Bayfa : 2 —- Pazar Sohbeti İstanbul mehtpları ve mehtap âlemleri Nfehtaba göre dekor — Öküz arabaları ile mehtap safası — kamer hamiyresi — Marmara sahilleri, Boğaziçi — Mehtap- (tassaz âlemleri — Yalılardan davet — Musiki üstadları — insahn şeklinde bülbüller — Prens Said Halim — yalısı — Klâ- sik Türk musikisi — Müthiş bir imtihan — Âvizeye asılan iştiz altm — Mehtabı terennüm eden saz — Denize serilen bir alı — Kazca koyundaki aki e yiyafeti, Yazan : R. C. U. Mektap, bana daima tabiata *Bir askilik dekoru veriyor gibi çelir, Bu gümüş fanusu, kübik İr binanın tahtapoş şeklindeki damının üstünden ziyade bir ortaçağ şatosunun, yahut gü- müçi bir gecede sivrilen kale burçlarının semasına daha zi- yade yakıştırırım. Mehtapta bir #malhiremiyet,, vardır. Güzel bir | kadının arzular - uyandırmak için tüllere bürünmesi gibi ta- biatı gümüşi bir (gaze) ye sa- rar, ona nazlı bir güzellik - ve- rir. Hele İstanbul mehtapları! bu mehtapları dü- günürken, — ihtiyarsız bir su-| rette gözünün önünde canla -| nan (dekor) a uygun bir lisan arıyor. omobille mehtap — safası olur mu?. — Vakitsiz uykusun- dan uvandırılmış, tufandan e& velki devre ait, çelik kaplı bir tosbağayı andıran bu acayip hayvanın kabuğunun içinde İs- #anbul mehtabımn zevki tadıl- maz. | Bu asri arabalar, Çamlıca, sırtlarında, servi ormanlarının arasında, kale duvarlarının dip- lerinde çok maddi, çok katı ve tahammtil edilmiyecek kadar (konfor) ludür. Büyük babalarımız, at araba- İarimiü zübvcür oldüğü. zaman-| lar da bile, mehtap âlemlerini öküz arabalariyle yaparlarmış! Üzerindeki tentesinden Bü-| müş sırma püsükller sallanan; | içi dışı aynalı; korkulukları, di rekleri civa yaldızlı. bir arabayı fAğır ağır çeken sâyeli gözlü be-| yaz öküzlerin yaldızlı, boyalı | boyunduruklarına — sokulmuş, iğri değneklerden ziller, püs- küller sallanır! En önde pala- bayıklı, sırma çepkenli, geniş poturlu eli üvendireli arabacı..,. Arabamın içinde sarı damasken | örtülü, kuş tüyü şiltelere otur- | muş yaşmaklı kadımlar. | Bu sahne tasvir edilirken şair yaşmağa — bürünen — güzelleri| mehtapla, tülle, gümüşle, kılap- tanla işler ve “tenasüb,, ler ya-| par, ve en büyük hayranlık ni- ganesi olarak da “kamer ha- — Gümüş tepside musiki kafesler, camlar fora! Köşe sedirlerine kurulan beyaz tak- keli efendiler, beyaz gecenin için de yasemin ağızlıklarındaki si- garaları parlatarak tabiata a- 'an nur şerbetini gözleriyle içer- ler. Manolvalı bahçelerde, idris dallarından yapılmış kameriye - lerde davetliler, misafirler!. Tâ uzaklardan denizin mü- cellâ sathında billür bir ses yük- seliyor: Saz var! | Sandallar, kayıklar, piyadeler birbirlerine kenetlemmişler. De- nizin durgunluğunu bozmaktan korkuyorlarmış gibi suyun a- kıntısı ile geliyorlar... | Yalılardan sandallar indirili- yör ve'saz heyeti bu beyaz ge- Cenin gümüşlü yolu Üüzerinde yuvarlandıkça- büyüyen- bir kar | topu #ibi ilerliyor; kürekler iş- lemediği için bu musiki mevki | binin, pullu vücutlu su perileri | tarafından sevkedildiği zanno - lunuyor. Derin bir hürmetle dinlenen mu'tena fasıl karar verii mez sazın ortasından rak bir ses billürlaşmış bir fis- kiye gibi yükseliyor: Aşıka ta'n etmek olmaz; mübtelâdır neylesin? 'Yalıdan coşkun bir takdir fer- yadı: — Yaşa, Nur ol-.... | — Kim bu okuyan? — Hanende Nedim bey!. — Zannetmem. Ben Hafız Osman — sanıyorum. İşitmiyor musun? Meyan içinde meyan iyor. Büyük - yalının — rıhtımından ayrılan bir sandal yalı sahibi- nin ricasını tebliğe memurdur . Su melâikeleri mevkibin ist kametini rıhtıma doğru - çeviri- yorlar. Zevkü safa kalyonları yalı- nın denize doğru inen geniş mermer merdivenlerine - doğru sokuluyorlar. Mehtaplı deniz- den yalımın önü, Balkonlu ges niş salonundaki âvizelerin krig- tallerinden — mumların — titrek sarı ziyaları süzülüyo. (Sonu sayfa 4 sütun 3 de) İL.HABERLERİ İktisat Fakültesi dok- tora talimatnamesi Ankara 9 (Hususi) — Maa- rif Vekâleti yüksek tedrisat da- iresince hazırlattırılan İstanbul Üniversitesi İktisad Fakültesi- ne mehsus doktora talimatna- mesi talim terbiye heyetince kabul edilerek vekilliğin tasvi- bine arzolunmuştur. Talimatname esaslarına göre | İstanbul Üniversitesi — İktısad Fakültesi doktora imtihanı nam zedliğine kaydolunmak için tah- sil müddeti 4 sene olan bir fa - kültenin “iktısad lisansı,, nı ve Siyasal Bilgiler okulu diploma - sını veyahut muadilliği profe - sörler meclisinin mülaleası ü- zerine Maarif Vekilliğince tas - dik edilen bir “siyasi — ilimler,. veya ticaret lisansını — haiz ol- mak lâzıradır. Tahsil müddeti dört seneden az olan fakültelerin lisansına | haiz olanlar faklilte meclisince tayin edilecek lisans derslerine devama ve bımlardan — imtihan vermeğe mecburdur. BELEDİYEDE İnhidam sahasın- da molozlar temizleniyor Galatada Necatibey caddesın- de vuku bulan inhidama ait mo- lozların çıkarılmasına dün de| devam edilmiştir. Ameliye es -| nasında enkaz arasından bina sahiplerine ait 1506 lira çıka- rılmıştır. Bu muntakada nor- mal tramvay seferikrinin yarın | başla wması: muhfemeldir, İKTİSATF Ayakkabı Malze- mesi yükseliyor Son 24 saat içinde ayakkabı levazımatında hissedilir derece- de yükseklik kaydedilmiştir. Bu cümleden olarak evvelki gün kilosu 250/ kuruşa- satılan de - mir kundura givisi, dün, 850 ku ruş idi. Aradaki fark bir lira- dir. Diğer kundura levazıma - tında da buna benzer sun'f yük seklikler görülmüştür. Ejyatla - rin yükseltilmesi için hiç bir meşru sebep görülmediğinden ihtikâr ile mücndele eden ma- kamlar, böyle bir harekete cü- ret edenler. hakkında - takibat açmışlardır. miyre,, si der, çıkar, * İstanbulda mehtap - güzelli; 'e mekân tahsis edilmez. Yaz mehtabı bir bayramdı; mehta- bi geçirmek üzere davetler ya- pılirdi. — Alemdağı yollarında, Maslak sırtlarında, Ayasağada, Bendlerde, kahkalalar çınlar, Marmara - sahillerinde köşkler Mmisafir almaz; geç vakitlere ka- dar “pembe çavuş,, ikleri- nin aralarında koşmacalar, eğ- lenceler yapılırdı. Herkes odala- ra serilen yer yataklarına ne-| den sonra iltifat ederlerdi... Bağazici daha baska türlü o- lurdu; orada mehtap, Maltepe sahilleri gibi çırçıplak bir tabi- atı gümüslemez. Suların üze- rinde nurdan menevişler, gü-| müşten mozayikler işler; Bo- ğaziçi denilen bu cennet bahçe- | sinin kıvrımlarında, açıklı, ko- yulu beyaz sütunlar, hâreli he- lezonlar resmeder; yalnız deni- zin üstüne yayılan bu mücellâ | beyazlıkta bazan ufak ürper - meler yapardı. Aşı boyalı hasır kaplı < ŞND | AÂBÖNE BEDELİ İ Kköhne yalıların | geniş odalarında Türkiye — Ecnebi İ BENELİK — 1400 Kerş. 2700 Krş. || SAYLIK — 760 » 1460 > İ 8 AYLIK 400 » 800 » İ TAYLIK — 150 e 300 » TAKVİM HIZIR 97 GÜN 722 AY 8 1360 | 10 |(1357 Recob AĞUSTOS Temmuz 1941 | 28 | Pazar Güneş Bğle İkindi. 9.49 — 504 — 8.55 Ezant 5.05 2219 — 1611 Vasati Akşam — Yatsı — İmsak 12.00 — 1.45 7.S3 — Ezani 19.15 2160 — 3,09 — Vasati HARP VAZİiYETİ Taarruzi ve tedafil hava siyaseti (Baş tarafı 1 inci sahifede) Fransa ve Büyük Britanya, Versay diktatınm — temin ettiği | hâkimiyete ümit — bağlıyarak | hava kuvvetlerini de ihmal et-| mek yüzünden, ancak tedafül | bir hava siyaseti takibine mec- bur olmuşlardı. | İtalya, Almanyaya peyrev ol-ı | muş hattâ ilk adımı atmıştı. Sovyet Rüsya, bir husumet| cihanile karşılaşacağını daima derpiş ederek, doğuda ve batı- da büyük hava orduları bulun- durmak üzere, devamlı mesai sarfetmişti. Avrupada dönen| maceralar, Rusyadaki - iş hac-| mini büyütmüş, ve Kızıl ordu-| ya hazırlanmak fırsatı vermiş -| ti. | Alman yıldırım harekâtında | zarhli kuvvetlerle iş birliği ya-| pan hava filoları kat'i neticede | mühim roller ifa etmişlerdi.| Hattâ Britanyaya yapılan kıniların istilâ yolunu acacağı sanılmıştı. Akmlar, gündüzün | de, birbirini velyediyordu. Be-| reket versin ki, İngiliz hava bir likleri, zayıf — bulunmalarına rağmen, Londra semalarında her fedakârlığı göze almışlar ve | son baskında bir günde 186 tayyare düşürmek — muvaffaki- yetini göstermişlerdi. Bu, Al- Manlara gündüzün teşebbüsler| icrası için yolları kapamış idi. | Bu suretle İngilizler, tedafül bir hava siyasetinde muvaffak olmuşlardı. Hâdiseler, havalarını koru - mayan memleketlerin tehlike- lere maruz kalacağını nazar! da canlandırmıştı. Büyük harp- te yalnız denizaltılar Atlantik yolunu tehdid ederken - bu ha: İsin başladığı gündenberi yaln: Britanya yakın sularında değil, | açık Menizlerde de Alman hava | taarruz filoları ciddi engeller teşkil ettiler. Almanlar, Giridin - işgalini hava kuvvetlerine- borçludurlar. Kiyef manevralarının çizdiği yollarda —Almanlar emniyetle| yürüdüler ve paraşütçülüğü bir| sınıf vaziyetine getirdiler. YENİ SABANH N Ekmek fia 30 para arttı Francala fiatları- na bir kuruş zam edildi Belediye Dalmt — Encümeni dün sabah İktısad nün yaptiğı bir teklif üzerine ekmek fiyatlarına 30 para zam yapmıştır. Bu itibarla buğün - den itibaren şehrimizde ekmek- ler 13 kuruştan satılacaktır. sad müdürlü yaptığı tetkik- ler neticesinde francala fiyatla- rına da bir miktar zam yapmak mecburiyetinde kalmıştır. Fran cala fiyatlarına yapılan zam bir kuruştur. Bu suretle fraicala fi- yatları 225 kuruşa çıkmıştir. Lâstik tevziatı Mintaka Ticaret — Müdürlüğü lâstik tevziatını tetkik etmiş ve önümüzdeki haftadan itiba- ren yeni şekilde yapılmasına karar verilmiştir. Bu karara göre şimdiye kadar meselâ gün- de bir sandık verilen beher ka- zaya badema yevmiye 2 sandık lâstik verilecektir. MÜTE FERRİK İhsan Tav dün defnolundu Ankarada vefat eden mebus B. İhsan Tav'ın cenazesi sabah Ankaradan şehrimize ge- tirilmiş ve dün akşam üzeri ce- naze merasimi yapılmıştır. Merasimde Vali ve Belediye Reisi Doktor Lütfi Kırdarla Parti müfettişi doktor Reşad Mimaroğlu, merhumun dostları ve akrabaları hazır bulunmuş - tur. Cenaze namazı Beyazıt cami- | inde kılınmış ve merhum Edir - nekapı şehitliğine gömülmüştür. | Aailesine en derin taziyetleri -| Mizi sunarı | Bir aylık. kuduz vakaları 'Temmuz ayı esnasında 226 kişinin tedavi edilmek Üzere kuduz hastahanesine müracaat ettiği tesbit olunmuştur. Bun- lardan 190 tanesi ayakta ve 36 tanesi yatırılarak tedavi olun - muştür. Maamafih bunlardan bir çoğunun civar vilâyetlerden geldiği anlaşılmıştır. ne ü LA 1 Kısa Haberler Ş ( ŞEHİR HABE I # OKUYUCU dün/ adında üç ki: DİYOR Kİ: Halkı nasıl aldatmışlar Karilerimizden Almam Sen Jorj Tisesi 10 uncu sınıf talebelerinden Vasil Mahtoğtudan aldiğımiz — bir mektupta deniyor kit 65/3/1941 tarihinde — Boşiktaşta bir gala müsameresi ilân otundu. Tidsa nazaran — Mümir — Nureddin konaeri ve ilâveten «Havay ada- larında bir gece> revürü vardı. 'Tü Burgazdan, Havsiyen — Gi- tara meraklı olduğumuz için ka- labâlık bir kafile halinde — kalk- geldik, Biz bu re- evvel — Tepebasındı oymyan revü zannetlik. —Çünkü kapıdaki — resimler o resimlerdi. » İkinci nokta da 35 kişi ilân edi- len revü 15 kişiden fazla değil idi. Ayrıca sahnede herkesin ayri ay- rı yerlerden geldikleri — birisinin dansederken — diğerinin de — onu taklide Çalişmasından Şimdi — sorüyorüum, — Ta revti oynamadığı halde o revlinün resimleri nasıl kapıda ilân edilir 15 kişiye nasıl 35 kişi harkese-ne hakla masraf Bu mektubumu — alâka kamların dikkat nazarına Menizi rica ederim, li ddi imdeki vazet- Kadınlara tecavüz| eden bir adam tevkif edildi Geçenlerde, Paşabahçede - bir taarruz hâdisesi olmuş, yanla- rında erkelerle gezintiye çıkan Hediye, Selime ve diğer bir kadın; Mehmet, Avni, ve maruz kalmışlar, erkeklerle Se- | lime ve diğer kadın kaçmış, he-| diye ise Mütecavizlerinin eline düşerek zorla taarruza uğramiş- ti, Jandarmalar hemen — vak'a yerine yetişerek — suçlulardan Avni ile Hediyeyi cürmümeş - hut halinde yaklamıs, ancak - Ö- mer ellerinden kaçmıştı. Bilâhare Ömer de yakalandı- ğından suçlular dün adliyeye teslim edilmiş ve ikinci ağır ceza mahkemesi tarafından da mu - hakemelerine başlanmıştır. Tecavüze uğrayan — kadınlar- la erkekler de şahit olarak ge- tirilmişti. Muhakeme mahiye tine binaen gizli rüvet edilmiş, ve sonunda Avni tevkif edilerek şahidlerin celbi için duruşma başka bir güne bırakılmıştır. Basın Birliği Azalarına Basın Bi İstanbul Men- takası Reisliğinden: Merkezde hazırlanmakta olan muvakkat basın kartlarına y Pıştırılmak veya buna ilgili do: lara, konulmak üzere azamı- Zzm Gdörder tane vesika fotoğra- fi ile son iş ve ev adreslerine lü- zum vardır. Gönderilecek cet- veli geciktirmemek üzere İstan- bulda ve dışarıdaki azamızın ni hayet beş güne bunları mıntakaya tevdi etmeleri rica olunur. Alman - Rus hârbinde Âlman |*T Te T lar doğu, büyük bir siklet * Belediye memurları — İstanbul merkezi tesisine mecbur Kal-| Belediyesi bir tamim — göndererek makla beraber, şimdiye, kadâr| belediye memurlarının yazın sıcak batı Almanyada da tedafili bir| günlerinde ceketsiz calişabilecekleri- hava siyaseti takibi imkâmı elde | ) pildirmiştir etmişlerdir. | istifade edememişler, ancak her| — * Bitinci Umumi — Mürettiş gel- vaziyette yıpranmışlardır. Doğu | d! — Birinci Umumi Müfettiş B. daki harekâtın devamı müdde- — Abidin Özmen dün şehrimize ge — miştir. tince de Alman hava- orduları, eski şiddetini muhafaza etmex'» de, gene ve daima garpte ve ce- nupta faaliyet ibrazından geri | durmamışlardır. Bir taraftan| Britanya vakit vakit ziyaret o- rkta da İsken- deriye ve muntazaman | tehdit edilmektedir. | Almanya, merkezi vaziyetin- den istifade ile, hava kuvvetle- rini her tarafa ihtiyac kolaylıkla kaydırmaktadır. Fa- kat, Rus topraklarındaki bo - ğguşmalar, Alman büyük hava kuvvetlerini oraya bağlamak - tadır. Rus Hava kuvvetlerinin Al- manya üzerinde henüz bir faa-| liyeti kaydedilmiş değildir. Ha-| rekât, Rus toprakları derinlik- lerine intikal ettikçe bu imkân azalacaktır. Almanlar, hemen biye ve sevkülceyş - teşebbüsle- rinde bu dinamik kuvvetlere müracaat etmektedirler. Yedi haftanın zayiatını tebliğlerden öğrenmek güçtür. Ancak, Al- Manların da şark cephesinde mühim tayyare zayiatı verdik- lerinde şüphe yoktur. İngiliz haya hareketleri, mu- tad mikyası aşmış gibi değil - dir. Vâkıâ doğu ve orta Alman yada bir çok hedefler sık sık dövülmektedir. Hakikatte bü- yük ve sarsıcı darbeler tevcih. bütün tâ- a İaşe Müsteşarı geliyor — 'Tita- | ret Vekâleti Jaşe Müsteşarı Şefik Söyer'in, Pazartesi veya Salı günü şehrimize mesi — muhtemeldir. Müsteşar, şehrimizde kalacaği müd- det Zarfında İstanbulun — muhtelif iaşe işleri etrafında tetkiklerde bulumacaktır. 4 Altın fiyatları düşüyor — Altın tiyatlı dir lira rı düşmekte devam etmekte- 60 lira olan bir altın dün 25 50 kuruş idi O sebeple, İngiliz hava ordu- ün geçtikçe kuvvet iktisap âti için esaslı ted- anlaşılmaktadır. 1930 eylülünden bugüne ka- dar cereyan eden vak'alar, Al- man hava kuvvetlerinin her ih- timale karşı durmak üzere ha- zarlandıklarını — isbat ediyor. Alman iş mekanizmasına gelin- hemen bütün Avrupa san'at müesseselerini emrinde bulun- | durmak itibarile, büyük bir ve- rim temin ediyor. | Almanya, bugün de, tedafüf ve taarruzi bir hava siyaseti yapmak kudretine sahiptir. A- Merikan ve İngiliz darüssınaala rının artan faaliyeti, bir yan- dan da şarktaki zayiat düşü -| nülünce, bu yıl siçinde ibreyi| İngilizler lehine değiştirebilir. | İşte o zaman, İngilizler için de, tam mamasile tedaftli ve ta- edildiğini haberler bildirmek » tedirler, arruzi bir hava siyaseti imkâ- nı bulunabilir. ihfiyar aşıkın m yeniden Bir müddet evvel, Yüksekkaldı rımda feci bir cinayet işlenmiş ve İstelyanos adında 55 yaşında biri adında bir sokak ortasında tabanca İle delik si, Evgenya deşik ederek öldürmüştü. İstelyande, yaşına rağmen, bu 16 yaşındaki kıza âşık olmuş, yolunu beklemiş, yalvarmış, — yakarmış, allesine müracaat ederek İstemiş, lâkin hep red cevabi almıştır. Ni hayet bir akşam üzeri arkadaşla: rile işinden çıkıp evine dönmekte olan genç kizin yolünü kesen İs- telyanos, tekrar yanına — yaklaşa- rak: — Evgenya, demiştir. Ya benim olursun, yahud da seni öldürürüm; Genç kiz her zamanki cevabını vermiş, yani müstehzi — müstehzi gülmüş, böylece kendisini kaybe- den İstelyancs da önce tedarik et miş olduğu tabancasını cebinden çıkararak — genç kıza ateş etmek İstomemiştir. Lâkin silâh patlamamış, bunun Üzertine İhtiyar âşık büyük bir 0: ğük kanlılıkla tabancasını düzelt. ea nnn ram n e e RLEWÜVİ] Zincirleme kömür ihtikârı Bir çok muhtekir suç üstünde yakalandı Bir kaç gün evvel Yenikapı-| da bir zincirleme kömür ihtikâ- rı meydana çıkarılmış, - failleri hakkında takibat açılmıştır. Henüz bu tahkikat neticelen- meden kömür ihti- kârı faillerinden Seylân oğlu, yeniden kömürün kilosunu 6.5 kuruşa satmak suretile tekrar ihtikâra teşebbüs etmiştir. Bu hususda, dün de mahallinde cürmü meshut yapılmıştır. Bundan başka Unkapanında Kkömürcü İbrahim kaptan adın da birisi de kömür toptancısı olduğu halde perakende narh üzerinden satış yaparak fazla kâr temin etmek cihetini tut - muştur. Bunun hakkında da ta- kibata başlanmıştır. Bir ayakkabı malzemesi muhtekiri yakalandı Diğer taraftan — fiyat müra- kabe bürosuna vaki: ihbar üze- rine bir müessesenin gizli ka- lay, kundura malzemesi ve mia- nifatura stoku yaptığı anlaşıl - miştir. Dün; Mmahallinde bir cürmü meşhut yapılmıştır. Suç tebeyyün edinceye kadar bu Müessesenin isminin neşredil - memesi münasip görülmüştür. Suç sabit olursa verilecektir. Bir İhtikâr davası Sami adında bir fabrikatöre 20 ton yapağıyı 16 bin yerine 19 bin küsur liraya satarken cür- mümeşhut halinde vakalanarak asliye ikinci ceza mahkemesi tarafından tevkif edilen İhsan ve Zeki Sarı Bekir kardeşlerle ortakları Yorgi Kabasakalın muhakemesine dün de devam edilmiş, şahidler dinlenilmiştir. Geçen celsede, İbrahim adın- da bir tacir, mevzuu bahis ya« pağıların daha evvel kendisine satıldığını — söyleyerek — yalan yere şehadet suçundan tevkif ve mahkemeye verilmiştir. Ancak bilâhare serbest bıra- kılan İbrahim dün polis tarafın dan arattırıldığı halde evinde bulunamamış ve: mahkemeye getirilememişti. Neticede mahkeme, kendisi - nin bulunması için polise mü - zekkere yazılmasma ve iki dava- nah tevhidine karar vermiş, du- coğmayı başka bir güne bırak- miştir. . nti gğ —düiçülümn ın beygir Mişantasında Vali konağında apartımanında hizmetcilik vapan Nevzat Mütlü, dün çeş- meden su doldi gire vürmak istemi ir daha evvel davranar Muhtelif yerlerinden yarala - nan Nevzat Beyoğlu hastaha - esine kaldırılmıştır. a uŞ üm edilen ı!; F0 uhakemesine bakılıyor y L TTTT aa Bundan sonra- birin mahkemesinde uzun zaman muha: kemesi süren İstelyanos, vekilinin iddiası üzerine, kendisinde — “aşki n oldi üphesile Tıbb AĞi müşahedehanesine — kaldırı! mıştı. Müşahede sonunda — ihtiyal âşıkın akli vaziyet vi bir sarsıntı yoksa da sinin büyük sevgisinden dolayı şiddetii bir teessüre kapılmış olacağı yolun da rapor verilmiş ve muhakeme inda da 30 sene müddetle hap: se mahküm gti Şimdi Temyiz mahkemesi yanos hakkındaki olarak bozmuştur. kararı lehine Aşki melânkoliye müptolâ oldu- ğu Iddia edilen bu 55 lik katilin dün yeniden biri ada muhakem ağır e bakılmış ve Tem- yiz kararına uyulup — uyutmamı hakkında karar — verilmek muhakeme başka — bir güne bıra- kılmıştır. aa aa Çotcuklarımız ULUNAY Geçen gün gazetede allesinin gokluğundan dolayı hükümet« ten yardım istiyen bir babanın Türacaâtı vardı. Omuzlarındaki TMaişet yükünün ağırlığına rağe men neş'esini Muhafaza edeğ bu adam tağ yedi çocuk Babas sıdır vehiç güphe etmiyos Tuz ki Bu yedi çocuğu hükümets ten yardım istemek maksadile yahut ümidiyle — peydahlamas Maıştır. Allah vermiş. Ve umumi ka- naatimize göre de Allah çocuk verince onun rızkanı da verir. Meşrütiyetin ilk senelerinde Türklük hakkında gayet mühim bir konferans veren Ahmet Mithat merhum — Türk, (türemek) lir! demişti. Yazan ten ge- Bu söz yakıştırma da olsa güzeldir. Böyle altı, yedi evlâtlı ailele- ri gördüğümüz zaman milli bir gürür düyüyoruz. Çocuk vetiştirmek için garp memleketlerinde neler yapılmı- yor? Fransada kadınları ço- cuk yapmağa teşvik için risalee faili adliyeye | ler edilir, mükâüfatlar vâdedi- lir. Büna rağmen Pransız ka- dınları çocuktan o kadar mü- tevahhiştirler Ki her sene istâ- tiklerde doğum ile ölüm arasın- da nisbet kabul etmivecek de recede maküs farklar vardır. Fransanın çocuk salhibi olmr- yan en zetgin tüccarından mös- yö ve madam Konyak vasiyet- namelerinde çok çocuklu ailefe « re büyük para tahsis etmişler -« dir. Her sene Bir heyet toplanır ve mükâfata hak kazanan ailes yi seçer, ayıtfır. Gazeteler - re simlerini koyarlar; bu münase- betle makaleler, fikralar yazılır, şarkılar yapılır.. Pakat Bir tür: lü FPransa vatandaşlık vazifesi- ni yapamaz. Yine doğum az- dir, İçtimaiyatçılar buflün esba- binı ararlar ,kimi kadımn lışmak mecburiyetini bir mâni gibi telâki eder. Bir dereceye ka- dar doğru olan bu fikir derhal nazarı dikkate alınır. Kadın işe gittiği zaman çocuğunu tevdi edecek müesseseler vücuda ge- tirilir.. Ve bu cidal böyle de - vam eder. Bizde çok şükür doğum inhi- tatr yoktur. Afle teski! edenler bol bol evlât yetiştirirler. Yahız mesele evlât - yeti: mekle kalmaz. Çocuğu yaşa bilmek meselesi var. Bizde düşünülecek en mühü nokta büdür. Her ailenin cuk yetiştirmesi tabii bir hâdi- sedir. Ve doğan çocuk o mem- leket için maddi ve manevi sermaye demektir. Hic a yine hayatta - rolü vardır. — Cüi fesinde kıymetli bir &: taya konmuş bu mil gözümüzün bebeği mak mecburiyetinde yiz? bir se nayacak dimafının mahfas nimini belki yetin ıztırabına çaresaz ol 1 olac bir nâ bir büyük ilim Aramıza karı: n bu vav i hayat n mize almış de Dün tran bir kad çavaklarla çehresi yaralar içinde cuk gördüm; anasına s: olmuş bu ç Lâkaydane cevan verd Bilmem.. Bir türlü ni ıyar, a götürmedi diler. Amm: a mmedi dığimiz asr de mikroplu man düm: Derin bir “l » çekerek tramvaya ULUNAY Edirnkapu cinayeti r müddet evvel Edirne! Nimeti kı verinden dün iki ada devam edilmiş, şehidler dinlenilmştir mdisinin ne- rede bulunduğunu - bilmediğini söylemis olduğundan muhake - Nimetin polisçe arattırıla - me, rak mabkomeye — getirtilmasi içim başka bir güne berakılmış- tir . -