ÇARŞAMBA). Sahibi: 2 MART 1949 Ti Berlin'de mühim hâdiseler oluyor İngiliz Başbakanı Attlee hafta sonunda Almanya'ya gidecek Fransa ve İtalyadan sonra Alman komünistleri de faaliyete geç- tiler — Frankfurttaki Rus heyeti şehirden ayrılmak istemiyor — Attlee'nin seyahati Londrada hayretle harşılandı Müdafaanın Kudsiyeti ve Hürriyet. Ord. Prof. Vasfi Raşid Sevig Bııdm müzakereleri yalnız mali ve iktisadi meseleleri vo güçlükleri meydana vurmakla kalmıyor. Hürriyetin sarstığı ve ümitsizliğe attığı kimselerin ıztı- raplarının da mâkesi oluyor. A- dalet büdcesinin müzakeresi es- nasında iktidarın — hürriyete ta- hammül edemiyen mensupları dan birinin müdafaa — mesleğine vâki tarizleri bu nevidendir. Müdafaa, hodbin iktidarın taz- yik eylediği şefkatin, sürdüğü hürriyetin sığındığı bir yerdir. Ölüm ile hayat arasına giren şef- katli hekimlik iİnsanlığın yalnız hayatını korur. Adalet ile insan- lığın arasına giren müdafaa ise Insanlığın hem hayatını; hem hür riyetini; hem gşerefini; hem me- deni menfaatlerini korur. Okuyucularıma bu mukaddes meslek hakkında bir fikir vere- bilmek için müdafaa hakkında çok eskiden yapılmış timsali bir resmi gözlerinin önüne koymak isterim: Adalet bir elinde terazi, bir elinde kılıç oturmaktadır. El- bisesinin büklümlerinde müddea- bih dediğimiz dâva edilen şeyler: Bir torba akçe; bir sürü; bir ev; hattâ bir kalb... Birer ufak o- yuncak halinde saklanmıştır. A- dalet denilen «Hak» n iki tara- fında menfaat hırsının körleştir- diği dâvacılar vardır. Dâvacıların hırstan toplanmış ve büzülmüş ellerinde, kıymetle- rinden gafil bulundukları muka- veleler, mektuplar, kanun sayfa- ları, gahadetler... Ve daha bir- çok geyler karmakarışık bir hal- de bulunmaktadır. Heyecan İçin- de kıvranan dâvacılar ile «Hak» arasında ve husumetin dışında duran serinkanlı bir adam gö- zükür. Dâvacıların birbirine yalın bir kılıç gibi salladıkları bu boş kâğıtlardan faydalı olacak ile ol- mıiyacağı ayıran, lüzumsuz sayı- larak ayaklar altına atılmış bir kâğıdı yerden toplayıp kaldıran bu adam hukuk ilmine vâkıf ba- ronun sıkı disiplini sayesinde ce- miyetin, velev ki mecburen olsun, en namuslu ve en gefkatli sahsiyeti bulunan bu adam avu- kattır. Eğer sayın Adalet Bakanının ltiraf eylediği üzere adalet ciha- amız İyi işlemiyorsa sebebini müdafaaya gösterilen — saygısız- lhıkta aramak lâzımdır. Avukata herkes saygı göstermeğe mecbur- dur. Müdafaasız adalet Onun için müdafaaya en büyük Baygıyı bizzat adalet gösterir. Kanun bir avukata ifa eyledi; meslek dolayısiyle yapılan te üzü ezer. «Avukatın temin vımmınvxnn yerde adalet olmaz» 'l:lî" muhalefetle avukatı İfa ey- Bi meslekten dolayı tahtia eden İktidar; len iktidarın mensupları arasındaki fark bir fazilet farkı. dir. Avukat, İnsanlay ile ihtilâfların kuvvet yopı gç daki Tülmesini önleyen kimsedir. hit darın, vatan ve vatandaş ite lan İhtilâflarını kuvvetle çözm., hırsını hâlâ beslemekte devam olamaz. bazı den bazı mensupları belki bu se- | bepten avukatlar aleyhinde bı Tunmaktadırlar. Buni katın aleyh rın bir avu vukatın vazifesi, le yap- Mmış olduğunun ve iftihar eyleme- Re hakkı bulunduğunun en büyük delilidir. Avukatlık her alet memlekette, o müesseseleri:- nisbette sseselerine de sıkı bir suret te bağlıdır. Hürriyetin bulunma- dığı yerde müdafaa yoktur: Va- tandaşın hayatı ve hürriyeti yar- gicin keyfi küdretine — birakıl- Hüş olur. Acaba bizim vatanı. (Devamı; Sa, 3 - Sü. 5 de) bir nde bulunmaları o a- Safa Kılıçlıoğlu İdare: Nuruosmaniye No: 17 Tel adretl: <YENİ SABAH> LSTANBUL 'elefonı 20705 LA Yeni Sabah inci Yıl, No. 3568 Alman komünist - şeflerinden NÂZIM POROY lstanbul—;:;tlanna cevap varıyor Mecliste büdçe müzakereleri &- rasında Tokat milletvekili Nazım Poroy'un — İstanbul — avukatlarını rencide eden sözleri dolayısile bir anket yapmıştık, Dün Nazım Poroydan bir mek - tup alk. Kendisi, - Mektubumun neşrini, bir hak sahibi olmak id - Cizsm yanarak d sizin bi- taraflık hissinize güvenerek - talep eĞöyorum> demektedir. Biz de bu vesile ile tekrar ede- ihn ki gazetemizde olduğu gibi di ğer — refiklerimizde — okuduğumuz sözler karşısı da İstanbul avukat- (Devamı: Sa, 3 - sü. a ae) yazdığını birbizlerine ağır ke (AA) eatp Kravçen gün de devam edil Zabit takin mü: Yocaman bir paket koymuştur. V ]Uurl/ırl evvelki celselerden biri yönyona Londra, 2 (B.B.C.) — İngilte- re Başbakanı Mr. Attlee'nin Ber- lini ziyaret edeceği bu akşam Londrada açıklanmıştır. Verilen habere göre Mr. Attlee cuma ak- şamı uçakla Berline giderek İn- giliz komutanının — misafiri ola- ertesi günü İngiliz işgal böl- gesini ziyaret edecek, pazartesi günü Londraya dönecektir. İngi- liz Başbakanı, bu seyahatinde, Berline hava yoliyle yapılan ya: dımmı gözden geçirecektir. Londra, 1 A-A. (Afp) — Baş- bakan Attlee'nin hafta beri Lon- drada biraz da hayretle karşılan- inin, şehir bele Ber- nin davetlisi olarak si beklenmektedir Frankfurt, 1 A.A. (United Press) — General Clay, Ameri - kan işgal bölgesinden ayrılması hususunda Amerikan makamları tarafından Rus verilen — emre j Beynelimilel Kre Beynelmilel kredi bankası ge- rel müdür muavini M. Robert başkanlığındaki — bir arner'in yazmıştık. Bankadan istediğimiz 50 mil- yor. dolar kredi için bir beri " memleketimizde — b heyete mülâki olmak Üüzere len Mr. Garner ticaret ydan- unan şerefine ğKr'avİçenkn, kitabını nasıl anlatıyor Dünkü duruşmada Kravçenko ile muarızları, elimelerle küfrettiler Kravçenko -şunları- söyliyor: Kitabımı — yazmaya — başladığım zaman Amerikan efkârı umumi - «&i bugünkü gibi değildi ve o de- M ge a,f_'f nakami "t tesil a edilEtin 220 kuruşd Ssatıldığı zaman Te 'uv»ıı a ,xıı “"l'u 4_':(/' larda alınmış bir resim No Xe (Foto: A.P.) karısı ile sonunda | ya" sene evvelki durüm Bankası i heyetin şehrimize geldiğini dün | HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ heyetinin katiyen itaat etmemek! niyetinde olduğunu açıklamıştır. Bilindiği gibi, General Lucius Clay'in bu Rus heyetine dün gece yarısına kadar Amerikan bölge- sini terketmek emrini vermişti. — Sovyet genel karargâhında heyecan Berlin: 1 (ALA) «Reuter> — oveyet genel karargâhı ile ya kından teması olan Atman kaye naklarından bugün bildirildiğine göre, başbakan Attlee'nin Alman vaki olacak ziyaret habei İri, Sovyet genel karargâhında he |yecan yaratmıştır. Aynı kaynakların ilâve ettikle rine göre, bu haberi öğrenir öğ - renmez büyük elçi ve Mareşal Sokolovsky'nin siyast müşavi bulunan Semeonov, Sovyet as - keri idaresile bir görüşme yaj miştir. (Devamı: Sa, 3 - Si. 2 de) gel Gi ;ve sanayi odası tarafından Park otelde evyelki akşam 100 kişilik | Et fiati 350 kuruşa yükseldi a ” im satışlarından 500 Ofis, tan: bin lira ziyan etmiş | Kİf Si içinde şehrin muh koy kuruşa a başlanmıştır Bu vaziyet kar Belediy mürakabe kilâtının — faa e bilâkis beklenirken, n maktadır İktisad Müdürlüğü fiat de) ltnda Sü, | Gelâl Bayar ü Dinda Harp Akâdemesi Yüksek Komu- fta kursu dün saat 15 de Akademi Linasında açılmıştır. R. Garner'in memleketimiz hakkındaki mühim sözleri “Ekonomik sahada Amerikanın 150 l SEİZ., -Lvep> Ci müdürünün bir ziyafette söylediği sözler piyasamızda derin akisler uyandırdı Şehnimiz ticaret ödası meclisi reisi Ahmet — Karamustafaoğlu, hazine genel müdür muavini Na- hit Alpar, Ziraat bankası İstan bul şubesi müdürü M. Ali Tiney tanınmış tüccarla ın bulundu. u bu ziyafette Mr. Garner M. A'i Tineyin hoşgeldiniz sözleri- n9 cevap vermiş ve demiştir ki; (Devamı: Sa, 3 - sü. 4 de) _Ankuraduf bir cinayet işlendi Ankara, 1 (Hususi) — Dün Ankarada Yenidoğan'da Ali Taş- kıran adında birisi, Turali ismin- deki arkadaşını tabanca ile - öl- dürmüştür. Tafsilât şudur Alinin kardeşi Sabahaddin, Kez ban isminde bir kadınla gayri meş ru münasebette bulunmakta iken kadın kaçmış ve Ali tekrar kadı: ni bularak kardı ine teslim et- miştir. Bu suretle Turali ile Ali Taşkıran arasında kavga çıkmış (Devamı: Sa. 3 - sü. 3 de) 10 bin Yahudiye Filistin için Dünkü merasimde Türk - Amerikan Gene“alleri bir arada Sayısı : 10 Ku 13 hafta devam edecek olan kutsa generallerimiz ve albaylarımız iştirak edecek Açılış — merasiminde- Amerikan yardım- heyeti başkanı Mac Bri- re, İstanbul komutanı — korgene - 181 Şahap 'Gürler Amerikan — kon- Bulosu John.Macdonald generaller ve yüksek rütbeli subaylar hazır bulunmuşlardır. Kurs öğrendiğimize göre 13 hat ta devam edecek ve 35 kadar al- bay ve tüğgeneral bu kuasta 14 öğretmen tarafından esliha ve tat bikatındaki yenilikler — gösterile - cektir. DANKÜ açlış merasiminde — ilk Sözü kurs komutanı tümgeneral Netati Tacan almış ve kursun ma Jeyetini anlatarak kurs —- görecek- lüe başarlar dilemiştir. Mütea- Kiben söz alan general Mc, Brlde gunları söylemiğtir: «— Bugün burada — bulunmakla Kömünistlerle |Betülün dâvasında dün| Takvimden B yeni şahitler dinlendi İki yıl evvel 13 Şubat geci Erenköyde Fırın sokağında Sa: İlh Sait'in köşkünde bir cinaye olmuş, Salih Saât'in oğlu, evli bir çocuk babası Alaettin Aytun ÇDovamı: Sa. 3 - sü. & e) pasaport verildi Antalya'ya | gidiyor Ankara 1 (T Di moökrat Part Başkanı Ce- lâl Bayar, D.P. Antalya İl kor gresinde hazır bulunmak — ü Martın 6 sında Ankaradan An- talyaya gidecektir, sevamese timizdi ru 1000 Yah Yen Sabatr) n h Ji peyderpey mem- a çıkmıştır. (Po'i Harb Akademisinde yüksek komuta kursu Me. Bride ve Korgeneral Fevzi Mengüç açılış töreninde mühim birer konuşma yaptılar Batı Akdenizde Londra, 1 (A.A.) manevra yapılacak — Afp: Bahriye Bakan- lığınım. bildirdiğine göre, Akdeniz filosu Cebelüta- rıkta bulunan ana vatan filosuna iltihak etmek üzere bugün Malta'dan ayrılmıştır. İki filo, Batı Akdeniz bölgesinde harptenberi ilk defa olarak ruş Bürhan -- Yeni Sabah) Şek bahtiyarım. Kanaatimce bu * müşterek manevralar yapacaktır. C: HIP. Seçim propa- gandasına başladı Çatalca köylerinde bir ko- nuşma yapan Dr. Sadi Ir- mak, C.H.P. nin 1950 se- çimlerini muhakkak kaza- nacağını, söyledi. ©. H. P. 1950 yılında yapılacak clsn seçimler için seçim propagari dasına başlamış vs ilk propagana da hareketine” C. B. P. İstanbul Etlge Müfettişi Sadi Irmak'ı me« mur etmiştir, Bölge müfettişi Doktor Sadi Ira Tak dün bu münasebetle Silivri ve Çatalcaya giderek - partililerl temaslar yapmış ve bu arada Ça telca sinemasında helk partililerle C. H. P. İstanbul müfettişi ökn Türk silâhli küvvetlerinin in-| (Devamı: Sa. 3 - SÜ, 8 de) Çin milli n ğ hükümeti Dr. Sadi Irmak Komünistlerle anlaşıyor Sulh müzakerelerine Nankin: 1 (Nafen) — Buraya, Belen haberlere Yöre Çin” mnmyet-| çütri İle komünistleri — arasındaki tülh müzakerelerine mart ortala - yırda Başlanacaktır Diğer taraftan bu görüşmele - anloşmaya çalışan Mili Çin hükür Gazetecili ususi bir gazetecilik mekte- bi kurulmuş. Açılış merasi- mine davetiyo aldığım halde Icabet edemedim. Fakat mektebin ders prog- ramını hem gazetelerde / okudür hem do aslını bizim muhabir arka- daşlar bana verdiler. Okudum ve her maddeyi dikkatle Inceledim. Teşebbü- sün bende uyandırdığı tesir menfi ol- du; Bazetecilik mektebinin en hara- retll — taraftarlarından — olmaklığıma rağmen bu teşebbüsün muvaffak ola- bileceğinden şüphe ediyorum. Çünkü bu işin salâhiyet ve vukut cephesi- ni zayıf buluyorum. Evvelâ bu mek- tebi kuran zatın gazetecilikle alâka- Si yoktur. — Çok âlim, çok fâzıl ola- bilir... Fakat bunda önder olabilmek için İlk şart meslekten olmaktır. Sonra okutulacak derslerde dağınıklık vardır. Bana kalırsa Bu terâzü o kadar sikleti çekmezi Türk edebiyatı tarihi, cihan edebi- İyatı tarihi, sosyoloji, — sanat tarihi, İhukük vo siyasi tarih, Iktisat, mos- leki muhasebo, istik, — yabancı dil- (Fransızca, İngilizce, Almanca), matbuat tarihi, İl gazeteciliği, fotoğ- rafçılık, basın tekniği, psikoloji, ki- tap saati, Bütün bunlar İKi senede — tahsil edilecek. Şimdiden hocalara da, tas debeye de Cenabi Haktan gayret ih- san eylemesini dlleyelim. Zira — bu dersler birer aspirin komprimesi ola- çok İsta rak yutturulsa dahi yutanları mide fesadına uğratacağı muhakkaktır. Dörs; sindire — sindire — öğretilir. Birden olur mu? yakında haşlanacak yin başlamasına en büyük —manf teşkil ettiği “söylenen Çan —Kay, Şek'in Çindeki mevcudiyeti de ad 'na ermektedir. Mareşal Çan — Kay Şek'in yabancı bir memlekete giv Çuceği söylenmektedir, medinin delegeleri ir Yaprak k mektebi Nizamnamede okuduğumuza körü talebeyo bazı menafi' temin ediliyor. Meselâ sanat okulundan mezun olan- dar burada İki söne okumakla - lisa mozüny hakkına — malik — olacaklars mış. Bundan no çıkar? - Gazetecilik mektebinden çıkanlar herhangi — bir gazetede kendilerine bir iş bulacak- lar mı? Bunda şüpho ediyorum. Çün kü bu mektep mezunları kendilerini mesleğin bütün şubelerine vakıf ad- dedecekler. Halbuki — hakikatte —hi birisi tam olarak tahsil etmiş olmus yacaklardır. Mektepto tahsil eden a dam no olacak? Muharrir mi? Muha- bir mi? Dil mütehassısı mı? Tarihçi mİ? No olacak. İktisap edilecek olan bu İlim dise tesiyle bir heveskâr hiç bir şey olas maz, Olsa olsa kendine bir attar dük« kânı gibi biraz çeşit düzebilir; o kas dar... Bizde gazetecilik mektebi — son tecrübelerimiz bunu bize öğrete Mmiştir— yino gazetelerdir. - Fedakâr Bençler uzun seneler kendilerini İs- tismar ettirerek bir <Çilekeşı derviş sobatiyle pir aşkına çalışacaklar. (İstâjiyer) ünvanı altında bazan tok, fakat ekseriya aç patriğin eşeğini Büderek yetişecekler; ondan — sonra kuru bir şöhretin uyutucu bulutları arasında avunup gldeceklerdir. Ben, Bazetecllik mektebini, — çat cukların kendi aralarında misafirlik oynamalarına benzetiyorum. ULUNAY