8 Ağustos 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

8 Ağustos 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 AĞUSTOS. 1949 O Rutka Bir takririn tesiri merika âyan meclisinde cum- huriyetçi âzadan biri bir takrir vererek, Almanyada sökül- mesine karar verilen fabrikalar- dan (360) tanesinin yıkılmasın- dan vazgeçilmesini istemiş ve bu talep meclisçe kabul olunmuştur. Bu keyfiyet şimdi İngiltere ve Fransa ile Amerika arasında ye- ni müzakerelere yol açacaktır. Bilindiği gibi gerek İngiltere, ge- rek Fransa; kabil olduğu kadar çok Alman fabrikasını sökmek ve yok etmek istiyorlar. İngilte- re, daha ziyade Almanların mü: takbel iktisadi rekabetlerini mak için bu çareyi en güzel hal şekli olarak kabul etmiştir. Dün de işaret ettiğimiz gibi, Al- man liderleri, bu noktadan Bü- yük Britanyaya şiddetle hücum ediyorlar. İngiltere de bu sökme ve yıkma işinde iktisadi düşün- celerin değil, askeri endişelerin hâkim olduğu cevabını veriyor. Fransa, İngiltereye kıyas edilecek olursa, daha müfrittir. O; kabil olsa işe yarar hiç bir Alman fab- rikasını ayakta bırakmak istemi- yor. İşte bu ruhi haller içinde yapı- lan çetin konuşmalardan sonra, üç büyük devlet sökülecek fabri- kalar hakkında, bir karara var- mışlardı. Londra — mukarreratı yeni teklif ile altüst olmuştur. Yeniden temaslar ve çetin müna- kaşalar icabedecektir. Fakat A- merika âyanının çok haklı oldu- ğunda zerre kadar şüphe yoktur. Çünkü bir taraftan Almanları de- mokrasiye ısındırmak ve Avrupa Birliği içine almak gayesi takip olunurken diğer taraftan, harbin Bonundan dört küsur yıl sonra, hâlâ fabrika sökmeğe ve inşaatı tatil etmeğe çalışmak ancak bay- ret uyandıracak bir keyfiyettir. Demokraside müsamaha: bir Fransız Mebusan Meclisinde, geçen hafta işçilerin bir kıs- mına verilecek tatil mükâfatı me- selesi hayli heyecanlı hâdiselere sebep olduktan sonra, ortalama bir hal şekline bağlanmış ve yal- nız devlet fabrikalarında çalışan işçilere tatil primi verilmesi su- retiyle kabine, dört rey çoğunluk- la bir güven kazanmış idi. O cel- sede bu netice üzerine komünist mebus Duclos söz alarak, dâva- nın bütün işçiler aleyhine mec- liste hallolunduğunu, fakat mese- lenin yarın <Milli Meclis dışında» tesviye olunacağı tehdidini savur- muştur. Yâni açıktan açığa teşrif kuvvetin ve meclisin kararı hi- lâfında sokak nümayişleri ve zoy yoliyle işçilerin taleplerinin ter- viç olunacağını ifade etmiştir. Bu apaçık kanunsuzluğa teşvik ve ayaklanma tahriki mecliste ve hükümette hiç bir tesir yarat- mamış... Ne parti liderleri mem- leket seyahatlerine çıkarak pro- pagandalara koyulmuşlar ve ne de mebusun teşrit masunluğunu kaldırmak için harekete girişmiş- lerdir. İşte hakiki demokrasi memleketlerinin mebusluk masun luğu ve kanun dışı harekete anla- yışları bu seviyededir. Bu kadar geniş müsamaha zihniyeti hâkim olmadıkça ve her sözün arkasın- da bir hakaret ve tahrik sezince Söz ve yazı serbestliği kurmak müşkül olur. Bir İngiliz gazetesinin fikri : K *münist olmıyan bir İngiliz gazetesi, dün akşam Londra nın bildirdiğine göre, Amerika- nın Avrupaya ciddi ve külliyetli miktarda askeri yardım yapma- sına ihtiyaç olmadığı tezini mü- dafaa ederek göyle yazmakta- dir <Amerikanın kesif askeri yar- dımına ihtiyaç yoktur. birkaç büyük uçak ve kıt'a Avru- pasında da birkaç müfreze asker bulundurması yeter. Çünkü bun- ların mevcudiyeti Ruslara, ilk tecavüzde Amerikalılarla karşıla- gacağını ihtar etmeğe kâfi gı Yâni bu gazeteye göre Amerik: Dın muaveneti siyasi olmalıdır. Kai Yazan: KADIRCAN Bir defa o ortadan kalktık - tan sonra islâm idaresi gevgiye Medineden kaçarak ana yurduna dönmek bile mümkün olacaktı. Hürmüzan oraya gi- derse böyle miskin miskin o- turmağa mecbur değildi. Arap idaresinden nefret e- den Fârisliler onun yanına ge- lecekler üyük bir ordu top- layacak, hürriyet savaşına baş- layacak, herhalde başarılar el etmeğe çalışacaktı, Ümitleri bü- yüktü ve hayalleri de o nisbette genişliyordu. Fârsis ülkesine hâ- kim olduktan sonra civar ülke leri istilâ etmek, oraların halk nı ayaklandırmak, ordusunu ndirmek, hattâ bütün rtararak Kisra olmak d Hürmüzan İ- ran İmparatorluğunu — yeniden Fâris Prensi kendi şah- 1 ın — Kisrasını görü- Yordu. Hazreti Ömer öldükten onra Araplar arasında o zama- a ,Kadar devam eden birliğin almıyacağına — şüphesi yoktu Ayrılık bi ınca zaiflik de baş layacaktı. Araplar — arasındaki birliği sağlamak için Hazreti İngiltere | Şüpheliler diyarı S_ilîi rya Yunanlılar da Sibiryaya sürülüyormuş Londra: 7 (Nafen) — Demir per de Üzerinde bulunan: memlaketlor. Geki eşüpheli> onbinlerce - kümaeyi Sovyet gizli pollat devamlı bir. su- rette Sibiryaya- sürmektedir.. Stor holm'e gelen haberlere, göre blhaa Sa bu son zamanlarda mühim ölçü de artmış bulunmaktadır. Karadeniz bölgesindeki Yunanlı. Jar, beyaz Rusyadaki Yağadiler Si biryaya trenlerle sevkedilmekte ve banlardan esir kamplarında iatifa- de edilmektedir. Bütün merkezi ve şimali Rusya da yayılmış bulunan esir kampla. Tında ölüm nispetinin arttığı bil - Girlliyor. 'bu kamplarda bulunan gizli po - lia memurlarının da son zamanlar da sayımı arttırılıştır. Bu da ma kavemetin başgösterdiğine delü 43 dedilmektedir. 2 Yakalanamıyan Alman haydutları Hamburg, 7 (A-P) — Kitle ha- linde kaçan tehlikeli 20 Alman haydudunun — yakalanması — için Hollanda Alman hudut muhafız- larına lâzım gelen emirler veril- miştir. Kaçak haydutlar pazar günü Batı Almanyada 24,000 mil kare- lik bir saha içinde polis tarafın- dan aranmıştır. Ayrıca Hollanda hududundan 180 mil kuzeye ka- dar, ve Kuzey denizden 200 mil güneye kadar bütün arazi taran- mıştır. Suriyede sui- kasthareketleri Şam, 7 A.A, (afp) — Dün ak- şam Cinagoz'da yapılan suikast leticesinde yaralanan 30 kişiden bn birinin öldüğü resmen bildiril- mektedir. Şüpheli bir çok şahıs yakalan- mıştır. Bu münasebetle beyanat- ta bulunan hükümet sözcüsü de- miştir ki: «Hükümet bu caniyane hare- ket dolayısiyle derin bir teesslir duymaktadır. Bunu tertip edenler kim olursa olsun şiddetle ceza- landırılacaklar ve bütün vatan- daşların hukuk ve — menfaatleri korunacaktır.» Teknik Üniversiteliler Adadoluda fiili çalışma- ğa başladı 'Teknik Üniversite Talebe Bir- liğinin Anadoluyu Fiilen Kalkıa dırma plânına göre, otuzu Elâ - zığ, on sekizi Diyarbakır, altısı Erzurum, dördü Sivas, sekizi Trabzon, on sekizi Mersin, onu Samsun, sekizi Gümüşhane ve havalisine olmak üzere şimdiye kadar 102 genç Anadolunun muhtelif yerlerine dağılmışlar - dır. Bu talebeler yol, demiryolu in gaatlarında, su getirme, sulama ve kurutma işlerinde flilen ça - lışmaktadırlar. Bazi yerlerde talebeler ekipler halinde köylülere pratik sulama ve kurutma usulleri göstermek - tedirler, Yoksa askeri değil. Halbuki diğer İngiliz gazeteleri yardımın fiili olmasını ve Avrupa- 'nın bir tecavüze dayanabilmesini glaması icabettiği kanaatinde- dirler. En ciddi ve nüfuzlu İngi- liz matbuatı bu fikri müdafaa et- mektedirler. Hüner; Avrupayı bir istilâdan sonra kurtarmak değil, istilâya uğramaktan korumak- DİPLOMAT HAZRETİ ÖMER? KAFLI Muhammed az mı uğraşmıştı; onun ölümünde nasıl yer yer eski dinlere dönüşler başgöster dise yine öyle olacaktı. Hazreti Ömerin yerine geçmeleri ihtima li olan altı büyük müslüman a- rasında ve gimdiden anlaşmaz - lıklar vardı; Hazreti Osman Haz reti Aliyi, Hazreti Ali bütün di- ğerlerini ve hepsi de birbirleri- ni çekemiyorlardı. Amr bin Âs bi meşhur komutanlar ve i- dare adamları ise kendi menfa- atlerine en elverişli olanı terci- ha hazırlanıyorlardı, Hürmüzan yumruklarını sıkı- yor; meçhul bir noktaya doğru sallayarak İntikam saati çalmak Üze- redir; intikam! intikam! Diye homurdanıyordu, Sonra ilâve ediyordu Bu sözleri haykırmak iste- yen fakat bunu yapamıyan ni ce insanlar var. Bu gibilerin yal nız İrandaki sayıları milyonla - rı aşar! Ben onlara tercüman oluyorum. — Kalbimde onların kalblerindeki gizli kin şahlanı - yor! Hürmüzan yorulduğunu his - setti ve kenardaki basit sedire Rusyayeni YENİ hirharpten a$la galip çıkamaz Bir İngiliz askeri yazarı, Rusyanın vaziyetini inceleyen enteresan Londra: 7 “(Nafen) — Glascow Herald gazetesinin askeri yazarı, Sovyet Rusyanın yeni bir harbe riştiği takdirde bu harptten galip çıkmasına maddeten imkân olmadı Bını kaydetmekte ve uzun bir etü. 'dün sonunda Rusya tarafından teh dit edilmekte olan — memleketlerin durumuna temasla şöyle demekte. dir: «Sovyet Rusya gibi merkezileş - miş bir memleket hiç bir vakit bir harbi kazanamaz. Böyle bir mem- leket eninde sonunda harbe girişti Bi takdirde, mahvolmaya mahküm dur.> Askeri muharrir bilhassa şu hu. susları belirtmektedir: «Sovyet Rusyanın sanayil bölge- leri öyle yerlerde toplanmış bul'un. maktadır ki bunları müttefik bomn bardıman — filoları aynı gün için de bombalar va imha eder, Halbu. ki, müttefiklerin dağınık olan sa nayti bölgelerini Sovyet Rusya ha. va kuvretleri ayrı ayrı dahi bom balayamaz. bir makale neşretti Muhasara altına alınmış bulü . 'nan bir kale eninde sonunda düşine ye mahkümdur, Çünkü bu kaleya hücum eden kuvyetlere her taraf. tan takviye kıtaları gelebilir fakat muhasara edilmiş olan kıtalara as la gelemez. Moskovanın propagandacıları bü tün yazılarında ve konuşmalarında gü tezi müdafaa etmektedirler: esılhçu olan Rusya dışardan gele cek müstevlileri mağlüp edecek - tir,> Bu propagandanın her iki cep hesi de tamamiyle yalnıştır. Glascow Herald'ın askeri yazarı bu uzun tetkik yazısı şöyle sona et dirmektedir: <Almanyaya kargı sonradan bir koalisyon mişlerdi, Halbuki şimdi karşı bir koalisyon teşkil edilmiş bulunmaktadır. “Rusya, — Hitler'in tatbik ettiği metodlardan başkala. fını tatbik etse de gene akıbeti Hitlcrinkinin aynı olacaktır.» müttefikler teşkil et . Rusyaya Bir Macar gemisindeki çarpışma Nevyork 7 a.a. (Basın - Ya- yın) — Viyanadan gelen basın haberlerine göre, zahire nakle - den bir Macar gemisi üzerinde Macar gemicilerile Rus askerle- ri arasında kşvga çıkmış, üç ki- şi ölmüştür. Bunlardan ikisi Rus birisi Macardır. Hâdise şöyle olmuştur: Elöd ismini taşıyan geminin ikinci kaptanı ile diğer dört kişi süvariye müracaatla vesikalarını istemişler ve Viyanada kalmak arzusunda bulunduklarını söyle - mişlerdir. Süvari bunu reddet - miş, bir Sovyet Gdevriyesinin yardımını istemiştir. Bunun üze- Tine iki taraf arasında ateş teati edilmiştir. Dört Macar gemicisi kaçmağa muvaffak olmuştur. Pasifik Paktı ve Çin Chinhre (Korea) T (A P) — Mareşal Çan Kay Şek ile Korca Başkanı Syndman Rhee komüniz me karşı kurulacak olan Pasifik Paktı hakkında ilk görüşmelerini pazar günü yapmışlardır. Görüşmeler muhtemel olarak pazar günü de devam ettikten sonra, müşterek bir tebliğin neş ri beklenilmektedir. Chiang görüşmelerde hazır bulunmak üzere uçakla Formoso dan Koreaya gelmiştir. Vanda büyük bir hâra kuruluyor Ankara 7 (Hususi) — Doğu kalkıima programı - tatbikatın - dan olarak kurulacak olan - bü- yük haranın yerini tesbit etmok üzere Van ve havalisine gitmiş olan bölge veteriner müdürü Nâ zım Uygur'un başkanlığındaki heyet dönmüştür. Heyetin yaptığı tetkikat neti- cesinde hara için en uygun ye- rin Van — Zeylân — Erciş böl- geleri olduğu görülmüştür. Heyet Tarım Bakanlığına ra - porunu vermiştir. Haranın tesi- sine raporun - tasvibinden sonra hemen başlanacaktır. Hara, geniş bir bölgenin mızlık ihtiyacı karşılaycak kilde kurulacaktır. Aynı zaman da haraya fenni bir süthane ilâ ve edilecek, süthanede peynirc lik yapılacak ve halka peynirci- liği öğretmek üzere kurslar açı da- A Tefrika No. 159 uzandı; başını yastığa dayadı ve durmadan birbirini kovala - yyan parlak hülyâlarına yeniden dalıp gitti. Abdurrahman bin Ebu Bekir öğleyin mescide gidiyordu; bi- raz ileride Hazreti Ömerin oğ- lu Abdullahı gördü; ikisi de bir birlerini çok severlerdi; görüşüp konuşmadıkları gün " olmazdı. Kimseye açamadıkları düşünce leri birbirlerine açıyorlardı; ev lerinde yeni doğan kedi yavru larından bahsettikleri gibi en mühim hükümet işleri üzerinde de fikir alış verişi yapıyorlardı. Abdurrahman Bin Ebu Bekir seslendi Ey Abdullah! Abdullah dönüp baktı ve Ab- durrahman onu selâmladı Ve aleykesselâm ey — Ab- durrahman! Nasılsın? acelen nedir? Namaza gecikmekten kor- karım, Abdurrahman güneşe, sonra kendi gölgesine baktı ve cevap verdi Henüz vakıt var; kendini boğ yere yorma! İran « Irak hudut anlaşması Bağdat, 7 (A-P) — JIrak Dış- işleri Bakanı Dr. Fazıl Cemalinin pazar günü söylediğine göre, İrak - İran hududunu tesbit et- mek Üzere iki hükümet arasında yapılan müzakereler tam bir an- laşma ile neticelenmiştir. Bakanın bildirdiğine göre, her iki hükümet tarafsız üçüncü bir komitenin hakemliği ile hududu tesbit etmiştir. Hudut tesbit edi- lirken 1914 de Osmanlı impara- torluğu ile İran arasında imza- lanan hudut protokolu gözönün- de tutulmuştur. Tortumda su baskını 'Tortum, 7 (A-A.) — Üç gün evvel ilçemizin Norman bucağına bağlı Karşin köyünde yağan yağ- murlardan hasıl olan sel iki evi tamamen götürmüş ve köyün bir kısım arazisini de sular basmış- tır. Cuma günü saat üçte ilçe mer kezine sağanak halinde 40 daki- ka yağan yağmur büyük -. seller husulüne sebep olmuştur. İnsan ve hayvanca zayiat olmamıştır. İran transit yolu ile ilgili hey'et Doğu Bayazıt, 7 (A.A.) — İran transit yolunun işletmeye açılma ı için ilgili makamlarla müzake- relerde bulunmak üzere üç kişilik bir İran heyeti dün buraya gel- miş ve kaymakam tarafından kar şılanarak bir müddet istirahatten sonra Ağrı'ya hareket etmiştir. İtalyada manevralar Roma, 7 A.A, (Basın - Yayın) — Piemonte'de yapılan askeri manevralar sonunda İtalyan sa- yunma bakanı Pacciardi demeçte bulunarak, İtalyanın barış and- laşması hükümleri gereğince 12 tümenden müteşekkil kuvvetli bir orduya sahip olacağını açıklamış tır. Bakan asker' geçitlerin yılda bir defa olmak üzere Cumhuriyet bayramı günlerinde yapılacağını, buna mukabil ordu teşekkülleri- nin devamlı surette savunma tat- bikatları yapacağını sözlerine ilâ ve etmiştir. Şimdi yanyana yürüyorlardı.. Abdurrahman sordu — Ne var ne yok! — Hiç! — Baban nasıl? — Çok şükür sihhati yerinde- dir, fakat buna rağmen — onu üzgün- görüyorum. - Sebep? — Kendisine kimin halef tâ- yin edilmesi münasip olacağını Ççok düşünüyor; karar veremi - yor. Kimi tercih ediyor? — Hazreti Aliyi tercih ettiği- güphe yok, Ama bence bu- düşünmek için vakıt pek er- kendir; çünkü gimdilik pek lamdır; sihhatinden şikâyetçi de Bildir, Allah uzun ömür versin a- ma belli olmaz, düşmanları da Ey Abdurrahman; Allahın resulünün ve onun mağara ar- kadaşı olan senin muhterem a- tan Ebu Bekir'in düşmanları yokmuydu Vardı. O halde babamın da var- dir, Abdurrahman elini başı na götürdü; birgey hâtırlamak istediği anlaşılıyordu. Birden re Abdullah'ın omuzunu tuttu u sabah birşey gördüm ki, gimdi kafamı - kurcalama; başladı. Nedir? - Ben bir araba yaptırmak Istiyordum; Hürmüzaen'ın köle - SABAH ——— SABAH SABAH! Tanısan bir türlü, tanımasan bir türlü! Bir sabah gazetesinde, Şark vilâyetlerimizi - karış karış dolaşan - bir arkada- gımız, oralarda hâlâ gümüş mecidiyelerin geçtiğini, bir gok yerlerde yeni parala- Timizin tanınmadığın söy- Tüyor. Uzak vilâyetlerin bir kaç yerinde yeni paraların ra- yicte olmamasında bir de- receye kadar gayrı tabiilik görmemek — mümkündür... Fakat büyük İllerimizde hu Susi bir para tanıma kur- förmeden, eski yirmi bi ile yeni on kuruşlu- ğu; yeni bir Tiralıkla eski ön kuruşluğu — birbirinden ayıracak - varsa, beri gel - sinl. Hoş, ayırt edilecek de ne ve yarayacak? Bunu da s0- zabilirsiniz, M J Amerikan yar- dımı yeni hava grupu Başkanı Ankara, 7 (A.A.) — Ameriyan yardım heyeti başkan vekili Al- bay James Ferguson, General Hoag'un yerine yardım heyetl hava grupu başkanlığına tâyin olunan Albay Robert Pate'ın Tuğ generalliğe terfi ettiğini ve önü- müzdeki ay Türkiyeye gelerek ye ni vazifesine başlıyacağını bildir- miştir. * x İtalya - Yugoslavya ihtilâfı halledildi Londra, 7 A.A. (Basın - Ya- yın) — Romadan gelen bir habe- re göre, İtalya ile Yugoslavya a- rasında iki memleket arasında- ki savaş taleplerine ait anlaşma neticesi olarak bir İtalyan heyeti yarın Belgrada hareket ederek Yezoslavyanın elinde bulunan İ- talyan emlâkinin kıymetini tah- min işine başlıyacaktıı Reddedilen Sovyet teklifi yın): Cenevrede toplanmış bulunan Birleşmiş Milletler iktisadi ve sos- yal komitesi, mülteciler - arasında esaslı bir nüfus sayımı yapılması hakkındaki Sovyet teklifini reddet miştir. Mültecilerin himayesi mes'elesi Cenevre: 7 (a.a,) (afp) — Mülte cilere milletlerarası cnahiyette — bir himaye sağlamak üzere Fransa ve Belçika tarafından bir yüce komi. serliğin kurulması için yapılan tek € dün öğleden sonra Birleşmiş Mil letler iktisadi ve içtimat komisyonu tarafından incelenmiştir. 'Teklif, Amerikanın tadil — isteği gözönünde tutularak konseyce ka- bul edilmiştir. Amerika — heyetinin yaptığı tadil teklifi, kararı Birleş. miş Milletler asamblesine havale etmektedir. Yeni Macar anayasası Londra: 7 (a.a.) (1ps) — Buda peşte radyosu yeni Macar anayasa| sının metnini yayınlamıştır. Yeni anayasa parlamentonun önümüzde Ki toplantısında inoelenecektir. “Yenj anayasa bütün işçilere tam bir hürriyet ve bu arada söz, basın ve din hürriyeti vermektedir. Rad. yo, yeni anayasa hükümlerine gö- Te'Macar kaynaklarının, bankala. rin, taşıt servislerinin ve sanayiin devletleştirileceğini bildirmiştir. Narlı - Gaziantep demir yolu 1951 de işletmeye açılacak Ankara: 7 (Hususl) — Ni Gazlantep demiryolu inşaacınrın 30 kilometrelik ikinci kısmı da 8 mil 'yon 200 bin liraya Arı — şirketine ihale edikmiştir. Bu hattıa son 30 kilometrelik kısmı da - bugünlerde ihaleye çıkarılacaktır, Hattın 195 de işletmeye açılabileceği kuvvet « le umulmaktadır, lerinden birinin bu işi bildiğini işittim ve ona gittm. — Evet... — Saad bin Ebi Vakkas'ın e« vinde oturan Hufeyne ile Mu- gayre bin Şube'nin kölelerinden İranlı hiristiyan Firuz'u orada gördüm. — Onların sık sık - buluşup konuştuklarını biliyorum. — Fakat hepsi bu kadar de- ğil, ben içeri girdiğim zaman Ü- çü 'de ayağa kalktılar; üçünün de yüzleri korkudan sararmıştı o suçlu İnsanlara benziyorlar - dı, — Ben Hürmüzan'ın gerçek müslüman olduğunu sanmam; diğerleri de — hiristiyandırlar; müslümanlar hakkında iyi niyet leri yoktur. — Söylediklerin doğrudur. A- yağa kalktıkları sırada Firuz'un eteğinin altından bir Habeş han çeri düştü; Hufeyne acele eği - lip yerden aldı ve sakladı; bu hal gimşek kadar kısa bir za - manda oldu, fakat benim gözüm den kaçmadı. O zaman araba mes'elesile kafam dolgundu, hemmiyet vermedim, şimdi içi me bir şüphe düştü Babam hakkında -kötü ni- yet besleyen, kardeşim olsa öl- dürürüm, - Baban buna razı olmaz ve bile idâm ettirir; fakat o- nun yanından ayrılmasan ve mu hafazasına dikkat otson iyi 0« dur, İngiltere Kral ailesinden Lord Harewood'un, Viyanalı piyanist Miss Marion Stein ile evlenmese bir hayli dedikodulu olmuştur. Bu sebepten Lord, Kraldan izin almak mecburiyetinde kalmış « tır. Resim, Mis Marion'un zevcesinin evine ilk olarak gelişir Askerlik kampı sona eren Gazi rilmiştir. Yukarıdaki resimde, İzmir fuarına 20 Alman firması iştirâk edeçek Ankara 7 (Hususi) — Bu yıl İzmir Fuarına bir çok ecncvi fir malarindan başka 20 Alman fir- ması da iştirâk etmektedir. Ya- bancı firmaların iştirâkinin ço- ğalması, satış “apmalarına, mu- ayyen bir had dahilinde çıkarmalarına izin verilmiş ol - masından ileri gelmektedir. döviz ——— ——— AÖR Babe - Oğul... Abdullah bin Ömer Hazreti Ömerin en büyük oğluydu; o s rada kırk yaşlarında bulunuyor du; gerek yüzü gerek özü ba - basına çok benziyordu; birçok harplerde bulunmuş, yüksek kahramanlıklar göstermişti. Baş kası halife olsaydı parlak mı ziyetleri dolayısile onu mühim vazifelerde kullanırdı ve şüp hesiz İslâmlığa daha pek çok iyiliği dokunurdu. Fakat Haz reti Ömer oğlunu, takdir etmek le beraber, valiliğe veya ordu komutanlığına tayin etmiyordu. Bu da — İltimas ediyor! Dedirtmemek içindi. Abdullah bin Ömer adımları: ni sıklaştırdı. Adeta — babasını tehlikede hissediyor, imdadın koşüuyordu. Mescide vardığı za- man Halifeyi her zamanki ye rinde buldu ve herhangi bir Müslüman gibi selâmladı. Ha: reti Ömer de herhangi bir Mü: lümanmış gibi selâmını aldı Abdullah bin Ömer, babası:- nın etrafındakilere göz attı. Onlar, hep islâmın büyükl ri muhterem insanlardı. Arala- rında yabancı ve güpheli bir kimse yoktu. Yüreği ferahladı. (Devamı Var) Terbiye Ensti te sbit etmektedir. isü öğrencilerine dün (Foto: A.P.) merasimle diplomaları ve« dün diplomalarını alan öğrencileri bir arada görüyorsunuz. n (Foto: Yeni Sabah — Ankara İngilterenin sabık Başbakanı ve halen Muhalefet Partisi Liderl Winston Churchill, İtalyada Garda gölü civarında istirahat et - mekte, bu arada harp hâtıralarımı yazmakta ve resim yapmakta- dır. Yukardaki resim 28 Temmu zda çeki (Foto: A. PJj Bitlisin kurtuluşunun 33 ncü yıldönümü Bugün Şark - illerimizin i Bitlisin düşman istilâsından kur tuluşunun 33 üncü yıldönümü dür. Yurdun muhtelif yerlerinde | bulunan Bitlisliler, kendi arala rında toplanarak bu mesut gün lerini kutlayacaklardır. Ekvatörde zelzeleden 630 kişi öldü Londra: 7 (a.a.) (ps) — Eğut « n alınan malümata göre, yer tısından ölenlern sayısı git tikçe artmaktadır, Dün akşamta-ke' dar tesbit edilen sayı 630 idi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: