kületer iAntalya ve havalisinden notlar __l Yazan: Dâniş Remzi Korok ll Mutasarrıf vekili Talâtın ansızın gelişi - Marki Farantinin porotestosu ve ta- Yepleri - İç Anadoluya kaçma teşebbüs — Diyerek liva muhasebecisi ve mutasarrıf vekili Talâtın geldi - Bini haber vermişti. Onun böyle ansızın gelişine hiç bir manâ ve- remediler. Zaten ondan hoşlan - miyor, yaptığı hareketleri be - ğenmiyorlar, beceriksizliğine k- zayorlardı. Bu defa böyle apan - Bız gizli bir toplantının üzerine gelmışdmmdıbüshımmeuî helerini uyandırdı. Onu âdeta talyanlar nam ve besabına çalı- Hyor zannettiler. Halbuki Talâtın hiç de şu ara böyle bir fikir ve niyeti yoktu.| Belki idaresizdi, belki koskoca hmuuammgımde_m» cek bir tecrübeye sahip değildi. iNe de olsa bir liva muhasebeci- gi bulunuyordu. Ondan daha faz- | la bir iktidar ve muvafafkıyet 'beklemek te abesti. Talât en na- zik bir zamanda ve bir emriva- ki ile getirilmiş olduğu muta - Barrıflığın ne mühim bir iş ol -| duğunu ancak onu - kabul edip | mutasarrıflık makamına otur - duktan sonra — anlamış, ondan | sonra da bu büyük ve çok mu - hataralı yükün altında ezilmiş- tür, Asıl mutasarrıfın tayin olu- nup geldiği tarihe kadar geçen bu kısa müddet zarfında ise An- talyanın başına gelenler gelmiş- tr işte.. Bütün bunlardan Talât; ne Hereceye kadar mesuldür”.. A- €aba eski mutasarrıf Firuzan | gibi o da cidden İtalyanlar hesa- | bina mı çalışmıştır?. Öyle kana- | at ediliyor ki böyle bir hasis ve ihahis niyeti yoktur. O sadece eh İi olmadığı bir vazifeye bir kaç, kademe birden atlıyarak çıka -| almış olmasının; ve vaziyeti iti-. ibariyle başında çok değerli ve bir idarecinin bulunması | gelen bir memleketin en nazik bir zamanında velev ve -| * olsa idaresini ele a- miş bulunmasının mahzurudur. Fükat şüphesiz ki bütün bun- ları o sırada her Antalyalı mun- | ıfhkmnhlkmı]ewnyuve tefrike ne vakit ve ne de bir si-| mir istirahati bulabiliyordu. Bu- mun için Emin bey, Zeki bey ve Tüfekaları bu âni gelişi de veh- Haıhzrhıngıbu'şehldetdıh kâ edebilirlerdi. Nitekim de öyle| wmwa,maem böylesi hayırlı olur. Evvelâ bir| fikrini öğrenmis olalım. Bakalım kontrole mi geldi?. —. Bu teklif muvafıktı ve derhal Zeki bey de öyle yaptı. Fakat| 'l'ılıl:ı'ıgd.ııııeuı.r!bomhnskxW bir maksatla idi. O Marki Faran | îıü]lmüyemeduuumş: ttâ mutasarrıfhğa Emin beyin evi daha yakın bulunduğu hal- de oraya gitmeyip de bu uzak | semtteki Zeki beyin evine gel -| mişti. Maksadı ona bir müna - gip lisan ile vaziyeti anlatıp, bil- vasıta da Emin beye duyurup ikisinin birden Antalyadan kaç- malarını temin etmek imiş. Zeki bey misafirini alt katta karşılayıp kabul eyliyerek ko - nuşmuşlar ve dediğimiz şekilde Marki Faranti ile aralarında ge- çen hâdiseyi anlatınca Zeki bey: —Üyhıseyukanbıynml!— 8 AYLIK Y AYLIK B0 Mart 1941 PERŞEMBE £i Sefer 1360 7 Mart 1867 Gün 78, Ay &, yık 41 . Güneş mLAa3 6.04 Akgatn 1200 1821 Öğle 600 zz Yatsı ıa1 2051 DİKKAT «veni Sabahs a gönderilen yazılar ( we evrak neşredlisin edilmesin lane ( Günmüz ve bunların kaybolmasın. /dan dolayı hiç bir mesuliyet — kabal Tkindi 926 — Ezani ISAT — Vasatf İmaak 1008 — Ezemt 424 — Vazati Üeditmez. B M z ÜN e min bey de buradadır. Daha bir kaç arkadaş var. Hepimiz birlik- te müzakere edelim. Demiştir. Biraz sonra bütlm hazır bulunanlar Marki Faran -| tinin protestosunu ve Emin, Ze- ki beyler hakkındaki taleplerini duyunca : — Fikat bunlar bizim mem - leketimizde olduklarını unutu - yorlar mı?.. Diye bağrışıp çağırmıya baş- lamışlardır. Mutasarrıf vekili: — Dahası var. Hemen zeval - den sonra asker işgale başlıya - cak.. Demin resmen donanma kumandamı makama bildirdi. Emin bey: — Siz ne cevap verdiniz? Ka-| bul ettiniz mi?.. | —Hnyır_!mı——ı yam, dedim. — Böyle şey mi olur efendim. Kat'i surete reddedecektiniz? — İyi amma muttası! Dahili- ye nezaretinden bir - gürütüye meydan verilmeden suyuna gö- re gidiniz diye emir üzerine emir | geliyor. Ben ne yapayım?. — Peki onlar sizin eevabını- za ne dediler?. — Tamamiyle asker çıkara - değiliz. Sadece Antalyada bulunan İtalyan tebaası, halkın emniyet ve asayişini muhafaza | «m | maksadiyle yüz kadar bahriye| silâhendazı çıkaracağız. Bunu İstaribuldan sormağa ne lüzum var? Nasıl olsa kabül ederler?” tam bir sessizlik içinde bitti. San | | ki hepsi de meşum bir. belâ ve| musibet ile dillerini tutulmuş bu | huyorlardı. Yine sükütu. Emin bey bozdu: mayı Zeki beye vadettim. | geniz hemen bu gece hareket e mekttiği yerlerde düveli itilâfiye ile hürriyet ve itilâf fırkası var. Onlar da biz ittihatçıların göz - lerini oymıya çalışıyorlar! Daha oralara gitmeden yakalanmak ihtimali var. — İç Ahadoluya gidiniz. — Orası da şimdilik ne ittihat ve terakki ve ne de hürriyet ve itilâf mensubu insan istemiyor. Binbir sigadan geçiriyorlar. Yi- ne en emin yer burasıdır. — Fakat sizi istiyorlar. — Teslim olmayız, olur biter. — Ya cebir ve tazyik gösterir- lerse. — Müsaade etmezsiniz. — Ya beni de dinlemezlerse? — O zaman silâhla mukabele | ederiz. Bizi evlerimizden sağ, sa- lim çıkaramazlar. Geniş odada yine meşum bir süküt oldu. Herkes başını önüne eğmiş derin derin düşünüyor - lardı. Misafirlerden biri: — İyi amma Emin ve Zeki beylerden ne istiyorlar? Talât izah etti yine: İtalyan muhbirlerinin ver- diği malümata göre şehirdeki bütün taşkınlıkların ve soygun ile infilâk mürettinleri Emin beyle Zeki bey imişler. Memleketin asayişi | bakımından onların italvan kon- solosluğuna teslimi lâmım geli - yormuş. Bunun üzerine emin bey biraz evvel diğer arkadaşlarına anlat tığı bomba hikâyesini bu sefer mutasarrıf vekiline de anlatın- ca, onu da bir hayret ve takdir hissi sardı. Emin beye karşı — Şimdi Marki Farantinin si- zi niçin istediğini anlıyorum. Korkmakta hakkı varmış! (Arkası var) vak'alarının - bütün | ölü bulundu er“if_!ar tetkik olunuyor Her sinemada yan- giına karşı tedbir- * ler alınacak İstanbal belediyesi Ferah si- nemasının yanmasiyle atlatılan | büyük tehlikeden sonra, bu ge -| kilde büyük tehlikelerin bir da- | ha zuhuruna mâni olmak mak- Badiyle esaslı tedbirler almak için faaliyete geçmiştir. | Belediye heyeti fenniye mü -| dürlüğünde mütahassıslardan mürekkep bir komisyan teşkil o- kanmuştur. İtfaiye müdürlüğünün de bir | Azası bulunan bu komisyon şeh- | rimizdeki bütün sinemaları bi-| rer birer dikkatli bir tetkikten geçirecektir. Bu tetkikat esnasında yangın tehlikesine karşı her sinemada ahnacak tedhirler tesbit oluna- cak ve sinema sahipleri bunları yapmağa mecbur — tutulacaktır. Daha şimdiden Beyoğlu — ve| Şehzadebaşında birer sinemanın | ahşap olduğu ve yangın için çok | tehlikeli olduğu tespit olunmuş- | tur. Bir kahveci Hâdise, şüpheli görüldü Şehzadebaşında, — Direkler a- rası Vezneciler caddesi üze - rinde, Darüttalim. Kıraethane- gi sahibi bulunan 80 yaşların - daki Hacı Osman dün sabah k- raathanenin orta katındaki' as- ma bölmeler kismındaki yata- Hında ölü olarak bulunmuştur. Zabıtaya verilen malümat üzeri- ne adliye doktoru tarafından ce- set muayene edilmiş ve ölüm #üpheli görülmüş ve ceset mor ga kaldırılmıştır. Yaptığımız tahkikata göre Hacı Osmanın oğlu ayrıca poli- se müracaat ederek: “ — Babam bir kaç güm evvel Ayni zamanda babamın üzerin - de 1000 lira kadar bir para var-| dı. Bu para meydana çıkmadığı gibi bir takim yeni elbisesi de kaybgimuştur. Bu hususlara | C E&"İ' mali ratı 1 İnci sayfada) Ruznamede mevcut meselele- rin müzakeresi esnasında sıhhi imdat talimatnamesinin — bazı maddeleri münakaşalara sebep olmuştur. Halil Hilmi Uyguner söz alarak demiştir ki “— Şehirde bir çok yarala- ına vak'aları oluyor. Bunlar â- cil tedaviyi ihtiyaç hissettiren hâdiselerdir. Fakat evlerimizde de bazı âcil tedaviyi icap etti- recek hâdiseler vukua gelmek- tedir. Bu hâdiselere imdadı gıhhi otomobilini getirtebilmek imkânsızdır. Âcil yardım diyo - ruz. Bundan ne kastolunuyor ?| Henüz malüm değildir.,, | Belediye Sıhhat Müdürü Osman Sait söz alarak oevıbml geniş malümat vermiş, ezcüm ş | ilk “— Âcil yardımı bu kadar, teşmil edersek o zaman işin &| sasından İnhiraf etmiş oluruz. Vesaitinfiz azdır. Şimdilik Bey- Moğtü, Zaninönü, * Üzüe v Fatih —muntakalarında geceleri nöbetçi doktor bulunduruyoruz. Bunların emrinde hususi oto-| mobiller vardır. Bir telefonla derhal vak'a mahalline gider -| ler.,, demiştir. | Neticede bu talimatname en- | cümene tadil olunmak üzere iade olunmuştur. İkinci celse Meclis ikinci celsesini vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kır- darın riyaseti altında yapmıştır. Zabıtai belediye talimatna - mesinin bazı maddeleri münaka- ga ve kabul olunmuştur. Müte- akiben — vali ve , belediye reisi doktor Lütfi Kırdar şubat dev- Dün yedinci asliye cezada bir emniyeti suiistimal ve do- landırıcılık davasına — bakıldı. Yapılan hareketin çok kurnaz- €a ve pek enteresan bir mahi- yette olması itibarile tafsilâ - fını veriyoruz. Muameleci — Anesti Hironis isminde bir şahıs; zengin bir dikkatinizi çekerim, demiştir. Ölünün bulmduğu mahalde, evine gitmediği gectler yattığı yatak ve mair egya olduğu gibi durmaktadır. — Yalnız dikkati çeken bir cihet vardır ki bu da diplerine kadar yandıktan sonra biterek sönmüş olan bir kaç ftane mum yeri ve mum izleri mevcuttur. Müddelumumilik ve polis bun lar üzerinde ve kahveci oğlu ta- rafından yapılan ihbarm ciddi yet ve doğruluğu etrafında da ehemmiyetlice tahkikata mı., mışlardır. Alâkadar makamların d.ı!ıa gimdiden bir kaç kişiyi şüphe altında bulundurdukları ve an- ları sorguya çektikleri öğrenil- miştir. Henüz gaip garson hak- kında bir malümat almamamış- tır. Asansörlerin kontrolleri İstanbulda bulunan asansör- leri belediye daimi bir kontrole tâbi tutmağa karar vermiştir. Apartıman veya müessesin- de asansör bulunan herkes be- lediyeye 15 gün zarfında bir beyanname verecek ve bu asan- sörler belediye tarafından fenni | şekilde muayene - olunacaktır. Beyanname vermeyenlerin a sansörleri mühürlenecektir. bir çırak almıştı. Bu ölüm | gününde anun ortada bulunma- | yışı beni şüpheye düşürüyor . kadın olan Henni Teridisin umumi vekilliğini âlarak bü- tün muamelâtını takip etmek te imiş. Bu sırada kadından 4000 lira borç eden Nikolâ Mersinos ile yine Galatadaki dükkânmı terhin eyliyerek 1300 lira borç alan Galatada terzi Niko Panayotidisin bu borç alma ve ipotek muamele- lerini hep'bu Anesti Hironidis takip ederek neticelendirmiş. Gel zaman git zaman derken geçenlerde kadıncağız — ölmüş ve vereseden olan Kalyopi, Kı- ristina, Katina adındaki — kız- larına baş vuran muameleci Anesti: — Anmnenizin bütün işlerini genelerden beri ben takip et- tim. Bütün muamelâtı iyi bili- yorum. Kabul ederseniz sizin de işlerinizi takip edeyim. Diye bir teklifte bulunmuş ve kabul edilmiştir. Bundan gonra Anesti bir gün kızlara gelip: — Annenize 1300 lira borcu olan terzi Nikola Panayotidisi 450 liraya sulh olmağa razı ettim. Eğer isterseniz bu pa- rayı alıp ipoteğini ibra ede- lim. Diyerek onları da bu işe razı etmiştir. Nihayet notere gidilmiş ve 450 lira Nikolâ- dan alınmış, ibra senedi tan- zim edilerek ipotekli olan mal ipoteğinden kurtarılmıştır. E- sas avukatları olan Kostantin Rali 450 Hirayı noterden ala- rak kızlara teslim edip ver- miştir. | rinden iadem | diyenin borçlu olduğu meblâğ-| ni yap dolayısiyle etmiştir. n ı kısa bir nutuk — irat Valinin nutku i Vali bu nutkunda ezeümle de- miştir ki: “— Bugünkü toplantımızla Ü- | Çüncü intihap devresinin üçün- cü yıl içtimanın şubat ayı büt- | çesi devresi sona ermiş bulunu- yor. Bu devrede arz ve takdim ettiğimiz 911 yılı vilâyet ve be- lediye müşterek kısımlarını ihti- va eden İstanbul umumi mecli- sinin adi ve fevaklâde bütçele- | riyle mülhak bütçelerimizin tet- kikatını ikmal etmiş, ayni za - manda 939 yılına ait kat'l he - saplar üzerindeki tetkikatı ta- mamlamış bulunuyoruz. Bu seneki bütçemizin, maa -W rifte, ziraatte, nafiada, sıhhiye ve veteriner işlerinden mevcut | teşkilât idame ve takviye edil- diği gibi ilk okul ogm.menh ; dolduranların - iktisap eımdenj hakların ödenmesine milhim bir yer verilmiştir. Bu arada yıllardanberi xıuın-( lâk bedellerinden alacaklı — bu- lunan vatandaşlara karşı bele- ların tesviyesi için ayrılan tah- Bisatı da memnuniyetle kayde - Gderim, Bütçenin iera mesuliyetini n-w zerinde taşıyanlara tahmil etti- | ği yukarıda hülâsaten arzetti- Him vazifeleri tatbikat sahasına | Gdökerek gelecek sene huzuru -| nuza bunların fili neticeleriyle çıkacağımızı vâd ile hepinize | Baygı Ve sevgilerimi sımarıkî Şubat içtima 'devresinin mhayem bulduğunu arzederim. ,, —ÜMMuameledolabı — Bir kurnaz muameleci müekkil- lerini meğer nasıl kandır'mış?.. | yine bir alacak iyüzünden Ali ı isminde bir kaptan tarafından mahkemeye yerilerek dükkâ - nına haciz koydurmak istemiş, Nikolâ bu malın ipotek oldu- ğunu ileri sürmüş ve kızların mahkemede şehadetleri — icap etmiştir. Tabil üç kız da bu mahkemede: — Evet dükkânı bize ipotek değildir. Biz onu 450 lira ala- rak ibra ettik ve malını ipo- tekten kurtardık, Demişlerdir. Fakat terzi Nikolâ buna hayret etmiş, mahkemeye tek rar tekrar, kızlara da kerrat ile dükkânnın ipotekli oldu - ğunu, tapu kaydında hâlâ işaret bulunduğunu — söylemiş ise de mahkeme şahitlerin ifa- deleri üzerine bu ipoteğin refi- ni bir karar ile tapuya bildir - miştir. Bu vaziyetten süphelenen İ| Nikolâ bilâhare kızları da ikaz |! edince işin iç yüzü anlaşılmış- || tır. Meğer muameleci Anesti no- lim ile ipoteğin ref'ini ve ibra senedini tanzim eylerken — sa- dece Nikolâ ismini kullanmış ve bütün ipotek muamelesine ait kayıt numaralarımı da ve- reseye 4000 lira borçlu olan diğer Nikolâ Mersinosa ait | dosyanın numaralarını koy- muştur. Bu suretle a farkına nadan 4000 Tirayı IW ibra etmişler ve Kadıköyün - deki evin ipoteğini refeyle - i | mişlerc Dünkü duruşmada aklı dolandırıcı yeti suiistimal İe kurnazca bazırlanır muamele dolabı idi. Dur da bazı gşahitler nol lan — bunların menin ba: bu me - emi işte bi iş bir usma- aa n n muha: me bırakılmasına karar MAARİFTE î TETETR S |ile neticelendirilmiştir. ””il**’,— OKUYUCU Türk Macar tâcaretı Gö uwımlere Ankarada devam | olunacak | Bir buçuk aydanberi Peştede | cereyan eden — Türk - Macar | ticcaret müzakerelerinin durdu- | ğunu yazmıştık | Macaristanda — bulman | Bedri Tahir Şamaniın riyaset | ettiği heyetimiz. memleke- timize dönmüştür. | Bazı sabah gazeteleri, ımî heyetin dönüşte güya Şufyıyı da uğrayarak ticari temaslarda | bulunacağını yazmıştı. Halbuki böyle bir tasavvur dahi yok- tu. Nitekim heyetimiz, doğru -| dan doğruya memleketimize av- | det etmiştir. | Heyetimizi takiben bir de Ma- | car ticaret heyeti şehrimize gel- miştir. Bu heyete, Macaristanın | memleketimizde bulunan ticaret | ataşesi riyaset etmektedir. | Macar ticaret heyetinin Am-| karaya giderek yarıda kalan müzakerelere devam olunaca- | Ü söylenmektedir. 1 | | 16 kömür ocağı ha- 'Zineye Etlgedıynr Sahip oldukları râaden öcak - larını şahsen işletmekle mükel- lef oldukları halde imtiyazları. ni başkalarına kiraya verdik - leri İktısat Vekâletince haber alınmıştır. Bu' şekilde hareket | eden ocak sahiplerinin hukuku- nun sukut etmesi ve ocâkları- nın hazineye intikali " lâzımdır. Sotr yapılan tahkikatta Ereğ | li kömükr havzasında 16 komurw ocağının imtiyazını taşıyan Şa-| hıslar tarafından kiraya ven]—v diği tesbit edilmiştir. Teşkil &-| dilen bu komisyon bu ocaklar- daki tesisatin kıymetini takdir | edecek ve ocak sahiplerinin yal nız bü bedeli alma hıkh.n ka-| lacaktır. | Maarif Müdürü | Ankarada | Maarif Müdürü Tevfik' Kut, | dün Ankaraya gitmiştir. Maarif Müdürü Ankarada lise ve orta okulların ikinci yazılı j (İh:ı.n-W ları hakkında - vekâlete izahat | verecek ve tedrisat meseleleri | hakkında temaslar yapacaktır . | Orta mektep müdürle- | rinin toplantısı W Şehrimizde bulunan orta mek | tep müdürleri dün bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda orta o- kulların umumi tedris vaziyet - leri mevzuu bahsolmuştur. BELEDİYEDE Arabalar asfalt | yoldan ' geçemiyecek İstanbul belediyesi şehrimiz - deki asfalt yolları bozulmaktan mümkün olduğu kadar vikaye etmek maksadiyle demir teker - lekli arabaların bu yollardan geçmesini menetmeği arar ver- Bir yolcu tram e 20 MART 1941 arrma n aai ea aa Yeni bir kazanç şekli Karilerimizden A. Kocamaz imzasiyle göyle bir mektup a- l “Ev vesaire alım ve satışı ve kiralanması işleriyle meş- gul bir zatın yazıhanesine gi- rerek kiralık bir ev yabut bir apartman kutı olup olmadığı- m sordum. Bir defter açtı ben ev ad - reslerini tetkik edeceğini zal- nederken ©o ismimi ve adresi- mi sordu ve defterine kayıt ve ayni zamanda hem yaz - mağa hem de sık sık duvara iliştirdiği bir kâğıda bakarak nazarı dikkatimi celbetmeğe başladı. Bittabi ben de duvar- daki kâğıda baktım. (Alım, satım işlerinde 50, ev kirala - mak istiyenlerden 25 kuruş ka-i yıt parası peşin almır) deni - liyordu. Maksadı anladım ve 25 kuruş mu vereceğiz diye sordum. Evet usulümüz böy- ledir, dedi've 25 kuruşu aldık- tan sonra istihdam ettiği bir çocuğa (Git beye Cağaloğlun- daki ev ve katı göster) dedi. Gittik. Zaten evin pençeresi- ne (Kiralık kat) levhası azık- mış. Benim istediğim şeraiti haiz olmadığı için konuşmağa görüşmeğe bile lüzum görme- dim. Başka yok mu, diye so - Tunca, çocuk haydi bu taraf - larda arıyalım diyerek boşuna bir kaç yer dolaştırdı. Ve şu- na, buna buralarda kiralık ev var mı dive soruşturmıya baş- ladı. Ve en sonra da ben arı- yayım, bulursam size telefon ederim, dedi ve savuştu. Ne oldu ise bizim yirmi beş kuruşa oldu. Ben de iyi bir kazanç yolu öğrendim. Bu ka- zanç tarzından haberleri olmı- yan diğer dellâlların da ikaz edilmelerini reyi alilerine arz ederim.” Yeni Sabah: Alâkadar ma - kamların nazarı dikkatini cel- bederiz. Kalpazan Ahmet Şimşir bir seneye mahküm oldu Çatalcada kendi gayret ve marifeti ile 50 kuruşluk paraları taklit ederek kalp 50 kuruşluk yapan ve piyasaya sürdüğü Bs- | rada yakalanan Çatalcalhı Ah- met Şimşirin birinci ağır ceza- daki muhakemesine dün devam Ahmet Şimşirin kalpazanlık ettiği mah- kemece sabit göftülmüş ve hak- kında bir sene hapis cezasına karar verilmiştir. İKTİSAD Yeni yakalanan muhtekirler Fiyat mürakabe bürosuna vaki ihbar üzerine memurlar Eminönü mmtakasında lüks ka- Şer peyniri satan bir kaç taciri daha suç üstünde yakalamış- lardır. Bunlar, yağcı Yani, İs- mail Hakkı İskeçeli, Stefanitis- dir. Ayrıca lüks kararı almadığı halde kumaşlarını yüzde elli kârla ve lüks namıi altında sa- tan Kamelya mağazamı Ssahibi hakkında da takibata girişil- miştir. Lüksçülerin hepsi adliyeye miştir. Demir tekerlekli arabalar Ja k.ın*ycn arasın- bu yollara müvazi bulunan par- ke yollardan geçeceklerdir. üed Bütçe Ankaraya | | gönderiliyor | Şehir Meclisi tarafından bir kaç gün evvel tasdik olunan be- lediye ve vilâyet bütçesi yakin- da Ankaraya, tetkik vö tasdik olunmak Dahiliye Vekâ- letine gönderilecektir. Bütçenin nisan ayı tasdik olun- muş olarak şehrimize iade olu- Ş1 tahmin olunmaktadır. sonunda da kalarak ezifdi Tarlabaşında Sakız sokağın- da 9 - 11 sayılı evde oturan Di- mitri oğlu Yorgi Beyoğlundan Fatihe gelmekte olan bir tram- vayın basamağında dururken Galatasarayda tesadüf ettileri belediyenin çöp — kamyoniyle tramvayın arasında kalmış ve muhtelif yerlerinden ğar su - rette yaralanmıştır. Yaralı Bey oğlu hastahanesine kaldırılmış ve hâdise hakkında tahkikata başlanmıştır. Xh 4