vi | i WOTEMMUZ 1919 ——— Başbakanın propaganda seyahati ŞS l Günaltay, bayramdan Zeytinyağı Lekesi engilterede sürüp giden dok İamelesinin grevine karşı, iş- Çi hükümeti, giddetle harekete geç tek kararı verince bunun te- sirleri beklendiğinden başka tür Kü olmuştur. Dok amelesi sine- ceği yevle kameti arttırmış — ve hükümetin kararından evvel gre ve iştirâk etmiyenler de kollarını kavuşturmuş ve çalışmamak yolu 'nu tutmuşlardır. Hükümet liman ve civarına askeri kuvvetler y mış ve gemileri boşaltma işini bunlara yüklemiştir. Yalcız Lon- dra hâlindeki işçiler de askerin tahliye ve nakledeceği mevada, faraza et ve saireye, dukunma- mağa ve ilgilmmemeğe karar vermişlerdi-. Yâni hâl işçileri de, dok amelesi ile bir tesanüd gre- vi ilân eylemişlerdir. Şimendi- fer işçilerinin de bu harekete ka- tılacaklarını tahmin edenler var- dır. Diğer taraftan Fransız liman- larındaki amele de, İngiliz aske- rinin boşaltıp doldurduğu vapur- ların eşyasını boşaltmamak - az- mini açıklamışlardır. Bu suretle Kanada işçilerinin bir ihtilâfı yü- zünden bir buçuk ay evvel pat- lak veren bir grev, sirayet yo- liyle, evvelâ İngiltereye, şimdi de, Fransaya bulaşmıştır. Dün- kü haberlere göre Avustralya ve Zelandada da dayanışma grevle- ri hazırlanmaktadır. İngiliz gazeetleri, umumiyetle, işçi hükümetini aldığı azimli ka- rarlardan dolayı takviye ve teb- rik eylemektedir. Maamafih bazı büyük gazeteler, kabinenin, buh- ranın başlangıcında kâfi derece- de metanet göstermediğini k: deylemekte ve sendika idarecile- rinin sözlerine körükörüne itaat eylediklerini tebarüz ettirmekte- dirler. Halbuki, sonra sabit ol- duğuna nazaran sendika idareci- lerinin işçiler üzerinde nüfuzu mutlak değildir. Arada görüş ve anlayış farkları vardır. İngiliz basını, bu grevlerde, komünizmin parmağı olduğu hususunda he- men hemen ittifak etmekle bera- ber, hükümet ve ilgili dairelerin çok yanlış hareket eylediklerini de kaydetmektedir. Buhran, ağır bir safhaya intikal etmiştir. Ma- amafih İngiliz iscilerinin - salim düşüncelere dönecekleri ve zatza iktisat hayatı çetin bir duruma giren İngiltereyi zarara sokacak bir tavırda ısrar etmiyeecklerini ummaktadırlar. Ürdün Başbakanı : Urdulı Başbakanı Tevfik Pa- şanın İstanbulda bulunma- sı, Paris radyosunun, geniş tef- sirlerine yol açmıştır. Dün gece- ki yayınlara göre Ürdjin Başba- kanı Türk Dışişleri Bakanı Sa- dak ile, sıkı temas halindedir. Hattâ Sadak bu mülâkat için İs- sonra yurt gezi çıkacak Ankara: 13 (Hususi) — Baş- bakan Şemseddin Günaltay bay- ramdan sonra evvelâ Karadeniz bölgesinden başlamak ve doğu ve güney bölgelerini de ihtiva etmek üzere geniş ve uzun bir tetkik se yahatine hazırlanmaktadır. Bu seyahatin uzun olması ve geniş bir bölgeyi kucaklaması bakımın dan mühim olacağı, Başbakanın hükümet ve parti işleri hakkın- da geniş bir propaganda yapaca ğ anlaşılmaktadır. Yüksek okullara parasız talebe alınmıyacak Ankara: 18 (Hususi) — Milli Eğitim Bakanlığı yüksek mektep ve üniversite talebelerine mah- sus öğrenci yurtlarını da devral- mak üzere hazırlıklarına devam etmektedir. Bu devralma işi 1950 yılı sonunda bitirilmiş olacaktır. Bu iş tamamlandıktan sonra yük sek okullara parasız yatılı tale- be alınmıyacaktır. Yalnız bu yıl son defa olarak üniversite ve yüksek okullara burslu talebe a. İmacaktır. 1939 anlaşmalarınin de- vam ettiği neden ilân edilmemiş ? Ankara: 13 (Hususi) — Yarın çıkacak Kudret gazetesinde Hik- met Bayur; İtalya alındığı hal 'de bizim Atlantik paktına alın- mamamızın hemen akabinde 939 andlaşmalarının devam ettiğini i- lân etmenin, duyulan inkisarı ha fifletmek gayesine matuf olduğu nu belirterek, kifayetsizliği bu konuda da kendini gösteren hü- kümetin doğru ve namuslu bir seçimi kabul etmesi lâzımgeldi- ğini yazmaktadır. Londra Halkevinde açılan elişi sergis Londra: 13 (Nafen) — Londra Halkevinde açılmış olan Kız Sa- nat Enstitüleri elişleri sergisin- den bahsedilmekte ve bu sergide teşhir edilen işlerin muvaffakiye ti üzerinde durulmaktadır. Türk Maarif Bakanlığının hi- mayesinde açılmış olan sergiyi gezen bir çok İngiliz kadınları Türk talebelerinin nakışlarını gör dükten sonra bu sahada İngiltere nin ne kadar geri kaldığını esef- le belirtmişlerdir. e S A lt le tatil için Ankaraya geldiğir tanbula gelmistir Türkiyenin Su G EeliE Çiatbu Si secene iyeye askeri bir heyet gönder- | I€ mek istediği ve Hlsmü Zatm zin tahkikat işiyle bu seyahat a- rasında bir ilgi görenler de var- dır. Ayrıca bazı yorumcular, Türkiye ile Rusya arasında bazı temasların vuku bulabileceğin- resiyle'bir anlaşmaya varmak is- tediği malümdur. Suriye hük - meti İskenderun hakkındaki her türlü iddialarından kesin olarak vazgeçecektir. Buna karşılık da Ankara, Suriyeye mülâyim bir politika güdecektir. Bu söylen- tiler Umman ve Bağdadda teli uyandırmış ve Hâşimi aileye mensup hükümdarların idare: de bulunan bu iki ülke Ankara dan, vaziyetin aydınlatılmasını talep eylemiştir. İşte yarın Lon- draya gidecek olan Tevfik Paşa bu meseleleri de Londrada görü- | cektir. Fakat Türkiyenin gi Tüş tarzını ve Suriye nakkında- | ki düşüncelerini yetkili ağızlar- dan öğrenmek istemiştir. Irak kral naibi de Londrada- dır ve düm kaydettiğimiz gibi, mühim siyasi müzakereler yapa- caktır. Ortaşark ahvali birinci plânda mevki almış bulunuyor. Moskova Büyük Elçimi Ha den #i de, radyolarda, geniş tefsirle- Te yol açmıştır. Yaz münasebeti- ürkiyenin Moskova büyük | mek istediği anlaşılıyor. den de bahseylemektedirler, Atlantik Paktı ve Vallacı VW “2ce. Atlantik - paktını yine şiddetle tenkid etme- Be başlamıştır. Paktın âyanda konuşuldu- ğu bu sıralarda tesir icra et Bütün yan âzasına birer mektup gön- deren lider, diyor ki: «Cihanı sa- racak büyük bir buhranın yak- laştığı şu sıralarda bu pakt'ta ifadesini bulan bir politikayı de- Biştirmek vakti gelmiştir. Batı Avrupa ticaretimiz kadar Doği Avrupa ile münasebetlerimiz ol- saydı ve Çin ile alış verişimiz Asyanın diğer parçalariyle olan münasebetlerimize eşit olsaydı, Amerikada bir milyon işçiye ça- lışma sahaları açılmış olurdu.» DİPLOMAT ölen gazeteciler Bombay'da düşen yakılacak ve külleri Amerika'ya nakledilecek Bombay: 13 (AP.) — KLM u: çağı faciasında ölenlerden 7 kişi nin daha cesetleri bu sabah Ghat kopar ormanlıklarında bulunmuş tur. Böylece bulunan cesetlerin sayısı 40 a çıkmıştır. Geri kalan 5 ceset, bu sık ormanlık bölgeye dağılan yüzlerce polis memuru ta rafından aranmaktadır. Uçakta- ki bütün bagajlar meydana çıka rılmıştır. Cesetlerin teşhisine ça- lışılmaktadır. Faciada ölen 14 Amerikalı ga- zeteciden 7 sinin, cesetlerinin mü tebakisi, ailelerinin talebi üzeri- ne yakılacak ve külleri, defnedil- mek Üzere Birleşik Amerikaya getirilecektir. Bu konuda Dışişle ri Bakanlığı Bombaydaki Ameri- kan konsolosluğuna talimat gön- dermiştir. Cesetlerin şimdiki durumu do- layısile, hepsinin toplü olarak A- Kalkütada çıkan yeni karışıklıklar Sokaklarda devriye gezen polislerin üzerine iki bomba atıldi Kalküta: 13 (A.A.) «Reuter» Siyasi karışıklıklar ve şiddet hareketleri hakkında konuşmak için Nehrunun Kalkütaya gelme- si üzerine çıkan karışıklıktan son ra dün akşam sokaklarda devri- ye gezen polislerin Üüzerine iki bomba atılmıştır. Bombalardan biri -patlamışsa da kimseye zarar vermemiştir. Polis 6 kişiyi tevkif etmiştir. Fa kat bombaları atanlar tesbit e- dilememiştir. Gece geç vakit, 150 kişi kadar tahmin olunan ve ekserisi kadın- lardan mürekkep olan bir kafile, Nehrunun evi önünden geçerek «Geri dön Nehru» diye bağırmış- lardır. Bu yıl pamuk ekimi çok geniş tutuldu Ankara: 13 (Hususi) — Bu yıl pamuk ekimi geniş bir saha Üzerinde yapılmıştır. 2 milyon 566 bini Çukurovada olmak üze- re; Ege, Diyarbakır, Malatya, Iğdır ve Ankara civarı da dahil olmak üzere bütün yurtta 3 mil- yon 543 bin dekarlık bir sahaya Ppamuk ekilmiş bulunmaktadır. Ankarada bir otomobil kazasında iki kişi feci bir şekilde öldü Ankara: 13 (Hususi) — Bugün geç vakit Arslanhane yokuşun- dan inmekte olan şoför Mehme- din idaresindeki otomobilin freni bozulmuş, Ramazan ve Rıza ad- larında iki kişiyi tekerlekleri al- tında sürükliyerek feci bir şekil- de ölümlerine sebep olmuştur. Şoför tevkif edilmiştir. ERTERETE L EE — Ethem Ruhi Balkan vefat etti Türk Basın Birliği Derneği Baş. kanlığından Türk basınına hizmet ve alâkası elli yıldır devam eden avukat Et- hem Ruhi Balkan'ın ölümünü essürle öğrenmiş bulunuyoruz, Cenaze töreninin bugün Sarıyerde Sarıyer camlinde yapılacağını ikindi namazını müteakip Sarıyer mezarlığına defnedileceğini meslek daşlarımıza hatırlatır. — kendileri; fedakâr ruhunun tazizine çağırı - te. Yazan: KADIRCAN KAFLI Kırk yıldanberi iyilik Aharamazda'yı dinlemiş, sefa çekmişti; işte gimdi kötülük tanrısı Ehriman imdadına koğ- muş, ona servet sahibi olmanın olunu gösteriyordu. Hem bu v kadar kolaydı ki. Değirmenci şöyle düşündü: — Evet, Ehriman doğru söy- rısı lüyor. Hemen kararını verdi; değir- menin kuytu hızlı hızlı yürüdü, diva ra dayalı olan baltayı aldı; sım sıkı kavradı. Kaldırıp parlak ağ zına baktı; bir gün önce miş olduğu için keskindi. köşesine doğru Değirmenci dönüp yolcunun anına geldi; yaklaşarak dik « katle gözden geçirdi; kirpikleri- nin bile adetâ birbirine yapış - Tış olduğunu gördü. Göğsü ka- barıp iniyordu ve boynundaki Bah damarı hızlı hızlı atıyordu. Belki korkunç bir rüyâ görü - yordu: ve ölümle du. Yezdücürd gerindi ve yan dön Aü; değirmenci bir adım Zniş, onun en küçük harek, 4özden kaçırmıyordu. pençeleşiyor « rile- ini Değirmenci - baltayı iki elile tutup kaldırdı; uyuyan adamın kulağile omuzunun arasını — ni- ganlayarak bütün kuvvetile in- dirdi; kan fışkırdı ve kaydı; gövdeye y parçasile bağlı kalmıştı. Baht- sız hükümdarın gözleri bir an çıldı ve öylece kaldı; kolları bacakları titredi, yerinden v kalkacak gibi bir hareket yaptı, sonra yine düştü. Çırpındı, ge - rindi, uzandı ve hareketsiz kal- dı. Kıpkırmızı kanlar elbisesin n yat- r yer yakasını, göğsünü, üstündi tığı kilimi ve kereveti kızıla boyamıştı. Değirmenci etrafına göz attı; kapıya koşup kapadı. Sonra dö- nerek ölüyü aşağı çekti; çırıl çıplak soydu. Mücevherli, altın işlemeli, ipekli elbiselerini ve iç çamaşırlarını - topladı; küçük pençereden giren sabahın aydın liğına tuttu, gözleri ihtiras ve zaferle parlayarak uzun uzun baktı; ellerile sımsıkı kavradı, gö bastırdı. Değirmenci neden sonra ölü- yü ortadan kaldırmak lüzumu- Du anladı; çünkü değirmene ya- uçağın bulunan ve 7 gazeteciye ait YENİ SABAR enkazı arasında vücut parçaları merikaya nakilleri hususundaki bir isteğin yerine getirilmesi im- kânsız telâkki edilmiştir Los Angeles: 13 (A.A.) <Afp.> — Son rakamlara nazaran 28 ki ginin ölümü ile neticelenen uçak kazası hakkında yapılan tahkikat ğın Tepeye çarpmasından bi- raz evvel pilotu Burbanks poli- sine telsizle müracaata sevkeden esrarlı «kavga» yı henüz açıkla- mamıştır. Kazadan kurtulanların ifadeleri birbirini nakzetmekte - dir, fakat kavganın sigara du- manından dolayı münakaşa eden iki yolcunun birbirini yumrukla- masından ibaret olduğu sanılmak tadır. Yegâne hafif yaralı ola - rak kazadan kurtulan 18 yaşında bir genç kadın bu kavganın kaza dan 25 dakika evvel cereyan et- tiğini söylemiştir. Yunan âsileri Yugoslavya' ya giremiyor | —. Bunlar ters yüzü döne- rek hükümet kuvetlerile çarpışmağa başladılar Atina: 13 (AP.) Mareşal Titonun, Yugoslav hududunu Yu nanlı komünist çetecilere kapa- makta olduğunu beyan etmesin- den 3 gün sonra, bugün Yunan genelkurmayı yayınladığı bir teb liğde, hükümet kuvvetlerinin, tersyüzü hududu geçip Yunanis- tana giren âsilere karşı Kaymak- çalan dağı kesiminde çarpışmak ta olduklarını bildirmiştir. Tebliğe göre, harekât merkezi Prikon dağının kuzey batısında- dir, Tarım işçileri için kurulan ajanlıkla Ankara: 13 (Hususi) — Tarım işçilerinin maruz kaldıkları güç- lükleri, mahrumiyetleri önlemek için Çalışma Bakanlığı, şimdilik Çukurova işçilerine şâmil olmak üzere dört ajanlık tesis etmiştir- tir. Bu ajanlıklar bir nevi muka- vele merkezleri olacaklar, iş ve- renler anlaşma şekillerini bu a- janlığa bildirecekler, bir ihtilâf vukuunda da bu ajanlıklar müda halede bulunacaktır. Yakında; Edremit, — Ayvalık, Aydın zeytin işçilerile, Trakya çeltik işçilerine şâmil olmak üze- re başka ajanlıklar da açılacak- tır. Duvardan çıkan hazine Moskova: 13 (A.A.) <Afp. Moskovada bir evi tâmir eden iki işçi bir hazine keşfetmişlerdir. Filhakika işçiler bir duvarı yıktık | ları sırada altın külçeleri dökül- | Müştür. Sıkı araştırmalardan son ra servetin 95 kilo altını bulduğu anlaşılmıştır. Altınlardan bir ço ğu üzerinde 1916 - 17 tarihleri olduğundan bunların ihtilâl sıra: sında Moskovalı bir tüccar tara- fından oraya saklandığı sanılmak tadır. | Izmitte inşası tamamlanan büyük petrol deposu İzmit: 13 (Hususi) — Petrol Ofisi tarafından inşa ettirilmek- te olan 75000 metreküplük pet- | yaklaşmış bulunmaktadır. İyan Joan Curry'nin rol deposu tamamlanmıştır. v | Kİ Tefrika No. 137 kın köylerden adamlar gelebi - lirdi. Adetâ silkindi; elinde olan baltayı bir kenara koydu; el- biseleri kargı köşedeki yatağı - nın altına soktu. Sonra eski ye- rine döndü, ölüyü bacakların - dan tutarak kapıya doğru Bi Tükledi; eşikte durdu, dışarıya göz attı; oralarda kuş seslerin- den ve derenin çoşgun çağıltı- sından başka birşey yoktu, Ö- lüyü kucakladı; koşa koşa de- renin boyunca uzaklaştı de, sazların ve çalıların bulun duğu bir noktaya, geldi, Belindeki ku gağı çözerek ölünün beline dı; bir ucuna & taş bağladı, su; suyun derin ce bir yerine kocaman - bir 'a yuvarladı. Derenin suyu bir in da: ha çok köpüklendi; kızardı, fa- kat bu had ancak iki dakika ka- dar sürdü ve eski hâli aldı. Değirmenci oralarda cinayeti- nin hiç bir izi kalmadığını gö- rünce geldiği yoldan geri dön- dü; yere bakıyor kan izleri lup olmadığına dikkat du; hiç bir iz yoktu, Değirmene dönünce kanlı ki: limi ve kereveti gördü; desti i- edi; le su getirerek oraları da yıka- dı, temizledi. Bu iş yarım saat kadar sürmüştü. Şimdi işte en az yüz bin altın değerinde bir servete sahipti. Ama nerede saklamalıydı? Burada bıraka - mazdı, çünkü senli benli müşteriler şurayı burayı karış- tırırken onları da görebilirlerdi. Değirmenci elbiseleri aldı; bir çuval parçasına sardı; merdi- venle tavan arasına çıktı dip köşeye, bacanın arkasına sakladı, aşağıdan bir ses gel - di Hey. sin? Kalbi heyecanla çarparak ta- van arasından indi; bir müşte ri ile karşılaştı. O bir madığı halde Bir kedi yukarı bütün gece gürültü etti ve beni uyutmadı! değirmenci! nerede- di Öteki ona cevap bile apının önündeki - bir da al katırın larını mi İşt riflere uşaklık ettin Diye düşündü. Değir hibi olan efendisi çabuk de lese Değirmenci artık köyüne gideceğini söy- Ve çekilip gitse Mmüşteriye yar - dim etti; çuvalları indirdiler Müşteri yakında bir köyden gelmişti; “buğdayların — ertesi gün öğütülmüş olacağını öğre- nince gevindi ve gitti F SABAH SABAH! Zengin tesellisi Geleneğe uyarak, her ba- kan gibi, atı alan facia Üs- küdarı geçtikten sonra ma- halline ulaşan Ulaştirma Bakanımız Kemal - Satır: «Tek tesellimiz, diyor, fa- cianın, gemi - seferde iken vuku bulmamış olmasıdır.> Tabii haklı; hele beterin beteri felsefesine göre, sa- yın Bakan, anasından haklı olarak doğmuş denilebilir. Fakat o haklı olup du- rurken, beri yanda — bizim günahımız ne? Onlar böyle düşünüyor ve işlerini böyle tutuyorlar diye, bizler dai- ma, bir de kazığa oturtul- mak - olduğunu hatırlıyan ve ondan kurtuldudu. için gülümsiyen idam —mahkü- mu gibi mi hareket ede- Tim? , & l Hastalığa karşı sigorta Londra: 13 (Nafen) — İngil- terenin maruf bir sigorta şirketi şimdi İngiliz halkını hastalıklara karşı da sigorta etmektedir. Si- gorta edilen hastalıklar şunlar- dır: «Çiçek hastalığı, tifo, para- tifo ve çocuk felci> sigorta edil- miş olanlar verdikleri bir İngiliz lirasına mukabil hasta oldukları müddetçe her hafta 10 İngiliz li- rası alacaklardır. Hasta iyileşin- ceye kadar sigorta bu yardımı yapacaktır. Bununla beraber aza mi bir hudut tesbit edilmiştir. O da 1000 İngiliz lirasıdır. Hastalıklara karşı tatbik edi- len bu sigorta sisteminin geniş- lemesi beklenmektedir. Çalişma Bakanı ve Kâzım Orbay Ankaraya döndü Dün akşamki ekspresle İzmir- den şehrimize gelmiş olan Çalış- ma Bakanı Reşat Şemsettin Si- rer Ankaraya dönmüştür. Ayni ekspresle eski genelkurmay baş kanı Orgeneral Kâzım Orbay da Ankaraya gitmiştir. Yağmurlar bazı yerlerde zararlı oluyor Karadeniz Ereğlisi: 13 (Husu- si) — Bu sabah başlıyan şiddetli yağmurlar zaman zaman sağnak halini almış, mahsulât hasara uğramıştır. Bu arada iki tuğla ocağını da seller basmıştır. Yağ- mur devam etmektedir. İzmit: 13 (Hususi ) — Pazar gecesindenberi devam eden yağ- murlar neticesinde Sakarya neh- ri yükselmiştir. Bir “ödenek dâvası,, son safhaya geldi Ankara: 13 (Hususi) — Es- kişehir milletvekili Ahmet Oğuz tarafından Celâl Bayar aleyhine açılan ve 3. asliye hukukta dı vam eden ödeneklerden mütevel lit alacak dâvası karar safhasına Dünkü duruşmada Bayarın avukatı mü- dafaa için mehil istemiş ve du- ruşma bu sebepten başka bir gü ne bırakılmıştır. İki İngiliz kadın tenisçisi geliyor Londra: 13 (AP.) — İngiltere nin en iyi kadın tenisçilerinden bayan Peggy Daxson Scott'la ba ürkiye te- nis şampiyonluk maçlarına işti- rük edecekleri bugün İngiliz te nis federasyonundan bildirilmiş- tir. Bu maçlar 21 ilâ $0 ağustos tarihleri arasında İstanbulda ve 31 ağustostan 4 eylüle kadar An karada yapılacaktır. İran beyleri aralarında anlaşmışlar; ertesi gün Yezdü: cürd'ü yakalayıp hazine ile bir- likte Arap komutanına teslim etmek kararını vermişlerdi Sabahın ilk ışıklarile beraber köşke girdiler; üst kata çıktı lar; hükümdarın yatak odası - nın önünde Perviz'le iki arka - daşının sedirde büzülüp uyuduk larını gördüler; uyandırdılar., İçlerinden biri emretti Çabuk içeri gir, efendini uyandır; mühim bir mes'ele için görüşeceğiz! Perviz gözlerini uğuşturdu ve cevap verdi Haşmetli Kisra gece pek geç yattı ve kendisini rahatsız etmemekliğimizi buyurdu. Sana ne söylersem — onu yap! Perviz baş eğdi ve kapıyı a- Çıp içeri girdi; bir kaç saniy sonra telâşla dışarı fırladı Efendimiz burada yok! Yok mu? Nasıl olur Girip bakabilirsiniz Hep birden içeri daldılar; hü kümdarın yatağını boş buldular an penç şup bak- tılar ve orada bir ip gibi sarkı: tılmış olan çarşaf - parçalarını gördüler. Bir kaçı Kaçmış! Diye mırıldandılar. İçlerinden biri ihtar etti Ne duruyorsunuz? Çabuk olalım ve onu - yakalayalı Başka biri dedi ki — Köğkün her tarafını ara- GÜNÜN SAYFA :8? RESİMLERİ 2:/7 Zalaelaj Cumhurbaşkanı İnönü, dün yurd gizisinden Ankaraya dön müştür. Yukarıdaki resim İnönü- nün Ankara garında karşılanma sından bir intibar tesbit etmekte dir. « Birleşik Amerika Cumhurreisi Truman (ortada beyaz elbiseli zat), Amerikanın muhtelif bölgelerinden gelen 19 genç <Vali» ile Vaşington'daki Beyaz Surayın kapısında hasbihal ediyor. Amerikan orta okul talebelerinden olan bu gençler, gayesi bütün dünyada arkadaşlık ve am laşma duygularını kökleştirmek olan bir teşekkülün gençlik ve hükümet mevzulu programında talim ve terbiye görmek için intihap edilmişlerdir. Mısırde komünizimle mücadele Londra: 13 (A.A.) <Lps.» — Mısırda Parlâmentonun iki mec- lis tarafından kabul edilen: komü t aleyhtarı kanun derhal yü- rürlüğe girmektedir. Basın muha birleri, üzerlerinde komünist be- yannameleri veya kitapları bulu- 'nan kimseler hakkında şimdi u- zun hapis cezaları verilebileceği- ni bildiriyorlar. Gizli teşkiller ve Üüyeleri için ağır cezalar tesbit e- dilmiştir. A, A, aleyhine açılan tazminat dâvası Ankara: 13 (Hususi) — Ana dolu Ajansının eski genel müdü- rü Muvaffak 1, Ajansı dâva etmiştir. Şehrimiz ticaret mahke- mesinde bakılmağa başlıyan bu dâvada Sunal, evvelce almakta olduğu 857 lira maaşla Paris mu habirliğine tâyin edildiğini, fakat bilâhare maaşının 350 liraya in- dirildiğini ileri sürerek ödenmiyen maaş farklarının kendisine tedi yesine karar verilmesini istemiş- tür. Anadolu Ajansının statüsü- nün ve bu tâyine müteallik kara rın tetkiki için duruşma — başka bir güne bırakılmıştır. Bir Doğum Örstesük AAA Tdmu L hüzattar Tdrktanır z Ki Gi Yüya eli TaneleriR el ÜaT YARUR UK Gd SÜ yalım? belki başka lanmıştır. Perviz ona dedi ki - Yatak odasının başka ka- pısı yoktur; bu kapıdan da ben görmeksizin çıkamaz. Artık onu kimse dinlemiyor du; diğer odaları, tavan arası- nı, dam, alt katı ve bodrumu hep aradılar; bulamadılar. Pen: cereden kaçmış olduğuna hük: mettiler yere sak - İran beyleri kuvvetli bir sü: yari müfrezesinin başında, (Z- leri dikkatle gözliyerek* şehir den çıktılar, gittiler; hükümda: rın en sevdiği köpek onlara kı lâvuzluk ediyordu; onun yanıl- masına imkân yoktu. Köpek birçok tepel, reler geçti ve laşını r aştı, de- ğirmene yak. a hem hızlandı, hem havlamağa başladı bi içeri daldı, bir defa d gitti tekrar kokladı. ve dört ayağının üstünde ten sonra kerevete ladı, uludu, tekrar uludu Değirmenci, Kisra mı arardı D Bilmi- | yorum | Diye kekeledi. vara sıçradı; - havladı sıçradı. Geng bir subay; Köpek tavan fırladı, dü tekrar (Arkası var) | Son ? i Ekonomik vaziyet Takas Doları Ticaret Bakanlığının takasla ticarete son verme kararı, memleket ticaret âleminde çok müsait karşılanmıştır. İthai mal- larının pahalılığını temin eden bu usulün zamanla piyaasda te- sirleri görülmeğe başlıyacaktır. Lüks mal ithal edenlerin hiç hu« şuna gitmiyen bu karar, onları memleket aleyhine çalışmağı teğ vik etmektedir. İstediği malı pahalı fiatja getirip beklediği kârı temin edemiyen bu gibi fırs tcılar, piyasadan takas doları top- günlerde faaliyeti çok artan İngiliz Maliye Bakanı Cripps lamaktadır. Çekoslovakya ile ticaret) dirde bir takım kimseler tarafıa« , dan depo edilmiş olan buğdaylar Çekoslovakya — ile — imzalanan| dan depo edilmiş olar yeni Ticaret anlaşmasının hazır lıkları başlamıştır. Bu memleke*. ten yapılacak ithalât için yap lan Mmüracaatlar sıraya konm bulunmaktadır Avrupa fiatları Urfa yağı Urfa'dan alınan malimatta, |toptan bir kilo Urfa yağının ti- atı 710 kuruştur. Halbuki İstazı- Ww.w bakkallarında Urfa yağı giy | satılan yağların üzerindeki eti- ransada grevler münasebeti- | y 10 4, 760 kuruş fiat görülmek le yükselen mensucat fiatları tek | (eğiç, Bu hal, İstanbuldaki kgü- rar düşmektedir. Sanayiciler ta- | (eolsüzlüğün 'ne dersce rafından evv pilan sipariş | gi islermektedir. ları şimdiki satış - fiatlarına uymamaktadır. Fiatlarda hisse- | dilir derecede bir düşüklük baş Hariçteki Bu fiat dü: lara uydu lamaı: lüğünü dahildeki satı: mak çok müşkül olmakt Buzday fiatı 2 aris ” 102904 — Conevre Buğday ithal edileceğine dair | 23 2zy a Yaatıdam — 1055108 çıkan haberler piyasada tesiri: T akaL el e stermiş ve fiatlar düşmeğe buJ | Stokholm 71:88.60 — Lizbon I, lamıştır. İzmizde çıkan — Ticaret | z 95. gazetesinin yazdığına göre İzm Kshanı ve tahvilat — re bir vapur buğday geldiği tak