13 Ocak 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

13 Ocak 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 OCAK 1949 Batılı demokrasiler — Baş tarafı 1 incide — retlerine güzün gevmek lâmım gel- diğini söylemiş ve Cemiştir ki: <Aramızla uzun zaman hürriyet için çarpışmış olanlar, komünist partisini hir solet parti gibi Te Jakki etmemektedirler. Komünlst partisi ekarriya müfrit sağa — ve muhafazakârlarda daha çok İrti- caa kaçmalladır. Demir perde ar-i kasında bulunan memleketler Mar shall plânına iştirak! giddetle ar- zu etmektedirler. Fakat komünist partileri anlaşmamazlıklar yarat- tılar ve Marehall Flânının mmwn fak olmaması için ellerinden gele-| ni yaptılar. İşçilerin mukadderatı cnları alâkadar etmez. İstedikleri yey, propagandalarını yapmaktadır> Başbakan sözlerine şöyle devam etmiştir: Diğer memlekel'erle olduğu si- bi, Sövyet Rusya ile işbirliği, yap- miya samimiyetle teşebbüs. etti. Maalese€ müteaddi. öbstructlons-| lat karşısında katörk Nevyork, 12 (Nsfen) — Avrü- padaki ve Asyadak! tetkik seyaha- ti hakkında söyled'ği bir nutukta, Marshali idarecisi Faul Hoffman X şöyle demiştir: <Sovyet Wferlerinin dünya hâki- miyetin! els geçirmek için girlş- miş oldukları teşatbüsler Hitlerin hareketlerini gölgede bırakmakta-| dır. Politbüro dünya hâkimiyetini| cle geçirmiye çalışıyor. Politbüro çetesi yanında Hitler bir çocuk gi- bi kalır.> Milletlerarası meselelere temas eden Hoffman şöyle demiştir: <Amerikan — möletinin vaziyeti bütün sarahatiyle — anlıyabildiğini tahmin etmiyorum. Zannıma göre| şimdiye kadar, Rusiarın yalnız ko- münizmi yaymıya çalıştıkları sanı- hyordu. AmerikatJarın komüniz- me verdikleri mânâ ile — Sövyet| Rusya Uderlerinin Femünizme ver- dikleri münâ arasında gündüz İle gece arasındaki fatk bulunmaktı dır. Bütün dünyada komünist be- ginci xol, *in, zehir ve karışıklık saçıyor. Hakikatt Kremlin komü- nist doktrinlerinden — istifade ede- rek mümkün mertebe fazla sayı-| da memleket! ella> geçirmiye Ça- lışıyor. Kremlin'in - başlıca hedefi, <kuvvet> dir. Bir çete dünya hâ- kimiyetini eline geçirmiye çalışı- yor. Amerika en #on hedefleridir. 've en son hu memlekette teşebbü-| se girişebilirler, Ştadiki halde ko-, münistler . Çini istlâ ediyorlar ve Asyayı tehdid ediyarlar. Eğer Mar shall plânı olmasaydı, Batı Av- yupa da şimdi tehilke altına gir- Zy 719 olurdu.. Hoffman'a göre. Batıda Sovyet-| lere karşı koyabilmek için iktisa- at sahada olduğu gibi askert saha- da da faaliyet gösterilmelidir. Marshall plânı Fakkında Hott- man şunları İlâve etmiştir: «Marshall plânı #ayesinde batı-| da komünist tehlikesi ortadan kal- Aırılmıştır. Asyadaki durum ise ta-| sana bir Ürverme vermektedir.> İNGİLTEREDE KOMÜNİST SABOTAJ PLANI Londra, 12 (AA.) — <Afp>: İn- giliz taşıt sendikası gazetesi The Record'de sendika genel sekreteri Arthur Deskin yazdığı bir maka- lede: «Geçen senz, Marshall plâ- nni sabote etmek için Fransada, Yullanılan metodiarın aynını tat- bik ederek İngiliz sanaylini balta- Izmayı hedef tutar. bir komünlüt| Tlânını açığa vurmuştur. Makalede, İngiliz komünist par- tisinin bu baltalama plânını en geç 1949 Ağustosuna kadar tatbi- ke koymağa çalışacağı - belirtil- mektedir. DEĞİŞİKLİK PUSYANIN İÇİNDE OLACAK Baltimor, 12 (A.A.) — Dün bir konuşma yapan Eleaonor Roosevait <Afp>: Bayan şunları söyle- v iştir: Milletlerarası işbi 4 yolur değiştirer: daha iyi bir tavır tukımacağını ka- bul etmek imkânsızdır. Rusyanın C Eğer bu vönde Bir değişiktik b Incaksa, bu, Birleşmiş Milletlerde- KA Sovyet delegelerinde değii, Ris yanın İçinde vukta gelecektir. Birleşik Amerikanın yapabllece- antık ve doğrü olmat vanın - muhtemel ola- rak tavrın? değişlirmesini kahule azie GAĞA Aktır mü, dirimi? — Baş tarafı 1 incide — €Hza neticesi hasta düşmüş ve Cumartesi sabahı ekendini kay ketmig> tir. Bunun üzerine ai doktoru defin ruhsatiyesi mis ise de, çiftçiye son bir mette bulunmak üÜzere uğra- $ do te in henliz sı- cak olduğunu ve katılaşmamış bulunduğunu farketmişlerdir Akrabadan biri, «müteveff £ n büyük annesinin de bir zamanlar — uyumuş ve, bi | hafta u ddnğanı vesile ile tahattur. ettiğinder rarsele mahalli jandarma komu, tarlığına haber verilm kommu- | İaSianlık da, «nltoveffa> n | mdilik gömülmemesi icin vermiştir. ! KI ZUN YENİ SA Sabahaddin Alinin katili anlatıyor — Baş tarafı 1 intide — mıp, Takat yanına <Markopaşa» ve <Zincirli Hürriyet> - gazetele, kölleksiyonlarile birçok önemli mo! taplarını alarak, 31 Mart tarihinde kamyonile Kırklareline hareket et- mişti İLK DOSTLAR Sabahaddin Ali, cezaevinde mev- kuf bulunduğu sıralarda Edirneka- pıda, Sür içinde Edirnekapı camii civarında berberlik yapan aslan Bul garistanlı Hasan adında bir komü- nistlik tahrikâtı suçlusile tanışmış 've bir ihtimale göre, bu adam ken- disine, Ali Ertekin'i tanıtmıştır. ALİ ERTEKİN KİMDİR?.. Ali Ertekin ağlan Yugoslavyalı olup 49 yaşıkdadlır. Orta böylü, © mer ve küvvetli yapılı bir adamdır. Kendisi vaktile süvari alayında baş çavuşluk etmiş, fakat bir silâh hır- Bızlığı suçundan dolayı ordudan atı- Jarak hapit cezası yemiştir. — Ali Ertel komünistlikle — alâkası yoktur. Askerliğini ” Kırklarelinin Üsküp nahiyesinde yapan Ali Er- tekin, bu bölgeyi adım adım bilmek tedir. Daha önce de kendisinin bu yolla bazı kimseleri — Bulgari kaçırdığı tahmin edilmektedir. Ali Ertekin, yolda, Sabahaddin Alinin asıl maksadının ne olduğunu bilmediğini sanmaktadır. Kamyon- la birlikte Kırklareline geldikten sonra, bir gece kalmışlar, ertesi sa- bah kamyonu geri göndermişler ve yaya olarak Üsküp nahiy ru yola çıkmışlardır. Üsküp nahiyesi - Kırklarelinden üç saâtlik mesafededir. 500 haneli dir. Ormanlar içindedir. sino doğ- HUDUDA YAKLAŞIRKEN... Hâdisesiz olarak Üskübe varan kaçaklar, Bulgar hududuna yaklaş- tıkları bir sırada, Ali Ertekine göre, Sabahaddin Ali, asıl maksadını a- çıklamış, komünist olduğunu, Bul- garistanda ve Rusyada çalışacağını, Türkiyede bir ihtilâl çıkarmak ni yetinde olduğunu anlatmış, bunun üzerine Ali Ertekin, onu geri çe- virip tevkif ettiremiyecoğini anladı- kından öldürmeğe karar vermiş, ve dinlendikleri bir sırada, başına sopa olarak kullandığı kalın bir odunla iki defa vurmak süretile öldürmüz- tür, ALİ ERTEKİN, HADİSEYİ ANLATIYOR Ali Ertekin, bu anlatmaktadır : «— Ben onu, âdi bir suçlu san nediyordum. Kaderin cilvesino uğ: rayarak bir suç işlemiş ve cezaevin- de çürümektense, yabancı memle- ketlere kaçmak sorunda olduğunu düşünmüştüm. Onun için de delâlet etmiştim, Kendisini tanımıyordum Orman içine varıp da bana hakiki maksadını anlatınca, yaptığım işin ne kadar fena olduğunu anladım. Kendiri benden biraz daha kısa boy la idi. Fakat tıknaz ve kuvretli bir vücudu vardı. Üzerine hücum liseyi yöyle etsem başedemiyeceğimi anlamış- tam. Belki beni öldürecek ve Bul- Baristana kaçacaktı. Çünkü Bulgar topraklarına çok yakındık. Yorulduğumu söyliyerek dinlen- meği teklif ettim. Kabul etti. Otur- duk... Üç patikanın birlşetiği mail bir noktada idik. Ben su dökmek babanesile arka tarafa doğru git- tim, Yanımda silâh onu ancak kafasına olmadığından bir taş voya odun vürmak süretile öldürebilir- dim. Nitekim öyle yaptım. ilk defa vurduğum zaman haykıra- rak ayağa fırlamak istedi. — Fakat üzükoyun yere düştü. Bumun ize rine arkadan kafasına daha kuv- vetli olarak bir odun daha indir- dim. Biraz debelendi va hareket kaldı. Üzerindeki dim. Tanınmasını ve eşyaları çıkar meydana çıkamasını istemiyordum. Cesedi bir yere s: Ve kladım mra geri döndüm. Berber Hasana da, selâmetle yolcu ettiğimi bildirdim. Beri bu işi vatani bir vazifo olarak yaptun, Eğer Sabahaddin Ali kaç- SA İdi, memlekete p: fenalık yapabilecekti SABAHADDİN ALİ'NİN CESEDİ Cesedin meydan " Hasi ran ayına tesadüf etmek Ara k ay geçtiği için Saba n cesadi tamamen çürü idi. Yalnız açları seçiliyon edir. dan iki buçı haddin Alin müş vaziyett gida beyaz hâdiseye savcılık el koymuş ve bu Şübheli cesedi teşh u, O zaman, n ilgililere ermiştir. Bu sırada civar k 'de babasını kaybeden sedi görmüş ve onu saçların his ettiğini lerden bir r adam ce dan t anarak babası zannot- tiği cesedi almıştır TALİBİ ÇIKMIYAN CESED Ancak bunun bir köylüy liye aid b sedi muayene eden dok- İ olduğunu Miş, b k l #iT İO da bunu, babası di müştür. era Fakat bundan yirmi Ali Ertekinin Bulgarist o kaçırmak yolunda kurdu; M moydana çıkıp da kendisi yak .| yapılan ara Ali Ertekin, ön b Aliyi Bi Bun mırrı çözüli n üzerino bulunan cesedin üş, altı ay önce göl len cesed mezardan çıkarılarak Kırk e getirilmiştir. BEYAZ SAÇLI CESED İarı Gerek Ali Ertekinin itirafların- dan, gerekso cet n 1,65 boyunda bir adama aid oldı dan ve ağrında bulunan altın di; lerden ve nihayet kirli beyaz &a larından bunün Sebahaddin Aliye olduğu kat'i şekilde tesbit odil- ü anlaşılmasın- ndi Ali Frtekin, dört gür beri buradadır. Kırklareli savcısile birlikte vak'a mahalline götürülmüş Ali, dürdüğünü vo vakanın nasıl cere. orada Sabahaddin norede öl. yan ettiğin Bu hâdi yakında burada başlanacaktır. HADİSENİN PAŞLAN tamamile anlatmıştır. vek ICI Gazetemizin İstanbul istihbara'ı teşkilâtının elde — ettiği malümat da aşağıdadır: Sabahaddin Alı — komünistlik propagandası yaptığından — dolayı Millt Eğitim — Bakanlığındaki va>, zifesinden çıkarıldıktan sonra ge- rek <Marko Paşaz, «Merhum Pa- ta>, «Malüm Paşa> ve <Ali Baba> adlı dergiler ve — gerek «Sırça Yöşk> adlı kitabi ile komünistlik lehinde neşrivat yapmakta devam eden ve bu yüzden bir çok defa nezaret altına —abnan Sabaha/ €in Alı, Zincirli Hürriyet gazete- Sinde çıkan bir yazısından dolayı iki ay hapse mahküm olmuş bulu- nuyordu. Mahkümiyetinin katiynt Yesbetmesi tizerine zabıtaca arı Rılmış, fakat ne İstenbulda, ne d Türkiyenin diğer gehirlerinde izi- ne rastlanmamış, bir aralık İtal- yaya kaçtığı rivaye* edilmişti. Altı aydanberi devam eden bu Araştırmalar yukarda ka kaydetti- #imiz gibi, bir. şebekenin ortaya çıkarılması ile son> ermiş ve bu, suretle Sabahadd'n Âlinin, Bulga- ristan hududunda Al: Ertekin ud- h birisi tarafındaı altı ay önce tdürülmüş olduğu meydana çık- mıştır. HADİSE NASIL MEYDANA ÇIKTI? Bir müddet evvsi İstanbul Em- viyet Müdürlüğü bir şebeke tara- fından Bulgaristano bazı kimsel: rin kaçırılmakta elduğu yolunda vâüki bir ihbar üzerinde ehemmiyet le durmüş, bazı ipuçları elde ede- rek tahkikata baştamıştır. Tah- kikat biraz ilerleyince şebeke men sublarının İstanbulda, Anadolus!- zarında oturan Yugoslavya muha- tirlerinden — Gedikti “ Başçavuşlu- gundan matrut Al' Ertekin ile A- dapazarı Ticaret Bankasında müs tahdem Ahmed atisrında 2 şahıs olduğu anlaşılmış'ır Suçun tesbiti için Emniyet M dürlüğünce bir tertib yapılmış, or- taya güya Bulgaristana kaçmak istiyen bir adam konulmuştur. Böylece .li Ertekin ile münase- bet tesis cdilmiş ve filhakika kea disinin Bulgaristana — kaçmak 1s- tiyenleri hududa kudar götürdüğü tesbit edilerek derhal - yakalan- mıştır. AlL Erteklain ilk yakalanı- Hi Kasım ayının son yarısı için- de olmuştur. Yakalanan Ali Erlekin Emniyet teki İlk ifadesinda kendisinin E- Cirnekapıda Sulukule — caddesinde berberlik eden Bu'garistan muha cirlerinden Hasan Tural ile müş- tereken bu İşi yapmakta oldukla- rını, © güne kadar 600 lira mu- kabilinde Bulgaristana iki kişiyi kaçırdiklarını, burların da — eski mültecilerden — olduklarını — söyle-i miştir. SABAHADDİN ALİ MESELESİ Ali Ertekin, Emniyette verdiği ifadesinde kaçırdığ. adamlar ara- sında — Sabahaddia. Âlinin de bu- dunduğunu - İtirat etmiş ve Saba- haddin Âliyi berber Hasan va: tasıyla tanıdığım, kendisini Bul- garistana kaçırmak için 500 lira mukabilinde mutabık kaldıklarırı anlatmış ve hâdiseyi Kırklarelin-| de bulunan arkadaşımızın anlattı-. Pi tarzda hikâye etmiştir. SABAHADDİN ALİNİN EŞYALARI Ali Ertekin yakalandıktan ta Anadoluhisarındakt evinde ya- pılan araştırmada Fabahaddin A- liye ald bir gömlek, bir bavul, bir çanta, bir ceket, bir gözlük, bir saat, Marko Paşa dergisinden bir koleksiyon — ve biz çizme — bulün- muştur. Sabahaddin Âliye ald bu eşyalardan bilhassa el çantasının biçakla delik deşik edilmiş oldu- Zu da tesbit olunmuştur. ADLİYENİN TAHKİKATI Ali Ertekinin ifadesinde adı ge- çen ve Edirnekapıda berberlik ya-| pan Hasan Turalı ile kalfası vo akrabalarından Süleyman ve A- dapazarı 'Ticaret Bankasında müs tahdem Abmed de Emniyet Mü- dürlüğüne celbedilerek istlevab e- dilmişlerdir. Bunlardan Süleyman sorgusunu mütcakib serbest bira-) kılmış, Ali de beraber olmak Ü- zere berber Hasan ile Ahmed dos- yaları tanzim — edilerek savcılığa verilmişlerdir. ADLİYEDE YAPILAN MUAMELE All Ertekin ile birlikte Emniyet Müdürlüğü tarafırdan — savcılığa teslim edilen berber Hasanla Ah- med, İstanbul — Üçüncü sulh ceza mahkemesindeki sorgularında ia- nadları reddetmişler - ve kendile-i rinin bu işle alâkadar olmadıkla- rTıni isbat etmeleri Üzerine serbest bırakılmışlardır. All Ertekin ise Sabahaddin Â- liyl öldürmek — süretiyle bir cina- yet işlemekten sanık olarak tev- ki€ edilmiş ve cinayetin işlendiği| mahal de Kırklareli olması dola- yısıyla — dürüşmasının Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesince yapıl- ması için dosyasıyla birlikte Kırk lareli savcılığına. görderilmiştir. 1STANRUL SAVCISI NE DİYOR Hâdise hakkında İstanbul sav- cısı İhaan, 10 gün kadar evvel bu hâdiseye müteallür tahkikat döz- yasının sanıklarla beraber sax hığa ge'algini ve lerbının yapılma- S1 için 3 Üncü su'h ceza mahk: mesine bavale edi'Cigini, buradaki soruşturmada Ali Ertekinin cina- yet işlemekten sanık olduğu anla- gılınca dosyasıyla birlikte cinaya-) tin işlendiği mahat olan Kırklare- line gönderildiğini söylemiştir. BERBER HASAN NE DİYOR? Dün Fdirnekapıda Sulukule cadi desindeki berber âilikânında ken- Cisiyle konuştuğumuz berber Ha- 'an Türal öyle demiştir: &— Ben bir mücdet evvel sık:- yönetim mahkemesi kararıyla ko- Münistlik saçundan Harbiye Ce- zaevinde ya'lım. Al Ertekinle bu- rada tanıştım. Senra beni Üskü- dar Cezaevine göncermişlerdi. O- rada da Sabahaddin Âli ile tanış- tım. Sonra hapisten çıktım. — Bir kaç y evvel bir gün dükkânda oturuyordum. — Dükkânın — önünde) bir kamyon durdu, #abahaddin A- il indi. Bana bir dokuma fabrika-| Sıni aradığını — söyledi ve nerede olduğunu sordu. Ben de buralarda böyle bir fabrikayı — bilmediği! töyledim ve: — Burada — bövle bir — fabrikal yok. Topkapı taraflarına bak! dü-) dim. Ondan sonr. — kendisini bie aha görmedim. Zaten benim bu işle bir alâkam yok, Nitekim bir ikaç gün evvel Emriyetten yine bu iş için çağırmaışlardı. Gittim. Sor- Gular, bildiğim her şeyi söyledim. «Peki, git!> dediler.y Amerikan filosu — Baş taralı 1 incide — Kurmay Albay ÂAziz Ulusan, Arrciral Conolly'nin mihmandarı olal vazifelendirilmiştir. Amerikan filosu Yeşilköy a- çıklarında bir uçak filomuz ve | Türk muhribi e Gölüğe hu reket edecektir. Gölcükte Amiral Conolly'ye Yavuzda bir ziyafet verilecek, Hilâhare Amlral, Arcetikanın bi- ze verdiğ! harb gemilerini gese- Dolmabahçe Önlerinde de ble| çektir. torpito grupumuz tarafından sefE DA b Karilasa KA >.Amiral 16,80.da İstanbula dö-| 27 Ocak sabahı 9445 de Oe-| "ecektir amjral R. L. Conolly'yi, Donan Amiral Conolly, 31 Ocakta ma komutanlığı adına bir su-| Uçakla, veya trenle -Ankaraya bey, saat 10 da da Deniz Komu-| gidecektir. Ayni gün Manches- tam bizzat ziyaret edecektir. — | ter ve Zzokage kruvazörleri li- Saat 10.30 da Oramiral me-| "anımızı terkedeceklerdir. nle rıihtıma çıkacak, sant ğ Amiral Conolly, Ankarada 30445 de Amerikan büyük elçisi| Gekyrar Conolly, - Ankarndn Ekselâns Wadsworth'u, 11,50| savunma Bakanını ziyaret ede- da valiyi, 12 de İstanbul ordu| Ce Cumhurbankanı tarafindan MüÜfettişini, ordu komutanını | yay T olunacakt eLNdAR ve İstanbul deniz komutanını e. SND ziyaret ederek 12,20 de gemiyel — Amiral üiç Şübatta gehrimiz dörecektir. | fönecek ve gerl kalan gemiler Amerikan Büyük Elçisi 1245| 4 subat sabahı limanımızdan ay de, 15 de donanma komutanı,| Tılacaklardır 15,30 da ordu müfettişi ile İ a tunbul komutanı, 16 da vali ta-| Stajyer muhabir zafından Oramiralin ziyaretleri| ş ieda siniie V | olmak isteyenlere at 18 de de Deniz komutan- | y — lığırca filo komutan ve - Gazetemizin istihbarat işi lavıma bir kokteyl parti verile- || rinde stajyer olarak çalışmak 9 Ocak günlerinde A-İJ tiyen Kollej mezunu veya bay ve erleri kendi- || Mükemmel İngilizce bilen bay- ne tahsl: nacak otobi ların her gün saat 16 di gh (Yeni -Sabah) — Yazı - İşleri ? Ocak sabahı saat 9 da fi-|İ müdürlüğü v sant MA hi a —| Poaürlüğüne mürnenatları BAH BAŞMAKALEDEN |(EZADEVAMCZZİ Partisinin elindeki arazl ve em- Jâki satsın, fakat müşteri De' Tet olmasın Halkevleri işi de, müzmin bir yara-halinde, büdece enelimenin- de konuşulmuş ve yine ikl mil- yonluk tahsisat alınmıştır. Hal- buki geçen yıl Halkevleri işinin' tesviye edileceği ve bir daha ki halile büdceyo yük olmıyacı ği temin edilmişti. Hilmi Ura- nın dünkü demecinden de anlı- yoruz ki önümüzdekl Halk Pur- tisi büyük kurultayına kadar bu hususta hiç bir yeni karar alınmıyacaktır. Böylece Kurul- tay, teşril faaliyetin normal bir gekilde İşlemesine âdeta — engel olmakta ve kabine, Meclis h zurundaki valdlerini, Kurulta- yın kararını bekliyerek yerine getirememektedir. — Halkevleri, millet büdeesinden kan ve can alacaksa bu yorleri artık hiç bir parti kurultayına İntizar etme- den, devlete mal etmek lâ: dır. Umarız ki Büyük Millet Mec lisi umumi heyetinde bu bahse dokunulduğu vakit tabli ve za- Turi olan bu kararı ittihaz eder ve aykırı bir muamelenin yıllar- ca sürüp gitmesine, şu veya bu parti kurultayının kararile lantıda kalmasına —müsameha etmez. Çünkü nihayet bu mil- yonları veren Halk Partililer de- ğil, Türk milletidir. Her gün ne- ler öğreniyoruz: Hayret... YENİ SABAH Patrik Athenagaros — Baş tarafı 1 incide — şılamağa gelen metropolitlerle beraber doğruca Patrikhaneye gidilecektir. Yeni Patrik 21 O- cak Cuma günü saat 10,30 da merasimle taç giyecektir. Pat- riğin taç giyme törenine iştirik edecek metropolit ve maiyetinin isimleri tesbit edilmiş bulun- maktadır. Ayrıca Patrikhanedeki mera- simde bulunacak olan kordiplo- matik ile resmi hükümet erkânı ve diğer davetliler için yerler ayrılmakta ve gerekli tertibat alınmaktadır. Patrikhane Meclisi yarın son bir toplantı daha yaparak taç giyme programını hazırlıyacak- tır. Çan-Kay-Şek istifa etti — Baş tarafı 1 incide — lar Formoz adasına gitmişlerdir. Müşeral Şan-Kay-Şek'in de bu a daya güziği söylenmektedir. Çin hükümet konseyinin sülh lehinde-' X< hareketinden sonra bu haberler ortaya çıkmıştı Nankin: 12 (aa) — İnanılır kaynakiardan — verilen, haberlere göre Mareşal Tehang- Kal-Chek'in 9 zırhbı otomobilinden, yedisi Foochov'a gitmek üzere bu gün Nankin'den hareket etmiştir. Bu zırhlı otomoblilerden Üçü For mozi nakledilmiştir. Nankin'de — bulunan memürlar, bugün gehri terketmeğe devam et mişlerdir. Nankin: 12 (a.a.) — (aftp) — Yetkili kaynaktardan bildirildi- gine göre, Digişleri Bakanı — Vu- Tet-Çen bu sabahki Bakanlar Ku, rulu toplantısında, Çin aivil harbi pe aracılık yapılması için resmi müracaatlarda bulunduğunu fakat henliz bir cevap almadığını bildir miştir. Nevyork: 12 (a.a.) — (reuter) 'Nevyork Times gazetesinin Nan kin'deki muhabiri Tlentsin'in düy- mesi hakkındakt tafsilâtı vermsk tedir. Bu tafsilâtı yetkili bir kay nakta telefonla yaptığı temas ne ticesinde aldığını söyliyen — muha bir hükümet kuvvetleri topçu fa aliyetinin dün öğleyin - tamamite kesildiğini ve komünist toplarının altı saat sonra ateş kestiğini ha ber vermektedir. Muhabir, mütareke müzakeresi için komünistlere müracaat eden belediye Meclisi üyesinin komünist General Piso'nun tsuhasaraya son (reuter) - vermeğe razı olduğu haberini ge Ürerek gehre — dörüllerini ilave etmiştir. Büdce komisyonu — Baş tarafı 1 incide — işleri, Bayındırlık ve Maliye ba- kanları hazır bulunarak kendi | sahalarını ilgilendiren tedbirler ; ve teşebbüsler üzerinde açıkla- ( malar yapmışlardır. Tahsisatın Maliye büdcesi yerine alâkalı ba kanlıklar büdcelerine konulması fikri de ileri sürülmüş, netice- de Bakanlar Kurulunca tâyin edilecek sahalara harcanmak Ü zere tahsisatın bu şekilde kal ması uygun görülmüştür. Bu münasebetle Ahmed Remzi Yü- regir, Doğu kelimesile bir” hu- Busiyet ifade edilmesinin aley- hinde — bulunmuş, — hazırlanan plânlara, meselâ müstâcel kal kınma plânları geklinde bir i- #im verilmesini daha — muvafık görmüştür. Bu sırada Vedad Dicleli ile Ahmed Remzi arasın: undan sonra devlet bor tedkik ve müzakere edilmi: İTİZAR | Yazımızın çoklağundan dola-| yı €Ne vat » hudud» isimli tefrikamızı ko; — Baş tazalı | incide —| sücen indirmesini biriliz) şe! linde bağırmaları ile karşıla dığını, — Balıkesir, — milletvek Hilmi Şeremetlioğlunun da (Ba ber. senin yüzünden intihar et miştir) dediğine işazetle “göyle devam etmiştir: — Politikanın bir büyücü ka ni vardır. Bu büyücü kazan hakkımda çok çalıştı. aile hay tım, hususiyetlerim mevzubaha edildi. (Soldan sesler) Bundan sonra hâtip ailelerin Ki baba-evlât — muhabbetinva yüksek derecesine vakıf — olan bir kaç milletvekilinin isimleri ni sayarak (babam bayatını doi Guran en büyük kuvvetin beş oğlu olduğunu söylerdi) dedi. Sözlerine devam eden Tahtakı- hıç, babası ile aralarında olan mü nasebetlerinin çok samimi ol- duğunu, bunun derin bir arka deşlik geklinde cereyan ettiğ ni belirttikten sonra memuriyet sırasında nasıl çalıştı. izab ederek bunu yakından bi - len bir çok milletvekillerinin i ginlerini saydı, bu sırada Ha'k Partili sıralardan bu konuşraa yı Tüzumsuz hisseden bazı mil- letvekilleri ara sıra —mirildan- makta idi. Daha sonra babasının ölüm baberini aldığı zaman Pazar - cık kaymakamı bulunduğunu ve memleketine nasıl döndüğünü, emüfteri> ve eşeytan» ların ev Jerinin önünü nasıl aldığını, tabasının — intihar — sebebinla «ölmez» ruhunu taşıyamıyan be deni yüzünden olduğunu açıkla di Sözlerine — devamla şereften beşka nasibi olmiyan bir aile - nin evlâdı bulunduğunu tebarüiz ettirdikten sonra vazife gördü- ğü muhtelif bölgeleri saydı ve Tülessif hâdisenin cereyan etti ği oturuma başkanlık eden Raif Kuradenizin kendisini pek iyi ta mdığını, Ticaret Bakanı bulan Guğu sırada vekâletinde bulu - nan iki vazifeden birini Nendine vermek için bilhassa rica ettiğ ni, yaptıkları uzun bir mülâkat esnasında — kendisine (Ticazet Vekâleti yoktur diyelim) tarzın da bir lâf sarfettiğini, binaena deyh muhalefete sırf£ muhalefet yapmak için yeni geçmiş bulun madığını, eskidenberi gördüğü aksak işler üzerine tenkidlerde bulunduğunu, hattâ memuriyeti sırasında yazdığı bazı evraklar €a (Ankaradan emir vermek köfi gelmez) tarzında ifâdeleri kullandığını belirtti. Bundan sonra Tahtakılıç, bü yücü kazanını kendi aleyhin kömlerin çalıştırmak istedikleri ni pekâlâ bildiğini, fakat isimle açıklamağı doğru bulmadığı yalnız «müfteriler» diye yüz lerine haykırdığı zaman gözle Ti ile onların ezildiğini görebl diğini söyliyerek — 947 yıl ba - şında kominist bir bayanla be- vaber olduğu hakkında da bazı iftiralar çıkardıklarını, bunla - rın hiç bir aslı olmadığını t rurladı. Daha sonra hâtip Şeremetli- oğlunun müessif hâdisenin esre yan ettiği gün «tabancada pat ıyabilir» dediğini telmih — ede- rek büyücü kazanlarına ve bu gi tehditlere ehemmiyet verme diğini ve milletine karşı vazife sini ifâdan bunların kendsini men edemiyeceğini bildirdi. Bundan sonra Tahtakılıç Cov det Kerim hakkında şunları söy iyor: Bir tek parti diktatörya- sını hizmet etmiş olanlar elbet te ki benim okuduğum beytin mâ asını anlamazlar Cevdet Ke - rim otorite zihniyeti temin et mek için ihtiyaç içinde olan ba z gençleri himaye etmek yolla Yına sapmış talebe intihapları- za karışmış ve gençliğin köle ıuhu ile yetişmesine gayret et miştir. Bu sırada Halk Part'li ıslardan — görültüler olmağa başladı. Başkan da müdahale e Gerek gimdi tecavüze geçiyorsu ruz müdafaamızı yapınız. teca vüze geçmeyiniz dedi. Tahtakılıç devamla Cevdet rim hürriyetin yapıcı kuvvetine inanmak İstemiyor. (Halk Par titi sıralardan hâlâ devam edi- sleri. Tahtakılıç devam- yor) la Meclisin geçen oturumunda bir takrir dolayısile Başkanlık divanı adına Recai Güreli tara fından okunan raporu kasdedi kellarım bağlandığı sırada ba- na tecavüz edenler arasında Re esi Güreli de bulunmakta — idi dedi. Ve o gün kendisine vüz edenler arasında Çoruh mil lcevekili Ali Çoruh ve Abdülka âle Yağcıoğlu'nunda — bu undu. ğunu bildirerek raporun tena kuslarına işaret etti, (Soldan gü rültüler) başkan: Rica ederim sükünetle dinliyelim. ihtarında bulundu. Tahtakılıç başkanlık raporu- nun adaletsiz bir esasa dayan- dığını işaretle kendisine atfedi arfet » gu da ahtekârlar sözünü Şeref Ul söyledi € tanımadığını temas eden hâ ba: sif hâdisey Tokat hadisesi | Tarını bildirdi. (Sol taraftan bir kaynaşma oldu) başkan rica ede TiM sâkin olunuz. dedi. Tahlakılıç daha sonra tokat bbdicesi esnasında yanında he lunan Halk Partili bazı milletv killerinin isimlerini sayarak bu kimselerin kendisine hiç bir sw tökeri. bulunmadığını söyledik leini bunlar arasında Mim Ke insl, Sırıuiçözün bulunduğunu büdirdi. Ulusun yanlış şekilde hödiseyi aksettİrmesine de Lias ettikten sonra hâtip. Ş vet Uluğ mensup olduğu kadro ya hizmet etmek için o gün de- Ekanlılık vazifesini üzerine al ırıştı dedi. (Soldan gürültüler). Tahtakılıç rayonunda bu hâdi- seyi bir kaç gün efkârıumumi- yeye bildirmemesindeki sebebi de açıklığdıktan sonra Recai Gü reli tarafından okunan raporun tarihe geçen bir inhizam vesika olduğunu belirtti. (Soldan yi 've gürültüler) Başkan müdaha le ederek konu dışına çıkmama sını ihtar etti. Ve Demokrasi hukkında da başkan, Demokza sinin ruhu karşılıklı zevgi ve saygıya dayanır dedi. Tahtakılıç konuşmasını şu bi kâyeyi — anlatarak bitirmiştir Vektile bir çocuk sırtında bay ram elfiseleri olduğu halde hay venini sulamağa gidiyor. Fakat orada bir canavar görüyor ve bu canavarla mücadele pahasına Kayvanını sulamağa muvaffak oluyor. Fakat evine dönerken mücadelesindeki başarısına rağ men bayramlık elbisesini yırt- 'tığı için müteessirdir. Tokat hâ disesini bu hikâye ile temsil et mesi Halk Partilileri sinirlendi /or ve en sonunda Tahtakılıç yire Namık Kemaâlin (Ne müm kün zülmile bidad ile imhayı Ürriyet) mısraımı — okuyarak kürsüden iniyor. Bundan sonra Recai Güreli kürsüye gelerek Tahtakılıcın sahtekârlar sözünü kullandığı ni tahkikat neticesinde tespit ettiğini kendisine karşı hiç bir füli — tecavüzde bulunmadığını gerefi ile temin ederek sadece Türk gencini boğuyorlar diye Ahmed Oğuzun bağırması üzeri 'ze Ahmed Oğuzu tutarak dışa yıya çıkardığını açıkladı. Bu sı Tuca sağda Kâmil Gündeşin mü dahale de bulunduğu duyuldu. (Sağ tarafta gürültü.) Başkan ihtarda bulundu bundan sonra Said Azmi kürsüye çıkarak daha ihtiyatlı konuşulması lüzumunu belirtti. Kürsüye gelen Şeref U luğ da Tahtakılıcın - hakkında yaptığı isnatlara cevap vermek Tüzümunu duymadığını söyledi. Bugünkü oturumda başkan ye ni bir hâdisenin çıkmaması içir gayret sarfetmiştir. Sık, — sık müdahaleleri ve yatıştırıcı izağ iah ile sinirlere hâkim oluna! yil mesini temin etmiştir. Yağcıoğ. lunun konuşmasını müteakip başkan hemen gündeme geçilece ğini bildirdi. V l d dem ae eçi gll gea Meclisdeki tartışmalar — Baş tarafı 1 incide — işde büyük ihmaller bulunduğu- nu, eski devirlerde bile bu fe- yezanlarla mücadele etmek için bir çok faaliyetler gösterildiği- ni, İnönü başvekilken 1937 se- nesinde, bölgede büyük zararla- Ta sebebiyet veren bir feyezan olduğunu, aradan 10 sene, geç- tiği halde hiç bir şey yapılma- dığını, geçen sene yine büyük hasarlar olduğunu ve geçen se- ne Bayındırlık Bakanı bulunan zatın bu hususta bir çok tedbir- ler alınacağını - söylediği halde, hâlâ cezri hiç bir faaliyete geçil mediğini izah etti. Adanaya baraj yaptırılmasının bir çok mahzurları olabilecej 500 milyon ton su taşıyan bir barajın Adananın üÜstünde ku- Tulmasının her zaman için teh- Tikeli olabileceğini, onun için bu kadar büyük masraflı işe giril- meden evvel feyezanların önüne geçme işini beş on milyon lira ile halletmemizin iktisadi bün- yemize daha uygun olacağını be- lirtti. Sonra geçen sene feyezan olduğu sırada birçok köylerin Adana ile telefon irtibatı olma- dığından felâketin bir çok vatan daşları yataklarında bastırdığı nı, yüzlerce kişinin ölümüne se- bebiyet verdiğini, halbuki vak- tinde haber verilebilseydi bu ka> dar feci duruma düşülmemesi- nin imkân dahilinde olduğunu, söyledi. Çınar, bu projenin Türk mü:- hendislerine yaptırılması mah- zurlarına dikkati çekerek; işin, Türk mühendisierine, bazı mü- tehassıslar getirilmek — suretil burada — yapılmasının pek ülâ mümkün olabileceğini, Adanada yeni kurulması düşünülen elek- trik santralına lüzum olmadığı- nı ileri sürdü ve etüdleri tamam lanmış ve 15 milyon liraya çı- kacağı hesablanmış olan Kadın- cık santralından bahsederek, mü hendislikten anlamıyan bakan: lar elinde bu işin bu hale getiril di. sırada başkan, diğini sö; Bu tarda bulundı Bun hatibe ih- an sonra tekrar kütsü- len Nihad Erim, gayet h ile ihtisas işin ti bakımında: ği (l Rahmetli Maarif evimli Ticaret Bavanımız Nazırı Gibi BöndLANA Barkla, eli tanbüla gelir de gazeterit: re beyanat vermez olur muü? Anıkı raya hareketinden az evvel, arka daşları Ticaret Müdürlüğünde top- damış, Dahalılığın neden ileri gel- diğini antatmış. Siz belki de: — Sebebi biz biliyoruz. Evveri 7 Eylül kararları, sonra şekera fa- dan yapılan zamlardır. Diyeceksiniz amma, Cemil Said irlas o fikirde değil. Asıl kubaha- 'tin büyüğü istihsal ve istihlâk koo- Peratiflerinin olmamasında... Sebze- 'nin de, etin do pahalılığı bunu sös- teriyormuş. Gördünüz mü İşi? — Bizler, biz İdare edilenler böyle — kooperatifler kurmadığımız için başımızı derdden “derde sokuyor, her şeyi pahalı Yör, pahalı içiyormuşuz! Buna hüs kümet, Ticaret Bakanı no yapsın? Biz, Comll Sald Bazlasın yerin- dö olsak, Vâfi bu kadar dolambeçilı yollardan getirmez, daha keslirma Bir teşhis koyuverirdik. Meselâ der- dik kl: Halk sebzeyle et yemese bak Ertuğrul Şevket eee Garip bir tâyin — Baş tarafı 1 incide — sırı gerektirmektedir. Söylea- diğine göre bir aralık resml gazetelerin, dağıtıldığı yerlere den toplattırılmasına teşebbüs edilmiştir. Fakat bir çok yer« lere gitmiş olduğundan buza imkân bulunamamıştır. Cumhur Başkanlığının tasdi: kine de iktiran etmiş olan ka- Tarname tamamen katiyet kese betmiştir. Bu suretle Kasım Gü: lek'in yeni bir kararname ils tekrar Ulaştırma Bakanlığıni töyininin icrası —zaruri görül: mektedir. İktisadi koordinasyon ve duş krediler işiyle uğraşacak Deviet Bakanlığına büdce komisyon reist Mardin milletvekili Ai Rıza Erten'in tâyini ihtimali buvretlidir. Tarım Bakanı geldi ğ li Motorize ziraat sisteminin yerleşmesine çalışılıyor Tarım Bakanı Cavid Oral dân sabahki ekspresle Ankaradan gekrimize gelmiştir. Bakan keu- disiyle görüşen gazetecilere gö- liş sebebi olarak gunları söyle- miştir: «— İstanbula mesaimle ilgili işler için geldim. Ziraat Aletlek rini tevzi işiyle meşgul olan müesseselerle temas edeceğim. Trakya köylüsünün ihtiyacı ©- lan tarım - âletlerinin ihtiyaca cevab verecek gekilde tevzi edi- lip edilmediğini ve müracaatlar rın ne merkezde olduğunu tet- kik edeceğim. Köylünün kalkın- ması için büfün imkânlardan istifade edilmektedir. Bilhassa motorize bir ziraat sistemini: yerleşmesi başlıca gayemizd'r. Bu sene bir çok yerlerde tevzi edilmiş olan traktör ve diğec zirai âletlerin önümüzdeki ha- sat mevsiminde büyük yardımı olacağı muhakkaktır.» Bakan İstanbulun mahrukat işiyle de —Bakanlığını alâkadar eden hususlarda— meşgul ola- ceğını sözlerine ilâve etmiştir. titizliği açıklıyarak, «Yirmi beş senedenberi bu memlekette hiç bir şey yapılmadığını, benim v şımdaki kimselerin söylemesi bir nankörlüktür> dedi. Ahmed Çınar oturduğ den: «Tasrih edin!» diye bağır dı Nihad Erim söylediği lâfm münasını açıkladı. defa söz başikana, Nihad Erim ikin aldığı sırada, Alakant, karşı itirazda bulundu. Başkan, «Müzakereleri meti namına bir noktayı tasrili edecekler» dedi. Nihad Erim de Alakant'a hitaben: €Neden be- nim söyliyeceklerimden korku- yorsunuz?> dedi Ahmed Çınar da tekrar kür- süye gelerek Nihad Erimin ken- di sorduklarına cevab vermedi- ğini söyledi. Biraz evvelki © yanatındaki mucib sebeb ve ne- ticeleri tekrar açıklandı. Nihad Erimin ikinci konuşma- sı Halk Partililer - tarafından çok alkışlandı Meclis yarı narak k

Bu sayıdan diğer sayfalar: