u!ebuı'gazs.a Kam Camii-Şerifinin hali! ar-Sinamın Koca Mt âsarın dan olan bu cami-imar ve mirden mahrum bir vaziyetto Ü — yılılmasınımabekliyor? Dülüb vım Bdirne (Hususi) — Kasaba | bayırile şehre girerken bu semte bir şeref balişeden ve fa- f fî di | MUAZZiN Kömşu k edilen D. P. ratile kutlandı. nin büyük mitingi on Söz alan- hatibler Çarşamba (Hususi) — Geçen pa zar günü burada komşu kaza ir ha amandanberi gerek n y Dü t î:_“_",:_“;’:d", ç| bucaklardan gçlen Samsun D. P. İl ıı:;:ı"]'îj' bt [';e;_;_ı_q_ Kübbenin | İdare kurulu başkanı Süleyinan pak harabi vaziyete gelmesi yüzün- | den son dörecede ihmay' edilen İ- arum - ve bir gösterilmiyen — Koca | ganın âsarından Kadı ca- medhalinde mar ve tâmirden me türlü alâka Mimar Si Tülişerifi kasabanın bulunması — hasebile — yolcula: edai din-için camle girerek va lerini ifaya vesile olmakta idi. Bundan iki yüz.on- sene evvel yapılan bu cami Balkan harbi meş- umunda Bulgarlar tarafından yı- Kıldığı ve esasen Bülgarların bü- tün mukaddesatı yıktıkları malüm bir keyfiyettir. 1947 yılı içinde Ev kaf idaresince verilen ödenekle ca- mlüişerifin tâmirine başlanmış kub- be kısmının birçok yerleri tâmiy 0- Iünmuşsa da geçen kış inşaat ta- til edilmiş Kadı camiişerifi bu yaz olsun tâ mire başlanmalıdır. Kismen Evkaf idaresi, kısmen de Belediye tara- fından yardım yapılmak - süretile bu sene camiin noksan kalân kı- sımlarının ikmali. hususunda — bü- yük gayret ve dini mâbedlerimize karsı alâka gösterilmesini memle- ket adına temenni ederiz. Mehined Tercan K. Zeytinoğlunun Tavşanlıda yaptığı tedkikler çükür n n Belediye Parkında bir konuşma ya-| gpan milletvekili seçim kanununa « Tcum etti. Kasabamın hapislu -( vra konuştu nesine gitti ma! B0 Tavşanlı, (Hususi) — İkit gün önce ilçemize gelen D. P. Eskişehir milletvekili- Kemal Zeytinoğlu: bu- gün Belediye parkında bir konuş- ma yapmıştır. Kalabalık: bir dinleyici - önünde konuşan milletvekili bilhassa secim kanununa temas etmiş, seçimde Bizli oy aleni tasnif ve adli mura- kabenin millet için bir zaruret ol-. duğunu tebarüz ettirmiştir. Siyasi mahküm Şükrü Koyuncu- yu ziyaret eden Z. oğlu Cezaevinde mahkümlarla konuşmuş ve bir malı Küm, gardiyan tarafından dövül- düğünü ve hattâ ekmeğinin bile i söylemiş, milletvekili de Adliye Bakanlığına vaziyeti telle bildirmiştir. Bakanlığın âcil emri üzerine sav cılık tahkikata başlamıştır. M. Diler Bandırmada hırsız bir genç yakalandı 17 yoşlarında Bir gene çaldığı ? Taskel sabun »2 saire ile birlikte yakalandı tü Bandırma (Hususi) — Bundan: bir buçuk ay evvel - Bandırmanın: Şehid Süleymanbey caddesinde ha- Za elbisecilik yapan- Ahmed. Per- ginin dükkâmının duvarı delinerek 75 aded kasketle 5 kalıp sabun ve 1 lira da parası çalınmıştı. Dük- kâmın delinen duvarının dar oluşu bu işi mıiyacağı kanaatine varan zabıta- Din yaptığı çok sıkı araştırma:ne- ticesinde failinin İstanbulda Kara- | Bümrükte Sarıgüzel mevkiinde Ho- Caefendi sokağında oturan İsmail| Hakkı oğlu 1930 doğumlu Orhan Mutlu adında bir gene olduğu tes- bit edilerek çaldığı kasketlerle ya- kalanarak Bandırma C, Savcılığı- ma teslim edilmiştir. Bu cüretkâr, horsızın alınan'ifadesinde okuduğu Bangster Yomanlarından ilham ala Fak bu işe teşebbüs ettiğini söyle-| Tekle cürmünü :itiraf etmiştir. Kü-| gük hırsız romanlar kahramanı Or-| Hhan. Cezaevinde yatmaktadır. Lüleburgazın ilkokullarında Lüleburgaz, (Hususi) — Kasa- bamız ilkokulları ders kesimi mü- masebetile okullarında açmak Üzere hazırlıklara haşlamış lordır, Bu sergiler haziran içinde Bpçılacak ve bir hafta gürecektir. sergi pamın büyük bir insan ola- | birer sergi| Balkanın ve idare kürulü üyele nin iştirâkile büyük.bir minting ya pilmiştir. On binlerce halk ellerin- deki Jevhalarla meydanda topları- mışlardır. Levhalarda şu ibareler göze çarpıyordu: (Memurin Müuha kemat kanununun»tâdili, basma sa tan devlet değil, bataklık kurutan devlet isteriz, seçimlere adli temi nat isteriz) gibi daha yüzlerce ve- cize göze çarpıyordu. | Bu sırada kürsüye gelen Cafer Tokayın işaretile Atatürke hürme- ten beş dakikalık bir vakfe veril- miş ve Demokrat hatibler kürsüye | gelerek hitabelerine — başlamıslar- | dır. | İlk olarak kürsüye gelen kaza-| mız D. P. kurulu- başkanı Hamdi Tokay mitinge dış kazalardan: ge- | lenlere hoş:geldiniz demiş ve sözle ine şöyle devam etmiştir: iyorsunuz ki, 21 Temmuz se çimlerinde yapılan tazyik, tehdid ve kanunsuz hareketler idare âmir ve memurlarının bitasaf kalmadık larından ileri gelmiştir. Bu da me murin muhakemat kanununun ida Te âmir ve memurlarına vermiş oldu | u salâhiyet noktasından neş'et' et miştir. Demek-oluyor ki, Memurin Mu- bakemat kanununun da tâdili icab etmektedin. Tek parti zihniyetini yaşatmak istiyen ve milletin 25'se- | nedir sırtından geçinen bazı kim- | selerin, bu kanunları değiştirmek işlerine gelmemektedir. Halbuki milletin iradesi anayasa gereğince berşeyin üstünde bir mukaddesat-| tır. Ve hâkimiyet kayıdsız şartsız milletindir. Bu cümleyi Üç defa tekrar edelim: ğ Milletin mukaddesatına - el uza- tan rey haydudları “çmu bilsinler | ki, 21 Temmuz bir defa daha tek | rar edemiyecektir>. İ İşte tan yeri ağarıyor. Bizler bu Yurdda prote stolar de di zalarla nahiyelerin ve Köylerin -iştirakile Çar HOM ’Y"E“"'X ”n-â wei Hl? BÜ wm ""ân vo) iî'îâaâ ettiler. sınbada tertib binle atandaşın-candan tesahü. ilstidar partisini- şiddetle- tenkid vn- öncülerğyiz. Demokrasi Tür- kiyede yaşıyacaktırı- Büyük Türk milleti yaşıyor. İkinci olarak kürsüye gelen avu Kat Cemalöddin Danışman — seçim Kemtimuna temasla — milli iradenin emniyet ve huzur içinde tecelli e- debilmesini sağlıyan bir nummdan bahsetmiş ve- hürriyet dâvasına daha ecdadlârımız zama- nında başlandığım anlatmıştır. Hatib sözüne devamla: <Mevcud olan seçim kanununun: döğrudan döğrüya Saracoğlü hükümetinin tek parti zihniyetile ve şef usul- ne göre yapılmış olduğunu ve bü mmı siper yaparak 21 Temmuz vuilletvekili seçimlerinde ve onların | tasnifi sırasında acık olarak görül müs olan yolsuzlukları misaller ve: rerek izah etti. Müteakiben kürsüye D. P. Sam- sın İl idare kurulundan — yüksek mühendis Naci Berkman, on bine yakın mitinge iştirâk eden Demok- ratları selâmladıktan sonra — sözt başlamış: (Demokrat Partinin bu- kadar kanun yolundan aycıl- beraberli- ğimizin dâvası- arzusile her De- mokratın:siyasi hak ve hürriyetle- rinden've şahsi şeref ve haysiyetle rinden 'de fedakârlıklar yaptıkları» m söylemiş: ve demiştir. ki: Naci Berkman Demokrat: Parti» vin kimsenin zümre malı olmadıği- ni bu dâvayı hiçbir şalısın tasarmı funda tutammıyacağını ve böyle yap mak istiyenlere- ancak acımak- i- cab ettiğini , belirtmiştir. Üçüncü olarak kürsüye gelen Ni- yazi-Hamuloğlu; 21 Temmuz seçim lerinden Memurin: Muhakemat' ka- nunlarından ve adli teminatton bahseden konuşmasını: yapmıştır. Hatibin konuşmasını — bitirmesi- üzerine kürsüye Bâfra kazası mü- messili Kâşif Başkaya; onu taki- ben avukat Cemal Bulak ve Hüse- yin Uysal; Ziya: Zeren geldi; bun- iar'da gayet ateşin nutpıklar verdi- ler. güne madığnı, milli birlik: ve Bergama Kermesi neş'eli geçti Fge bölgesinden şehrimize gelen binlerce-insan eğlenceli üç gün- ge- çirdiler. Gece de Halkevi salonunda - Filozoflar — piyesi Berçama (Hususi) — Kermesin| ikinci günü, civar il ve ilçelerden| gelen binlerce halkın iştirâkile zeç miştir. | — Sabah saat 7 den itibaren anti- kite'erin gezilmesine başlanmış, sa at 10 da alanda cirid' oyunu oy- naamış, galiblere mükâfatlar veril- miştir. | Saat 17 de Kermes- alanında| millt kıyafetlerile yüzlerce kız ve| delikanlı, efelerle birlikte büyü lerimizin önünden geçmişler ve ha raretle alkışlanmışlardır. Valimiz Osman Sabri Adal, ve| viz bir nutukla halka Kermesi kut- | | lamış ve duyulan umumi neş'eden | | memnun olduğunu beyan eylemiş- | tir. Vali; Kermesi, azmimizi kuv- vetlendiren millt bir kültür bayra- edildi, rTm olarak vasıflandırmış ve bu bay ramın-her sene şehirli ile-kasaba- lıyı bir araya getirdiğinden büyük bir müna taşıdığım beliğ bir lisan- la belirtmiştir. Valinin takdirkâr sözlerinden sonra umumi neş'e bir kat daha artmış ve geç vakte kadar devam. eden milli oyunları müteakib Yye- inekler yenmişti! Gece saat 21 de Halkevi- salo- nunda: (Feylesoflac) piyesj, oynan- mış ve-heyecanlı alkışlar toplamış- tır. Şehir. Tiyatrosu sanatkârları, piyesin tetsilinde fevkalâde mu- yvaffak olmuşlardır. Kermes alanında - sabaha kadac süren milli oyunlar tertib edilmiş- tir. temsil Kemalpaşada Kiraz bayramı kutlandı Kemalpaş çen yıl ş . (Hususi) — Ge- şu günlerde kirazlar «go | Tins olmuştu. Bu yıl havnımnl ı serin gitmesi, mahsulün geç id-| | rak edilmesine ve binnetice yay la kizi kirazın «gelin» olmasının gecikmesine sebeb olmuştur. Kiraz bayramımın birinci haftası bugünkü pazar günü yapılmıştır. Bu münasebetle İz- Mirden ve civarından kadın, er- kek.bir çok misafirler ilçeye gel mişler, kiraz. bahçelerine dağıl- mışlar, «dere» nin güzel mar | yası, asırlık ağaçları ve çoşkun | sakışları arasında neşeli saat ler- geçirmişlerdir. Bu arada hu güzel yaylanın - biricik meyva yıldızı olan kirazların toplanma Sında genç ve cici kızların şak- rak seslerle besteledikleri sarkı İzmir ve civarından gelen bütün dâvetliler kiraz bahçelerine dağılarak kasabada eğlenceli vakit geçirmişlerdir. Havanın bu sene kirazlar: geç olmuştur. soğuk - olmasından ları dinlemişlerdir. Evvelce temas ettiğiniz veylı lo kiraz-sıhhi. bakımından- bol vitaminli bir meyvadır. İçtimal münasebetlerde de bir aşk ve iz divaç vasıtasıdır. Bunun için- dirki kiraz bağyramlarında yem yeşil yapraklı, dilber dudaklı Meyvenin dibinde aşk »e ihtirae sahnelerine rastlanmaktadır. Nitekim henuz dalından kopa rılmış bir çift kirazın aveninit elinde aşıkmı: şaşırlmak- içlir sürpriz olarak- kullanıldığı gö- rülmüştür. Bu yıl kiraz azdır. gün sonra egelin> Bunu nazara alan misafirler inüteakip bayramları da uımg edeceklerini- söyliyerek- şen relerle gec vakit ilcedev avrık Belki onbeş olacaktır: seçim kae | YEBENI Liuleburgazda müessif bir hâdise Kasabaya kömür indiren.bir- k Tüye arzusunu yerine getirmedi ye tabınca çeken orman bak memuru Lüleburgaz, (Hüsusi) —- Geçen cumartesi günü Enver Engin - na mındar bir yurddaş köyden Lülebur altı yüz kilo kadar mangal kömü araba il k üzere bir rü- getirmiştir. bukıma. kâtibi Talât Dalbayrak Bülen: ormaniyesipi: sormuş ve yi- | ne- üsülen bü: gahsin ibraz- ettiği | ormaniyeyi-alarak arabanın boş: tılmasına izin vermiştir. Aradan az bir müddet geçtikter sonra orman bakım memuru / dürrahim- Kılavuz: gelerek köylü- | tÜn elindeki ormaniyeyi — görmek | istemiş, Enver Engin ormaniyenin kütit Talât Dalbayrak tarafından alındığım * ve boşaltılmasına — izin verildiğini söylemişse de Abdar» rahim arabadaki kömürleri indirt» | memek istemiş, halbuki: kömürcü Fnver Engin arabasını boşaltma» makta ısrar edince Abdurrahim hâmil olduğu tabancayı — çekerek kendisini ölümle tehdid etmiş bu vaziyet: karşısında' her iki. taraf | birbirine- sille- tokatla hücum- et miş ve kavgacılar savcılığa teslim | edilmiştir. | "Tabanca taşıma ve kullanma yet kısini haiz olan-memurlarımız bun | ları ancak ağır ve nefislerini baş- ka türlü müdafaaya muktedir ol niadıkları zaman — kullanabilirler. | Memuyun yoktan yere silâh kullan ması ökelrürüm diye tehdidi halk arasında büyük bir infial uyandır- | mişstir. Tarsus Gençlik. Spor kulübü' bir gezi tertib etti eei Tarsus: (Hususi) — Tarsus gençlik spor klübü azametli Torosları tarihi Gülek: boğazını İbrahim Paşa tabyalarını Çu- kurovalı — vatandaşlarile üye lerinin görmelerini temin etmek için bir Toros gezisi tertip etmiş tir. Tavşanlıda Pehlivan CöreşlEn Senıld TI'vşanlı, - (Hususi) — 30.5.938 | günü Halkevi Sosyalı Yardım kolu yararına pehlivan güreşi:-tertib e- dilmiş birçok pehlivanların iştirâk ettiği güreşin baş birinciliğini Sın- dırgılı Şerif başaltını Katrancı Ha- Nil almışlardır. eei e Üa e Çarşambada- At koşuları ve Pöhlivan güreşleri sönlğe Çarşamba- (Hususi), — Miting- den sonra Çarşambada at koşuları ve pehlivan güreşleri olmuş ve-bu koşu ve pehlivan güreşlerine cdk kalabalık halk kütlesi-iştirâk - et- miştir. Pehlivan güreşlerinde ükli | Seyid Ahmed, Yavuz pehlivanı Ma nisalı Abdullah Eker ve Cebili Ya- kub pehlivanı da Hayrabolulu Ah- med pehlivan yenmişlerdir. Ali Ahmed pehlivan İngiltereden avdetinde Çarşambada güreş yapı lacağını duyar duymaz tayyare ile gelmiştir. Dünkü koşu ve pehlivan güreş- leri çok heyecanlı geçmiştir. Bandırmada şeker buhranı Bandırma (Hususi) — Bandır- mada piyasada bir dirhem şeker kalmamış, hastalar için görülen ih- | leketin gerçekten tiyac karşılanamamakta karabor. sada satıldığı kulaktan kulağa du- yulmakta ise de yapılan sıkı kon-| trollara râğmen bir türlü ip ucu | elde edilememektedir. Balıkesir ili kendi istıihkakım ve sika-ile dağıtmış bakalım Bandir- maya ne :iÇman sıra gelecektir. Söylendiğine göre- Bandırma için | Bricak T ton şeker ayırmışlar 37000 nüfüslü olan ilçemize bu 7000 kilo | gekerin tevziatı da çok güç olacak- | tır, Bu bakımdan nüfus başına pek &z mikdarda geker düşmektedir. ——— —. mışlardir. | Halil efendi kirazları bilmiş, Turani kirazların toplamınasına başlanınışlır. Gelen »uslalara göre fiyallar 80 — 100- kuruş arasındadır. Her vi bu aslar bü| yük kola'arla- nakledilirken bu | gene malısulün azlığı dolayısile| küçük <çpellerle taşınnıaktadır. İzmlr haacılarmıdan gelen vee'ü | mata göre kirazlar iyi ambalaj| yapılır içine muhtelif cins kiraz| İar karıştırılmazsa fiyatların da ha yüksek gitmesi tabif görül- mektedir. Rençberlerin bu cihete. ehem miyet vermeleri lâzımdır. lü; lira SABAH üi & HAZIRAN: 946 | - MİLLİ MES”' — Türki ’E”Wım&ğ Her nokia&an tamamile ihmale Bu Bırada Orman f ELELERV l ye Mi — il dâvası- uğrafılmış, sefale erkedilmiş köylüye aid kararlara binlerce emsali karşısında inanmak artık güç oluyar.. ni İmparatorluğunun ahat devrine girdiği” om kizinci asır başlangıcım dan zamanımıza kadar devam edip gelen bir feryad iş; Türkiye bir bir köylü memleketidir. Nüfusumuzun. dörte te üçü: çiftçidir. Ordunun hm!ü Devlet büdee; kaynak - bu ıuımı.ıarıu mahsulleridir... gibi. Viyana — bozgunundan arblı ordularının teknik ve teşid- rek İstanbula len o zamanın aydin insanlarile, arayın etrafında bulunup da ger- çekleri olduğu gibi görüp göster- mek için «Islahat ârızacılarır, par dişaha — sündukları- raporlarında hep'ayni feryadı tekrarlamışlar- dir. Tanzimat devrinde bu yolda bar zu gevşek kırmldamalar oldu. Ba- biâli hemen: her sene değişen bir takım teşkilât kurdu. Sonu gelmi- yen, hi lar ve perişanlık ler, kuraklıklar, göçler, fiyat dü- şüklüğü, yolsuzluk, teşkilâtsızlık ortasında bocalıyan zavallı köylü, Milli Mücadele neticesinde bir mil Tetin başına az gelen felâketten de zaferle çıktı. Milletimiz çiftçi ve çoban olmar saydı bugün yer yüzünde bulun- mıyacaktık» diyen Atatürk, ayrs ca şunu da söyledi: Bu memleketin hakiki sahibi, efendisi; hakiki — müstahsil' olam köylüdür.> Cümhuriyet devri; geçen devir- lere nisbetle ziraate daha fazla e- 'et vermek istedi. İlk sene- raat teşkilâtı. hayli" karam- içinde bocaladı. Nihayet <Zi raat Vekâleti» olarak kendine gös re çalışmağa başladı. Fakat mem- le n muhtac oldi kökten bir inkılâbı yapmak için e- saslı, rasyonel bir ziraat siyaseti güdemedi, sanayi mi, ziraat mx dâvasının fasid dairesi içinde bocar hyan: devlet gemisi, bugün. dahi kendisini bu: bakımdan sahili selâ- mete erişlirmiş değildir, Hangi birini söyliyeyim. Gerek C. H. P. nin gerek, öteki. partile- rin programlarında ziraate, köylü- ye dâir parlak sözlerle dolu mad- deler bulunduğu halde bu partiler, yüksek sınıfların; sermayedarların menfaatlerini kollamayı politika ba kımından daha faydalı görmüşler- dir ve bundan sonra da ayni yol- da- yürüyeceklerine — şübhe — yak- tur. Hükümetler vakit vakit — yeni, programlar hazırlamışlardır. Zira- at mektebleri, enstitüleri, Teknik Ziraat okulları, Islah İstasyonla- rı... gibi faydalı ve lüzumlu res- mi teşekküller kurulmuştur. — Fa- kat bunların muhitlerine yaptık- ları tesirlerin derecesi: devede ku- lak kabilindendir. Çünkü, buralar- da yetişen gençler de masalaşmış- lardır. Ziraat müdür ve memurla- rı toprakla, köylü ile değil, masa başlarında hayali istatistikler düz- mekle meşgul olmuşlardır. ve hâlâı da olmaktadırlar. Zirant Vekâleti neşriyat müdürlüğünün şu- koca, çeyrek asır zarfında köylüyü uyan| dıracak kaç tane broşür çıkarımş olduğunu sormağa — kalkılmamalır dır. Alınacak cevab ağlatacak ka- dar hazindir. Ankaradaki yüksek ziraat ens- titülerinin kendi duvarları dişında, yakın köylerde ne gibi zirai 1sla- hat yapmış olduğunu — incelemek hayli zevkli- olacaktır. Zirat Donatım Kurumu gibi mil- yonlarca millet parasile iş gören bir müessesenin parasızlıktan in liyen köylüye 180 lira gibi fâhiş bir-para ile sattığı pullukları, köy kasabadaki sanatkârlara 4050 ica tamir ve ıslah Mürı zira Kköydedir. getiren dönen, lât şamarlarını yiy mek le kullanmaktadır. nn Burnunun — dibinde Tütün dünyaya örnek köy olsum diye kurulan Sinca Etimesat köylerindeki köylüleri göyle yakım n ve dan bir dinleyin. RHükmünüz şu ©- lacaktır: Gösteriş için de dahi ok sa kendi yaptığını kendi yıkan bür İmet sistemi nunu vardır. Bu-ka köye hükmi şahsiyet ver: jdi işlerini kendi göre- at 87000 ymuhtarlıktar| belki 100011 az bir- bağımsız idareye "avuşmuştur. Gerek ban- lar ve gerek diğer bütüh Xöyler sözüm ona beş- yıllık progranlarla! iş görmektedirler. Hakikatte plân, program mefhumu buralara uğra- mamıştır. Köylücüklerin paraları israf edilir durur. Dünyanın hor medeni: memleketinde köy okulla. Ka yerli: malı, ile (ağaçı: taş, ker- Piç gibi) yapıldığı halde bizim he Men her köyümüze çimento denen &. ğ I Salâhaddin Dömirkan Yazan fücire musallat edilmiştir.» İçinde kansızlıktan renkleri uçuk, çıplak yavruların kaynaştığı, le saray denebilecek bü mübarek köy okullarını yapmak için köy- Ni genelerce altından ka cağı borca girmiştir. Bir takım üstünkörü vesilelerle milyonluk köylü sefiF bir hale gi miştir. İşte orman kanunu, çeltik kanunu, afyon, tüfün inhisarla» Ti:.. Son zamanlarda, sıtma müda- delesini bahane ederek bir kaç, kir taber doktorumuzun piring. ekimi> ni yasak etmek için ortaya sür- dükleri mütaleaları. dikkatle -okus yanlar, bu memlekette Tanzimat. ricalinin hâlâ yaşadığını elbette anlamış olacaklardır. Daha geçen gün milletvekilinden biri, son aylarda köylünün aç durumda olduğu hak- kındaki gazete feryadlarından bah sederken şöyle demişti: — Bütün- kabahat köylüdedir. Zira tenbeldirler, çalışmıyorlar. Kargısında ne diyeceğimi şaşır- dığım bu muhterem mebus C. H. P. nin oldukça genç âzasındandır. Vilâyet makamına geleli beş ay olduğu halde köy bürosunu henüz görmediğini- söyliyen- valilerle gö- Tüşmüşümdür. İki yüzden fazla köyü bulunan kazalarımızda bir (tanecik ziraat memuru-vardır. O da senede beş onrdomuz, bir kaç yüz tarla faresi Hiller nerde (Büştarafı 1 incide) 'tına alınmışlardı. Mürettebattan kalan kısmı nak- letmek üzere Buenos Aires'e erte- Bi' günü iki- Amerika: taşıt uçağı daha gelmişti. O sırada Birleşik Amerika- bahriyesine mensub yüz- başı Y. L. M. Yacobsen U-530/de- nizaltısını teslim almıştı. Üç gün sonra yani Ağustosun dördüncü günü son gelen Ameri- rı kalan Alman- eket etmişlerdi. bu mesele hakkın- görüştüğüm iki Odur budur; da hiç bir şey öğrenilmemiştir. Alman Denizaltı subay ve mü- rettebatının Birleşik Amerikada yeniden sorguya çekilmişvoldukla- T kuvvetle tahmin edilebilir... Bu nunla beraber verdikleri" ifadeler neşredilmemiştir. Sikı bir ketumiyet Vaşıngtonda ve Londrada, bugü ne kadar, yani bu satırları oku- makta olduğunuz güne kadar tam: bir ketümiyet — muhafaza- edilmiş ve denizelti kumandanı — yüzbaşı Otto Wermutt ve- maiyetinin ifa- delerine dair tek bir satır biletneş redilmemiştir! Alman denizaltıları meselesi Hit- lerin ortadan kaybolmasile ilgilidir 1945 senesi Temmuz ayı ortala- rında. San-Clemente-del-Tuyu —da bir düşman denizaltısı: gördükleri- ni ısrarla tekrarlıyan: şahidler, bir ay sonra, ikinci bin Alman- deni- zaltısının Arjantin bahriye makam larına teslim olduğunu haber-alin- cak iddialarının doğru çıktığı hak- kında- avundular. 17 Ağustos 1945 günü Arjantin. Bakanlığı aşağıdaki; ves- tıniştir; 9,20 de U-580'a Bahriye mi tebliği n «Bugün benziyen- bir- Alman- “denizaltısı, | Mar-del-Plata- da- karakollak vazi- Yesink gö te-olan-Arjattin de- | h etlerine teslim: oldu. | Sant 1115 de; (MA10) Arjantini mayın tarama- gemisi: tarafından yedeğe alınan: bürgamiş - Mar-del Plata Himanma girdiz Bin Amjantin denizaltısı. Alman: harb. gemisini taki! tmekte' idil: Denizaltı. mü- rettebatı” karayar çıkarıldı: ve Hha- len- bu' gemiye Anjantin” nöbetçi- Teri- biralılmaktadır.> © gün: altgama:doğru, Anjantin Bahriye Bakanlığı ikinci bir res- mi tebliğ neşretm ir, öldürterek. yıllık raporunu. doldür- maktadır, k. derdin- binde par- mak basıyorum. Hastalığın b- leri pek derinlerdedir. D. P, önder lerinden meşhur. bir profesörümüz, vakit vakit göylerder durur Türkiyede smıf € bir partirkurulamaz. Bi tez, o ve onun gibi-bugün”k yü Son plân da tutanların pek âlâ işine y yor. Güya Demokrat geçinen. bu bi Osmanlı bakayası zevatı ki- ama- sormalıyız: Medeni dümya- ın hangimemleketinde toprak ve toprak. adamları Türkiyede olduğu derecede geridir. İhmal edilmiştir Birleşik. Amerikanın. bugünkü- kud retini yaratan kaynak çiftçilik de ğü midir? Sanayici-İngilizlerin iç timai, iktisadi temellerinin neredi bulunduğunu. bilmiyecek kadar ca hil misiniz? Anadolüyü - trenle) — otomobille dolaşmak ve sonra «Ben köylüyü bilirim» demek moda — olmuşlur. Fâcialarla- dolu- iskân işlerimizi şirndilik açmak istemiy lerinin: üst leri, bahçedeki. meyva: v yaktıkları için kendilerinden acı acı şikâyet edilen zavallı güçmen- lerin nasıl bir resmi: cehalet ve ih- male kurban olduklarını anlıy: yan sözüm ona»biz münevverlerin, Türk köylüsü karşısında affoluna- maz günahlarımız vardır. Bunu. böylece bilelim de kendi- mize gelelim. Hiç bir politika o) it olmıyan köy dâ milletin mukadderatını yaşıyor. Şimdiden sonra bu di politikacılığa feda ettirmen çin aklı başında milliyetçi münev verleri-vazifeye cağırmak zem: dir. aa ununa müsa- bütün bağrında bir. 8e Demirkar uızlamvur? resmi tebliğ Bi ikinci Si ğin de m ni şudur: Mar-del-Plata: limanında demir lemiş olan Alman deniza'tısı 600 tonluk «U-977> denizaltısidır. Bu gemi mürettebatı iki s ve 32 erden ibarettir. U-977> denizaltısı kumandenı ugmm Heinz Sehaeferdir. Bu- su- bay «Bölgrane> Arjantin harb ge- misine nakledilmiştir. Göründüğüne göre teslim yeni- denizaltr U-530 nun gütti gayeyi takib ediyordu. U-97T3 — denizaltisi, — Mar-döl Plata'nın takriben-sekiz mil açığır da Arjantin deniğ bitlikleri ve < sırada” orada: bulunan: bir. balıkçı gemisi tarafından: görülmüş Arjantin — harb — gemilerimder «Comodore Pj> ve diğerleri b t nizaltıya- yaklaştıkları vakit bu nun bir Alman denizaltısı olduğu nu anlamışlardı: Bu sırada kendilerine hita den «U-977> kumandı mağa” hazır- bulundu; U-977 deniz üssüne kadar £© rüldükten-sonra subaylıır b edilerek derhal: enterne sonbiilin çekildiler. <U:530> nun” aksine 9 «U-977> silâhlarından teerid miş değildi. U-977 de- yapılan te ler geminin: uzun- müd: denizlerde. kaldığı halde harb- hapeketine: iştirâk etmedi ni göstermişti. Torpil: ve- mülümmat' mevouc eksiksiz idi. Bundan başka sinde muharebeye iştirük Bgösterecek-en ufak bir: erdare yoktur.. Evli subay ve erl karaya çıkarılmınsa U-977 nin Mareder mek için takib ettiği y jantin Bahriye B 8 Ağüs tos 1945 günü: 'd. tebliği neşretmiştir.. Bu teb denizaltınır veline göre tanzim -e — U:977 denizaltı. nan evrak ve-vesaike göre; bu mi-13 Nisanda — Alm K limanından -h varmış, Osladan ket ederek Christiansend: h ve>bu. şehri de:2 Maytata rek açık denize doğru u tır. (Devamı var