BAĞUS 8 Amerikalının geçirdiği macera Dün bazı gazetelerin haber ve GÜiklerine göre Amerikan filosu İs- tanbuldan ayrılirken müessif — bir hâdise olmuş ve filoyu motörlü bir ndalla teşyle giden 8 Amerikalı Kaybolmuş, hiçbir netice vermiyen araştırmalar âkibetleri — hakkında Kötümser bir kanaat uyandırmış. bır. Okuyucularımıza — memnuniyetle haber veririz ki haber tahakltuk et Memiş ve Amerikalılar dün ak - gam hepsi sağ 6 Fimize dörmnüşterdir. | aazmaranın ortasında yalız 'ba na Kalmıştık. Kayığımızda ne bir | Pazartesi sabağı — İlmanımızdan| Yelken ne de kürek vardı. Olan ye ayrılacak olan Amerikan — filosu gâne şey işe yaramaz ve ta hu teşyi etmek Üzere motörlü bir sandalla gemiye giden 8 Amerika. knın akşama kadar dönmemiş ol - Mmaları tanıdıkları arasında bir me Fak uyandırmış ve derhal polise ha ber verilerek araştırmalara başlan lim olarak şeh -| dakikal, Boğazdan çıkalı henüz birkaç da kika olmuştu ki motörümüzde bir Arıza başgösterdi. Tamir edemedik. Bunun üzerina Coral Sea'den yar: drm görmek Ümidiyle ellerimizi kol larımızı sallamaya, bağırmağa — ve bayrak göstermeye başladık, Gemi dekiler ise bunu sadece bir uğurla. /ma tezahürü zannedip bize aynı şe| y kilde mükabele ettiler ve basıp git Ftileri GÖMLEKTEN YELKEN Mir edilmez bir motordan ibaretti, İNe yapacağımızı şaşırmışlık ki bu Vaada aklmza, gümleklerden ber| yelken yapmak fikri geldi. Hemen ben ve Mr, Smith gömteklerimizi çıkardık Mrs, Smith'in de ceketini Miştir. Salı sabahıma kadar bu a- İlâve ederek sözüm ona bir yeliten Faştırmalar müsbet bir netice ver.| yapt Memişken sabahleyin saat 10 sula. yetimiz bu yelken fında Amerikan konsoloshanesi Me İrÜzgürdan islifade ederel, Yeşilküy Südiyeden kaybolmuş olan Ameri- | kıyılarına çıkabilmekti. Halbukt... kalılardan, sağ salim olduklarını ve MARMARADA DALGALARLA 18 bü akşam' Marakaz vapuru ile İs.| — SAATLİK MÜCADELİ tanbula döneceklerini bildiren bir| Halbuki Tüzgâr aksi istikamette telgraf almıştır. yani Yeşilköy kıyılarından Marma Ötelcilik mütehassım Mr, “Dean ra açıklarına doğri esmekte idi, U Moor ve oğlu, Amerikan Konsolos.zun müddet uğraştıktan sonra rüz duğr ataşesi Mir, Bond'un oğlu, kon gârdan bu şekilde istifade edemiyo solosluk kâtibi Mr. Smith, Karısı ceğimizi anladık ve rüzgürın esiş Ve üç çocuğundan mürekkep 8 ki- | istikametine uyarak — Marmaranın Hilik kazazede grubunu karşılamak | öbür kıyısına çıkmak Ümidile ka- Üzere Amerikan konsolosu, kaybo.| yığımızı dalgalara bıraktık. Deni- lanların aileleri, kolonel Litll. ve ze açıldıkça dalgalar büyüyor ve #iğer Amerikalılar bu haber Üzeri. | mücadele güçleşiyordu. Yanımızda 'ne dün akşam Galata rıhtımında | üe yiyecek ne de içecek vardı. hazır bulunuyorlardı, | Gece yarısı geçtiği halde biz hâ Vapur rıhtıma yanaşır yanaşmaz lâ dalgalarla pençeleşiyorduk. içersine atladık kalabalık arasında | KURTULUŞ... yüzleri kızarmış, elbiselerinin g .| Nihayet gece yapıcı saat 3.15 te daklığı henüz kurumamış saçları/uzakta bi rr ateş gördük ve biraz başları dağınık kazazedeleri bul -'sonra da ayağımızı karaya bastık, mak güç olmadı. Hemen yanları Ben hemen çocukları Mr, ve Mrs. na yaklaşarak «geçmiş olsun> te -| Smith'in yanında bırakarak ateşe mennisinde bulunduk. Biraz sonra doğru koştum, Ateşin başında Sü| yıhtımda bir iskemleye ilişen Mr, İleyman Ağa isminde bir köylü bir Moor başlarııdan geçen maceranın |kaç arkadaşı ile birlikte oturmakta Meraklı tafsilâtını anlatmaya baş. İdi. Kendisine güç belâ derdimi an ladi: ;lattm. Bana inanmadı ve ” casus ON DAKİKALIK BİR GEZİNTİ tannederek Üstümü başımı arama- DERKEN. İya başladı. Bunun üzerine kendi - «Pazartesi sabahı İstanbudan ay sini alarak çocukların yanına götür rılacak olan Amerikan gemilerine düm onların perişan vaziyetini gö biraz refakat etmeke için yeni al-|rünce hemen hakikati anladı. dığımız bir kayığa 22 beygir kuv- TÜRK KÖYLÜSÜNÜN vetinde bir motör takarak saat 830| — MİSAFİRPERVERLİĞİ 'a Coral Sea'nin yanına gittik. Ni-| O andan itibaren Sülleyman ağa| yetimiz gemiler Boğazdan çıkar - nın bize gösterdiği yalın alâka ve | ken onlarla beraber Marmarada 10 ihtimamı hiç unutamıyacağız. Ka | dakika seyir etmekti.. Sadece 10'raya çıktığımız yer Çamlıçi idi. G Veliefendi hâdisesile ilgili 5 kişi daha tevkif edildi (Baş faratı 1 incide) vam edilmektedir, İstanbul Vali ve Belediye — Relsi Dr. Lütfü Kırdar düm sabah vaka Mahalline giderek tetkikler yap - mıştır. Vali Vilâyete döndükten — sonra, İçişleri Bakanı Emin Erişirgile tah kikatın mahiyeti etrafında izahat Yermiştir. Ayrıca Vilâyette İçişleri Bakamı, Jandarma Genel Komuta - m ve Valinin iştirâkile bir toplantı yapılmıştır. İçişleri Bakamı Emin Erişirgil toplantıdan sonra kendisiyle görü gen bir arkadaşımıza, tahkikat he hüz neticelenmediği için bir şey söy liyemiyeceğini, alınan tedbirlerin Vilâyetin tebliğinde açıklanmış ol- Guğunu beyan etmiştir. Jandarma Genel Komutanı Kor - general Nari Berköz de; hâdise a. fında jandarmanım, vazifesini ba - şarmış olduğunu söyliyerek jandar ma komutanlığınm raporu ile Ba. kırköy Kaymakamlığının raporu a fasında, mübayenet bulunduğu hak Kandaki iddiaları yalanlamıştır. Öğleden sonra vilâyete gelen Ba- kırköy Kaymakamı İçişleri Baka - nınt ziyaret etmiş, hâdise hakkın. da izahat vermiştir. Diğer taraftan, Yüksek Mühen. dis Ahmet Rasim Onat, Teknisiyen Zübeyit Talay, yangın işleri mü - tehassısı F, Sibaydan — müteşekkil ehlivukuf, savcı — yardımcılarından hat Tokuzun nezareti ajtında dün yaka mahalline giderek zarar ziya ni tesbit ve tahribatın mahiyeti bakkında tetkiklerde bulunmuştur. Ayrıca suçla ilgisi bulzman şa < hısların tespitine ait tahkikata da Gdevam edilmiş ve dün geç vakit Emniyet Müdürü dün işe başladı (Baş tarafı 1 incide) onlarla teşriki mesal etmek iste - tim, Matbuatın seleflerim zamanm da olduğu gibi, bize yardımcı olma Jarını temenni ederim. Bugün için #öyliyecek başkaca bir söz bula - Mmadım.> Yeni Emniyet “Müdürü Cemal Göktan Emniyet teşkilâtında, yapı. Jlacak ıslahata Gair gazetecilerin sorduğu bazı sualleri de cevaplanı. Gırarak ezcümle gunları söylemiş - tir: <— Istanbul teşkilâtma yaban - tayım, teşkilâtımızı her balımdan İslah için yapılacak işler düşünül mektedir, Daha ziyade - teşkilâtta, Türkiyeye gâmll bir islahat yapı - lacaktır. Büyük merkezlerde rad - yokı ve telsizli muhabera ve nakil Vasıtaları - kullanılması derpiş e - dümektedir. Jandarma ve polfsin tefhidi ne- lesi etrafında bir gey - söylemeğe yetkili değilim, Bu gün jandarma polisin yanında yardımcıdır, Bu - ki kuvvetin arasında bir iş birliği 1 düşünülmektedir emniyet - teşkilâtın. beş kişi daha Balırköy Sulh Ceza mahkemesinde tevkif olunmuştur. Bu suretle şimdiye kadar 15 ki. İsi tevkif edilmiş bulunmaktadır. Tevkif edilmiyenler de dahil olmak üzere mahkemeye sevkedilecek şa hısların sayışmın elliye balığ olaca ğ tahmin edilmektedir. Mülkiye müfettişlerinden — Hıfzı | hâdisenin idari bakırıdan tahkiki- ine memur edilmiştir. Dün akşama kadar yarış nizamnamesi üzerinde 'tetkiklerde bulunan müfettiş — bu. gün esaslı tahkikata başlıyacak ve bazı şahıların ifadelerini alacak - “Ankarada geç kalmış tedbirler İstanbul x Ankara: 2 (Hususi) — İstanbul at yarışlarının yapıldığı Vellefendi çayırını yakıp kül eden hâdise ü- zerine Ankarada resmi makamlar İbazı kararlar almak üzeredirler, Bu İcümleden olarak 'Tarım Bakanlığı jeeyi orada geçirdik. Sabah'eyın ya Ja çıkarak bir saatlik bir yürüyüş ten sonra Mesudiyeye vanı olduk, | Yolda her gittiğlmiz yerle — bize çay ikram ediyorlar ve aa yüs. teriyorlardı. — Mesudi; gelince hemen İstanbula telgraf çekerek sıhhatte olduğumuzu bildirdik, Öğ leden sonra sant 4.30 da Mudanya' Jerek bizi tekrar İstanbula ka vuşturan gemiye bindik. | Kendimizi bu macereya sürükle- 'en kayıkla — motörü orada birak- Uk. Onlar da arkamızdan gelecek lerdir! » Mr, Moor'dan sonra 4 Nâ 10 yaş İlarındaki çocuklara yaklaşarak kor up korkmadıklarını soruyorum. Gü kerek «Hayır> diyorlar, «Şimdi çok iyiyiz.> İşte Marmarada 18 saat dalgalar la pençeleşen 8 Amerikalmın hikâ. yesi, Abdi İPEKÇİ Heybeliadada Heybeliadada — oturan — Sevim Leva isminde bir kadın kocasının kendisine karşı gösterdiği alâka- sızlıktan bizar rından ihtiyar bir büyücü kadı- |nın tavsiyesi üzerine bir kalıp sa İbun almış üzerine yüz ne saplıyarak şu ibare: tır: | «Bu sabun nasıl eriyorsa ko- | 'cam Akif de öyle erisin.» | Son günlerde hastalanan Aki- fe karısının kavgah olduğu diğer | bir kadın tarafından bu vaziyet | ihbar edilmiş, Arif de kuyudan sabunu çıkararak adli makamla- |ra müracaat etmiştir. Savcılık büyüyü yapan kadın kında takibata girişmiştir. Pa hi ücadeleleri mi şiddetleniyor (Baş taratı 1 incide) hunduğu bir toplantıda bunun bahis mevsau edildiği iddia edilmektedir. Filbakika bizim anayasamızda her inhilâk vuknunda ara seçimlerine gi- Gilmesi icabetmekte ,fakat bu mut- lak bir hüküm ifado etmemektedir. Buna göre hükümet ara seçimlerini ister yapar ve isterse yapmıyabilir. Ancak İçişleri Bakanlığı bütçesinde | mevcut 100 bin İiraya ilâveten son meclis müzakerelerinde ve bütçe mü nakaleleri sırasında 500 alık sat daha kabul edilmiş ve bu | lo ara seçimleri için 600 bin li- Falık bir para mevcut bulunmuştur. Zamanın az, masrafın da çok olm sından sarfı nazar meclisto — kahir ekseriyetin C. H. P. de bulunması- 'na nazaran yeni seçimlerin bu husus ta müsbet veya menfi hiç bir te olmıyacaksa da hükümet bu a: çimleri yapmayı yerinde bulmuş ve bu hususta hazırlıklara da başlana- rak tarih dahi tesbit edilmişt Bu baber üzerine bizim hükümet ve parti mahfillerinden yaptığımız tahkikattan anlaşıldığına göre ikti- dar ara seçimlerinden hiç bir surette vazgeçecek değildir. Bilâkis hükümet yeni hazırlanmakta olan seçim kanu 'nu müzakerelerinde son bir ceği için bu seçimlere gidecek ve buna muhalefetin iştirâkini daima iyecektir. Siyasi mücadelenin siklet merkezi İstanbul ve İzmir civarına nakledil- miş buulnmaktadır. İzmirde Cumhur | nisal ve- İkendi kanalından yarış işleri hak başkanı İnönü ve muhalefet lideri | büyücü kadın | ikında cezri tedbirler almayı gerek 1 bulmaktadır. Celâl Bayar, İstanbulda hükümet re Dider taraftacı bant yayın “ye İti Günaltay, — muhtelif / vesilelerle İtarızı Mâ. de şimdiye kadar ya- | Mevcudiyetleri veya mutuk ve deme pılmakta olan yarış tahminleri ko| Buşmasını. radyo - programlarından | Çıkarmaya karar vermiştir. | Bu mücadelenin Ankarada yarattı (YENİ SABAH) — At yanışı ku intiba, şiddetli bir siyasi İmarının Devlet radyosunda — sene-| bulrana doğru kzla gidildiği merke lerce İntişar etmiğ olması - şayanı isinderir (dikkattir. — İstanbulun belii * başlı gazeteleri 'at yarışlarına ait hava |diy ve tateninleri müşterek bi İdekerasyonla neşretmemek” “kara Tadyosuna KAf ble İNtar ve ikaz | halindo ifade edilmektedir. Memlok ÖRlraşi "Yakaı Jtin bunca işleri genip ve büyük çap İ hamleleri bekleyip üurürken par- 6 ve 1947 yıllarındaki mü- bulunmaktadırlar, a umun Bu gidişiğ her hangi bir anlaşma- ya veya maküle doğru inkişaf etmi de daha da şiddetlenec ü bir korkulu — istifham inden ziy, rggr tilerin 1 abih bir müca Amerikan Kurmay hey'eti Londrada (Baş tarafı 1 incide) Üüyelerden, âcil bir stratejik plân laştırma komitesinin kurulması ve silâhlı kuvvetlerin birleştiril mesi hakkında işbirliği yapmala rını isteyeceklerini bildirmekte - dirler. Muhteşem Geçit resmi |, Şeztenwolr 2 (AP) — / Birleşik merika müşterek kurmay başkaı İları bugün verdikleri beyanatlarda, |de gazetecilere verdiki boyanatında Almanyadaki kıt'aların her hangi | THâdiselerin akışında manı bir çarpışmaya hazır olduklarını Suliyetin olduğu kadar maddi tesir- söylemişler ve Almanyadaki uçak-|lerin de devlet başkapının şahsında gı tepkili uçaklar | toplandığı ve onun elinde bulunduğu aları, leye girişmiş bulun müşahitleri ve orta sınıf vatandaşla iddi suretto üzen bir mahiyet ta- dır. Bu ağır hava toplantıda açıkça izhar edilmekte -, dir. Her gün olduğu gibi bugün de ve gittikçe giddetlenerek Ankara gaze- telerinin fıkraları, makaloleri, baş- makalelori, battâ haberleri bu hava- 7t körüklemekte inat edoer bir müna ile mahmuldür. Celâl Bayarın İzmir- hemen her eceklerini açıklamışlar. e şunları ilâve etmiştir İşgal kuvvetleri, her hangi ola- aşikârdır> demesi, mücadelenin b DiKKAT ! göz göre gön mesiz mitralyöz ateşine tutarak gehit edenlerin yakasına yapışıl- di mi? Sütlüce faciasında nizamsızlık, |kanunsuzluk apaçık görünürken |sehrin göbeğinde infilâk madde- yapılmasına göz yamanlardan hiç bir hesop İstenildi, ilgili bir memurun kılına dokunuldu mu? Bu listeyi çok daha uzatmak ve ütunlar dolğurmak — kabildir... Hükümet ve alâkalı makamların artıl an'ane haline gelen bu ilgisizliği, yavaş — yavaş, tatsız meyvalarını vermeğe başlıyor... Aylar hattâ yıllardır af yarışla- rında ve müşterek bahislerde yol |suzluk yapıldığı matbunta dahi ak |şetmiş iken bu halleri önliyecek iç bir tedbir alınmayınca halk kitleleri, güzleri önünde cereyan eden nizamsızlığı bizzat cezalan- |dırmak yolunu tutmuşlardır. Bu yolun çok sakat ve tehlikeli ol- duğu münakaşa bile edilmez. Yol ir kitlenin, ihtiras ve ga- Ni arasında — aramıp bulüna- maz. Mes'uliyet aramak sakin a- damların uzun sürecek ve huzur içinde yapacakları incelemelerle |tahakkuk eder hattâ bu tetkikle- ri bu İşlerle ünsiyeti olanlar an- cak emniyetle yapabilirler, Bina- enaleyk bir kaç kişinin yaygara ile şahsen ihkakı hakka kalkış- maları, cemiyeti en kötü netice- lere doğru sürükliyebilir. Amma bu derdin devası, Veli- efendi yarışında ön ayak olduğu tesbit edilecek bir iki şahsı tec- ziyo ile bulunmuş olmaz. Şimdiye kadar ayüka çıkan su- imaller karşısında âtıl, seyirci kalmış olanların da geçen günkü galeyanda büyük rolleri vardır. Onlardan da hesap sorulmalı ve haklarında terettüp edecek ceza- lar tatbik edilmelidir. Yoksa ka- nunsuzluğu bir tarafa yüklemek 'ne kâfi ve ne de tesirlidir. Bu ya- rış hâdisesi sanıldığından daha derin bir yaranın tezabürü- dür. Bu ilk tenbih ve ihtardan ders almaz da tek taraflı ve sat- hi cezalara kalkışırsak kalabalı- Çın şuursuz, fena bir hareketine daha kötü bir mukabelede bulun- muş oluruz. YENİ SABAH TAKVİMDEN BİR YAPRAK Devlet Tiyatrosunda isâbetli kararlar ULUNAY (Baş tarafı 1 incide) demektedir. Zira artistlerde «Biz hedefimize vardıkla — yolunda bir. kanaat hasıl olmuştür; — halbuki san'atte münteha yoktur. Acaba — Karl Ebert'in — sahneye koyduğu ÇAntigono) âyârında bi kllsik piyesi bize seyrettirecek bir adam daha bulunacak mı? Hiç zan notmiyorum. Böyle olmakla bera- ber bu değerli tiyatro adamı bizden ayrıldı diye Devlet Tiyatrosu kapı- darını kapamalı mi İdi? Arlık Karl Ebert böyle olursa, ona kalfalık bile edemiyecek kırat- ta olanlar için matem tutmak mâ- Nasız olmaz mı? Devlet Tiyatrosunun yönetim ku- rulu pek isabetli bir karar almış- ftır. Bununla san'atin şahısla kalm olmıyacağını, olmaması lâzım gol- diğini pek güzel anlatmış oluyor. Devlet Tiyatrosu teşekkülünden bazı artistlerin bu karar karşısın- da istifa edeceklerine dalr uçuru- dan balonun (Mongoltier biraderle- ri) hayran bırakacak bir. palavra kolposu olduğunu burada tekrara hacot görmüyorum. — Fakat — böyle bir şey yapmak İstiyen varsa bun- dan Devlet Tiyatrosu teşokkülünün asla sarsılmıyacağına şüphe yok- tur. Bu İsabetli karardan dolayı bil- hassa Maarif Bakanı Tahsin Ban- Buoğlunu minmetle tebrik ederiz! İai nü, Çeşme ve Urlayı ziyaret etti (Baş tarafı 1 incido) 5 aaâtlik bir deniz yolculuğundan sonra kaza merkezine vardık. Bura- 'da Cumhurbaşkanı, halkla, zelzele folükcti etrafında bir müddet konuş- tuktan sonra - otomobillerle — İzmire 'dünmek üzero hareket ettik İlk durak Çelâl Bayar ve D. P. genel idare kurulu âzalarının bulun- duğu Çeşmo alıcaları idi. Burada her hangi bir canlılık göze çarpmıyordu. Her yerde olduğu gibi Demokrat Partiden hiç kimso ortada yoktu. Bir dakika kadar süren bir tevek- toplamış ve <Parti genel başkanlığı İgi hedefo yöneldiğini apaçık göster- | “Başkanlar bu beyanatlarını sa -| mektedir. vaşa hazır 17000 Amerikan aske-| Bugünkü Kudrotto Nureddin Ardı rinin, hayptenberi Almanyada yap çoğlu, (Evet İnönü tasfiye edilmeli |takları en muazzam resmni geçiti dir) adlı başmakalesinde, Millet Par müteakip yapmışlardır. tisinin bu ayni hedefo müteveccih fi Birleşik Amerika orduları Kür-|kirlerini tekrar etmekto ve şöyle d may başkanı General Omar Brad-| mytağiç A Semekte ve göyle de- ley azetecilere verdiği beyanat .|"* İ yi a, Almanyadaki Amerikan aakı BŞU U Körlktira BU ab Baskilayoalım . töylem i olmaz Halk Partisi kurultayını | İğanüstü bir hâdiseye kargı koya - bilecek kzdrettedir. da eski bir zihniyetin mahsulü o- ga Çaki bir zihiyetin mahsulü o Pizaya kuvvetleri başkanı general Di Kanunsuz bazı tazyik ve Haa |Hoyt Wandenberg de, Almanyada, aa Haalarlnin a eZYi Ve #ken'ki avcı uçaklarının, tepkili“uçak. Rasil bir tavır takınacağını yeni|larla değiştirileceğini açıklamıştır. #mineyt müdüründen sormuşlardır. | Gencral Vandenbergin açılda - a Göklan amniyer aslarır. |masından bir kaç dakika evvel, da bu neviden Herhangi bir meto - |Sit res: arazinin üÜze 'dun kullanıldığına Jnanmadığını ve | TiNden 3: Chooting böyle har eri emniyet mensup | Stâr çneye başlamış larının yapacağına ihtimal veı tır, diğini itade etmiştir aei 'Bunun üzerine gazetecilerden bi ü Ti bizzat şahit olduğu bir dayak na| — Sağlık Bakanı ve Ko Rİ Sukay ve beyle z mal| hai g5 Şeninin vukuu halinde nasıl bir| Müsteşar Ankaraya gitti hattı hareket takip ed.vekini wü -| Üa sayular. (Baş tarafı 1 incide) A Gaal aa aT vaben, -ebu si-|dün sabah uçakla Ankaraya dön ale cevap vermek böyle hâdisek rin cereyan ettiğini kabul etmex demektir. Bütün bunlar hayal velilmden ibaret dür> — demiştir. ve Bağlık Bakanlığı müste birer dedikodu -| müştür. Birleşmiş Milletler Sağ. hk Teşkilâtı kongresine katılan arı Ek- rem Tok da dün akşam Ankara- 'ya hareket etmistir. Mümtaz Faik Fenik de Zafor'ü seyahat vesilesiyle devlet ve parti başkanlığı meselesini inceliyor ve «İnönü de İzmirde vaziyeti yak dan müşahade etmek firsatıı mup ve etrafını saran Halk Partisi muhitine rağmen hiç olmazsa bün- İdan — sonra — Cumhuüriyet — Hall Parti genel başkamı gibi - hareket lere bap vurmaktan sakınmak ihtiya alıdır ni düymüş oln diyor Ulus gazetesi ise ,(Milli Husumot te hâlâ ısrar mi) bağlıklı imzasız ya| rısında Bayar ve Köprülünün söz vo yazılarını incelemek «Kanunun tâyin ettiği meşru mi dafaa halinden Başka bir moşru mü- dafa hali ilân etmek de almak değildir.» den edir. kuftan sonra Alaçatıya hareket ©- dildi ve yollardaki köylerde kısa ko- nuşmalar yapıldıktan sonra Urlaya Beldiğimizde İnönü, tezahüratla kar şılandı ve Belediye bahçesinde kalk- la konuşmak üzere mikrofon başına lerek zelzole felâketi dolayısile ge te- essürlerini bildirdikten sonra sözle rine şöyle devam etti Memlekotin her tarafında Urla hların birbirile iyi geçihen, huzur vo dostluk an temiz karakterine i- yüret edeceğimi vüdediyorum. Vata- uzür ve selâmeti ve gelecek hâ diselere karşı milli birliğin kurtarıl. m le düşmanlık olmamasına bağlıdı ı b rimi unutmayı: niz, Kul a kalsın, Vatanın hu zür i, gelecek hâdisolorı İk ve v dü 'e bağlıdı lun, v rolun. Urlalılar Cumhurbaşkanı bundan sonra muh telif köylerde tekrar kısa kon İznire dönülmüştür. | İnönü, “mühtemel” olarak — Ödemiş ve Aydın istikametinde devam. ede- İzektir. Foyyaz Eronat — Başmnakaleden devam — hesap ve muhake- suzluk ve kanunsuzluk, hele ka- | (Baş tarafı 1 incide) Mahkeme heyeti, başkan: İlyas Karsağaç; üyeler: Yusuf Odabaşıoğ lu, Edip Alan; savcı Komal Kazuk- tan mürekkepti. Sanıklardan Ve hinin vekâletini dermhte eden Anka- ra avukatlarından Süleyman Köymen İde yerini almıştı. Sanıkların hüviyeti Bu arada bilhasaa Vecihinin, reisin dEvli misin, bekâe mmsn?> sualine İverdizi şu cevap dikkati çekmiştir — Evli idim. Halen dulum. Bo- şandılar. Sanık Vecihinin reddedilen bir talebi Din oöaa safhasının başlı- sorgü — yargıçlığının tabkikatın açılmasına dair kararna- mesi okunacağı sırada Vecihi Baras, ayağa kalkıp söz istedi. Vecibi te- mit giyinmişti. Gömleğinin yakası kolal idi. Şöyle dedi: — Vak'anın bazı kısımları müsteh 'cendir. Hiç olmazsa ilk celsenin giz- li yapılmasını isterim. Bu talep kabul edilmemiş ve du- ruşmaya- başlanmıştır. Kararname Okunan sevk kararnamesinde bu İstanbul yolunda k kasabasının Çamlıbel mevkiindo işlendiği ve mak tülün çekiçle pek fect şekilde ve kence ile öldürüldüğü, Kadriy, Vecihinin evine 8 ay kadar evvel hi: olarak geldiği, bir gün kümes te Kadriye ile Vecihinin, karısı ta- rafından kötü vaziyette yakalandığı 've evden kovulduğu ve henüz kovul madan Vecihinin Kadriyeyi munye- 'ne ederek kız olup olmadığını anla- Batılılara Moskovanın verdiği nota İtalyanın Atlantik pak- tına alınmasına dair Rus iddiaları reddolundu tenbit edildi. Londra 2 (B.B.C.) — İngilte- re, Amtrika ve Pran:e iki hafta evvel verilen Sovyet —notasını reddetmişlerdir. Bilindiği gibi Sovyetler Birli- ği, aymı zamanda İtalyaya da verdikleri aynı mealdeki nota i- le İtalyanın Atlantik Paktına alınmasının, barış antlaşmaları - na muğayir olduğunu iddia et- mişti. Bugün Moskovaya verilen İn- giliz notasında, Sovyet notası - nın Sovyetlerin Atlantik paktı- 'nın mahiyetini yanlış anlamala- rı sebebile yollandığını ,Atlantik paktinin tamamile savunma ga- yesile hazırlandığinı belirtilmiş- tir. ÂAmerika notası da aynı meal dedir. Kanada buğdayının ilk partisi Kanadadan satın alınan buğ daylardan 10 bin tonluk — ilk partiyi Panama bandralı «Sen jorj> şilebi Za getirmiştir. Bu buğdayların boşaltılmasına bugün başlana - caktır. Mütcakiben Yunan bandralı iki şilep te 10 ar bin ton buğd: tirecektir. Rusya'nın Türkiye'ye taarruz - plânı (Baş taratı 1 incide) — İran Azerbaycanına doğru 3 yol inmektedir, Bunlardan bir'a cisi Hazer denizi kıyılarında As- taraya gelmektedir. İkinci yol Puldşat ve üçüncü yol da Julfu- ya inmektedir. Tebriz şehrine kadar uzanma« ta olan bu üçüncü yol, yalnız askeri nakliyata ayrılmış bulun maktadır. Puldşat'da karşılaştığım İran h Kurmay subayları, Sovyet Rus yanın bu üç yoldan inerek İranı İşgale yeltenmeleri ihtimalindea bahsettiler. Sovyet Rusya bu üç yoldan birden inerek girişeceği askeri hareketten ne gibi bir netice bek lemektedir? Temas etmiş kurmay subaylar, belli başlı Üç hedef güttüklerini söylediler: 1 — Tahrana kadar inerek hll kümeti devirmek ve kendi oyun cakları “olacak bir hükümet teş- kil etmek. 2 — İngilizlerin İran körfe - zinden petrol temin etmesine ma ni olmak. — İran ve Irakı istilâ et - mekle Türkiyeyi çember içine al mak. Yüksek rütbeli bir İra bayı bana şöyle dedi: Sovyetler hiç bir vakit doği dan doğruya Türkiyeye taarru- |za cesaret edemiyeceklerdir. ve | bunu yapmıyacaklardır. İran ile Rüsya arasındaki hu- dut ise çok daha tehlikelidir. Sovyetler evvelâ İran ve son: Irakı istilâ etmeğe çalışacaklar ve bundan Türkiyeyi iki ateş arasına alacaklardır. lılara göre Türkiye Bicle rika için ne kadar bü- yük bir ehemmiyet arzediyorsa, İran da İngiltere için aynı eham miyeti arzetmektedir. - İranlıla Rusların göz dikmiş oldı olduğum İranlı su. sonra da ukları dafaa için daha çok yardım ya- sa petrol sahasındaki g. bu yardımın bir an evvel yapıl masını intaç etmektedir. dıktan sonra münasebette bulundu- u, evden çıktıktan sonra da Kadri- yenin 28.3.49 tarihinde polis karako funa müracaat ederek Vecihi tara- fından bekrinin izale edildiğini id- lia eylediği yazılıyordu. Vecihi antatıyor. Sanıkların bügünkü dureşmadaki | ifadoleri birbirini nakzeder mahiyet- te olduğu gibi ilk tahkikat safhasın- daki ifadelerini de tutmuyordu. Bun- lardan Veciki, göyle anlattı — Otomobille Ankaradan hareket edip Göynük civarna geldiğimiz za- man saat 19 a geliyordu. Hava kar | rarınıştı. Kadriye: Su dökeceğim de- di. Arabayı durdurduk, indi. Bana: «Sen de gel, korkuyorum> dedi. Sağ taraftaki yokuşa beraberco çıktık. Otomobilden 16 - 20 metre kodar a çılmıştık. O bir tarafa, ben bir tara İn ayrıldık. Dönüşte o bonim boynu ma sarılarak <Sevişelim> -dedi. So- viştik. Cinsi münasebette bulundak. Sanra kalktık, — Üstümüzü başı silkeledik. Otomobile doğru gideceği 'miz sırada Rüstem karşımıza dikil- di. Kadınla münasebotte bulunmak teklifini ileri sürdü, lükin - Kadriye şiddetle reddetti, köpeklerle münaso- bette bulunurum da seninle münase bette bulunmam dedi. Bunun üzeri- 'no münakaşaya Başladılar. Kadriye, Rüstemo bir tokat attı. Bana da: Sen no biçim erkeksin> dedi ve bir tokat da bana attı. Ben de: «Kad- riye kendine gel> dedim. ağ omuzamun üstün- den Kadriyenin başına giddetli bir darbenin indirildiğini farkettim. Kad rişenin başı sırada ikinci baktığım zaman, vuranın Rüstem ol duğunu gördüm, <Ne yapıyorsun> Rüstem dedim. Fakat iş işten geç mişti. Kadriye, acr ncx sesler çıkarı- yordu. Oradan uzaklaştım. Oradan uzaklaşıyorlar Rüstemlo berabör otumobile bin- Hareket ettik. Benim üstüm ba şim kan içinde kalmıştı. Bir su ba- yında durduk. Ben elbiselerimi değiş irdink, kanlı elbiselerimi gazete kü- idına sardım. Şoför Hadi gömleğini bana vermişti. Önu giydim. İstanbu- la gittik. Yolda Rüstemle bu hususta bazı konuşmalarımız oldu. Kendisine: iye bunu yaptın, dedim. — Ne yapayım? Kaltak kanıma dokundu, ben de onu öldürdüm, di- ye cevap verdi. İstanbulda onu ihbar edecel 'akat peşimi bıra sinc: «Seni ihbar edeceğim. teslim ol> dedim. O da Ankaraya löner dönmez teslim olacağır söye ledi. | Öğleden sonraki celse Öğleden sonraki çelseda Rüstem i- le Hadi dinlendi. Rüstem, ifade: 'de hüdiseyi şöyle izah etti — Vak'a mahalline geldiği yan Vecihi otomobili durdurdu. Kad riyo ile indiler <Nereye> dedim. Su dökeceğiz diye işaret ettiler. Bayıra doğru çıktılar. Ben dö peşlerinden gidiyordum. Ayağım kaydı, düşüyor dum. Bunun üzerine şoför Hadi ba- — Çok sarhoşsun, dedi — Hayır, ayağım kaydı, dedim. yakmış bir kamyon geldi. Ona yol vermek için arabayı çektik. Aradan 20 dakika geçti. Bir kadın fer- işittik. Ben: «Aman, Basıldılar ı? Jandarmaya haber verelim> de- dim Otomobile yol verdik geçtiler. Ar- kadan pat pat ayak sesleri geldi. Ha di dönüp baktığı zaman: — Ağabeğim goliyor, dedi. Evet, filhakika gelen Vocihi ve üstü başı kan içinde idi. Elinde kanlı bir çekiç vardı. Kadriyeyi öl- dürdüğünü söyledi. Otomobile bin- dik. — Hareket ettik, Bir subaşında elbiselerini ve yüzünü yıkadı. Hadi 'de kanlı çekici yıkadı. Hâdise böyle sereyan etti. İstanbula geldiğim za- man ihbarı düşündüm. Lâkin param yoktu. Parasız kalırım diye endişe ettim, İstanbula geldiğimiz gün Kur tuluştaki ablamın evine gittim. Za- ten onu ziyaret edecektim. Kocası, bir deniz faciasında boğulmuştu. Ve cihi ile beraber gittik. Fakat bir tür Jü birbirimizden ayrılamıyorduk. Yal nız ahlamın evinden çıkarkep Veci- ablama göstererek: cİşte bu a- dam, bir cinayet işledi, dedim. Ankaraya dönüş treni ile Ankaraya döndük. hleyin Ankaraya geldiğimiz 2a-) man Ulus meydanına kadar otomo- bille ve Vecihi ile beraber çıktık. O- ayrılacaktık. Veecihinin kanlı elbiscleri gazete paketinde idi. Aman sen ağzımı sıkı tut. Ben bunları an- 'nemin evine götüreceğim. Mesele ka panır, dedi. Nişanlırıa uğradım; hâdiseyi an- lattım. Sonra savcılığa geldim, ihbar ettim. Soför Hadinin ifadesi Şoför Hadi ifadesinde Vecihi ile biraz sonra bu esna- rak oto kadın çığlığı duyduklarını, 'da Rüstemin yerinden fırlıy mobilin ön gözündeki çekici alarak tarafa doğru koştuğu- sesin geldiği nu, biraz sonra önde Vecihi, arkada Rüstem olduğu halde geri döndükle- rini, Vecihinin, <Rüstem Kadriyeyi irdü> dediğini, Rüstemin bir elin 'de kanlı çekiç, bir elinde do terlik ile kanlı çorap bulunduğunu söyle- 'di, ve çekici kendisine doğra attığı- 'nı ilâve etti. Hâdisenin diğer safha- larını 'da diğer sanıklarım aninttıkla- rı gibi anlattı. Daha sonra ilk tahkikat zabıtları okundu. Bu zabıtlarda — sanıkların İmuhtelif yerlerde verdiği ifadeler ka yıtlı idi. Bunlardan yalnız Rüstemin verdiği ifadeler birbirini tutuyor, di- rlerinde bazı tenakuzlar görülüyor Bundan sonra ihbar zaptı okun- dü, Vakit haş Savcının mütaleası alındıktan sonra mahkeme 'de, Ankarada dinlenen bazı tanıkla- rın ifadeleri okundu. Bunlar hakkın- İda bir şey deyip demiyecekleri sorul 'du. Bir şey demiyeceklerini söyledi. Ara kararı Savcının da talebi ile diğer bazı tanıkların İstanbul ve Ankarada din lenmesi için müzekkere — yazılması, şoför Hadinin henüz gelmemiş olan sabıka kaydının getirtilmesinin teki dine, samıkların mevkufiyet balleri- 'nin devamına ve duruşmanın 22.3.M49 pazartesi sabah saat 9 a talikine ka- ilerlemişti. Şoför mahalline oturduk, konuşu- İyorduk. Bu sırada arkadan farlarını rar verildi. Alâettin Berk Başbakan Bursada gizli bir toplantı yaptı (Baş tarafı 1 incido) — iresine varmaktı. Tekâmül merha dün gece limanımı | Sovyetlerin | topraklarını ve İHmanlarını mü- | İbu cephelerdeki - yerimizi tayia|| Vetmek hususundaki kararımızı çoktan almıs bulunuyoruz. Ame rika devletinin gösterdiği dost Huk tezahürleri her gün daha |ziyade inkişaf etmektedir. İngil İ tere ve Fransa ile uzun ittifakla rımızın devam etmekte bulundu ğunu her iki devlet resmen bil- dirmişlerdir. Bu vaziyet dahilia- de evvelâ kendi kuvvet ve kudce timize, daha sonra da umumi ci han ahengine bel bağlayarak is- | | tikbale ümitle bakıyoruz. Çevremizde bulunan memle -| | ketlerden Avrupadaki kısım, da- | hili teşevvüşler içinde çırpınmak | tadır. Sovyetler Cumhuriyetleri Birliği ile uzun münasebetleri - | mizde hiç bir değişiklik yoktur. | Doğuda ve Güneydeki Müslümau | memleketlerile olan siyasi müna sebetlerimizin inkişafı, Yakın ark için her halde iyi bir gel:ş me gösterecektir. Bundan sonra Başbakan ikti- sadi durumumuz üzerinde durdu, İdevletçiliğin hududunun tâyin e- İdileceğini, vatandaşların kendi ze İkâ ve emeklerinin verimini ala- 'bilecekleri şartlarının temin edi- leceğini, İşletme Bakanlığının da bu Maksat ile kurulmuş olduğu- 'nu, American Export İmport ban kasile mutabakat elde edildiğini, İbalıkçilığımızın inkişafı için so- guk hava vagonları temin edildi- |gini söyliyerek demiştir ki: || — Bizim domatesin vitamin i İtibarile dünyada emsali olmadı- | fen erbabı. tarafından temin| | olunmaktadır. Domates ihracı su retile büyük döviz temin edece- Biz. | Başbakan, daha sonra Türk gençliğinin yeni bir zihniyetle | teçhiz edilmesi gerektiğine işaret | le dedi ki | Günün dedikodularına te-| mas edecek mevkide değilim. Ba | t hususların memleket halkı ta-| rafından vuzuhla anlaşılması ve nereye gitmemiz lâzım geldiğinin | bilinmesi çok önemli bir olduğu için üzerinde duracağım. Osmanlı impâratorluğuna isyan: Ja başlıyan Anadolu harekâtının hedefi, devlet idaresini halk ida- | resine göre işletmekti. Bu merhaleye birdenbire mak tabii imkânsızdı. Bizi mazi- 'ye bağlıyan bir çok rabıtalarımız vardır. Bunlarla bu tarz İdareye esele '|girmek, çok güçtür. Bu bağları koparmak ondan sonra yeni ida: reye girmek icabediyordu. ildiğiniz inkılâp safhaları ge- | ettirebilirdi. Bunun için bu yola Girdik, Fakat asıl hedef halk Ida | lesi bu idarenin kurulmasını bu- güne getirmiştir. Bundan sonra Başbakan seçi- min demokrasinin temeli olduğu- nu, mükemmel bir kanun hazır- landığını ve salâhiyetli bir heyet. tarafından tetkik olunduktan son ra meclise sevkolunacağını söyli yerek dedi ki: — Demokraside şahıslar yok- tur. Prensipler ve fikirler var- dır. Partiler de fikirler ve kana- atlere dayanır. Aksi takdirde Ah medin Mehmedin ihtiras yolu 0- lur. Demokrasiyi bazı bilgisi az insanların meşrutiyetin ilânında hürriyeti anladıkları gibi anla - mak temayülünü gösterdiklerini görüyoruz. Demokraside kanun- lar, keyfe göre değil ihtiyaca gö re yapılır. Demokrasi içinde yaşı- yan millet, kanuna itaat eden millet demektir. Demokrasiyi böyle anlarsak sen ben kavgası kalkar. Hepimiz birbirimizin kar İdeşiyiz ve ayni mukadderata tâ- bi insanlarız. Esas mesele ser - best düşüncelerin serbest suret te tatbiki imkânına yol açmak- tır. Demokrasiyi bu şekilde tecel li ettirmek, kitlelerin liderliğini) 'deruhte eden fertlere düşen bü- 'yük vazifedir. Aksi tarz, katiyet le iyi netice vermez. Bu yoldan ayrılmak hepimiz için acıklı o- lur. Bu yolun sonu, diktatörlük tür, yahüt izmihlâldir. Demokrasi kafalı insanlar is - ter. Demokrasi bilgi ve kültür ister. Ben demokratım, diyen a- dam bile kendisini dinlediği zu- man eski temayüllerinin tesiri 1 tında gitmekte olduğunu görür. Onun için bu mücadele dar kafa l insanlar elinde ve bu rejim bil gisiz başlarda bu memleket için felâket olur . Gizli toplantı Bursa 2 (Telefonla) — bakan Günaltay, belediye Baş lo - |nunda yaptığı konuşmadan sonra Halkevi salonuna giderek bura- da C. H. P. mensuplarile - gizli bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıya müstakil gazete lerin mümessilleri alınmamıştır. oplantıda Başbakanın, yardım- cıst Erimin konuşmasına benzer bir hasbihalde bulunduğu söy - lenmektedir. 8. A. Türkozan Başbakan İstanbula geliyor Bursa 2 - (Telefonla) — Baş bakat Günaltay, hava müsait ol duğu takdirde yarın Uludağa çı kacak, akşam İstanbula döne cektir. İki gün İstanbulda kal - pılmasını istemektedirler, Bilhaa | çirildi. O inkılâplar, şahit olduğu- | diktan sonra Ankaraya gidecek, elernuz gibi bir idare ile tahakkuk | olan Başbakanın, daha sonra Do Ru seyahatine çıkması kuvvetle muhtemeldir. Göynük ormanları cinayeti davasına başlandı Kayip aranıyor Yukarıda resmi bulman” Akseki kazasının Ormana köyünden 1430 doğumlu - Mustafa oğlu - Mustafa PEŞMEN 21,7049 “tarihindenberi kayıptır. Nerede olduğunu — gi Ve bilenlerin insaniyet namına aşa Fıdaki adrese malümat — Vermeleri Hica olunur. İstanbul Küçükpazar Kutucu - lar caddesi Küçük Kutucu —ham Kahveci Hakkı Dönmez. Transfer ayında klüp değiştirenler Dünkü nüshamızda transfor ayında klüp değiştirenlerin la- tesinin bir kısınını vermiştik. Bu günde Vefa klübü ile trane fer listesine devam ediyoruz: VEFA: Girenler: Suphi Ural (F. Bah- çe), Hüsnü Terzioğlu (F. Bahçe), Şükrü Ersoy (F. B.), Hakkı (İz- mir, Karşıyaka) Halis Etçi (G. S.), İsmet (Elektrik), İsmet (F. B.), Kâzım Orum (Kasımpaşa), Fikret — (İstanbulspor), Salim (Kasımpaşa). Çıkanlar: Abdullah (Kasımpa: ga), Şükrü Demircioğlu (Kasım- paşa), Fehmi (Beykoz) Nevruz (İstanbulspor), Süleyman (İstan bulspor), Cebbar (Süleymaniye), Haydar (Eyüp), İhsan (Eyüp). İSTANBULSPOR;: Girenler: Aydemir Nemli (F. B.), Salim (F. B.), Necati Kök- sal (F. B.), Nevruz (Vefa), Sü- leyman Savaşan (Vefa), Şaban Şahin (Kasımpaşa), Şehim Var (F. B.), Hidayet Volga (Kasım- paşa), Tayyar (Kasımpaşa), Fa- ruk Eker (Kasımpaşa), Salâhat- tin (Eskişehir, Demirspor), Me- tin İlkin (Boğaziçi), Civelek (Be yoğluspor), Slavço (B. Spor), Halük Karaca (Süleymaniye), Toros (Taksim), Zeki (Eyüp), Vecdi (Hasköy), Çıkanlar: Erdoğan Dağdelen (F. B.), Nüsret Mengü (F. B.). Burhan (Demirspor). BEYKOZ: Girenler: Orhan — (İzmir, Al- tay), Mustafa (İzmir, Altay), Mehmet Şimşek (İzmir Demir- spor), Hikmet (Sarıyer), Meh- İmet (Sarıyer), Fehmi (Vefa), Refet (A. Hisarı), Server (A. Hisar), Bahri (F. B.). Çıkanlar: Nusret (Beşiktaş), Fahrettin (Beşiktaş), Osman (A- dalet), M. Ali Hes (F. B.), Hak- kı (F. B.). KASIMPAŞA: Girenler: Necmi Onarıcı (F. B.), Abdullah (Vefa), Şükrü (Ve» fa), İsmail (Süleymaniye), Bur- han (Süleymaniye), Osman (Da- vutpaşa), İbrahim (Hasköy), Mustafa — (Tophane), — Mehmet (Galata). Çıkanlar: Faruk (Adalet), Kâ- zım (Vefa), Şaban (İstanbul- spor), Hidayet (İstanbulspor), Tayyar (İstanbulspor), Farük (İstanbulspor), Hüsamettin (Def terdar). SÜLEYMANİY Girenler: İlhan (F. B.), Bur- han (F. B.), Naci (F. B.), Yıl- maz (F, B.), Nâzım (P, B.), Ad- 'nan (Beşiktaş), Cebbar Kilimci (Vefa), Bülent (Vefa), Hikmet (Vefa), M. Kemal (Vefa), Tarık (Vefa), Aydoğan (Beşiktaş), Hil ni Tulu (İstanbulspor), Necmet- tin (Beykoz), Nuri (Çivril), Be- kir (Ereğli), Turgut (Selimiye), Mehmet (Ortaköy), Naim (Kasım paşa), Zeki (Alemdar Osman Nu ri (Alemdar), Hidayet (Anka- ra). Çıkanlar: Nurettin (Beşiktaş), Halük (İstanbulspor), İsmail ve Burhan (Kasımpaşa), Zekeriya İsmet (Ankara, Demirspor), M Salih (Süleymaniye). ADALET:; Adalet takımı ikinci kümede- dir. Girenler: Şevket ve Hasan (Be giktaş), Cahit (Unkapanı), Or- han ve Salim (G. S.), Kemal (Ve fa), Faruk (Kasımpaşa), Musta- fa (Ankara, Demirspor), Mecdi (Ankaragücü), Osman (Beykoz)e Nazım (Eskişehir, Demirspor). Safter YILMAZ Çengelköy Spor Klübünün muvaffakiyetleri Boğaziçinin Anadolu suhilinde yelkencilik ve su sporlârı için gayet elverişli rüzgâr ve suluza Mmalik olan Çengelköyünde bir spor klübü kurularak hükmi şah siyeti tasdik ettirilmiş ve güzel bir binada kongresini " yaparak eski Büyük Millet Meclisi üyele- rinden Memduh Erberk'i başkan seçmiştir. Klübün ilk safhada maaliyete geçirdiği futbol takımı, Üsküdar Halkevinin tertip etmiş olduğu sekiz klüp arasındaki kupa maç- larından Üsküdarsporu 4-0, İm- rahorsporu 4-0, Üsküdar Halke- vini 8-2, Kuzguncuksporu 1-0, Beylerbeyi Gençlik Klübünü 2-0 kazanmış ve muhitte haklı tak- dirler toplamıştır Yakında su sporları ve yelken cilik şubelerini de faaliyete ge- çirecek olan klüp Idare kurulu, bu suretle İstanbulda sayılı bir kudreto sahip denizcileri de ara- larına alarak Çengelköy koyunu kırmızı beyaz renklerle süsleye- cektir.