19 HAZİRAN 1949 ——— — OPurika, Netice aris konferansı, müsbet müsbet olacak P Si ni tık bu hususta, şüphe kalmamış gibidir. Açık ve kapalı uzun oturumlardan sonra mah- dut anlaşmalara varılacaktır ya- hut da kısmen varılmıştır. Faraza Avusturya sulhü hakkında, Paris radyosuna göre, uzlaşma hasıl ol muştur. Temel meseleler üzerinde İttifak vardır. Tartışma ve çekiş- me mevzuu olan Üç tâli mokta varmış 1 — Tuna Üzerindeki seferler. 2 — Avusturya petrol girket- lerine Rusların iştirâk tarzı. 3 — Alman emlâkine karşılık Rusların istediği - (150) milyon dolar. Avusturya sulhünün tahakku- ku çok ehemmiyetli bir adım sa- yılmalıdır. Ayni zamanda, Berlin husu- sunda da, ablukayı kaldıracak bir uzlaşmaya varılacaktır. Unu- tulmamalıdır ki bu konferans, e- Basen başlangıçta, Almanya ile Bulh yapmak için sadece Berlin Ablukasını kaldırmak için toplan tıya gidilmişti. Amma konuşma- ların gelişmesile ve bilvasıta bü- tün Alman sulhü da konuşulur gibi oldu. Tabiatile doğu ile batı arasın- daki büyük görüş farkları teza- hür etti ve o vakit konferansın ta mamile kısır kalacağını iddia eden kötümserler peyda oldu. Maama fih biz bu sütunlarda, okuyucula rımızın hatırlıyacakları- gibi, hiç bir zaman Ümitsiz. olmadan ve konferansın şu veya bu . şekilde Az, çok müsbet bir sonuca vara- ağına inandık. Pazartesi günü yapılacak son toplantıda durum famamile açıklanacaktır ve çok mümkündür ki dörtler arasında temasların devam edeceği ve ey lül ayında, tekrar bu defa Va- şingtonda buluşulacağı ilân edil- sin. Lüksemburg konferansı Dörtler konferansı sürüp gi- derken, evvelki gün Luxenburg'- da beşler konferansı ” olmuştur. Mister Bevin ve Schumann ©- raya da yetişmişler ve bir aralık müzakerelere iştirâk etmişlerdir. Bu konferans da oldukça ehem- miyeti haizdir. Burada Marshall ânından faydalanan devletlerin Aralarındaki tediye işlerini ko- nuşmaları kararlaştırılmıştı. Bu toplantıya Amerika delegesi mis ter (Harriman) da iştirük edecek tir. Avrupanın dolar sıkıntısı çek tiği malümdur. Lüksenburgda bu | meseleye ve çeşitli Avrupa memle | ketleri arasında döviz ve ticare- tin daha ziyade serbestliğe doğru Fevkedilmesine dair konuşmalara şahit olacağız. Rivayetler doğru ise bu bahiste Amerika ile İngil- tere görüşü birbirile intibak ha- linde değilmiş. İngilterenin dolar sıkıntısına maruz bir memleket olduğu göz önünde tutulacak o- lursa Londranın, ekonomik me- Belelerde Vaşington gibi düşün- memesini tabii görmek icabeder. Çin komünistleri ve (Hong - Kong): Çin komünistlerinin büyük ga- lebesinden sonra - İngilizlere ait (Hong - Kong) yüzünden Lon- dranın telâş ve heyecana düştüğü malümdur. O kadar ki, acele oralara | tayyare gemileri ve askeri kuv- vetler sevkolundu hattâ Britanya Milli Müdafaa Bakanı Uzakşar- ka bizzat giderek oradaki hazır- lıkları teftiş etti. İngiltere komü nist kuvvetlerin bu mevkie bir hücum ve taarruz etmeleri ihti- malinden kuşkulanmaktadır. Dün kü haberlere göre Bevin, Ameri- ka dışişlerinin Pariste bulun- Mmasından — faydalanarak — Çin komünistleri (Hong - Kong) a taarruz edecek olurlarsa bu hare ket karşısında Amerikanın n yolda bir hareket hattı takip ede zeğini sormuştur. Aldığı cevap| çok mübhem ve kaçamaklı imiş, | son bu meselenin Vaşington ilgili dairelerce inceleneceğini lemekle iktifa - etmiştir. Vade Şehid pilotumuz S Dün Bursada hazin bir törenle defnedild Bursa: 18 (Hususi) — Mücs- Bif uçak kazası neticesinde gehit düşen pilotumuz üst çavuş Abdul lahın cenazesi bugün yapılan bü yük bir törenle Pınarbaşı hava şehitliğine defnedilmiştir. Abdul lahın Türk bayrağına sarılı tabu tu namazı müteakip eller Üstün- de Tophane yolu ile Pınarbaşı ha va gehitliğine götürülmüştür. Şe hir bandosu başta olmak Üzere törende polis ve askeri müfreze- leri vardı ve kor komutanı, aske- H ve mülki erkân, merhumun ar kadaşları, hava subayları hazır bulunmuşlardır. Defin merasimi pek hazin olmuş, nâşı takip eden leri ağlatmıştır. Kazanın uçağın 150 metreden iniş kudretini kaybettiği için vu- kua geldiği anlaşılmıştır. Şehit pilotumuzun bu gekilde ölümü gşehirde derin bir teessür uyandırmıştır. İller kanunu Temmuzda yürürlüğe giriyor Ankara: 18 (Hususi) — İller kanunu bugünkü resmi gazete 1- le neşredilmiştir. Kanun 31.7.949 tarihinde yürürlüğe girecektir. O güne kadar İçişleri Bakanlığınca kanuna göre lâğvedilen bazı me murların vaziyetleri üzerinde du- rulacak ve bu hususta kararlar alınacaktır. Çocuk di isterken ölen kadın rmek Bursa: 18 (Hususi) — Yenişeh rin Cilas köyünde oturan 30 yaş larında Fatma adında evli bir ka dın cehaletinin kurbanı olarak bugün feci bir şekilde ölmüştür. Üç aylık hamile olan Fatma rah mını bir çıra parçası ile kurcalı- yarak çocuk düşürmek istemiş fa kat aldığı mikrop vücutta Miks enfeksion yaparak derhal ölümü nü intaç etmiştir. Ölümü şüpheli görerek otopsi yapan tabibi adli bu neticeyi tesbit ederek ölünün defnine ruhsat vermiştir. Kız kardeşini kaçıran eniştesini yaraladı İskenderun: 18 - (Hususi) İiçemizin Güzelçay — köyünden Mustafa Özgen eski bir kız kaçır- ma hâdisesi yüzünden ayni köy- den kainbiraderi Dursun tarafın dan beş yerinden ağır surette ya ralanmıştır. Hastahaneye kaldırı lan yaralının sıhhi durumu tehli- kelidir. Dursun yakalanmış, tah- kikata başlanmıştır.. Kocaelinde kirazlar kurtlanmağa başladı İzmit: 18 (Telefonla) — Son yağan yağmurların tesirile Koca- eli kirazları kurtlanmağa başla- mıştı ——— Amerikanın Çin yeni komünist hükümetine karşı, kesin bir husu- met tavrı takınmamakta olduğu esasen bilinmekte idi. Milli Çin hükümetine yardımdan vazgeç- mesi ve komünist idaresindeki Çin şehirlerinde resmi olmayan Amerika temsilcilerinin - mahalli komünist idarecilerle temas ey mesi dikkati çekecek gösteriler- di. Maamafih Büyük Britanya da komünistlere karşı, Çinde, çok sert bir tavır takınmak niyetinde değildir. Çünkü Singapur ve Ma- lezya Büyük Britanya için has- lardır. - Pirinç, kauçuk 'e bakır istihsalinde birinci plân- da olan bu yerlerin istihsallerini tehlikeye düşürmek, dünyanın bu buhranlı zamanlarında, hiç temi niye değer değildir. Mesele Çin komünistlerinin takınacağı hare- ket tarzına bağlıdır. Şanghaydaki gelişme çok müsait olmuş ve ko- Mmünistler orada, Avrupalılara karşı hiç taşkınlık göstermemiş- lerdir. İ DİPLOMAT hakkı ta: Gözden düşen b Houston: 18 (A.A.) <Usis) — yük elçisi Selden Chapin yaptığı demeçte gunları söylemiştir: — |1i Demir perde arkasındaki mem leketlerde komünistlerin takip et||! tikleri «tethiş> siyasetinden baş- ka, bu memleketleri iktisaden de boğmak için günlük yaşayış tarz larının her cephesinde kendilerine| mahsus usülleri - kullanıyorlar. Her gün esrarengiz bir şekilde İn sanlar kaybolmaktadır. Gözden düşen bir kimse bütün haklarını Yunan basınını memnun eden kanunumuz Londra: 18 (Nafen) — Yunan Istihbarat bürosu Yunan matbu- atının Türkiye Millet Meclisinin çıkarmış olduğu bir kanun üz. ne Türkiyedeki Yunan azınlığı - 'nın hayır müesseseleri, mektep gi bi tesislerinin idari istikbalini ver miye karar vermiş bulunmasmı memnuniyetle karşıladıklarını bil dirmektedir. Amerika Bankasının |) kurucusuünun hayatı Nevyork: 18 (Nafen) — Ame rika bankasının kurucusu M. A- madeo Ciannini 79 yaşında ola- rak vefat etmiştir. Bundan 45 se ne evvel bu bankayı kuran A- madeo Amerikaya beş parasız o- larak hicret etmiş bir İtalyan mültecisi idi. 1929/30 iktisadi kri zi zamanı bankası her ne kadar kapanmak tehlikesi geçirmiş ise de şahsi dirayet ve gayreti saye- sinde tutunmaya muvaffak ol muştur. Bu cesur ve müteşebbis | şahıs öldüğü zaman bankanın kasasında teşebbüs sahasına der- hal atılabilecek 6 milyar 500 mil- yon bulunmakta idi. Türkiyeye ayrılan yeni Amerikan yardımi Vaşington: 18 (AP.) — Avru pa ekonomik kalkınma idaresin: den bugün bildirildiğine göre, muhtelif memleketlere, — muhtaç | oldukları teçhizatı satm alabilme leri için yeniden 49.360.000 dolar sarf yetkisi verilmiştir. Yeni tahsisler meyanında Tür kiyeye 765.000 dolar ayrılmıştır. Bu tahsisin 300.000 dolarlık kısmı ile Kanadadan tarım teçhizatı alınacak ve geri kalan kısmı Bir leşik Amerikadan ayni cins mal- zeme mübayaası için kullanıla - caktır. Londra - Amerika uçak biletlerinde tenzilât Londra: 18 (Nafen) — Lond ile Amerika arasında transatlan- tik hava yolculuğu bilet tarifel rinde yaz tatili münasebetile 9625 bir tenzilât yapılmıştır. Talebe ve çocuklara 9650 tenzi lât yapılmaktadır. Bu tenzilât sa yesinde her iki memleket arasın-| » da huva seyahatinin artacağını gören kumpanyalar ilâve seferler yapmıya karar vermişlerdir. Prenses Fahrünnisa Zeyd'in rahatsızlığı Londra: 18 (Nafen) — Uz zamandanberi rahatsız bulunan Irakın Londra elçisi Prens Zaid El Hüseyin'nin zevcesi Prenses Fahrunnisa Zeyd — doktorların tavsiyesi üzerine deniz kenarında tam bir istirahate mecbur edil- miştir. MA KADİRCAN «Bundan daha iyi tedbir var- dır; o da sen içeriden ben dışa- rıdan hücum edip düşmanı iki ateş arasında bırakmaktır. Şim- di düşman bizden böyle bir ha- reketi ummadığı içim gafil avla- Yazan: Ebu Ubeyde bu fikri beğen- di; sözleştiler ve bir. sabah, he- nüz alaca aydınlıkta dehşetli bir hücuma geçtiler; savaş gayet çetin oldu; aralıksız üç gün üç gece sürdü; Araplar kendile rinden bir kaç misli kalabalık düşman kuvvetlerinin mühim Kısmını — kılıçtan — geçirdiler; bir o kadarını da esir ettiler ve diğerleri kaçtı. Kaaka ancak za- ferin üçüncü günü yetişti. Düşman ordusu harp me danında çok mal ve para bırak- mıştı; bunların asker arasında paylaştırılması — sırasında — bir ihtilâf çıktı; bazıları Irak asker lerine de pay verilmesi lâzım geldiğini; bir çokları ise onların zaferde payları olma re ganimetten de pay yacaklarını - söylediler, beyde vaziyeti Hazreti Ömere bildirdi; Halife gu cevabı yaz- dı; «Iraktan gelen askere de KAFLI ganimetten nasip ver, zira ora dan size yardım niyetile çıktı lar; Allah onların sihad niye- tini kabul buyurdu; onların hak- ları kaybolmamak gerektir. Saad bin Vakkas bu sırada Tekrit ve Musul gibi gehirleri, bütün Elcezireyi - zaptediyor; Irak İle Suriye arasında — olup dinleri - hiristiyan ve kendileri Bizans imparatorluğuna - bağlı bulunan kabileleri - itaat altına alıyordu. Elcezirede oturan — Arapların çoğu hiristiyandı;. - bunlardan müslüman olmayanlar haraç vermeyi kabul ettiler, fakat Be- ni Tagleb kabilesi ne müslüman oldular, ne de haraç vermeye yanaştılar; taşıyabildikleri mal- larını alıp henlz ratoruntun elinde olan memle- ketlere gittiler. Hazreti Ömer onları mutlaka kazanmak — is- tiyordu; bunun için Bizana im- paratoruna mektup yazdı: «Be- ni Tağleb Araplarını senin ülken den çıkarırsan ben de buradaki hiristiyanları sana gönderirim! dedi. İmparator razı oldu ve © yaptı. Beni Tagleb kabilesinin Bizans impa- RETTİ ÖMER Tefrika No. 112 ileri gelenleri Medinede Hazrı ti Ömerin huzuruna çıktılar, Hazreti Ömer onlara sordu Niçin siz Arap olduğunuz halde rum hükümdarına - git niz; biz sizo daha yakınız ve ondan daha dost oluruz! Ey müslümanların Saad bizi haraca bağlamak tedi;. haraç vermekten — utanı- rız. Dinimizden de dönmek temeyiz, zira hıristiyan doğduk, imanımız var ve bu da hak dini- dir. beyi, Hıristiyanlık gimdi. bâtıl olmuştur; kimseyi — zorlamayız ama ayrılık gözetmek mümkün değildir, diğer hıristiyan halk gibi sizin de cizye vermeniz lâ- zımdır; gerlat böyle büyürü- yor. İçlerinden biri gu teklifi y t p- Siz müslümanlardan kırk ta bir zekât alıyorsunuz; — biz kırkta iki verelim; ama haraç isteme, zira halka kargı itiba- rımız kalmaz, Hazreti Ömer cev Sizinle barış halinde ol- isteriz; kırkta iki zekât veriniz; bu ikiden biri cizyedir, Demir Perded haklarını kaybetmiş olur Amerikanın eski Macaristan bü-| yalnı İlr. Bütün gelir kaynakları kesi- küm edilir. Hastalandığı zaman i- çocuklarını mektebe bile göndere Mez. Müslümanlara karşı fark gözetil meksizin devam edilmektedir. Bu tecavüz- ler bütün karşıdır.> Kok kömürüne günkü resmi gazetede yayınlanan 3/9414 sayılı bir. kararname ile 782 sayılı bir karar tatbika ko- nulmuştur. Bu karara göre cari kök fiyatlarına 7 lira bir zam ya pilmaktadır. mak üzere kullamlan binalara ve- rilen kömür bu fiyat yükseltilme sine tâbi değildi yat üzerinden kömürlerini alacak hususi iş yerleri yeni fiyat üze- rinden kömür alacaklardır. buldan Saraya gitmekte olan 71 Sıvas plâkalı kamyon Gerede ka- zasının Asfaş mevklinde devril- mişti mü: kişi yaralanmıştır. Yaralılar A kara Nümune hastahanesine götü b ilân edilen bir istatistiğe göre günde bu memlekette 80 milyon sigara sarfedilmektedir. Rusyaya verilen İngiliz senesinde iki İngiliz destroyeri İngiltereye iade edilmekte ve günli İngiltereye varmaları bek- lenmektedir. Destroyerler Rusy dan hareket Norveçin Berğen limanına var- mış bulunmaktadırlar. rında karaya oturan Gücen Eli- zabeth lüks yolcu gemisini çekip kurtaran 12 römorköre sterling tahlisiye mükâfatı öde- Portekiz müstemlekesi) 18 (Na- fen) — Mozambik kuzeyindeki de- n |miryolu idar is da Encarnacao, hat gezen Beçmiş ve Arslanı öldürerek yeni bir avcı fık rekoru yapmış YENİ SABAH ayal Hımıyor ir kimse bütün ybeder. İhtiyacı olan şeyleri karaborsadan temin edebi- ir, kendisi ve allesi açlığa mah- ç almaya hakkı yoktur. Hattâ Protestan, Katolik, Yahudi ve zalimane hareketlere insan hürriyetlerine yedi lira zam yapıldı Ankarâ: 18 (Hususi) — Bu- Ancak mesken ol- . Bunlar eski fi- lardır. Devlet daire ve müesseseleri, Gerede de bir kamyon kazasında üç kişi öldü Bolu: 18 (Telefonla) — İstan Kaza neticesinde 3 kişi öl ikisi ağır olmak üzere beş ülmüş, kaza hakkında tahkikata lanmıştır. İtalyada günde 80 milyon sigara içiliyor 8 (Nafen) — İtalyada Rom; destroyerleri Londra: 18 (Nafen) — 1944 Ruslara ödünç verilen gelecek salı etmişler ve şimdi Bir transatlantiği kurtaran romörkörlere verilecek ikramiye Londra: 18 (AP.) — Bundan ki yıl evvel Southampton açıkla 43.500 necektir. 5 dakikada 5 arslan öldüren avcı Lourgenko Margues (Afrikada le çalışan 60 ya da olan mühendis M. Jose Lu- boyunda etrafa dehşet saçan 6 arslanı öldürmek üzere harekete 5 dakika içinde bu 5 ama adı gimdilik zekât olsun, Başka bir şartım - vardır — Nedir — Sizi müslüman olmanız i- çin zorlamam; fakat islâm ül- kesinde doğacak çocuklarınıza başka din öğretmenize de razı değilim. Bundan sonraki çocuk larınız müslüman olacaklardır Kabile reisleri bunu kabul et tiler ve böylece barış yapıldı. İran imparatorluğunda yedi büyük sülâle vardı; bunların her biri memleketin büyük bir kısmına hâkimdi; Kisralar gi- bi taç giyerlerdi; sarayları ve büyük orduları vardı; Kisra ç: Zırdığı zaman ordularının — ba- şında olarak giderler, savaşır- lardı. Kadisiye muharebesinden ev- vel Basranın doğusunda Ehvaz denilen büyük ve zengin İran ülkesini asırlardanberi bu mem leketin hâkimi olan aileden Hür müzan isimli bir prens idare edi- yordu. Kisranın emri Üzerine Rüstem komutasındaki — büyük orduya katılmış; — harp etmiş, fakat bozgunda kendi memleke tine çekilmişti Hürmüzan vakit vakit asker göndererek Basra civarına — a- kınlar yapıyordu; halbuki ora- da Arapların fazla kuvvetleri yoktu; bunun için Basra beyi Utabe bin Gazvan Hazretl Ö- merden imdat istedi; o da Sa- ad'a yazdı. Küfeden Nuaym bin Mukarrin ve Nuaym bin Mesud biner kiği ile o tarafa gönderil- r SABAH SABAH! Kakafonik Papaz Oanterbury Kızıl papası Dr. Hewlett Johnson'u, herh üde marifetlerile — yakından ta- mırsınız. Bu adam Tanrıya hürmeti bir tarafa bıraka- rak, Bölgevikliğin emrinde galışmağı tercih eden bir ka- ra cübbelidir. Onu Moskovada, moşhur palabıyık .. afından — sırtı okşanırken görürsünüz. Va- de kılıklı nutuklarında Bol- gevikliği göklere çıkarır. Ni hayet, Erauçenko dâvasında Kremlin bu <Kızıl papaz> w gahsında en iyi müdafiini bulmuştu. Bu adam son zamanlarda bir Doğu Avrupa seyahati yapmış. Onun bu seyahati hakkında radyoda konuşma- sını istiyen dostlarına, BaB. C. İngiliz roAyosu şu nazik cevabı veriyor: «Dr. Hew- lett'in sesi, radyofonik değil dir.» Nazik İngilizler Kızsıl pa- pazın sesi için sadece, rad- yo için gayri müsait demek- le kalıyorlar. Halbuki onun sesi fikirlerile de birleşince, kolayca anlıyacağınız gibi, sadece kakafoniktir. ** V Amerikanın Türkiyeden yaptığı ithalât Vaşington: 18 (AP) — Birle- gik Amerika Ticaret Bakanlığı ta rafından bildirildiğine göre Birle şik Amerikanın mart ayında Av- rupaya yaptığı ihracat 407000000 dolarlık iken nisan ayında bu ihra cat 392.100.000 dolara inmiştir. Bu liste Amerikanın Türkiye den martta 3.800.000 dolarlık it- halât yaptığını, bu rakamın nisan da 7.400.000 dolara çıktığını gös teriyor. Streptomisin her gelmiyor Ankara: 18 (A.A.) — Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından tebliğ edilmi: Bazı hastalıklarda ve bilhassa bazı veremlilerin yalnız belirli şekillerinin - tedavisinde faydalı olduğu anlaşılmış olan Streptomy cine'nin, son zamanlarda, mhemle- ketimizde hastalar ve yakınları arasında, yersiz ve hiç fayda ver miyecek durumlarda da ulu orta kullanılmasını İstemek yolunda bir cereyan ve endişe göze çarp- maktadır. Bu madde, istihsal yeri olan Amerikada mahdut miktarda el- de edilmekte ve bütün dünyaya ölçülü nisbetlerde dağıtılmakta olduğundan, bu şekildeki yersiz kullanmalar bir yandan ilâcın is raf edilmesine sebep olmakta ö- te yandan da memlekette yok ye re bir darlık yaratarak faydalan malarını zorlaştırmaktadır. Tedavi alanında, kullanış yer- leri çok mahdut ve iyice belli 0- lan streptomycine'yi yersiz ve vakitsiz olarak kullanılması has- taya fayda vermek göyle dufsun, tam tersine, pek zararlı sonuçlar verebilir. Bu sebeple hastaların ve yakın larının bu önemli noktaları göz önünde tutarak (belki faydalı o- lur) ümidi ile mutlaka strepto- tatbikinde ısrar etmeyip i mütehassıs tabibin tak- dirine bırakmaları - tavsiye olu- nur, Ç j ) | MEVHİBE GÜRBÜZ İLE MÜEYYET ERSİN Nikâhlandılar 18.6. 1949 ——— — — hastalığa iyi di; ayrıca Basrada — toplanan kuvvetler Selman bin Uneyni ve Hermele bin Mutribe komuta- sında İran hudutlarına — gitt ler. Bütün kuvvetler birleştik- ten sonra Misan ovasına doğru ilerlediler. Müslümanlar ,harbe başlama- ötedenberi -Hürmü: yan ile dâvalı olan bir. Arap kabilesinin reislerini çağırdılar; görüştüler; muayyen günde : Tan ordusunu iki ateş na almayı kararlaştırdılar Hürmüzyan bu plândan ha bersiz olrak harp 'danına geldi; müslümanlarla savaşa tu dan önce tuştu; kendisi iyi bir. komutan ve emrindeki asker — kalabalık olduğu için zaferden — emind fakat harbin en kızgın zama- nında birdenbire arkadan hücu ma uğradı; ordusu — bozuldu kendisi de kaçtı. Hürmüzan'ı arkadan vuran Arap kabilesinin reisleri Gülip Kelib'in müslümanlı çok İfaydaları dokundu. Hürmüzan in teklifi üzerine Düceyl nehri hudut kabul edilerek barış ya- pildi. Gâlip ve Kelib ile muha- fızlar orada kaldılar; Irak ve Basra askerleri geri döndüler Alınan ganimetlerin beşte biri ni Medineye götürenlerle bera ber Basra ordusunun ileri g lenlerinden on iki kişi t tiler; bunlar arasında Kelib bin VAil ve Ahnef bin Kays d dı; birincisi tanınmış bir adam dı; ikincisi henüz köle olmakla Son zamanlarda Vaşingtonda, De dar Amerikan bayrağını taşıyan mıştır. 58.000 tonilâtoluk bu ge süratle seyredecektir. Soğuk ve istiap edebilecektir. B 65 yaşını bitiren ilk, orta okul gazinosu salonlarında yapılmışt akiben Faika Onan kısa bir hita 'niz komisyonunda imzalanan mu kaveleler mucibince şimdiye ka- yolcu gemilerinden en büyüğünün inşaat hazırlıkları tamamlan- mi 249 metre uzunluğunda olaca k, ve saatte 30 müden / <la bir sıcak hava tertibatile mücehhez olan gemi 2000 yolcuyu rahatça u geminin 70.000.000 dolara mal olacağı tahmin edilmektedir. ve lise öğretmenlerinin jübilesi dün saat 15 de Taksim Belediye vr. Evvelâ jübilesi yapılan 28 öğretmen takdim edilmiş ve müte- bede bulunarak hocalara uzun Ömürler dileğinde bulunmuştur. Topluntu geç vakte kadar devam etmiştir. Fransız mektep gemisi «Jan sine bir çelenk koymuşlardır. Fransız deni ataşesi tarafı n dark> adına dün saat 11 de mi safir bahriyeliler Taksim âbide- 1 ndan saat 18 te misafir denizcü9 re bir Öğle yemeği ve gece saat 22 de Ünyon Fransezde misafir ler şerefine bir suvare verilmişt ir. beraber Beni Temim — bahadir- larına komuta ediyordu. Haz- vaşları anlattılar; halife onlara — Söyleyiniz, bundan ne yapmak gerektir? Ahnef cevap verdi Ey müslümanların beyi, ci katına vardıklarında halkın du- istediğini söy- sonra rumunu ve neler lerler; fakat buna lüzum yoktur, zira senin — göz: lerin bütün müslümanların yü- reklerine kadar her yeri görür her tedbiri alırsın. Bize düşen ait ancak kendimize bildirmektir. Ya senin dileğin nedir? — Her ne buyurursan onu yapmaktan başka dileğim yok tur, Hazreti Ömer diğerlerine de dilekler ıI ç N ğ Ekonomik vaziyet ğ iTHALÂATTA TAHDiT Ticaret Bakanlığı — ithalâtı tahdit etmiş değildir. Fakat çekla len döviz darlığı yüzünden ithalât —bir takım kararlarla— ken« diliğinden tahdide doğru gitmektedir. Bakanlığın çıkardığı son sirküler ithalâtçıları zor duruma sokmuştur. Evvelce Ticaret Bas kanlığınca verilen sipariş müddetlerinin tâyini ve takdiri keyfiye ti bu kerre gümrüklere bırakılmıştır. Piyasa ve tacirlerle ilgisi olmayan gümrük baş müdürlüğü her müşkülünü İstanbul Ticaret Odasından sormakta, Oda da işin içinden çıkamayınca evrak Ticaş ret Bakanlığına yollanmaktadır. Bu formalite, işlerin uzamasını intaç etmekte, sonunda memleket piyasası zarar görmektedir. Ticaret Bakanlığının ehemmiyetle nazarı dikkatini celbederiz. Zeytinyağı Almanyadan teklifler | , Henüz yeni yıl zeytinyağı re- | Alman ticaret firmalarınday | koltesi anlaşılmamıştır. Diğer ta | Istanbul piyasasına teklifler gele raftan müstahsil memleketlerin- |meğe başlamıştır. Teklifler, İlgle liler tarafından ehemmiyetle tela |de bu yıl zeytinyağı rekoltesi az- kik edilmektedir. dir, Hayvan derileri sordu ve hepsinden ayni cevabı n bi| Büyük baş hayvan derileri İz-| prga aldı. O zaman Basra beyi Ut gderileri İz-| y beyo göyle yazdı: cAhncf — bir|mir piyasnsına gelmeğe başlamış CEERLERM h SKSK ÖÜRKĞLE; OU kulua' ağslla malümata göre küçük baş hay İSTANBUL BORSASININ onun tedbiri ile gör kını bil! ti Ömer Me dinle, n hi Hazr dar asker var dan H de ne ka ta yardımc Vi tâyin etti Allah Ehvaz'ı tamamile fethet: den dönme! (Arkası var) istenecektir. van deri ithali de 8/6/949 fiatları . Ticari anlaşmalar öT z A, Bizimle alış veriş yapan bir ta| 282:25; Paris: .02.904; Cenevre: kım hükümetlerin diğer bazı hü-! 65.72.70; Amsterdam: 105.54.68 n İkümetlerle yapmakta — oldukları| Brüksel: 6.88.87; Prag:, 560; ticari anlaşmalar yakından takip | Stokl T.SĞNÜ; Tümhani 1(edilmektedir. Üçlü anlaşmaların | 11 2495 İyapılıp yapılmıyacağının gözden Si Va mrEe a eçirildiği bir sırada bu ticari an 7 la r Esham ve Tahvilât üzerinde laşmalar Ticaret Bakanlığınca d gözden geçirilmektedir. “muamele cimamıştır.