Mabedden çıktığımız za- man otomobilde zihnim hep Koli ile, daha doğ- rusu onun temsil ettiği İnsiyaklarımızla meş- gul oldu.. Kali hakkında Hindular — bir sürü felsefe yaparlar. Tahrib ve imha hilkate tekaddüm e- den bir merhaledir derler. Her halde hâlâ bugün Calcutta'da Kali'ye tapınanlar vardır, yalnız insan yerine beneksiz siyah bir | keçi yavrusu — kurban etmekle iktifa ediyorlar. Kali mabedini ziyarete gider- | ken Hinduların hepsini sulh ve | muhâbbet adamları diye düşün- menin ne kadar batıl olduğunu | düşündüm. — Hindunun da her insan gibi kanlı ve vahşi tarafı Yalnız, Hindu £ hattâ öl- dürmek ve soymak için - mut- lak dini bir müeyyideye ihtiyaç hisgediyor. Kali mabedinin civarı Şarkın hattâ Garbın her hangi eski bir türbesini hatırlatıyor. Mucııeı beklenilen yerler dünyanın her | tarafında 'dilenci yatağıdır, Ka- li'nin mabedi etrafındakiler di- lenciliği bir san'at derecesine cı- karmışlardır, hattâ — bir güzel san'at derecesine. Kör, topal, yarı çıplak adamlar yırtıcı kus- lar gibi ziyaretçileri sarıyor. Fa- kat bunların ekserisinin körlü- gü ve> töpallığı uydurmadı. |Her hangi dünya sahnesinde kı- yafet şubesinin ağzının suyunu akıtacak bir maharet ve kudret- le yakası , açılmadık sakatlıklar uydurmuşjlardır. | Bunların bir yabancı görür | görmez etğafını sarmaları, vazi- yetleri, şaypataları bilmem ne - den banajsir Borsa havasını ha- bırlattı. Hakikat halde ikisinin a- rasında mülfasebet yok değildi, ikisi de insanların safdilliği ile oynuyordu, Borsa emeksiz para kazanmak iştiyenleri, dilenciler, beş on pâra vermekle kestirme yoldan cennete gitmek istiyen- leri istismlat ediyordu. Koli mabedi, etrafı parmak- Jıklı üstü açık büyük bir taş av- ludadır. Avlunun etrafında çi - çek ve yemiş satan sergiler var. Anlağılan Koli kanlılığına rağ- men kadın olduğunu unutmuyor, ciçek ve yifniş seviyor. Avlunun ortasında üğtü kapalı, etrafi a- çık müstatil bir mermer plât- form vardı.* Üstünde Hindu ü- leması oturmuş dini kitaplarını okuyor yahud mürakabeye va- rıyordu. Bu plâtformla asıl ma- .bed arasında dar, mermer bir 'koridor vardı. Mabedin demir parmaklıklı .penceresinin arka sında'üç başlı Koli çiçeklere rünmüş oturuyordu. Tüyleri ür- pertecek kadar çirkindi. Hindu- “ların kanlı ve hain insanların iğ- rent ve çirkin olduğunu bu sem- bol ile göstermelerini takdir et- tim. İbadetçiler demir parmaklığa yapışmış gözleri Koli'de ibadet ediyorlardı. Bir tanesi, bir Hin- /du kadın koridora yatmış kar- 'nının üstünde tabkı bir yılan gi- bi kıvranarak, kıvıldıyarak bir ,bastan bir başa gidip geliyor, a- caib sesler çıkarıyordu. Türkiye — Ecnebi 1400 Krg. 2700 Krg. 760 » — 1450 » 400 » — 800 » 160 » 300 » ? Şubat 1941 PAZAR 5 Muharrem 1360 20 İkincikânun 1356 Gün”38 Ay 2 Yil: 041 . Kasmi B7 Öğle -BENELİK 6 AYLIK 3 AYLIK 1 AYLIK Güneş 146 12 8l — 1828 Akgam — Yatsı 12,00 — 134 1826 — 10.08 DİKKAT 4, «Yeni' Babah> « gönderilen yazılar evrak neşredilsin edilmesin | immaz ve bunların kaybolmatarın. Jdan dolayi hiç bir mesuliyet kabul kelimaz. j yümüzün karası HALİDE EDlıJ | —RNo. 6a— | Plâtformun öbür tarafı kur- yavrusu ora- , taşlar mütemadiyen keçi y n içinde ya ve vruları acı acı meleyordu. Bu ziyaretimi | Mahatma Gandhi'ye anlattığım esinde derin bir ıztırab- 'etini yemek için hayvan öl- dürmedeki saiki anlıyorum, fa- kat bir ilâhı hoşnud etmek ıçin kan dökmek.... İşte bu bizim yü- zaman | — Mabedden çıktığımız otomobilde zihnim hep Koli daha doğrusu onun temsil ettiği insiyaklarımızla — meşgul — oldu. Yanımda iyi yüzlü, halim gözlü bir Hindu bana mütemadiyen bu dişi - ilâhın remzi mânasını an- latmağa çalışıyor, İmhanın dai- ma hilkattan evvel gelen elzem bir hareket olduğunu izah edi- yordu. Bu adamın cesur hattâ | müşfik gözlerine bakarken, bir piliç kesemiyecek kadar rahim olduğuna — emindim. —Halbu - ki onun da Koli'ye zaman za - man bir keçi yavrusu kurban e emindim. Fakat hılkat- tan evvel imha ameliyesinin fel- sefesini anlatmağa — çalışırken | kalbi hiç merhamet duyma - miş gibi konuşuyordu. Dü- sşündüm ki Koli, kalbi çıkarıl - miş bir dimağı, dimağın kalble münasebeti kesildiği anlardaki | ruüh haletinin ifadesidir. İnsani- yeti vahşete sürükliyen şey işte 'hep kalbin dimağla hiç teşriki mesai etmediği zamanlarda olu- Z ŞUBAT 1941 aa — M — —— A İ 2EAKUYUCU x i DİYOR Kİ |Tavşanlı Belediye Dok-| toru bir şikâyete cevap veriyor r eden n (Okuyucu diyor lığı altında bir şikâ- n fazla ıfatını cevap vermeği hâdii yanını faideli ve düm: zaruri gör- || sşanlı merkez da da her cumartesi, paraz kurulmakta köylü, kasabalı istihsalâtını müstehliklere arz || etmektedir. Pazara getirilen || fesada uğramış sebze, meyva, || bozulmuş, kokmuş mevaddı gidaiye usulüne tevfikan im- || ha edilmektedir Bu maksadla bir pazar gü- nü icra kılınan teftişte bir kaç pazarcı elinde topak ha- linde kaplarda bulunan yağın rengi aslisini kaybetmiş, ağır kokulu pis kaplara konmus bulunduğu görülerek keyfiyet rapor ve zabıtla tesbit olun- duktan sonra, polis ve beledi- zabıta memurları hazır ol- duğu halde tesbit olunduktan sonra, polis ve belediye zabı- 'ta memurları hazır olduğu hal de, yağlar belediye dairesine || gönderilmiş ve imha zaptile imha ettirilmiştir. Yanlış kanaat besliyenlerin kanaatlerini tashih eylemeleri için mektubuma, gezetenizin || ayni sütununda yer verilerek || neşrini rica eder, saygılar su- || narım. | Tavşanlı B. T. Dr. F. Tesanlar l ..0 Ümver ı&eh le rin e'âerdâerı Talebei'erd ün Rektörün çayında esaslı derdlerini anlattılar Üniversite rektörü Cemil Bil-| sel, her fakülte son sınıf talebe- sine verdiği çaylara bu sene tıb son sınıf talebesi çayı ile başla mıştir. Üniversite rektörü çaya işti- rak eden talebeye kısa bir hita- bede bulunarâk demiştir ki “— Bu güzel günde, sizin i- a yerler de gidip eğlen- mek varken buraya gelmiş ol- manızdan dolayı hepinize teşek-| kür ederim. Üniversiteye İ lan her genç ibizim siçin bir kıy- | mettir. Üniversiteye girerken | hepinizle ayrı ayrı görüşmüş tüm. Bundan maksadım, l'nnrv siyete yazılan her gence kendi- sine burada bir kıymet nazariy- le bakıldığını duyurmaktı. | 7 sene evvel yıma- gelen | Tıbbiye mezunları 98 di. Bir kaç senedir ki bu rakam üç yüzden aşağı düşmüyor. Bir Ünrversi- | te için her sene 800 den fazla | doktoru memlekete vermek ifti- | har veren bir iştir. Rektörün bu kısa hitabesin - den sonra Bay Cemil Bilsel ta-| lebeye, Üniversiteden ayrılırken söyliyecek bazı-sözleri buluna- fikir hâkimiyetinden muhafaza etsin! HYDERABAD | Bu Şşehre girerken Sarajini | Naidu'yu çok andım. Bana kırk sene evvel bu şehirde fil sırtında | mektebe — gittiğini — anlatmıştı.| Şimdi burası modern bir. şehir, halk, fil yerine taksiye biniyor, sokaklar hep asfalt ve trafik üniformalı polıslertın!ındnn | dare ediliyor. Ev sahibim Sir Akbar Hyderi idi: $imdi bu yerli hükümetin | Başvekili olan bu adam o za 1 man Maliye Vekili idi. Kendisi | ni doktor En$arinin evinde tanı-| Miştim ve bana merhum uzun | atth onun Mmaliyeci ölarak ha- | Tikulâde bir kabiliyeti olduğunu | söylemişti. Hyderabad — bütün | Hindistanda büdçesi sadece da- ima müvâzeneli bir memleket | değil hattâ kit zamanı için büt- gesinden tasarruf ederek — bir tahsisat koymuş memleketti. (Arkası var) İ MAARİFDE | Eğitmen okulları * İstanbul vilâyeti dahilinde bu- lunan köylerde eğitmen okulla- rı tesisi düşünüldüğünü yazmış- | tık. Öğrendiğimize göre Ma- if Müdürlüğü bu hususta bir liste hazırlamaktadır. Eğitmen ökulları tesis oluna- | cak köylerin isimlerini havi bu | lıste Vekâlete gönderilecek — ve| Vekâletin tasvibinden sonra bu | tarz okullar tesisi için derhal fa-| aliyete geçilecektir. Zayıf ve alil ilk okul — talebele in | Şehrimizde bulunan Maarif müfettişleri dün Maarifte, mü-| dür Tevfik Kut'un riyaseti a tında bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda — şehrimizdeki — ilk | okularda bulunan zayıf bünyeli, | topal, vesair hasta çocukların tahsil imkânlarını kolaylaştıra- cak tedbirler müzakere olun - muştur. Toplantıda alınan karara gö- ve bu,kabil mektep — talebeleri | için paravantoryum şeklinde o- kullar tesis edilecektir. Karar sureti vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kırdara bil- yor. Allah hepimizi kalbsiz bir W İNMi, CİNMİ? | darında nakliyat güçleşmiştir. | Açıkgöz bir hırsız, bir evi soyup soğana- çâvırdı Evvelki gece yapılan pasif ko- Tuhma tecrübeleri esnasında ga- yet garib, aklın e mantığın ka- bul etmiyeceği bir hırsızlık vak'- ası kaydedilmiştir. Işıkların karartılmasından is- tifade eden açıkgözün biri bü- yük bir çeviklik ve maharet gös- tererek yanında taşıdığı alât ve edevatiyle Yakacıkta eski Güla- ta yolcu salonu müdürü Enve- “rin köşkünün'damına tırmanmış hırsız ilk olarak damın kiremid- lerini bir taraftan alıp diğer ta- rafa aktararak sığabileceği ka- dar bir yer açmış, bilâhare çatı tahtalarını testere ile keserek bir delik açmış ve buradan ice- riye süzülmüstür. Açıkgöz hır- sızın ilk işi evde emniyet terti- batı almak olmuştur. Bütün odaların kapısına ayrı ayrı ku- lak vermiş ve ev halkının ta- mamen uyuduğuna kanat ge- tirdikten sonra ne olur ne ol -| maz diye düşünerek — odaların kapısını dışarıdan sıkı sıkı bağ- lamıştır. Bu işleri başardıktan sonra emniyetle salonda işine yaraya- cak ne kadar halı, kilim ve yükte hafif pahada ağır eşya varsa hepsini derleyip toplamış ve du- | | Anadoludan mal | gelmesi güçleşti —| Son günlerde Anadolunun ba- zı mıntakalarında şiddetli kar fırtınaları hüküm sürmekte ol- duğundan yollar ve tren hat- Bu sebeble üç dört gündenberi- Anadoludan bir çok — malların gelmesi durmuş ve bu nevi mal- ların - fiyatları — yükselmiştir. Pirinçlerde cinslerine göre 20 - 40 para ve arpalarda da 10 - 15 para yükseklik kaydedilmiştir. Kar temizliyen ekipleri her tarafta faaliyete başladığından yolların bir iki gün içinde temiz, leneceği alükadarlanca — söylen- mektedir. | mevkiüne konulduğundan itha - amından girdiği | yardaki- asılı iki av tüfeğini d€ ayni delikten harice taşımıştır. Damda bu işleri başarırken ev halkinı - kiymetli uykusundan mahrum etmemeğe müuvaffak-o- lan harsız eşyalarla beraber sir | Alup gitmiştir. Ertesi sabah uya- “nan ev halkı davetsiz bir misa- firin azizliğine uğradıklarmı an- lamışlar ve derhal polisi vaziyet- ten haberdar etmişlerdir. Acık- göz hırsız aranmaktadır. lep nakliyatı tanzim edilecek Mıntaka liman reisi Refik A- yantur Münakalât — Vekâletiyle temaslarda bulunmak üzere An- karaya gitmiştir. Mumaileyhin * Ankarada bulunduğu müddet | zarfında — ticaret gemilerimizin | bir elden idaresiyie Türk vapur- | larının hariç sulara sefer yapa- | bilmeleri için hazırlanan karar- name hakkında — alâkadarlarla görüşecek ve deniz nakliyat ta- rifeleri hakkında mütalealarını bildirecektir. ser—— İngiliz müstemlekele- rine mühim miktarda mal sipariş edildi Ankarada imzalanan Türk - İngiliz mali anlaşması — tatbik lâtçılarımız İngiliz müstemleke- | lerine mühim mikdarda mal si- parişinde bulunmuşlardır. Ta- cirlerimiz bu malların teklifinde | bulunurken Merkez Bankasına | da akreditif açılması için mü-| racaat etmişlerdir. Yeni anlaş- ma ile tediye güçlükleri ortadan | kalkmış olduğundan sipariş edi- len malların çok kısa bir zaman- | da idbali mümkün olacaktır. — | Sipariş edilen mallar meya - nında ayakkabı imalâtında kul- lanilan deri, kösele, nebati yağ imalâtına yarayan ham madde- ler, teneke, lâstik, vesaire var- dir. cağını izah etmiş ve — talebeyi derdlerini söylemi t et- miştir | Söz alan talebeler bilhassa a| meselelere tema. etmişierdir. Bundan bir müddet evvel Üni- versitede Burs u: üi ibda lunmuştu. Bu y lima muhtac | talebeler için büyük bir mü, idi. Fakat henüz geniş hir kilde ve talebeyi tatmin edecek derecede tatbik olunamamıştır. Üniversite tedrisatında ıstılah- lar bir yâradır. Istılahlar ara- vahdet tur. Ü- te sında hiç bi iki Alman tedris sis - tedris mi, Bu t bıra temleri çarpışmaktadır. lebeyi müşkül vaziyette maktadır. Bir talebe mecmuası vey: zetesi yoktur. Üniversite Civarı meyhanelerle dolmuştur. Bun- larla mücadele edilmelidir. Tıb son - sınıf talebesinden Cafer Yıldır, bilhassa demiştir ki “— Yurd talebesini sabahları erkenden yurdu terketmeğe mec bur ediyorlar. Çalışmak mec- buriyetinde kalan talebeler kü- tüphanelere akın ediyorlar. Fa- kat buralarda da yer bulmak imkânı yoktur: Bu vaziyet karşısında kalan / talebeler kahvehanelere giderek ders çalışmak — mecburiyetinde kalıyorlar. Bir Üniversite bir- | liği teşkil olunacaktır deniliyor. Hpnüz böyle bir gey görmüş de- | | ğilik.,, (Bunu müteakib diğdr bazı ta- | | lebeler de derdlerini tebarüz et- Aniadoluda 13 Yerli mallar pazarı açıldı Sümerbank. Anadolunun “Sark ve Orta vilâyetlerinde” yeniden 13 Yerli mallar pazarı açmağa karar vermistir. Bu pazarlar- da mill' fabrikalarımızın mamu- lâtı mutavassıtlara lüzum kai - madan ucuz fiyatlarla vatarı - daşlara satılacaktır. İleride bu |. pazarlardan yurdun bütün vilâ- yetlerinde birer tane tesis edi- lecektir. | | | di tirmiş ve Üniversite gencliği gin bazı emennilerde bulun muşlardır Müteakiben toplantı dağılmış-| tır. | Yeşııkoy Tayyare meydanı inşaatı bitti | €n senedenberi y:ıpılmzıkw y tayyare meyda- | ta olan Ye nınin inşaatı tamamlanmış ve Balkanların en modern hava sa- hası haline ifrağ olunmuştur. Yeşilköy hava — meydanına şimdiye kadar 850 bin lira sar- at masrafı 1 mil yon lirayı geçecektir. fedilmiştir. İn: | BELEDİYEDE | Şehir meclisi yarın | toplanıyor İstanbul şehir meclisi — yarın | vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kırdar'ın bir nutkiyle a- çılarak şubat devresi içtimaları- na başlıyacaktır. Vali ve belediye reisi açış nut- | kunda. meclise arzolunacak ye-| ni bütçe hakkında izahat vere- cek ve bütcenin ana hatlarını| tebarüz ettirecektir. Meclisin yarınki açılış ruzna- | mesinde bütçe müzakerelerinden | başka tetkiki hesabat müzake- releri olacak ve vefat eden iki| âzanın isimleri de okunacaktır. | <M ğğ Kamyon çarparak ayagından yaralamış Kaşımpaşada oturan 16 ya -| gındaki Sezai Görgüner Okçu- musa caddesinden geçerken şo- för İsmail Hakkının idaresinde- ki 174 plâkalı kamyon çarparak | ayağından yaralanmış ve suçlu yakalanmıştır. Ütüden çıkan yangın Yeşildirekte Sandal hanında terzilik eden "Patyos Agop ütü-| sünü nasiılsa — kumaş üzerinde | unutarak bir yangın başlanğı- cına sebebiyet vermiş ise de der hal yetişen itfaiye tevsie me! W dan vermeden ateşi söndürmüş. tür. Evvelki gün polise mühim bir cinayet ihbarı olmüs ve dün yapılan tahkikat neticesinde bu ihbarın tamamiyle acı bir hakikatı meydana çıkarmak' olduğu anlaşılmıştır. Verilen malümata ve polisin yaptığı tahkikat neticesine gö- tre bu kanlı vak'anın üzerinden tam altı sene geçmiş bulunmak- ta ve hem katilin, hem de mak- tulün her ikisinin kemikleri de - tabiri mahsusla - sürme ol - muş bulunmaktadır Bu hazin ve tüyler ürperten cinayetin Kasımpaşada Bahri ye caddesinde 225 sayılı evde turan bakkal Zeki tarafından işlendiği sabit olmuş ve bu me sele etrafında şöyle bir malü- mat toplanmıştır. Bakkal Zeki evli, barklı bir genctir. Ayni zamanda bir de metresi bulunmaktadır. Zeki - nin karısı bundan haberdar ol- duğu için kocasını her gün, her saat bizar etmekte ve ensesin- de'boza pişirmektedir. Zeki bundan son derece azap duy - duğu halde nedense metresi Na- dideden de ayrılamamaktadır. Nihayet onu öldürmeğe karar wermiş ve bu fikrini de filiyat sahasına şöyle dökmüştür. Bahçeye göümülen kadın: — Alt sene evvel işlenen bir cinayet meydana çıktı | | hursuz tatbiki için zaruri görü | | Zeki bir akşam metresi Na- dideyi eve getirmiş ve içip eğ- lendikten sonra bir biçimine getirerek bir iple boğmuş, son- || ra boğduğu metresini çuvala || arak bahçede hazırladığı bir çukura koymuş ve üzerini de büyük bir dikkatle örtmüştür. || Aradan çok geçmeden; bak- || kal Zeki de çektiği ıztırab ve || kederle olacak; pek çok zayıf- İ| lamış hastalanmış ve nihayet bir gün de ölüp gitmiştir. 'ne evvel işlenen 'et evvelki gün polise ihbar edilmiş ve bu hâdise ile alâkadar oldukları anlaşılan şa hıslar da bulunarak hep birlik- || te Zekinin bahçesinde araştır- || ma — yapılmıştır. Hakikaten || bahçenin bir köşesinde birkaç sene evvel gömülmüş olan bir cesede aidiyeti anlaşılan insan kemikleri bulunmuştur. Bu ke- miklerin hepsi toplanmış ve morga gönderilmiştir. Cinayetle ilgili oldukları söy- lenilen bazı kimselerin ifadele- ri almarak hepsi nezaret altın- da bulundurulmiya başlanmış- tır. Tahkikatı işkâl etmemek icin vak'a ile alâkadar olanla- rın isim ve hüviyetlerini gim- dilik yazmamaktayız. | kölde eriterek yapılır. Ke şıfler ihtiral ge ğ Sabunculukdaki terakk Hayvan yağlarının mühim bir gida maddesi olması ve tereyağ yerine geçmi üzünden bu madde için taleb çoğalmıştır. Binaenaleyh sabunculukta Hin- cevizi yazı, zeytinyağı, Hindyağı, pamuk tohumu yağı.. | i ani yağ- ların yerine başlamış- tır. Hindsitan aşlıca palmitik asidi i halde di ğer yağlar başlıca oleik asid ile gliserin verirler. Bunlardan ole- ik asid 4 derecde eridiğinden do- layı bundan sulb sabun imal edi- lemez. Binaenaleyh bu yağlar sabun imaline yarayacak bir şekle sokulmak için hidrojenas- yön usuliyle sertleştirilirler Başka memleketlerde küllanı- lan sabunların coğu rosin sabu- nunu havidir. Bu ise sabunun & rime ve köpürme kabiliyetini arttırır. Rosin çam recinesinden çıkarılır. Tuvâlet sabunları, yü- zen sabunlar - Hindistan izi yağından yapılır. Yüzen sabun- lar püskürtülen hava ile doldu- rulur. Havalandırilan ve hava- habbecikleriyle dolu ölan sabun su yüzünde yüzer. Sabunları - cazib kılmak içis e çiçekler veyanebatlardan | çıkarılan ve kimyevi sentez suliyle hazırlanan kökulu mad- deler. ilâve edilir. Ayni kokular şekercilikte de kullamılır. Şaffaf sabunlar adi sabunu :sıcak Mahlâl kalıblara dökülür. Çubuk halin- deki sabun zımbalar altında is tenilen şekle sokulur. Sabun ka: lıplarındaki alkol yavaş yavaş tebülhur &dip Beri kalan sabur şaffa olur. Traş sabunları-hususi reçete lere göre yapılır. İyi -tf içir kılların yumuşaması * lâzımdır, Bunun için de suyun deriye nü- fuz etmesi icab eder. Derideki yağ suyun girmesine mâni oldu gundan bu yağ — çıkarılmalıdır. Fırça ile sürterek yağ emulsi yon hâle sokulup etkarılır. Bi | naenaleyh yalnız sabun köpüğü sürmek kâüfi gelmez. Tras sa- bunu için en münasib malzemı potas, sert yağlar ve Hindistas cevizi yağıdır. İstikkalde donyağı, — nebat yağlar ve baline yağının hidre jene edibniş petrolün ilüâvesiyli Ssabun yapılması ihtimal dahilin dedir. Valinin beyanatı (Baş tarafı 1 inci sayfada) Yeni bütçede imar ve tezyini iş leri tamamen denecek şekildk kaldırdık. Yalnız istimlâk işler? | normal şekilde devam edecek - tir. Yöl programımızın da tezle len masarifat ayrılmıştır. Yeni bütçe pazartesi — güni toplanacak şehir meclisine sev. kolunacak ve şubat devresi içir de meclisden çıkarılmasına Çar lışılacaktır. Pasif korunma tecrübeleri Pasif korunma esnasında va- zife gören hakemlerin raporla- rı çarşamba günü yapılacak o- | Jan bir toplantıda tetkik oluna- caktır. Hakem raporlarında tes- bit edilen hata ve noksanların derhal telâfisi için tedbirler alı- nacaktır. Perşembe günü yapılan gün- düz ve gece alârmları umumiyet itibarile muvaffakiyetli - olmuş- tur. Mecidiye köyü hastahanesi Mecidiye köyünde yapılacak olan büyük şehir hastahanesinin inşası için geçen iki sene içinde sekiz yüz bin lira bloke edilmiş- ti. Bu söne bütçesinde de dört yüz bin lira tahsisat ayrılmış- tır. Bu suretle ilk fırsatta has- tahanenin inşası için bir milyon iki yüz bin liralık tahsisatımız hazır olacaktır. 1000 — yataklı hastahanenin inşası için bir bu- guk milyon liraya lüzum olduğu hesaplanmıştır.