BAXYFA: b - Yazan: Profesör Kenan ” Gi Bütün vatanı kaplıyan tazyık ve anargi, attık tahammül hududunu aş- miş asabı en kuvvetli mahlükların bile hazmedemiyeceği bir dere« teyi bulmuştu. Hele hukuk terbiyesi almış, ömrünü kanunların ulviyye- tine iman ederek geçirmiş bir insan için çıldırmamak ta kabil olamazı Bu hâdiselerin içinde yaşadıkça insan ve insanlıktan tiksiniyor, hayali- Hhin bir insan şeklinde karşıma çıkacağını bildiğim için de artık aynaya bakamıyordum. Mensub olduğum parti, tarihin görmediği bu kadar şâmil merla- metsizlikler önünde fikrimi sorsa tereddütsüz (Artık yeter, iştirâkten vazgeçelim) diyecektim. Batlamak zemanı gelmiş, baklayı ağızdan çı- karmak vakti, bolki de, geçmiş bulunuyordu. Bu acı teestür ve mer: hametler, bu derin kin ve infiallere varlığımıtteslim ederek zemanın Başbakanı Saraçoğluna şu-açık mektubu yazdım ve İstanbul gazete- lerinin 14 'Temmuz 'tarihli nüshalarında neşreyledim: ŞÜKRRÜ SARACOĞLUNA AÇIK MEKTUB Sayın Başbakan, «Senelerce Adalet — Bakanlığını elinde tutan bir şahsiyet olmak yetile bilirsiniz ki, kanun demilen nesne, milli iradenin tezahür linden başka bir. şey değildir. Hükümet tarzı Demokratik mahiye- tinden ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın, herhangi bir kanunun bütün hükümlerile tatbik sahası: bulamadığı bir memleketle huzur, sükün- ve emniyet aramak boş bir; vehimden ileri gidemez. Vine bilmeniz lüzams dır ki, kanun denilen;şey, bir huzbın tahakkümü, diğerlesinin de esa- retini temin için ortaya atılır şeyler değildir. Bütün millet efradının bundan istifade hakkı tanınmadıkça böyle bir devlete Demokrat de- mek şöyle dursun, mutlakiyet vasfı bile izafe edilemez. Bütün tarih boyumca görülmiyen-bir hükümet şeklinin ihtira beratı ancak iktidar partisinin eline teslim edilmiş olur. Unutmamanız icap eder ki, çok partili bir hükümet tesisi baha- nesile teşkiline müsamaha -edilen fırkalara taazzuv imkânı vermemuk için elçabukluğu ile yaptığıaz Millevekili seçimine “ald kanunda inti- habın serbestisine ve milli iradenin tezahürüne yazdım eder gibi görü- nen teminatın kifayetsizliği" bazı “Milletvekilleri tarafından İddia edil- diği halde iktitar partisi buna da kulak asmayarak bililtizam müey- yedelerde bıraktığı noksanlarla kendisi için açık bulundurduğu tahak- küm kapısı ile.bermutad mülletin hakları üzerinde dilediği, gibi tasar- ruf imkânını da hazırlamış bulunmakta, zavallı millet de bu kadarcik teminatı bile bir nimetctelâkki eylediği"halde tatbik edilmemesinden de bihakkin endişe etmektedir. Sayan -Başvekil, seçim -kanunu sukut ve infisaha mahküm olan “tek parti zihniyet ve tegallübünün son kanunudur. Bu itibarla millet- ten ziyade iktidae partisinin makesi iradesi addedilmekle hatâ edil- wmiş ölmaz. Böyle elunca da milletin bu fırkadan kendi mali olan ka- munun tatbiki semahat ve müsamahasında bulunmasını beklemesi ve Hstemesi kadar da tabii bir şey; gösterilemez. HBakikat hundan ibaret olduğu —halde u iktidar ve tahakküm gpartisi memleketin her yerinde, kendi kanımımım hükümlerini ayak Yarcaltında ezerek intihapda rotla| bir ekseriyet temin etmek ve suretle de kendisinin milli iradeye (istinaden iktidar mevküne geçtiğini #sbat ederek memleketle beraber;cihan efkârını iğfal eylemek için mem- leket değil, beşeriyetin bütün mukaddesatını çiğnemekte mahzur göl “memiş, belediyelerden, hususi idarelerden, belki de tahsisatı mesture- tlen aldığı milyonlarla: kendi mensüblarını memleketin köy, kasaba ve gehirlerine yayarak gizli tertibat ve emirlerle halkan reyini kâlhı atılet Ner-ve-kâh tehditlerle satın almak ve gayesine erişmek için milleti bir- birine.düşman ederek kanunların menettiği bütün füllere başvurmak tan çekinmemek cüretini göstermiş bulunmaktadır. Seçim büro ve komisyonlarınm iktidar partisi mensublarından teş- *l edilmesi»kendi - tegallübünü temine yeterken buna da kanaar et- miyen bu parti her yerde idare âmiri, zabıta ve emniyet memurlarile köy köy dolaşmakta, millete kapısını kapattığı odalarda, aralarında müzakeratta bulunarak — seçimin mâmus ve ismetini “ihlâl edecek ne kadar tedbir varsa arayıb bulmakta ve hatfâ başarı temini için her vâsıtaya müracaatın caiz olacağını milletin bir kısmma telkinler ya- parak memleketi ikiliğe ve belki de milleti şurişe sevketmekte en u- Tak bir ihtiyatı bile çok. görmektedir. Vatanın her tarafında peryasırda yapılan bu tedbişten bizler ka- dar sizlerin de baberdar olduğunuzu kabul etmemek için ortada bir sebeb yoktur. Anarşiye doğru yürüyen bu hareketler karşısında ya- iğiniz atilet; yalnız ve yalnız kendi seçim propsgandanız, Ada- let ve İçişleri Bakanlarının beyanatı ve İstanbul vâlisinin, yazdığım açık mektuba verdiği cevabdan ibaret bulunuyor. Ve — bunların hep- sinde seçimin bitaraflığı, millet iradesinin serbestisi, emaiyet altında bulunduğu ve bulunacağı vaadinden ileri gitmiyen sözlerle memleket- te gün geçtikçe bir tahakküm kaynağı halini alan iktidâr partisinin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey yapılmıyor. « Sayın Başbakan, sirin ve kabine arkadaşlarınızın ümid — veren sözlerile yapdlan tazyikler arasındaki tezat artık bütün vuzuhile mil: letir gözü önünde belirmiş bulunmaktadır. 'Yapıdan bu baskıların şek- li ve sayıları hatırlanmıyacak ikadar çoğalmış bulunduğu için kabine- nizi gülünç bir inkâr mevkiime sokmamak arzuslle vesikalarını — ya- tumda: taşıdığım jhâdiseleri size sormakla hafızanızda bir tenbih ve in- tibah husulüne hizmete çalışacağım: 1 — İntihab işlerinde Genel-Başkan Vekili olduğunuz tisine bir tegallüp temin etmek için uzun mazili koca bir devletin ida- re cihazını,C, H..P. Genel Sekreterliğinin gayri mex'ul emellerine ter- ketmediniz mi 2 — Wülilere ve anlar vasıtasile kaymakam we bucak müdürleri- »e tebliğat yaptırarak parti teşkilât ve müfettişlerile tam bir el ve iş birliği yapılmasının ve bu hasusta —gereken yardım ve kolaylıkların gösterilmesini biklirmediniz mi? OkUuYULOU “ DİYOR Ki İcradan 8 senede alınan karar! İstanbal 5 inci ferasının SM7/057 sayılı dosyasında gö rülecek olan muamelâttan da anlaşılacağı veçbh dir - hattâ esasında on &ı nedir - iskân idaresinden 1 lira gibi ufak bir matlübı mu almak maruz kal dığın güçlüklere hayret et- memek kabil de; ki: l6 bir sene- ldir. Şöyle- senesi birinci den itibaren on senedir, is- Kân idaresinden —matlâbumu Ancak — söki alamıryorum. senede Silivri — mahkeme: den alabildiğim —kesbi kat' yet-ilâmını icraya - verdiğim halde bir senedenberi Siliv- ti malmüdürlüğünden para- ı alamadım. Verilmesi için, icra tarafından Silivri C. Sav cılığı vasıtasiyle de Malmü- dürlüğüne — defalarca yazıl- mıştı. Fakat Malmüdürlüğü birtakım fuzuli ve yanlış for- amalitelerle - hâlen işi oyalas makta... Son olarak da, kanlığın tediye emri — olma- dan paramın — verilemiyeceği bildirildi. Fakat hâlâ bir b ber çıkmadı. Bu haklamı ne suretle ve nereden isteyebileceğimi, ga zeteniz — vasıtas makamlara arzını rim, Fatih — İtfaiye ©nddesi, No: 128 Muhlis Çayırlı le alâkalı rica ede- Samatyada Demirci Osman sokağına çöpçlü uğramıyor Samatyada — oturan ismi mahfuz bir okuyucumuz, di- yor ki: «— Sokağımız, nedense çöp güler tarafından sık — sık mal edilir. Ancak Belediye- ye telefon-eder, vaziyeti bil- Wirirsek çöp kamyonu soka- uzdan da geçer. Onbeş gündenberi yine çöp kanıyonu sokağımıza — uğra- nradı. Fakat bu defa 10 ku- Tuş-werip de Belediyeye te- lefon etmeyerek, şikâyetimi gazeteniz vasıtasile ilgi- lilerin dikkat nazarına koy- daha uygun bulduk.» T Zu rk - İngiliz festivali başladı —— Ankara, 11 (A.A.) — Türk— İngiliz müzik festivali, bugün saat 15 te, Ankara Devlet Ope- rasının fuayesinde verilen bir oda müziği konserile açılmıştır. Açılat “konserinde — viyolonist Bay Lico Amer ile piyanist Ba- yan Roji Sabo, İngiliz besteci- lerinden Benjamin Britten'in bir süitini ve Eugene Goosensin sonatını çalmışlardır. 'Ankara operası sanatkârla- rından Bayan Saadet Alp, pi- yanist “Markoviç, İngiliz beste: cilerinden Purceli, Thomas Mor ley ve Horn'dan Aryalar söyle- miştir. Sanatkârlar hazır bulunan dinleyiciler tarafından hararet- 3 — Partinir müfettiş ve başkanlarını idare ve zabıta âmirlerile birlikte 'köy köy dolaştırılarak — millete kapısı kapanan ve kendinize tahakküm ve tahrik vâsıtası ittihaz edilen oda ve ocaklarınızda teh. ditle milletin. bir kısmını korkutarak veya ziyafet bonolarile bir kıs- minı taltif buyurarak galebenizi tahâkkuk mevkünde -görebilmek için (Herşey yapılacak, -tehditler..en. yüksek hadde çıkarıacak ve 'her e bahasına -olursa- olsun . mutlâka muvaffakiyet temin edilecektir) paro- dasını (kendilerine vermek suretile memleketi şurişe ve hralkı birbirime boğdurmağa sevk ve teşvik etmediniz mi?... 4 — İyi kötü elden gelen her şeyi yaparak, icabmda inam ve ih- sanlarda -bulunarak, “lüzum -görüldüğü zaman müsum millet çocukla- rma suçlar»isnad ederek halkı partinize bağlamağa çalışmadınız mı?. (Devamı var) San'at Aleminde (Baştarafı 1 incide) ©İ Tanburi Cemil beyin oğlu Mes'udu biz elimizden geldiği kadar tatyih e- derek, vücudunun kalkmasına taraf- 'tar olduğunu mecmualarda, gazeteler- 'de yazdığı 0 musikinin başına getirir ve orada onu tutarız; Bu adam h müsiki sayasinde pa- Pelleri Cebine indirir vecekmak yediği © kapının bir an evwel kapanması -- gin gece gündüz. duada kusur etmez. Kimse çıkıp da: «Yahu! bu kadar sev- mediğin bir san'atin ekmeğini — ye- mekten. sıkılmaz misint YA yediğin ekmeğe küfür etme. Yahud kalk giti> demez, demez amma, herkes de buna tahammdi etmez. — Fersanlar yerden Büke kadar haklıdırlar. Türkler Şark musikisiride - hor Şark eserlerinde oldukları gibi * üslad ol « Bayöriar ı Muşlardır. Arab -musikisi;çok tatlısbir. Musikidir. Fakat onda bizim musiki - deki genişlik, usul ve —makam baki-' mından zenginlik yoktur. Fersanlar'ın Arab musikisindeki çeş-i ni ile bizim — musikimizin kuvvet vej vusatini imtizaç ettireceklerine şüphej etmiyorum. Bunun “İkİ- misalini gördüm. — Biri, merhum “Zekâi “Dedenin “Mısırdan av- det ettikten sonra yaptığı eserler ez' an' cümle, meşhür (Süznük Ayini) ve emsali... Diğeri de, Bağdat konserva- tuvarını kuran: ve-İdare eden gerif Mu-i hiddin — Hazretlerinin iora tarzları vo| esorleris. Sark müsikisi ile me'lüf olan mem, lekatler bizim san'atkârlarımıza adetâ moclübdurlar. Fersanları başkaları ta-' kip ederlerse, hlo hayret etmemi Z Bahri Üzdeniz — ; kat sabahleyin gözlerini açınca — yavu uüyüm uem- le alkışlanmışlardır. Reis — Sabıkanız var mı? — Hayır. — Rauf beye yakınsınız, o nun başında bulundutu fırka- ya almadılar mı, — istemediler ni? — Hayır, ne o istedi, ne da ben. — stanbulda Rauf beyle mi ikamet edersiniz? — Hayır, ayrı otururuz. — Son Avruaya seyyahati sizce malüm mudur? — Onu bilmiyorum. — Muhabere ediyor musu - nuz? — İki mektub aldım. — Mektublar şahst mi sa siyast mi? — Hayır, »ld. — Vaktile bir —Rumanyalı Sabri Bey vardı. Bununla bir temasınız veya mülâkatınızda mühim bir teşkilât olduğuna dair sözler söylemişsiniz. Onun ifadesi vardır. Söyleyiniz? — Bendeniz bunu - bilmiyo- rum. Yalnız paga hazretlerine mektub yazmışlar, Rauf 'Beye vermişti. Rauf Bey malümatımı sordu. Katiyen malümatım ol- madığını söyledim ve: «Derhal İstanbula giderek Adnan Bey ve Salâhaddin Adil Paşanın hu- zurunda kendisine bu yalanı tekrarlatacağım» dedim. Salâ- haddin Adil Paşa daha evvel yok- çocuklara filân YENİ SABAN Yeni kok kömürü tevziatına hazırlık Tevziat 15'NisanPerşembe gününden sonra yalnız sanayi müesseselerine yapılacak 16 Nisan Perşembe —gününden itibaren, Kömür #Pevzi Müessesesi tarafından ordino ile, halka ve ka- loriferli apartmanlara yapılan kök kömürü tevrinti nihayete erecek, © günden itibâren yapılacak olan müracaatlar kabül — olunmıyacak- tır. (anayi mülesseseleri bu'karardan istisna edilmişlerdir. Önümüzdeki kış mevsimi ter atmiçin gereken beyanname ve or- dinoların basılmasına başlanmıştır. Bunlar, doldurulmak — üzere muh- tarlar vasıtasile halka dağıtılacak ve toplanması nihayete erdikten birkaç gün #sonra da yeni tevziata başlanacaktır. Halka kok kömürü tevziatının Mayıstan itibaren baş- lıyacağı bildirilmektedir. — * ——— — | DENİZDE Denizyolları -telsiz memurlarının haklı istekleri BŞ Sene başında ücreten bare: me alınarak maaşlarının kesil- mesile fena vaziyete düşen Devz letdenizyolları telsiz memurları, 50 imzalı bir dilekçe ile Büyük Millet Meelisi Başkanlığına mü- racaat ederek kaptan ve maki- nistlere tatbik edilen baremin kendilerine de tatbikini İstemiş- ler ve Cumhurbaşkanlığma, Basbakana telgraf (çekerek ke- silen maaşlarının jadesini dile- mişlerdir. T L e Karaköydeki garib hâdise ZĞi ; Evvelki gün Karaköy Rıhlım bo- yunda 'garib bir hâdise olmuş, nökt ta bekliyen zabıta memurunun mü hadalesine rağmen, caddenin iske le tarafına geçmek istiyen Rama- zan adında bir şahıs polisin dur em rini vecmesi Üzerine 'derhal bıçacı ği çekerek memura hücum: etmiştir, Tehlikeyi sezen polisin derhal ta- bancasına sarılmasile, bilistifa, ka-| çan mütecaviz, kısa bir takibden sonra yakalanarak suçüstü savcılı Bina teslim. edilmiştir. Ramazanın aklı muvazenesinin bozuk olduğu tahnla edilmektedir, Bakırköy bu yaz sonunda suya kavuşacak Belediye Meçlisi tarafından, Ba- kırköye su getirilmesi için 500 bin| liralık tahsisat, — kabul edilmiştir, Yakında Karabük fabrikasına sipa riş edilecek borular iki aya kadar teslim edilecek ve önümüzdeki yaz| sonunda da suyun, gelmesi tamam. lanmış olacaktır, İngiliz kültür heyeti talim ter- ; biye başkanı Şehrimizde -bulunan İngiliz Kül. tür Heyeti Talim ve Terbiye kısmı Başkanı Dr, A.E, -Morgan İngiliz okullarından maada Edebiyat Fa- kültesi İngiliz Edebiyatı Şubesini, 'Teknik Üniversiteyi ve Çapadaki E) ğitim Enstitüsünü de ziyaret ede- cek, oralarda çalışan İngiliz profe sörler ve diğer öğretmenlerle görü. şecektir, İstanbulu pek beğendiğini söyle. yen Dr, Morgan yarın akşam Anka raya hareket edecektir, Çöpçülere yeni elbise Belediye her yıl olduğu gibi bu yıl da çöpçülere yazlık elbiselerini vermeğe vaşamıştır, Elbiseler koyu, renkte olmakla beraber oldukça , muntazam bir şekildedir, gağısmış, orada da birşey olma- dığını söylemiş. — Aranızda bir münakaşa gecti mi? — Bir iş meselesindön dola- yı bırakıp gitmişti. Bir defa bunun sebebini sordum. Bu ka- dardır. — Demek aranızda müsellâh ilâtınıza dair söz ,geçmedi? (Bunu müteakib —Aziz Beyin ifadesi okundu. Sabri Bey - İs- tanbulda Aziz Beyi yanında iki çeteci ile gördüğünü söylüyor- du. Aziz Bey bu meslenin eski olduğunu, işgal zamanında geç- tiğini bildirdi. Bundan başka Sabri Bey Aziz Beyin hüküme- tin Çerkesleri imha ettiğini, bu- nun yanlarına — kalmıyacağını, Gazi Paşanın vazifesini bitirdi. ğini söylediğini anlatıyor, bu- BELEDIİIYE DE Kurtuluş - Beyaztı otobüs Ring hattı ihdas edilecek eeti İsveç “Scanfa Vabis> Tirması 1s: marlanan otöbüslerden 10 tanesi- 'nin. önümüzdeki bir iki güne kadar şehrimize gelmesi beklenmektedir, Bunlar geldikten sonra Kurtuluş—— Beyazıl arasında yeni bir ring hat tı ihdas edilecektir, POLİSTE Dün yakalanan 45 uygunsuz kadın Dt Uygunsuz kadınlara karşı Emni- yet Müdürlüğü tarafından açılan mücadeleye devam edtimektedir Bu-arada ewvelki gün Beyoğlu cihetinde ahlâk zabıtası — tarafın- dan yapılan aramalar neticesinde yakalanarak muayeneye sevkedi- len 45 uygunsuz kadından ekseri- sinin hastalıklı olduğu görüldü- ğgünden, derhâl Emrazı Zühreviye hastahanesine gönderilmişlerdir. M ürre «Mahrükat Ofisi» halka yaptığı hizmetlerin pilânçosunu veriyor Hakkında çıkan bir yazıya, ofis tarafından aşağıdaki cevap veril. Miştir: Mahrukat Ofisi ne belediye ve ne de hükümet büdcesinden para alma dığından memurlarına da belediye 'Para vermez, Ofis koordinasyon tah sisatından yüzde Altı faizle aldığı para ile işini görmüş ve masrafını bu işinden temin etmiştir, Fırınlardan dolayıda belediye. nin hiçbir:para:zararı şoktur, Ofisin halka'faydalı olup olmadı Bına gelince: Ofis, iş yaptığı dörtbu cuk sene içinde.İstanbula iki yüz o, tuz bin çeki odun ve on sekiz mil »yan kilo kömür getirmiş ve birinci seneden sonra herkese satış yaptırmıştır, Otis, odunun çe kisini 9—12 lira arasında ve kömü rüde dalma belediye narlından noksanına: satmıştır, O tarihlerde İstanbulda başkalarının kaça sattı Bı herkesin malümudur, Orisin hal ka faydalı olup olmadığı bu mu kayeseden de anlaşılır» Üniversiteliler müzik derneği kongresi yarın yapılacak Üniversiteliler müzik derneği kon gresi bugün saat 18 de Marmara Lokalinde yapılacak Bu kongrede tüzüğün bazı mad.- /delerinde yapılması mukarrer de- Bişiklikler görüşülecek ve bilâhare seçim yapılacaktır, karnesiz oo ae n m nnn nn a n KS İzmir İstiklâl Mahkemesindeneler gördüm? Atatürk'e tafsilâtı suikasdın ve İçyüzü eflrika No, 232 nu Bozok meb'usu Salih 'Beye anlattığını bildiriyordu.) Reis — Bu nedir? — Efendim, — İzmirde — bir gey söylemedim. — Yalnız İs- tanbulda işgal münasebetile ba- zı şeyler söylemiştim. Esasen Salâhaddin Adil Paşa da mes- ele ile meşgul olmuş benim ma- Bümiyetim anlaşılnuştı. Ondan da sorabilirsiniz. — Ahmed Nuri isminde biri- nin mektubu da var? (Mektub Aziz Beya gösterik di.) — Kimdir bu — Zannedersem İzmirde ola- cak. Ticaretle meşgüldür — Ne iş yapar, ne ile ul olur — Bir iş yapa: ma aai yetini bilmiyorum Araba vapur- ları arttırılacak Umumi ihtiyaç karşısında De- nizyolları idaresi vapur adetleri ni tezyide karar verdi . e gğpe Son zamanlarda Anadöluya eşyd sevkiyatında, gerek fiyatlarının da ha-ehven ve-gerekse daha kısa-zar Tanda ulaştızılması dolaysile kamı yonların tercih edildiği malümdu; Fâkat bunların »gün Beçtikçe art! maşı araba wapurlarındaki izdihâ mın da çe masına sebeb olmakta dir, Gerek-bü yüzden hüsüle - gölen ve gerekse eskidenberi mevcut bulu nan araba vapuru - kifayetsizliğini nazarı itibara alan Denizyolları ida resi gerekli teşebbüse geçmiştir, İlk olazak, gavet iptidai olan Kabataş u İskelesinin yeni baş apılması 300 bin lirayadhale € dilmiş ve Anşaata başlanmıştı, Şim di de Üsküdar Araba vapuru iskele | sinin tamir ve gerekli ilâvelerin ya Pilmasi işi 100 bin llsaya ihafe € miştir, Yapılacak her iskele de ikt vapur yanaşabilecek şekilde olacak tır.Bundan başka hâlen Taaliyette bulunan iki bir de yeni sa tm alınan yükleme boşaltma si İlâvesile bu miktar üçe çıka caktır. Bu suretle ber on beş dakt| kada bir. vapur ha temin e-| dilmiş vesistiham aşağı yukarı ön. lenmiş olacaktır, , ——— EKONOMİ: Arjantin'le İspanya | arasında | li 3 Nisan 1948 tarihinde Buenos— Ayres'te aktedilen “Franko—Peron Protokolu muctbince Arjantin Cum! huriyeti, bir milyar — yedi elli pezosu rında | bir meblâğı Ispanyanın emrine ama de tutmaktadır, Dört mi beş| mllyon yüz ondört bin yüz elli do-| lar ( Dört milyar âltı yüz ellibeş! milyon pezetas) mukabili olan bu meblâğ dört yıllık bir müddet zar fında mamulâtı ve iptidai madde | mübayaası için kullamlacak ve İs panya bu payarı, bir pezetas hesa- bina yatırmak suüretile ödeyecekti Arjantin ise, mezkür pezetas hesa-| | | bının karşılığını İspanyol mamulâ- | tı mübayaasına ve bilhassa, İspan ya tarafından Arjantin Cumhuriye tine terkedilen Kadiks serbest lima ni Mıntakasının tesisine alât ve e devatının tedarikine tahsis edece tir, Arjantin, burada silolar, so. ğuk hava depoları vesaire kuracak ve sonra Avrupa kıtasına ihraç. Ar | Jantin mamulâtını bu kıtada - tev-| zle başlıyacaktır. Bundan başka | FFranko—Peron — Protokolu, — İsi 'yol tezgâhlarıh Arjantine mahsus gemiler inşasını da derpiş etmekte | dir Bunun için Arjantin Cumhuri-| yeti, bu gemilerin inşasına lüzumlu olan medeni mamulât Ve makinele ri-gönderecektir. Keza, geçen Protokolda muhtelit şınai teşebbüs | ler kurulmasına da başlanabileceği zikredilmiştir, geme Kurumunun faaliyeti Çocuk Esirgeme Kurumunun Be- yazıd Dinspanseri ve Bakımevi ve Süt Damlasında mart 948 ayı niha yetine kadar 140 çı süt yardı Mi 47 çocuğa bedeli mukabili süt verildiği 497 çocuk muayene ve te davi olunduğu 7 çocuğa çiçek aşısi ve 14 çocuğa Ultra Viyole-yapıldığı gibi 138 çocuk barındırılarak yar dımda bulunulmuştur, İ — Aslen nerelidir? — Seyrisefain müfettişlerin, dendi. Ticaretle meşguldü. (Mektub okundu.) — Tavukların satıldığı hak- kındavne münasebetle yazıyor? — Efendim bendeniz Mah- mud Şevket Paşa zamanında sevrisefainin ihtilâsına ve *tef- tişine memur edildim. Bu da o vakit müfettişti — 'Pemirci Efe ile görüşür müydünüz? Bunların münase- beti var. mıdır? — Bvet. (Mektubun okunmasına — de- vam edildi. Mektubda Ahmed Nuri.“Demirci Efeye birşey yaz madığından dolayı isabet edil, diğini, Demircinin gayet boğaz olduğu yazılmakta idi) — Ne demek istiyor? — Mektub yazacağımı vâdet: miştim. Mektub yazmadım, bun, dan dolayı. — Ketüm olması'bundan ileri mi geliyor? - Efendim mektub yazılma- halde yazıldı diye iftihar | ediyor. — Demirci Efe ile-alelâde a lâkadan ibaret olmadığı mel: tub mefadından anlaşılıyor. — Talikik ediniz. - Atıf 'Beyle alâkanız? — Bizden evvel Bekişehirde idi, İngihzler aldırmışlar, İstan bula gelmişlerdi. —(uevumm ( boş- a Muhalif gazeteci cani midir ? K im derse” ödesin, çu — Hatk Partiliter Aşlerini sbilen adame lar vesselâm! Muhalelet par: HS kurucuları, en candan — adamla: Finı, ŞU veya bu bahane e, kendiler rinden — uzaklaştırmaya — çalışırlarken Onlar fırsattan istiladeyi ihmat etmis yorlar we saltanat sürmekte devam - diyorlar. Mâhud <Ulus> un, Yedek Ba, harrirlerinden Kemal Turan'dan ne u« marsınız? O bile, elinin hamurite er: kek işine karışmaya yeltenerek, mu « halif gazetecileri eli — biçaklı. cani'ere benzetmiş. Son Kemaf Turanı yakından tanırım. Hazret emir almadıkça ağız deği!, göz Bile “açacak sdurumda >değildir. — Hanl bizde, Allahlık- » kimseleritavsitjçin, ağzi var dili yok derler a, jpte: sahi- 'den ağzı olup dili olmayan kişilerden- dir. İyidir, dost görünür, icabında sa- mimiyet bile taslar amma, birldik ge- Çim vâsıtası olan mevkini tehlikede Bördü mü,-en yakin dostuna bile — Satılmışın biri! Meyip işin içine den çıkiverir. Hattâ, — şayad rivayat doğru ise, bir zamanlar pattosunu tu- tacak kadar yakin alâka — gösterdiği esbak başyazar — Falih Rıfkı — gözden düştükten sonra şimdi ondan — Nankör adam! diye bahsediğor: muş. Wakıa ben kendi kulağımla üşit- medim amma, » Kemal Türanı ve şantı altı ok, muhitinin havasını pek dan bildiğim için: Buna ölem- derler. 4 Tekerlemesine inananlardamım. Deme, olmaz olmaz!.. Yapar mı? yapar.... * İşte bu Kemal Turanla dün sabah Sirkecide karşılaştım. —Bani görünce, evvelâ kaşlarını çatıp azamat taslamak istedi. Fakat benim atdırmadığımı gö- Tünce, dudaktarına en tatlı tebessüm derinden birini takarak — Hayrola Fıkracı, dedi, dargın mi yız yoksa? Lâkayd cevab verdim: — Ne mümasebet! Sâdece sabatı sa bah bir câni ile karşılaşmayasınız di- ye Sizi görmemezlikten geldim. — Neler söylüyorsun, Attah aşkı Na? Sözlerinden — birşey — anlayamıyo- rum. — Bunda anlaşılmayacak birşey yok, sizce muhalif gazeteciter etleri biçak- li Gânüler değil mi? İspartada irad bu- yurduğunuz nutukta bunu açıkca söy: lediniz. Ben de (Yeni Sabah) da ça- Tiştiğim için sizin — tasnifiniz veçhile Câniler arasında — butumuyorum, de- mektir. — Canım, — politika - kavgalarında böyle şeyler söylenir. Sizler bizlere ne- der söylemiyorsunuz? İktidarı bırak mamak. için her çaroyi mübah görür. Müşüz; seçimleri katakulliye-getirirmi Şiz; tazyikler yapar, hattâ işkenceler den bile kaçınmazmı,; Daha melze derneleri.. — Amenna! muhalif gazeteler bü- tün bunları: söylüyorlar. — Şu halde,-bizler sizin sözleriniza darılmıyoruz. da, sizler meden gocunu yorsunuz? — Bizim söylediklerimiz doğru, si - zinkiler iftira da-omum için! Evvelâ ik- tidarda olan — sizlersiniz ve sizlerdeki Pişkinlikle Demokrat Parti kurucuta - rındaki vurdüm. düymaztığa bakılınca, kiyamete kadar iktidarda kalacağınız da anlaşılıyor. Bu İtibarla dünyanın her tarafında tenkid, iktidarı ellerin- de bulunanlara karşı yapılır. Sonra Kemal Turan sen de pek âlâ bilirsin ki, kalam neşterini kama gibi kullanan — muhalif — gazeteciler değil, Halk Partili kalemşorlardır, yâni siz- dersiniz... — Amma yaptın hat... — Misal mi istiyorsun? — vereyimz (Yeni Sabah) verdiği doğru bir ha - berden ötürü örli idare tarafından ka- raküşi bir kararla kapatıldığı vakit e- linden kalemi alnmış bir gazeteyi ar- kadan hançerleyen bizzat sen değil mi idin? O makaleni yazarken biliyordun ki, (Yeni Sabah) sana cevab veremi- yecek. Vakıa bizim Saraçoğlu — sana hak ettiğin cevabı Ankaralı bir gazete- de vermek fırsatını buldu. amma, son bunu “hiç tahmin etmemiştin. — Sonra sayın Mareşali — komünist komplosile suçlandırmak İsteyen .kimdi? Bir mu- halif gazeteci mi, yoksa partinin pa> (Devamı-Sa,, 5; Sü., 1:de) mrrrrrrrrrrrrrracaı —| * TAKVİN * NİSAN 1948 2 Pazartesi 2 Kasım 157 — AY 4 GÜN — 103 1364 Rumi Mart 30 Vakitler — Vasati Ezani 8 D S D, Güneş 5 26 10 42 | — öğe z 5 31 İ — ikindi 15 9 18 Akşam 18 465 12 — Yatsı 20 1 36 İmsâk 3 8 — Küi sarn #Y