UA ai <m—*“) _-xdı .ANLATANı BİR GAZETECİ Sü?âîki Er £i " dî ğ’f — 18 — tahkikatı w* antıyamadığım için ilk işim, şaş ASAET AŞ Y YAYS Boyaz Kapüşmant adamı Okuyuculardan bir çoğu her IBakle, gençiiğinde gayet muta- Besıp, koyu dindar bir papazken İmonra birdenbize papazlığı ter- kedip dünyanın ca hilr ve bü- Vyök zekdlarından biri kesilmiş otan meşhur Fransız ediplerin- len Anatole Rrance'l tanırlar, ki emekli askert bir dolrtor olan. amcam, yazi merbum babamın Büyük kardeşi doktor — binbaşı KB. Hacı Murad), n — llüsta ta- Padığı adamdı. Amcam bu Framsıt meütefok- kirinin eserlerine üdeta — Aşaktı. Hattâ (Allahlar — susamışlar..) eeerini uzun uzadıya, kelime| kelime, bin itina ile tercüme et mişt. Fakat bu mütellifin bir çok eserleri gibi bu eseri de o sıra- 'da dilimize tercüme edilerek neşrolunduğu için zavallı am - cam o kadar emek verdiği ba| tercümesini neşremedi. İşteamcamın bu Fransız edi-| bine ait olarak daima tekrar ot- tiği bir sözü vezdı ki insana ait | büyük hakikatlerden birini Hai 'de ettiğ için unutamam: “İnsan ber şeyden bıkar, Yak| nız anlamaktan bıkmar.,, Ben bugün, şahit olduğum ha | kikatler karşısında, bu bilkmü pek zayıf buluyorum. Anlamak zekâsının o kadar| |can damarı olan bir tarafıdır ki bu hak ve ihtiyaç, zekâsına hi- kim olmak iradesinde olan bir insanı ölümlere kadar, hattâ ö- lümlerden öteye kadar götürür. Ben, ki hi te aa cesur bir a- dam değilim, amcam ki beyni,| ilimle pişmiş, hacılık ve doktor- luk gibi ec büyük tezadları nef- wizaçlı, fakat çok uyanık, çok anünevver, hattâ ilimden öteye gitmeye kalkışacak kadar vak'alar içinde tabiatten ve im sanın cararından âdeta — yıldığı- mızı gördük. Belki ötüme kadar, hattâ ötümden öteye kadar git-| tik, Bu hddiselerin hiç böyle neti- celere yürüyeceğini aalâ tahmin edemeden... Ben, o gece, o netameli gece, bedbaht Bahtasorun bana o ga- Tip sözleri söyledikten sonra öy- le o vakte kadar hiç görmediğim bir şekilde kaskatı kesildöni gö- Tünce o kadar hayret ve dehşet içinde kalmıştım ki bir müddet ne yapacağımı bilemedim. 6 AVYLIK $ AYLIK YT AYLIK P Reblülevvel 1800 D4 Mart 1367 Gün 96, Ay 4, Yak 841 - Kasım 180 Güneş — Öğle — İkindi 1057 — 5240 — gUT 5386 — 1216 — 15.56 Akşam Yatsı — kamak 1200 14 — 818 Ezani 1839 2012 — 353 — Vaseti DİKKAT €Yeni Sabahe a gönderiler yazılar ve evrek neşredilnle odilmesin lade glunmaz ve bunların kaybolmasın. 'dan doleyi hiç bir mesoliyet kabul Bzani Vasatl #dilimez. YENİ SABAH '?“Ü“*Eîî kın bir hakde sokağa frlamak oldu. Bir doktor getirmek istiyor- dum. Birbiri peşine geçen garip hâ- diseler içinde o kadar bunalmr. gaa ki gece yarısı hangi dokto- Fa, nereden, nasıl / getineceğimi düşünemiyordum. Evden sokağa fırlar fırlamaz, sabahın kuru soğuku, yeni ay- danlatmaya başlıyan alaca ka- yanlık kızgin âsabimin - Üzerine bir kova soğuk su dökülmüş gibi, hemen kendimi - toparlıya- bitmeme yardım etmişti. İşte o andadır ki bir tesadtif olarak, veyahut — bilemediğim, meçhul bir iradenin hükmlü vel tesiri altında herkesten evvel, aklma ihtiyar amcam gelmişti. Amcam vükia hastalarla meş- Bul olmaya çoktan burakmış, ken tasoru, yüründe gittikçe büyü- yen bir hayretle umun uzadıya muzyeneden - geçirdikten sonra, doğruldu. Dudaklarımı derin bir mez!.. Bir sar'a... Hayır!.. Vâkıa ona da bemziyor!. Fakat değii.. Bir katalepsi sadmesi! Yani vü- cudün donup katılaşması görü- lüyor!.. Fakat bir hiper tansiyon buhranı da değil!.. Korkarım Dehşetle aacamım yüzline ba- kıyordum. Amcam benim heyecanımı gö- rünce, mühim bir vahamet yok- Mmüuş gibi, birdenbire sesini de Biştirerek: — Yok!.. Telâiş yok!.. dedi. — 'Telâş etmiyorum, Hacı bey (Amcamıza — çocukluğumuzdan | beri böyle hitap etmek evde â- det olundu), Telâş etmiyorum!, — Ha!.. Telâş yok!. Telâşsiz! — Fakat ne oldu biçareye.... Bunu anlıyalım da., ne yapıla- caksa bir ün evvel yapalım — Yapılacak şey hemen bu zatı bir hastahaneye naklettir- mektir!. Muvazaa golile ve -bul etmiş görünmektedir. Bun- | n& bir kemisyon payı ilâye ode- 'nwww — Hastahaneye mi?. ! fahiş kârla satış yapıldığı tahak- kuk etti Büyük mikyasta ve binlerce Hrayı bulan bir ihtikâr hâdisesi tahkikatına müddeiumumiliğin el koymuş olduğunu ve bu mü -| cesesenin de Sultarhamamında Suraskiler kumaş ticarethanesi bulunduğunu yazmıştık. Fiyat mürakabe komisyonu memurlarından biri tarafından | gezilerek takip ve tahkikten son- ra müddeiumumlliğe ihbar edi- len bu hâdisenin mahiyeti bir kısmım Alman kumaşlarını piya- saya İngiliz mah gibi sürmek ve ayni zamanda kendi ticarethane- leri altında tesis ettikleri ve yi- ne kendi ortak adamları tara - fından ayat bir dükkün tmiş gi- bi idame ettirdikleri ufak bir sa- tış mağazasında perakende fiyat| üzerinden mal sattırmış olmala- vıdar. Suraski mücssesesi yeni açt & bu mağazaya toptan veya ya- rı toptan fiyatla mal satar gibi görünmekte ve bu şekilde kayıt- lar tutarak bu mağazada ayrı ve perakendeci bir dükkân gibi daha yüksek bir fiyatla satıp yapmayı temin etmektedir. Bu suretle kendilerine T küsur lira- ya mal ettikleri kumaşı 17 lira- 'ya kadar setabilmek yolunu bul- maktadırlar. Bundan başira Suraziri ailesin- den İngilterede bulunan diğer bir ortak kendini bu firmanın komisyoneri gihi — göstermekte 've mağaza da onu bu suretle kar dan maksat da İngiltereden ge- tirilen kumaşların ahış fiyatları- ve asl! ftyattan fazia göstermek tir. Müddelumumilik yapılan h- bar tizerine muzvinlerden birini bu ihtikâr hâdisesini — tahkike memur etmiş ve yapılan tahki - katta bu geniş ihtikârin 40.000 liralık kadar bir mal Üzerinde yapılmakta olduğu ve bumm yüzde 70, 80 ve battâ 90 gibi bir kürla satıldığı tesbit edil - miştir. Müddetmmumilik - şimdi- lik alâkadarları celb ve sorguya | çekip ifadelerini atmırirla meşgul bılunmaktadır. Önümtzdeki haf 'ta içinde bu mülrim ihtikâr me - selesine ait tahkikat dosyası| müı:khîuımımxıuhmmb—' kemmtil etmiş bir halde veril -| mğ_dııl*hçgünıon—î ra da muhakemesine başlana - — Eyvet!.. Çünkü.. Ne yalan söyliyeyim!, Vak'a mühim!.. Zi- ra.... Oğtum, inşaallah o değildri | amma.. Ben Hindistandaki esa-| ret günlerimizde böyle bir iki| basta görmüştüm!, Bu hal, Al- lahü âlem, o olmasa... Amcam, israrlarıma rağmen, beni çok sinirli gördüğü - için, | fazla bir pey söylemek isteme- di. — Yo. Oğlum! Evvelâ hasta' ile meşgul olmak Iâzımdır! Ha -| yat meselesi var!, diye bana çı- kıştı. Evvelâ süratle bu genci| hastahaneye kaldıralım!.. Sonra | düşünürtüz. — Hastahaneye mi?, Fakat.. — Ben bana bırak!. Ben şim- di telefonla işi hallederim!.. Şu cenazeyi, mmamelei lâzimesini yapsınlar da kaklırsınlar!, (Arkası var) ları © L Bi Lıjmaş Ü '?îCl Her Şubeye sekızer talebe alınması Maarif Vekfleti köy maran - Bgozluk ve demircilik içn köyler- de bir kurs açmıştır. Bu kursla- ren her şubesinde arami 8 zer kişi çalıştırılacağı hade, bazı yerlerde kuralara daha fazla miktarda talebe almak istenil - diği anlaşılmıştır. Maarif Vekâleti bu kursların Gaha verimli olmasa için bir teb- Katil Hüseyin On iki sene hapse maküm oldu Akrabasından Abdilimuttalip He Galatada Şarap inkelesinde garap içerek Fındıklıya döner - lerken çalmakta olduğu çoraba karşı: — Sus Muttalip burada be - zâm eniştem var. Demesi ve onun da susmama- M üzerine kamayı çekip muhte- 1tf yerinden yaralamak - suretile Muttalibi öldürmekten suçlu İne bolulu Hüseyinn ikinci ağır ce- zada devam eden muhakemesi | dün neticelenmiş ve 18 seneye| kada tabrik görlüdüğünden iç- te birinin tenzili suretile 12 se- me hapsine karar verilmiçtr, Dün yapılan ihracat ' Bir günlük tutar 850 bin liradan fazla oldu 1 Dünkü ihracatın yekünu 350 bin/ löradan fazladır. Dün Yu- nanistana Bahk, Almanyaya tü- tün, Amerikaya av derisi, Fran- saya fındık, Bulgaristana zey - tin, Mısıra 200 bin liralık tütün satmıştır. — Eksik tartarak Ihtikâr ! — Bakırköyünde böyle bir bakkal yakalandı Ve mahkemede ceza verildi Dün asliye ikinci ceza mah- kemesi şayanı dikkat bir ihti- kâr cürmü meşhudunun muha- kemesini yaptı ve süratle intaç ederek suçluyu cezalandırdı. Yapılan cürmü meşhut zap- tına ve muhakemenin cereyan eden safahatına göre bu suç göyle işlenmiştir. Bunu muh - bir bulunan kunduracı Ahmet oğlu Eminin ağrandan dinliye- İ — Ben Bakırköyünde Sakız- ağacında İstanbul caddesinde kunduracıyım. Her zaman yi- yeceğimi dükkânıma yakın 0- lan suçlunun dükkânından teda rik ederim, Bir kaç gündür al- dığım beyaz peynir pek az ge- Kiyordu. Gözüm azımsayordu peyniri. Dün akşam yine aldıra, Doğru karakola gidip haber verdim, Polis Fevzi efendiyi ya nıma kattılar. Peyniri de eline aldı ve dükkâna gelirken orada bir aşçıda yemek yiyen Ahmet adında bir gençten rica ettik — Bize şu bakkaldan beş kuruşluk peynir al! Diye beş kuruş verdik. Gi - dip aldı. Tam çıkarken polisle beraber içeri girdik. O peyniri, benim aldığımı da tarttık. 90 gram olacağına ikisi de 70 şer gram geldi. Hesap ettik. Kilo- su 70 kuruştan bir iki kuruş kararlaştı Hğ neşretmiştir. Ve her şubeye alınacak talebenin sekizden aşa- fiya olmamasına gayret edilme- | Bi, bekizden fazla talebe müra - enat ettiği ve bunların adedi i- kinci bir kurs için kâfi görüldü- #t takdirde, kursun ayni mahal- de bir defa daha tekrar edilmesi muvafık olacağı alâkadarlara bildirilmiştir. Beyaz Peynir Piyasaya çıkarılan Peynirlere yenina- rh mı konacak ?.. Son günlerde piyasaya meb - zul miktarda peynir gelmiştir. Peynir müvaridatmın daha da devam edeceği haber verilmek-| dir. | Gelen peynirler, yeni imal e- | dilmiş peynirlerdir. Bundan do- layı bu peynirlerin satışlarına meşru kâr badlerini yeniden tes bit lâzım geldiği söylenmekte - dir. Zira, halen kaşar ve beyaz peynirler mevzu narh, eeki ya- ni bundan evvelki imalâta aittir, | Yeni peynirler, bilhassa beyaz peynir, hissedilr derecede fire vermektedir. Maamafih müş - tehlik, fineye bakmâdan peynir satın almaktadır. Bu hafta 80 - nunda beyaz peynir satılmayan bakkaliye kalmamıştır. Kaşar peyniri de hemen her yerdc bu- Tanmaktadır. — Ç Bikkalüra teyeğsöllen kaşar ve beyaz'peynirden maada, © heminiyetli miktarda mallar buz hanelere verilmiştir. Hava gedikli okulunun müsabaka imtihanı Her sene olduğu gibi bu sene dehava gedikli okulunâ orta mektep mezunları ulifimamak - tadır. Bu münasebetle Türk ha- va kurumu, bir misabaka imti- hanı açmıştır. Müsabakada kaza nanlar hava gedikli otuluna a- lmmamaktâğırlar. fazlaya geliyor. Halbuki narh 55 kuruştu. Bu adam- ihtikâr yapıyor. Karakola getirilip ifadesi a- hinirken orada: | — Ne yapalım diyordu? Pey || nirin tenekesini 10 liraya alıyo- || ruz. Yarısı su çıkıyor, çok fire || veriyor. 55 kuruşa idare etme- || diği için böyle satıyorum, Diye cevap verdi. Bunun üze-)| rine zabıt tutuldu ve huzurunu- || za kadar geldik. Vak'a bundan || ibarettir. | Diğer şahit Ahmet ile, polis ı Fevzi de ayni ifadede bulundu- || lar. Suçlu bakkal; Tasköprülü Mustafa idi. reddediyor — Ben ne Emine peynir ver- İ| dim, ne de karakolda böyle şey söyledim. Yalnız şu Ahmet ço- cuğa beş kuruşluk peynir ver- dim, O da 90 gramdı diye 1srar eyliyordu, Nihayet muavin cezasını is- tedi ve riyaset de suçu sabit gördü. Mustafanın 25 lira ağır para eezasına mahkümiyetine, 7 gün O da bu iddiaları | dükkânının seddine, 200 kuruş || mahkere harcı ödemesine; ka- || rarın katiyet kesbet ten İ| sonra bir suretinin Yeni Sabah ile neşir ve ilânına ka- | Bunu Imrşılamah | kalarının, ihtiyacı olan iptidal | lan bu maddenin, önündeki gün-| | mesi mümkün olacaktır. Hattâ, | isteamiştir. için her vilâyette satış şubeleri açılacak Dokuma ve mensucat fabri - madselerin muayyen fiyatlarla temin edilebilmesi için hükü - met baza tedbirler alacaktır. Hi- kümet gerek kendi mürakabesi ve gerelr hususi mücssese halin- | de çalışan fabrikalara, halkımı- | zan ihtiyaeı olan bütün kumaşla- rı yaptırmak için teşebbüste bu lunmuştur. Fabrikatörlerle İkt-| sat ve Ticaret Vekâletleri ara - zında yapılan görüşmelere de-| vayn edilmektedir. Yerli b.hnkı larımıza hükümetin göstereceği | şehirlerde perakende satılmak | üzere kumaş satış şubeleri açar-| caktır. Bu satış şubelerinde top tan yüzde 8.5 ve perakende sar tışlar içinde malın cinslerine gö- re yüzde yinmi beş kürla satış yapılacaktır. Buralarda yünlü, kumraaş, ipekli, pamuklu, kumaş- lar satılacaktır. Kasimpaşada yangın | | Beş ev kısmen yan- dıktan sonra ateş söndürüldü Kasımpaşada Emia camii sö-| kağında Hüseyine ait evde yan- gin çıkmış ve yanında bulunan Nevzada aid 7 numaralı ve Ali- nin müstecir bulunduğu 5 sayılı ev ile ayni mahallede acenta | Mehmedin sigortalı 43 sayılı ah şap ve birbirine bitişik evler kısmen yandığı, eşyaların da bir | kısmı kurtarıldığı halde itfaiye | tarafından söndürülmüştür. Teh kikata devam edilmektedir. Yerli Nişadır imalatı Memleketin bütün ihtiyacı dahilden temin edilecek Bir firmanın, memlekette ta- TMamile yerli nişadır imal ettiği, kendisine icap eden mevaddı ip- tidaiye ve bu arada sulfat de A- monyum temin edildiği takdir- de nişadır, daha ucuza mal ede- ceğini bildirdiğini yazmıştık. Haber aldığımıza göre İktısat Vekâleti istenilen mevaddı ipti- daiyeyi temni kabul etmiştir. Bundan dolayı ilk wzn'lbelervl' de hariçten getirilen nişadırla- ra nazaran daha pahalıya mal o- lerde nisbeten ucuza temin edil- söylendiğine göre, bu müteşeb- bise, Karabüke çağırılarak ima- lâta orada devamı kendisinden Halen, Avrupadan gelen nişa-| dırların sandığı 35 lira ile 22.5 lira arasında tehalüf eden bir| kıymete mal olmaktadır. Yerli nişadırcı, yeniden yapacağı ni- şadırların sandık başına 22.5 1-i radan daha aşağı mal olacağı ve ilk partide 17 bin kilo nişadır. yapabileceğini söylemiştir. Ekalliyet okullarının orduya hediyeleri Bazı egalliyet mektepleri hu- dudlarda nöbet bekliyen Meh - metçiklere aralarında hediyeler toplıyarak kendilerine yollamış- lardır. Çöp yakma fırınları İyi netice ahndr- ğından yeniden iki fırın yapılacak Belediye çöpleri yakmak Ü zere tesiş ettiği fırınlardan çok iyi neticeler almıştır. Evvolce mavnalarla çöpleri demize dölm mek için senede 50 bin Hrahik masraf yapılmakta idi. Yeni f- rınlarla bu masraf ehemmiyetli bir şekilde azaltılmış ve alınam yi neticeler üzerine yeniden bir iki çöp fırını inşasına karar ve- rilmiştir. Mevlidi Nebevi ıx,_.ı İşleri Roisliğin- 9 Nisuı 941 Çarşamba gü- nf 1360 Rebiülevvel ayının on ikisine müsadif olmakla önümüzdeki salı günü akşamı çarşamba gecesi) Melüdü ne bevi olduğu ilân olunur. İstanbul Müftüsü F. Ülgener BELEDİYEDE Bakkal ve esnafa verilecek un Evvelce simitçiler, börekçiler vesaire için tahsis edilen günde 200 çuval umun bundan sonra 50 çuvah mahallelerin ihtiyaçlarını karşilamak üzere bakkal ve di- Ber esnafa verilecektir. Bu su -« retle simit ve börek yapan yer- lere günde 150 çuval un kalmalş tadır, e RADYO BUGÜNKÜ PROGRAM 800 Program | 18.0824üzük 803 Haberler | 18.50 Müzik 918 Müzik 19.30 Haberler 9AS By kadıni | 1945 Konuşma h 1050 Müzik İ2.30 Program | 20-15 Konuşma 12,33 Müzik 20.100 Silkele 1850 “Haberler | 2100 Müzik 13.05 Müzik SXSİ 'Haberler 1325 Müzik — | 3250 Müzik 18.00 Program | 2325 - Kapanış SOLDAN SAĞA : 1—En sevdiğiniz gazeta. 2 — Arzu - Mahkemelerin gördüğü iş, 3—İyi vasıfler, 4 — Bilgi - Ateş tutar, $ — Vücutta bulunur. 6 — Evli olmayan, 7— Sinirler - Arka, &— Belirsiz, 9 — Faydalı - Kamer, YUKARIDAN AŞAĞIYAL 1— Meyva - En küçük zaman. 2 — Bir kadın ismi - Bir emri hazır, 3 — Adak - Sopa. 4— Bilgi - Yunanistanda — bir mım taka. )— AsI - Bir nota, 6— Yokluk - Tutsak T — Tehlikeli çamur. 8— Şikür - Ozan. 9 — Bir mevsim - At yavrusa. (Evvelki bulmacanın halil) 234 56739