4 Ağustos 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

4 Ağustos 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

V A AĞUSTOS, 1919 e g* Atom Bombası AA İhtilâfı tom bombası, bilindiği gibi, Batılı devletlerle Sovyetler arasında daimi bir ihtilâf âmili teşkil ediyordu. Atom bombası imalinin umumi bir kontrole tâ- bi tutulması Sovyetler tarafın- dan isteniliyordu. Hlibuki Rusya, bütün teslihatın milletlerarası kontrolüne muvafakat etmiyor- du. Bu şartlar altında, atom ko- misyonu, dört yıl münakaşadan sonra nihayet bir çıkmaza sap- mış ve akım kalmıştım. Son günlerde İngiltere ve Ka- nada da, Amerikadan atom bom- basının tam sırrını öğrenmek İ8- temişlerdir. Amerika, şimdilik bu malümatı kimseye — vermemex kararındadır. Maamafih Kanada hükümeti, fiilen atom yapabile- cek bir halde olduğunu bildirmiş tir. Çünkü atomun keşfinde Ka- nadalı âlimlerin de büyük tesiri olmuştur. Nitekim İngiltere de, atom bulunmasında İngiliz âlim- lerinin payı olduğunu — ilân et- mektedir. Hakikatte ise, atomun bulunmasında yalnız Kanada ve İngiliz bilginlerinin de; ! AL man âlimlerinin de hissesi var- dır. Kanada ve İngiltere atem yapmıyorlarsa bunun sebebi, bu TADİAbEZ GK DABBIL ve' Küleli olmasıdır. Amerika, müttef'kie- ri olduktan sonra bu zahmetli Şi onun yapması, fakat buna mu kabil bu iki memlekete, mütte- fik olmak itibariyle, hazır ve yapılmış atom bombaları verme- enilmektedir. Diğer taraftan İngiltere, aton enerjisinin sanayide ve sulh iş- lerinde de tatbik edilmek imkân larını araştırdığını ileri sürmek- tedir. Halbuki Sovyetler de, bir müddet evvel, atom imalinin ar- tık gizli bir tarafı kalmadığını a çıklamışlardı. Sibiryada iki atom hombasının patladığını da Ame- rikadaki husust âletler kaydet- mişlerdi. Yeni Mi eni Mısır kabinesi, geniş bir müsamaha politikası takip edecek gibi görünüyor. Kabine kurulması üzerinden, henüz bir kaç gün geçtiği halde, iki bir- den fazla mevkuf tahliye edilmiş tir. Bunlar Müslüman Kardeşler Partisine mensup ve suikast ve iğtişaş çıkarmakla itham edilmiş kimselerdir. Hapishanelerden bo- şaltılacak on beş bine yakın şa- has mevcut olduğu haber verili yor. Müslüman Kardeşlerin suf kast teşebbüsleri üzerine eski hü- kümet çok şiddetli tedbirler al mış idi. Hattâ bu yüzden yeni Bingazi hükümeti reisi Said İd- ris ile de bir ihtilâf çıkmış idi. Bu ihtilâf bazı Mısırlı tedhişçi lerin Bingazide Emirin sarayına iltlca eylemesinden ve bunlarıa iadesi için Kahirece yapılan te- şebbüsten ileri gelmiş idi. Sırr: Paşa kabinesi bir koalis- yon hükümettir. ve bu heyete Veft partisi mensupları da işti- etmiştir. Vataniler, Liberal- T, Saadcılar hep kabinededir. Eylülde yapılacak, seçim için, Kral Faruk hazretleri, böyle g niş bir koalisyonu haklı ve yı rinde bulmuştur. Çünkü bilhassa Veft partisi geçen seçimlerde yol suzluklar yapıldığını iddia ederek hükümete iştirâkten imtina ey- lemiş idi. Bu örnek taklid edil meğe değer. Bizde de 1946 se- çimlerinden bütün muhalifler ve memleket şikâyetçi olduğuna gö- re, emniyet verici bir. kanunun her partiyi sinesine alacak bir kabine tarafından, tatbiki ve böy lece yurtta sükünun sağlanması çok yerinde olur. Belçıka behranı B “isika buhramı, ikinci ayını yaşamaktadır. Kabine kurul- masına engel olan hâdise, Kralın taht'a avdeti meselesidir. Ka- bine reisliğini vekâleten idare e- ır kabinesi le den Spaak, İsviçrede Kral ile gö- rüşmüştür. Şimdi de Liberal ve Katolik partiler reisleri, Kralı İsviçrede ziyarete — gitmişlerdir. Piad Sb. Ig[ı Çankırıda dün merasim yapıldı Çankırı: 3 (A A.) — Bu yül Çan- kırı piyade okulunu bitiren genç su- baylara kara kuvvetleri komutanı or l Nuri Yamut ve Amorikan gene askeri yardım heyeti muavininin ve r seçkin dâvetlilerin - huzuriyle dün diplomaları verilmiştir. İatiklâl marşından sonra okul komutanı ve mesunlar adına bir teğmen tarafın. dan natuklar söylenmiş, daha sonra örgeneral Nüri Yamut genç subay- lara bir hitabede bulunmuş, birinci, ikinci ve üçüncüye mükâfatları ve diplomalarını vermiştir. Törene bir geçit resmiyle son ve- rilmiş ve misafirler hazırlanan büfe- edilmişlerdir. Grammos'da çarpışmalar Atina: 3 (AA.) <A 'da bulunan bamn mubabirlerinin ver dikleri haberlere göre hükümet ordu su Grammos dağı bölgesinde mühim bir başarı elde ederek çetecilerin 192 inci guna uğratmıştır. Çetecilerden 18 kişi ölmüş 44 kişi esir edilmiştir. Ölüler arasında yüzbaşı lias ve esirler arasında y dekos'un bulunduğu bildirilmekte - dir. Yanya- Atanasu- başı Ban Tito'nun Üsküp'te söylediği nutuk 3 (ALA.) <Afp.> — Dün 350.000' kişinin huzurunda Belgra: Üsküpte Makedonya kuruluş yıldönümü söz alan Mareşal Tito ezcümle demiş tir ki «Büyük güçlüklerle elde edilen Ma kedonya milli meselesinin iyi bir şe- kilde hallile Yugoslav ve Bulgar mil letleri arasında tahakkuk - ettirilen münasebetile yaklaşma — kominform'un — kararları söyesinde yok edilmiştir. Tito, demokrat orduyu — arkadan vurmak maksadi Yugoslavyanın kralcı ve faşistlere hudutlarını açtığı 'na dair ithamları bu vesile ile tek- rar reddetmiştir Bir idam mahkâümunun son isteği Chicago: 8 (AP.) — 19 ağustos- ta, elektrik sandalyesinde idam edi- lecek olan James Morelli'nin son ar zularından biri yerine getirilmiştir. Bu arzu, kendisinin uyumasını te- min için ölecek olanların götürüldü- izü höcreye götürülmesinden ibaret- tir, kendisi uyumak istediğini söyle- Normal olarak; idam mahkümları bu höcreye ancak idam saatinden bir kaç saat evvel götürülürler. Fakat Morelli, <civarımda höcre- lerde bulunan kimseler müthiş suret te horluyorlar, son günlerimi rahat geçirmek istiyorum> demiştir. Amethyst Hong - Kongta Honkong: 3 (A Cumartesi akşamı Yangtseden ka, Amethyst harp gemisi — bardaklar- dan boşanırcasına yağan yağmur al- tında Honkong'a gelmiştir .Gemi mü rettebatının Honkonga muvasalatla- rı parlak bir şekilde tes'it edilmiş- tir. ——— Bugün yapılacak bu mülâkattan sonra halkın doğrudan doğruya reyine müracaat edilmesi ve bir referandum yapılması — ihtimali üzerinde durulmaktadır. Seçim- lerde reylerin yüzde kırk beşini toplıyan ve binaenaleyh en kuv- ti parti olan Hıristiyan Kato- likler, Kralın avdetini istemekte- dirler. Fakat Sosyalistler —baş- larında Spaak olduğu halde— bu- na taraftar değillerdir. Katolik- ler, Liberallerle bir uzlaşmaya yaramadıklarından Krallık işi a- sıntıda kalmakta ve Belçikanın siyaset havasını zehirletmekte-. dir. D.PLOMAT A.) <Afp.> e “Hiddetle Lîkan, zararla oturur,, Ankara, 3 (Hususi) — Anka- ra gazetelerinde başlıyan karşı- lıklı şiddetli mücadele daha da artarak devam etmektedir. Bu cümleden olarak yarınki (Zafer) de Fuat Köprülü <Açık bir he saplaşma» başlığı ile neşredeces ği yazıda «Bir ikaz> diye vasıf- landırdığı — (Hürriyet misakı) kargısında olduğu gibi - (Husu: met andı) karşısında da iktida- rın çok asabileştiğini anlatmakta ve şöyle devam etmektedir: <Acaba iktidar, kendisine kar- gi yapılan bu ikazı neden bu de- B. Terisiyesi U. Md. Doğu- - dan döndü Ankara: 8 (Hususi) — Bayram ta tilinden istifade ile Vana gidip dön- müş bulunan Beden Terbiyesi genel müdürü Vildan Âşir Savaşır Doğu illeri kalkındırma proğramının teşki- arı hakkında lâtımı ilgilendiren tara! geniş bir beyanat yapmıştır. Genel müdür demiştir ki Vana doğu illerinde bütün ça- lışmalara müvazi olarak kendi bakı- mimizdan alısması gerekli tedbirle- ri yerinde tetkik ve tesbit etmek üze re gittim. Bir kaç güne kadar yap- tığım bu tetkikleri bir nevi plân ha- line getireceğim ve arkadaşlarımızla bu konuda görüştükten sonra varı- lacak kararları tatbik etmek üzere öğretmen arkadaşları' mahalline gön dereceğim. Bütün faaliyetlerden en başta hedef tuttuğumuz şey — Doği İstanbul — Üniversitesi -Rektörü Ord. Prof, Ömer Celâl Sarç, dün | saat 15 de Rektörlük binasında | yaptığı bir basın toplantısında, -| niversiteyi — ilgilendiren meseleler | hakkında — gazetecilere şu izahatı vermiştir. Tıp Fakültesi inşaatı <— Hükümetin bütçede tasarruf yapmak mecburiyetinde kalması, Tıp Fakültesi inşaatı projesi ihal sinin şimdilik geri — bırakılmasını icap ettirmiştir. Thalenla yapılmasını nümkün kı lacak bir durmun biran evvel ha- sil olacağını Ümit ve temenni edi. yoruz. Zira bütün fakültelerin bi.| 'na ihtiyaçları, Inşaat bitince gide rilmiş. olacaktır. Halbuki Tıp Fakültesinin duru- | mu ıslâh edilmeniş bulunacaktır. Talebenin daha iyi — yetiştirilmesi, sayısının arttırılabilmesi ve tırma faaliyetlerinin gelişti mesi için Tıp Fakültesi binası me- selesinin de halline şiddetle ihtiyaç vardır. Diğer inşaat, Hukuk ve İktisat Fakülteleri binaları sonbaharda bi tecek ve bu yılki dersler, yeni dershanelerde yapılabilecektir. Fen ve Edebiyat Fakülteleri bi. naları inşaatı da memnuniyet ve- rlci bir şekilde ilerliyor. 1951 — de hattâ muhtemel olarak daha — ev. vel, bu iki Faküjte binalarının da. hi İkmal edilmiş olacağını umuyo. ruz.> Tıp sitesi inşi hakkında —mi. incelendiğini, enemnan edici bir ka | rara varılırsa bundan Üniversite nin de memnun — kalacağırı sö) yen Rektör, Süleymaniye Camil . 'ain önünü Kapatan Üniversite mer kez binası arkasındaki yurd bina- sının yıkılmasına karar verildiğini, | esasen binanın çökecek vaziyette | olduğuna dair elde raporlar m>v - cut bulunduğunu belirtmiş ve — de. miştir ki. <— Millt Eğitim Bakanlığı, bi 'nada bulunan 300 . 400 Lalebe için arıyor. — Bulünür. bulunmaz yer yurd boşaltılacak ve yıktırılacak fır. Meselenin bir an evvel — hallı, Yazan: KADIRCAN KAFLI Kur'anı Kerimi ezber biliyordu ve herhangi bir mes'ele olan hükümlerini pek iyi ve pek çabuk anlıyordu. Sülâlece zat zengin olmakla beraber uzun neler ticaret yapmış, servetini artırmıştı; dün; ahret saa- detini nefsinde — birleştirmişti; bunda hiç bir mahzur yoktu, çünkü helâldi ve Hazreti. Pey- gamber de vaktile ticaret yapt ı gibi, ümmetini ticarete teşvik buyurmduştu. Fakirin sabrı nasıl büyük bir faziletse zenginin de Allaha gşükretmesi bir fazilet - tir. Hattâ ashabın bazıları nler bizim gibi ibadet et A başka — insanlığın iyiliği na mallarını dağıtmak su ayrıca sevap kâzanıyor - Meşhur bir söz vardır: «Din ile dünya bir arada ne iyi, küfr ile fakirlik bir arada ne 4 Hazreti Ömer herhangi — bir müslüman için böyle olmayı mü- nasip görebiliyordu; fakat hali- fe olacak kimse yalnız halkın işlerini düşünmeli, kendisini din ve ümmet uğruna feda etmeli, e daire hazineden kendisine ne 8e onunla yetinmeliydi. Ümeyye sülâlesi lar arasında fazla itibarlı değil- lerdi; Hazreti Osman da bu a leye mensup — olm halk tarafından kendisine hür met ediliyordu. Fakat Hazreti Ömer'in endişesi larını pek seven sirlerinden kurtulamayan Haz - reti Osman'ın iltimas yapması ihtimaliydi; Hazreti Osman muşak hu balarına kızamıyacak, onları mü m işlerin başına getirecek, ku surlarına göz yumacak, belki fitneye sebep olacaktı! Allahın acslanı> diye meş - hur olan Ali bin Ebi Talib'e ge- lince Hazreti Ömer onu son de- rece takdir ediyordu; bundan başka Hazreti Peygamberin am- casının oğlu, damadı, gayet f ziletli, bilgin, hak gözeten, pek muhterem bir adamdı; Hazreti Ömer'in dikkatin 'n tek hu- yu biraz mizahcı akacı ol masıydı; Hazreti Peygamber de bazı zam; nlar gayet kibarca si şakası yaptığı için Hazreti Ali verilir- müslüman- kla beraber 'ndi akraba- yü- lu olduğundan akra- Tefrika No. 155 biraz ona benziyor demekti; lâ- kin hiç kimse, halk üzerinde is lâm peygamberi kadar derin bir tesir ve nüfuz sahibi olamıya - cağına göre Hazreti Ömer ha - lifenin son derece vakarlı olma- sını lüzumlu görüyordu. Bunun la beraber halifelik hizmetini yüklendikten sonra Hazreti Ali nin mizaha meylinin kalmıyaca ğına şüphesi yoktu; bundan do- layı kendisinin yerino geçmeğ en lâyık adamın Hazreti Ali ol gduğuna — hükmediyordu; lâkin karar veremiyordu, zira kendi- sinden sonraki halifeyi k lâyin ederse onun bütün hare- ketlerinden sorumlu — olacağını düşünüyordu; tereddütün sebo - bi bundan ibaretti. —0 — Eski düşmanlık... Hazreti Ömer'in bütün tedbir lerine, adaletine ve yüksek ida- resine rağmen halk arasında iz- dirap çekenler yok değildi; bi çok kimseler kölelerine mele etmiyorlardı; onları Fuat Köprülü, iktidârın Hüsumet Andı karşı neden bu kadar asabileşti ük tasarısı mar ve mühendislerin itirazlarının |hazırlanarak Senatoya verilmiştir. Senatodan tum,> olunan görüşülecektir. Sustaki İkat bu yılm Nisan ayında bu me- ında ni tahlil ediyor rece hiddetle ve asabiyetle karşi- ladı? Mücerret akıl ve mantıkla bunu izaha imkân yoktur. Çün- kü hiç kimsenin üzerine toz kon- duramıyacağı tarzda tam demok- ratik bir seçim kanunu hazırladı- ğını, en dürüst ve namuslu bir seçim yapacağını ilân edip duran bir iktidar eğer samimi ise böyle bir ikaz karşısında hiç bir gid- det ve asabiyet görgermemek - cap ederdi.» Köprülü, yazısını göyle bitir- mektedir: «Hiddetle kalkan, za- rarla oturur.> Kız yüzünden bir delikanlı öldürüldü Ankara; 8. (Hususi) — Çıkınaj köyünde bir kız meselesi yüzünden Birmiş, neti birisi de Vak'a dört delikanlı birbirine ede bir delikanlı ölmü; ağır surette yaralan göyle olmuştur Mahmut ve Nuri ile ayni köyden Salih ve Veysettin diğer delikanlıların bir kız moselesi yüzün çıktır. Bu sa köy meydanında birbirine rastlı den ötedenberi araları bah yan dört delikanlı kısa bir ağız mü- sındı tabancalarını çekmişler, çıkan kurşunlardan birisi ederek Mahmudun. gözüne — isabet derhal ölümüne sebep olmu de ağır sürette yaralanarak hastaha neye kaldırılmıştır. erinde geniş ve teşkilâtlı bir genç lik hareketi meydana getirmektir.> Üniversite Rektörü bir demeç verdi azzuya şayandır. Çünkü İktisat ve Hukuk Fakültelerinin 'nşaatı sı. rasında masrafsız olarak yıktırıla bilir, Senato çalışmaları Senato henüz tatil yapmadı. Şimdiye kadar haftada iki gün toplandı. Hattâ ayrıca fevkalâde bir toplantı da tertip etti, İncele. diği mezelelerin başlıcası, Milli E- gitim Şürasına liselerin islâhı hak kında sunulacak — rapor olmuştur. Bu meseleyi / tetkik için vaktile muhtelif fakültelerin mümdssille - rinden müteşekkil bir komisyon kurulmuşt'r Komisyon raporu Senatoda İnce Senato muhtelif hususlarda fon noktal — nazarına İştirâk Liselerde Üç ihtisas şube - yâni üç kolun ihdası isteni. Senato, kolların gimdiye ka- lendi. komnla etmedi. yordu. :İdar olduğu gibi ikiden ibaret bu . dunmasını uygün buldü. Lise tah- Bsilinin 4 yıla çıkarılması yolunda- ki teklifte de bazı mahzurlar gör- dü. En esaslı tedbirin program ve tedris metodlarının islâhi ve bü 18 Yâhat yapıldığı takdirde, 3 sene . in kâfi geleceği kanaatine vardı. Bundan başka Senato, Fen Fa- kültesi talimatnamesinde bazı ta- dilât yapılması yolunda Dekanlık. tan gelen teklifi, Maliye Enstitüsü projesini görüştü ve bunların ilk Müzakeresini yapı Gazetecilik Enstitüsü Gazetecilik Enstitüsü yönetme - İktisat — Fakültesince Fakat Eylül ve Ekimden evvel çıkacağını — sanmıyo - Talebe kabul şartları Yürürlükte bulunan Üniversiteye talebe kabul şartlarının mahzurlu olduğunu biliyoruz. Evvelce tatbik üsüller de maâhzurlü — idi. Üniversitelerarası kurulda mesele Fakültelerin bu h Fi mütalâaları istendi üşülmedi. Bu itibarla “bu eaki ssulün tatbiki sele gö ene de ediyor lantılarında işlerde kullanıyorlar, başkaları- nin hizmetine veriyorlar, ücret- lerinin çoğunu haraç olarak a- lıyorlar, aç ve çıplak birakıyor lardı. İran'da, Suriye'de, M da hattâ Medine'de böyleleri var dı. Bunların bir kısmı bütün kin lerini Hazreti Ömere yöneltmiş bulunuyorlardı, kendilerini hi riyetlerinden ve vatanlarındı mahrum eden adamların başı da Hazreti Ömeri görüyorlardı. Pek çoğu vaktile zengin, nüfuz lu, mal ve mülk sahibi insanlar dı; şimdi hiç bir şeyleri yoktu; yaşadıkları sıkıntılı hayat için niş günlerin hâtıralarını aslından parlak buluyorlar, kı yıplarına yanıyorlardı. Müslümanlar arasından itibar li ve nüfuzlu olanlar Hazreti Ö- mer yüzünden servet ve ihtişam larını arttırmak imkânını bula mıyorlardı; bazıları ise türlü s bepl azledilmişlerdi ve bü tün bunlar Hazreti Ömer'e kar r kin besliyorlar; onun k r nı istiyorlar di Hazreti Ömer kendisini. bü yük fırtınalardan e i sıkın tılı r hava içinde hl, rdu. Halifeliğinin o zamana kadarki yıllarında sadı rinin çokluğundan doj i bir yorgunluk gelmişti ve buna mı bulmuştu; zira kuvvetli bir bünyesi vardı; fakat şimdi ruh yorgunluğu içinde bunalmış gi- biydi, YENİ SABAR —— SABAH SABAH! Himmete muhtaç Dede... Kömür Tevzi Mücssesesi- nin - verdiği " kömürlerden halk şikâyet eder durur. Miktarını bir tarafa bıra- kan; yarı yarıya / tozdür, topraklıdır, taşlıdır. Fakat, şikâyetinde — hal- kın yalnız olmadığı son günlerde anlaşıldı. Meğer, Yevsi Müessesesi, Devlet Denizyollarına da fena kö- mür veriyormuş. Sus va- purundaki kazadan - sonra yapılan kontrol bu hakikati meydana çıkarmış. Bu vaziyet karşısında göyle bir hükme varabili- riz: Bizim iktisadi devlet- gilik, Allah için, o kadar mükemmel bir sistem şek- Tinde tatbik ediliyor ki, mü- barek, bindiği dal mesaba- inde olan kendi hayrına işlettiği vapurun borularını bile patlatıyor. x Na 2 Sultanahmet- te dün geceki kaza Motosikletin çarpma- sile yaralanan bir vatandaş kaç saat can kurtaran bekler? Dün gece saat 22.20 de Sultan . ahmette — sepetçilik yapan aslen Rizeli Yakup Demir adında bir va tandaşa Salâhattin Cingöz adında bir gencin idarasindeki motosik - let şiddetle çarpmış ve adamcağız kolundan ve bacağından yaralana. rak baygın bir halde yere düşmüş tür. Hâdiseye derhal polla el koymuş durmadan kan kaybeden yara- bir hastahaneye kaldırmak Ü. zere derhal sıhhi imdada telefon ederek araba İstemiştir. Vaka yerinde bulunan bir mu . harririmiz, hâdise — yerinden saat 21 de ayrıldığı halde o zamana ka dar sıhhi imdat arabası hâlâ gel. memiş bulunuyordu. Hâdiseye sebep olan genç de ra- hat rahat motosikletine tekrar bin miş ve hiç bir müdahaleye maruz kalmadan çekilip gitmiştir. Sultanahmret gibi şehrin röbeğin de sayılan bir yere 40 dakikada bir sıhhi imdat arabası gelemezse, artık bu şehirde Hayatın ne ka. dar venz sovıldığı pek güzel tak . dir edilebilir. Belki de yaralı vatandaşın ya- rası cok ağırdır. Baygın bir hal - de yatmakta olduğuna göre, bel- ki bir iç kanamaya da marız kal. mıştır. Belki acele bir tıbbt müda haleye — muhtaçtır. - Fakat — bütün bunların — vav — lein can kurtaran otomobilinin derahi vaka yerine gelmesi icap eder. Evvelce Alemdar nahiyesinde de bir sıhhi imdat arabası bulunurken bu da ortadan kaybolmuştur. — İs. tanbul Sıhhat — Müdürlüğünün — bu gecikmeden — dolayı ehemmiyetle dikkatini - celbederiz, Bir yatandaşın hayatına karşı bu de « rece İâübali " davranmak hiç - bir yerde görülmemiştir. nazarı Sevim Aytaç ile Zühtü Arhon kâhlandılar Kadıköy, 1/8/1949 eee icap | Milli Eğitim Şürasının top| fikirleri bir hayli olgunluk imtihanları | zannediyorum.» —— . . —.—.——- meselesi de görüşülecektir, Bu gö- rüşmelerin tatbikt —uygun olacak olan talebe kabulü hususundaki aydınlatacağını gün Abdullah bin Abbas aretine gitti; selâmlaş- tılar, Hazreti Ömer kederli ve dalgındı. Misafirine oturmasını işaret eçti ve kollarını göğsün- Bir de kavuşturarak boynunu bük- tü; Abdullah'ın yüzüne hazin hazin baktı. Abdullah sordu Ey müslümanların beyi, hasta misın? Yüzün sararmış ve gözlerinde eski parıltıları, bi ze rahatlık ve ümit veren ışığı göremiyorum. Hazreti Ömer derin derin içi- ni çekti ve cevap verdi Ey İbni Abbas, çok şükür sihhatim yerindedir; — vücudu - O halde niçin kederlisin? Nasıl kederli olmayım ki, müslümanların yarınki hâli içi- me dert olmuştur; ben artık Al- lahın resulünün ve sayın selefi orum ; istirahate ihtiyacım var emanet edeyim? Fitne alâm ri belirmiştir un önüne kim geçebilir? Ne yapacağımı miyorum; kalkip oturuyorum, karar veremiyorum, şaşırıp kal dim, Ey müslümanların beyi, A: n e ar m Ey İbn A m ve bi m; zira Alla: hin resülü onü ve beğen: miştir; bu işin ehlidir. Biraz mi zaha meyli vardır ama halifeli: ğine mâni değildir. Benden son: ra o halife olursa sizi bildiği- niz doğru yolda götürür. Pazartesi gü Kurs gören memurlara gelir ver gisi tatbikatı murlardan bir grup görülmekte dir. Birleşik Amerikada işlek şo selerin yol ağızlarında seyrüsefer izdihamını ve otomobil kazala- rını önlemek maksadiyle alt ve üst geçitler, tanjan kavşaklar inşa edilmektedir. sünde, Nevyork şehri civarında bu şekil yol inşaatının seyrüsefe ri nasıl kolaylaştırdığı görülüyor. Dün saat 15'de Divanyolunda 3126 plâka numaralı ralı Edirnekapı - Bahçekapı tram vayı çarpışmış, müsademe netice sinde tramvayın ön kısmı tama men hasara uğramıştır. Rus subaylarına âdabı muaşeret öğretiliyor Londra: 8 (Nafen) — Doğu Al- manyadan Berline gelen haberlere gö re, Sovyet Rusyada bir «Adâbı mu- aşeret> mektebi açılmıştır. Bir çok kimseler, yeni gelmekte olan Sovyot devam etmektelir. kursu takip eden mee Eminönü H alkevinde açılan Maliye Memurları Kursu öğretilmektedir. Resimde, Yukarıdaki re- Cihan gir - Fatih otobüsü ile 85 numa- subaylarında biraz daha gelişmiş bir | Fakat bütün gayretlere rağmen tere terbiyeye rastladıklarını söylemekte- | biye moktebinden mesun olan Rus ların sayısının pek as olduğu da e« enildiğine göre bu moktep ku- uştır. İbemmiyetle belirtilmektedir. rulmüş ve çalışmalar ” başlamıştır. Tavşan tüyü Şapka imalinde kullanılan tav- tüyü ithali için, yedi bin İn- Biliz liralık ithal müsaadesi ve- rilmiştir. — Osman hakkında fikrin ne dir? — Onu kendime halef etsem korkarım ki, İbni ebi Muayd'ı alkın başına belâ eder; müs - lümanların güveni kalmaz, yüz rirler ve en sonra Osman'ın boynu vurulur! Velid bin Akabe bin ebi Mu- ayd Hazreti Osman'ın ana bir | kardeşiydi; haris, keyfine düş- kün, entrikacı, zâlim bir adam dı, Hazreti Ömer'in altıncı his- Si gayet kuvvetliydi; 0 zamana kadar bir çok hâdiseleri vuku undan önce haber vermişti; böy lece keramet ehli arasında sa ayordu, Keramet — mücizenin isı sayılır; — nitekim Hazre ti Muhammed bir defa şöyle bu Ulu Tanrı benden sonra amber gönderecek olsaydı | Ömer'i rirdi dJullah Bin Abbas: Allah un! Diye dua etti ve Hazreti Ö- mer bu duayı tekrarladı. İbni Abbas sordu Öyle ise Talha'yı — halife dersin Renkli el r giyer lü gezer; Ulu Tanrı onun - bü d bin Ebi Vakkas var Harp eridir; fakat halit olam Zübeyr bin Avvam nasıl (Devamı Var) ZTT TAATAAAA AAAT TTAR AAA Ekonomik vaziyet Sanayi mıntakaları ek olan komisyon, mesaisi- Sanayi mintakalarını tesbit ede bitirmiş ve raporunu ilgililere vermiştir. Bu rapora göre İa- tanbulun sanayi mıntakaları üçe Sanayi mıntakasıdır ki Eyüpten başlıyarak Edirnekapı, Topkapı, Yeşilköy ve Zeytinbur nu arasıdır. İkinci sanayi muntas iki Haliçde bulunan fab rika sahası, üçüncü mıntaka ist müesseseleri nıştır, Birinci mıntaka ağır Maltepe, kası şimd Şehrin her tarafıdır ki, buralarda zararsız sanayi kurulacaktır Müdürlükleri Mıntaka Ticaret Müdürlükleri ile Mıntaka İktisat Müdürlükleri birleştirilecektir. celemek üzere T mi Bakanlığından bir İstanbula gelmiştir. ÇARILE anbul Borsası fiyatları Londra 11.38,56 Iyi un satışı Mıntaka İyi bir kaynaktan verilen ma- lümata göre, gerek un ve makar- na fabrikaları ve gerekse tüccar beyannamesi verilmiş olan düşük randımanlı unların satışı daha bir Bu hususu in« et ve Ekonas g&_ Toprak Mahsulleri Müdürlüğü, makarna fabri kalarına dımanlı unlardan makarna imal lmektedir. Takasla ticaret 105.54.68 ” “Tizbon ullanmıya Bunlar, Ti Esham ve 1948 İstikrazı 2 Kalkınma 1 Kalkınma 2 tertip M Üçüncü t Dördüncü tertip M, i müşkül durumda nmektedir

Bu sayıdan diğer sayfalar: