SW Yine oyalama mı? Berlin ablukasının kaldırılma- ı için, Rusların, teşebbüslere gi- riştikleri ve konuşmaların — müs- bet safhalara girdiği malümdur. Dün gelen Vaşington haberleri, Sovyetlerin yine bir nevi ©o) ma politikası güttüklerini göste- recek emareler taşımaktadır. A- merika murahhası Mister Jessup abluka kaldırılır kaldırılmaz dört dişişleri bakanlarının toplanma sını tavsiye etmiştir. Yâni bu iç- tima Mayıs ayının ilk iki haftası içinde olmalıdır. Rus delegesi Ma- lik ise Hazirandan evvel teplanı- lamıyacağını ileri sürmek Bureti- le yeni bir oyalama politika: üttüğünü göstermiştir. -Esasen Berlin ablukası hakkında konuş: maları ilk teklif eden Stalin ol- duğu halde bu hareket tarzı hay- ret uyandırmıştır. İ ugünkü İngiliz gazetelerini mî;îı" .»îık—.ı Taes'elelerden - biri budur. Hepsinin fikri, müzakere- lere intizaren Batıda bir Alman devleti kurulmasından asla - vaz- geçilmemesidir. Çünkü Moskova, Atlantik paktı ve Batı Alman devleti kurulması karşısında bu iki teşebbüsü de suya düşürmek için bir manevraya girişmiş ola- bilir. Hattâ (Daily Telegraph) gazetesine göre Sovyetlerin — bü- gün yalnız Almanya hakkında değil, bütün dünyada takip ede- cekleri politika anlaşılmadıkça, herhangi resmi bir müzakereye girişmek esaslı bir hata olur. İspanya işi Dünkü İngiliz matbuatını - ilgi- tendiren ikinci dâva İspanya işi- dir. İngiliz Dışişleri Bakanı Müs- teşarı Mister Meyhun mecliste de- meçte bulünarak, Franko İs- panyasının Atlantik paktına alın- Mmasına, Marshall plânından fays dalanmasına, Avrupa meelisine sokulmasına dair yapılacak her- hangi bir teklife İngilterenin mu- halefet edeceğini ifade etmiş ve Birleşmiş Milletlere âza olması- na da muarız bulunduğunu açık- lamıştır. Halbuki Birleşmiş Mil- letlerde Cenubi Amerika devlet- lerinden bazıları İspanyanın, bil- hassa Sovyetlere karçı mücadele ve mukavemet hazırlıkları yapı- hrken, açıkta - bırakılmasına ta- raftar olmamışlardır. Esasen Bir- leşmiş Milletlerin Madriddeki se- firlerin geri alınması hakkında yaptığı meşhur tavsiyeden sonra İspanyaya bir takım yeni sefirler ve heyetler gönderilmiştir. Bunla- Tın en son ve tazesi Venezuelladır. Evveice de-Arjantin bir büyük el- çi göndermişti. Diğer taraftan Do minigue cumhuriyeti, Peru, Bo- livya, Salvador, Nikaragua hükümetleri de büyük elçi veya elçi yollamışlardır. Ayrıca Irak, Ürdün, Lübnan ve Suriy de diplomatik münasebetler kur- muşlardır. Mısırın da Madridde bir büyük elçisi vardır. İngiliz iş- çi hükümeti hâlâ Frankoya karşı serğ,kehresini muhafaza etmekte- amma, Sovyetlere karşı kuru- lan blok çaresiz. Frankoya el u- zatmağa müncer olabilecektir. Kont Sforçanın heyecanı İtalya Dışişleri Bakanı Kont Sforça, Amerika gazetelerine he- yecan uyandırıcı demeçlerde bu- lunmuştur, Üstü kapalı Bsurette İngiltereye târizlerle dolu olan bu sözlerinde Sforça, Amerika inti- balarını anlatmıştır. Vaşingtona | gelince İtalya eski sömürgeleri işinin tahmininden ziyade karış-| mış bulunduğunu esefle müşahe- de ettiğini açıklıyan Bakan, Bir- leşmiş Milletler nezdinde şahsen bu dâvayı müdafaa edeceğini ilâ- ve etmiştir. Fakat derhal sözle- BA2 Ankarada bir basın dâvası Cumhurbaşknına hakaaet dâvksı müdafaa kaldı Ankara, 3 (Hususi) — Reisi- cumhura neşren hakaret etmek- ten sanık Kudret gazetesi sahip- leri Hamdi Arpag, Ali Rıza Baş kan, o zamanki yazı işleri müdü- rü Nihat Kürşat ve Nizam Pay- zın, Trabzon Demokrat Parti baş- kanı Kemal Atalin duruşmalarına bugln de ağır cezada devam edil- Bi, başka yerlerden gelen istina- beler okundu. Bunlarda vak'a es- ki olduğundan gazetede yazılan erden hangilerinin söylenip söylenmediğini hatırlıyamadıkla- rını, fakat Kemal Atalin yaptığı konuşmâda gasıp sözünü kullan- madığı bildiriliyordu. Esas hakkındaki mütalâasını okuyan savcı yardımcısı Hayri Mumcuoğlu bir saate yakın sü- ren iddiasında mevzuubahis yazı- da gâsip kelimesinin Reisicum- hura atfedildiğini, yazıdan — par- çalar okuyarak iddia etti ve sa- nıklardan Kemal Atalin bu sözü kullanmadığından gazete tarafın- dan beyanatının tahrif edildiğini belirterek Kemal Atalin beraeti- ni, diğer sanıkların ise matbuat kanununun 27 nci maddesi delâ- letiyle Türk ceza kanununun 158/1 maddesiyle cezalandırılma- larını ve kanununun matbuat 49/50 nci maddelerinin de nazarı itibara alınmasını istedi. Duruşma müdafaalarını yapmaları için baş- ka güne bırakıldı. sanık — vekillerinin Yugoslavya, Amerikadan kredi - istiyecek Belgrat: 3 — (a.a.) — <United Press>: İnanılır bir kaynaktan öğ renildiğine göre, Yugoslavya ya - kında Aznerika'dan 20—30 milyon dolar kredi istiyecektir, Yugoslav: 'a'nın kominformla olan münasebetlerinin nazik — durumu yüzünden —kredi — görüşmelerinin teferr'latı gizli tutulmağtadır, İtalyan sömürgeleri Vashington: 3 (a.a.) — <United B OK İN T DA Ha bir siyast kaynaktan öğrenildiğine göre, geçen ay Dean Acheson'u Trablusgarp vesayetinin İtalya'ya verilmesi lehinde kesin bir karara varmaktan Beyaz Sarayın yaptığı tesir alıkoymuştur. rine eklemiştir: «Benim bu hare- ketimden buradaki İtalya sefiri ne işi emniyet edemediğim mâ- nasılı çıkarmak — haksızlık olur. Bilâkis bu girift dâvayı bizzat müdafaa ederek bütün mesuliyet- leri üzerime almak istiyordum. İşi, sefirin omuzlarına bırakarak rahat bir sorumsuzluk takip ey. lemeği bir nevi korkaklık ve al- çaklık farzediyorum.» Kontun çok asabi olduğu an- laşılıyor. Filhakika İtal esasen Atlantik paktına girmek hususunda ikiye bölünmüştür. Bir de müstemlekeler işinde hiç Müsbet bir netice alınmazsa Ang- lo Saksonların ne faydaları oldu- ğu bahsi tazelenecek ve komünist- ler kayıtsız, şartsız ve - karşılık- | sız İtalyanın İngiliz ve Amerikan âleti olmağa razı olduğu lâkırdı- ları ortaya atılacaktır. De Gasperi kabinesinin iç du- rumu, böylece tabil güçleşmiş bulunacaktır. —— DİPLOMAT YENİ SAR Hilmi Uran tekrar Urfa'ya döndü G. H. P. Genel Başkan vekili, Viranşehirlilere htab ederek onları altıoklu bayrak altında kalmağa dâvet etti Akçakale, 3 (Hususi surette gönderdiğimiz arkadaşımız Zihni Kanmaz bildiriyor) — i Vi ranşehir kazasında geçiren Uran, bu sabah Halkodasında Viranşe- hirlilerle kısa bir hasbıhalde bu- lunmuş ve sonra Urfaya — müte- veccihen kazadan ayrılmıştır. Vi- ranşehirliler C.H.P. genel başkan vekilinden toprak tevzli komis-| yonlarının bir an evvel faaliyete geçmesi, Ceylânpınarla Viranşe- hir arasındaki yolun yapılması, Trahomla mücadele edilmesi gibi dileklerde bulunmuşlardır. Hilmi Uran bu hususlarda vâit- lerde bulunduktan sonra şu kısa konuşmayı yapmıştır: <— Her şey millete dayanır. E- sas olan milletin varlığıdır. Mil- letler ciliz, yahut heybetli - olur. Biz Türk milletinin heybetli ol masinı istiyoruz. Bunun için he- piniz çok kazanmalıyız. Hepiniz ne kadar çok kazanırsanız mille- timiz o kadar kuvvetli olacaktır. Bizim temennimiz budur. Eğer kazanmanızı engelliyen — sebepler varsa hükümet bunları ortadan kaldıracaktır. Benim sizlerden ri- cam, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da C.H.P. bayrağı altında yekvücut olarak - kalma- nızdır.> Uran'ı dinleyen Viranşehirliler, bu sözleri alkışlamışlardır. Müte- akiben C.H.P, genel başkanveki- l çarşı içinde bir gezinti yapmış, saat 10 da Urfaya müteveccihen Viranşehirden ayrılmıştır. Uran yarın sabah Hilvan, Siverek ka- zalarına gidecektir. Adanada tarla için işlenen cmayet Adana, 3 (Telefonla) — Osma- niyenin Kırıklı köyünden Ali De- mir, amcasının oğlu Hasan De- mir, Ali Demir, Bekir De: Hü- seyin Demir ve Enver Gök adlı şahıslar tarafından bir tarla mü- nazaası neticesinde öldürülmüş- tür. Maktulün cesedi köyde bir bahçede bulunmuştur. Kaçan sa- nıklar aranmaktadır. Adanada bir basın dâvası neticelendi Adana, 3 (Telefonla) — Bun- dan bir müddet evvel vali mua- vini Nedim Aker'e hakaret ettik- leri iddiasiyle dâva edilen De- mokrat gazetesi sahibi Ömer Baş- *ğmez ile yazı işleri müdürü Se- lâhaddin Cantan'ın yapılan duruş masında suç sabit görülerek üçer ay on beşer gün hasiplerine ve cezalarının teciline karar veril miştir. Adanada bir katil idam edildi Adana, 3 (Telefonla) — Üç sene evvel Kürtçüler köyünde ü- züm çalarken hareketine mâni olmak istiyen bağ bekçisi Osmanı öldürmek Suçiyle şehrimiz ağır ceza mahkemesinde idama mah- küm edilen ve hakkındaki karar Büyük Millet Meclisinde tasdik edilmiş olan Ali Kaya, bu sabah saat üçte idam edilmiştir. Türkiyede tahsıl edecek| Ingiliz çocukları Londra: 3 (a.a.) (ps) — Tür - kiye, İngiliz çocukdlarının İngiltere Maliye Bakanlığından döviz ala - rak tahsillerini yapabilecekle leketler arasında — bulunmaktadır. Bu haberi dün hazine bakanlığı vermiş ve her çocuk için senede 240 İngiliz liralık döviz tahsis e- dileceğini — bildirmiştir, Bu — döviz müsaadesi ancak aşağıdaki mem- leketlerde tahsilini yapacak İngi - liz çocuklarına verilecestir: Türki ye, Avusturya, Danimarka, Fran - sa, Yunanistan, İtalya; — Hollanda; Norveç, Portekiz, İspanya, İsveç, ve İsvi -HAZRETİ ÖMER - Yazan: KADIRCAN KAFLI E boynuna başlarını dü- ürüyordu, gimdi Arapların de- rilerini kesemiyor. Bilgim filin — ve vur arslanın ziyan verdi; keşki cahil olaa dım da hakikati görmeseydim. Kadisiy, arım ve zırh kefe- nimdir. Sen benim derdimle ya- ralanma, dünya hükümdarın - dan ayrılma. Sen sağ ol, şahın Bönlü seninle şad olsun!» — 39 — İran ordusu güneye döndü ve K 'eyi batıda bırakarak Hiy raya yürüdü; yüz yirmi bin as- ker, filler, atlar ve develer bir devlet kurulabilecek kadar gı niş toprakları kaplıyor; muht: gem fakat vicik vicik çamur gi- bi bir sel halinde a; r ağır akı- Yolda İran süvarileri h bir Arabı esir edip Rüstemin huzuruna gi na sordu. Siz uzak çöllerde yaşayan fasanlarsınız; buralara niçin gel Giniz? Çevik ve gayet dinç olan bu soyrek sakallı Arap zerre ka irdiler, Rüstöm o- Mmamıştır. — Millet <Dovamı Sa, 6 Sü. Partisinin v dar korkmuyordu; alnı yukarıda duruy bir sesle cevap verdi: — İslâm dinini kabul etmedi- dimdik ordu. ve 'ok finiz takdirde Allahın bize va- ad buyurduğu yerleri - almağa geldik — Biz seni yakaladık, bu yer- leri almak fır vermeyece- Biz ve öldüreceğiz! — Yapabilirsin, fakat hın takdirinin önüne — geç sin. Bizden öldürdükleriniz cen- nete giderler ve dünyada asla elde edemeyecekleri - nimetle: kavuşurlar, Allah vaadettiğini sağ kalanlarımıza verir. Allah bizi size teslim mi etti? — Ey Rüstem, si lim eden kendi kötülükleri: dir. Görüyorum ki büyük bir ka labalığın başındasın; fakat al bize tes- kaza ve karşı Bidiyorsun! yorsun, kadere Rüstem bu sözlere çok kızdı, öfkesini yenemedi ve derhal A- Tabı göstererek emretti: 5 de) | Pün Böykos takımı Atinadan gekdi, resmimle Beykozluları Tefrika No. — Artık bunun bir daha ko- nuşmasını istemiyorum. Arabı derhal dışarı çektiler; boynunu — vurdular; başını bir tarafa, gövdesini bir tarafa at- tılar. Bu sırada İran askerleri ordu nun yürüdüğü geniş sahada yağ macılık yapıyorlar; cinayetler iş liyorlar, hattâ namusa saldirı. y Halk şikâyete gelince 72 orlardı, Rüstemin canı sıkıldı; etrafında kiler Bu n çin m mün önüne geçm haldir? Biz zulüm 1- âhla; yoksa zul- De- için mi? mek ki idam ettirdiğim Arap doğru söylemiş! Diye bağırdı. -Kötülük eden askerleri üçer beşer - yakalattı idam ettirdi; ancak o zaman Halk biraz nefes alabildi. Rüstem Hiyraya — vardığı za- man gehrin ileri gelenlerini ça- ğırttı — Siz büyük ve kalabalık bir kavimsiniz; nice zamandır bu fa kir ve çıplak çöl halkını yenmiş tiniz; giadi nasıl oldu da onlâ- Adapazarı Canavarının muhakemesi Adapazarı, 3 (Telefonla) — A- dapazarı canavarı Basri Ersoy'un duruşmasına yarın da devam edi- lecektir. Bu duruşmada Basrinin meşhur Beynevit cinayeti soruş- turması da yapılacaktır. Polonya Başbakan yardımcısı kayıb Varşova: 3 (a a,) (afp) — Baş- bakan yardımıcısı Ve Polonya - ikti sağiyatını tedrire memur — Hilary Minz bir hafta evvel meçimi — bir yere bareket ötuilş ve'ö'samüziden Beri kendisinden bir haber elmama! e Köntsölü' Kai ölmuyan bei ha ezlere 'güre detlek ballanı” hülen Moskova'da toplaflan - kominforma ahi Tasealek etler (arasdıdaksı dKti ainilbisii KĞ ürasel | sükçen Gahilinde Byryofiünresilmi Deitei maslarda bulunmağz üzere Mosko - G İngrid Bergman da kocasından ayrılıyor Roma 3 (AP) — İsveçli sinema artisti İngrld Bergman dün Rocası Dr. Peter Lindstrom ile Strombo- I adasında buluşmuştur, Araların da konuşulanlar hakkında şimdilik hiç bir şey bilinmemektedir, Son zamanlarda bir Amerikan gazetecisi tarafından ortaya atılan bir iddiaya göre İngrld Bergman, İtalyan filim — direktörü — Roberto Rossellini ile evlenebilmek için ko- casından boşanmak tasavvurunda- dir: Kahirede Sıkı Yönetim 1 yıl daha uzatılıyor Kahire, $ (AP) — Sıki- yönet Cat Ürüayikki ginkrem eee yi Tei “Biniimmlddet dabi ni tti zt Küz. Do (i ni basirlan di rümnan HOL0 Hatirlandıği gibi Ca yönetim geçen sene Mime küvvetlerinin Ft he girmeleri akahinde İlân e - dülmişti Çalınan “Sakın Hayat, | Nis: 3 (a.a) (Reuter) — Picas- 'nun esakin hayat> isimli meşhur tablosu dün Antibes müzesinden çalınmıştır, ra boyun eğdiniz? Niçin onlara karşı durmadınız? Diye azarladı, İçlerinden biri dedi ki: - Ey Kisranın şanlı ve yiğit baş veziri! Sen onlar üzerine za- fer kazandın mı? Böyle iken bi- zi tekdir etmek insafa sığar mı? Gücümüz yetse dediğini yapmaz mı idik sanıyorsun? Rüstem buna cevap bulama- di ve sustü. İran ordusu Küfenin güneyin- de Necef denilen yerde mola ver di; Rüstem her gece yıldızlara bakıyor, kendisi için kötü giden talihin dönüp dönmediğini anla- mağa çalışıyordu, lâkin ayni ne- tice ile karşılaşıyordu. Bir aralık uyudu; sabaha kar gı rüyasında bir melek gördü; kendisinin ve İran ordusunun silâhlarını demirle bağladı; o sı- rada Hazreti Muhammed ve Hazreti Ömere verdi. Rüstem büyük bir sıkıntı içinde, silkine- rek uyandı; çadırda ve çadırın etrafında her geyin olduğı geniş bir ne durduğunu görerek Fakat çok geçmeden ldi, r ri olduğ bu rüyanın bi unu anladı harbe k lik arttı rşı hissettiği çekingen- Saad küçük ve büyük süvari müfrezelerini ordu. yakınlarına gön, yapmakta, yağma için da İran nun ılan karşı tıyanlarla Deraber gösteriyor. (Yazısı 5 inci Sahifede) ll aH ç A SABAH SABAH! 350 senelik bir gecikme Bir Pransız tiyatro tru- punun başında şehrimize ge- Ten Fransiz şairi, / tiyatro muharriri, romancı ve sah- ne vazır Jecax Cocteau, ev- velki gün Atlas sinemasın- da verdiği bir konferansta memleketimizden bahseder- ken — Burada bir mület ol- duğu anlaşılıyor, dedi. Cocteau tam elli altı ya- gındadır ve burada bir mil- let oldudunu, ancak — çoğu tatlı su frengi dinleyicileri- nin karşısında — anlamakta geç kalmıştır. Hem elli altı sene değil, tam üç yüz elli sene geç kalmıştır. Çünkü, daha 16 ncs asır- da, Kanuni Sultan Süleyman T inci François'ya yardım elini uzattığı zaman, Türki- yede bir mület yaşadığını bütün Fransa biliyordu. J ç x» »4 Pasifik. Paktı Londra 3 (Nafen) — Avustral- yada Brisbane Şşehrinden gelen bir habere göre, Pasifik paktı hak kında pek yakında ciddi görüşme- lere başlanacaktır. Pasifik paktına iştirük edecek olan memleketler arasında şun- lar görülmektedir: «<Britanya, Birleşik Amerika, Hindistan, Do- yonlar,» Belki Filipinler ile Japonya da bu pakta iştirâk ede- bileceklerdir. Fakat Japonyanın Pasifik paktına alınmasına Avus- tralyanın şiddetle muhalefet ede- ceği söylenmektedir. Bisiklet ithalâtımız artıyor Londra: 8 (Nafen) — Neşredi - len son istatistiklere göre İngilte- renin Türkiyeye son aylar zarfın da mühim micdarda bisiklet sev - ketmiş olduğu görülmektedir, Bi - lindiğine göre 1949 senesinin ilk üç ayında İngiltere Türkiyeye 5196 bisiklet göndermiştir, Pariste fiatlar düşüyor Paris: 3 (Nafen) — Parisde pe - rakende fiyatlarda bir düşüklük gö Fülmektedir. - Nisan ayında bu £i - yatların yüzde ; beğ nlabetinde düş Mliş olduğu tespit edik-miğtir. Buna zeğmeri Ziyatlar genö 1088 seneslü Gözü Kiskklara hisbeteri 17 köre'da ü yüksek bulsamaktağır, Romanyanın en büyük ressamı Bükreşf 3 (A9) — Romanyanın €n büyük muasır ressamlarından Gheorghe Petrascu dün uzün — bir hastalıktan sonra 77 yaşında oldu- gu halde burada ölmüştür, g K K MAi GAT KTT AY TER L Yılların en güzel flmi Yalnız bu senenin değil, Dünya çapında bir muharrir ŞEYTANIN K Başlıca yara tıcıları: 'TYRONE POWER - GENE TİERNEY HERBERT MARCHALL - ANN E BAXTER - JOHN PAYNE BU AKŞAM BÜYÜK GALA GECESi TÜRKÇE SÖZLÜ NÜSHASI j (PEK İranlıları vurmakta devam edi- yordu. Rüstem kuzeye döndü ve dos- doğru Kadisiyeye gitti. Meda « yinden çıkalı aylar olmuştu. Etrafa dağılan Arap müfreze leri hep orduya dönmüşlerdi; Saad son - teftişlerini ırlıklarını tamamlıyordu. yapıyor; Bon li Ha yük orduyu görünce çekilecekle rini sanmıştı. İran ordusu gerçekten kala- balık ve muhteşemdi; sanki bi tün ortadoğunun, Hindin ve Çi- vetini beraberinde getir- Rüstem onların bu bü- nin se mişti, Rüstem Müslümanlarla anla: mak ve barışmak için çareler a- rıyördu; yakalanan bir Müslü - mana ikramlarda bulundu; or- dügühta - gezdirerek gösterdi ve S: onunla g beri yolladı — Yalnız fillerimiz Arap or- dusunun darma dağın edilmesi: kudretini ad'a ha ne yeter, Bu ordu K nız bir kısım askerlerinden mü- rekkeptir. Yezdücürd adaletile ve kazandığı zaferlerle meşhur Nüşirevanın torunudur. Nüşire- van «Ölmez ruhlu» demektir Onun orduları bütün Suriyeyi hattâ Mısırı haraca kesmişti, O- nun torunu daha az kuvvetli de- sayısız a filleri, i vardır; halbuki si askerleriniz ğildir rleri, hi de bunlar yoktur, âletl İsetirilmiştir. vaaralı biletler er kenden aldırılmalıdır (Dovamı Sa, 5 Sü. 4 do) Gi YAK aldıkları görülmektedir. Amerik anın Türk: lar, Türk ordusunun bu yeni tâlim ve terbiye safhasındaki iltti yaçlarını SAYFA :8 * ÜNÜN RESİMLERİ| Resimde, Polatlı'da Sahra Topç uluk Okulunda hava keşif pilotl em kursu #yelerinin, kursta x timal edilen L-4-J tipindeki uça ğın havalanışından önce bir Am erikan keşif uzmanından talimat jeye yardım program * geredince, devredilen bu uçak« Karşplıyacaktır,. Anadolu seyahatine çıkan Şehir Tiyatrosu artistlerinden bir grup.« in Dünya çapında eser! URBANLARI ORİJİNAL NÜSHASI MELEK azdır, aç ve çıplaktır, komutanı- nız da öyledir. Yezdücürd gibi büyük bir hükümdara karşı düş manlık etmek akıllı raşmaz. Size yiyecek ye içe cek vereyim, Kisradan ihsanlar alayım. K acıyınız; mah vınıza yürümeyiniz! Saad ona şu cevabi gönder- di — Allahın resulü ve onun ha- lifesi ne buyurdu ise biz onu ya parız, Son sözümüzü Medayine Bidip dönen elçilerimiz söylemiş lerdir; başka söyleyeceğimiz yoktur. Tekliflerimizi kabul et- 'niz ne olacağını Allah bi- insanlara lir: komutanlarla görüşe son şeklini ve- Rüstem, rek harb plânına riyordu. Bu sırada Gökboğaya Askerlerinle - beraber be- nim yanımda, çadırımın önünde duracaksın! Dedi, Gökboğa ön safta dövüş | mek istediğini söyledi; Rüstem O zaman genç Türk komutanı dedi ki: kabul etmedi. Bir düşüncem var. — Nedir Fillerin süsleri, komutanla rın ve subayların mücevherli el biseleri ve altın kemerleri, hele guradaki para yüklü bin deve hiç hoşuma gitmiyor. Fillerin ve bayların takımları daha sade olmalı, develer geriye gönderil- melidir. (Devamı par) İsrail arasında bir suln anıuşı adş Yerli Mallar Pazarları kuruş olduğu halde 450 kuruştan muamele görüyor- du, Dünden itibaren on kuruş fır- a Ekonomik vaıiyet ae Kİ Eski Ekonomi Bakanı Cavid Ekin, yerli mallar pazarlarını fay« dalı bulmadı, dağıttı. Tasviyesi hâlâ devam etmektedir. Onun ye- rine kaim olmak üzere iplik dokuma müessesesini Ankaradan kal. dırdı ve İstanbuldaki yerli mallar pazarları müessesesi -binasına nakletti. Cavit Ekin değişti, yerine Cemil Sait Barlas geldi. Bu se- fer yeni bakan iplik dokumanın çalışmalarını beğenmedi ve yerine tekrar yerli mallar pazarlarını kurmağa kalkıştı. Alım işlerini de üzerine vermek üzere «Sümerbank Alım Satım Müessesesi» ni : ma teşebbüsüne geçti. Yerli mallar pazarları faydalı idi, e neden dağıtıldı? İplik dokuma müessesesi faydasızdı, niçin avuç dolusu para harcanarak Ankaradan kaldırılıp İstanbula getirildi ve mem- leket sanayii tam otuz ay bu müesseseye idare ettirildi? Cevabını ilgililer versin.. Dolar 460 kuruş Doların resmi rayiç - fiatı 280 karaborsada lıyarak 460 kuruşa satılmağa baş lanmıştır. Yeni Ampul fabrikası General Elektrik, İş Bankası ve bir yerli müessese tarafından müştereken Topkapı dışında ge- niş bir sahada- yapılacak ampul fabrikasına ait inşaat hazırlıkla- rı ilerlemektedir. Fabrika, yakın | şarkın ampul ihtiyacını giderecek kadar büyüktür. Takasla ticaret Ticaret anlaşması yapılmamış olan memleketlerle yeni ticaret anlaşmaları yapmak üzere tedkik- lere başlanmıştır. Takasla itha- lâtın yasak edilmesi bu anlaşmalar yapıldıktan sonra ola- caktır. ancak Röntgen filmi ithali Bir firma Türkiyeye 27 bin do- larlık röntgen filmi ithali için mü saade istemiştir. Döviz tedariki i- le meşgul olunmaktadır. Bu mik- tar bir senelik ihtiyacı kargılıya- cak kadardır. | d0 birinel mevkilerde e perde vare Döviz darlığı Döviz darlığı gittikçe artmak« tadır, Darlığın gittikçe artaca- ğından korkan ithalâtçılar endişe duymaktadır. Ticaret Bakanlığın. dan yeni ticaret anlaşmaları ya« parak darlığı hafifletme cihetine gitmesi istenmektedir. Küçük Haberler İstanbulun —sanayi — bölgesinl teabit etmek ve fabrikaların sıh« hi vaziyetini sağlam esaslara bağı lamak Üzere çalışan sağlık ko« misyonu bugün tekrar- toplanı caktır. * Yerli tıbbi eczaların ihracına izin verilmiştir. İlgililer ihraç ha« zırlıklarına başlamışlardır. GNUN 3/5/19 Londra 11 fiyatları 856 Nevyork 282.52 Paris 1.02.904 Cenevre 65,72.70 Ama terdam 105,54,68 Brüksel -6.38.87 Prague 5.60 Stockholm 77,58.60 Liz bon 11.24,95, Esham ve Tahvilât Yüzde 7 falzli ikinci tertip Mi « H Müdafaa 20.56 Bu, de)