10 ŞUBAT vti -—2 YAZAN » Lehistan harbinin en iyi hi- kâyelerinden bir çoğunu anlat- miya şimdilik imkân yoktur. Çünkü bunları — anlatabilecek Kimseler Almanların elinde esir bulunuyorlar. Böyle olmakla beraber, garip bir takım vaka- ların tafsilâtı elde edilebilmiş- tir. Büyük bir Leh kuvveti da- ha büyük bir düşman kuvvetile karşılaşmış bulunuyordu. Fa- kat aradaki müsavatsızlığa rağ- men düşmana şiddetle mukave> met gösteriyordu. Leh garni zonu cephaneye ve erzaka sid- detle muhtaçtı. Fakat saatler geçiyor, hiç bir kamyon sıkıntı içindeki askerlere muhtaç ol-| dukları levazımı getirmiyordu. Kafileye hücum edilmemisti. | Çünkü hiç bir zaman bir kafile yola çıkmış değildi. Kamyonla- Fın hareket vakti hulül ettiği zaman, makinelerden hiç biri işlemedi. Şoförler neden bozuk olduğunu araştırınca, makine- lerde sakatlık bulunduğunu gör düler. Bu kendiliğinden olmuş bir ârıza değildi. Bir İnsan eli'e yapılmıştı. | Bir Lehli tayyare zabitin-| den de buna benzer bir hikâye işittim. Bu zabitin anlattığına göre, bir cok tayyareler ve bil- hassa ağır bombardıman tay- yareleri -hareket — edemiyecek halde bulunmuşlardı. Bu yüz- den, Lehlilerin pek müessir o- Tabilecek mukabil akınları yapı- lamamıştı. Bu zabit bana bir dostunun - başına geleni de an- lattı. Dostunun tayyaresi yer- den kalktktan bir iki daki sonra alevler içinde yere düş-| müştü. Bu türlü kazalar Leh tayyarelerinde o kadar çok vu- kua geldi ki bu felâketleri sa- botajcılara atfetmekte şaşıla- cak Bir şeğ yoktur. İstitrat kabilinden söyliyelim , bu vakalar Leh mağlübiyeti- ain diğer mühim bir sebebini | daha meydana koymaktadır. Bu | da Lehlilerin nefislerine pek| fazla itimat etmiş olmalarıdır. | Lehliler ordulariyle pek haki olarak müftehir idiler. Adetce| müsavi olmak itibarile Alman-| Jlarla pekâlâ çarpişabilirlerdi Fakat Lehlilerin teçhizatları gayri kâfirolduğu görüldü. Bu- | nun gibi, artık sabit oluyor ki Lehistandaki Alman ekalliyeti- nin teşkil edebileceği tehlike- de kâfi derecede takdir edil- memişti. Yoksa bu kadar Sabo-| taj yapılmasına imkân olamaz- di. Bu felâketler bittabi Leh pi- totlarında Ve bilhassa — gençler- de büyük bir sinirlilik vücude getirdi. Tayyarecilerden — coğu pek sinirlidirler. Filiyatta pilot | ne kadar hassas ise o kadar iyi| bir tayyareci olur. Eğer pilotun | makinesine emniyeti yoksa| dünyanın bütün cesareti - onda | toplansa para etmez. Bu türlü| kazalar ve felâketler ise - işte| bu itimadı fena halde sarsar. Leh müsellâh kuvvetlerinin | muhtelif şubelerine bu itimat-| sızlık sirayet etti. Güllelerin | patlamadığı görüldü. Makineli | bozuldu. Cesur | askerler tehlike zamanında si- lâhsız kalıverdiler. Bunun kuv-| vei maneviye üzerinde yaptığı | tesir kolayca tahmin edilebilir. | Bütün bu ahval iyice teemmül ve mülâhaza edilirse, Leh ordu- | sunun ilk zannedildiğine hiç benzemiyecek derecede cesur| > kıymetli olduğu teslim olunur. Leh ordusunun adetçe gayet üs- tün bir düşmana karşı gösterdi- ği nevmidane gayretlere nümu- | ne olarak Katoviç civarında | sereyan eeden muharebe göste | tilebilir. Alman tankları şehre| şaklaştılar. Bir Leh Generali iki alay suvari ile bunlara mu-| kavemete teşebbüs etti. Tank| dafi topları azdı. Leh suvarisi hücuma kalktı. Üç bin kişiden | yalnız yüz sekseni hayatta kal-| dı. Bu bir kahramanlık dı | olarak pek muhteşem bir dur. Fakat buna harp dene an harbinin bir hi | zikre sayandır. Bu| ktısadi muharebe hakkında pek | nahirane bir buluştur. —Alm: layyareleri Leh şehirlerini terinden uçarak bi Bil binlerce zlotilik t bunlar kalp| on Bu oyun tesirini gösterme- den harp nihayet buldu. Fakat gelecek defa Almanva üzerinde ayni oyun tekrar edilebilir. Almanya üzerine İngiliz ve Fransız tayyarelerinden — müt- rekkep bir filonun on Rıınh-l marklık kâğıtlar attığını bir di gününüz. Bunlar kalptırla katokadar iyi yapılmış , fa- ardır AAA AAAT Alman Casusluğunun Bernard Newman _nHüseyiıı Cahid YALÇIN | xırlıklarını anlatan tam bir ni Esrari | n AL | 2 — -TERCEME EDEN. ki ancak bir mütehassıs fark| edebilir. Fıkaralaşmış bir halk| bunları büyük bir hırs ile kapt-| Şşır. Bu paraları tedavüle çıkar-| mıya hiç bir milli disiplin mön olamaz. Hükümet tarafından keşfedilseler - bile bu tedbir i5- ler üzerinde çok fena bir tesir yapmaktan hali kalmaz. Bütün Mmuameleler yavaşlar. Çünkü en basit-alış veriş hile ancak . ve-| rilen kçğ.t paraların ilmi suret- 'te tetkikinden sonra yapılabilir. Tedavülde milyonlarca sahte para bulunursa Almanyanın da- hili iktısadiyatı ciddi surette| sekteye uğrar. Burada muhay-| yilesi geniş bir nazır için iyi bir| fikir vardır. Bunların tarafım- dan ilân edilmiş olması önun küvvet ve tesirii azaltmaz. Son| harp esnasında tecrübe mevkii-| ne konulmuş, gıda vesikaları atılmıştı!. N Nazilerin iktidar mevkiine| gelmeleri casusluk fâaliyetinin pek ziyade artmasını intaç etti-| ği gayet doğru olduğu gibi ca- susluğun Aahlâk seviyesini de çok düşürdü. Maamafih daima Almanyadan sudur etmiş olan| çasusluk faaliyeti vaziyetinden| dolayı serdedilecek muahazele-| ri Nazilere tevcih etmek gülünç| olur. Nazilerin isimleri bile işi-| tilmeden çok evvel, Almanyanın | askeri diktatörleri Alman - Leh| münasebetleri meselesinin bir| gün buhranlı bir şekil alacağını | zihinlerine sokmuşlardı. Hiç kimse Almanları kısa görüşlü| olmakla itham edemez. Umumt| surette onların kabahatleri mu—î hayyel gayeleri fena olmaktân| ziyade hazırlıklarının pek çıl- gınca ve kötü olmasındadır. Hitlerin iktidar mevkiine gel-| mesinden çok zaman evvel, Al-| man casusları L&histanda faa- liyete geçmiş bulunuyorlardı. hiren uzun müddcettenberi lamış bir şantaj vakasına vi oldum ki casusluk tarihinde â- deta misli görülmemiştir. 'Tâ 1923 senesinde, Limanlar | bir Lehliyi gözlerine kestirmiş-| lerdi. Bu bir genç adamdı. Bir| gün bunun faydalı malümat ve-| rebilecek bir mevkie geleceğini | tahmin ediyorlardı (Bu busus, in ihtimal ki müteaddit Leh| gencini seçmiş olacaklı hikâye onların uzun gi mune teşkil edebilir). - Bu deli- kanlı o sıralarda Leh diplomasi hizmetine girmişti. Zeki ve ç: lışkan idi. Nüfuzlu akrabaları bulunduğu için diplomaside mu- vaffakiyetli bir kabyer yapaca ğını tahmin etmek zor bir iş de- gildir. | O tarihte vazifesi Londrada idi. İcap eden tertibat hazırla- nıyordu. Alman casusluk servi- ( sine yeni alınan kimseler ar: sında Belçikalı bir kiz vardı ki pek çalışkan ve gayet zeki idi. Bir Belçikalının Alman hiznı tine girmesi garip görünebilirse $ de diyeceğim ki genç kız Mal- m&dy şehrinden idi.Burası 1919 tarihine kadar Alı bulunu- yordu. Hâlâ Malm&ây'de mühim bir Alman ekalliyeti vardır. | yir'enakletmek basiret ve ki- Fransız Milli müca- delesi başlıyor mu ? vruusu aevlet ve hükümet re- isi mareşal Petain ile Bahriye Nazırı Amiral Darlan'ın şima-| li Afrikaya geçmiş oldukları| haberi teeyyüd ederse Fransada | istihlâs ve İstiklâl harbi başla- mış demektir. | Malüm olduğu üzere Fransız milletinin sevdiği ve saydığı ge-| neral Weygand daha evvel Af-| rika topraklarına ayak basmış-| tı. Hiç şüphe yok ki bu değörli kumandan Afrikaya - bir istira- hat gezisi maksadile gitmiş de- ğildi. Mütarekenin imzasından son- ra ihtiyar mareşal elde kala-| bilen Mmalzemeyi, Fransadaki Afrika garnizonlarını Afrilteya iade bahanesile, Fas ve Coza- yisetini elbet göstermiştir. Düş-| manın ilk savletinde el koyabi-| leceği kıymetli harp malzeme ve vasıtaları denizler - ötesi e-| min bir mahalle yığıldıktan sonra müşterek bir işbirliği bahanesile gittikçe sartan Al- man tazyiki karşısırlda şayet mareşal Petain, Afrikaya iltica| mecburiyetinde kalmışsa bu de- mektir ki Almanya bütün Fran , sayı işgal edecektir. ve mare-| şalle arkadaşları da Afrikada bir istihlâs harbine başlıya- caklardır. Cezayirde ve Fasta başlıya- cak bir Fransız milli mücadelesi tamamile Alman işgali altına girmiş Fransız vatanını kurta- rabilir mi? Bu suale müsbet cevap vere- ceğiz. Afrikada Fransızların mihvercilere karşı müsellâh ih- tilâf haline girmeleri yeniden Fransanın eski müttefiki Bü yük Britanya yanında mevki Almâsı demektir ki bu takdirde harp daba çabuk bitecek ve bu kanlı cidalden bir ân evvel mu- zaffer çıkan İngillerenin ilk musalâha şartı Fransanın düş- man tarafından tamamile tahli- yesi olacaktır. Fransızların İngiliz zaferine| artık inanmaya başladıkları mu! hakkaktır. Onlar da anladılar ki Büyük Britanya cetin müca-| delede sonuna kadar sebat ede-i ve hasmı yere sermedilrçe| silâhmı elden bırakmıyacalkttır.| Bu zafere jman eden bir Fran sanın mücadeleye yeniden atıl- magına neden gaşmali? A. C. SARAÇOĞLU sız nakliyatına h onunla deri lamalısınız,, derhal bir verilmesi bekleniyor. Şörçil doğru olacağını si dim: “Şayet - Göben de harebeye girişeceksiniz. Fak: ım ederse uhareheye baş- karar Sir Edvard Grey benim bu talebime razı oldu. Başvektl de ledi. Bunun üzerine kabine toplantısına iş- tirak etmeden şu telgrafı Ak- deniz başkumandanına gönder- Fransız nakliye gemilerine hücum ede- cek olursa onunla derhal mu- B daha evvel buna meydan ver- itâlğanın ; çok mühim bir itirafı İtalyanın “hazırlıksız harbe girmek mecbu- riyetinde bırakılmak,, mazeretini tahlil Artık tereddüde mahal yok. Vaziyet bütün vüzuhiyle mey- danda, Sekiz aydanberi harbe resmen girmiş bulunan İtalya, nefesi tükenmek — ve yere seril- mek üzeredir. Bu suretle bu yaman mücadelede Fransadan sonra harp harici kalmağa nâm- zet olmak İtalyaya düşüyor. Bunu — İtalyanlar, k(md.ilmı de itiraf ediyorlar: “Biz harbe bazır değildik. İngiltere bizi bir emrivaki karşısında bıraktı. Bu yüzden harbe vakitsiz ve hazır- hksızz girmek — mecburiyetinde kaldık.,, diyorlar, Evet İtalya hakikaten ha- zırlıksızdı. O kadar ki İtalyan orduları genel kurmay reisi mareşal Badoglioyu ve diğer bazı yüksek rütbeli zabitleri tekaüde sevkedecek vakit bile bulamamıştı. Şaka bertaraf fakat İtalyan- ların bu “vakitsiz harb,, e girmiş bulunmak bahanesini kabul et- meğe mecburuz. Ancak bu sa- yede Arnavutluktaki hezimet, Afrikadaki felâket izah edilebi- İtalyan gemilerinin hare- ketsizliği, İtalyan — tayyareleri- nin yokluğu ancak bu şekilde te- Vil olunabilir. Şu halde bu İtalyan itirafına dayanarak aşağıdaki hükümleri istihraç edebiliriz 1 — İtalya bu vaziyet kar- şısında Arnavutluk harekâtın- da muvaffak olmamağa mah- kümdur. Burada ancak beyhu- de yere büyük insan kayıplarını göze alarak tutunabilir. 2— Gene hazırlıksızlık yüzün- den şimali Afrikada henüz im- ha veya esir edilmeyen ordu da harp harici edilmeğe Mmahküm bulunuyor. Bunların takviyesi, organize edilmesi ve mukave- met göstermesi imkâünsızdır. 3 — İtalyan donanması hiç ÜNYA HARBİ hareket yapamıyacak vaziyette- dir. Ağır darbeler yemiştir. 4 — İtalyan tayyareleri, İngi- liz tayyarelerile asla boy ölçüşe miyecek kadar demodedir. Bun- lar da ya hangarlarda çürüme- ge, yahut İngiliz tayyareleri ta- rafından tahrip edilmeğe mah- küm *bulunmaktadır. Netice itibariyle İtalya bu itirafiyle harbi kaybedeceğini de itiraf etmiş oluyor. Zira hazır- lıksızlığını iddia etmek mağlübi- yeti tevil etmek demektir. Tevil için mutlaka mağlübiyeti kabul lâzımdır. Burada şöyle bir sual varit o- labilir: Harp başladığı zaman İngil- tere de hazırlıksızlığını itiraf et- mişti. Halbuki bir buçuk sene- denberi hem harbe devam edi- yor, hem de harp şansını lehine çevirmiş bulunuyor. Doğrudur. Fakat İngiltere, harp başladıktan sonra bu hazır lıksızlığını giderecek imkânlara sahipti. Geniş bir imparatorluğu vardı. Donanması — sayesinde dünyanın her tarafına uzanabi- lecek, muhtaç olduğu her türlü malzeme ve ham maddeleri te- darik edebilecek bir vaziyette . Halbuki İtalya bu vaziyette değildir. Hazırlıksız olduğuna göre kâfi miktarda petrol, harp Mmalzemesi ve nihayet yiyecek maddesi stoku yok demektir. Ve harp esnasında bunların stokunu yapmağa da imkân yoktur. Zira petrol ve buğday istihsal ve bunları ihraç eden — YAZAN: Murat Sertoğlu memleketlerle muvasalesi mev- cut değildir. Bu vaziyet karşısında İtalya giddetle muhtaç olduğu - bu stokları asla vücuda getiremiye- cek ve harpte devam etmeğe muvaffak olamıyacaktır. Gene bu itirazın içinde bazı hakikatler var ki vehleten göze çarpmıyor. Hayati ehemmiyeti haiz olan bu şeyler, İtalyanın harp sanayini İngiltere ve Al- manya derecesine çıkaramamış olmasıdır. Tayyarelerinin kabi- liyetsizliği, tanklarının zâfı ve “ırp gemilerinin muharebe ka- viliyeti bakımından geriliği de “teknik,, bir hazırsızlıktır. Nite- kim Fransa da en fazla bu “tek nik,, hazırsızlık yüzünden çök- müştü. İtalya bu harp esnasın- da ne tank ve tayyare fabrika- larını yıkıp yerlerine tamamile modern - fabrikalar kurabilir; ne de Vittorio zırhlısını “eğer batmadıysa,, parçalayıp yerine yeni bir zırhlı yapabilir. Bunu yapmağa derhal teşebbüs - etse bile en aşağı dört seneye muh- taçtır. Halbuki bu müddet zar- fında karşısındaki elbette ken- disini Uzaktan nazigâne temaşa ile iktifa etmiyecektir. İşte bitaraf ve soğukkanlı bir kafa ile düşündüğümüz za- man İtalyanın “harp harici,, kal mak mecburiyetinde bulunduğu- nu bu kadar kat'iyetle müşahe- de edebiliriz. Binaenaleyh — bu- gün artık: “İtalya galip gelecek mi?,, suali sorulamaz. Ancak: “İtalya, Almanyanın gittikçe artan müdahalesi sayesinde ye- re serilmek gününü ne kadar geri bırakabilir?,, suali mevzuu bahsolabilir . Bir cinayet İzmit, (Hususi) — Kandıra- nın Hacımazlı köyünden Dursun oğlu Hüseeyin, ayni köyden Mustafa oğlu Hüseyin Açıkgöz tarafından tabanca il2 katledil- miştir. Vakaya sebep . bermutat kız meselesidir Dursun oğlu Hü Musta- fa Hüseyin Açıkgö kızına söz atmış, sık sık, tacize başla- mış, fakat gözleri ve gönlü ya- Bayfa : 3 Çi;lüerh bir muvaffakiyeti Japon Amirallerini hâmif olan tayyareyi Çinliler düşürdü Çunking, 9 (a.a.) — Çunking de resmen beyan edildiğine gö re, Japon aakert guramı azasın « dam Amiral Bartel tü ÜzüNü geçen Çarşanba günü çungşam civarında çete harbi yapan Çin liler tarafından öldürülmüştür, Osumiden başka daha sekiz Japonun bulunduğu bir tayya- reyi düşürmüşlerdir. 'Tayyareda bulunanların hepsi ölmüştür . Milli askeri Çin konseyi ta- rafından neşredilen bür tebliğde çarşamba günlü Çinliler tayya- Te enkazı arasında bulunan ev- raktan amiral Osuminüin genel kurmay heyetiyle birilkte, ce- nubi Pasifikte toplanmış olan Japon donanmasının başkuman — danlığını deruhte etmek üzere tayyare ile Hainana giderkes öldürüldüğünün — anlaşılmakta olduğu bildirilmektedir. Diğer taraftan cemmbü Çinde Kvantung - cebhesindeki — Çin kuvvetleri kumandam general Huankovdan gelem ba telgraf- ta bir Japon deniz tayyaresinin enkazı arasında bulunan 9 cese- — din hüviyetlerinin tespit edildi- Zi bildirilmektedir. Ölenler 8- miral Osumi ile amiral Hikojira — ve 4 binbaşı ile iki pilot ve bir. Makinistten ibarettir. Hareket halinde bulunan bir Çin cüzütamının kumandanı Al- bay Yuandsinin raporunda Çin çetecilerinin tayyareyi öğleden biraz sonra mitralyöz ateşiyle düşürdükleri bildirilmektedir. forması enkaz arasında bulun- muştur. Çin makamları bulunaz — vesikalar hakkında hiç bir taf- silât vermemektedirler. n AA rek genç kıza takılmakta devam etmistir. Bu vaziyet karşısında kızın babası ile âşık arasında kavga başlamış ve Hüseyin A- çıkgöz tabanca ile Dursun oğlu Hüseyini öldürmüştür. — - Katil yakalanarak adliyeye — nan âşık, bundan vazgeçmiye- Kabinenin kararından sonra Bahriye birinci Lordu benim direktiflerime Bahriye Nezare- tinin Şu tolgrafını ilâve etti: “Britanyanın — Almanyaya vermiş olduğu — ültimatomun müddeti 4 Ağustos Grenviç yarile gece yarısı bitecektir. Bu saatten evvel hiçbir hasma- ne harekete - girişilmiyecektir. “—ı“f kıza bir çok e ı(! ST Deviniz Bu müddet bittikten sonra Al- yapıldı ve 50: mahafilin yinİZ.,, Ka girebilmesini temin için v;-ıımkt! kkıı,;ıı nin kararı şu ;:“Eâğâqk";î;d(z;&*“:“'—“ tavsiyenamelerle Londraya gü oldu: Almanlara vermiş oldu- p, | piyı y " derildi. Çok geçmeden, Belçika- ğumuz ültimatomun — müddeti ’,."ı'f.î._._.ıfîmm' HARKESİR h genç kız Leh diplomatiyle ta- (£ Pitmeden evvel hiç bir h ” Akdeniz filosu için husust nıştı. Delikanlı derhal ona me te girişmemek, Kabi- ; ; D lüp oldu. Çünkü güzellik i örilan a DA U emir, Göben şayet Fran- kânın birleşmesi Slav ik bir zamanda — *!Z nakliyatına hücum edecek ıyan bir erkeğin m FK a atırmak aürg/ olursa iki zırhlımızın ona karşı edemi yec aa nn MaL ” muharebeye girişeceği hakkın- Aı] tluk Göben de Fransiz nak JA Verilen müsaadeyi iptal e- Delikanlı ( â Göben de Fr Ki Gör SEDUNee atına hilcum etmedi. “Vakık' dZdaren — ah MAiğNC 9 o zaman Alman harb kemisinin İtalya bitaraflığını haber alınca ; ni biliyorduk. Fakat Al- essir oldu. tt ı bizim iki hlımızı aa BElGRL K ç gördülten sc Bahriye birinci Lordluğu ba- hiç bir t ğ nın takip na şu tel, derdi bütü mahafilde son derece tak- gp ” İt fliğını ilân et- dir ediliyordu. miş olduğundan Akdeniz İngi- Y nöziheri tabidl dslikaniı liz Tilosu - Başkumandanlığına amdehlğAe bir töele günE BRl telgraf çekilmesini ve bu bita- Alkllırkız. zovocin aaştllamı Üle va raflığa sıkı bir surette riayet Tinden güphesiz ki. pek gikldığı in zırhlılarımız. bu hücuma - etmesinin, zırhlılarımızın hep- için, ona Cenubi Amerikada Bıl e ceklerdi. inin İtalya sularında karadan el lln iuarleşmer — Arka a r Göben Fransız nakliya- 1âekal altı milden daha aşağı geleceğini vadetti. Sözünü tut tına hücum etmezse kabinenin bir mesafeye yaklaşmalarının Go Ve muvasalatından biraz son. | g) bu kararı yüzünden ona asla yasak olunmasının kendisi v se z &) hücum edemiyecektik, Ben ka- tebliğini teklif ediyorum.,, Maamafih izdivacı müteakıp © Pinenin bu kararına karşı g- — Bu meşum tarihi devirde İ- ayrıldılar. Bu pek âdi bir . #? lemedim. talya ile aramızda çıkabilecek bepten ileri mişti. İki âşık a- Bu kararın ne derece doğru en ufak hâdisenin ne vahim ne | rasında b bi kavgalar tabii olup olmadığını herkes takdir ticeler verebileceğini düşünerek görülebirdi. Fakat bu & Â tir. Fakat çok asilâne o- Bahriye birinci Lordunun bu | ti bir kararı muhik gö: mez. | 49 lan bu ihtiyat tedbirinin bize ihtiyatlı hareketini ben de tas di, Delikanlı ise büyük bir tecs ve bütün dünyaya ne kadar pa- vip ettim. Şöyle cevap verdim: Sür duydu. Çünkü, karısını çok ğ Halya malolacağını- o zaman — “O suretle hareket ediniz. #eviyordu. |& tasavvur bile edemiyorduk Hariciye Nezareti keyfiyetten | (Arkası var) — | e RERURA P RALARRLURPRRIRIRG — Yazan: — l V. Çörçil İtalyan hükümetini haberdar eder.,, Ve Akdeniz İngiliz. Başku- mandanlığına aşağıdaki telgra- fı gönderdim: “İtalya hükümeti bitaraflığı- nı ilân etti. Bu bitarafi bir surette riayet etmel İngiliz zırhlılarına İtal, larından en aşağı altı mil uzak- tan geçmelerini tembih etmeli- siniz.,, Güaben'in ilk kaçışı Hâdiselerin almış olduğu bu cereyan, Göbeni takip vazife- mizi gücleştiriyordu Fakat anlatacağım gibi bu müşkülât pek de kati & İktiham - edebilirdik. sonra Erkânıharbiye Bahriye birinci Lorduna aşa- ki gönderdim )Jmit ederim ki Fransı miralliğine maksatlarınızı ve hedeflerinizi tamamiyle anlat- mışsınızdır. Fransız fiolsile her Ja, ber hususta birlikte t tarafınızdan temin e- ise bunu derhal temin Bunun üzerine Erkâniharbi- ye Reisi bütün bahri i: lar önder a Fransı: mi işbirliği tesis € Bu suretle uzun z in subaylariy rfında rında biri bunu muvafık gördü. Yalnız j x. a z mesleyi bir kere de l“lwp—l (YENİ SABAH)IN BÜYÜK SİYASİ TEFRİKASI lanacak olan kabineye 'danışa- Ka rak onun tasdikini almanın zırhlı denizi yarıp geçiyorlardı. Göbenin kuvvetlerinden hemen üç misli fazla bir demir kütlesi atan 305 milimetrelik 16 topu- muzla bu Alman zırhlısını her dakika uçurabilirdik. Bu imki nı düşünerek ellerimizin böğrü- müzde kalması bizi işkence içinde bırakıyordu. Nereye gidebilirdi — yaya verilen ültimatom yerine Saat beşe doğru, pek henüz girmişti. Tabii reddolunacaktı gece basmadan Göbeni batır. mak için h z vaktimiz var- dı. Fakat kabinenin o karari dolayısile benim için bu h ta bir kelime bile söyleme! bil değildi. Kabinenin emirleri, Mamlamıştık. kararları ancak Britanya İm Bahri seferberliğimiz ta- paratorluğunun hayati emniye- mamdı. Her harp gemisi ve ti mevzuubahs oldı nan — herkes vazife başında idi. Bü- ihlâl edilebilirdi. Göbeni ertesi tün dünyadaki -Britanya ku- gün batırmak ümidinde idik. — mandanları ve amiralleri hazır Nereye gidebilirdi ol vaziyetinde idi. Kendilerine Bütün Akdenizde Pola li- bir işaret verilmesini bekliyor- manı onun için y melce - lardı olabilirdi. Beynelmilel kanuna — Bahriye Nezaretinin salo- apracan GÖDEN H Ivm'l:ııw nunda oturuyordum. Ortalığın gerek başka bir yerde ya dai- Gerin sükünu yalnız duvarda- mi surette kalmayı göze alır, ki saatin raki ihlâl ediyor- yahut kısa bir zaman kalıp C- — dy, Ş kardı. T Haa n MÜkler Almanlarla Yantla S n Birinci Lordu -ile TUT MİR L a ptk- Erkâmı Harbiye Reisi yanla- lardı:-Gece olunca Güben Ak- Tüda'Franma Anirilike BlLe denizde süratini 24-mile çıkar- " 8U haldee beni görmiye geldi- eti Bu sürat bizim onu ta- Jer. Bu Amiraller gerek Manş kip eden iki safı harp kruva- de erek Akdenizdi üzün yapabileceği en Yyapılacak hareketleri müzake- son t idi. Bununla be r için Fransadan alel; Göben kendi süratini daha, zi- elmişlerdi. Fransızların yade arttırdı. O zaman, bu üniformaları pek zarifti, ken- Minin kısa bir müddet sürati- dileri vakur adamlardı. Ami- r ların bu ol. 26 ve adık. ni müstesni ak mile çıkar eğihi e K Bu sayede kendisine refak- Mmemat mücadesi addettikleri kat eden müziç arkadaşlardan — anlaşılıyordu. ş kurtuluyordu. aşağıki mesajı gönderdik: grafı gece yarısı Bu telgraf size muhasamata başlamanıza mi saade edecektir. dolayısiyle Almanlar her daki- ka size ateş açabilirler. Bu i timale karşı hazır bulunmalı- SInız.,, kadar, yani on günlük gergin ve buhranlı hâ ra şimdi gerip bir süküna dal- mıştık. Bütün kararlar veril- ceki bir zamana ait hâdiselere kar- gı her türlü hazırlıkları teslim edilmiştir. İşaret beklerken Öğleden Ssonra saat 5,50 de “Ümumi mesaj: Harp te- çekılen:km' ee Almanya ile Fakat kendi- lerine verdiğimiz ültümatom Bahriye Nezaretinde o âne iselerden son i. Her şey hazırdı: Alman- harp gece yarısıt ilân edile- Görebildiğimiz kadar uzun ta- allerle temas edince Pran: harbi nasıl bir hay