=€_Tetkm ve îî::i ı_ FRANSIZ ANSİKL BAZI YANUŞUKLAR ——— Pröfesör Abel Rey;in Şark Milletlerine savurduğu iftiralar Yazan : Haşim Nahit ER - BİL B B Profesör Abel Rey Şarklıları, mutlaka vahgilere bensetmeğe karar ermiş olduğu için âdi bir #üphe ya” vı"hh"hn.hlmmokuyınv 1 Mart 1941 CUMARTEBİ 2 Safer 1360 16 Şubat 1356 Gün 5&; Ay 2, Yık 941 1 Kasım 114 9235 1633 lmsak 1101 409 Ezani Vasatt 130 1927 DİKKAT «Yeni Sabahe a gönderilen yazılar we ewrak neşredilsin edilmesin izde #lummaz ve bunların kaybolmalarım-. Ezani 1758 Vasatt dan dolayı hi bir mesüliyet — kabat adilmez. rupa âlimleri, çocukça bir analo gie ile gök yıldızları ve insanın azası arasında “ilmi?” bir alâka tesis etmişlerdi. Tıbbi ve ilmi bir mektep; gü-| neşi kalbe, ayı dimağa Venus| yıldızını kalçalara, Mereure'ü | akciğere, — jüpiteri karaciğere v.s. benzetirdi. Yine bu mektep taraftarları güneş İleayı al- tın ve gümdş gibi kıymeth ma- denlere -benzettiler. Neoplata - nicien'lerin kimya felsefesinde buna benzer birçok akideleri var | Astrolojiyi icat eden Keldanlar | bile sihirin bu derecesine — va- ramamışlar, ve bu yolda yaptık- larına bir ilim veya fetsefe un- gark ilmi” unvaniyle yazmış ol-| duğu — kitabım mukaddemesini kendisine hatırlatmak kâfidir. Bu mukaddemeyi yazan Henri | Berr, müellifin fikirlerini hülâ- sa ederken Rey'in Durkheim sosyolojisine uygunlaşmak iste- mesine şiddetle itiraz ediyor ve H. Berr yine o mukaddemede daha ileri giderek diyor ki: “Be- raberce yağşıyan kalabalık (yani cemiyet) yalnız “azimet nokta- sını verebilir, ve bu bile, cemi- yet için çoktur. Hattâ dinde de öyledir: Dini fikirler, hep fer didir. Mantık ve akıl gibi âlem- #ümul sanihaları da tasavvur eden ferddir.” Nihayet Berr, Durkheimin 308 yolojisine ve onu müdafaa eden Rey'e son darbeyi indiriyor: “Terakki cemiyetin dışında değildir; lâkin terakkiyi cemi - yet yapmaz, ve cemiyet bazı de- fa terakkiye de mâni olur.,, Rey'in yalnız ansiklopedi ma kalelerinde değil, yazdığı başka eserlerde de birbirini tutmaz söz ler söylemiş olduğuna dair yine bir Fransız aliminin şahadet etti ğini gördükten sonra, onun Şarklılar hakkında verdiği hük- mün manasızlığı daha iyi anla - şılmiş olur. Bununla beraber Mmemleketimizde gerek Durk - heimin sosyolojisine, ve gerek Tardein taklid nazariyesine ina - nanlar bulunduğu için, bunların her ikisinin de temelsiz oldulda- rını aydettikten sonra 3 üncü nazariyeye geçiyorum. Levi Brühlün vahşiler haklın- daki mütaleası ötekilerden daha çürüktür. Yukarıda gösterdiğim gibi in sanlar arasında fizyolojik ve psi- kolojik bakımdan hiç bir ayrı - hk gayrılık yoktur. Bununla beraber Levi, tec- ribi psikolojiden habersiz ol- duğu veya bumu hiçe saydığı veya hiç olmazsa ilim sahasın- da peygamberlik yapmak iste- diği için, vahşilerde mantık yoktur, demiştir; Ve prelogiguc, gibi uydurma bir kelime ile gü- mantığın başlanzca) ya onlarda plânı ı Prost tarafından hazırlandı İstanbul belediyesi imar işle- ri müdürlüğü Eyüp, Samatya, Enenköy ve civarının — tafsilât plânlarını tamamlamıştır. Plân- lar tekik olunmak üzere dün şe- hircilik mütehassısı Progta ve rilmiştir. Mütehassıs bu. plânla- rı tetkik edecek ve muvafık bul- | duğu takdirde plânlar Şehir meclisine sevkolunacaktır. — E- yüp için hazırlanan tafsilât plânlarına nazaran Feshanc ile Eyüp arasında, sahilde — bir meydan vücuda - getirilmekte- dir. Eyüp Sultan camiinin bir tarafı sahil olacak ve diğer oıp— hesinden Eyübe giden ana | geçecektir. Camiinin m—ıfımıı şarkvari bir kaç kahve vücude| getirilecektir. Diğer — taraftan camin etrafında mimari kıy - metiyle mütenasip bir gite vü-| cude getirilecektir. Elinde kaşar peyniri bulunan bir tacir Bir muhtekir suçunu başkasına atıyor Evvelki gün İstanbul Yerii- mallar pazariarı civarında — bir lan cürmümeşhutta, — faturasız ve fazla fiyatla kumaş satıldı - ( tesbit edilmişti. Mağaza sar| hibi, bu malları İzmirde, bir mü- | esseseden böyle pahalı aldığını | iddia etmiştir. Bundan dolayı büro İzmirdeki fiyat mürakabe bürosuna müracaat ederek mez- kür mağaza hesaplarının tetki- kini istemiştir. Imrnyıı.mn— rakabe bürosu, derhal — tetkike | başlamıştır. otomobil çarpmış Cemil Gürerin idaresindeki 1819 numaralı taksi Bankalar Caddesinden geçerken Şakir| iaminde bir gence çarparak ya- ralanmasına sebep olmuüş ve goför yakalanmıştır. gibi bir gey varmış, diye iddia | eumş. ve eğer onun bu iddia - sına kulak asmak lâzım gelirse fiziyoloji ve psikolojisi bambaş-, ka bir nevi insanın varlığını ka-, bul etmek icabeder ve denilebilir ki bu tuhaf mahlüklar, ayakları üstünde değil, tepeleri —Üstün yürürler, dimağları da ayak par- ucundadır; onlar baş görür, başka türlü düşü der!... Halbuki şimdiye kadar| hiç bir âlim, böyle gülünç bir| iddiada bulunmamıştır. L. Brühlün mistik kafası ilo| uydurduğu ve realiteye uygua, olmıyan bu acayip fikirleri Rey| de Mmakalesine geçirmiş; lâkin| bunu yaparken, yaptığı vanlış- | lıklar serisine bir yenisini daha ilâve etmiş olduğundan haberi bile olmamıştır. Rey 1-10-11 de, harfi harfine gunu yazıyor: “İp-| tidal insan, bütün mantıksız ha yatında, yahut mistik hayatıne| da “tecrübe” ye nufuz etmemek- le beraber teknikte, hattâ ince- likler göstermiştir: Suda ve ka- rada av avlamıya aid bütün tek- nikleri ve hileleri, kendi silâh- larının ve kullandığı — şeylerin imalini, hülâsa onun ameli haya- tına ve ihtiyaçlarına taallük e- den geyler, onun zihni: terakki| YENİ SARAR A“mc;y edilecek madd aya mn*ç le ler de l h Dün Bıı'ıılderMerkpzuue bır toplan Almanyaya ihraç edilecek keçi kılı ve kitre için ihraç pay- larını tesbit etmek Üzere dün birlik merkezinde bir komisyon toplantısı yapılmıştır. Bu toplan tıda ihracat tevzi listesinin hazırlandığı — haber alınmıştır. Şimdiki halde Almanyaya 50 bin kilo keçi kılı ile 30 bin li- ra kıymetinde kitre - verilecek- tir. Ayrıca Almanyaya küçük baş| hayvanat derisi de satılacaktır. Deri ithalât birliği olduğu halde| tı yapıldı mek üzere alâkadar tacirlerden mürekkep bir komite teşkiline lüzum göstermiştir. Komite te- gekkül ederek - faaliyete geç-| miştir. Ancak, k - keçi kılr ve kitre, gerekse deriler, Türk- Alman ticaret anlaşması muci- bince Almanyadan yapılacak ithalât tamamlandıktan sonra Almanlara verilecektir. Bunlardan başka Almanyaya ilk parti olarak 500 bin liralık yağlı hububat verilecektir. İkin- €i partinin 1 milyon 700 bin li- -| köprüde bir taraftan diğer ta- | otobüsün sademesine Parmaklarını cak öğretmenler Ortaokullara almacak mual- | İlmler için, bir müsabaka imti- hanı açılmıştır. Muallim alına- cak dersler şunlardır: - Riyazi- ye, tabiiye ve lisan dersleri. İm- tihanlar 24 martta Yüksek Öğ- retmen okulunda yapılacaktır. POLİSTE Köprüde otobüs çarptı Boğazkesende Kadirleryoku- gunda Bağcı sokağında 42 nu- marada oturan Mehmet Ölmez, | rafa geçerken Recep oğlu Özgi- rin idaresindeki 4159 numaralı maruz kalmış ve hafifçe yaralanmıştır. 'Yaralı hastahaneye kaldırılmış, | Buçlu şoför | dyarı Arapcamiünde Taklam soka- ğında 57 sayıda oturan goför Ali kullanmakta - olduğu” 1650 sayılı otosiyle köprüden — ge-| çerken 63 yaşındaki Yasefe Ççarpmış, yaralamıştır. Yaralı hastahaneye kaldırılmış ve suç- ku şoför yakalanmıştır. kaptırmış üyükderede Kibrit fabrika- # amelesinden Ahmet — Öztürk sayma makinesini bilerken dört parmağım kaptırmış ve Ameri- | kan hastahanesinde tedavi al- tana alınmıştır. Sotola ile yaralamış Beylerbeyinde belediyeye ait inşaatta çalışmakta — olan ve Küçükpazarda oturan Mustafa oğlu Muammer Ergün kavga etmekte oldukları sırada — Ba- | lat Bereket sokağı 12 sayıda 0- turan Koço Pandesi elindeki | Sotola ile bacağından yarala -| mıştır. Yaralı Nümune hasta- hanesine kakdırılmış ve — suçlu Muammer Ergün yakalanmış - tır. Tahkikata devam olunmak- tadır. HALKEVLERİ * Piyes Beyoğlu Halkevinden: | 1 — 2 Mart 1941 pazar günü saat 14.30 da İstiklâl caddesi Nurziya sokağı parti binasında- ki temsil salonumuzda “Erkek kukla ve tırtıllar,, piyesi tem- | sil edilecektir. 2 — Davetiyelerin € südiri| yetinden alınması rica olunur. Kir boşusu Kadıköy Halkevinden: 2 — Davetiyelerin ev müdiri- metrelik mükâfatlı kır koşusu yapılacaktır. Beşinciye kadar Muhtelif hediyeler verilecektir. | İştirak etmek istiyenler mez- kür günde sabah saat 9:30 da | Penerbahçe stadında hazır bu- kunmaları, Kortferans tehirl Bminönü- Halkevinden: | 1— 1/78/1941 cumartesi akşa- ma saat (20.30) da temsilden evvel verileceği ilân edilen Kan ya mebusu sayın Osman Şevkı Uludağın konferansı - 7/3/1941 cuma akşamına tehir edilmiştir. 2 — Evimiz orkestrası aylık konserini 2/3/1941 pazar günl Baat (16) da verecektir. ( NO raamanı bir deri ihracat birliği olmama-| ralık olacağı öğrenilmiştir. Bu sından dolayı Mıntaka Ticaret| sonuncu kalem eşya, ithalâtla Müdürlüğü bu işi tanzim et — mukayyet dezildir. . MAARİFTE ADLİYEDE Orta Okullara alına-|Simitci mahküm oldu Kumkapıda, Kumkapı fırının- da çalışan Enver Aker; ayni fırından simit alarak simit sa- tacılığı yapmakta olan Kumka- pih Muvarti. tahkir, tehdit ile dövmekten suçlu olarak Sultan ahmet ikinci sulh ceza mahke- mesine verilmiş ve yapılan du-| ruşmayı müteakip 5 gün hapsi-| ne ve 27 lira ağır para cezasına mahkümiyetine karar verilmiş- tir. Bekçiye silâh çeken bir sarhoş Evvelki gece Fatihte fazla sarhoş olarak gelip geçene sar-| kıntılık eden ve — müdahalede bulunan bekçi ile polise tokat| atarak silâh teşhirinde bulunan | Zeki Wılmaz dün meşhut suç-| lara göre asliye dördüncü - ceza | mahkemesine verilmiş ve —du- ruşmıya gelen şahitlerden bek- kadını dövenı | çi ile polisin de davacı oldukla- rı anlaşılarak yeniden şahit cel-| bi için muhakeme ahkâm u- mumiyeye tâbi tutulmuş ve du- ruşmanın 10.3.941 gününe br- rakılmasına karar verilmiştir. y ğ S dine Çivi geliyor Mühtelif merkezi “Avrupa | memleketleriyle Balkanlardan, | bugünlerde şehrimize 1000 ton| çivi gelecektir. W Ayrıca, Karabük demir ve çivi fabrikalarının da önümüz - deki ay zarfında piyasaya çivi | çıkarabileceği haber alınmış -| tır. 1 | demize açılmışlardı. | 6 mcı şube müdürünün iştira- | de bulunan kayısı, zerdali, erik, | | ük toplantısı dün Dfm *ie_]belz önünde bir motör battı Motörün makinisti kurtarılamadı Evvelki gece Heybeliada önün de bir su motörü batmıştır. Ba- tan motörün adı Zaferdir. Kap tanın idaresi altında bulunan motör sulara gömüldükten son- ra kaptan ile beraber makinist Ekrem de boğulmak tehlikesi geçirmişlerdir. Kazazedeler, is- timdada başlamış, imdatlarına yetişen Heybeliada — balıkçıları kaptanı bularak kurtarmışlar- dır. Yüzme bilmediği anlaşılan makinist Ekremin sularda kay- bolduğu tahmin edilmektedir. Kaptan, baygın bir halde Hey- beli sanatoryomuna kaldırıl- mıştır. Sıhhi vaziyeti iyidir. — | Diğer taraftan, evvelki gün| saat 10 da, avlanmak Üzene de-| nize açılan iki balıkçıdan aradan | 48 saat geçmesine rağmen bir haber alınamamıştır. İhsan Yılmaz ile Mehmet Sa- kar adında olan bu iki balıkçı- | nn boğulmasından korkulmak- tadır. Kayıp balıkçılar, altı kır- mızı, üstü beyaz bir sandalla LEDİYEDE Vilâyetteki içtima Vali muavini —Ahmet Kın- ğ riyaseti altında dün Şoför- ler Cemiyeti reisi ve emniyeti kiyle bir toplantı yapılmıştır. 'Toplantıda bir müddettenberi devam eden lâstik tevziati me- selesi de görüşülmüştür. Yeniden bazı maddele- rin stokları teshit olunacak İstanbul 'Ticaret ve Sanayi o- dası alâkadar tacirler gönder diği bir tamimde tüccarın elin- elma ve vişne kurusu ile boynuz, komik kırıntısı, deri kazıntısı stoklarının mümkün olduğu ka- dar de odaya - bildirilmesi- ni istemiştir. Lokantacılar cemiyetinin | toplantısı Lokantacılar cemiyetinin yıl- yapılınıştır. İçtimada idare heyeti raparu o-| kunmuş ve yeni idare heyeti se- gilmiştir. K B Dünkil ihracat Dünkü ihracatın yekünu 250 bin liradır. Bu meyanda Yu - goslavyaya hali, İsveçe, içfin- dık, İngiltereye tiftik satılmış- tar. Kahveha yaralamış, şimdi Geçenlerde Sirkecide — sar- boşlukla yapılan bir yaralama hâdisesi ikinci asliye ceza mahkemesinde karara bağlandı ve mevkuf suçlu hakkında mahpusiyet kararı verildi. Karar zaptında okunduğuna göre bu vak'a şöyle olmuştur: Sirkecide otelienden birisin- de kâtiplik etmekte olan Meh- met, bir akşam ötede beride i bir hayli içip kafayı tuttuktan sonra gene o semtte bulunan Sadeddinin kahvehanesine git- miş ve şuna buna çatmağa başlamıştır. Sadeddin bu sarhoşu her ne kadar idare etmek — istemişse de muvaffak olamamı Mehmet orada bulunan — müş- terilerden Hüseyin ile bir da- laşmaya - başlamıştır. Gitgide iş büyümüş, sanhoşun yaptığı tecavüz ve hakaret- ler karsısında tepesi atmağa ve kendiliğinden sarhoş olma- ve ne efesi — Bıçağı çekince dört yerinden bir sene yatacak | ğa başlayan Hüseyin de onun || sözlerine mukabeleye - başla- mış ve tabil kavga azıtmıştır. Bunun üzerine kahveci Saded- din bunların ikisini tutarak kahve kapısından dişarı at miştir. Bu sırada tesadüfen yere düşmüş olan Hüseyinin vazi- yetinden istifade eden sarhoş Mehmet hemen bıçağını çek- miş ve rastgele saplayarak Hü- seyini dört yerinden yaralamış ve « kanlar içinde bırakmış- tır. Bu yaraların tesiri ile iki ay hastahanede tedavide ka- lan Hüseyin bu son duruşma- da davacı mevkinde — bulun- müş ve malhkeme suçu sabit görerek Melhimedin bir sene iki ay mahpusiyetine ve mahke- me harcı olarak da 2200 ku- ruş ödemesine karar vermiş- tir. (Prof, Salh Lum Uzdllak i(eşifler, ihtiralar Sun'i odun Fzuan itibartyle plastik olumn yan ve binlerce senelerdenberi bir çok işlerimize yarıyan bu maddenin de pek uzak olmuyam bir istikbalde sentetik alurak yapılması ihtimali vardır. Bu madde odundar. Avrupanın se- nelik yaş odun ihtiyacı 100 mik yon metre mikâbını çok geçiyor. Buzun büyük bir kısmım kâZt fanrikaları çektyor. Bugün ilim dünyası kâğıttan baskı mürck - kebini çıkarabilmek için muwr fakıyetli bir usul bekleyip du - ruyor. Plastik ticareti ise her sene 4 bin ton odun tozu çe - kiyar. Sellilöz fabrikaları bunum bir çok misltmi istiyor. Sert o - dunun fiyatı arttıkça — artıyor. Odun kadar ucuz ve onun gils binbir işe yarıyan ve muhtelif kalıplara girebilen bir madde - nin keşfi üzerinde çok çalışılı - yor. İlk akla gelen şey odun am tıklarıdır. Bu hususta yapılan tecrübeler muvaffakıyetle neti - celenmiştir. (Plastik odun) deni len ve tahta tozu ile sellulöz mi hatından mürekkep olan mah - Tel bunun en - canlı bir misali - dir. Amerikada odun artıkları nın dahili infilâklariyle sun'! odun yapıldığı iddia ediliyor. Son hal sureti ne olursa olsun bu hususta kullanılacak ham malzemenin sellozik mahiyette olacağı şüphesizdir. Sellulöz ee terlerine yol açılmıştır. Boyalar ve Lükeler Bugün İngiltere ile Amerika- da her sene muhtelif — neviden 900 bin metre mikâbı boya yar pilmaktadır. Yakın istikbalde lâkeler sen - tetik reçinenin sudaki emolisyo- nu şeklinde kullanılacaktır. Bi - naenaleyh emolesyonlar bu gibi maksatlar için — kullamlabilirse suyun en ucuz ve randımanlı yasat olacağı Şşüphesizdir. Bu boyalar faal menfi pi ar. la V) karıştırılırsa iyi bir ay - dınlık menbal olurlar. Eğer bu pigmantlar güneş ziyasını tak - lit edecek renklerden intihap e dilrse daha iyi olacağı aşikâr dır. Odaların tavanları ve du - varlarının üst kısımları bu bo - yalarla boyanırsa gündüzün gü- neş ışığı ile faal kılınan bu yüz- ler geceleyin işik - verecekler dir. Bu hususta ikinci rakip silia esterleridir. Parçalanmış taş eş- ya parçalarını yapıştırmak için silis esterlerini zelen kullanırız Bu ester havaya maruz kaltnca silika dediğimiz sert ve daya - naklı bir filim teşsil ederler. Ev lerde kırılan tabakların pançalar rını bu suretle birbirine yapış - tırırız. Uzvi murekkebattan ço- gu havaya dayanmaz. Bokolit bunların — başında gelir. Uzvi plastiklerin — uzvdi - olmuyanlar kadar mukavım — kılınması im - kân dahiline girerse bir çok şey- | der meydana gelecektir. Su her canlı hüceyrede et mü- | rekkiptir. Sanayide su çok mi- himdir. Çünkü saf su — radyum kadar nadir bulunur. Suların hepsi münhal maddeleri — havi- dir. Suda münhal olmıyan bazı sentetik reçinelerin sudaki ayon ve katyonları — ayırdığı görülür. Bu halde ( tak- tir edilmiş) dediğimiz saf suyun bundan sonra ucuzca - istilisal mümkün olacaktır. Bu suretle endüs.ride ana rolü oynıyan bir maüde elde etmiş oluyoruz. (1) Boyalara renk venen mad- de, İTifa vak'aları pak azmış Son günlerde şehrimizde tife vak'aları — görüldüğüne — dair yapılan neşriyat üzerine düm belediyenin — salâhiyettar - biz rüknü izahat vererek tifo vak'a larmın soy ay içinde yalnız iki tane olduğunu bunlar için der hal tedhir alindığımı söylemiş- tir.