SAYFA: 8 EEgasee A IYASI IRALARI Yazan:; Profesör Kenan Öner di Ha Ben- Colâl Bayarı beklerken. Fuad. Köprülüyü. karşımda görünce hayret etmiş, ne öyliyeyim biraz.da imet sezmiştim. Sebeb'ni ,derhal- telefonla- Yusuf Ziya- Önişten sordum. — Burt gelmeğe karar jvermişken- sonradat” mazli hayatının kendisile birleştirdiği- bazı arka- daşlarınınteklifini Teddetmek kudretini kendinde göremediği İ Lt 'mire giderek İstanbula Fuad Köprülüyü göndermek — mecburiyetinde kaldığını bildirdi, Ceyvad bey, evvelce kend is biliyor, beni kırmıyarak yarım dü olga muvafakatini 'azi şarede bulunduğum için, eti esirgemiyecek görünüyordü! Köndisini tekrar görerek ikna' ettim ve içtima günü yis ne-benim etüdümde- bulusmak- üzere rızasımı aldım; O gün' Füad beyle tamımadığım üç arkadaş; sonra da Cövad bey geldiler. Diğer odada' paltosunu çıkartip - toplanma: odasına — girerk içeridekileri görünce Cevad beyin- derhal' yüzünün- kızararak ul;ı[h)_ | )amı ni hissettim, Hemen fırlıyarak daha girmeden sebebini sordun dinım Çehrelilerle olan ortaklığının- fena* bir-şekilde' bozulmasından do- layıraralarında bir soğukluk hasıl olmuş bulunduğunu, beraber çalı- sacağını bilseydi. muvafâkat da'etmiyeceğini, fakat iş Çöhreli değil, memleket mes'elesi olduğunu. ve beni yalnız - bırakmak - İstemedi için kararında sebat edeceğini bildirerek içeri: girdi ve dördünün de ellerini sıkmak nezaketini esirgemedi. Bundan sonra- tüzük: mucibince- bur beş” kişi- arasında — hâfi reyle başkan seçilmek icabediyordu. Demokrasiye tamamen uygun olan bu usulden daha başlârken vazgeçilmiş olmalı ki teklifergöre başkan ola- rak ben seçilmiş; oylar da' tamamen bende toplanmıştı. Demek ki bu intihab bir formaliteden başka: bit şey değildi ve-ben arkadaşların zühiri oy birliğine rağmen merkezce tâyin edilmiş-uydurma başkandan başka bir şey değildim. Daha sonra Fuad Köprülü tâm bir kürucu azametile — cebinden çıkardığı parti mühürünü uzatarak yersiz bir tebrik ile işin azametini arttırdı. Duha*sonra»da. gazetelere birer tebliğ vererek Demokrat Par- ti İl müteşebbis: heyetinin tarafından tesistbuyurulduğunu ve yapılan gizli seçim ile başkanlığa benim getirildiğimi"ilân etti, bu suretle de 1946 senesi şubâtının on-dördüncü günü- İstanbul teşkilâtınin tesis ta- rihi olarak parti kütüğüne geçmi VAZİYETİ SI Demokrat Pârtinin: İstanbul teşkilâtı kuruld şu. suretle hülüsa mümkündü: x V — Yapılan propagandaların tesiri altinda Demokrat Pârtinin bir muvazaa: portisi olduğuna- dâir çok- kuvvetli bir zan —ben de da- hil olduğum-halde— her tarafı: sarmış; halkta göze batar bir itimnd- sızlık- uyandırmıştı. 2 — Serbesti Pirkanın âkıbeti ve Demokrat' Parti — kurucularının| hüviyetleri! de bunu teyid ettiği için her sınıf halk, millet ve memle- ket idaresi' hakkındaki görüşünü bile açıklamaktan korkuyordu. 3 — Halk Partisi: elindeki' çeşidli ve zengin vasıtalarla kuvvetini arttırmağa; Demokrat' Bârtinin inkişafını önlemeğe çalışıyordu. 4 — İktidar partisi-İstanbul müfettişi Alâeddin Tiridoğlunun ida- resi altında maksadlarına kavuşmak her çareyi meşru — görüyor tazyik ve tehditler artıyondu. | 5 — İstanbul matbuatı ikiye ayrılmış, birkaç mizah — gazetesile, hüviyetlerini sahiblerinden fazla milletin tanıdığı birkaç gündelik yasi gazete demagoji kudretile halka siyahı beyaz göstermeğe lar ve bazı gazeteler de tereddüd içinde alarken bir - çokları. dal memlekette demokrasi cereyanının yerleşmesine elden gelen gayreti Bösteriyordu. 6 — Aşikâr bir korkumum alâmetleri halkta görülüyor, azim bir ekseriyet Demokrasi ve Dömokrat Pârtiye, gizli gizli muhabbetler su- nuyor, meydana gıkmaktam, da. korktukları için, partide faal bir rol almak göyle dursun, samimi hislerini açıklamaktan da çekiniyordu. Bu ve buna benzer menfi âmillerden, taahhüd ettiğim işin kolays ca başarılır-birsey: olmadığını ben de anlıyordum. Yukarıda da işaret | eti gibi, ömrüm siyasi cereyan ve faaliyetlerin dışında geçmiş oldu- u için?de particilik hayatının memlekette en açemilerinden biri bu- lunuyordum. Bu. menfi âmillere rağmon güvendiğim. birşey varsa ha- yatta bir gün yılgınlık. göstermiyen- benliğimin bütün güçlükleri yen- meğe çalışmaktan korkmuıyacak kadar bana metin görünmesi idi. Hâ- yatta çektiğim mânevi acılarla çürüye çürüye bu yaşa gelmiş, milletin çektiği her ıztırabdan en büyük hisseyi kendime ayırmış, Allahın da mütevali lütfünasmazhar olavola koca bir gençliği öldürerek ihtiyarlığın maskara çağına çoktan ayak basmıştım. Böyle, kıymeti sonradan an- laşılan; geneliğin ölümüne* tahtmmül edebildikten sonra geri kalânı pespaye bir hayatın idamesi mukabilinde ' zillete baş eğmenin, millete| hizmettem kaçınmanın zaten mânası olamazdı. Karşısında en büyül tâzim ve iftihar hissini duyduğum milletimin asırlardanberi — çekt belâlarla bunların sebeblerini samimiyetle araştırmaktamr kendimi- al Mıiyor; memuriyet ve tedris. hayatımda- bu faziletkâr, fâkat zavallı mil: lete biraz olsun faydalı. olmağa çalışmaktan başka hiçbir maksad tas- kib etmiyordum: Ba kadâr saf geçen bir-ömrün kimseden korkneak bir tarafı olamaz ve-varlığımda ferdi ve ietimai imanlar yaratmaması- na imkân bulunamazdı. Daha bu: partiye girmeden; hattâ ismi- işitilmedem uzup — zamatı evvel en-samimi- kanaatlerimi” ufak- bir: deftöre- geçirerek bu - ictimai âmentülerimi şu şekilde tesbit etmiş: bulunuyordum: 1 — Cemiyeti' ıslaha' çalışacak- yerde nefsimizin ıslâhına mak; 2 — Hülüs-ile ihlâsı; hürmetle ubudiyeti: birbirinden ayır yâ ve tabasbusların milli ahlâkı daha fazlâ memek; ğu sırada vaziyeti uğraş. ak bozmasına - meydan vi (Devamı var) “Zırladığı: el işlerinden müteşeir ÜNİVERSİYEDE:; Kız öğrencilerin askerlik kursu. zasa e Üniversite ve yüksek okullar öğ- Tencilerinin askerlik: kampları yeri-i ne kalm olan (D. 60) 'talimatnam sinin; yatmz-kız-öğrenetleri alâl dar eden kısımlarında tadilât ya-| Pılmiştir. 1-2'nob sömestrive 1 inet sınıftar bulunanm kız*öğrenciler, ders yılı vej sömestr sona iskemle (Baştarafi 1 incide) belki nevaleçin” otuyortardı. - Bür zevas tin: «Millet, kahvesizlikten perişan... Tiryakilerin aklı başında değil; onlar bu. mahrumiyotte İken biz: mastl - olur da kahve içeriz?» yolunda bir feda- kârlık ettiklerine ve edeceklerine pek kanaatimiz yok, Sonra unutmiyatımı Kİ bü ikram- edilen: kahveler; sigaras dar ne Bakanın; ne de-bu umum, baş veyas ortar müdürlerin kendi. ikramla- ridiri Teketşdüğün evigibi bir: yerdi. Gelenlere. kahveler, sigaralar ikram e- dilirdi. Müfettişlere. do — zahmetlerin- Gen mütevellid yorgunluklarını gider- Mmek Üzere iki-fincan kahve ile bir par kot sigara vermişler. Ne olmuş?. Ben- c0 halis fağfur takımını kullanmadık- darından dolayı dasayıb. etmişler. fir canları ceplerine koyup gitmelerinden İ korkulmuş? Doğerli profesörün diltenciye sadaka toşbihi de garibdir. Acaba savcı Kü- zün Börkor dilencitere nasıl — sadaka veriyormuş? Bunün çöoşitli şekilleri vardır. fakat usta dilönciler sadaka istemek husu- sunda yerine göre bif şekil kullanır- dar, Möselü şebabet Kunturatlısı — birini Börürlerse- cAHlIh seni gençtiğine bas ermeden, — seçm Taktlteldre bildireceklerdir. Kurslar; bu yıl; Ahıkara; İstanbul| Balikesle' verizmirde açıl ——— ——— senin-ağtını açan tesirii'bir. efsandür.. Hattâ' moşhurdür: Bir- ditenet birinden-sadaka- istemiş. O da- cOilenmeğe- utanmıyor” müsin Git çalişts deyince- dilenct ! çıkışmıy: «Ben” senden” sadaka- istiyorumu Nasis, hat istemiyorumt Müfettişlere verilen imzayı savcının; ditenciyo verdiği sadakaya böünzetme- nin her halde bir münası olsa gerek. Savcının yerinde olsak bu ciheti ta'- mik ederdik. Bunları bir. tarafa bi m. Yalnız ŞU cihete balmumu yapıştırmak iste- riz. Müfettişler karşısında arkalıksız iç kemleye oturanlar bu — küçücük zatr Bişlâsın 1 düasını-yapıştırırlar. Karşıs | mete; müfettişlerin gömüldükleri pu- dan kelebek gibi uçan bir çift gördüs | “Ta * oltaktlar için kattandılar, der Mi? cAHah - sizt birbirinize bağışlar | — Bazen yer iskemlerindeki rahat bin Sına. ü yastıkta kocayınls düası kös| liralık' pufla koltukta yoktur. serbest” oldukları kurs mahallerimiğ, OKkUYULCU DIYORKİ Gureba Hastahanesi Başhekimliğinin dikkat: nazarına Valaf Güreba hastahanesi kesenekli k kayıt İdaresinde 100 li ütücü k ve d memurluğunu bi- Hakkin ila otmekte İken mez inne baştabibi- Dr. man tarafından &; wak vazifemden zaklaştırıldım. Bu idarede ça Tişmiş- olduğum iki sene zar» fında- verilen her vazifeyi sa dakat: ve muvalfakiyotle ba- şardim: Ve hastahaneden a- deta kovulure rıli lenin sebebi delil osile ana uzaklaştı Bu- kanunsuz müame- töşlül et- nd e- miyen ve aleyhimde diler bir dedikodudan ibaret- tir. — Nötitede- 1922.948” günü derhal — hastahaneden uzak- laştırıldım. Gebimde ne bir kuruşum vena di atacak bir yerim olaudiğı gibi Kara Kişın: or> tasında — mağdüriyetime - do sebebiyet verilmiştir. Bünlar da> yetmiyormuş gibi” eşhasa olan borçlarımı da Si e- ra- küvvettne- dayamarak- 19 günlük — işliyen —nau Kesmiştir. — Zaten maaş 48 Jiradan ibürettir. AMükadarların — dikkat nas menizi: rica ede- şımdam alacağım zarlarımı rim. Adres: Topkapı Fatma-Sul tan mahallesi Doğirmen- so- kak No, 9 da — Talât Üreyş elile- Ai Ulvi Kabalakı * Hâl idaresi ve' 100 kiloluk küfeler Maltepe — Kartal — sokak Baliçıvan” Föhmi” Atımaca ims mektubda zasile — aldığımız söyle deniliyor: Hâk * gönderilen külf&lerin 100 kilolük — olması için iki üç senerevvel bir Karar veril- mişti: Bü karar şimdiye Ku- dar tatbik edilmiş değildir. Acaba sebebi nedir? Yoksa Hâb idaresi; bir: kaç madra- bazım- gönlünü- incitmemek i- gin kararı tatbik cihetine mi Kat l Beyoğ'u: Sinemaları (hakkındaki dileğe ceva Bölediye Neşriyut Müdür- Tüğündör şa mektubu aldık: Beyoğlu Müdürlüğünden Yeni:Sabalr gazetösinin 19. 18 tarilik nüshasında «Be yoğlu sinemalarına dâie bir , Ülleko başlığile intişar eden vazı incelenmiştir: Beyoğlu — sinemalarındaki yerler mumaralidir: Bunların methalleri de zemiş olmadığı için senmslardan 30*- 45 da- kika evvel bin küsur kişiye izdilam. bakımından, muma- et kesilmesine- imkâir Kgörülememektedir: Rukir sanatkür işcilerin sergisi r Hâlkevi.sosyal yap - si iş atölyesinde çalı - " sanatkâr işçilerin ha- kil sergi 11 mart' perşembe gü nü Beyoğlu İstiklâl: caddesinde | Haracer Kardeşler mağazası | vitrinlerinde açılâcaktır. ğ YENİ SABARN 66 Cemiyetinin ictimat Kasablar; narli mes' takdirde koyuneti.s atmamağa karar verdiler İstanbul perakendeci- kasab- ; ları cemiyeti, dün Eminönü Hal| kevinde - Tevkalâde bir- toplantı | yapmıştır. Toplantıyı açan cemiyet' büş Kanı Nüri, perakendeci K sabların rdanberi sürüp”; len dertlerini halletmek için ic re heyetinin temaslarından bah setmiş ve bugünkü şartlar altin | da narha zam yapılmadıkca ko | yun eti satamıyacaklarını söyle Miştir. Bü!arada hazır bulunan: C. Hi P. milletvekili Ali Riza Arı söz alâraktdemiştir ki — Derdlerinizi kib ediyorum. Bir hal: çaresi| bulması için İçişleri Bakanı ile görüştüm 1 Söylendiğine göre İstanbu - lün et; ekmek ve sudan ibaret o | lan üç derdi varmmış. Pakat, ben yaptığım tahkikat neticesindö| İstanbulun 25 derdi olduğunu tesbit etmiş Bulunmaktayım. — | Bugün'narh- fiatı üstünden| et almamağa ve satmamağa ka rar verişiniz en-doğru yoldur. | Dertleriniz; ancak serbest se ——LRR— —— FENİZD_E İstanbul vapuru bugün gidiyor İstanbul vapuru bugün saat 12 de Batı Akdeniz seferine çı- kacaktır. Gemile gidecek yolcu, lar arasında eski: Ticaret. Baka nı Atıf. İnan, Bern. milli eğitim. ateşeliği. kâtibi Faik. Dranoz, Esad Mahmud Karakurt, ve İn giliz ticaret. ateşesi. Mr. Thom son bulunmaktadir. Alâkalılar bu seferi için mü. racaat eden yolcu adedinin, es kiye nisbetle az olmasını, ka- çakcılik hâdiselerile ilgili gör - Mektedirler. Büu cümleden olmak üzere bugün de vapurun hareketin - denm evvel rılıtımda sıkı tedbirs ler alimacak ve Mâliye-müfet - tişleri de- hazır- bulunacaktır: Diğer tarafdan yolcular va- pur Yeşilköy açıklarına varın: caya kadar gümrük memurları tarafından kumanya dâ dahil | olmak üzere; araştırmaya: tabi;, tutulacak. vazifelerinin hitâmı- | nt müteakib memurlar vapura refakat!eden gümrük motörleri ile gerii döneceklerdir Şi ADLİYPFDE Sinemacıyı: öldüren" komiserin muhakemesi Bir buçuk sene evvel: Şark sineması: eski müdürü Fluadi tekme-ile: öldürmek suçu ile; Taksim merkezi- komiseri- Mü- | ammer hakkındaki 1 inci ağır| elesi halledilmediği çime dayanan Şehir Meclisinin teşekkülünden sonra halledilebi lir. Bür da ancak vilâyet ve be- lediye makamlarının ayrılmasi- le mümkün olacaktır. Bu da za- Mmana. mütevakkıfdir. ve- Möclis tarafindan bir tastiye kanunu hazırlanmaktadır. Milletvekâli Ali Riza Arıdan sonra kürsüye gelen kasablar, belediyeden şikâyetle — Bu gibi haksızlıklara ar- tık tahammülümüz kalmadı. Demişlerdi İleri sürülen teklifler arasın da, ,realiteye uygun bir narhın, bir ân evvel tesbiti için Millet- vekili Ali Riza Arı ile Dr. Re- bii Barkının vali ile temas etma leri) narh tesbit edilmedikçe | topdancılardan et alınmaması ve topdancı kasablarla: bir-an - :lnsmıyn varılması- bulunmakta ir. Dünkü . toplantıda . kasablar narh meselesi kati surette hal- ledilmediği takdirde: koyun eti satmamağa karar vermişlerdir. MÜTFPFFRRİK İsveçe: sipariş, edilen otobüsler Kai T. idâresinin İsveçe si: otobüslerden — beşi yarın diğer beşi de ayın 13 çün de vapurlaslimanımıza getiril - miş olacaktır. Yeni otöbüsler Şişli - Beya - zit ve Nişantaşı * ring- hattıria tahsis olunacaktır. Eski otobüslerle de Boğaziçi hatti takviye edilececktir. Diğer tarafdan öğrendiğimi ze göre Nışantaşı Beyazıt ring hattının güzergâhı uzatılacak, otobüslör Maçkadan ve Bayıl - Sipariş edilen 50 otobüsü ni san sonunda teslim edilmiş ola caktır.; TarihiTürk-musikisi günü Üstanbul Üniversitesi Fön Fâkültesi Talebe Cemiyeti tara)| fından yarın saat 15 de Beya - zıdda; Marmara lokalinde bir ta | rihi Türk musikisi günü tertik edilmiştir: Ba musiki gününde Nazam; İtri; Zeküi. Dede; Hâfiz; Ahmed efendi, Lâtif ağa; Dek | lâlzade; Musahib Mehmed ağa, | Ücüncü- Selim; Sadeddin- Heper gibi: Türk- Müsiki. Üstadlarımn 14 eseri çalmacaktır. Ladtı Kellir'nin konferansı İngiliz sefirinin zevcesi La di Kelly. tarafından pazartesi | günü Güzel Sanatlar Akademi | sinde- Britanyadâ Güzel Sannt-l lar; komusu üzerinde bir Konfe- rans verilecektir. ceza; mahkemesince verilen 2 samaamamamamz | sene 4 ay mahkümiyet: kararı! meye>tekrar 1 inci ağır cezada | temyiz: tarafından. bozulmuştu. Dün savcılık- bozma-kararına- uyulmasını istemiş ve- muhake | —750 vagon şeker getirtmek. için Avusturyada: bir fabrika: i- le mukavele akdettik: — Viyanaya Hilmi paşaya döktor Nazım beyle giden siz misiniz? — Doktor Nüzım beyle git medim, yalnız olarak gittim. rket namına: mı, hükü met naramna mı gittiniz? — Hârbiye nezareti namına bazı mübayaatta - bulunmuş tum, — İsminiz Ahmed. Midhat mı? et efendim. (Reis Milli Mahsulât şirketi- ne aid evrakın getirilmesini em retti.) Maznun sözüne devamla: — İkinci defa akdedilön mu- kavele ile Harbiye nezaretine geker getirildi. Kantariye şirke ti bundan sonra bir daha getirt medi — Ne kadar kâr elde ettiniz? — Kürın mikdarını bilmiyo- rum, her halde cokça idi. — Simdi bir mektubunuz o- kunacak; o sırada zavalli me - murlara nasıl muamele yaptığı nızı, ihtiyar Hilmi paşavı nasıl iğfal ettiğinizi millet öğrensin, Yüz kiloluk bir cuvaldan ne ka- zandınız? Bendeniz mektüubda v . - zanç fiatını vazmadım. Maliyet fiatını bildirdim. (Maznunun Viyanadan Ka - Matürk'e tafsilâtı €- B Yoazan mektub o - ra Kemale yazdığı kundu.) ğ — Niye *«Kemalle hiş. bir mu amelem: yoktur. diyorsunuz. — Efendim- bendeniz Milli Müahsulât' işin muamele yapma dığımı söyledir - Yazık d sin. tahsil de mi sana, gonç inize ayı da âlet etmek istedi- niz, Devlet ve- millet! işlerinde saç sakal ağartmış bir sefiri az kalsın mevkiünden de ediyordi nuz, Bu reva mıdıw? Bütün antının ne olduğu şu mektüb- dan anlaşılmaktadir. Bünlârı bi rakalım. İstihlâsdan sonra ne yaptınız? — Mütarekeden sonra hükü başlanmıştır. Duruşma - sanığın | üdafaası için başka bir g'ünel bırakılmıştır. İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler cördüm? Suikasılım Ve İçyüzü Tefrika Yo. 195 met şirketlere iyed. etmiş, hüsnü- suretle idare edilmem paralar heder olmuş. Bu- suret: le üç sene evveline kadar hükü: Meti sabıka: taratından idare e- dilmişti. Bilâlizcereski kal av - det ettil Şirketler teslim edil. - di. İşte b su. iden sirketlerir elde. ettiriz. Ticaret perdesi altında siyaset yaptinız Milli' ” antariyede roisdiniz, mil- N' iktisadda neidiniz? — Bankanmeclisi idaresir üza idim (Bilâhare milli il tinin ne suretle te: soruldü) Di € si ilö-teşekkül eti ım Şirketin teşek sadıbankası t E.T. T. ücretlerine zam Messlesi İbrahim Kemal Bay- bora; zam tasavvu: rumdan vezg, bildirdi MAD Bakanlâr Kürulü tarafindan sınaf, iktisadi ve resmi müesse- selere verilmekte olân Kömür fi atlarına apıldıktan. sonra: E. T. T. idaresi bu yüzdön Ken- disine tahmil olünan Bir. milyon liralik masrafı* karşılamak- üze Idiğini re Tram >büs vestünel üc retlerine zam yapmalt tasavvus rundâ bulunmuş, bu münase - betle ilgili makamlara müraca at etmişti. E. T. T. idaresi Urhum Mü- dürü İbrahim Kemal Baybor kgndi-ıım— sorulân- bazı: swallâ Mize şu:cevabı v — Kömür fiatlarımn zam” ya pilirken ileri. sürülen temenni, , bu. zammın, mamul- maddelere ve dolayısile halka katiyen ak- | settirilmiyeceği, mahiyetinde-i - | di. 4 Binaenaleyh; E. T. 'T idar kendisine tahmil edilen bu la masrafı karşılamak - üzere tramvay, tünel, otobüs ve hattâ elektrik ücretlörine zam yapma B aslâ' düşünemez. y | Bü masraf fâzlâsı Hükümet | yardımı il& karşılanacak ve hal| ka aksettirilmiyecekti. Mre z POrlsr —X C ErE z Mısırçarşısım sovan hırsız yakalandı: —— Oh güh evvel Misirçürsemda 15| dükkâm.soyan Şinasi Coşkun mmı zabıta memurları tarafından yal lanınış. ve. tevkif. edilmiştir. Cü kâr. bırsiz zuçunu: itiraf? etmiştir Bünçan raşka Şihesihim Tühtaka lede, Fener, Yediküle ve Ga muhtelif dükkânlamın kilitlerir mak Süretile, eşya çaldığı tesbit. e- dilmiştir. Pencereden düşen Kkadın derhal'öldü Dün sabah Firuzağada' feci — bir kaza-olmuş; Camcızade - sokağında 15 numaralı evin4'üncü katında o. turan Esma- adında 68 yaşlarında Bir-kadin. penpere camını silerken: muvazenesini - kaybedetek — sokağnl düşmüş-ve derhal ölmüştü Paşabühçedeki soyguneu Hâdisesi ve bir tav: 23 Şubat 948 tarihli gazetemizde| Paşabahçede - garib bir soyguncu. Tuk vak'ası» başlığı altinda ihtişar: eden bir yazı üzerine: Paşabahçedi cirköy Tüğla: fabrikası sokağinda| 2*Nö. da oturan Ali Sükrü. Köseler | den aşağıdaki mektubu aldik: — Mezkür hâdise'ile hiçbir ilgim yoktur; saniyen bü'tuzak benim ta: ratıından da:-tertib olahmuş değil. dir. Hâdise akşamı; 17 yaşındaki oğ. lum Mühlddinin Osman' Batura te: cavüz edip ve elindeki tabancayı alarak kaçması ve bilâhare karako la teslim etmesi, Osman Büturum gücüne”gitmiş ve bu yüzden Ostuan Batar şikâyet- etmiştir. AYTRA, bi hiçbir şahsi dâvam Hâdisenin bu 'şekilde tavzihini ri. ca ederim. Şit bir dük çılmıştır. — Sön zamainlardt ne Ka - |/ dar para almıştı? — Bâankaya karşı milli ikti: sad şirketinin Kredisi' yetmiş bin liraya kadar vükselmişti: ve bunun üzerine Kemalı beye mü racaat ettik; bankamın bu Ka dar kredi acmasının doğru ol - madığını, birr kismnın iadesini istedik. Kemal bev satılmayan eş mukabili- matlüb olavak yetmiş - seksen bin ira kadar bir v bulunduğmu. ve alın- dikca bankaya iade edileceğini sövledi: bunun üzerine Krediyi tenkiz ederek otuz bimliraya in dirdik. — Kemal bev son zamanlar da-yükseli hir yamar cekmis? — Böndeniz bihniyorum. Bei ki biraz nava- almstım Kemal - bev:bir bankadan rekerlir raherris sörmüv. | paraları onunla" ber- miydiniz? mdim. vz- vechile, iğiniz Bu: sonvalı - kanun gibi idame nan p lirnhik krediden h H bilmi" Ti a-intisab et varir —| (Devann — merim mürmarm n h 21 AH | Münir Birselle- muhayyel müdâkat “yol mülâkatı sayın Milli Sa< Fatin bey duymasın, sonra — Ismarlama. yazıya da — başladınl. !iye bana söyyemediğini bırakmaz. Bü itirastansonral sayın — Bakanla yaptıkım - —pardon — Yapılan — diyosoks Te müuhayyol. görüşmeyiaynen- nak tediyorum : * Aman Yarabbim benim ne günatım Vardı. da.şu muhayyal; Mülâkattar - » risine - başladım?” Okuyucularımın — di- leklerini yerine getirmek içimine kadlar zahmotlöre çoktüm. Gâh tren, gâh vas Pur gâh tayyare soyahalleri mi ihtiyar. etmadim.. Yine. de. haşa. çıkamıyorumz İşi kur'aya-döktüm, yinesde-kâğıt 5oe petimden .bir şey eksilmedi. Dün ba bir-arkadaşımdan aldığım bvir BHi yerine getirebitmek için- bu. al0lAcote evdon” çıkarkem” bizlm. v öpe der — Oğlum, bu havada. paltosuz çikı Tir - met - Yünensenbif şeylerrolüyorsun. Niyetir - bozük: galiba,. diye Bir: baktim sahiden paltomu acelo ile Unutmuştum. Anneciğim - hayıttanma değilim. şöyle. bir. otobüse- bakmıak- im temiştim de. Diye teskin ettikten son ra pattomu giyerek matbaanın yo'nu tuttüm. — Bü işi nasit — başaracağanı düşünerek mathaaya Fatim bey: girerken — Dici Hâyrota Fikracı. Bügün pok dü: fa'aa şünceti götünüyorsun. miSm yoksa da yediğin bej Hasta boş Hiranı alir, muayane.eder. RE 'ne gönderir. Bir on beş de oray yıldıktan sonra tahilli boylarsın. Ta- bil on büş de oraya. Sünra. teşhisini koyar ve bir on beşi daha toka ettir mi doğruca bizim Beşir Kömal& ealir âlâ mis gibi Karbonatım da alırsan hamiya bir şeyciğin - kalmaz allma'lah deptir gibi olursun demesile ben Tere yadı kopardım: — Aman üstad? Ne> yapıyorsun? Sen beni sahiden hasta edeceksin des meme katmadı. — Fıkracı, bü kadar telâşa ne 1ü> zum var? Çok bir şey değil canım 707 Hiranın içinde senin anlıyacağın czki para e 5-8 tira kadar Gir şey canım. Ne yapalım sıhhat için her şi Hr. CAK akçe kara gün içindir. vi tesolli konteransma” kalkıştı. — Ba tan ki bizim üstad, bugülir benden - hazta. Maksadamı söylemiye meobur. otdunu — Fatin beyciğim, senin” antacığın Bibi hamdolsun hasta fatan Bilirsin ki ben beygir pastırması 'niten yüksek yerlere de-pek uğrancımı. Mes'ele zorba bir. arkadaşın isteğini yerine getirmek için yapılacak mu'tay yel bir mülâkattan ibaret. Yalnız bu kış kiyamotte Ankara: yolculüğir böraz ağırıma- gidiyor da- onun- için: a hepsini Nuruosmani--de kıstıramazsın ya. Gerçekten” onum da bir-adı sandalyesiz Bakan aa o nun İşleri çok yani kemdine meşzate buldü. Hayatı ucuzlatmak” için- çatışı yor: Hani muvaffak” dâ- olmadr değii. Baksana beş altı aytık' ktsa” zanmanda 5-6 tane formül bile buldu: ÇAZ yiyin çok- çalışım); (Yamasız cibisoş ayakka- bi Biymeyin), (Böş- yor-burakmayın e- kint' Dikint), (Yenik doğün” çocuğunuz" l tetâşar düşmeyin: ağabeğis'nim- a ablasınım eskileriler 0: da: büyür Hem kundakta kim- görecek sanki?) diyer — Üstadım; meramınıs anliyamadıım. kiz — Bir defa Mili Savunma Bakanr sandalyesiz- Bakan- değildir; hem - oncn | ; bu işlerle ne> ilgisi- var ? — Hay Alfah> sen- de>bir> türlülme- ramını anlatamıyorsun: — Allah söninle | mülâkat: yapanlarm” yardımcısı olsun. * Ne - biteyim> bon> geçende müstafi" sanı dalyosiz Bakanla konuşmuştamıda; bu deta. da , Atimed. Faik: Barutçu ile - ko- nuşacaksın zannetmeiştim. — İyi amman üstadi; Firsat! vormaz düne Ki bir / türtü - maramınır anlatabiler yim. — Fikracış. sana- heri zaman derim ya, yine-deristediğimoldür. Annen-mur hakkak seni- Kadirr gecesi: değurnmuş. Ayok bumün İçim: Ankaraya gitmeğe no (Devamı: Sar, 5) Sik, 1 de' z * TAMRYEY , 1948 MEARIT Ürede ) 1363 Rümi Şubat CUMA, 3 Kasım 119 Vakitler