Rayfa : güreş tutan bir we merkezden güreşe gizmi mun için ayni kuvovt ve daveco| Kabil değildi. Bütün — kuvvetini gağında toplamıştı. Böyle - bir pehlivan Mollaya nazaran Bölak Sayılındı. Helbuki Molla güreşi istediği yerden tutabilen ve girebilc Bir adamdı. Bu tebeple Çalr: Üdaima soldan gül Molla, hasmının sağ giri; me gelmemek için daima sold: tutüyor, ve soldan hamle üner. ne bamle yapıyordu. Binaenaleyli Çakır, bu soöl © müdafadan başka birşey amıyordu. Ancak kemdini kaplrmamağa çalışıyondu. Çakır, hasmmının ba mehare tini evvelki güröşlerinde anle - mıştı. Hattâ akramı olan peh - Hivanlara göyle demişti ; — Bu, Çolak sakardır.. Her Ytaraftan güreşe giriyor... Buna misal getirmek koluy - dur. Meselâ; bir ayağiyle futbol oynıyan bir oyuncu ne kader usta ve mahir olursa olsun an - cak topu o ayağiyle idare cdip *hâkim ölabilir Bir futbolcu sağ” ayağiyle o - yuncu ise, tap âni birsurette s0l ayağına düşerse Şüt çekmek v gol çıkanmak anında yqıınm.. Ancak sağ ayağına hâkim oldu ğu için bütün fırsatları kaçırmız) olur. Fakat, bom &ağ ve hrem'Üc srısJ ayağına aynen külüm olan fut - bolcü pek az ve nadirdir. Böyle 'bir oyuncu daima tehlikelidir. İşte güreşte de bu sağlık ve) ollük vardır.. Hem daha bariz bir şekilde vardır. Bir güreşçi iki taraflı güreş tutuyorsa dai < a tek taraflı güreş tutana teh- likelidir. Ve, basraımı daima bo-) Zar.. .Ona firsat verdirmez.. Molla, 'hasmı Got ise, sağdan *tutardı. Sağ ise, sokdan güreşe girerdi. Bu suretle daima ha - #ımlaranı aldatır ve, kapabilirdi. Çalkırın, Mollanım karşısında Akıvranmasına &ekep olan yegâ- me mesele bu solak güreş mese- lesi idi. Hele Tekirdağı güreşinde Mol la bir ateşpare olmuştu. Daima aksine güreşiyor, Çakıra hiç bir hamle payı bırakmıyordu. Sonra da, bütün şiddetiyle gü- reşe girerek ters güreş tarmım basmına kabul ettirdiği cihet - ten fena 'halde yoruyordu. Çakır, mütemadiyen tere gü- reşliği için yorulmuştu. Solak elle yazı yazar gibi güreş içinde | kargacik, burgacık kalmıştı. Yal maz, meharetile, gövdesinin ağır- bğiyle, kuvvetiyle güreşi idare edebiliyordu. Keşanlılar, Mollanm hâkim güreginden pek neşeli idiler, İki de birde bağrıyorlardı. — Molla, haydi?.. Çatalcalılar şaşkın bir helde idiler. Ağızlarını bıçak açmıyor- du. Molla, hücum ede ede belizi kesilir diye ümitleniyorlardı. Halbuki Mollanın nefesi man - da gibi idi, Güreştikçe açılıyor - du. Sigara, kahve, çay, içki, sui- istimal nedir bilmiyen Mollanın ilikleri dolu idi. On tane Çakır Olsa onun nefesini kolay kolay kesemezdi. Hele Mollanın, baba yurdun- dan ayrılması, omuzunda taşıdı- ği bir kisbetle, sırtında taşıdığı l TIYATYROLAR l Şehir Tiyatrosu Temsilleri | Mepebaşmda Dram lasmında 'BUGÜN GÜNDÜZ saat 1530 da ve BU AKAŞAM sant 2030 da MEŞALELER * İstiklii caddesinde komedi lasmında (BUGÜN'*GÜNDÜZ saat 15.30 da VE BU AKAŞAM snat 2090 4a PAŞA HAZRETLERİ ©AMİ e0 bir cülbeden maması onu bü dirmişti. Or. Mmitlenmek, Beceğim gülünç olurdu. Molla bi Mara, bütün bi n dağı £ ot olmu, Güreşin yürmi kikasında Mollanın, önsesini bırakıp göyle bir kaç a | ndığı — Hayün, Bu, Molkauh son — nüresi ve son çırpımması oldu. Nâra atar $ KM SYT XKÜY ÜD ADAĞ AAA FÜN TTT DY NL LA YUNADN T TT NARARALANAT YA 'M(;?mi.'_î DA C© VA - YAT > hasınmmın Üüzerine anda Çaların çapraza ği görüld n Alla amışlı ki dişlerinin lan isitiliyor dan pü gibi almı l İkide | BLatlemeğe eee HUi S& P îîıonqer E"m novası | Bugün Beşıkta:da Galatasaray, Fener hahçe ile de İstanbulspor karşılaşıyor Dörtüür ternuvasmın — ilünci Haftası Mmaclarına; bugün Be- Şiktaç Şeref stadında Epvam c- dileceklir. bilindiği gibi stasbuldan millt kümeye girecek kulüplerimicin ddman üzerinde bulunmalcrını temindir. Takanilanımaz yaptık- ları oyunlarla anfarm bir ha bulurmaları stada toplanan lerce halkın tetkik nararla dan kaçmasa gerektir. Geçen hafta olduğu gibi tomiz ve gü- vültüsüz futbol makdarı seyret- mek — hepimizin — candan nni — ettiğiniz — bir . Bu Dazar Ga, Aya nce ile partizamı bulunduk- darı külüpleri ve onların kıymet - li oyunlarını görmek üzere hava| fena olsa bile bir çeok Bevürdile-| Tin sahayı dolduracağına emi- Galatasaray - Beşiktaş Milli küme — müsabakaları- zan yaklaşması hascl takım- larıma yeni bir veçhe vermek istiyen Sarı - Kırmızahıların, ge- | t& çen hafta deneğikleri bir ild o-| yuncanun daha acemi - oldukla- Tı ve ekibe iyice yerteşemedilde- ri nazarı itibara alınırsa; futbol sezonu başındanberi bu sene hic yenilmiyen ve biribirine çok a- lışan oyuncuların iyi bir kom-| ee l | a kücü binezonu olan Beşiktaş takımını yeneceklerini tahmin etmek pek| jyerinde olamaz. Son maçlarile Siyah - Beyazlılar bize bir maç esnasında — eflerine — gecir - dikleri bir iki fırsatı hemen göle tahvil eden şekilde görünü- yorlar.. Sarı - Kırmızılılara gelince; vaziyet tamamile aksine.. Hiç anlaşamıyan Galatasaray for vetleri bir çok fırsatlara kevı malarına rağmaen, bir türlü sayı kaydına muvaffak olamıyorlar. 'Detansda, Musanın — şuurlu oyunu ve Enverin inceliğine mu kabil, Halilin sert atakları ve Rifatin enerjizi ile iki takımın gerisi tamamile biribirine zit iki şekil arzetmektedir. Diğer yan haf Eşfakla Beşikttaşın yeni gördüğümüz genç oyuncusunu mukayese bile etmiyeceğiz. Şim- dilik Eşfak her zaman ondan, iyidir. Müdafiler: İnkâr edilemez ki Faruk Ad- nan hattı Yavuz Hüsnü tertibin- den daha kuvvetlidir. Kaleciler aşağı yukarı biribirine müsavi.. 'Şu mülâhazalar bize gösteriyor ki Beşiktaş takımı forvetleri ile bilhassa Galatasaraya üstün bir. vaziyet almaktadır. İşte bunun neticesi olarak Siyah - Beyazlı- lar gol yeseler 'bile forvetlerinin sayı yapacaklarına itimatları wardır. Bu itibarla galibiyet ib- resinin bugün daha çok Siyah - Beyaz tarafı gösterdiğini söy - lemek pek mübalâğalı gerektir. Fenerbahçe - İstanbulspor Milli küme hızıyla büyük biri gayret gösteren; eseri olarak dördüncülüğe kavu- şan İstanbulsporluların, bugün Sarı - Lâcivertleri yeneceklerini tahmin etmek hiç te yerinde ol- olmasa| biraz da şans| er teker hiç biri as olma-) AF © R yan — İstanbulspor bir araya gelince bızla rakip kaleye yü iyice bildikleri hul n larından bazılarının korkak O, numalarımdan dölayı - bir türi netice elde edemiyorlar. Müd: Yaası çok sakı olan Penerbahçe- lileri yenebilmek için, her şey- den evvel Cihadı mağlüp etmek dâzımdar. Bu kâlecinin uzaktan pek gol- yiyeceğine göre karşı'takım for. vetlerinin Fener kalesi yakınla- randa iş yapmaları tavsiye edi- hir. Fakat ukarıda da söyledii istanbulspor golcüleri- hassa merkez muhacim Cihadın çekingen oynaması; ar- kadaşlarının Fener kalesine yak laşmalarına mâni olacaktır. Bunun neticesi olarak ta Sarı Lâcivert ağlarında futbol topu- nu görmek bir hayli güçleşecek- tir. Fener forvetlerine gelince; Rebiinin ustaca yürüttüğü hü- cura hattı her zaman için İstan- bulspor müdafaasımı tehdit ede- eek; we oynadığı tekdirde F şansı pek fazla olan Nacinin sık sık ve bazan da tehlikeli vuruş larını Fikretin tutamadığını gör mek imküân dahilinde olacaktır. Niyazi, eri bilbas Pikretin sürati nazarı itibara almırsa Fenerin kazana- cağımna muhakkak mazarı ile ba- kıtabilir. f Oğuz Güney Milli küme maçları on kulüp arasında ilacak Geçenlerde bildirdiğimiz gibi bu sene milli küme müsabakala- yına op kulüp iştirak edecekti.r Bu kulüpler İstanbuldan; Beşi taş, Fenerbahçe, Galatasaray, İstanbulspor, Ankaradan Genc-| lerbirliği, Harbiye, Demmporı İzmirden Altay, Altınordu; Es-| kişehirden Demirspordur. Bu maçların 23 martta ma> halli olarak başlaması muhte- meldir. İkinci hafta kulüpler sı- ra ile deplaemana çıkacaklardır. Türkiye futbol şampi- yonası 20 Nisanda başhyor Her sene olduğu gibi'bu sene âc Türkiye şamipiyonluğu müsa- bakalarına yakında başlanacak-| tır. İlk olarak birinciliklerini bitiren bölgeler bu maçlara iş-| tirak edecektir. Ve oyunlar 20 misanda futbol federasyonunun | gösterdiği sahalarda yapmlacak- tır. Kulüpler 14 der kişilik kad- rolarla Beyahate — çıkacaklar, götürecekleri fazla oyuncular | için yol masraflarını kendileri ö-| diyeceklerdir. 'Teknik ve mali bütün husus-| lar grup “birincilikleri yapılan | şehirlerdeki saha komiserine ait | glacaktır. Bu komiserleri bölge | futbol ajanları intihap edecek-İ lerdir. | Dünkü mektep maçları Mektepler arasında tertip edi. len futbol müsabakalarına d “Hayriye Vefayı 3 - Kabataşı 2 - İ mağlüp | Hini | | » ea eeaDU arR ae ŞEremra e Ünselanermsamaz. SABAHTAN 'sı.—.BAHA Darlık ve Tiry tarafı 1 Inci 6a h saatler ıın (Baş mışlardır! Bu beklemekten çı e niçin? Yüz bu ten mak için... £ ra elde ettikl hali; maun 'd: olm: hi lemiyorlar. An belki halis kalve de erlerinden farkı bi miz biliyorur. ki artık İs ta a halis kahve bu kabil değildir, fakat halis ve hal var. Hattâ o ka- dar var, ki bunların kilosunu 40/| a satıyorlar. içind Di H nohut ırpa emursa - 400 kuruştan şildir. Şimdi tiryakiler, k hiç bir kuru kahveye iti- mat etmediklerinden Ççekirdek kahve orlar ve görünüyor ki bağkza horhangi Mmaddenin tasarrufa >kluğundan yapıpı yapıp arıyor, | buluyarlar. Hükümet, bir gok tedbirlerle Ca alıştırmak isti- . ruf, hayat pahalih; um alabildiğine artmasına müni olmak için ahnan tedbirlerin başında gelmek Tâzımdır. Tek, tip ekmekten tutunuz da, kadın çoraplarımın Üüç cins olarak tahdidine, mücaseselerdeki kâ ğit pargalarınm — toplanmasına kadar bir gek çarelere baş vuru- durken kahve tiryakilerine pa- ramızın harice çıkmaması için yapılacak tavsiyelör para etmi- yor!.. Buna gaşmamak - kabil | değildir. * Hükümet pahahililda — müca- dele ederken lüks dşya ile meş - gül olmuya vakit bülamıyacı n bildirdi. Bu lüks eşya meya - nina anlaşılan raâyo makineleri de dağkildir. Halbuli vadyoyu tu- valetjesyarmdan ve lüks madde- lerinllen ayırmak lâzım, Harp radypyu her evinzaruri eşyası meyanıma soktu ve hükümetler için en mühim, en ileri, en geniş sahada tebliğ've bir propaganda âleti haline koydu.. Bunu harp- ten evvel takdir eden Ankara, küçük halk rağyoları yapacak- tı; olmadı. Şiradi piyasada hâlâ iz kadar radyo vardır. İstedikleri fiyata Batabildikleri bunları getirtmek imkânını da buluyorlar. Radyo idaresinde teşkilâtın yeniletilmesi, programların dü - zeltilmesi ve bir hale, yola ko- nulması düşünülürken -bu arada. da tabil boğuk, kapalı sesli spi- kerler değişecek, haberler kısa ve bol olacak; lüzumsuz, ehem- miyetsiz tafsilât atılacaktır- rad 'yo satışlarında sıkı bir kontro- lün de zaruri olduğu takdir e- dilir, ümidindeyiz. Behçet Safa nin kıtlığındiın değil, | bile bezmiyor, ne| gizli gizli | | ve çekirdeğinin ki-| | | | | | n ? Ü BÜN ! meyva ihibi teklifsiz mica ginda, komuşuyor soyarken kabuğanu rroağa çalışarak: — Talihin varmış azizim.. n — Neden im evde haftada bir'ae- yenâr... 'Ona da sen rastladm! — Amma yaptın ha.. Vücu - dun vitamine şidddtle ihtiyatt var.. Bol bol meyva yemek öm- Tü artırır... Doğru ama meyvaya para| artıramıyorar ki, vitamin alıp ta ömrümüzü artıralım. Malüm ya, yemeze elverişli elmanın kilosu 50 - 60 kuruş'! Ehh, biz başnufu- suz., Bir kilo alsam, az gelir..” İki kilo alsam çök gölir! (Tabil Entası değil, parası!.) Öyle ya Aki kilo elma 8&0 - 100 kuruş!.. O da, dodim ya, n iyisi degil, orta! Armudun yamna varil « miyor: Kilosu ell, attmış. Hem de moloz moloz şeyler? Portakal | dersen “eğer limon yerine kul -| lanmak niyetinde değilsen- on, '©n iki onçuktan aşağı değil. Eh. Ayda, hiç olmazsa sokiz, on lir; meyvaya tahsis etmek de her | büdeenin barcı deği. Wallan mı? | — Doğru! Mamlesef #doğru! “Yalnız aklımın ermediği bir nok- 'ta var: Meyva hariçten gelir bir nesne olma: racmnleketimizin | bol bol verdiği 'bir mahsul oldu” ğu halde niçin bu derece pahal: olsun?.. — Ona benim de aklım ermi- yor ya.. Bunu ancak meyvahoş | *tüccaları, kabzamllar(!), (Des- tomalcilar(!) ve belediye bilir!. Tramvaylarda tek bilet İki biletçi arasında Oh.. Azizim, dümya war - mış: — Vallahı öyle... — Ne'idi o on'para gürültüsü! — Bir yandan balik âstifi ka- Tabalık, öbür yandan yolcularla | on para çekişmesi.. İnsanı hafa- kan boğuyordu... — O kargaşalıkta çeyreğin üs | tünden yetmiş para geri vermek | beş kişiye bilet kesmekten da- ha zordu. Şimdi iş kolaylaştı.. — Al çeyreği, ver bileti!. — Artık biletçilik güç bir iş olmaktan çıktı.. — Ne kadar kalgbalk olursa | olsun, bir tarafından gir, öbür tarafından çık.. — Tcad edenler var olam.. (Bir yolcu söze karışır). — Kontrol olmıyacak ma ar- etmek istiyenlerin Büm thakkm- | dan gelecek?! İki yolcu arasında: — Çok şükür, yeni 'tek bilet | usulü ufak para derdini ortadan | kaldırdı.. — Yalmz o kadar mu? Daha i bir çok faydaları var: Bir kere | her gün gidip gelme 11 kuruş ve riyordum, şimdi 10 kuruş veri - | ve BA Büyük Pilotları İngilterode şittçülere karşı ha Cephelere akın. Y Büyük luks ve ihtişamı ve teshir edici güzelli SİL RATHRONE ' nin kuvvetli dehayı sanatkâranesi SÜM E R Sinemasında Görülmemiş bir muvaifakıyetle gösterilmekte olan RİYO YILDIZI emzsalsiz ank ve macera filminin kıymeti Bütün şehir halkının görmek istiyeceği bir şabesaerdir. .Bugln saa 1lde tenzilâtli ati ACLERL ARER KA 'Tehlikelerin heyecan... Aşkın meş'e... film Bugün LALE Sinemasında Husar Aşkı Budapestenin rüya dolu sahillerinde ve ıstırap romanı,. DİKKA'T : İki 1 — TÜRKÇE BRİTİŞ PARAMU: — RUMCA YUNAN JURNAL Buzün saat 11 de tenzilâtlı arttırıyorlar. matine Muziğin bayat verdiği şanan en güzel aşk ati Birden: Hal ŞAKA EDANAYANESİN ün Konmş:ma!arı LAY Tı amvay Semr H Yazan: RLGM SANAY yorum.. Yeda 365 kurug eder!.| Bonra en mühimami, 1 - 2 kıtalık, | seyahat | yazetak İzida | mesafeler âçin çeyreğe kıyamı -| yacaklarından, iki adımlık yer- Yere tramen ya binmeyip (taban- vay) a gideceklerinden izdiham yatros İki kuruşluk gazoz — | beş İkuruş _——mdmıı bir ağırlık hisse -| vir gezez içti, bardağın yanma bir beş koruşluk bıraktı, yürü- idü. Geniğ 'bir nefes abıp bir a| * “toh?” galetilrben sonta) her şey ipabhalı aizim, her şey.. Hele şu #0n zazranlarda elini neye atsan ateş pakham.. Fakat haydi bir moklarındadünya vaziyetinin te- Biri var. Haksız fiyat yükselişle-| Tinin de zakrakabe komişyonu | hâkkmdan gelmeze çalışıyor. Bütün bunlar nejse amma, Şu İs| tanbulun “ezeli” bir su ve gazoz meselesi var kü, neredeyse, “ebe- diyete” kadar sürüp gidecek! — Nasıl su meselesi? TTerkos sularının kesilmesi Tilân mi? — 'Hayır carım.. İyi su ve ga- zoz... Kış”yaz iyi suyun bardağl | 40 "paradır, 'gazozun #işesi ibes | kuruş! Gazoz bir kıratthanede 5 'kuruştur. Bir tütüncü dükkâ- 'unda 'Ga beş kuruş! Kraathane için, Şüphesiz, bir haktır; çün- kü, Oyan arasında yenilen bir lokum, 'bir karemelâ da burada beş kuruştur. Fakat, >tübtüncü, sucu 'gili *dükkânlarda neden 2 kuruş senmayesi olm gazoz bon kuruşa'satılam?! Yüzde yüz elli | kazanc.Mdem de bunum ne harp- le,ne buhranla alâkası var. Öle- deribari böyle.. (Geçen gün gaze- | telerde sekudum. Gazoz a.mıllerı 1 cemiyeti dir toplantı yapmış, | onların bile bu (İhtikâr şahese- ri) ne tahammülleri kalmamış, da tek bilet - unun yaz tafili Evet, ben de okudum. T kik edile — Demek beledi bunun için gazoz yadını bekliyormu: olsun da güç olm: fak, âyi suyu (Allah ıbilir paraya, iki kuruşluk gazo: kuruşa içmekten illâlah dedik... Şehir tiyatrosunun yaz tatili İki tiyatro meraklısı arasın- da — Eh.. Şekir eti iye senelerdir, millerinin fer- 'Ne ize geç tiyatrosunun | tatili de yaklaştı.. Yine tiyatro -< suz kalacağı Sahi! Bak ben'bunu tamz- men hatırmdan çıkarmıştım! bir Nisanda değil mi? — Rwet (Nisan Balığı) mey- dana çıkarken Şehir Tiyatrosu 'da türneye akacalk.. — Yazık! Halbuki beningör- Taeğe hazırlandığım daha'bir çok piyeder verdr!.. Bu yaz tatili, Şohir ttiyatrosu hesabına tiyi mi, Kkötü mü olduğunu biknem ama, >seyirciler için 'fema bir üdet! E- vet, pek gıcak havalarda, hani buram buram tor döktüğümüz mrevsimde tiyatronun tatil yap- Yması'doğru olabilir; ama, en faz da bir'ay, bir buçuk ay.. Bazla değil.. — Bvet,'bu noktaya — geçen gün (Yeni Sabah) da bir muhar rir'de temas etmişti. Pariste ACom&die Hransaise) seaenin her mevsiminde harıl harıl tem- aillerine devam edermiş.. Halbu- ki bizde, koca İstanbulun iki Şe- hir Tiyatrosu olduğu halde, se- nede altı ay tatil! Nerede bu.bol- Juk! Sonra, belediye, tiyatronun büdcesine senede Bilmem kaç Hin lira ekliyormuş.. Altı ay ça- Tışıp, < ay tatil yapılırsa el « ibette ekler!. — Doğru azizim.. Her sene Brtuğrul Muhsini bir iki piyeste sahnede görürdük. Bu sene de (Sabir Tö;!) ve (Kral Ödip) de göreceğimizi umuyorduk...Ne bu piyesler oynandı, he de m'tug< rul Muhsin sahneye çiktı. İyice sıcaklar basıncaya 'kadar pek ölâ temsillere devam edilebilir. 'Bu hem tiyatroya daha Üünya- nn hasilatını temin eder, 'hem: e 'halk beklediği piyesleri gör- nüüş olur... “Reczi Sanay 1940 #insmaclık enternasyonal kongresinde taç giymiş mu- azram, 'imüstesna Ve bütün dünyada takdirle seyredilen film AHA İSTİ RABI 'de Kathe Dorsch .ve Panl Hörbiger Hiçbir rekdüm filmin büyüklüğünü tasvir için kâfi değildir. İ MNN Ai ADK 1.-Zan Senenin eu müthiş macera 've sergüzeşt filmi 2- Çılgın gençlik at edildiğini göreceksiniz, büyük hir aşk filmiğ m'-" 1383 Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine zi ni SADA KTLİTP UAT V pl_w z MELERK Şinenasında S yeni danan JEAHETTE MACDONALD B Yarattıkları Aşk-Musiki ve Güzellik Şabeseri AY DOĞ Tühminin i BUGÜN Aşk-ihtiras İPEK en son Bugün saat Vi de nt AA LĞÜKÜİRL var Ayrıcı ŞARK si Gidiniz ve tevlit ettiği hevemm bizzat görünüz H_mw Buğin TAKSİM Sinemasında 2 büyük filmden mürekkep müstesna programı görünüz. stünde bir muvaffakıyetle devam ediyor. -Bugün saat T1 de ronzll..tll matine ve Iıeyunıılı mhuılîı'lo dolü BÜYÜK BİR MACERA Sinermasında S O N G E Büyük Fransız filmi Baş rollerdo: Fornand GRAVEW — Corinne LUGHAİRE zelen Föks dünya memasına DN GEDDENEEMİ ASA S zibar vo KELSGH EDDY'nin ARKEN ÇİD Aravmalisleri tonzilâtli matine ae SAD