CUMA | sahil 15 Tni NİSAN 1949 i: Safa Kılıçlıoğlu Tel adresi: «YENİ SABAH> İSTANBUL Nuruosmaniyo No: 17 Telefonı 20705 11 inci Yıl, No. 3613 Yeni Sabah HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYIZ Sayısı : 10 Kuruş I m(!l Tege Kuvvet Şurubu GENEL ZAFİYETTE, NEKAHAT LERİNDE, DERMANSIZLIK VE S ZAFİYETLERİNDE KULLANILAN BİR KUVVET ŞURUBUDUR. AL- İR ürkiyeye verilen at' i teminat Amerikanın, Türkiyenin toprak bütünlüğü ve siyasi bağımsızlığına l1 alâka azalmıyacak .ve gösterdiği esas ça Yine Gelir Vergisi Kanunu eni gelir vergisi kanu- nunun bankalardaki tev- dlattan muayyen bir miktarı aşanları vergiye tabi tut ması ve bunun için de banka es- Parının açıklanma zarureti olma- #mın ne kadar ağır tesirler yara- tacağını ve iktisadi hayatı adeta felce uğratacağını dün etraflıca teşrih etmiştik. Mes'ele, yurdun ekonomik gelişmesi bakımından, çok hayati bir. ehemmiyeti haiz olduğu için yeni kanunun hüküm leri üzerine tekrar dönmekte fay da görüyoruz. Bir memlekette vergi sistemi- nin değiştirilmesi daima çok mi him bir hâdisedir. Tasavvur buy- Tulsun ki Fransa gibi kapifalist ve maliyesi asırlardır Inkişaf et- miş zengin bir memleket bugü- ne kadar, en köhne ve âsârtütika dan sayılacak bir vergi sistemi- ne tâbi olarak yürüdü. Mevcut bir rejimin fenalığı hususun- da, herkes mazariyatçı- dar ve tatbikatçılar mutabık ol- dukları halde bir türlü mevcuda Gdokunulmak İstenilmiyordu. Ve- rimsiz, adaletsiz bir tarzda asrar olunuyordu. Çünkü alışılmış kötü 've âdil olmıyan bir vergi yeni fa- kat alışılmamış daha âdil bir vergiye tercih ediliyordı Bir de halihazırda yürürlükte olan vergi sisteminin verimsiz ve hele adaletsiz olduğu hiç şüphe götürmez. Maaşlı, ücretli gahıslar, ka- zançları çok mahdut olduğu hal- de Türkiyede en çok vergi verir- ler. Bir memurun derecesi yük- seldikçe maaşının yüzde otuz be- şine kadarı hükümetçe vergi ola- rak alınır. En yüksek memurun yılda eline geçecek maaş mikta- rı da nihayet sekiz bin lirayı geç mez. Şu halde bunun takriben (8000) Hrasını maliyo Istirdat e- der. Halbuki yılda on bin, hattâ yüz bin liralar kazanan nice kim seler vardır kâ bunlar. devlete bazen yılda beş yüz Jlira hattâ daha az bir takım gülünç denile- bilecek rakamlar ödiyerek cemi- yete olan borçlarından sıyrılmış bulunurlar. Bu açık adaletsizlik hattâ haksızlığa son vermek ka- dar dürüst ve zaruri bir hareket fasavvur edilemez. Amma bunu yaparken çok ihtiyatlı ve uyanık olmak lâzımdır. Beyanname usulü yurdumuzda umumileştirilince bunun İcaplarığ nı yerine getirmek çok müşkül o- lacaktır. İstanbulda hâlâ maktu' vergiye tabi olan mükelleflerin varında İse be- yannameliler ancak bunun beşte biri kadardır. Yâni beyanname usulü, birdenbire sanılaçağı ka dar, öyle umumi ve şumullü de- Kildir. Beyanname İşi mükellef- lere bir çok külfetler yüklemek- r:uırn : ürk mükellefi hele küçük tavassıt — esnaf hi alışık değildir. Büyük ntı’v':n:ı:rluı; gok mümkündür ki beyannameyi hakikate tam ayna olacak şekil. do vermesin. Bu vaziyet kargı- sında çaresiz” resen takdir yolu alıp yürüyecektir. Bu yüzden h zine ile mükellef arasında binbir niza' çıkacaktır. Bir çok mües- seseler hakiki bir tarzda muvazaa yolu ile el dej ve hükümet umduğu vergiyi tah- sil edemiyecektir. veya unla çok yüksetilmiş nacaktır. Belli miktarlardan Sonra bu tempo yüzde kırk beşe kadar fırlamaktadır. Alışmadığı böyle bir baskıya birdenbire tâbi olanlar yukarıda temas ve etmek İstediğimiz bir takım hi- Teli yollara sapacaklardır. Esa- Ben İstanbulun sayın Defterdarı bu hususta yazdığı bir kitapta tatbikatın kendi. ine verdiği salâ- (Devamı Sa. 5 SÜ, 4 de> Dişişleri Bakanımıza teminat veren Başkan Truman Ameri ka Dişişleri Bakanı Acheson- 'la görüşürken Sadak'ın beyanatı Amerikanın yaptığı askeri ve ekonomik yardıfnfian dolayı Türk milletile hükü; metinin şükranını bildirmek isterim Vâshington: 14 (a.a,) (afp) —| ma olmasa bile Amerika'nın Tür- lerarası durum kı YA a Amerika'nın Tür- lerarası durum karşısında — Tür - ürkiye Dişişleri Bakanı Necmed-| kiye'nin toprak bütünlüğüne — ve| kiye'ye askert yardım — program din Sadak, sah günü —Amerikan| siyasi bağımsızlığına gösterdiği e-| nın devam — etmesinin — Amerikan Dışişleri Bakanı Dean Acheson ve çarşamba günü başkan Truman ile yaptığı görüşmeler sonunda — yenl ve' belli bir mifletlerarası anlaş - saslı alâkanın azalmıyacağı husu sunda teminat verilmiştir. Bundan başka Amerikan idarecileri Nec- meddin Sadak'a bugünkü millet - dış siyasetinin en faal ve karakte ristik . veçhelerinden birini — teşkil ettiğini bildirmiştir. (Devamı Sa. 5 Sü. 5 de) Pahalılık v Belediye Ticaret Bakanının ithamını alâkalılar mevzuatı bilmemesine delil sayıyorlar Perakendeci Kasaplar Cemiyeti Başkanı, p koyunun 500, kuzunun 430, sığırın da 240 kuruşa satıldığını bildiriyor Ticaret ve Ekonomi Bakanı Cemil Sait Barlasın İstanbul Be- lediyesini pahalılığa mâni olama makla itham eden telgrafı, alâ- kalı çevrelerde geniş - tefsirlere yol açmıştır. Bakanın Belediye yi bu şekilde itham etmesinin, mevzuatı bilmediğine delil sayı- labileceği dahi söylenmektedir. Hükümetçe pahalılığa mâni ol mak yolunda alınan tedbirlerin semeresiz kaldığı ortada durur- ken, Bakanın bu yolda Belediy yi suçlu telâkki etmesi, halk a- rasında da hayretle karşılanmış. tar, Birleşmiş Milletler toplantısı ,Diş ticaretimizin mütevazin vazeneyi temin etmesi lâzım gel- bir hale getirilmemiş olması, | diğini ileri sürmektedirler. büdçe âhenksizliği ve paranın is | Diğer taraftan Ticaret Bakan tikrarsızlığı bugün için pahalılı- | hğınca neşredilen konjonktür» Ba sebep olarak gösterilen baş- | dergisinde pahalılık bakımından lica üç sebeptir. İstanbul vilâyeti 19 inci gelmek Alâkalılar, herşeyden evvel Ti- | tedir. caret Bakanının dış tİcarette mu (Devamı Sa. 5 Bu. 1) | Yğni dest royer Rus delege i Gromiko, Atlantik devletlerini itham etti Flushing, 14 (AP.) miş Milletler dünkü toplantısında yet delegesi Andrei Gromiko ku zey Atlantik paktı Rusyaya karşı bir atom savaşı hazırlamakla itham etmiştir | / Sovyet delegesi göyle - demiş. tir: | «Kuzey Atlantik paktı akidle | ri memleketlerin savunma işil telif edilemiyocek geniş ölçüde Birleş- Genel kurulunun Âmerikanın Bize verdi; yor. Yukarıdaki resimde gemi h enti bize teslim edilmeden evvel bahriyelilerine gemini; B makine dairesinde izahat vermelerini te Ankarada bulunan Amerikan as keri yardım kurulu deniz grupu tedbirlere bag vurmaktadırlar gazdtesi muhabirine verdiği bir dı 'diği bir demeçte son harpte edini Bu husus bilhassa Birleşik | deniz kuvvetlerini yükseltmenin” gayeleri olduğunu kemlilerinin | Amerika, İngiltere vo Fransa | dört esaslı gaye üzerinde tatbik etmek üzere geldiklerini söyle (Dovamı Sa; & Su. 1) dan sitayişle bahsetmiştir. rSunyedefes ve peçe yasak qu Muhtekirler de idam edilecekler am: 14 (Hususi: muhabi- rimiz Mehmet Ataker — bil- diriyor.) — Suriye — inkilâb hareketleri sükünetle devam etmektedir. Albay — Hüsnü Zaim, Bu hareketlerinde Ke- mal Atatürk'ün yolunda yü- Tümek azmindedir. İnkilâplarımızdan mülhem olarak erkeklerin fes ve ke tiye giymeleri, kadınların pe çe kullanmaları yasak edi- lecektir. Albay, bana / verdi- Bi beyanatta gunları — söy- ledi: « — Yabancı istikrazlarla or- dunun motörize edilmesi hu- susunda- elimden gelen gay- Teti esirgemiyeceğim. Hari- ciyemizde tasfiye yapacağım. Vatan halni tanman kimse- lerin malları sureti kat'iyede müsaddte olunacaktır. Tür - kiyeden sonra Orta Doğu da küvvetli anti — komünlet bir hat Suriye tarafından kurulacaktır. Memleketin gelişmesi, iktisa di vaziyetin - düzenlenmesile mümkündür. Muhtekirleri 1- dam cezalarile bekliyorum.> YENİ KABİNE Şam: 14 (aa.) — <United Press>: — Fayid El Attassı, yenl kabineyi kurmaya me Mmur edilmiştir. El Attassi Halkçı Partinin lideridi! Korkunç hir cinayet Bir başöği kaynanasmı ve kayın pederini öldürdü İzmir, 14 (Telefonla) — Bu- gün öğleden sonra Akhisarın Ballıca köyünde korkunç bir ci- nayet işlenmiştir. Ballıca köyü baş öğretmeni Hüseyin Gülyak- maz bundan bir müddet evvel Zeynep adında bir kızla evlen- miş ve kayınpederinin evine iç güveysi girmiştir. Aradan iki ay kadar bir zaman geçince, ge çimsizlik başlamış, baş öğret- men, kayınbabasının evini - ter- kederek okulda yatmağa başla mıştır. Hüseyin bugün refikası Zeynebi almak üzere kayınpede- rinin evine gidince çıkan bir mü Hüseyin Gül- retmen karısını nakaşa sonunda yakmaz tabancasile evvelâ ka- yınvaldesi Ayşeyi, karısı " Zey- 'Debi ve en sonunda kayınbabası Mehmedi kurşunla yaralıyarak üçünü de öldürmüştür. Hüseyin, işlediği — cinayetten sonra evin bahçesinde - kendisi de düşerek elindeki tabanı yaralanmıştır. Yaralı Hüsey akşam üzeri Manisa Memleket hastahanesine kaldırılmıştır. Savcılık tahkikata el koymuş tur. 1 yeni de stroyerlerden Buchanan memlek etimize hareket etmiş len te drübelere göre Türk hava lerimiz Amerikalı bahriyelilerin Türk Dider taraftan başkanı Amiral Settle, Kudret sbit etmektedir buraya Amerikan yardımıni miştir. Amiral Türk subayların Ankara: 14 (Telefonla) — B. M. M. bugün Feridun Fikri Dü- günselin başkanlığında toplandı bazı üyelerin mezuniyetleri hak- kındaki Başkanlık tezkeresinden sonra İngiliz Lordları ve Avam Kamarası başkanlıklarından ge- len ve 8 kişilik bir milletvekili gurubunu dâvet eden mektupları okundu. Heyetin 25 Mart salı gü nü Londrada bulunmalarının mü nasip olacağını kaydeden bu mek tuplar tasvip edildi. Başkanlık gereğinin yapılacağını bildirdi, gündeme geçilerek Dr. Fahri Kur tuluşun İstanbul Tıb Fakültesi proje müsabakası ve Sinan Teke- Hoğlunun 1609 sayılı kanunların meriyeti hakkındaki soruları te- hir edildikten sonra gelir vergis kanununun müzakeresine devam edildi. Dünkü oturumda intaç edilemi yen 41 maddenin 3 fıkrasında iş- GELİR VERGİSİi Dünkü münakaşalı celse Tekaüd maaşlarından v'ergi kesilmemesi teklifi tartışmalardan sonra reddedild Hususi hastahanelerden vergi alınacak le ilgili olmak üzere tüccarın ma ruz kaldığı tazminat ödemcleri ve tahsil edemediği alacakları kârdan düşürmesini derpiş eden fıkrası uzun tartışmalara sebep oldu. Hazım Bozca Afyon va Vehbi Sarıdal Niğde bu fıkradaki mukavele ile bağlı olan İşten mü' tevellit tazminler yerine müket- lefe itimad telkin eden ticari akit kaydının konulmasını — istediler. (Devamı Sa. 6 Sü. 2 de) Bükreş büyük elçimiz Hulüs' Fuat Tugay evvelki gün mezü nen Romanyadan şehrimize gel : miştir . Bu akşam Ankaraya gidecek © lan Bükreş elçimiz dün kendisiy: le görüşen bir muharririmize muh telif mes'eleler hakkında şu ber yanatta bulunmuştur. Türk — Rumen münasebetleri «— Romanya ile Türkiye ara. sındaki siyasi münasebetler not male yakındır. Hâlen- Romanya « da Bükreşteki sefaretimizden baş ka, Köstencede de bir konsoloslu ğumuz bulunmaktadır. Ayni za- manda geçen yıl memleketimize (Dovamı Sa, 6 Sü. 7 de) Şilepçilik işletmesi kaldırılıyor Ulaştırma Bakanlığının neşrettiği tebliğ Ankara: 14 (A.A.) — Ulaştır- ma Bakanlığından tebliğ olunmuş tur: 1 — Son zamanlarda- hariçten alınan ve alınmakta bulunan ge- milerle deniz ticaret filosu tona- jımızın günden güne artmakta ol ası — gözönünde — tutularak 0.1946 gün ve 3/4877 sayılı Bakanlar Kurulu karariyle yü- rürlüğe giren 666 sayılı karar gereğince gerçek ve tüzel kişile- re ait 50 hamule tonundan yuka- rı makineli gemilerin memleket kıyılarında yapacakları her tür- lü taşımalarda uygulanmakta 0- lan unvanlara —memleket — için- de ve dışında hizmete sevk ve tah sis sistemi 1.6.1949 tarihinden iti baren kaldırılacaktır. Ancak memleket ulaştırmasın da vukuu muhtemel bir aksaklı- ği önlemek maksadile 666 sayı- h koordinasyon kararı hükümle- ri saklı tutulmuştur. 2 — 50 - 600 tonundaki maki- neli gemilerle 601 (dahil) — ded- veyt tonundan yukarı gemilerin navlunlarına dair olan tebliğler, 1.6.1949 tarihinden itibaren yü- rürlükten kaldırılacak ve 601 (da hil) dedveyt tonundan yukarı ge milerin tahsis suretile hizmete (Devamı Sa. 6 Sü. 7 de) Amerik Haftada 'lvı'ır —Amm bombası yapıyor Vaşington, 14 (A.A.) — (Uni ted Press): «Kimya» dergisinin nisan 1949 sayısında çıkan bir makaleye göre, Birleşik Ameri- ka atom bombası istihsalini haf tada bir bombaya yükseltmeğe muvaffak olmuştur. Her bomba bir milyon dolara mal olmakta ve şimdiği stok 100 - 200 bom bayı ihtiva etmektedir. Bu ma kalenin yazarı, Ohio kimya oku: lunun profesörü Campbell'dir. Bu dergi silâhlı kuvvetler kim yagerler birliği tarafından neş- redilmesine rağmen ne birliğin ne de derginin silâhlı kuvvetler le bir alâkası olmadığı belirtil mektedir Campbell, bu tahminlerini «bir | çok kaynaklara dayanarak yap- (Devamı Sa. 5 Su. 6) Romanyada hayat Bükreş Büyük Elçimiz Türk tebeasına çıkış vizesi verilmiyar. İstihsalde büyük düş Aya Bu hayalin hakikat olması için gereken şartlar «Aya Seyehat> son asırlarda, ilimle uğraşsın uğraşmasın her- kesin zihninde yer eden bir prob- Tem halini aldı. Sık sık bu seye- hâtin yakında mümkün olabilece ğine dair hâvadisler çıkıp duru- yor, Bu cümleden olmak üzere geçenlerde gazetelerde yine böy* le bir haber gördük. Nafen ajan- sının New - York'tan verdiği bir hâvadise göre Amerikanın <ta- ninmiş> — astronomlarından — Dr. Liyod Mots Aya seyahatin müm- sini şöyle a: uştır Bu kantarın hânede mihmân mihmân üstüne Diyen şalr bugün hayatta olsay- di çokilen yoksulluğa karşı: | — Bulmadın bir lokma, bir hır- kayla bir mesken gönül idi bindi sırtıma buhrân buhrân üstüne! Diyo hayıflanırdı. Zira mübarok vatanımızda yalnız, et, ekmek, su, süt, zerzevat, — İlâç... lih — buhranı yoktür; bir de müzmin hale gelen mesken buhranı da vardır; devâ bu dunamıyan bu. dertler — gazetolerin (tofrika hâvadisi) denilen Çarkası yarın) li haberleridir. Bir eli yağda bir oli balda olanlara bu buhranlar vız gölir; kazara bir dert yanıla- cak olursa gözlerini fal taşı gibi a- çarak Şükredin... Şükredin! Başka memleketlerin haline bakın... Şimdi bu mazeret do yok... Çüne kü dünyanın en pahalı momleketleri tabli hayata doğru gidiyorlar; Fran sada bile hayat yüzde elli ucuzla- mıştır. Bizde Ise alabildiğine yük- solmedo. Gelelim meskon buhranına... Ev, eski yapı olursa İster on dört oda- | li konak olsun eski kira bâkldir; l kırk para zam yoktür. — Cağaloğlu Olamaz bir 6 Bay Hulüsi Fwat Tugây muharririmizle görüşüyor kün olduğunu söylemiş ve proje-| hızında bir hava in beyanatı üklük var : seyahat Prof.Salih Murad'a göre: “Bu, tatlı hayallerle süslenmiş bir masaldan ibarettir,, Prof. Salih Murat Uzdilek «Aya, saatte 15000 kilemetre gemisi ile 24 3* Sü. 6 da) (Devamı: — . — .—— —— TAKVİMDEN BİR YAPRAK: topu kaydı! ULUNAY caddesi gibi şerefli bir yerde sed üstünde Evkafın kocaman — evleri vardır. Bunların kiraları iki lira, Üç lira, bilemedin beş lirat... Yenl bina oldu mu? Teneke mahallesin: de olsa dayan kiraya... Ayda bin lira istesen hakkındır! Aman ev kirasına dokunmiyalım. Peki efendim... Dokunmuyalım. Ya mağazalar? Ya dükkânlar? Çorbas ©1 ayda on liraya - oturduğu düks kânda günde bin lira kazanır. Dük- kânın sahibi de açlıktan — «hayâb-l fener, şimdi söner!> zavallının yut kunmaktan hınakları şişer! Aman! Kiralara — dokunmayı Sonra hayat bahalılaşır. Şu mübarek hayat... Bundan faz da bahallaşacak değil a... Bırakın yakamızı yahu! Hiç olmazsa mağa- zalara, dükkânlara karışmayın! Hal kın ayağına zincirle bağlı bir göl- Beyo benziyen hayat bir mağazası- 'nin yahüt bir dükkânının kirası ile Beçinecek olan bir sınıfı ezmekle u- cuzlatılmaz. Yakından biliyorum: Öyle dük- kânlar var ki getirdiği para vergi ye, tâmire, sigortaya yetişmiyor. Artık herkes ölümden değli, ha- yattan korkuyor1