İ g öğagr Ta C.H.P. kongreleri (Baştarafı 1 in ve ittifakla kabul-edilmiştir. Kongreye yarmıvsaat kadar ara verilmiş-ve'hesapteneümeninin ha- zırladığı rapor okunarak 'ittifaklâ kabul edilmiştir. 1 Dilek entümeninin hazırladığı mahalli'üilekler birer birer okuna> rak müzakereye" arzedilmiştir. Bilâhare, söz'alan Muzaffer a - dında bir delege yol vergisinin-mü savatsızlığından, Üsküdarda çeki- len odun kömürsıkıntısından, et işinin bir Çıkmaza' girmiş bulundu gundan bahsetmiş ve: Bizde ekmek sıkıntısı çıktı. Ekmek işi'de ehliyetsiz ellerde ga- Hba, çünkü, tam seçimlere yaklaş: tığımız sırada 45 günlük büğday stokunun” kaldığını — söylüyorlar.. Çok acı demiştir. Bilâhare, Milletvekillerinin, halk la temas etmeye tenezzül etmedik lerini; gizli fuhuşun tehlikeli —bir hale girdiğini; resmi binaların'her an (yangın) tehlikesine-maruz'bu lunduğunu, »dolayısile hükümetçe büyük: tedbirler - alınması : gerekti: ğini; parti üst kademelerinin- (o- <ak) hları tanımadıklarını — ileri sürmüştür. Milletvekillerin tamımıyoruz.. Bu'arada, bir delege ayağa kal- karak eMilletvekillerimizi tanımı- yoruz, ayağa kalksınlar da göre - Tüm. le) demiş ve kengrede 'bülünan Mületvekilleri ayağa — kalkmışlar ve kendilerini hazirüna tanıtarak alkışlanmışlardır. Bir*başka-delege; Üsküdarın ba kımsızlığından —şiküyetle, bilhassa 'en güzel bir mesire yeri olan (Şem- sipasa) sahillerine büyük bir lâkay i ile moloz Gdöktürüldüğünden bahsetmiş ve kaymakamlığın dik- katini çekerim, demiştir. 1 Eylül kararları 'Diğer bir delege şöyle konuş- Mmuştur: *— Halk pahalılıktan bunalıyor. 7 Eylül kararlarının eza ve cefa - sını hülâ çekiyor. Ankarada (Ba- rutçu) nan başkanlığında bir ko- misyon Var. Toplanıyor. Rapor; üs tüne rapor neşrediyor. Netice sı- Bir başka delege de, *Evkaf ida- resi milyonlar kazandığı halde, va kıflara; camilere lâkayıt kalıyor, demiştir. Şehir meelisi âzâlarından -Bur - aan Felek, yol vergisinin hakika - ten.gayri âdilâne olduğundan, o- dun kömürü dâvasına — kendisinin de akıl erdiremediğinden, (ekmek işinin)'hakikaten bir dert olduğun dan bâhisle; «Buğday memleketin de yaşadığımız Halde 'bu sıkmtıyı gekiyoruz. Bü bir millet, devlet ve meselesidir. Hastahane derdine temasla; Hastahaneler bir şefkat mü- essesesi olmaktan uzaktır.» demiş- tir Ord: Prof. Fahreddin Kerim-Gö- kay da söz alarak delegelerin der lerine cevap vermiş ve Üniversite- de okumanın güçlüğüne kendisinin de iştirak ettiğini söylemiştir. Son olarak sözalan, il başkanı >Sadi Bekter; -mahalli —dileklere cevap verdiktem sonra, orman meselesi - nin ana davalardanbiri olduğunu göylemiş ve göyle demiştir: Eylülün müdafaası — 7-Eylül kararları bir zaru- retti. Tatbikatta' aksayan taraflar pürti olduğu belki iddia edilebilir. Bu- nun aksini iddia da imkânsız de- Bildir. Akisleri mütalâa edilince, hayat pahalılığına sebeb —olduğu mukakkaktır. Fakat iktisadi aru- retler bu kusurları örtecek. mahi- yettedir. Her şeye rağmen, bu ka- Tarların bir zaruret-olduğu inkâr edilemez, Hayat pahalılığı ise, dünya ah- valinin doğurduğu bir zarurettir.. Bir emrivâkidir. Pahalılığın izale- Si de uzun senelere muhtactır Şunu datunutmamalı ki, DA P. vandettiği geylerden doğan se- nir rap; bir gün gelecek onları inki- Barı hayale uğratacaktır. “Dekraj liyorum; 7 Eylül kararları değ mez. Kendimizirona saydurmaklı mükellefiz.> Milletvekillerinden Ali Raza A ranın yaptığı bir konuşmadan «&on Ta,/idare heyeti seçimi yapılmış ve kongreye- son verilmiştir. *Beykordaki kongre C. H: P..Beykoz ilçe kaz lün saat 10 da, silçe yapılmıştır. Kongrede, Milletvekil- lerinden-Ali Rıza Arı, Dr. Faka gelli, il başkanı Sadi Bekter, il ida: ARAKAMARAARARARARARARANANI Her Sabah: "Muhalif «gazeteci cani midir? (Baştarafı 2 incide) rasilefÇıkarlan Çranin): başımutarrir! Mi? Daha sayaşını mn2Bir: zamnlar! dttadım diye'önünüs yerlere Hapandi-i Bi Takat #ŞİMdİ karşılaşıncasbirmran- yiNCaBtâminbilekanatsinden etrgeme" YİNİNLYAtaNMUYANIk “butduğum Palik Rurkaninöntiazinsgönretii Sözlerimendevanı “edemenim / Türan bürtraktı Zira serrenişteri: sölâmeti alelacele uzaklaş makta bulmuştu. kar TIKRACI / » re kurulu âzâları hazır bulunmuş- lardır. Kongre 4 saat kadar devam et- miş ve oldukça elektrikli bir hava içinde cereyan etmiştir. Çalışma raporu ilçe —başkani tarafından okunarak kabül edil - miştir. Dilekler faslında;- Râkam adında bir delege orman kanumtnun tat - bikindeki aksaklıklarından; beledi- ye vergilerinin çokluğundan; hü- kümet memurlarının — yazifelerini suiüstimâl ettiklerinden, şikâyet et miştir. Ekmek meselesi Burhan adında birsdelege; ek - mek dâvasına, temasla şöyle de- miştir: «— Birçok unlu maddelerin fev- kalâdeliği yanında bozuk ekmek yiyoruz.!Memlekette herşey var, hiçbir şey yok. Diğer'bir delege: «— Atıf İnan efendi, Mecliste T Eylül kararlarından, dolayisile buğ day meselesinden temize çıkmıştır. Halbukij kendisi, zamanında, elde- ki buğday stoklarını lihraç etmiş- tir. Buna nasıl cesaretetmiştir; an lamıyorüm.» demiştir. Bundan sonra, söz«alan”delege- ler, orman kanununun 'tatbikinde- ki yolsuzluklardan,*işçi meselesi - nin önemle ele ülmması” gerekti - ğinden bahsetmişlerdir. Yalnız Bulgarlar mı,*Sadi Bekter de «Yenl Sabah» a hücum ediyor. Son olarak il başkani*Sadi Bek- ter bir konuşma yapmış vı «— Memleket dâvaları, sizin ol- duğu katlar bizim de dâvamızdır.» diye sözlerine başlamıştır. Bilâha- re, mahâlli dertleri cevaplandırdık tan sonra bir ara ( Yeni Sabah) ın son günlerdeki neşriyatına temas la göyletkonuşmuştur. : Yeni Sabahın kendi açtığı çığır, yarın, öbütgün kendi zeva- line sebeb olacaktır. Son olarak/Milletvikili Ali Rıza Arı bir konuma yapmış ve »saat 13.30 da! kongreye son” verilmiştir. Adapazarı Seylâb tehlikesile yüz yüze (Baştarafı 1 incide) malümata göre meş'um ânın gelip çatması için suların ancak bir kaç | santimetre daha - yükselmesi- kâfi 7gelecektir. İstanbul — Adâpazarı — Anka- ra şosesi de suların tehdidi altın - dadır. Şose üzerindeki muazzam (köprüyü 'de Sakaryanın kaplama- sından korkulmaktadır, Sular altında kalan Söğüdlü.bu cağı ve civar köylere kayıklarla jyardım yaptlmıştır. Cihad Savaş Bayındırlık Bakanı Adapazarında Adapazarı 11 (Telefonla) — İs- Ankaraya dönmekte o- ındirlik*Bakam Kasım G lek, -bugün - buraya- gelmiş, tekrar İzmite dönmüştür. Bakanın beyanatı Adapazarı 11 (A.A.) — Su bas kınına- uğrıyan - bölgelerde : incele meler yapmak üzere. buraya ,gelen Bağındırlık Bakanı Kasım Gü Anadolu Ajansı muhabirine şu de meçte bulunmuktur akarya taşkınım yerinde “gör- mek üzere-geldim. Taşkın yeri 0- lan Söğüdlü, Çökekler, ve Kavak- hormana kadar gittim. Sel basmış | köyler “hâlkmna “acele yardım icin safıdal teminive diğer tedbirlerin | alınması- sağlandı. Vaziyet endişe verici değildir. Can kaybı yoktur. Taşkının ön lenmesi için gereken etüdlerin ya- Pilmasmı buraya beraber”getirdi - ğim arkadaşlardan rica ettim. An | karaya döner dönmez Bakanlıkta | diğer tedbirleri alacağız. Yanında"Kocakli vâlisi Pazlı' Gü- ZL Jeçide buleman Bakan, saat' 19 da | otomobille şehrimizden ayrılmıstır. | MPrakyada-berekelli yağmurkır Edirne 11 (A.A.) — Edirne, U- — En az, seksen bin. — 'Çok 'iyi,şimdi-söyle, — Bu seksen binden kaç *tanesi söz- lerinde durdular, 'onu da "bir tahmin-eyle, — Ücçyüz kadar. — Bana cevab ver; *sen 'mi efanlsın, ceddin mi” Bibette ceddim — benden etdaldir. Ceddinin 2amanı mbu “işe daha müsaiddi, yol manın'mı? — Ceddimin içinde, yaşadığı devir; sanırım . daha elverişli i- di. — Şu halde, hu herifler; ced dine “daha “müsaid - şartlar - ve imkânlar içinde yardımdan ka- çındılar -da, «en » bunla bekliyor ve umuyo: a *senin' za hat: pek-doğru, çok yerinde di; amma ne yazık ki, kabul 0- lunmadı eyd; daha evvel Irak- vüli- sinden şikâyet eylemek üzera ife YHişamın huzuruna çıl mişti. Umduğu r hü raetirgörmek söyle d H am fena halde hat bu- lundu, 9. da:oradan savuştu. Bu Metlis bugün toplanıyor (Baştarafı 1 incide) minde Muğla Milletvekili Nuri (7:; san'ın tütün piyasasınm bugünkü durumu hakkındaki sözlü sorusu ile İstanbul MilletvekiliNikola Fa- kaçellinin cemaatlerle idare olunan vakıflar hakkındaki Bözlü sorusü vardır. Dün akşam giden Bakanlar Şehrimizde bulunmakta olan Ba kanlar ve Milletvekilleri dün ak - şam saat-20,30'da- husasi bir.tren le-Ankaraya.dönmüşlerdir. Ticaret Ulaştırma, Tarım ve - Bayındırlık Bakanları da ayni trenle gitmişler dir. Ticaret Bakanı M: Nedim Gün- p bir arkadaşımıza dün Şöyle demiştir: İstanbulda et ve ekmek mev zuundaki temas tetkiklerim müsbet netice vermiştir. İstanbul- da ekmekler Pazartesi veya” Salı- dan itibaren yeni çeşni üzerinden yapılacaktır. Yeni mahsul -zamanında; yani Ağustosta ekmekler eski çeşmi üze Tinden yapılacaktır. Şunu:da ilâve etmek isterim ki,-Ağustos ayından önce cenup'bölgelerinden elde edi lecek yeni mahsul ile ekmeği der- hal ıslah-edebiliriz. lgesinde mahsül- vazi ir. Dün vilâyette | İs- ilgililerile yaptığı müuz yızun bir toplantıda şehrin sen büyük dertlerinden “birivolan et mevzuu üzerinde»dunduk. İstanbu lun et işiniAkisa 'bir zamanda ke- sin bir şekilde'hâlledecöğiz. 'Nakli- yatı kolaylaştmadak, satış işlerini tanzim ettiktensSonra canlır veya kesilmiş birsşekilde istihsal bölge- lerinden İstanbüla et getirtilecek - tir. Fiatları mormal bir hadde tut - mak için icap ederse perakende satışlar yapmak üzere satış yerle- Ti temin etmek suretile de tedbir- ler-alınacaktır. Ulaştırma Bakanının sözleri Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçak da şunları söylemiştir: « --İstanbulda U. Müdürlükte, limanlarda, deminyöllarında, Ha — vuzlarda incelemeler yaptım. İşler iyi gitmektedir. Amerikadan sa - 'tın aldığımız gemiler >memlekete faydalar teminvetmeğe başlamış - tır. Diğer gemiler de kısa bir zaman da teslim edilecektir. Amerikadan satın aldığımız Tokomotiflerden”25 adetlik bir parti-bir-aya —kadar memleketimize gelecektir. Bu Toko motifleri dörhal işletmeyegıkara- cağız.' İstanbul banliyösü takviye edilecektir. > Bayındırlık: Bakanı Kasım Gülek de yeni “Adliye Sarayı işinin bir. kaç günelkadar Bakanlar kurulun dan çıkacağını söylemiştir. İtalyada -seçim mücadelesi (Baştarafı 1 incide) yan hükümeti tarafından-takip edi len-siyasetin,“Sulh sanlaşması üze rinde- bazı tatilgtı derpiş etmekte olduğunu söylemiştir, İtalyaya talmil edilmiş olan yük ler, yavaş Yavaş bertaraf edilmek- tedir, Marshall - plâmna temas eden Kont Sforza ezcümle — demiştir kl Amerikalılar, harb olmuş bir dün ya ortasında bir bolluk “vahasına çekilerek. dünya — sulhunu teminat altına alamıyacaklarını pekâlü müd | riktirler, - KOMUNİSTLERİN BÜGÜNKÜ GREVİ Londra: 1LXBİBiC,) — Komünist ler, yarın 10 dan 11 e kadar de- vam'edecek birsaatlik birgrev ter tibvetmişlerdir, -Muhabirlere —göre Komünistlerin bundan maksadı iş çiler nezdindeki nüduz derecesini anlatmaktır. ve zunköprü, Meriç; İpsala ve Lalapa | şa' bölgelerinde dün “gece; yarısın- | dan 'Bonra çok feyizli ve -bereketli yağmurlı ağmaktadır Yazamn! ENİ-SABAR Mâhud Orman kanunu ve köylü (Baştarafı T incide) anlatmağa çalışacağım. Üsküdardan hareketimdam sonra dilkuğradığım köy, Üsküdar Şile yo lu Üzerinde-ve'Şileye'bir saat mesa fede bulunan Üvezli köyü oldu, Köye, bir gazetecinin muvasala. ti bir fırtınaçabukduğile yayılıver diFKöylü.”Türk köylüsüne has misa firherverliğile beni karşıladı, Hepsi nin yüzündeki elimi, şimdi Ümid 1. şıklarile maskelenmişti, Köy Kahvesine dolan dertliğer, ne fes almağa vakit bwakımadan dertle rini dökmeğe” başlamişlardı,"Bu a. rada, büyük defterler üzerinde he saplarla meşgul olan tahsildarâ işa vet eden -Eşref pehlivan e— Bu, dedi;*30 köyün-yol, ara zi ve bina vergilerini - toplâmağa memur edilmiş tahsildardır, Tahak kuk çettifllen miktar 16 bin Ura; geçmektedir. Bunun içinden Üvezli köyü me”ancak.üç,bin.lira isabet e diyor; fakat önbeş günden beri nız 70 Jira toplayabilmiştir. Bugün, köylü, aç ve perişan bir haldedir; bunayorman »kanunu sa. beb olmuştur, Bundan'iki senerev- Veline kadar, köylü, vergisini zama nında hazırlar ve hiçbir zorluk çı karmadan borcunu seve seve ödi di/ Bu seheye kadar, borcuna, s: dık; namus ve faziletile yaşamağı kendine şiar edinmiş olan köylü i- Ki hayvanı varsa birini sattı; bir ta ne varsa onu sattı ve borcunu ö- dedi, Fakat artık bıçak kemiğe da| yandı, Borç içinde yaşıyoruz, İşte böyle gördüğünüz gibi hepimiz kahvede. boyunları bükük bir halde işsiz, güçsüz oturuyoruz, Vaziyetlerimizi biliyor, bu vergile rini ödeyemiyeceğimize inamyor. fa kat ne yapsın ki nihayet. bir.devlek memurudur, Vergileri toplamadı mı, vazifeni yapmadın diye maaşi nı vermiyorlarmış, Haciz yapmak- tan/başka bir çaresi. kalmadı. am ma neyimizi haciz edecek, bilmiyg rum Zira köylü, elindeki herşeyi sattı, yedi,''Bugün çoğu açtır Ve| çoğuda göç etmektedir. 67 çocuğu olanlar, allelerini: bırakarak iş bul mak sevdasile İstanbula gidiyorlar, İstanbulda da iş bulmak pek kolay değil, Onlar, orada sefalet içinde, atleleri'burada aç,.. 'Bu köyleri”65 yıl evvel kurulmuş. tur, O' zamandanberi hükümetin kendilerine verdiği tapulu ormanla ftile-geçiniyorlardı, Vergilerini mun tazaman.ödedikleri ve bir evlâd gi bi yetişfirdikleri ormanlarının elle Tinden —hattâ Istimlâk'«bedelleri. nin dahi ödenmeden— alınmasın dan sonra feci bir vaziyete düştüler, -Hergün bir ümitle yaşadık!.. Fakat ö ümid nerede?!» Eşref pehlivanın bu korkunç ifşa atından sonra, köylünün arasında yepyeni bir endişe dolaşmağa başla | d, ”Yaşlı kadınlar: « — Tahsildar <haciz D - Diye»birbirlerine -söyleniyor. göz jyaşlarını yaşmaklarile kurulamağa çalışıyorlardı, 10:-VEREMLİ HASTA VAR., İbrahim Uygun, diyor ki. « —*Buretvar”kövlüleri “geçimleri | ni tapulu ormanlarile temin eder-| | yapacak. di, Ormanlar devletleştirildikten bu güne-ktdarköylü, birikmiş-par: &ile, elindeki hayVanlarını; satmak la, borç almakla«idare-i "maslahat | etti; fakat artık hiçbir şeve taham dülü kalmadı, Şimdi, bütün köyle ri açlık ve sefalet tehdit etmekte. dir, Size yeminle Söyleyebilir ve ds. pat-edebilirim ki yalnız bu. köyde 1ödelikanlı ölüm, halinde hasta yat | maktadır, Bunlar, açlıktan, halsilik | ten-yatiyor ve muhakkak ki hepsi de-veremdir, -Bu köyler, verem ne dir bilmezdi, Arazi ve toprak vaziyeti, zira» ata ve'hayvan beslemeğe / asla e verişli değildir. »Hükümet rbize siş bulsun, hiç birimiz kömürcülükle Uğ raşmıyacağız! “Zaten vbu işi, mec- büren yapıyoruz, , Köylünün sağlık durumu, Te silmiştir, Sağlık.'memurlarnım etin- | deki vasıta ve imkânlar, asla tat.| min edici değildir. Burada, köylü,| dişinden; tırnağından arttıtdı, *bir dispanser binası yaptı. Pakat için- de baş ağıısına karşı/ bir tek aspi rin«dahi yoktur, Köylünün kazara bir yeri kesilsej kanı' dindirecek! ne biriserum, ne de mulitemel:bir has | *. Ra'f Ogan v talığı önleyecek tatonos aşısı tur, hi Ben bufiları dinlerken kahvenlü; on Metre sağındaki ilkokulun bah çesinde bayrak çekmetmerasimi ya Piliyordu, AM İstiklâl marşını, ben hayatımda bu kadar büyük bir teessür içinde 1 ken dinlememiştim, Vefakâr, feda- kâr köy öğretmeninde âştirakile köy lü çocuklarının — söylediği marşım sonuna kadar hepimiz ayakta idik, Bu arada*köylü çocuklarının kıya Setine baktım, Elbi: yamalı ve yırtıktı; ayakları çıplaktı, Yerimize - oturduğumuz bir köylü « — Onlar, kışın karın üzerinde devböyle çıplak ayakla gezdi, İşte bi zim çocuklarımız böyle okuyor, Pa kat halimize bir çare bulunmazsa, bunu da yapamıyacağız, Benim altı çoğucum vardır, En küçüğü 18 yaşındadır. Büyüğü de 24,, Inanmazsınız, hepsine ancak bir çifteayakkabı alabildim, Altı ço cuk, bir çiftrayakkabıyı sıra ile gi yer, CH P. hükümetleri.'yıllardan be, ri zavallının gözleri *yaşarmıştı;, Köylüyü halkındırma plânlarından dem vururlar, milletvekilleri, köylü bu yurdun efendisidir; derler, ,, Bu köyü gördükten Sonra, köylü böyle mi kalkındırılacaktı? (Efen- di) — tanıdığımız (köylü) ,böylece derdini yanacaktı diye kendi ken dime sordum, Sağlık memuru var- dır, ilâç ve âlet yoktur! Mekteb var dır, harita yoktür, — ! Avcıkoru köyüne hareket ederken köylü arkanidan: « — Bğermüslüman lisen, gazete ne yazıda, bir müfettiş, bir mebus, hiç olmazsa kaymakam bey gelsi de derdimizi dinlesin,,, Biz köyl üz, artık unutulmağa - tahammü. lümüz yoktur.,,» »Diyeryanık sesile haykırıyordu, M. Kayar, N yok r zaman, Berlinde gerginlik (Baştarafı! 1 incide) rildiğine göre Amerikan bölgesi as keri vali yarıdımcısı General Geor ge P, Hays, Berlin ile Bâtı Bölgesi a rasında kablo çekme İşini idare e den Amerikan teknisyehlerinin ruh satnamelerini yenilememelerini Rus makamları nezdinde şiddetle protes to etmiştir, «PARA İNKİLEBİ» Berlin: 11 (AP) — Berlinde dört devlet idaresinân «sekteye uğraması, “Almanyada, çok yakında, bir para inkilâbının yapılacağını göstermek tedir, — Batı devletlerinin, İngiliz, Fransız we Amerikan bölgeleri için yeni bir parayı tedavüle çıkaracakları ve Rüsların ise, Doğu —Almanyada mmuhtemelen yeni bir para süre-i cekleri bekjenmektedir, “Rusların yeni birtal&bi Berlin 11 (A.A.)-— Sovyet as- ikeri idaresi, İngiliz ve -Amerikan makamlarma-müracaat ederek İn- z'bölgesinde Berlini Helmstedte bağlayan büyük otomobil yolunda ibulunan imdad »postalarını kaldır- malarını istemiştir. Sovyet makamları, bu postalara yalnız kiş devresi için müsaade e- dildiğini, şimdi ise artık kış mevsi “minin sona ermiş) bulunduğunu i- leri sürerek bu talebde bülunmuş- tur. | VAnkaraya 'Rus-elçisinin gelişi ve Berlin hâdiseleri Londra 11 ÇAKA.) — Bwer-şun ları yazmaktadır: Berlin'de geçen hafta cereyan et mişvolan' hâdiseler müheyyiç vasıf larile milletlerarası durumda önem le tebarüz etmektedir. 1 Berlindeki “Soyyet haroketleri, Sovyet Rusyanın Finlandiya üz rinde icra ettiği tazyik, İranı bom bardiman den nötâları, Sovyet bü ükelçisinin Ankaraya gelişi - ve 1| talyadaki-kornünist — mücadelesile | yakinen ilgilidir. Bütün bunlar bir tek-usulün:çer Çevesi içine girmek yolundaki gay retleri ve doğrüdan döğruya” veya bilvasıta. konteolleri-altında - bülun durduklari bölgelerin. ndediniart - — vika N, 400 Babalarının ölümünden sonra anlaşamıyan iki kardeş: Muhahammed Bâkir ve.Zeyd — İmta- #mel hakkı! — Küfeliler, tekrur sahneye çıkıyorlar! — Yine nasihat dinlemiyen —bir imam- — Küfede gizli bir tarlışma — Rafziler! — Hak imam ııı:!î!u' — Ralefe 'Hişam ve İmam Zeyd — Zeydin acıklı ölümü — Hayaltakine işkence, ölünün başına “ve cesedine - ceza ve hakaret! — Zeydin oğlu Yahyanın sonu — 'Belk Kalesinde asılı cesedi yıllardan sonra indiren muamele; yüreğindeki (huruc) isteğine ' biride'intikam — hevesi lüve eyledi. Küfeye geldi vegiz lice vbiat idüvetine vbir” kat'daha şiddet verdi.. Bu: sırada jJtendi- nin biatinikabul etmiş: olatlar- dan mühim bir “çoğunlukla ar larımda/k ihtilâ f erktı.Sebebi ni tarih şŞöyleadtklıyor na: gele h Ömer Ebü F ki dü; lebi Zeyd — Tanrı; larında $öy tartışma oluyor iltisine derrah KS c ağan esas AD nn SAA RÖARİNARAARRAARRARRİA Türk veya *Acem kumandun! met eylesin. Benvonlariçin viyi- likten *başkasöyliyemem. Ha larmda' dilem — erkânından. hiç birinden'hayır sözden başka bir şey işitmedii varılar — Hilâfeti sizlerden adilarımı ? Bu iştesen siddetli sözüm HHilâfetehiz; başki alr amel ettiler. — Beti 'Umeyye, biz dekitob ve' sünnetle amel ederiz diyor- lar. 'Öyle olunca vonlar da- size Zulüm “etmemiş 'olmuyorlarrmı ? — Beni Ümeyye'nin "Ebü'Be- kir ve Ömer'e benzer “nereleri vardır? Ümeyye oğulları bizle re'de sairlerine'de zulüm-eder ler böyle “işlemekten' kendi lerine dahi zülmetmiş “olurlar B kitab ve sün hü. kümlerine © Heri eriati adületle at bileetmek ü KaARARARA v islâamda Mezheblerve Fırkalar nasıl doğdu ? Petain'in, verdiği cevablar suallere (Baştarafı 1 incide) mıyordunuz'demek? 'P — Benim 'de malümattar bu- lunduğum meselelere *karışmıştı. Fakat kendisini benimsemeğe mu- vaffak olamadım. — Ne«kadar zamandanberi:ken disini tanıyordunuz? P — Pek uzun zamandahberi değil. Ta başlangıçtanberi hoşuma gitmediği “için kendisine ara-sıra Tastlardım. — Bu nefret sarih bir esasa.mı dayanıyordu?? P — Temasları yüzünden, — Ne temasları? P — Tasvib etmetdiğim temas. ları ve temayülleri vardı. “Billassa | Almanlara yaklaşmak temayülleri. — (Lâvnl) le'Böncist - Möehin) den hangisi daha ziyade Almanla Ta- yakınlık gösteriyorlardı. P — Her ikisi de. Yalmız (Mâ- ehin) daha ihtiyatlı idi. — (Düat) hakkında ne düşünü- yorsunuz? ? P — Ne isterseniz.. düşündülderimizden daha fenasını. - *ÇÖRÇİL'ESEVERMİŞ!. — Eski- Cumhurbaşkanı (Leb- Tun) hakkında ne düşünüyorsu - nuz? P — Miç birşey. — * Mösyö Çörçili tanıdınız mı P — Bir zamanlar-münnsebetleri miz fevkalâde iyi idi. Mattâ, (Pe- “tain - Çörçil) anlaşmaları bile ol- du. Kendisi tavır ve edasında de- ğil amma, kararlarında-pek kibar bir zattı. Bu meselede en —vazılı gören o idi galiba. Ketdisile bu- luştuğumu vakit harb henüz inkişaf etmemişti. Cangö'de bir nazır top lahtısında idi. Mösyö Çörgille gö rüştüm. Civarda bir müddet birlik- te dolaştık ve:0 sırada neler görüş müş olduğumuzu hâtırlayamadı Zamdan.dolayı müteessirim. Olduk- ga-enteresan -bir görüşme (di bu. Kendisine karşı muhabbetim — var- di. VİCDAN*AZABI — X(Darmand milisleri) adı al- tında anılan teşkilâttan-haberdar sınız değil mi? 'P — Evet, kötü iş bu mesele!.. — KDarmant) düşmana muka- vemetseden Framsızları,bulup; ot lara işkence - edecek >bir —teşkilât | kurmuştu. | P —- Şimdi söykdiklerinizi bil- | iyordum. Fakat -bu -İş pek-kötü — Milis #eşkilâtının kurulması- na neden müsaade ettiniz? “P — Müsaade ettiğime ben 'de pişman oldum, fükat milisin vere ceği bedbaht neticeleri bilemez - dim. Sonra da çok, geçikalınmış- tı. İşkenceler yapıldığına inanmı- yorüm. Şayed elimden gelmiş vl -| Saydı, buna mani olmak için bir pmaya teşebbüs etmekli HAYRETLER İÇİNDEYİM adier, Blam, Jacomet, Mandel | — Reynaud, General Gamelin, | gibiadamların-hapisi hak etmiş-ol- | Papanın gizli diplomasisi Roma: 11 (AÇA) —:Adli — Polis,| Vatikan aleyhinde kasıtlı yazılar yazmış olduğundan dolayı M, Sca- töliniyi tevkif Yetmiştir. »Scatolini, bir .çok İtalyan gazeteleri tarafın dan yaymlanan bu makalelerinde | Vatikannın gizli diplomasisinin bir çÇok veçhelerini açığa vurduğu iddia sında bulunmaktaydı, Scatolinin”yazmış -olduğu şeyle- TiİN tamamen uydurma - olduğunu 1- tiraf etmiş bulunduğu bildirilmekte | dir, Da “tırmak. istemeleridir. Bu, Moskovanın, bugünkü siya- sette hâkimbir wsur'olan, nüfuz ve iktidar'sahasındaki — yayılmak “duklarına- kanl-misiniz? 7-Sir zevüitı muhakeme- dikayat şartile hapssttinte?”r 'P — Fakat burzevat bezlm'dos; tumdu, (Patl3Reyantd), (Maddel) döğİKdisamma (Blum) 'dosbamdu. | — Buna rağmen oazbapse-miti küm-ettiniz? 'P — Beni hayretler üşiüde'bıra kıyorsunuz. — Hatırlıyor. musumuz, 2041 y InAğustosunda idi Riom mahke | mesi dolayısile siz.bu zevatım tevi kiflerini emretmiştiniz. P — Ben böyle birşey yaptımı öyle mi? — Bu efendileri tevkif attirmiş olduğunuzu hutirlamıyor musunuz £ Sonu var) -Bir İngiliz:muhabiri “Çekoslovakyadan çıkarılıyor Prague,'11 (AA.) — 'Daily Telegraph -gazetesinin -Prague- daki özel muhahiri*Alce Gollet, 8 gün içinde Çekoslovakıbaşlten tini"terketmek'emrini” âlmaştır. Gazetecinin -memleketAdışma Gıkmasını"bildiren mektübun ifadesine-göre “Alec * Cöllet'nin mevcudiyeti, «barış, âmme asa- ini ve devletin güvetliğini iehdide eder mahiyettedir. 0. N.DU. Yü sapandığı çıkmazdan kuttarmak “kabilemidir? (Buştarıfı4 üncüde) şartlarını tadilermeecburdur.Şüphe yok ki, bu, büyüklerin her türlü üstün haklarından “mahrum- edil - "mesi idemek- değildir. Zaten '»böy- de-bir hareketin- âdilâne- sayılamı- yacağırmeydandadır.”Zira bu mil- detlerin -medeni seviyeleri, i&tih- Bâl kuvvetleri, onlara bazı üstün- lükler: vemeslüliyetler yüklemek- tedir. Fakat arzu edilen en ehem- miyetli nokta; sadece mutlâk Ve- to hakkının ortadan kaldırılması - dır. 'Bu hâle nazaran, emniyet kon- seyinin kararları, “büyüklerin 11 oyunu, ' kütük-milletlerin 7 oyu - na“tekabül ettirmelidir. “Bu tak- dirde büyüklerden hiçbirinin' tek başına Veto”hakkını * kullanarak iher teklifirreddetmesine 'imkân ol mayacaktır. Cüz'i'bir değişikliğin hayırlrne- ticeler doğuracağı meydanda-olma sına rağmen acaba neden OZN! U. nun- teşekküilünü sağlayan nizam- namelerin tâdili cihetine -gidilme- mektedir? Cevapgayet bazit va ikna-edici mahiyettedir. Zira/Rus- ya, Veto hakkının tahdidine "dair olan.her türlü teklifi önceden red- detmiştir. Şu'halde:diğer milletler; Rusya- man ONN; U. dam çekilmesini-müm. kün “kılan *bir kararı göze “alma - dıkça, >bu' mizamnamelerin “mükul bir şekle bağlanamıyacağı muhak kaktır. Akla| bir sual - geliyor: “Acaba Birleşik. Amerika, İngiltere, Pran sa ve Çin arâlarında anlaşarak'Biz leşmiş “Milletler * Nizamnamesini değiştirmede Rusyanın Veto hak- kını mâkul bir hadde:sokamazlar mı? Bu suale &Hayır» *diye cevap vermek gerekiyor. ira her:mille- tin sinesinde bir 5-inci Komünist kol mevenddur. Ve âşte dünya -ba- rışını âmansız (bir surette tehdit eden debudar. Muhakkak-olan şu ki, Türk-ve- ya”Yunan dâvasını, Çin, İran veya Pransız yproblemlerini yekdiğerin - den ayrı-meselelermiş gibi mtina- kaşa vmevzuu yapmak beylridedir. Çünkü'bütün bu —hüllerde, 5 inci komünist kol, kâh mahüllinde doğ arzusunun bir tezahtirüdür. zere'biat ve itaatye devamınızı, istiyoruz. | GCevablar; müracaat edenledi, memnun -birakmadı. — Onlar 4Zeyd) in de kendileri gihi Ebii! Bekir ve Ömer'den - teberrasınll, istiyor ve bekliyonlardı. Umduki larının aksi; çıkınca ondan: Hak İmam, göçtü - (yâni,, hmeam' Muhammed '-Bakır vefati evledi) sen ; bizimdimamımız dd-ı gilsin, bizim imamımız, Hak İmamın oğlu CaferSadıktır. | Diyerek “Zeydden 'yüz çevirin; ce; Zeydronlara karşı: Yâ kavm, "Rafaztümüni! (yöni ey halk; sizler bizden ay-| rıldmız!).dediğinden onlara Râ- fizi. Rafiziye, Râfıza, Revafız Ünvanları verildi. Rafz; Arabcada — terketmeli, bırakmak, dağılmak, »bölük »bü. lük olmak mânafarına. gelir, Ki; bunlar da (Zeyd B. Bâkır) - 1h İmamlığını terkettiklerinden bul almışlardır (Dovamı var) k larda tafsilâtı- 9 KARAARAAAARARARARARARARARARARARARDARAARAAAARARRAL, N müdan doğruya-emniyet veya barı- şı “tehlikeye- düşürerek, kâh her türlü ahlaşmayı “imkânsız” kılacal ttarzda amahâilli zorlukları' istismar edeveki hareket: etmektedir. Diğer taraftan “Doğu “Avrupa milletlerinirtotaliter rrejime-tâbi tu tan ve onları'ıbir- kükla mertebe- sineldüşüren * Komünistlerin ” gizli sine düşüren | Komünistlerin'gizli emniyet- teşkilâtı “da boş idurma - maktadır. Umumi Meclis, 0..N. U..mun ni- zamnamelerine göre, 5.inci — kol hakkımda' bilgi-vermek ve yapıl - ması gereken! hususları aydınlat mak mevkündedir.—HPakat maale - sef Sovyet .delegeleri, eminleri al taına almağa : muvaffak voldakları Pojonya, Yugaslavya ve Çıskaslo vakyanın — mümessilleri sayesindi her itürlü “teşebbüsü akim bırak » mışlardır. 0. N. U. tahakküm pölitikas. güden-bir kwvvete müsasdekâr dav randığırmüddetçe asla vazifesgöre Onun dünya barışını meyecektir 'ağlamak hususunda — göstereceği başarı, ancak komünist olmayan illetlerle Omutabık — kalmakı ve Rusyanın Mületler M 4 tmesi ihlimalini * kat'i bir- haneketc veti le tahakkuk ede Jam, iham «Reader's Digest ür/gisindem