Sahibi: Bğitim Bakanının mahud Danslı çay hâdisesi hakkındaki izahatını dinliyen Meclis, bundan e0- velki toplantılarından b irinde (E. Bakanı, ön sırada sağ dan ikinci olan zattır) erlin ablukası Amerikan ve Rus delegelerin prensip itibarile bir anlaşmaya varamadıkları tahmin olunuyor Stalin Bizde bu Unutkanlık Varken.. ayat pahaliliğinin — bir ej- der gibi alıp yürümesi, bü- tün memlekette, derin tepkiler yaratıyor. Gazeteler hep bunun- İa meşgul hattâ ilgili bakanlar da lütfen bu derd ile uğraşmağa baş- ladılar. Başta Ticaret ve Ekono- mi Bakanı bir demeç vererek pa- halılığın, daha Harbden evvel; 1938 yılında burada, her memle- ketten fazla olduğunu söylemek suretiyle, partisi hesabına dikka- te şayan bir gaf yaptıktan sonra, pabalılığı gidermenin bir mucize- ye bağlı olduğunu, yâni ucuzlak sağlamadan ümidini kesmiş bu- kınduğunu ifade etti. Bu işlerden sorumlu bir bakanın bu kadar kötümser ve meyus olması - cid- den memlekette ıztırap uyandır- d İnsan, bir işin düzelebilme- sinden bu kadar meyus - olursa, artık o işin başında bulunmakta bir fayda ve menfaat görmemek lâzım gelir. Geçen günkü bir baş- yazımızda İşaret ettiğimiz bu nokta anlaşılan Halk Partili mah- fillerde haklı görülmüş olacak ki Cemil Sait Barlas dünkü gazete- lerde sözlerini tevil ve tefsir edi- yor. Mucize demekten ne kasdet- tiğini açıklıyor. Hayatı bir gün- de, bir hamlede ucuzlatmak mu- cize olurmuş amma, zaman İle ve tedricen bu ucuzluk sağlanabilir- miş! Her ne hal ise, bu kadarcık bir tavzih ve ric'at bile bir kâr sayılabilir. Binaenaleyh şimdi u- zun vüdeli çareler düşünmeğe başlamış ve bu arada İstanbul valisine yeni salâhiyetler verile- cekmiş, bir komisyon kurulmuş, nakliye tarifelerinde indirmeler yapacakmış, şöyle olacak, böyle olacakmış. Tabii bütün ifadeler, Halk Partili hükümetlerin huyu olduğu veçhile, hep Istikbale ma- tuf ve muzaftır. İyi amma, bu is- tikbal sıgası yerine mazi. şekli kullanılmıyacak mı? Müsbet ya- pılmiş bir işten bahsedilmiyecek mi? Hayat pahalılığının, —Halk Partisinin himmetiyle daha harb- den evvel bizim memlekette almış ve yürümlüş olduğunu bize müjde liyen Sayın Ticaret Bakanı oldu Kuna göre, on küsur yıldır elleri- le büyüttükleri ve besledikleri bu yavruyu, hayat pahalılığını, gıda- Sız bırakabilirler mi? Hayat niçin pahalı oluyor diye dört tarafa soruşturuyoruz da Recep Pekerin gu meşhur 7 Ey- lâl kararlarını niçin bir defa ha- fırımıza getirmiyoruz? Türk pa- Fasının kıymetini berbat edenler ferah ve fahur kollarını sallıya- rak yurdda rahat rahat - dol: ken ve bu bahis artık kapanmış görünürken pahalılığı — gidermek vazifesi Peker partisinin başka elemanlarına yükle Bi kadar tuhaf bir tezaddır?. ayarlaması diye yaldızlı bir tâbir İle örtülen paramızı mahvetn politikası iktidar partisinin ve ço- un müşterek bir politi- Kası değil miydi? Şimdi o fen; (Devamı Sa: 5 Sü: & de) mamıştır. — Millet Partisinin <Devamı Sa, 6 Sü. 5 de) Safa Kılıçlıoğlu İdarer Nürüosmaniye Not 17 'Tel adresli «YENİ BABAH» İSTANBUL Telefonı 20705 n Trumana gönderdiği mesaj BZ --. Londra, 2 (B.B.C.) — Birleşmiş Milletlerdeki Amerikan, İngiliz, Fransız delegeleri, bugün, Nevyorkta kendi arala- rında toplanarak Rusyanın Berlin ablukasını kaldırmak için yaptığı teşebbüs neticesinde mişlerdir. B.B.C. muhabiri, A: yet delegesi Malik'in yarın tekrar buluşup görüşmeleri ihti- malinden bahsediyor. Ona göre, Amerikan ve Sovyet dele- Kırdarın Ankarada yaptığı beyanat Yeni Sabah HURRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ 11 inci Yıl, Nöo. 3631 İ Dek meydana çıkan durumu incele- merikan delegesi Jessup'la Sov- (Devamı Sa. 5 Sü. 6 da) g Vali: “Aldığım salâhiyetle hayatı ucuzlatmak taahhüdüne girişmedim,, diyor Ankara, 2 (Hususi muhabiri- mizden telefonla) — Hayat paha- hlığını karşılamak üzere Bakan- lar kurulundan Bsalâhiyet almış; bulunan İstanbul valisi Lütfi Kır-) dardan bir görüşme rica ettim. Ankara Palas'da beni kabul eden Lütfi Kırdar'a sorduğum ilk su- Baya:r,—Zoı'iguİcİc_ı.kfa çok açık konuştu Ş n D.P.nge( Başkanı kömür havzasının dertlerinden, lâiklik ve muvazaa mes'elesinden bahsetti Zonguldak, 2 (Hususi) — D.P, Başkanı Celâl Bayar ve berahe- rindeki Milletvekillerile gazeteci- ler bugün saat 15 te ihsaniyeye gitmişler ve 16 da tekrar Zongul- dağa avdet etinişlerdir. Partide bir müddet istirahat eden Ba- yar 16,30 da on otomobil ve yedi al (Hayatı ucuzlatmak hususun- da aldığınız salâhiyetin münakale ler ve şehir içinde tahmil ve tah- liye ve depolama hükümetin e- linde olduğuna göre, muvaffaki- yet imkânı hakkında ne düşünü- yorsunuz?) oldu. (Devamı Sa. 5 Sü. & de) kamyonla Kilimliye hareket et- mişlerdi. Bayar, Kilimli spor sahasını | dolduran binlerce halk - tarafın- | dan coşkun tezahüratla karşılan |mştır. D.P, ileri gelenleri — bu halk topluluğuna kargı kısa ko- nuşmalarda bulundular, Tren sa- Sayısı : 10 Kuruş Çin iç harbi Londra, 2 (B.B.C. gün ilk defa ağır topçu lerdir. Komünistler ile ) — Çin komüniü kuvvetlerini harbe sürmüş- hükümet ordusu arasımda Şanghay'ın 50 kilometre ötesinde siddetli bir harb cereyan etmektedir. Danslı Çay hâdisesi | ,Soru sahibi Hasan Dinçer: * Mes'ele Yeni — Sabah'ın yazdığından daha hazindir,, dedi oru şüldü Milli Eğitim Bakanı da hâdisede bazı “mubalâtsızlıklar,, olduğunu kabul etti ve mes'ullerin cezalandırılacağını söyledi hakkında hükümetten izahat is- tiyen Afyon Milletvekili Hasan Dinçer Dünkü Mecliste M. Kemalle Mithat Sakar- oğlu arasında da sert münakaşalar oldu Ankara, 22 (Hususi) —i Çok sert ve münakaşalı geçen petrol konuşmalarından bağka İstanbul milletvekili Kemal Öke'nin, mil- letvekili Midhat Sakâroğlu'nun doktorlar hakkında evvelce sar- fettiği sözler ve iddialar karşısın- da Sağlık Bakanına sorduğu s0- ru da, Mecliste hararetli konug- malara sebep oldu. Kürsüye gelen Sağlık Bakanı; gayri meşru menfaatler peşinde koşan bazı doktorların bulunduğu nu kabul ederek, bu gibilerin mah N Sa. 6 Sü. 7 de) ati gelmişti. Celâl Bayar istas- yona hareket etti. Halk D.P, baş kanını giddetle alkışlıyordu. Bu arada bir kısım halk: ' amıza doyamıyoruz, ne olur, burada kalın diye bağırı- yorlardı. (Devamı Sa. 5 Sü. 7 de) Ankara, 2 (Hususi surette gön- derdiğimiz arkadaşımız telefonla bildiriyor) — «Yeni Sabah> ga- zetesinin ortaya attığı danslı çay hâdisesi Büyük Millet Meclisinde çok hararetli konuşmalara vesile olmuştur. Takrir sahibi Hasan Dincer, kürsüye gelerek bu mese- le hakkında şu sözleri söyledi «— Arkadaşlar! İçtimai yara- larımızı şu veya bu düşünceler- le örtbas ettikçe marazın büyüdü- ğünü ve yeni yeni ihtilâtlar ya- yarak bünyemizi tehlikeli bir şe- kilde kemirdiğini birçok acı mi- sallerle artık kâfi derecede müşa- hede etmiş bulunuyoruz. Yarayı görür görmez neşteri vurarak te- davi &tmenin yangını olduğu yer- (Devamı Sa. 5 Sü. 3 de) Ankara, 2 (Husüsi) — Feri- dun Fikri Düşünselin başkanlı- ğinda toplanan bugünkü Meclis oturumunda evvelce verilen muh telif soruların cevaplarına alâ- kalı Bakanlar cevap verdi. Ko- nuşmalar çok hararetli ve yar yer gürültülü oldu. Bunlardan bilhassa Reşat Aydınlının petrol Amerikan tarım yardımı L GÜ İlk malzeme bugün Toplia- nede törenle Türkiyeye teslim edilecek (Marshall) 'eye gönde- Avrupa kalkınma plânı gereğince Türki rilen ve ilk hamuleyi teşkil eden (Dovamı Sa, 5 Su. 6) | Dün Beşiktaş Şeref stadında Şeref stadında, provaya iştirâk ve ve Kadıköyünde Fener stadında 19 #ayıs spor şenliRleri provası ya pılmıştır. eden genç kızlarımız hareket halinde görülmektedir. Dünkü pro valar umumiyetle başarılı olmuştur (Foto: Yeni Sabah - Burhan), 19 Mayıs Şenlikleri Programı J Dün Beykoz takıma Atinadan gel di, resmimiz Beykozluları karşı Tıyanlarla Beraber - gösteriyor. (Yazısı 5 inci Sahifedey | Yukarıdaki resimde CemilBarla birbirlerine girdiler y de söndürmenin lüzumuna kani| Dünkü Mecliste petrol meselesi görüşülürken birbirlerine çok sert hücumlarda bulunan Ticaret Bakanı C. Barlas ve Renizli Milletvekili Reşat Aydınlı Aydınlı slaR Ticaret Bakanı, Mecliste şöyle dedi: “ Ben anası babası, soyu sopu meydanda bir adamım. Bakan, şamar oğlanı değildir | mevzuu hakkında verdiği sorusu çok sert bir hava içinde geçti. Reşat Aydınlı petrol hakkın- da üç soru vermişti İngilterenin yeni Ankara Büyük Elçisi Sir “Noel Charles Yeni İngiliz Büyük Elçisi geliyor Sir ve Lady Kelly ise , uçakla Londraya iler g Londra: 2 (Nafen) Türkiye Cumhuriyeti nezdinde Büyük Bri- tanya hükümetini temsil — edecek olan yeni büyük elçi Sir Noel Char, les hareketinden evvel münhasıren Nafen ajansına vermiş olduğu bir mülâkatta şunları söylemiştir Ankaradaki yeni vazifeme gi - Gderken derin bir memnuniyet d - Sir Noel Charles Büyük yı Türkiyede temsil etmek va - n edik: de kında büyük bir alâ -| VEl meşbu. bulun e Türkiyenin — kendisine yabancı olmadığını ilâ- Britan- zif ta; eden evv Türkiye h: ka ve s duğunu tamam İsetirilmiştir. (Devamı Sa, 5 Sü. 4 ve ederek uzun senelerdenberi bir (Devamı Sa: 5 Sü: 2 de) de) illetvekili, hâdiseyi Meclis Grupuna aksettirmeğe karar verdi N. Sadak'ın mütenakız demeçleri Mes'ele C.H.P, Grupuna da aksettirilecek Ankara 2 (Hususi) — Nacmöas Gin Sadağın Amerika seyahati ve Atlantik Paktı karşısında Türki « yenin durumunun yerli ve yabancı Matbuatta türlü tefsirlere yol aç dığı malümdür. Sadağın - bundani bir müddet evvel Türkiyenin At « dantiğe sahil bir devlet — olmadığı için bu pakt dışında kalacağını be 'yan etmiş olmasıma mukabil —sori beyanat bunu naizeder mahiyotte görülmektedir, Haber —aldığımıza göre bu kısım Halk Partili millet- vekilleri Sadak avdet edince me | seleyi hemen Parti Grupuna ak « aettireceklerdir. — Diğer, tar (Devamı Sa. 5 Sü. 7 de) Terail arasında: bir-suin-anısşunu | *Nevamı Sa: 6 Sü: 2 de) Adanada petrol — aramalarına ne zaman başlanıldığı hakkında ki ilk soruya Bakan 1931 de baş ladı. Hocaali mevkiindeki bu ça- lışmalar için Amerikaya sondaj siparişleri yapılmış ve fakat he- nüz gelmemiştir, diye, gayet kı- sa bir cevap verdi. Aydınlı, Refik Saydamın petrol — aramalarının başında bulunanlara itimadı ol- madığını söylemişti. Diye söze başladı. —Adanada yapılan pet- rol aramalarında çalışan Trava- zel marka sondaj makinesinin mühendisi ile Cevat Taşman ara- Osmanlı hânedan — "e Muhafazakâr İngili SA gazetesi “Times, durumu inceliyor Londra, 2 (A.P.) — Bu sabalix ki Times gazetesinin başmakalaş sinde eski hanedanın prens v& ölmüş bulunan prenseslerin koca- larının Türkiyede ikametine ait ve son zamanlarda kabul edilen (Devamı Sa, 5 Sü. 1 de) (Devamı Sa. 5 Sü. 6 da) TAKVİMDEN BİR YAPRAK: Buhrana Doğru stüne yormak gibi olmasın Ü bine buhranına doğru gidiyoruz. Hayat pahalılığına karşı bir tedbir alınmaması İster istemez kabinenin vaziyetini sarsmaktadır. Bu mese- le sonuna kadar böyle devam edip Bidemez, Bir hükümot kuvvetini an- gak böyle pürüzlü meselelori hallet- mekle İsbat edebilir. Bu da sürüp gitmemeli, çabucak - bitirilmelidir. Halbukl sayın Ticaret ve Ekonoml Bakanının: — Hayatı — ucuzlatmağa imkân olmadığını söylediği günden- beri salâha doğru bir adım dahi atıl mış değildir. İstanbul valisi Ankarada görü- şecok, konuşacak ; pahalılık yüzün- den araları şeker renk olan Ticaret Bakanlığiyle karşılaşarak — düşüne- azı tedbirler amma, zannedersem bir. ka- cekler, taşınacakla almağa karar verecekler; — vali bu tedbir. ve salâhiyetlerle — mücehhez olarak İstanbula gelecek ; dalmi en- cümene İzahat verecek... Kararlar alınacak ; gida maddelerine - flatlar konulacak; bu. fiatlardan — fazlaya satanlar milli korunma mahkemele- TiN0 sevkolunarak mahküm — edili cek; bundan korkan diğer osnaf narha riayot edecek ve bu süretle hayat ucuzliyacak... Bunun kolay kolay mümkün ola- bileceğini, ayıp değli ya, pek zan- Je birinci mevkilerde ne perdo ULUNAY netmiyoruz. Hayat pahalılığı İktisadi, hattl İçtimal bir buhran yaratmıştır. Bu buhran memleketin umumi hayatıs Na tesir ediyor; herkeste derin bir. hoşnutsuzluk husüle getiriyor. Kas binelerin mevkline iktisadi buhran lar kadar hiç bir âmil müessir olas maz, Bunun emsali çok görülmüşe tür. Mazl yalnız tarih sayfası değik dir. Biraz da hâli Idare eden, İstiks bali hazırlıyan ders kitabıdır. İktis sadi vaziyetlerin hükümetleri nası devirdiğine yakın bir mazi şahittir. Böyle olduğu halde her şeyden öve vel düşünülmesi icabeden bu kadar mühim bir mevzuu zaman ile hak dedilecek meseli l6 almak affolunmaz bir gal Bir valinin, bir bakanın muvals fakiyeti, eserleri ile ölçülür. Bu e sorlerin bokası halkın rahatıdır ; bus 'nun haricinde yapılan İoraat ne o« Jursa olsun ön plânda yapılması ge reken çok Tüzümlü tedbirlerin tatı bikindeki / muvaffakiyetsizlikle - silk nir gider. . Bugün, vaziyet budur. İktisadi buhranın bir kabine buhranına sebep olması pek müm- kündür. Amma bu İyi mi olur, fena mi? Orasını bilemeyizi varı