpehlivan olur mu hiç? — Vallahi bu yağlı güreş gü- reş değil, maskaralık... — Boyuna bosuna bakmadan nasil başa çıkıyor bu pehlivan be? — Kim acaba? Buranın ya- bancısı olacak herhalde? — Pomak Sarı Ahmetle be- raber gelmiş diyorlar. İstanbul- Tu imiş! — Tuu... - Pehlivanlık değil, maskaralık bu! Sarı Ahmetle Karabelâ da Ar navutoğlunu birden yanlarında görünce aynı hayrete düştüler. Şarı Ahmet: — Ne arıyorsun burada? di- ye gordu. — Biç.. Güreşeceğim. — Bizimle mi? — Kim olursa? Sarı Ahmet kaşlarını çattı: — Aklını mı oynattın. be?. Haydı git yerine'. Burası gü- reş meydanıdır. Sen — panayır sandın hepten galiba! Arnavutoğlu hiç oralı olma - dan yağlanmağa başladı. Sarı Ahmetle Karabelânın hiddetle- rine bıyık altından gülüyordu. Bu sırada cazgır da ortaya çıkmış bulunan dört pehlivanın yanına gelmişti: — Hoş geldiniz pehlivanlar!. dedi. Göreyim sizi, güzel bir gü- reş atın bize.. Bakalım Dursun pehlivan ne yapacak ? Kıvıracak mı yağlı güreşi? Sonra birden gözü üç dev peh livanın yanında pek ufak kalan Arnavutoğluna takıldı: — Sen de mi başa güreşe- ceksin? diye sordu. Arnavutoğlu: — Evet! diye cevap verin - ce cazgır bu sefer Pomak Sarı Ahmete döndü. Alayla: — Kim bu başpehlivan be? diye sordu. Sarı Ahmet verdi: — Ne bileyim ben? Peşimize takıldı.. İstanbuldan gelirmiş.. Baş pehlivanım diyo! — Hiç böyle başpehlivan olur mu? Oğlum, sen mademki, gü - reşmek istiyordun, neden deste- ye çıkmadın? Arnavutoğlu sâkin bir tavır- la cevap verdi: — Er meydanında her pehli - van istediği yere çıkar. Deste- ye çıkmak isteseydim, çıkardım. Ben başa çıkmak istedim ve çık- tam, — Aman oğlum, baş güreşler senin yapacağın şey - değildir.. Bak görmüyor musun, başa çı- kan pehlivanların hepisi en az senin iki mislin — Görüyorum.. Fakat pehi vanlığın okka ile satıldığını bil- miyorum. Ben istediğim güreşe çıkarım. Onlar da ancak beni yenerek meydandan çıkarabilir- ler. Mademki, beni bu kadar ufak, bu kadar ehemmiyetsiz görüyorlar, yeniversinler bir el- de, olur, biter.. Karabelâ da Sarı Ahmet gi- bi bu küçük fıkara pehlivanın soyunarak ortaya gelmesine ve kendilerine bayağı meydan oku- masına pek fena içerlemişti. Cazgıra: — Mademki istiyor, israr et- me! Alsın boyunun ölçüsünü!, Yalmız şunu bana ver de ona pehlivanlık nedir öğreteyim. Arnavutoğlu: — Bunu ben de isterim, dedi. Böylece pehlivanlık dersini sen den-almış olurum. Cazgır bu vaziyet karşısında: — Pek âlâ öyle ise dedi. Dur- sunu da Ahmet pehlivana ve- ririm. Yağlanmalar sona ermişti.. Cazgır pehlivanları dediği gibi yanyana getirdi. Yani Arna- Yutoğlunu Karabelâya, Sıvaslı Dursun pehlivanı da Pomak Sa- rı Ahmede verdi. Halk bu küçük pehlivanın da güreşe hakikaten gireceğini an- layınca söylenmeğe başlamıştı: — Bu ne biçim güreş böyle.. Hiç bir başpehlivan, yarsı ka- dar pehlivanla tutar mı? hiddetle cevap IA Bir kolonyacı Tekelden | şikâyet ediyor Kolonyacı bir okuyucumuzdan | aşağıdaki mektubu aldık: kel İdaresinin kolonya yapması menedilmişti. Geçen gün bir ga- zetede Tekel Yardım Derneği ko- operatifinin kolonya — yapmakta Volduğu yazılmıştı. Mesleğime ait olduğu için işi tetkik ettim. Ne- | ticede bu işin bir muvasaa oldu- gunu anladım. Çünkü, kolonyalar Paşabahçe fabrikasında yapü- makta, Tekel şişelerine konul- makta, etiketleri Tekel matbaa- sında basılmaktadır. Bütün bu iş- Tekel parasiyle yapılmakta- | “Bu yüzden Kooperatif çok ka- 'zanır ve bize rekabet eder. Zi Ta 1 — Biz istediğimiz kadar is pirto alamayız, peşin para ile ve merasime bağlıyız. £ — İmalâthanemi kontrol eder, birçok yükleniriz, Belediyi külfetler 8 — Usta, işçi, hamal, nakliye OKUYUCU 1 EYLÜL 1949 - Tefrika No, 97 d Karabelâ'ya Dursunu da Pomak Ahmet'e verdi — Karakucakta böyle kepa- zelik olmaz. Demek yağlı gü - reşte oluyormuş. — Canım kendi adamları iş- te.. Dursun pehlivan meydana çıkınca eşleri - çiftleştirmek i- çin meydana çıkardılar. Maksat ciddi güreş değil, oynaş! — Biz buraya oynaş güreş seyretmeğe değil, ciddi - güreş seyretmeğe geldik. Cazgırın duaya başlaması mü nakaşaları kesti. Evvelâ Pomak Sarı Ahmedi metetti. Alaturka güreşte çok usta — olduğunu, kendisine hiç bir pehlivanın kar gı koyamadığını söyledi. Hasmı Sıvaslı Dursun pehlivana çabuk yenilmemek için çok dikkat et mesini tavsiye etti. Dursun pehlivana gelince, o- nun karakucak başpehlivamı ol- duğunu, yağlı güreşi pek az bil diğini, yenilecek — olursa buna 'nin şaşmaması icabedece- Eini söyledi. Karabelâyı, Sarı Ahmete en yakın bir rakip olarak gösterdi. Ve yağlı güreş ödülünün ya Sa ı Âhmede, yahut ta Karabelâ- ya nasip olacağını ilâve etti. İs tanbulda ve Deliormanın birçok muvaffakiyetli güreşleri oldu- ğunu kaydetmeyi de unutmadı. En sonra sıra Arnavatoğluna gelince, kısaca: — Buna da Ali pehlivan der- ler! deyip kesti. Ve hususi surette getirtilen gingeneler davul zurnalarını çaı mağa, pehlivanlar da peşrev yapmağa koyuldular. — - Tabil Dursun pehlivan peş - rev filân bilmiyordu. Diğerleri- ne bakarak gördüklerini taklit etmeğe çalışıyordu. Pomak Sa- yı Ahmetle Karabelâ göyle böy le iyi peşrev yaptılar. Fakat hal ka Ali pehlivan diye tamtılan Arnavutoğluna gelince, o büs - bütün başka türlü peşrev yapı- yordu. Onun ahenktar hareket- İeri, parmaklarının ucuna yük- selerek bir ceylân çevikliği ile attığı adımlar derhal nazar dik- kati celbetti. Sağdan soldan hemen konuş- mağa başladılar: — Şu pehlivan ne güzel peş rev yapıyor be! — Ceylân gibi zıplıyor ya - hu., — Küçük pehlivan güzel çır- piniyor. — Sen peşrev filâna ne bakı- yorsun? Asıl güreşe bak! Peş » rev yapmak, çırpınmak beş para etmez. Mes'ele güreştedir. Ne yapabilir bu hasmına? — Orası öyle.. Bit elde yene- cekler fızarayı! — Baksana rakibine.. Adı Ka Tabelâ imiş. Hakikaten belâya benziyor. — Yağlı güreşi anlıyamadım gitti.. Sen onu bırak ta bizim Dursuna bak.. Bakalım bu Rum elili pehlivan karşısında o ne yapacak? Yağlı güreşi de bece- Tebilecek mi? — Dursunun elinden herşey gelir.. Yağlı güreşte olsun, yağ sız güreşte olsun kimse onu ye- nemez. — Öyle deme.. Yağlı güzeşin çok incelikleri vardır. Bunları bilmeyen bir kimse dünyada ga lip gelemez.. — Canım, güreş dediğin has- mının sırtını yere çalmak de- ğil mi? Vücut ister yağlı, ister yağsız olsun bunun ehemmiyeti Yoktur. Zaten güreş biraz kızı tımı insan terler. Vücut yağlı Sibi olur. Bu sırada pehlivanlar peşrev- lerini bitirmişler ve güreşe baş lamışlardı. Halk Karabelâ ile bu küçük Ali pehlivan arasındaki güreşle zerre kadar alâkad-r olmuyordu. Herkesin gözü SC ı Ahmetle Sıvaslı Dursun peh- Nvan arasındaki güreşte idi. Biri karakucak güreşinin, diğe- ri yağlı güreşin birer üstadı ©- lan bu pehlivanların arasındaki boğuşma hakikaten herkesin merakını tahrik edebilecek de- gerde bulunuyordu. (Devamı Var) L Beşiktaş vapur iskelesin. de kapalı tutulan he ârar Beşiktaşta oturan Bir okuyu- cumuzdan aşağıdaki meklubu Vekiller Heyeti karariyle Te- | aldık: Beşiktaş vanur iskelesinde mevcut nessdar Kupalıdır. Anaha tarları iskele memurlarının ce« bindedir. Heldları sadece kendin leri kullanırlar. Halbuki Beşıktaş iskelesinin yolcusu pek fazladır. Bu civarda başka wmumi helâ ol- madığı için iskele yanında bulu- nan parkta oturanlar da parkı kirletmektedirler. Bu nokta da gözönüne ahnarak iskele helâla- Tımn halka açılması için - Deniz- yolları Müdürlüğünün nazarı d: katinizi celbetmenizi Tica ede- rim.> sair masraflar ederiz. 4 — Depo, ve mağaza kirası YŞ — Sermayemizi — tenlikeyo koyarız. Bunun önüne- geçilmesi için alâkalıların nazarı dikkatini çekmenizi rica ederim.» 4