| SiYASİT HATIRALARIM SÖ ND Yazan: Profesör Kenan Öner —938 — Ben devleltim diye ortaya çıkan bir teşekkül, gaye ve maksadı uzutmuş görünerek kendisini doğuran millet yerine, o milletin, ister 4z ister çok olsun, yalnız bir zümresinin menfaatile uğraşarak üs tara- fun unutursa böyle bir idare mutlakiyet İcabatına bile tevafuk etmiş ayılamaz ve bir hükümet memlekette mevcud siyasi yvıvlıh rden bir hattâ bir kaçının emri altına girdiği gün bunlar haricinde kalanların kürmet ve itimadını —bir daha elde edemiyecek kadar— kaybetmiş olur ki böyle bir hükümetle onu tesis edenlere düşen ve yaraşan hare- et yolu da lütfen bir tarafa çekilerek nedametle ömür geçirmekten, afa mâruz-mâruz kalan bir millete de zihniyeti usarile ta- k eden öyle bir idarenin hortlamasına meydan. vermemesinden ibaret kalır, Dünya tarihinde gi memiş bir i'tisaf ve idare sistemini icat eden ir hükümet kendi rızasile çekilmese bile, onu yalnız başından atma değil, milletle beraber onun bütün haklarile yapılan bu aşikâr istihza- nt hesabını görmeü te Büyük Millet Meclislerinin en esaslı vazifesini teş- Kü etmelidir. Filhakika hâkimiyet; kayıtsız şartsız milletin ve*Türkiye Büyük Millet Meclisi de o hakkı hükimiyetin icra vasıtası kabul edi diği müddetçe başka türlü düşünmeğe imkân bulunamaz. Bunun için de o meclisi terkip eden vekiller böyle vâkıalardan haberdar görünme- »e bile haber verildikten #onra da iddiaları tetkik etmeden gelişi güzel Yeddederlerse icral i'tisafı teşrii bir şekle sokmaktan başka bir şey yap- “aiş olmazlar ve istikbal kunun doğuracağı netice ve tehlikelerle dolu kalır... Bazı parti adamlarile şahısların bilhassa seçim günü İlçe, Bucak ve Köylere değilarak Milletin oy ve vicdanlarını para ile satınalmağa ç: lıştıkları, seçim günü sandıkları civarında tesis edilen telefon hatla- m ve polise devrolunan telefon santralı ile seçimin dakikası dakikası- ha takip edildiği ve seçim günü seçim kurul ve komisyonları nezdinde tazyikler yapılarak neticelerin tebdiline çalışıldığı iddinlarının da a; N1 Mmucip sebeplerle reddedildiğini tutanakları inceleme kamisyonunun mazbatasından anlamak kabildir. gz Si ” else asınd ridorda kâ) ba Halbuki ben, lâyihamda da okunacağı veçhile, bazı parti adamları- n İstifade edecek kim- | | Çelse atasında koridorda M pin İlçe, Bucak ve Köylere dağılarak milletin oy ve viedanlarını para| | se kalmaz. Tn Hakik oarlt eli ile satınalmağa çalıştıklarından müphem ve afaki şekilde değil, isim Bu kanunun bir an evvel DbKeşin 5 “ver Lallli, Tih ederek bildirmiş, Halk Partisinin 20 veya 21 Temmuz tarihindeki tediyatının tedkiki ile bu hakjkatin tezahürü kabil olduğunu tasrih et - mekle tutanakları inceleme komisyonuna bir de ip ucu vermiştim. Der- hal tedkikile isbat edilecek bir hakikate göz yumulmuş olmasından do bugün bu iddianın kuru bir tezvirden ibaret kalması ihtimali bu da inceleme vazifesile mükellef kılındığı isminden de anlaşılan komisyonun bunu da okumamazlıktan gelerek umumi ve mücerret ların çerçevesine sokmakla hiç olmazsa bilmeden ve hissetme - vazifesini ihmal ettiğini söylersem bilmem ki mazur görülür mü- ci inü sandıklar civarında tesis edilen telefon hatları ve polise devrolunan telefon santralı ile yalnız seçimin dakikası dakika- Bına takip edildiğini değil, beliren seçim neticelerinin tebdilime çalı- Bıldığımı da dilekçemde tesbit etmiş bulunuyorum. Filhakika... Sahife fede temas ettiğim veçhile, Halk Partisi ve Hükümet tarafından ko- misyonlara verilen son parola her şey sandık başlarında — bitirileci bu kabil olmazsa mutlaka kurullara iktidar partisinin müvaffikiye- Hini temin edecek tutanaklarla gelinecektir den ibaret bulunuyordu. O zamanki hükümetle onun partisi seçim kanumu yapilırken Parti müşahidlerinin tutanakları imza etmesi müeyyidesini kabul etmemek le, meeburiyet basıl olursa, zabıtları tahrif yoluna da gideceklerini ihsas etmekle beraber, viedan hırsızlığı kolay kolay yapılır bir şey olmadığı için bunu bir ihtiyat sermayesi şeklinde dağarcığa atmış- lur, tesis ve temin ettikleri bu telefon şebekesile seçimin aldığı istika weti vakit geçirmeden takip ederek partiyi kaybettiklerini anlayınca bi elim ve feci yola da girmek iztırarında kalmışlardı. Zaten seçim- de mahremiyet yerine aleniyet temin edildiği için bu istikameti ,tah- İİ K WUYUCU 40,u0ll ki Emekliler - kanunu sür'atle çıkarılmalı Senelerdenberi mağduriyet mahrümiyet — iç perişan bir vaziyette y makda olan eski *emeklilere yeni emekliler — gibi — maaş verilerek aradaki farkın kal- dırılacağı ve muvafıkı adalet olacağı senelerdenberi müte- madiyen bahs edilmektedir. Arada sırada yem — borusu kabilinde Mecliste de müza- kere edilerek hele gşİmdilkk dursun hazinenin müsald za- nında icabına bakılır boyar € devir ede ede sağ kalanlar bir deri bir kemik r. 918 senesi eski emek eyfiyeti Meclise üj- ve delerle tebştratta bulund Büyük serlevhalarla sevindir T ilk içtimada çıkmadı bu içtimada da henüz geçmedi gimdi gazeteler büdee müza- keresinin rahat rahat tedki- kini Ekim ayına bırakmışlar gayet eski emekliler yâni biz lerin tetkikide bu sefer ya- da anın da rahat ra n ayına tedi “an verir kanun da eydanda çıkacak ka - çıkarılmasını istiyoruz. ahriye eski emekli dul Emine Aydeniz Bahıriye eski emekli dul Hamiyet Anafarta Londra üniversite- sinde Türk di kürsüsü a Londra Üniversitesinde bir Türk dili kürsüsü açılmıştır. Dr. Witek .Ekim ayında derslere başlıyacak- tır. Dr. Witek, 1934 ile 1940 ara- sında Brüksel Üniversitesi doğu enstitüsünde ders vermekle vazi- felendirilmiş ve 1042 ile 1945 yı- h arasında Londra Üniversitesin- de Türk kültürü hakkında beş kon ferans vermiştir. —© WeTFEFERFIK DATUŞA TT min de o kadar güç olamazdı. Oy pusulaları sandıklara atılıp neticesi anlaşıldıktan sonra ilâ - ama kadar geçen üç güm zarfında kurullar, lc, sayın İncedeyının yaptığı tazyik ve çektiği meşakkatin de büyük Mecliste intihap mazbataları tedkik olunurken biraz müşarünileyhin yüzüne bakmakla anlamak şüphesiz anlamak — kabil olabilirdi. Ve inceleme komisyonu 5 İrtikâb ve İrtişa mes'elesi (Baştarafı 1 incide) Bunu da demesi kotay Takat yapma- « güptür; zira her insan memur ola- madığı gibi, her memur da tüccar ola- maz, Cebinde muayyen bir sermaye i- le Weanet hayatına atılmış mneler gö- TÜYORUZ K eninde sonunda bu serma- veyi kediye yükletip, yeniden memu- Tiyet arıyor. İktidar Partisi Meclis Grupu bu me- seloyi cHey'et-i- umumiye» ye götür- meli, Daireleri, hükümet kapılarını bu ağır ithamdan kurtarmalı. Çünkü bu irtikâb ve irtişa rivayetleri «tevatür boyimesiz haline gelmiştir. Böyle de- vairde iş takib eden bir kadın tanıdım | KI çantasında ve ceplerinde dört tane sigara paketi taşırdı ve her pakette on, bağç üü Müçuk ve'bir tiratiktar dt | dunurdu. Mutlakiyet devrinde en çok rüşvet alınan dairenin «Şeyhülistâm kapısıs | wahallinden sorsaydı şüphesizdir Ki seçim organ ve eleman- ları âçiude Evet böyle olmuştur diyecek fazilet ve meziyet sahibi in - 286 göçmen daha geldi —— İmroz adasına iltica eden Garbi Trakya Türklerinden 160 hanelik 286 göçmen, dün Çanakkale tari- kile şehrimize gelmiş ve Sirkeci göçmen Yürd dışında bulunan ırkdaşla- Tımızın ana yurda getirilmeleri ba- his mevzuu olduğu sıralarda İçiş- leri Bakanlığı vilâyetlere yaptığı bir tamimle göçmenlerin iltica et- tiği vilâyetlerde iskân edebilmele- Ti lâzım geldiğini bildirmişti. İmroza iltica ederek Çanakkale- ye getirilen göçmenlerin Çanakka lede iskân edilmiyerek İstanbula gönderilmeleri bir takım güçlük- Ve li ve Kaymakamlar pilan iddiaları tedkike lâyık bu ine yerleştirilmiştir. (Devamı var! lemek ve tedavi etmek icabeder. Çün- kü yalnız iş sahiblerine değit memura da gadr olüyor. Biri Parasını, öteki şerefini kaybediyor! lere yol açmıştır. Öbür kiracılara gelişinde bunla- uğrar, saatlerce oturup sohbet eder; bazan ikisini, Nesrin de ora- ise, üçünü yanına alarak otomo- bille Büyükdereye kadar uzanırlar, deniz kıyısı gazinolarının birinde yer, içer, neş'eli neş'eli dönerlerdi. Elektrik, havagazı, Terkos tak- sitlerini geciktirmek caiz olmadığın dan, sandıktaki yadigârlardan çı- karırlar; Ecved o sabah tıraş - ol- maz, kalıpsız fesini ve eski enper- meeblini giyip yakasını kaldırır, yâ ni tanınmamak için kılığını değiş- tirir; arka sokaklardan Kapalıçar- gıya vurup pakettekileri satıp sa- yar, şirketlerin taksitlerini ra ! dakika idman yapardı. Evvelâ İs- veç jimnastiği; ardından 3 kiloluk (alta) larla oynayış, sandev çekiş. Şimdi de caketi, gömleği at sırtında atlet fanilâsı, (ön, dö, trua) lara girişmişti. Mehlika, şezlongda — doğruldu. ŞA LAAATATAUDADTTDDUDTDUAMAMIILATELAALAAAYAN AARTGTATO yatı. olduğu ve oradaki memurların rüşveti | ekalemiyer diyo — adlandırdıkları : Söylenirdi. Hakikaten bunlardan bazı- | larımın <Bizim — hokkanın — mürekkebi kurumnuş yazmıyor1> gibi ibhamlarla iş Zahihlerine keseye davranmak lüzumu- mu ihsas edenleri bilirim. Bugün madom ki bu mos'ele bu ka- dar kurcalanmıştır. Biraz fazla ufu- metleşen bu yarayı adam akıllı temiz- POLİSTE rırdı. (Yevmün cedid, rızkın cedid) ya- şıyorlardı. Uçan kuşa boreları var: dı. $ — Ecved, bakkahn defterini Gülte- re verdi. Her zamanki gibi bir kâ- ğid parçasına, — ismarladıklarını ğ Fransızca harflerle yazdı: Bir paket Adapazarı tereyağı, 250 gram Holanda peyniri, bir ku- ğ tu sardalya, iki francala, 100 dir- ğ bem ekmek, iki şişe Bomonti bi- K rası. Besleme bunları getirmeğe gitti. Eeh, Modadaki Frerler mekte- $ bine devam etmişti amma diploma müiploma arama, Üçüncü smıfın ba- Ş sında, yâni bitirmeğe üç sene kala Y mektebi bırakmıştı. O zamandan- beri de, beş senedir boşta gezenin $ boş kalfası; kaldırım mühendisi.. Sporcu geçinenlerdendi. Sabah- ğ ları yataktan kalkınca, akşamları | da yemeğe oturmadan Önce, 10-13 Kamyondan düşen adam öldü Bösümünm Belediye Fen - işlerine aid 690 plâkalı kamyon evvelki gün Beşik taş durağından Akaretler caddesi a€ doğru giderken şeför kaldırı- ma bindirmiş ve bu sarsıntının ne ticesinde karayonun üstünde bulu- nan amele Satı Bilir tepetaklak ye ce düşmüş; derhal ölmüştür. Terliklerini arıyor, bulamıyor. Kar yolanın, gardrobun altına baktı, yok. Çorapla, tabanlarını yerden keldıra kaldıra, yine arkasında kombinezon, yarı çıplak odadan çıktı. Açık kapıdan Ecvedi gördü: — Bugünlerde boks antrenman- lerıni biraktın. Hiç ip atlamıyor- sun, topa yumruk vurmuyorsun; çok fena ediyorsun. Hani Taksim- de, Şantklerdeki maçlara girecek- tin? — (Jöman fiş!) — Amma doğru değil. Bugün boks bütün dünyada müdhiş bir (sükse) kazanmada, Fransız şam- piyonu Karpantiye parmakla göz- teriliyor. Yakında Amerikalı Demp seyi de nakavt ederse milyoner bel ki milyarder olacak. . — Bu memlekette bokstan para çıkmaz. Küçük Kemalin ne trajik ette olduğunu görüyoruz. — Fakat büyük göhret kazandı- ğim da unutma, <ENI SARAH (LDAHİL | Şehur (Genel Meclisi bugün de toplanıyor E.T.T. nin durumu ile Et Şirketine Bugün Belediyenin ortak Şehir Genel Meclisi Haziran dev resi toplantılarından ikincisini bu- gün saat 16 da yapacaktır. Meclisin bugünkü toplantısında müzakere olunacak meseleler ara- sında B. İ. İ, nin durumu ile limi- ted et şirketine belediyenin ortak- lığını derpiş eden teklif en mühim mevzuları teşkil etmektedir. Ticaret Bakanlığınca İstanbul, | Ankara ve İzi bi büyük istih- olması görüşülecek lâk merkezlerinin et ihtiyacını kar gılamak üÜzere konulan Limited Bt girketinin statüsü kat'i bir şekil almış bulunmaktadır. İngilizlerin söylediklerine göre sermayesi 4 milyon lira olan Limi ted 'Et girketine 8 milyon 250 bin lira ile Ticaret Ofiai; 50 lira ile can h hayvan ihracatçıları birli; biner lira ile Ankara ve İzmir be- 500 bin lira ile ortak olacaktır. ——— ADLİYFDE Betül Aytun aleyhi- ne hakaret dâvası — yti Kocası Alâeddin Aytunu öldür- iddiasile ağır ceza mahkeme > verilen Betül Aytun geçenki Dün yapılan duruşmada dinle- nen bazı şahitler: «— Sanık Betlil Salih Salde «Re ziller, utanmazları diye bağırdır demişler ve o da bu ifadeyi kabul etmemiştir Mahkeme gelmiyen şahidlerin celbi için tâlik edilmiştir. Çatmalımescit katili 8 yıl hapse mahküm oldu Bir müddet evvel Çatmalımescit te sevgilisi Annayı kıskançlık yü- zünden bıçaklıyarak — öldüren Mi- nas dün 2 inci ağır ceza mahkeme- sinde yapılan duruşma sonunda 8 sene ağır hapse ve 800 lira tazmi- nata mahküm edilmişti: DENIİZD. Dalmabahçe Haydar paşa vapgr şşferlen Denizyollarından - bildirildiğine göre Beyoğlu semtleriyle Anadolu yakası arasındaki vapur M rinde halkın çektiği zorluğu gider- mek ve Köprüden Haydarpaşaya ve Kadıköyüne kalkan vapurlarda- ki izdihamı önlemek için Fındıklı veya Dolmabahçede bir iskele ya- pılacak, buralarile Haydarpaşa ve Kadıköy arasında direk vapür se- ferler ihdas edilecektir. Bir yardım gemisi Derincede Amerikan bandıralı S. S. Exhes ter gemisi otomobillere bindirilmiş makineli tüfekler, optik ve muha- bere malzemesi, tank ve kamyoni yedek parçalarını hamilen Derin- ceye gelmiş ve hamulesini boşalt- mağa -ba Gemi bir kısım y boşaltacak ve mütebal isini tâhli- ye için de bir iki güne kadar lima- Hukuk fakültesi imtihanları eğRee Hukuk fakültesi imtihan günle- ri ve grupları dün ilân edilmiştir. İmtihanlar ayın dokuzunda baş- lıyarak 26 sına kadar devam ede cektir. Alınan karar üzerine han 15 er kişilik gruplar yapılacaktır. İlkokullarda mezuniyet imtihanları başladı Tlkokullarda deraler kesilmiş ve öğrencilere karneleri - dağıtılmış bulunmaktadır. Tikokul son sınıf öğrencilerinin mezuniyet imtihanlarına dün baş- lanmıştır. İmtihanlar 15 Hazirana kadar bitmiş olacaktır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da şehrimiz ilkokullarını bitiren öğren cilere 27 Haziranda Şeref stadında törenle diplomaları tevzi edilecek- tir. 13 üncü ilkokulun resim sergisi 13 üncü İnönü ilkokul öğrenci- lerinin okul binasında açtıkları re- sim sergisi ilgi ve takdit ile karşı- lanmıştır. halinde, BEL"DİYF Kadıköy Hâlindeki dükkânlar — - ğ Formaliteleri ikmal edilmiş bu- lunan Kadıköy Halindeki 13 dük- kânın kiraya verilme işi sağlan- mıştar. İlgililerden öğrendiğimize göre dükkânlar Haziran ayı içinde ki- raya verilmiş olacaktır. Taliplerin çok olması dolayısile belediye bu dükkânları açık art- tırma ile kiraya vermeği kararlaş- tırmıştır. Bu husustaki şartname, belediye emlâk işleri müdürlüğünce hazır- lanmaktadır. Mecidiyeköy - Bayazıd otobüs ring hattı İ — İsveçten son gelen 15 belediye otobüsünden 6 sı gümrükten çe- kilmiş ve bunlarla yeni Mecidiye- köy - Bayazıd ring servisi ihdas edilmiştir. Diğer dokuzu da çekil- dikten sonra ring hattı ihdası ve Sarıyer hattının da ringe tahvili nımıza gelecektir. BA Gülter yiyecekleri getirdi. Ah- bablarından biri yahud Nesrin fi- lân kalınca sofrayı salona kurar- der, caddedeki lokanta bozuntusu aşcı dükkânından et, sebze, makar na gibi birkaç porsiyon yemek ge- tirirler; başka vakitler mutbakta duran ufak tahta masayı antreye çekip, üstüne gazete yayıp, tabak mabak koymadan, yalnız çatal b çak çıkarıp çerezleri yerler; artık- larını da beslemeye yedirirlerdi. Yine öyle yaptılar. Masada karşı karşıya — konuşn- yorlardı: — Yahya Bey bakalım ne zaman telefon edecek! — Bana kalırsa yarın muhakkak eder, Adamcağız çok meşgul, işle- rinin çokluğundan mütemadiyen (anbale) halde; zaten n biri. — Evet. Kavafocağız bir zavallı! — Kavafo!.. Aman Melok ne hoş ad buldun herife! — Tıbkı benzediği (Karafon) u da - kücük surahi demek - hatır- latıyor değil mi? Aklıma ne geliyor, bilir mi- acınacak düşünülmektedir. Agobun Kazı — Yazan : SERMED MUHTAR ALÜS — Söyle! — Kavafo yarın, öbür gün, yâni bugünlerde telefone edip randevu verirse, Tokatlıyanda, Mülatyede veya başka bir patisride buluşur- sak, tabil Bosforda, San Stefano- da falan promenad teklif “ edecek; biz de kabul edeceğiz. Meselâ Dron mağazasına kadar — yürüye- lim. Dün geçerken vitrinde (blö- viyolase), çarşaflık bir kumaş züme ilişmişti. Tokatlıyana — gele- ceksiniz diye aceleden mağazaya inip topu indirtememişti. — Şunu göreyyim, Birmense 4 metre ala- cağım) desem, hemen kestirip be- nim hediyem olsun der mi acaba? — Yüzde yüz! Ona göre kaç pa- ralık gey?.. (Tutoplü) 25, 30 lira!. — Bilemedin, 40.. — Beni de kışkırtıyorsun, Me- lok. Ben de meselâ (Şömizri Üni- versel) in önünden geçerken dal- sam dükkâha, Poplin bir gömlek almağa kalkışsam onun da parası- ni vereceğine gübhe yok. Gülüştüler. Mehlika: — Hayır, hatır, katiyen olmaz, diyordu. Şaka ediyorum. Çabucak bu kadar (san fason) luk doğru değil. — (Kel ide!) ŞAY UALAASAKALLIL DÜD AUA TTTT ORGRAMAALA LAĞ 100 | lediyeleri; İstanbul belediyesi de MAARİFTE | imti- | Saumatyada bir cinayet ö polli Kardeşin Maktulün kardeşi caat ederek sahte verem mütehassısı Hamdi Yıl- maz vurdurttu» dedi ——— Kasımpasada ot çarşıda” elbisecilik lasan | 'oban evvelki akşam Malı ner ve Lâtif isminde iki arkadasi le birlikte Aksarayda bir meyha- nede içmişlerdir. Kocamuştafapaşaya — doğru gi derken aralarında münakaşa n bu esnada bıçağını çeker fehmed, Hasanın iki y lamiştır. Kanlar içinde yere yikıan elbi- seci Hasan derhal Cerrahpaşa has tahanesine kaldı: a da dün Ba bah ölmüştür. Hâdise sanık anı k vaılığa — verilmişler i| tevkif edilmiştir. | Diğer taraftan kardeşi polise müracaat ederek - Kardeşimi tehassısı Hamdi Yılmaz tu> demiştir. | Hadisenin tahkikatina — de nmaktadır. £ » Silivride toprak tevzii işleri ai Köylüyü topraklandırma d nunu tatbik etmek kurulan komisyon — ça devam etmektedir. İlgililerin verdikleri © komisyon tarafından de hazineye aid 10 - 12 bin dönüm arazi tesbit edilmiş bülunmaki dir, Komisyon bir taraftan tesbit i- gile bir yandan da çiftçi kütükle- rini hazırlamakla meşguldür. çi kütüklerine kaydedilmı yenlere arazi verilmiyecek; bu hba- kımdan arazisi olmıyan çiftçilerin kütük kaydına kendilerini kaydet- tirmek icin uyanık ulunmaları lâzım gelmektedir. Tesbit işi ve kütük mamlandıktan sonra tına başlanacaktır. izere Silivride Rasi -| alümata göre imi ta- Arazi tevzünde, hazin&; raziyi eskidenber K edilecektir. «Kocaeli» tankeri limanımıza geldi Abadandan yüklediği akaryakı- tın bir kısmını İzmire boşaltan «Kocaeli» tankeri, mütebaki yükü- nü de İstanbulda tahliye etmek â- zere dün limanımıza gelmist Bilindiği gibi Koc dan satın alınmış 15 büyük limanımıza: gelmektedir beli Amrerikör bin tonlu R. M. M. inşaatına riyaset edecek İngiliz teknisyeni geldi Büyük Millet Meclisi inşaatına riyaset edecek olan İngiliz teknisiye ni Marther Alexandre, Rumen ban diralı Transilvania — vapurile dün şehrimize gelmiştir. tahammül edebilirsen et! Marther Alexandre, dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. 0009069099010091090TTMIOGISASIA — (Kelide) si yok, bu böy Şişede iki parmak bardağa koyup içti: — Kavafo belki de bize zit vermek istiyecek. Apartını zın hali (lamantabl), möblelerimiz kötü, perişan.. — Düşündüğün şeye bak. (Po: zisyon) u biliyor. Onu da - bırak, ferkna varmaz bile. Herifin çene $ işletmekten sana hayranlıktan et- raft görecek vakti var mı ki? Yemekten kalktılar. Mehlika ©-. dasına gidip yine şezlonga sereser- pe yayıldı; Ecved de karyolaya u- zandı. Hava todos, durgün. Çati ği katında oldukları için, akşama kağ dar güneşten damın kiremitleriğ ısınmış; odalar hamam halvetine & dönmüş, Ecved, o seneler ağızlardan düş-X miyen; Rumca güftesi terzi çırağı $ kızların, meyhane miçosu kopille-i rin bile dillerinden eksik olmuyan; Ky ky ky katy, beautiful Katy türküsünü bariton sesile söylerken Mehlika, ca ederim sus, Eco, Sıkıntıdan boğuluyorum, — Allasen piyanoda şunu çal! — Tam sırasımı buldun! Birden, yerinden fırladı: — Pireler yine dansa - başladı, bir vi-i namsı saaUaR a dedi, (Devamı var! İCAALİALASASASILAARTARIYEAALARI eat LAGSAUALALSAA & 300000000 Sc0DAN H 38 HAZIRAN 948 ir “HER SABATL ! Muhtemel Başbakan- larla muhayyel —ülâkatlar ir günlük bir fasıladan sonra yine muhtemel Başkabantarıs AnUhayy at mülakatlarınıadik vam edelim: Şayed yeni kabineyi teşkile Ali Fu- 2d Cebesoy memür edilmez de bu var zife yine Saracoğluya havale edilirsa aba nasil bir. hükümetle rıiz ve sayın Şükrü Saracoğlu hu ik Gi sadaretinde nabıl bir demeçte bulur ür? Bana kalırsa Sarasoğlu, cakl we teo- Füboli bir. Halk sıfatile, her Şöyden evvel yine arkadaşlarını iş başına getirir, çünkü evvelâ Bakan değiştirmenin bir. Başbakan için ha yırlı bir şay olmadığını Receb Peker örneğinden bittecrübe anlamış olacak- karşılaşı- tır. Sonra da Saracoğlu yeni arkadaş Seçmekle eskilerini gücendirmiş olaca- iğini pek âlâ bilir. Kaldı kâ: sEski dost düşman olmaz, yenisinden — vefa gal- moz, tekörlemesine de inananlardan- dir. Wele hubübat Thraoı işinde Atıf İnan'ın ağzından — baklayı ” çıkarması intimatini de hesaba — katacak kadar diplomattır. Bu itibarla İnan'ı kurdu- &u kabinede Ticaret Bakanlı; mesi bile şiddetle variddir. Evvelâ bu muhayyel kabinenin öza- na gelir darma bir geçit resmi yaptıralım: İ6 işlerine Saracoğlu hiç şübhesiz yine Hilmi Uran'ı getirecaktir. — Hele 21 Temmuz seçimlerindeki müşkür. hir- metleri nazarı dikkate alınacak olursa, doğrusu Saracoğlu kabinesi dan daha mükemmel bir İçi kanı bulunamaz. Adalete rıza Türel, Milli Savunmaya başka bir. Rıza, fa- kat bu sefer bir asker, Ali Riza Artun kal, Dişişlerine ya Bakan vekili olarak Nurullah Sümer yahud da kandırahi- lirse Hasan Saka, Maliyeye Nurultah Sumer, Bayındırlığa Sırrı Day, Ekono miye Fuad Sirmen (tabü müşarüniley hin bir hayli nazını çektikten sonra) Sağlık ve Sosyal Yardıma doktor. Sar di Konuk (ki bu takdirde Muhiddin Baha Parsın düşmanlığını Başbakan hesaba katmak / mecburiyetindedir), 'Tarıma Raşid Hatiboğlu (Mâzım Ba türün zevk ve meşesinden şıkir. şikir Bgöbek atmıya — başlıyacağını pek âlü tahmin edebilirsiniz), Ulaştırmaya ge neral Ali Fuad Cebesoy, Ticarete Ralt Karadeniz (Egeli olmayıp Karadenizi olması değil 'de kıdemi banis mevzur olduğu için), Çalışmaya da Doktor Sa di, İrmak.... — Kala kala Milli Eğitimle Gümrün va Tekel Bakanlıktarı açık kalıyor. Çün- kü zavallı Suad Hayri Ürgüplü daha ilk kabinede fada edilmişti, Hasan Â- di Yücel ise gözden düş . Bu itir barla bu iki Bakanın yerine birer mü> Nasip zat bulmak icabedeosk. Sara- coğlu da bu iki Bakanlığa sukutundax sonra dostluğuna sadık kalmış iki za tı getirir, (Koca Ankarada bu vasıfiz iki kişi bulabilmek şartile getirir, ka binesini tamamlamış. olur. * Saracoğlu — Başbakanlıktaki — kolur ğuna yeniden kavuştuktan sonra ber de oraya damlıyorum. — Kendisi- tabii Bayet neşeli ve beni beşüş bir sima ilk karşılıyor. — Hoş geldin Fıkracı, ne var ne yok bakalım? — Sağlığınız etendim; yeni kabine nin programı hakkında biraz tafsilâf rica edecektim. — Ne yeni kabinesi yahu? iki yıllık bir fasılai saltanattan sonra eski ar iş başına geldik. Nâ vazifelerimize — döndük Bizler millet hizmetinde fakirler gib çalışan kimseleriz. Allah eksikliğinizi göstermesin e im, demek değişmiş bir şoy yok. — Elbette yok. Bermutad kasala- zam altınla, silolarım hububatla dolu.. — Aman — beyefendi, dil — alışıklığ ile söylüyorsunuz galiba. Millet arpı ekmeği yemekle meşgul, kasalardaki altınlara gelince bunu pek yüksek ses le söylememenizi min gayri haddim hatırlatacağım. Birden kendine gelerek: — Dilim kaydı Fıkracı, kusura-bak ma ine yaparsın alışkanlık tesiri... — Anliyorum efendim. — Vergilere zam falan? — Ne münasebet bilâkis indirmele: yapacağım. İlk Başbakanlığımda oldu (Devamı Sa., 5. Sü. 1 de) verer.. « TAREST HAZİRAN 1948 1364 Rumt Mayıs Perşembe Ruzı Hızır 29 - A 29-AYGĞ- Gün 155 in Uran- * Va ivler ati » s D. &S 9D Güneş 6 29 8 54 Öğle 14 00T | Ticindi w 12 8 37 Akşam 20 35 12 — Yatsı 22 34 2 00 | İmsâk 45 3 16 6 342 ee