» mrüakat ne“garip Ve'ne eararcr- aSi ar gaECI RŞEEE U ANLATAN : — 17 — ; ., Bahtasor.. Her| he isel. Üstüva hattında görü| len bir hastalığa tutulmuştur! yüzüne bakıyordum: — Evet! Üstüva hattındaki büyük miknatisi cereyanları geç mekte olduğunu tecrübeler tsbat etmektedir. Muhtemeldir ki bu. hastalık ta âzanın birbirine ya- Ppışması ve uzun zaman uyku Eibi bir hal içinde kendini kaybe-, diş, işte bu Üstüvadaki giddetli muknatıs sadmelerinden ileri gp Bir!. — Mıknahs sadmeleri mif Bu suali birdenbire o kadar| Gehşetle sormuştum ki amcam hayretle gözlerini açarak yüzi> me baktı ve gayet garip bir ta- vırla; — Hayrola? Bunları niçin so- rüyorsun kuzum? Diye sormıya meecbar oldu. — Hiç!.. Ve bemen muhavereyi kese- rek, gayet sinirli bir halde, oda- dan çıktım. Doğru üst kattaki odama çık- tım.. * Salondan geçerken, gözlime ın[ Ben radyoya, âdeta tüylerim ür- pererek bakmaktan kendimi a- Tamamıştım. Odamda hemen sandığı açtım. | Rovelverimi — çıkarıp — cebime| koydum. s Bahtasorun o garip Bsözleri| gimdi dimağımda bermutat &- hemmiyet almışlardı. — Kaç! aç! Buradan kaç ! 'Tehlike sana gelmiştir! Kaç'. tehlike! Ve anide hizsetti - ğiîı Haşyetle odamın pencerele- / rinissıkısıki » zapadım, Taban- camı tekrar muayene ettim. Fakat birdenbire Bahtasorun ailesinden bütün o gece yarısı gerip ve müthiş vdumalarla &- lenlerin hepsinin de böyle oda- larımın kapılarını ve pencereleri- ni sım sıkı kapamayı itiyat & Gindiklerini hatırlayarak Ürper- dim, Pencerleri tekrar açtım. Geçen hâdiseleri, bütün bun- ların evham ve hayallerden iba- Tet olup olmıyacaklarını, — tek- Tar dügünmiye ve muhakemeye koyuldum. Vâkıa Bahtasorun iddia etti- ği le, tâ cenubi Afrikada İ- m% dersi veren bir kadının Bir radyo canavarı adatla âlet olarak, İstanbulun - göbeğinde * böyle garip ve mütiiş tinayet- ibrler “yaptırabileceğini birs türlü Fakat, Bahtasoru 6 gece, oda- #mda masasından biri devril- miş, radiyosunun dibinde, — yüzü ölü gözü gibi korkunç, burnum (dan siyah kan çizgileri sıza- yak yatarken sarih, kat'i mu- hakkak surette görmemiş miy- düm? Ayni anda zavallı Nadire hamım görünmiyen bir dehşe - #in tesiriyle ölmemiş miydi? Acaba, radyoda cenubi Ame- rikadan gabahları o tatlı sesile İtalyan dersi veren kadın -Bah- tasorun iddiasınca bir zaman ©- nün met resi- radyoların birbi- Tine karışmasından istifede ede- bilen bir caninin hakikaten rad- yolar vasıtasiyle masum insan- İarı birer birer öldürttüğü bir canavar olabilir miydi? Eğer bu kadın veya bu adam, biçare Bahtasoru böyle elinde, olmadan ve sırf esrarengiz ip- notizanalariyle — etrafına ölüm eni Sabah ABONE BEDELİ Türkiye — Benebi SENELİK — 1400 Krş. 2700 Krş. S AYLIK — 750 » 1456 » $ AYLIK 400 » 800 » T AYLIK — 150 » 800 » © Nisar 1941 SALI 11 Reblllevvel 1360 26 Mart 1857 Gün 88, Ay 4, Yıl. 541 . Kasım tö2 Güneş Öğle İkindi V0.A65 5aT 916 — &zani 5M 16 1AS5 — Vasatf Akşam Yatsı — İmsak 1200 — 124 010 Ezenl 28,40 2017 3.50 — Vasati A e | DİKKAT #Yeni Bcsahı a gönderilen yazılar ee evvak neşrerdilsin edilmezin iade İSTANBI ÖLÜARAN BİR. GA ,elunmaz ve bunlarin kaybolmasın. Çelan dolayı hiç bir mosiliysi kabal saçan bir bale koyabiliyorsa, a- | caba Bahtasor, benimde mi ay- ni akıbete duçar olacağımı an-| latmak istemişti? | Onun için mi: İ — Kaç! Kaç! | Diye yalvardı? Fakat, eğer hakikaten dün- böyle bir radyo canavarı via, yeryüzünün her yerinde miyonlarca radyo bulundukça, nereye kaçmak mümkünm olubi- lirdi kif, Böyle bir şeyden kaçmak mü- | nasız ve imkânsız değil mi? Fakat ben de mi Bahtasor gibi etrafıma meçhul ve müthiş Ö- Nümler saçan bir bale gelecek- #a? —Bütün bunlar mümkün mü? Böyle bir şgeye maddeten ve akıka imkân düçünülebi-| lir mi? İhtimalki işte bu newi vehim- leze ditşürülecektir ki gizdi bir ci nayet şebekesi — kurbanlarını, sırf bu vebimlerle bir gün deh-| getlerinden kendi kendilerine öl| melerine sebep olarak, ortadan kaldırıyorlardı. O takdirde, zabıtaya müraca- at etmeli, istimdat etmeli miy- dim? Fakat, gerek Bahtasorun he- ber verdiği şekikde bir ölü ara- bir sinayet gehekesinin işi o Bun, ortada esrarengiz ve müt- hiş ölümier olduğuna göre, her iki ihtimalde de yalnız bir nok-, ta tamamiyle meçlul kalınış ol miyor muydu?.. - a Gayeleri... İster radyo canamarı, ister a- di caniler olsun, bu adamların bir ölü aramakta veya esraren - giz şekillerde insan öldürmek- 'te gayeleri neydi? Ben, uzun uzadıya düşündük- ten sanra, vâkıa her ihtimale karşı evdeki radyonun ııeııv.r-uıcm S e| dünya ile her türlü irtibattan a- yırdım. Ortada hakiki bir cina- yet serisi bulunduğuna göre Bahtasorun da gayet gizli mak- satlarla bu cinayetlerde Tiühim bir maksat takip ettiğine, beni de akıl durdurucu esrarengiz entrikalar içine yuvarlayarak or tadan uraklaştırmak istediğine da bir delil teşkil etmez mi? Şu halde alelâde bir cinayeti beyhude ve olmuyacak evham ile anlaşılmaz bir hale koymuş ol- miyor muydum? Veya, meçbul canilerin bu esrarengiz gistem - leri elinde ben de bir oyuncak menzilesine — düşmüş olmuyor muydum ? Belki de bunlar alelide, veya geniş mıkyasta bir kalpazan- Dk çetesi, yahut bir gizli ka- çakçılık idare eden &dt caniler-| dı. Dünyada ber şey mümkün..| Sırf evdekilene belli etmeden | ve onları beyhude yere telâşa düşürmeden, her ihtimale karşı | tabancamı almak için eve uğra-| mügkzen, sadece amcamın ukalâca | gevapları yüzünden — düştüğüm | bu vehimlerden kendi kendime | âdeta utanarak hemea elbisemi değiştim. Beyoğluna çıkmıya, biraz fe- rahlamaya, geceyi şurada, bura- da geçiriniye ve şayet tanıdı - Zam zabitava mensup - dostları- ma rast gelirsem hâdiseyi ev £ onunla münakaşe ederek, icap ederse resmen zabıtayı ha- rekete geçirmeye karar vermiş- tim. İşte bu kararla büsbütün avdet etmiş olan üsap süküneti | içinde sür'atle giyiniyor, bir ta- raftan da odamın pencelerinden, | uzakta, yokuşun tepesinde çam ağaçları urasında şimdi kapka- renlık, metrük duran zavallı Na- | dire hanımın bu matemli evine âkide birde bakarak, kendi ken-| dime, hem acıyor, hem de gü-| lüyordun. 'Tam bu esnada idi ki odamın penceresinde Nadire banımın | ağaclar arasında hir karaltı gibi | görüsen de, birdenbire, bir işık yandığını görerek ürper- dim. | Nadire kanımın evi o feci hâ-| diseden sonra tamamiyle baç- l | (Arkası var) * | her nevi eşya tevziatını Mıntaka | Ticaret Müdürlüğü yapmak üze- Dün ikinci 4 | hu Abdullah oğlu Selkmi; evvel- Mıntaka ticaret müdürlüğü tevzi- afa derhal başlıyor Mıntaka Ticaret Müdürlüği kauçuk tevziatına derhal başlı- yacaktır. Bu hususta icap eden hazırlıklar yapılmıştır. Ayrıca 2600 adet — otomobil lâstiği de tevri edilecektir. Bu lâstikleri diğer partiler takip e- decektir. 2600 lâstik, bütün vilâyetlere | ihtiyaç nisbetinde verilecektir. Diğer taraftan Mıntaka Tica- ret Müdürlüğü, her nevi tevziatı | icap ettiği surette yapabilmek için yeniden takviye edilecektir. Söylendiğine göre İstanbula ait re bazırlıklara başlanmıştır. İktisat Vekili Alpulluya gitti Bir müddettenberi şehrimizde | bulunan İktısad Vekili Hüsnü Ça kır tetkiklerde bulunmak üizere Alpulluya gitmiştir. Vekilin av- dette tekrar gebrimize geleceği söylenmektedir. v Dünkü ihracat Dünkü ihracatın yektinu 700 bin liradır. Dün, İngiltereye ya- ekşi erik, Amerikaya deri satı- mıştır. » he eef L hukuk f imtihanları — ” Hukuk Faküiltesinde eleme im- tihanları 24 nisanda - başlıyacak ve 26 nisanda bitecektir. Sözlü imtihanlara 8 mayısta caktır. Bu suretle iki eleme im- tihanı arasında bir gün fasılâ olduğu gibi elemeler ile sözlü im tihanlar ve yine her sözlü imti - handan sonra fasrlâ bulunacak- tır. e Hamamın - para çekme- cesini çalan tevkif edildi Pntihte Kıztaşında Bergama a partmanında oturan 338 doğum- ki gece Fatihte bir hamama gi- dip yıkanmış; çıktığı sırada kim senin bulunmamasından istifade ederek meydanda duran para neticesinde yakalanan Abdullah oğlu Selkmi poliste cürmünü iti- raf ederek adliyeye verilmiştir. Dün ikinci sorgu hâkimliğince | yapılan sorgusunu müteakıp bak kında tevkif kararı verilmiştir. Malatya ağır ceza reisi İstanbula tayin edildi Malatya ağır ceze reisi Hasan Hasbi Gökpınar İstanbul - ikinci| ağır ceze reisi Bay Remzinin ve- fatı üzerime inhtlâl eden İstan - bul ikinci ağır cesa mahkemesi riyasetine tayin edilmiş ve dün yeni vezifesine başlamışlır. MÜTEFERRİK Ekalliyet mekteplerinde Ekalliyet mektepleri bu ayın | otuzuncu günü akşamı tedrisat- larınz nihayet verecekler ve mayısın on beşinci günü de im- tihanlara başlryacaklardır. : PZ Standard nizamna mesi bugün | tatbik olunmağa başlıyor AM < — ç ae a | İktisat Vekâleti çorapçıların nizam- | nameyi tehir talebini kabul etmedi | Yeni ipekli kadın çorapları standard nizamnamesi, bugün- den itibaren tatbik mevkiine gir- mektedir. Şehrimizde bulunan 14 çorap fabrikası, bu sabahtan itibaren yeni nizamnamenin em- rettiği şekilde çorap yapacak - lardır. Yeni nizamname yalmız, tpekli kadın çoraplarını istihdaf etmektedir. İktısad Vekâületini, böyle bir nizamnameyi isdar et-| ika, yeni nizamname ile ipekli kadın çoraplarının sağ - lamlığı temin edilmektedir. An- cak, fabrikatörler, yeni nizam- namede tahdid edilen bazı denye adedi ile ipekli kadın çorabı yap- mağa, iplik ve iğne noksanından dolayı imkân görmc (şlerdir. Çorapçılar, bu hususu arz ile yeni bazı dileklerde bulunmak üzere bir kaç defa Ankaraya gitmişlerdir. Son olarak çorap - | çılar, heyeti umumiye halinde Ankaraya gitmii ir. a Vekâleti, çorapçıların dinlemiş, fakat nizamnamenin te | hiri etrafındaki tekliflerini kabul | etmemiştir. Buna nazaran nizam | name de 8 nisan 1941 sabahın-| dan (bu sabah) itibazen meriyet mevkiine girmektedir. 14 kisilik çorapçılar umumi heyeti, şehri- | mize avdet etmiştir. | Yeni nizamname ile ipekli ka- dan çorapları ilç tipe ayrılmak -| tadır. Bu tipler, salon, ince - va| gündelik ile amılacaktır. Şim- diye li kadım çorabı dokunduğu töy- lenmektedir. 'Gazino tarifeleri Belediye umumi ç bir. formül v hazırlıyacak İstanbul belediyesi, yaz mev- simi dolayısile açılacak olan eğ- lence yerlerinin tarifelerini tet- göre belediye bu senel | A tetkik ederken m itibara alacaktır. Her kaymakam kendi yaınta - nazarı itibara alarak bir tarife hazırlıyacak ve bu tarifeler nisa- am onuna kadar belediye iktı - sat müdürlüğüne tevdi olunacak- tır. Bundan sonra belediye tarife komisyonu toplanarak bu yaz tatbik olunaeak tarifelerin umu- mi hatlarını hazırlıyacaktır. Altın fiyatları 'Altın fiyatları Gün biraz düş- müştür. Dün, hir altının fiyatı 24 lira 40 kuruş idi. Sirkecide Şemseddin adında birinin dükkânında çalışan Ke- mal; dün birinci sulh ceza mah kemesinde hırsızlıktan suçlu 0- larak mevkufen muhakeme e- dikli ve hakkında mahkümiyet kararı verildi. Vak'a çok ibret verici bir ma- hiyette olduğu için kısaca ba - şından sonuna kadar anlatıyo- Tuz. Kemalin suçu; çalıştığı dük- kândan 200 lira kıymetinde bir fotoğraf makinesi ile 300 lira- lık bir top kumaş — çalmasıdır. Bu suçu da inkâr etmemekte fakat kendisini belki mazur gös terebilmek maksadile veyahut ta ciddi bir acınma ile mahke- mede şunları söylemekte idi — Evet çaldım. Başka türlü yapamazdım. Çünkü sinema merakı bende üdeta bir illet, bir hastalık olmuştu. Bütün yıl arı o kadar iyi tanıyordum ngi bir filtmlerini görmi - ek olursam gözüme uykü ci -Sinema iptilâsı Bir genç bu yüzden hırsızlıkla 5 ay hapse mahküm oldu Kıbti Bugün polis tara- : fından adliğeye | Katil — | veriliyor Fatihte Karagümrükte Kara Hayrettin mahallesinde oturan sandalye örücülerinden kıpti A-| dem oğlu Abdnllah ile Sadullah | iş yüzünden kavga etmişler; Sa-| dültah kamasını çekerek Abdul- | lahı gağ kasığından ağır surette | yaralamıştır. Yaralı kaldırılmış. olduğu Gureba hastahanesinde | dün ölmüştür. Saçlu bugün adli- | Mühim bir konferans 9/4/1941 çarşamba akşamı| sant 2045 de Tmninönü halkevi | konferans salonunda İngiliz pi yes muharrirlerinden Bay Derek | Potmore tarafından (İngiliz dra- m ve Anglo - Sakson tiyatrosu) | mevzulu bir konferans verilecek | ve halkevi temsit şubesi — (Saa- det) piyesini terasil edecektir. girmiyor, hasta oluyor, bir yer lere sığamıyordum. Halbuki al- dığım para kâfi gelmiyordu. gündeliğim yetişmiyordu. Ben de ilk önce bir fot nesi çaldım ve o! attım. Bu para ile her gün sinema, sine- ma dolaştım. Yanımda bir film raf maki- sevdalısı arkadaşım daha var- dı. Onunla görmedik - film bı- rakmıyorduk. Derken para tü- kendi ve hu zaman: kadar se benden şüphelenmedi. Bun- dan cesaret aldım, bu sefer de kumaş topunu dim. 300 liraya da onu Fakat si- | nemaya gitmeye vakit kalma - dan yakalandım. Ne yapayim elimde değil, Sinema iptilâsı be- ni hırsız da etti işte, Htkım R — Öyle ise dedi. Sinemasız bir yere göndenelim de seni o- rada tedavi olursun. Ve bulıkında 5 ay 25 gün mah kâmiyet kararı verdi. üt bu itiraf üzerine | Cocuk bayramı münasebetile zen fabrikası fesis olunuyor on günlerde şehrimize 70600 kilo çivi gelmiştir. Bu çivilerin tevzii için Ticaret Vekâleti alâ - kaç ara emir vermiştir. Bu hususta hazırlanacak tevzlat lis- tesine, bütün yurdun ihtiyacını | karşılıyacak paylar konacak - | tar. Yalnız, İstanbuldan 181 ton | çiviye talep vardır. Alâkadar| makamlar, bu taleplerin çoğu-| muün mübrerm ihtiyaçlara ait olma dığını nazarı dikkate alarak İs- tanbula şimdilik yalnız 20 ton| givi tevzi edeceklerdir. | Bunlardan başka, Karabük | demir ve çelik fabrikaları da çivi fabrikalarma, çivi imal etmek| üzere 300 tonluk bir demir çu-| buk partisi vermiştir. Bunu, ay- ni miktarda bir parti daha takip edecektir. Bu çiviler, resmi dai- relane tahsis edilecektir. Ayrıca, Karabükte bir de çivi fabrikası tesisi kararlaştırılmış- tır. Projeler hazırlanmıştır. Ya- kında faaliyete geçilecektir. | tatil tarihi Viltyet tedrisatı iptidaiye mec Iti Atin toplanmıştır. Meclis ilk mekteplerin imtihanları hakkın- da şu kararları vermiştir: Bütün ilk mekteplerde msanın 16 sında kapanacaktır. Karneler 18 nisanda » verilmiş - olacaktır. İlk mektep soa sınıfları - hâdise-| leri 29 nisanda verilecek ve 13-14| mayısa kadar da imtihanlar ta-| mamlanınış olacaktır. | Müil? piyangonun 23 nisan keşidesi MNi Piyango idaresi 23 Nisar gin ve Mütenevvi ikramiyeli few- kalâde bir piyango vertip etmiş- tir. Bu çekilişe wit biletler yarın- dan itibaren satılığa çıkarılacak- | BELEDİYEDE | Fırıncılarla mücadele şiddetlendiriliyor Son günlerde şehrin muhtelif yerlerindeki fırınlarda belediye sıhbat işleri müfettişleri tarafın- dan yapılan teftişler neticesinde bir çok ekmeğin bamur veya formüle uzgun olmadığı tespit olunmuştur. Belediye Sıhhat İsleri Müdür- lüğü halkın bu en mühim gıda maddesinin üzerine belediye ri- yasetinin nazarı dikkatini celb- etmiştir. Belediye riyaseti bu vaziyeti önleyecek tedbirleri derhal a-| lacaktır. Pu hususta derhal ka-| za kaymakamlarına tebliğat ya- pilnuştır. fırmlarla mü- alacaklardır. dileri görülen cesanladırda - muhtelif 1 80 mart ara n neli miştir. Darülâcezede tehacüm | D vard zede bir çocuk yuv Bu yuvada — çocuklara mah: kların mıiktarı 100 dir. Halbuki son zamanlarda fazla tehacüm yüzünden bu la-| sımda 188 çocuk barındırılmak- | tadır. Bazan bu miktarin 160 a| r çıktığı da - olmaktadır. ye bu vaziyeti önleyecek l l ı 1941 I !nıwmu İstanbul Beledt- yesinin nazarı dikkatine Hstas bul Belediyosi Kava- ağaç iruz çabrikmm makinisi- lerinden İhsan Bellisan im- zasile yu mektudu aldık. “Sayın — gazetenizden Dev- letçe ücretli memurların da maaşlı memurlar — gibi ihti- yarlıkta tekaütlükleri, ölüm- lerinde de silelerini korumak üzere bir ekmek pa taltif edilebilmeleri esbabını korumak üzere bir komisyon teşkil edildiğmi ve bu ko- miayonun da ücretlileri ter- fih etmek üzere iyi netice Te varmakta olduğunu öğ- rendim, Ben bu gün orta sa- yılan bir tahsil yaptıktan Bonra sanata es ettim ve sanatkâr oldum. Bir zaman usta ve usta başılık ettim 138 Benedir de makinist olarak çalışıyorum. — 941 senesi a- ğustosuna kadar — ücretli larak para alıyordum. Barem kanunu — tatbiki — tarihinde 3656 No, li kanunla para a- lanlardan — olduğumuz — için ben ve benim gibi olan ma- kinistler barem harici bıra- kıldık bu gün bize ücretli müstahdem diyorlar - çalıştı- ğam yerde maaşlı makinist de var keza Deniz Yolları ve İnhisarlardaki — makinistler kanuna eklenen bir tefsir ve kararname ile yeni ücretli bârensine ithal edildiler —bu ne iştir. makinistlik bir yer- de bareme dahil ve bir yerde ise baremdsea hariç Deniz Yolları makimistleri dahil o- luyor da biz neden hariç ka- lalım 25 senedir sanat ve me- muriyet hayatım var dördü erkek ve üçü kız yedi çocuk babası bir iş adamıyım. Ça- hşarıayacak bir hale gelen ben ve benim gibilerin hali ne olur. Ölürsek yavralarımıza kim bir lokma ekmek verir. Bu iş- le meşgul olan muhtereni ko- misyonun nazarı dikkatleri- ni gazetenizle celp etmenizi saygılarımla dilerim. YENİ SABAH — Karimi- zin şikâyetini İstanbul Bele- diye riyasetinin nazarı dik- katine arz ediyoruz. Mürakabe Ko Unculara verilen kâr indirildi Fiyat mürakabe komisyonu, dün, Vali muavini Ahmet Kını - kmn reisliği altında topianmıştır. Dünkü — toplantıda — komisyon mutavassıt un satıcılarına veri- len meşru kâr haddi üzerinde görüşmelerde bulunmuştur. Ne - ticede komisyon evvelce yüzda 6 olarak kabul edilan bu haddin yüzde üçe indirilmesine karar vermiştir. Şehrimizde, unu de- Şirmenlerden alıp ekmek, biskül ve francalâ imal edenlere satan bu gibi mutavassıtların adedi 28 - | dir. Bu 28 adet mutavaasıta gün de 200 çuval un verilecektir. Ayrıca komisyon, dünkü top- lantısında - tuhafiyecilerden bir kızmını çağırarak kravat, göm- lek, çorap gibi eşyanın satışları- na konulmak istenen meşru kâr hadleri karşısında ne düşündük- krini sormuştur. Tuhafiyeciler, komisyonun bu işe karışmı | smın daha muvafık olduğu fik « rini leri sürmüşlerdir. Komtsyon bu gibi tubafiye eşyasına maktu satış hadleri koymak fikrini tar mik edecektir. SAA M Büyükdere ve Suadiye nin imar plânları İstanbul belediyesi imar mü- dürlüğü Büyükdere ve Suadiye - | nin imar plânlarını tamamlamış- tır. Yakında şehir meclisine sevit olunacaktır