2 Mart 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

2 Mart 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MART 1949 'Komünist hareketleri karşısında: Londranın büyük gazetesi (Ti- mes) Mösyö Thorez ile Sinyör KTogllatti) nin aynı zamanda böyledikleri ve kızl ordu bu memleketlere girerse ona yardım &decekleri hakkındaki demeçlere uzun bir makale tahsis etmiştir. İngiliz radyosunun dün gece yı yınladığı bu makale çok dikkati çekecek mahiyettedir. Fransız ve İtalyan komünist liderlerin ha- reketi Amerikalıları — Avrupaya yardım hususunda tereddüde dü- şürmek için ihtiyar - olunmuştur ve şüphesiz bu hareketin direk- tifleri Sovyetlerden gelmiştir. Fa- kat kökleri dışarıda bazı ideolo- ji, mezhep ve kanaatlere uymuş Avrupanın son zamanlarda kazan dığı bir itimat ve huy değildir. On beşinci asırdanberi faraza Frat sız ve Alman katolikleri siyasi hareket hatları hususunda aynı zamanda cismani bir devlet olan Papalıktan direktif almakta — ve zaman zıman mensup - oldukları memleket ve devlet ile tearuz ha line girmektedirler. Bismark'ın katoliklerle Savaşı tarihe mal olmuş bir haldir. Fransız cumhu- eti de papasların ve mektep- lerinin papanın yâni yabancı bir Kü ni « Su ter yj Kspalıçarşıda Kuyumcular Laristan yolile altın, Mühim bir a İtin ve döviz kaçakçı şebekesi yakalandı Bol miktarda pırlanta, elmas, altın kol saatleri ele geçti İstanbulda dün yeni bir altın dö viz kaçakçı şebekesi meydana çı - karılmış, külliyetli miktarda mü- cevherat, zinet eşyası ve döviz e- le geçirilmiştir. İstanbul emniyet, ve adliye teş- âtlerinin el ve işbirliği yaparak 'dana — çıkardıkları — şebekenin mdilik ele geçen elemanları K cadde- le kuyumcu “Teofoni ve kardeşi l&vro ile Deniz motörcüsü kap - n Nikodur. Şebekenin tanbulda uzun — zamandanberi faaliyette bulunup Yu- mücevherat, kaçakçılığı balık götürü- vet eşyası ve döviz Pmakta oldukları, yoruz diye Yunanistana kaçak eş- ya ve malzeme gölürüp mukabi - Ünde yine kaçak eşya, mücevherat, ve dön tr, z getirdikleri — anlaşılmış- ELE GEÇİRİLENLER Şebekede ele geçirilen kaçak mü devlet gefinin nüfuzuna tâbi or- | —araa a T aa T T sviz JK masında çok bizar olmasa ve bir | ( ga hayret Uyandıracak / kadar aralık bütün papas teşkillerini | , ghimdir. g Fransadan çıkarmış ve mekteple- rini kapatmıştır. Protestan mez- hebine salik olanlar için de durum Böyle gelişmiştir. Bu keyfiyet, yâni dışarıdan emir ve direktif a- larak yürümek yeni olmamakla beraber bugünkü şartlar içinde çok vahim sonuçlar doğurabilir. Times gazetesine göre bu gibi de- meçlerin ve hareketlerin zararlı tesirlerini önlemek için şiddet politikası, hapis ve tazyik kâfi değildir. Yapılacak şey Avrupa- da ekonomik güvenliği sağlamak ve sefalet ve ıztıraplara nihayet vermektir, - Komünizm ancak aç- lik ve gıkıntıya maruz - kütleler arasında gelişen bir sistemdir. Maamafih Fransa hükümeti ca- sus iki Fransız subayını divanı- harbe tevdi etmiştir. Bunlar mil- 1i müdafaayı ilgilendiren bir ta- kım vesikaları yabancı bir devle- te vermiş olmakla itham edilmek- tedirler. Rodos'da: Roros'da Ürdün ile İsrail ara- sında mütareke konuşmalarına bugün başlanacaktır. Londranın kanaatine göre bu görüşmeler Mısırla yapılan mü- zakerelerden daha çetin ve uzun olacaktır. Çünkü Ürdün ordusu, Masır ordusu gibi Yahudi kuvvet- leri karşısında mağlübiyete uğ- Yamış değildir. Diğer taraftan Ürdün istekleri arasında Akdeniz kıyısında bir limana malik olmak da vardır. Bu liman Gazza olacak- sa Yahudilerin bu hususta büyük bir zorluk çıkarmak istemiyecek- m: bi der ti ği pal mi lemişti: Berlinde mühim hâdiseler oluyor (Baş tarafı 1 incide) SOVYET BÖLGESİNDEKİ KO- MÜNİST LİDERİ DE THOREZ GİBİ KONUŞTU Berlin, 1 (A.A.) «lps> — Doğu Almanyadaki komünist partisi i- darecilerinden olan Otto wald dün yaptığı bir demeçte, Al Grüd- an toprakları Üzerinde bulunan komünistlerden hiç birinin, harb patlak verdiği takdirde, Sovyet- ler Birliği veya diğer doğu Av- rupa memleketlerinden herhangi rine karşı koymıyacağını söy- Sovyet bölgesinde yapılan bir işçi toplantısında söz almış olan Otto Grüdwald, son zamanlarda İtalya ve Fransada Togliatti ve Thorez tarafından buna benzer meçler yapıldığını haytırlatmış ——— mes gazetesi, aynı ay evvel daha ziyade mi itimada lâş kurulmak ve ona teşkilât kanunu hazırlatmak düşünüldü. cikmeler, bu tereddütler bu karış- malar Doğudaki rakiplerin ekme- Almanlar, 6 yiktiler ki yerli bir. hükümet Bu ge- ine yağ sürmektedir. Türk - İngiliz ittifakı: Atlantik paktı, Doğu Akden ktı, Yakınşark paktı gibi for- liller arasında İngiltere ile Tür- asındaki 1939 ittifakının leri tahmin olunuyor. Fakat mah- |ne halde olduğu evvelki gün, reç başka bir liman olacaksa ©o|vam Kamarasında hükümetten zaman müşkülât başgösterebilir. | soruldu. Kabine adına demeçte Almanyada Müttefikler: bulunan zat bu ittif: daima Müttefiklerin Batı Almanyada | yürürlükte olduğı Türk - kip ve tatbik etmekte oldukla-| İngiliz münasebetlerinin her za- T politika dünkü fagiliz gazete- | mandan iyi olduğunu tebarliz et lerini yakından işgal etmektedir. | tirdi. Bunlar güdülen siyaseti hiç de| Bu sözlerini&hemmiyeti şura uygun bulmamaktadırlar. Çünkü|dır ki bu cümleler Dışişleri - B: bir Alman hükümeti kurulması kanımız Sadak'ın İngiliz harici- hayli müddet evvel kararlaştırıl- | yesiyle temasından Vve Norveç dığı halde Almanların hazırla-| Dışişleri Bakanmın Vaşington dıkları anayasa bir türlü mütte-| dönüşü Mister Bevin ile mülâkat- fiklerce tasvip olunmamıştır. Zi. ra Müttefikler bu anayasanın her maddesini yakından incele- mek hevesindedirler. Böyle ©- lunca da bunun en doğrusu ve dürüstü anayasa yapmağı Al- manlara bırakmamak — ve galip devletler tarafından yazılan bir Metni onlara dikte etmek olurdu. Fakat o vakit de müstakil bir Alman idaresinden bahsetmek a- olur. İktidara ancak müttefik lere uşaklık etmeği kabul edecek kimseler gelirdi. — İşlerin bu vâ- diye dökülmesinde en büyük âmil lar işI Ni di gecek di zaheretini dilemi ayrıca bir İngiliz mua temesi için sebep olmadığı anlaşı- liyor... Zaten Norveç, son haber- rından sonra sarfolunmuştur. Soylentiler doğru ise Norveç Dış- leri Bakanı Lange Amerikadan orveçin müdafaası için aradığı kesin ve otomatik vâdi alamayın- Ca İngilterenin husust teminatını sağlamak istemiş ve Amerika yar imı tahakkuk edinceye kadar ge 'e için Britanyanın mü- ir. Türkiyenin 'netini is- re göre, Sovyetlerin saldırma- mazlık paktı hususunda yaptık- Fransanın hareket tarzıdır. Fran-| ları müracaata nazik, fakat men- Ba temsilcileri Almanlara itimat|fi bir cevap vermek kararında. dilemiyeceği düşüncesindedirler, | dır. O halde, ha li olarak soruyor Ti- DİPLOMAT Dün kaçakçılık — savcısı — Reşat akanın — huzürile yapılan — arama a Teofoniye ait kilitli bir kasa öa 8 paket çıplak pırlanta ve el - İ mas Stavronun evinde 54 altın'kol soati, 1 Kg, 18 ayar altın - iincir, Cışarıda basılmış ve sahte Osman- altınları, plâtin ve pırlanta bile- zikler külliyetli miktarda pırlanta ve elmas taşlar ile 890 Fransız mangı, 1700 dolar, 300 İngiliz li- usı, pek çok İtalyan lireti, Bre üya ve — Tunüs paralâri bülün- uştur. Sanıklar dün geç vakit adliye- |ye verilmişlerdir. Tahkikata ehem- D iyetle devam edilmekted ada bi Anka cinayet işlendi — Baştarafı 1 incide — ve Turali, Ali Taşkıranın evine giderek: «Sen beni öldürecekmiş- sin, öldür bakalım» demiş ve kü- für etmeğe başlamıştır. Bunun ü- zerine Ali Taşkıran tabancasını çekerek arkadaşı Turali'yi öldür- müştür. R. Garner'in memleketi. miz hakkındaki mi sözleri (Baş tarafı 1 incide) «— Görüyorum ki, bu toplantı da benimle birlikte bulunan ar- kadaşlar hükümet — mensupları değil iş adamları. tüccarlardır.. Bu itibarla onları kendime da ha yakın hissediyorum. Memleketimiz ekonomik bakım dan Amerikanın yüz elli sene ev- Velki durumundadır. Amerikanın kabiliyeti 0 zaman sizinki ka- dardı. Bu vaziyete göre bizim o zaman yaptığımızı siz bugün ni- çir yapmıyorsunuz? Diyeceksiniz ki, hükümet mâ- M oluyor. Ben hükümetin böy le engel teşkil ettiğine inanmı- yorum. Derhal faaliyete geçme - nız Tâzımdır. Kendi paranızı başka işler de- endi kendinizi kalkındırma- O zaman şimli adi yardımın sl- geldiğini hayret!e ği ya sarfediniz. afadığınız ikti zin ayağınıza göreci Mr. Ğ Robert Garner'in -bu söz n bomba tesiri yapmış ve a Mr. Garner'in beynelmi bilh: sı ve memleketimizin bu bank: dan kredi istemiş bulunması do- yısile türlü tefsirlere yol a mış Dün kendisile görüştüğümüz 3 adamlarından ekserisi Mr. Garner'in sözlerini haklı bulduk larını yalnız bu sözlerle tücca; iara uzun vadeli bir tavsiyede |bulunduğunu söylemişlerdir. Di. ” taraftan Mr. Garner'in söz- | 1 erirdeki bilh: şu kıtım y yasada dedikodulara — sebebiyet vermiştir; «Kendi paranızı başka işlere değil kendi kendinizi kalkını mağa sarfediniz. O zaman şim- d aradığınız iktisadi yarımın si Zin ayağınıza geldiğini hayretle göreceksini Banka idarecisinin bu gözlerle Amerika bankalarında bulunan Türklere ait dolarlarını, — veya - hut tüccarların paralarını dai - ma verimli işlere yatırmaları ge rektiğine işaret ettiği hakkın dak: dedikodular günün en ö nemli mevzuudur. Diğer taraftan Mr, Garner dün Denizyolları idaresine gitmiş ve alâkadarlarla temas etmiştir. Ay rıca Garner fabrika ve havuzlar da tetkiklerde bulunmuştur. z 7 ( LA ' z | çat j jl İN — Yazan: KADİRCAN KAFLI Tefrika No. 10 Bense senin kazını dökmek — Kureyş atlısı, geldikleri yold ve sizlil H y eet K et M aa ola Haai Pel SĞ yüya — Daha bir kaç ok muharebesi — garak bağırıyordu: olmalısın! Bu söz Amr'ın gururuna do- Bu sırada Peygamber gizlice kundu, pek kızdı; hemen atınz- —Müslüman olup a n dan inip Aliye saldırdı; Ali 6 —yanla beraber olam £ Hı“ l 'Dun kılıcını kalkanı ile kargıla- —lerinden birinin yardımın, ç9 di ve kalkan iki parça oldu; A- — dü; onunla konuştu; gü e U başından hafif yaralandı. rasına ayrılık tol ',.,ı,.,',m "j [l.r Sıra Aliye gelmişti; öyle bir Yahudiler savaştan çekildine” . Bir kaç gün sonra İkindi ile ak. Zlibeyr bin Avam hasmına bir gam arasında gayet soğuk , kılıç çaldı; yukarıdan aşağı iki- Tmisli görülmemiş derecede sori Ye ayırdı ve altındaki eğeri kes- — bir fırtına çıktı; kâfirlerin « ti, 6 Meydan okuyanlar arasında Ömerin kardeşi Zırar da vardı. |. Ömer kılıcını çekerek: ç — Vallah bu kâfiri başkası- |. tin kılıcına bi gam yemeğini pigirmek Üzere a- teş lizerine koydukları çömlek- T tersine döndü. Çadırla urtma gibi havada uçmağa baş adı; göz gözü görmüyordu; toz , - kmam ! ve duman birbirine k: an birbirine karışmıştı; Diyerek ileri fırladı; Ali ve hayvanlar ve İnsanlar yerlere Zübeyr de onunla beraber diğer — serilmişti. Akgam oldu, baran deri Üzerine yürüdüler; —dört —lık bastı, ortalığı büsbütünr ie, — Ey cemaat! Burası durula- cak yer değildir. Halbuki Beni Kureyza ile de bozuştuk ben gidiyorum, siz de göçünüz!.. Peygamber bu sırada Üç yüz kişi ile hendek kenarına gele- rek yüksek sesle ve hep birden tekbir getiriyordu ve bu muhte- gem uğultu kâfirlerin yürekleri- ni oynatıyordu. Ebu Süfyan devesine binip la düzülünce bütün Kureygli- ler onun ardına düştüler. Gaf tan kabilesi de Necid Ülkesine gekildiler Peygamber evine gelip de lâhlarını çıkardığı zaman Yahu: dilerden derhal intikam almak lâzım olduğuna ka niden 1 olmakla m; ar verdi çok güzel hur müezzini silâhlandı ve lel kredi bankası idarecisi olma | YENİ SA dâvasında dün i şahitler dinlendi — Baştarafı 1 incide — yatağında tabanca ile vurulmuş olarak ölü bulunmuştur. Evvelâ bir intihar zannedile - rek Jâkibatsız bırakılan hadise, maktulün ana ve babasının — gi- kâyeti üzerüine mahkemeyo İnti- kal etmiş, Alaettinin karısı Be- tül tarafından öldürüldüğü iddia |edilerek takibata başlanmıştı: Dün bu davanın duruşmasına 1 inci ağır ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Öğleden evvel yapılan duruş - mada sanık Betül Aytun siyahlar giyinmiş olarak ve Üz- İgün bir halde bulunuyordu. Evvelâ Samsunda bulunan Su- avi adındaki bir tanığın istinabe yolile alınmış olan ifadesi okun- du. Svavi ezelimle göyle dedi e— .. Alâettini çocukluğun- danberi tanırım, vaka — akşami |Osman beyde rastladım. Kiralık v aradığını, ailevi durumunun Tüz'iç Oduğunu söyledi. Daha evvel bir gün bir otomobil al- mak üstediğini söylemişti.> EBundan sonra okunan Kara- gabeydeki Abdurrahmanın ifa- desinde söyle kaydediliyordı «— Hadiseyi müteakip oda - girdiğim zaman Alâettini sırt tü karyolasına uzanmış bir va tte gördüm. Tabanca yastı - n üzerine düşmüştü.» Bu tanıkların ifadelerinin o- kulmasından sonra davacı avu - kat'arı tahkikatın genişletilm2- si icin taleplerini gelecek celse - de bildireceklerini söylediler. Mahkeme hadise — mahallindo bir keşif yapılmasına, odanın va kart kocanın karyolalarının va- ziyetlerinin ve aradaki mesafe h'n tesbitine ve krokisinin ya- pı'masına, bunun fçin de selâhi yetli yargıç Hilmi — Davaslının Naip tayinine karar vermiş ve duruşmayı başka bir güne tâ- lik etmiştir. Beti e Nâzım Poroy (Baş tarafı ! incide) lar'nın düşüncelerini - aksettirmek- tcn dbaret olan gazetecilik vazife- mizi yapmış bulunuyoruz. Bu itibarla bu mektubu okuyucu larımıza hâdise hakkında daha va, zıh bir fikir verebilmek için sütun lorımıza aynen geçiriyoruz: Gazetenizin - 25,Şubat.949 — tarih ve 3563 numaralı sayısının birinci sahifesinin — ikinci — sütununda (Nazım Poroyun Meclistekl söz - leri İstabul avukatlarını kızdırdı.) Daşlıklı yazıyı oküdüm. Adalet Bâ'| Hanlığı büdçeği Mecliöte Mifizakere İ edölirken söylediğim bazı - sözlerin bir kısım — Istanbul — gazetelerine İpek yanlış aksetmiş olduğunu an- Hüküm vermek için dinle- | mek ve anlamak Jâzım — olduğunu avukatların herkesten iyi bilmesi Meslekdaşım Baha Akel | dinlemeden ve anlamadan — hüküm vermekte çok acelo etmiş, Gaze - | teniz de bu acele harekete yer ver tir. Kürsüde söz söylerken ba- 2 genç avukatlara bir hitabe e bulundum. Yaşı benden az, bil- gisi ve tecrübesi benden kıt olan Füçük kardeşim Baha Akel'e na- &at vermek hem vazifem, —hem Kakkım deyil midir? Diğer meslekdaşım Orhan Ar - saVa bu hususta gösterdiği insaf- Gan dolayı teşekkür ederim. Çün- Lü sözlerinin arasına (Eger bu be- yan şekli doğru İse) kaydını sok- Touştur. Beyanın şekli de ruhu da Coğru aksettirilmemiştir; yanlış tır, Doğruyu anlamak için yapıla İcak şey Meclisin çıkacak olan res rıl zabtını beklemektir. Bu Zab zaman çıkacağını anlamak Poaksadile gimdi Meclisi Başkâtıbi ne müracaat ettim, Büdçe müza- Kereleri dolayısile çok yüklü o - lan Meclis Matbaasının bü — zabtı ©n İki günden evvel veremiyeceği cevabını aldım. Bu uzun bir müd det değildir. Meslekdaşlarım sabret sinler: Zabtın bu mevzua — taalluk İeden kısminı — basmanız — ricasile Guzetenize göndereceğim gibi, İs - tanbul Barosu Başkanlığına da tale Cim edeceğim. İşin doğrusu anla- 'diktan sonra tekrar — ve İcap ederse İnzibat Meclisinin huzurun Vda kargılıklı — görüşürüz. | ladım, | | | Bilâl Habeşi nünde çağırdı; cami ö- Allahın emrine itaat üzere olanlar ikindi namazını Beni Kureyza nahiyesinde kılsınlar! Diye bağırmasını emretti. Bu emir hemen yapıldı ve Müslü- manlar toplanmağa başladıla Hepsi üç bin kadar olup otuz altısı atıldı, Ali, bayrağı alıp ön den gitti;. Peygamber do bir müddet sonra atına bindi ve ar- kasından he Ebu aman olduğu gibi kir sağında, Ömer solun- da bulunuyordu. Yahudiler Müslümanları kal duvarları üzerinden küfürlerle kargıladılar; Peygamberi tahkir ettiler; ok ve taş yağdırdılar. Buranın hücumla zaptedilmesi- ne Muha. mi beş gün sürdü, Ya ç kalınca kayıtsız gartsız te lim oldular, Bunlara ne yapıl fa imkân yoktu. a yir« udiler cağı görüşüldü; bazıları Peygamber bin Muaz'ı hakem tâyin etti. adam hendek ta bulundular. Bu savaşında y ralandığı için yatıyordu. O sıra- da Yahudileri sebepsiz ihanetten vazgeçirmek üzer Tena — muamele | Açıklar. Avukatlığın âmme BAH C Sapan Taşı Kel başa şimşir tarak| Bizim, şehirlilerimizin bir sözü var ya: «Ayranı yok içe meğe..> diye başlarlar; me- ger köylüler, bunun daha gü- zelini, daha çok — nezihini söylüyorlarmış: — <Tırpamı yok biçmeğe, yaylıyla gider içmeğel» Hani - gelirile giderini bir türlü ayarlayamayan insan- lar vardır: Kadınsa, aç ya- tar; ipek çorap, vuj, en pa- halı cinsinden koku almağa kalkar, Erkekse, sağı solu dolan- dırır; gazinolarda, barlarda caka satar, kendini milyo- ner göstermeğe çabalar. İşte. belediyemiz de, bu cins insanlara — benzedi: 6 milyon Tira — borca giriyor « muş.. Yataksızlık yüzünden kapılarında — hastalar ölen hastahanelerimize, pavyon - lar ilâvesi için mi?. Hayır. Yağmurlu — havalarda — diz buyu çamura batmadan ge- çemediğimiz yan sokakları- mizı islâh için mif Hayır. Fakir, fıkaraya yardım için mi? Hayır. Mükellef bir tiyatro bina- 5ı Kkurup tiyatro oynatmak ııçı'rı— Â Müdafaanın Kudsiyeti ve Hürriyet... — Başmakaleden devam — dan olur. Acaba bizim vatanı- mızda bu halin teessüsü mü İs- teniyor? Söz hürriyetinden kor- kan bir hükümet muhakemelerin gizli olmasına ve gizli kalmasına çalışır; avukatı bir müdafi — ol- maktan çıkartır. yargıtay rapor- törleri şeklinde bir memur haline sukmağa uğraşır. Avukatı me- mur halinden muhakemelerin âle- niyeti çıkartır. Taraflara İstek- lerini serbestço mahkemeye arza imkân veren yargılama usulü a- vukatın mutlaka bir hukukçu ol- masını icabettirir. (Memur - mü- dafi) yerine avukat ismini taşı- yan (bukukçu - müdafi) geçer. Avukatlık evvelâ memur — olma- mak, yâni tamamiyle müstakil bulunmak ve sonra hukukçu ol- maktır. (Memur bir hukukçu) ©- lan savcı, kanunun bütün emir- lerine rağmen maznunun lehine hareket edemiyor.Kalemi mutlaka esir'olan, sözü pek nadiren ser: best bulunan savcılık ile avukat- lığı birbirinden, avukatın m laka haiz olması lâzım gelen i: tiklâli ayırır. — İstiklâl avukatlı- ğın şartıdır: Vicdanının emretti- ü mutlaka yapmak - istiklâl vicdanının yapmasına mâni oldu- ğu şeyi, kimsenin yaptırtama- |ması istiklâli; vicdanının emret- tiği sözleri mutlaka söylemek ser bestisi. Acaba memleketimizde avukatların vicdanları - üzerinde |tazyik mi yapılmak isteniyor ve jen ileri memleketlerden aldı |kanunları tatbik edebilmek sevi- ye ve kudretinden mahrum bulun duğumuz, o kanunları yürütecek iktidarın mensupları tarafından âleme ilân mı edilmek isteniyor? Avukatlık kanunu avukatın faa- liyetinin âmme hizmeti olduğunu Ertuğrul Şevket i meti olması, avukatın faaliye- -| finin ancak bir kısmıdır. Avukat- a âmme hizmeti olduğu fikri, avukatın faaliyetinin diğer kısmı zerine örtülecek bir kefen değil- İlmini ve belâgatini kendisine sığınmış müekkilinin istiklâl ile hasretmiş, onun elem ve emellerinin hakkiyle tercüma- nt olmuş bir avukatın faaliyeti e- sas itibariyle bir eseri sanattır; edebiyatın bir nevidir. Avukatın sözleri, Mecliste sarfedildiği gibi, sahte bir hürriyet kahramanlı nn ifadesi değildir; doğrudan |doğruya müekkilinin hayat ve İhürriyetinin, onun iktidar karşı- görmüştü. Saad'ın yanına gittiler ve Pey gamber tarafından hakem tâyin edildiğini bildirdiler, Saad şöyle dedi: — Ben hükmederim ki Beni Kureyzinin silâh tutabilecek ne kadâr erkeği varsa hepsini idam ve çocuklarile kadınlı edip mallarını taksim edesiniz. ını esir Kabilenin her dardı; elle si dokuz yüz ka silâh tutabilecekle rin sayısı dört yüze yaklaşıyor- du, Hakemin hükmü derhal yeri- ne getirildi. Medineliler esirlerden ve mal- lardan pay aldılar; hepsi: uğrunda - yurtlarını, m; bırakan ve hayatlarını hazır lar, Muhammed Esirler Reykano adındaki kızı için seçti ve onunla evlendi. Tavrı ve ahlâkı Ömer bin Hat taba benziyen Saad bin Muazın yaraları gifa — bulmadı ve öld Peygamber onun hakkında dedi ki olan muhecirlere bıra arasında kendisi (Devamı var) hizmetine, | $ muharebe Türk ordusuna verilen mode rn techiz., D atı Amerikan yardım Misyonunun Türkiye programına isti- naden Türk ordusuna en modern tipte muhabere teçhizatı temin edilmiştir. Resimde, bir Türk askerini yeni hafif, az yer kapla - yun, su geçmez ve mukavim <EZ (sağda, deri kutuda) kullanırken görülmektedir. Ha İkinci Dünya Savaşı ce teçhi Bir tüccarımızın hayirseverliği Çorum; 1 A.A, Şehrimiz tüccarlarından merhum Ali Cerit mirasından 20 bin lirasını hayır işlerine tahsis etmiş ve veresesi tarafından bu 20 bin lira, inşa e- dilmekte olan 40 yataklı verem hastahanesi inşaatına verilmiştir. GH, Söğüa. propoğau dasına başladı (Baş tarafı 1 incide) Sadi Irmak Çatalcanın ezeli der ' clan orman mes'elesine — temas etmiş ve ormanlarımızı koruma - dığımız taktirde kısa bir zaman içinde memleketin tamamiyle or- mansız kalacağını, iklimin değişe - cefini, sellerin mahsulü götürece -| Şini, memleketin — barınılmaz - bir hale geleceğini söyleyerek — orman Gavasında bütün halk — partilile - rin elbirliği ile hareket etmeleri - ni tavsiye etmiştir. Daha sonra iç politika mes'ele - lvrine temas eden Dr. Sadi Irmak, bükümetin hazırladığı kanunlar - dan bahsederek sözü 1950 seçimle rile getirmiş ve demiştir ki; «— İç polittkada muhalefet par ülerinin bir murakabe partisi ol- Tanları memleket işlerinin düzen - le yürümesi için l#zım ve şarttır. 1950 seçimleri için şimdiden ça lışmamız gerekmektedir,» Dr, Sadi Irmak bundan — sonra partinin halkın istediklerini, dat - ma yapacağını, C. H. P. nin haik ia bundan böyleebir birlik yapa - coğmu halkın — dertleriyle — meşgul olunması lâzım geldiğini, — seçim kanununda esaslı değişiklikler ya- plması için hazırlıklar Yapıldığı - ni C.H. P nin 1950 seçimlerini ka- Zanacağını ve pertinin daha — iyi çelışacağını söylemiştir. sındaki kahramanlığının - ifadesi: dir. Bu hakikati anlamıyanlar; vatandaş hayat ve hürriyetine kıymet vermiyenler avukatın söz hürriyetine tahammül edemezler; avukatın dilini filen kesemedik- leri yerlerde ona; kendi vasıfları olan gemi aslanlığını izafe eder- ler, Eğer bir zamanlar avukatın söz hürriyeti mümkün değil idiy- se bundan daha ziyade o zaman- lar baro idare meclislerinde yer almış bulunan hatip utansın. Memleket, Atatürk'ün — hayatına karşı hazırlanmış sanılan bir sui- kastin muhakemesinde müdafaa hürriyetine ve yargıç vi istiklâline tanınmış saygıyı — $i refle hatırlar; fâni Atatürk öldü e Ebedi Atatürk Türk vicda- nında, mensuplarından — bazıları- nın bu dar zihniyetleri dolayısi- le itibarını kaybeylemiş — iktidar partisine karşı yaşamakta ve ya- şatılmaktadır. Hürriyetin vatanı- mızdan sürülmesini otoritenin Wf- ratla tatbikini istemeleri dolay iyle bizzat Halk Partisinin sağ- duyuya malik zümresi tarafından bertaraf edilmeğe uğraşılan — bir Egrup muhalefet şeflerinin ve mu- harrirlerin müdafaa edilebilmele- rini bir türlü hazmedemiyor. On-| ların itham - eyledikleri Hikmet Bayuru müdafaa etmek kimin haddine düşer? Elbette ki buna 8» Amerikan sahra — telefonunu Bu muhabere pheleinde değerini isbat etmişt Et fiatı 350 kurnşa yükseldi — Baştarafı 1 incide — ilik herhangi hir tedbir. almamış, zerh yoluna gitmeği uygun bul - mamıştır. Diğer - taraftan et tanzim vazifesile mükellef Tica - ret Ofisi, günde piyasaya —ancak 446 baş hayvan arzedebilmektedir- Evvelce — alâkalılarca — açıklandığı Bibi Ofisin vazifesi et — flatlarında iFlikrar yaratmak ve flat yükse - öşlerini halk Jehine olarak önle - mekti. Fakat, artık Ticaret Ofi - Si nâzım rolünü — kaybetmiştir. İlgililer Ofisin erken satışlara bay dadığımı, halbuki —et — flatlarının Taart ayında büyük yükselişler kay Cettiği cihetle, bugünlerde — Ofisin en az piyasaya 200C baş hayvan rürdüğü takdirde fiatların normal hodde — tutulabilmesinin — mümkün olacağını ileri sürmektedirler. Ticaret Ofisi tarafından et pi - 'yasasını tanzim maksadile yapılan el satışlarında fiatlar, dünden 1 - tharen250 ye yükseimiş bulunmak tadır. Diğer taraftan et tanzim satış- larını iktisadi bir gekilde düzen - Tenediğinden dolayı Ticaret — Ofl- sinin yalnız İstanbulda yarım mül yon lira kadar zarar ettiği — ileri sürülmektedir. Bu arada bir müddetten beri Ankarada bulunan Ofis Genel Mü-, dürü Mustafa Nuri Anilin, bu za - rarı kapatmak içi frigorifik terti- balb vagonlarla Eızurumdan İs - tanbul'a sakatat nakli — üzerinde temaslar Yâptığı bildirilmektedir, piyasasını Kravçenko -— Bastarafı 1 incide — Kravçenko sırasile Nevyork ve Detroit'de ve sonra gene Nevyork- ta mütercim Charles Malamuth lle buaber — çalışmıştır, — Kravçenko, Molamuth'a 1000 dolar vermiştir. Fakat Malamuth aşağı yukarı 500 &oLifeyi adapte ettikten sonra ay- rılmıştir, — tabü — Seribner, — Krav- Çerko'nun eserine alâka — göster - Gİği için Kravçenko. — Rusça — asıl Tactni ve Malamuth'un tercümele - Tine bir kontrat ve telif hakkına Tukabil avans mukabilinde bu ta bo Bundan sonra Tmütercim seçilmiştir. — Kravçenko «kontrat hükümleri> dolayısile bu Mütercimin adını bildiremiyeceğini tylemiştir. Kravçenko — izahatının başlarken — eserin evvelâ Rusça — yazılmış — olduğunu aha sonra İngilizce'ye — tercüme edildiğini ve ondan sonra da — bir Tülterelmin ve bir muharririn yar- Gimi İle adapte edildiğini söyle - miştir. Başkan Durkhelm ve yanındaki hâkimler o zaman İngilizce müs - tetkik veddelörin üzerine — eğiliyor, «âlyorlar, Eserin ilk midir*> — olacaktı. geçirdiği malt zorlukları “ 1945 noel''nin akşamı cebimde yalnız on sent vardı. Bu gülüne - cek bir şey değil. Objektif ve namuslu herkes tes m edecektir ki, yaptığım şey mu- azzam bir çalışmanın mahsulüdür. Bunu öğrenmek için değil, mak - secimı (muhasımlarını göstererek) adı ebu bir ihanet - sonra anlatı - cüret edecek avukat — azarlanı: tahtin edilir, hattâ tevkifine yeltenilir. Otoritenin eteklerine | yapışıp yükselen kısır ruhlü İi-| yakatsizleri itham edebilmek kim- lerin haddi? Elbette ki buna cü ret edecek bir avukat takip etti rilir; buna cüret eden gazetecile- rin kafaları kırdırılır. - Hürriye- | tin bulunmadığı yerde ne itham, | ne de müdafaa mevcut olabili Acaba vatan bu elim hale mi dü- şirülmek isteniyor. | Her yeni mâbed eski mübedler sütunlarından inşa edildiği gibi, | her yeni doğan bir hareket de mensuplarını eskiler arasından | seçer. İslâmın büyük simaları da | cahiliye devrinin sönük putperest | leri arasından çıkmıştır. - Kaldı ki yeni doğan demokrasi hareke- tine katılmış Atatürkçüleri, tövbe etmiş eski künahkârlardan — say- maktar büyük — ölünün e- mellerini gerçekleştirmeğe uğra- şan Vatanseverler görmek daha doğru olmaz mı? Doğan bü bü- yük harekete katılmak Için parti değiştirmeğe de lüzum yoktur. Hürriyetin, bazan ağır basan yü- künü taşımak kudretini ve fazile- tinl elde etmek kâfi gelir. Amma böyle bir kudret ve fazlleti an- hür olanların gösterebilecek- teri de bir hakikattir. â Vasfi Başid SEVİG bu hayvanat bahçesine anlatabil - mek için söylüyorum, Avukat Warmser: Bu sıfatı kabul ederiz, fakat maymunun da — bulunduğu — yerde Kalması şartile, Kravçenko ayakta izahatına de yamla — kitabının müsveddelerini mahkemeye karşı olan hürmeti ve Rus halkına karşı vazifesi dolayi- sile verdiğini söyliyor, Kitap ta - mam değildir. Zira müsveddelerin bir kısmi Amerika'da dağılmış bir talde olduğundan bepsini zamanın da tor emak mümkün olamamış tır. — Müsveddelerin — 700 sahifesi topla ohilmiştir. Fakat bu müs veddelerin hepsl ehürriyeti — seç « A ta — kullanılmıştır. Bütü: bu gahafetler, Kravçen - ko'nun «hürriyeti seçtim> — eseri « ni yaza gı zamanki çalışmaları hak landa söylediklerini teyid ediyor « lar. BU AKŞAM MELEK Sinemasında SON MACERA Baş Rollerdi (ÖRNELİ. WİLDE — MAUREFEN O'HARA ine doyulamıyacak bir şaheser.. K V z ZaP amanam Necip İki cinayeti nasıl işlediğini anlatıyor Geçen yaz aylarında Kumkapı« da Kemal Şahin adında bir genci, sonra da Salacakta Mevlüde adın da bir kadını öldürmek ve 10 yaş larında bir çocuğu da öldürmek kasdile uçuruma atmaktan sanık Necipin duruşmasına dün 1 inci ağır cezada devam edilmiş, sanı- ğın sorgusu yapılmıştır. Evvelâ isnadları inkâr ve tevile yeltenen Necip, Kumkapı cinaye- tini şöyle anlatmıştır: — O gün, çocuk beni Yeni Ka« pıya doğru götürüyordu. Bir yere de Kemal ile Mevlüdeyi kucak kucağa gördüm. Kötü vaziyette idiler, <Ayıp değil mi?> dedim. Kemal birden yerinden fırladı. ve bana hücum etti ve yumruklama ğa başladı. Ben yapma evlâdım, bana kıyma» diye yalvardım. Din letemedim, Nihayet nefsimi mü- dafaa için orada ayağıma takılan sopayı kaldırıp Kemalin başı- ga vurdum. Oraya yığılıverdi.» Duruşma tahkikatın genişletil- mesi için tâlik edilmiştir. Harb Akademi yüksek komuta kursn (Baş tarafı 1 incide) pafında çok önemli bir gün olas caktır, Amerikan silâhlı kuvvetlerinin Z inci cihan barbini kazanmaları bi Eucl umuml harpten sonra kuru « lan askeri eğitim sistemi yüzün « dendir. Birinci Cihan harbinden — sonra gerekli kurslar tesis edilmiş ve bunların yürütülmesi — sistemleş « tirilmiştir. 'Türk Genelkurmayı da eski siş temini Amerikan sistemine inti « bak ettirmiştir. Geçen sene açılan sekiz kursta icvhtelif mevzular tÜzerinde Ames rikalı hocalar çalıştılar ve çalış « zuktadırlar. Bu kurslar — piyade, topçu, uçaksavar, nakliye, istih « Kem, muhabere, ordu - dönatımış Zırhlı birlikler kurslarıdır. Ayrıca donanma ve hava için bazı kurslar da açılmıştır. 1 ocağa kadar - bu burslardan on binden fazla pere sonel geçmiştir, Ayrıca yüzlerce Türk personeli Amerika ve Alman yedaki kurslara gönderilmiştir. 'Türk askeri öğretim mücssese « icri sür'atle tevst edilmektedir. Gelecek sonbaharda 9 aylık muz tazam kurslar burada başlayacak- &ar. Bugün açılan kurs askert eği « tm sisteminin mühim — merhalesi- G, Diğer okullarda genç subay- lar ve erbaşlar var. Burada — ise kdemli ve güzide subayları görü- yoruz. Kurstan sonra — bunların Türk ordusunun gelişmesinde büyük te- suleri görülecektir. Gittiğimiz kıtalarda burada gör Güğünüz şeyleri tatbik edeceksiniz, Bu bakımdan — başarınızın - büyük olacağını Ümit — etmekteyim, Bu kursta ders verecek Amerikalı uz manların tayini çok yerinde yapıl rıştır. Herbiri son harpte - büyük tecrübeler — edinmişlerdir. -Ayrıca evveldenberi Akademide çalışan İ- ki İngiliz öğretmenine kursta dere vermek suretiyle yaptıkları yar « fımdan dolayı teşekkür ederim. Bütün bu öğretmenlerin size vee recekleri malimatın — doğruluğuna emin olabilirsiniz. Hepinize başarılar dilerim> General Mc Bride'den sonra harp akademisi - komutanı — korgeneral Fevzi Mengüç söz alarak evvelâ gelenlere teşekkür etmiş ve 927 yı hından 939 vılına kadar yapılanı komuta kurslarının faydalarından bansederek demiştir ki; — 2 inci dünya harbinden son4 Ta dost Amerika devletinin yardı « mından faydalanmak Amerikadan ecibedilen uzmanların — iştirâkiy « 1s yeni bir yüksek komuta kursu açılmasına Genelkurmayca — karat yerilmiştir. Bu kursta Amerikan askert uz« manları, evveldenberi — Akademida kocalık yapan İngiliz zırhlı birlik inde İ uzmanları ve Amerikada çalışmış Can Türk subayları öğretmenlik yapacaklardır. Hepimizin hayati bir çok kah « ramanlıklarla — doludur, — hepinizin Yüzünden bunlar okunuyor, r tephelerde kan akıttınız, — tecrübe kuzandınız yalız siz bu - kurstan faydalanmayacaksınız, aynl za « manda sizden kurs müddetince isx Ufade edeceğiz , 'Yarının siz büyük komutanları « n harp akademisi adına selâmla « rim.» Açılış merasimini müteakip dax Kurs bugün başlıyacaktır. Zengin ve ihtişamlı sahneler..: RENKLİ yvellilere bir çay verilmiştir. Büyük mevzu, filmlerin en güzeli

Bu sayıdan diğer sayfalar: