' Üç saatte Tagore'un oturduğu yeri gidip görüp dönmek imkânı yoktu... Hinülilerin hepsi bu Mmusikiyi gaatlerce dinliyebilir. Hanende- 'nin sesi fena olabilir, hattâ bü- yük — hanendelerin - ekseriyeti ihtiyar adamlardır. Fakat din- Hiyenin alâkasmı celbeden şey bu musikinin dünyanın bir t rafında bulunmıyan hususiyeti, başkalığı ve teknik tarafıdır. F: kat bir yabancı için bunu bir saat dinlemek çok yorucu bir şeydir. Bana Macbetin bir cüm- lesini hatırlattı: “Bir divanenin söylediği bir hikâye; şamata ve giddetle dolu fakat mânasaz.,, 2.— Programın ikinci kısmı halk türkülerine inhisar etti. Bilhğssa Bengale lisanındakiler | ve Tagore'nin olduğu söylenen- ler çok güzeldi. Bunlarda yer yer Kafkasları hatırlatan seri nağmeler, Anadolunun şarkına ve cenubuna mahsus.hüzün ve- rici derin iniltiler vardı. Fakat klâsiklerde olduğu gibi bir tek| nağmesi' bir garb operasını ha- 'tarlatmıyordu. Hüznü'içinden ge- liyor, yarım, ve çeyzek , seslerle fısıldanarak insanın.içine sindi- rilen bir hususiyeti vardı: Ve bu tesiri musikinin kendisinden ol- duğu kadar san'atkârın yüre - ğinden kopup gelmesinden ileri, geliyordu. Bu türküler de umlımıyede Hindularındı fakat her halde| Hiüdistanın Müslüman - ’l'ürt fatihlerinin Orta Asyadan ge— tirdikleri ,yalnız: ovalar ve yay-| lalarda duyulan issizlik unsuru vardı. , Bir İstanbul çocuğu gözünü kapayıp eski zamanda.Erzurum-|> lu bir lalanın “yeşil;kurbağalar| öter göllerde,, sini işidiyorum |. farzedebilirdi. 3, — Programın üçüncü , kıs- ediyordu. Bu musikiye *Hindli- ler Kavolı diyozlar vej; mayor;*Bundan. dolayı, Mevlâna- - san . Kavoli: söylenen — bir*yerde Mevlüna- ve tarikatımın tesiri?| ” Türk sirri edebiyatında, mu-!: sikisinde neskadar derin bir-izi; bırakmış ise,. Hind. Müslüman- larinın sirri: edebiyatı ve müsi-) kinin o kadar kudretli- bir â- milidir. Yalnız.büstesir.memle- ket ve, halka göre değişmiştir. lerin “dans,,. dedilderi'hareket-| ler dahi heyecan: fevki; bir kün, çok derin ve;fikrt*bir Takabe- uyandırır. Ezübuki (düstan — Müslümanlarmdaki 'sirri ruh daha' fazla havasa tab eden' bir heyecan veriyor. Hind: musikişinası bu Kavoli-; leri söylerken - umumiyetle en| yüksek bir perde ile başlıyor, a-. deta. havayı birdenbire - yartıyor, ve ilk, perdesi son: perdesi kadar | | ateşli oluyor. Öylesbir “Ey şem- &i tebriz,, diye çığırışları var kil SENELİK — 6 AYLIK 1400 Krg. 2700 Krş. 780 » 1460 » BFAYLIK — 400 » — 800 » TAYLIK — 1850 » 800 » 1 Şubat 1941 CUMARTESİ <— 4 Muharrem 1360 GR 18 İkincikâinun 1856 Gün 1 Ay 2 Yik 941 Kasımt 86 Güneş — Öğle 146 — 72 8l — 1328 İ Akşam — Yataı 312,00 — 134 1826 —. 19.08 -DİKKAT «Yöni Sabahs « gönderilen yazılar Ve evrak neşredilsin edilmeol, e olunmaz ve bunların kaybolmaların. dan dolafı hiç bir mesuliyet kabuli gölimez. hmym.waımaka-; Haydarpaşada - vekâlete bağlı bcakerlirin tooktiratiyordu. Bil-| / kalayapridam ettirmişti. Aureng- - zeb'de-ayni' şiddetle bu yarı di- " YAZAN : HALİDE EDİB —No. 62- saatte| gidib üç boş saatim vardı. Üc Tagore'in oturduğu yeri görüp dönmek imkânı yoktu fazla olarak Bengale'nin büyük şairi o günlerde Lahore'de kon- ferans veriyordu. O halde gör- mek istediğim iki şey kalmıştı, | Bengale'nin Calcutta hayvanat | bahçesindeki beneksir:siyah kap | lanı ve-Kali mabedi arasında hıvl intihap yapmak lâzım geliyordu. | Siyah kaplanı Avrupada, hay-| vanat bahçesinde de görmek | belki mümkündü. Kali mabedi- ni görmeğe karar verdim. Ha- kikat halde Kali mabedini gör- meden Hindistanı terketmek, Hindu haleti ruhiyesinin bir ta- rafmı temsil eden bir şeyi ızöı-.W mek fırsatını kaçırmak demek- ti. | KALİ KİMDİR? | Üç başlı dişi bir ilâh! Ve her | cinsin dişişi olduğu gibi ilâhm | dişisi de en tehlikeli ve korkun- cu-oluyor. Bu dişi - ilâhın DEvö, Durgâ ve Bhawâni diye üç ta-| ne daha-ismi var, Binlerce tapt- nanı olan:bu ilâh, insamın bir sü- rü iptidai fakat kudretli insiya- kının kaynağını teşkibediyor. Ka li'nin ilk temsil ettiği-iptidai in- siyak tahrib ve imhadır. Bun -| dan dolayı Hindistanın en kor- | künç gizli ve kanlı teşekkülleri- nin piridir. Meselâ vaktiyle Hin- | distandâ Thuggeesismi altındaki | gizli ve yarı siyasi “katal ve şe> 'kavet cemiyetim Kali'nin müfrit prestişkârları tesis etmişti. Bun- lartâ ibadet, insanları boğarak öldürmek've bu.sunetde - Kali'yi | hoşnndletmekti. Çünkü - Kali| . yalnız ve yalnız insan kurbanı © dürdükleri adamlari ayni za - : manda , soymak uıuşımbuî hassa Bengalelde bu cemiyetii küçük büyük-o kadar ııerkes' tedhiş etmişti ki herikes bu ce-| miyete cizye veriyor ve kirase | cemiyeti ifşaya cesaret edemi- yordu. Thuggee-cemiyeti'çok es-! Ki zamanlarda teessüs etmişti | vebunlarla Müslüman hüküm- | darlar, bilhassa Akbar şidüetle | mükeadele etmiş beş yüzünü ya-| ni kıtal cemiyetinisortadan kal- dırmak için uğraşmış ve hayli de | muvaffak olmuştu. On doku- zuncu asırda Thuggee'ler tek- rar faaliyete geçmiş ve İngiliz idaresini çok müşkül bir mev- kiesokmuşlardı. Fakat nihayet âzimkâr bir Bengale valisi cemi- | yeti ortadan kaldırmağa — mu- vaffak olmuştu. Maamafih Ka- N'ye tapan ruh daima Hindis-, tanda pusudadır. Hiç bir za-| man faaliyete — geçemiyeceğini; iddia etmek' belki abes olur. — | (Arkası var) Viyadüklü yol Prost tarafından hazırlanan | Karaköy palasın arkasından S- raservilere kadar uzanacak bü- yük bir viyadüklü yol yapılma- B1 lüzimgelmektedir. İmar —mü- dürlüğü bu yolun projesini ha- zirlamaktadır. | MÜTEFERRİK | | Nafıa Vekâleti Müs- teşarı geliyor Nafıa Vekâleti müsteşarı bay Hüsnünün yarın sabah şehrimi- ze gelmesi beklenmektedir. Müs- teşar şehrimizde Tramvay İda- resinde bazı tedkikler yapacak- tır. Bu tedkikler esnasında Tram vay İdaresinin vekülete teklif ettiği tek ve aktarma bilet sis- temleri mevzuu bahsedilecek - tir. Bu suretle Tramvay - İd: Si umum müdürünün Ankar IMMVMEHM | merkez kazaları tohum / temiz- | | leme evlerindeki;16 selektör ma- | Kasımpaşa sinema- sının pisliği Kasımpaşada Başhane so- kağında oturan bir okuyu gumuzun gönderdiği mek - tupta o muhitin yegâne sine- ması olan “Yavuz,, sinema- n - kirliliğinden şikâyet e- nekte ve ezcümle denil - mektedir ki: “Oturacak yerin kirli ve hattâ tükürülmüş olduğunu görerek oradaki garsona ve memuruna söyledim. Bana: — 6 kuruşa sinema»bu ka- dar olur. Beğenmiyorsan Be- lundaki 25 — kuruşluğuna git. Cevabıni verdiler. Bu ceva- ba tabif şaşırdım. Belediyele- rin dikkat nazarını- çekmenizi dilerim. Yapağı bedellerinin tevziine başlandı Hükümetin neşrettiği bir ka- rarname ile yapağı tacitlerin - den Sümerbank marifetiyle mü- bayaa edilen yapağı bedellerin- den bir kısmının tevziine başlan- mıştir. Sümerbank — tacirlere şimdilik kilo başına 55 kuruş avans vermektedir. Esas fiyat- lar Ticaret, Milli Müdafaa — ve rinden teşekkül edecek bir hey- et tarafımdan kararlaştırılacak ve fiyat farkları tecirlerimize bilâhare tediye edilecektir. Gümrük ve İnhisar- lar Vekili Ankaraya Bir müddettenberi şehrimiz- de bulunmakta olan Giümrük ve dün-akşam Ankaraya — dönmüş, ugğurlanmıştır. İ Konyada tohum' temizleme işleri Konya — Vilâyetimizin Ak-| şehir, Bgın, Kadınhanı, Çumra, | Karaman, Ereğli, Beyşehir — ve kinesi ile 1940'Birincikâinun s0- nuna kadar (8,5) ay içinde çift- | Çilere aid. (8.711.000) kilo to-| humluk buğday mihaniki — bir ; supette ıstıfaya tâbi tutularak mmıxıeımımvuınm-ufu* la-zarar yapan Körsürme hasta- | hğına karşı Serezan denilen bir | ecza ile-ilâçlattırılmıştır. yan Seydişehir, Karapmar, Ci-| hanbeyli, Ermenek ve Konya | merkez kazasının bazı.mıntaka- | | retledörtmilyon kiloyu aşan, bir | faaliyetle güzlük vekaşlık tohu-| mru temirzleme ve ilâçlama dev- | resi son bulmuş oluyor. Önümüzdeki marttan itibaren ! Ziraat Vekâleti'nin Yarma nahi- yesine tahsis ettiği bir selektör | makinesi de dahil olduğu halde 17 selektör ile yazlık hububat | temizleme-ve ilâçlama-işine baş-| lamlacaktır. | Ziraat Baülası koyunculara - | ikrazatta bulunacak Memnuniyetle haber aldığımı- za göre; Zâraat Bankası, sürü, snhıpk: inin ihtiyaçlarını karşı- lamak üzere koyunlar üzerine de ikrazatta bulunacaktır. İkraz, dişi koyun üzerine ola- cak ve beher baş için elli ku- ruş verilecektir. İkraz, diğer ik- razat misillü beş kişiden aşağı olmamak Hzere müt>seisil kefa- letle ve ititiyar heyetisin garan- tisi ve sayım kaydındı. bulun- ması şartiyle yapılacaktır. Köylüyü çok sevindiröcek o- lan bu teşebbüsün bilhassa kış zamanında cok fayda inhesizdir larına ziraat dairesinden gün -| gok enteresan bir saat hırsız. derilen memür ve — mürakipler | hığı vak'ası geldi ve yapılan marifetiyle göztaşı ile 5544460 | muhakeme kilo tohum ilâçlanmış ve bu su-|| samiler hayretle dinledikleri T ü n RİZ HmA t&dh G örülen baz derhal tashi —---— 7 Şehrimizde yapılan — pasif a| larm-tecrübeleri esnasında vazi-| yeti teftiş eden d0 kadar hakes| min hazırladığı raporlar dün vi- | lâyette seferberlik müdürlüğün-| de yapılan bir toplantı da tedkik | olunmuştur. Hakemler tarafından tedkike | arzolunan raporlar”emniyet mü- dürlüğü raporlariyle — birlikte 45 e baliğ olmaktadır. Bu iti- barla tedkikleri uzun zamana ihtiyaç göstermektedir. Toplan- tıda raporların bir komisyona | tevdii ve komisyon tarafından | tedkiki kararlaştırılmıştır. Kn-* misyon kendisine verilen bu ra-| porları tedkik edecek ve birer | Beşiktaş Halkevinde samimi bir toplantı 29 Birincikânun 1941 çarşam- ba günü akşamı-saat 18 den son- va Baiktagı Helleevinde . vmu-! E- mi bir toplantı yapılmıştır. vin bir senelik faaliyeti ve ba-| gardığı işler hakkında izahat verilmiş, bunu müteakib âzalar | tarafından bir çok temenniler iz- | har edilmiş ve karara — bağlan- | mıştir. | Evin'daha ziyade inkişafı için | gok samimi geçen bu hasbıhal- | den sonra” müzikrkomitesi genç- | leri tarafından verilen bir kon - ser de zevkle dinlenilmiştir.Bun- dan sonra Halkevi - tarafından * verilen aile çayı gehç Eve aid| tatlı Konuşmalar! arasında - geç | Tiş ve toplantiyü “son verilmiş- tir. Beşiktaş Halkevinde İngilizce dersleri —Etvimizde açılacak ölan İngi- ' lizce derslerine'3 şubat 1941-pa- zartesi *günü haşlanacağından kaydedilenlerih mezkür günde Halkevine - teşrifleri ve henüz kaydını yaptırmıyanların da a- cele etmelerini rica ederiz. olunuyo ——— u —— | zere Ankaraya gitmiş olan Tif- DT T AT üğ(î:"”ılg ı noksanlar | h olunacak larını çarşamba gükü yan| k umumi toplantıya revıııy Umumi - toplantıda - rapor- larda tesbit edilmiş olan hata ve | noksanların tashihi işi görüşü-| lecektir. Bu toplantıya alarm & nasında vazife görmüş olan ekip| şefleri de davet olunacaktır. | Diğer taraftan bazı yerlerde| alarmı haber veren canavar dü- düklerinin iyi işitilmediği anla- gılmıştır. Bunun için muhtelif mıntakalara yeniden canavar! düdükleri konulması kararlaştı- | rılmıştır. Alarm esnasında mev-« cud talimata riayet etmeyen ba- z kimseler hakkında da ceza| zabıtları — tutulmuştur. | desi Elekt İngilizler değer fiyat- larla tiftik alıyorlar İngilterenin memleketimizden satın alacağı 50.000 balye tiftik fiyatlarıretrafında görüşmek ü- tik Birliği heyeti şehrimize dö müştür. Haber aldığımıza göre Ankarada İngiliz Yakınşark ve | Balkan Ticaret — mümessillerile | yapılan görüşmelerde tiftikleri- | miz için teklif edilen fiyatların | az olduğu ileri sürülmüş ve İn- gilizler de evvelce - teklif ettik- | leri fiyatlara bir mıktar — zami yapmağı kabul etmişlerdir. Sanayicilerin dünkü toplantısı Vefem Mücadele Cemiyetine yapılacak yardım işini görüşmek üzere şehrimizdeki sanayiciler dün Ticaret Odasında bir toplan- ' tı yapmışlardır. İçtimaa Millt| Sanayi Birliği Reisi Halil Sezer Triyaset etmiş - ve bazı kmı—ıu—* verilmiştir. Cemiyet bu ayın 15-/ şinde Taksim Belediy& gazino- sunda bir balo verecek ve hası-| Tatiyle Erenköy sanatoryomuna | bir paviyon daha ilâve cdılecek-i tir. | | (— Eİ çabukluğu.m mıarıîeı'—x ı Saatçıya vermediği saafı arar- Bundan-başka selektör olm | ken bırfanesını Sultanahmed ikinci sulh ce- za mahkemesine çok garib ve sırasında bütün bu davayı bazan ihtiyarsız gülüşmelerle takib ettiler. Bu davada Bakırköyünde oturan ve Zindankapısında bir dük- kâmı olan Hıristo Kazancı oğ- iu davacı ve Osman - isminde bir delikanlı da suçlu bulun - makta idi. Yapılan iddiaya göre günler den bir gün Hıristo Kazancıoğ- lu-dükkânında çalışmakta iken .suclu Osman acele acele dük- kâna girmiş ve: — Ver bakalım benim saati! Demiş. Hiç görmediği, bilme diği bir adamın böyle dükkâna girip kendisine vermediği hal- de bir saat istemesi Hırstoyu hayrete düşürmüş ve: — Ne saati be kuzum!. Deyince Osman onun bu ce- vaba fazla snirlenmiş — bir halde: — Ne saati olur mu?. Benim geçen hafta verdiğim saati iz- tiyor... Bugün yapıp teslim e* decektin ya. Hairisto bütün bütün — şaşır- İ mış ve; — Yok bire kuzum!. demiş. Sen bana saat falân getirme- din. Bir yanlışlık olacak. Sa- kın başka bir yere bırakmış olmiyasın. Osman bu anda fena halde » değilim, yürütüvermiş ! kızmış ve: | — Ben senin gibi ihtiyar bunamadım .henüz. Haydi uzun etme de şu saati ver. Ben öyle loloya gelmem. Bizim saati iç mi edeceksin ? Diye şirretliğe başlamış. Za || vallı saatçi.. Tamir edilecek || bir sürü saat bulunan çekmesi - || ni çekerek — Bak efendim şuraya da.. Ondan sonra- bağırıp hiddet ile, senin burada saatin.va: demiş ve Osman da elini u- Derhal polise koşmuş, haber zatarak bu bir &ü ka tırmış, karışrmış ve nihayı — Yok.. benim saatim bu- rada değil.. diyerek elini çek -(| miş ve bomboş olarak — çıkıp gitmiş.. Fakat Aaradan - çok geçmeden Hiristo saati tamir de ne görsün?.. de yeller esmiyor mu?.. Derhal polise kşmuş vermiş. —Arkasından sahibi de — gelerek ve kızılca kıyamet kapmuş. — |) Saatçi Hıristo 10 lire'ceteme vererek saat sahibinin elinden yakayı zor kurtarabilmiş ve Mesele de mahkemeye intikal etmiş. Dün bu vak'anın davası g rüldü. Fakat suçlu bulunama- dığı için mahkejneye — gelme - mişti. Aranıp mahkemeye ih- zaren getirilmesi için duruş - ma başka bir güne talik olun- du: > | nn suçü - tesbit edilmiş vermilli | 1182 | tamirine bi | var T TTETEECEEAMZLLE Beşiktaştaki ek- mek buhraninin sehebi ne-İmiş? Beşiktağta arasıra husule ge- sebebleri | fırıncı- len ekmek darlığının mtteki anlaşılmıştır lardafı bazıları”Toprak - Mahsul- leri ofisinden ucuz fiyatla aldik- ları unları francelâ - fırmlarına satmakta ve bu suretlerdahasaz ekmek imal ederek sgemtte ek- mek bulranına sehbeb olmükta- dırlar. Bu fırıncılardan'bazıları- korunma kanunu hükümlerine göre adliyeye teslim edilmişler- dir. Bufırıncılar gunlardır: — | Beşiktaşta Köyiçi Mumcu | bakkal sokak İ4 numarada Zi-| ya Solo, Beşiktaş Hasfırın cad- | trikli fırın sahibi'Hüse- yin Kavlan, Beşiktaşta Hasan- paşa Firmi sahibi Hasan Çü- kar. a | Çorluda tıbbi müsamere Çorlu (Hususi) — Büyük hastahane tıbbi müsamereleri - nin altıncısını hastahane kon- ferans salonunda baş hekim A-| sım Türenin reişliğinde ve kala- balık bir dinleyici huzuru ile ver miştir. | Ön söz dahiliyeci Ruhi Ona- tin had mide tevessüüne aid bir otopsi parçası ile başlamış, bü- nu bakteriyoloğ Nuri Ergenenin hususiyet gösteren — bir tifosu, nisaiyeci Muzaffer -'Pez Onamın yeni doğmuş çocukta yılancık, | aşabiyeci Sami Gürünjin ateş te-| davisi ile salâh bulmuş parken- son, doktor Azerin sandıromu | ve bunu doktor Emin Yücelin apermatosel mevzulu konuşması | takib etmiştir. Doktor İrfan Şen. ve Halil Gürün taraflarındanda cildiye serriyatında frengi teda-| visi ve uyuz hastalıkları hakkın- | da konuşmalar yapılmıştır. Ko- nuların münakaşasına Asım Tü- re, Ruhi Onat, Nuri Ergene, Ha- san Korgün, Muzaffer Tezonar, Sami Gürün Mehmed-Ali ve Ce-| vad Doktoroğlu iştirak etmişler- dir. Sıtma mücadelesi | | Sıtma mücadele Çorlu şubesi| 4 mücadele mıntakasına ayrılan | sıtmalı mıntakada mücadele me- | mury Hikmet Okçü ve mesai ar-| kadaşları insan sağlığına saldı- Vdım atılamamıştı. Him Köşesi Yazanı Erot Pm Salir Murat Üzdi'ek Sabun !:ımyası Sabun asırlardanberi yapn < makta olmakla beraber sabuni kimyası 1811 re gelinciye kadar bilinmiyordu. O sene Chevrenl yağların ilk kimyasını ortaya koydu. Aradan bir asır geçinci- ye kadar bu vadide ikinci bir a- Bu ikinci a- dımı atan Büstol Üniversitesin- den Amerikaya giden Prof, Me. Bain adh bir İskoçyalıdır. Her- kesçe malüm bir hakik çi kapıcı olan sabun, - su ve tuz Billürları gibi muayyen olan maddelere nazaran gayri muay- yen tipten maddelerdir. Harici hassaları karışıklık — arzediyor. Bundan dölayı sabun kimyası Ü- zerinde çalışanlar bunun hassa- larını karışık kimyevi terlttpler yönünden ifadeye çalışmışlardır. Sodyum sabunları sert ve po- tasyum sabunları - Yumuşaktır. Amaonyak sabunları ise ku mizleme işlerinde kullanılır bun imalinde yağ (sabun kaza- nı) denilen bir kazanda süd kos- tik veya diğer bir alkoli ile kay- nadılır bu maddeye soda veya (kül suyu) abünculuk bu- gadası denir. Soda ile stearik asidin birleşmesiyle sabun te « gşekkül edince kazana bir mik: dar üdi tuz atılır” Suda eriyen sabun tuzlu suda erimediğinden dolayı sabun. kaymağı mahlülüm yüzüne çıkar ve buradan kep- çelerle toplanır.vBu madde tek- rar kağnadılıb, tuzü çıkarıldık- fân sonra kalıblara gökülür, ki buna sabun denir. - Kalan yide, evvelce söylediğimiz gibi, glesirin vardır. eskiden bu mayi atılirdı. Fakat gliserinin patlayı- cı, maddeler imalinde vesair işlerde kullanılmasından dolayı şimdi ;gliserinli mayi atılmayıb bundan gliserin çıkarılıyor. Bi- naenaleyh harb esnasında sabun imali bir taraftan da harb işleri için yan mahsül rolünü oynu- yor. Modern sabun fabrikaların- da yağ 150 derecede ve tazyik altında bif asid veya-alkalı ile birlikte ısıdilarak” stearik asid ve gliserine ayrılır. Buradan çe karılan stearik ağid 'bir taraftan rı Sa- ma- | mum imalinde ve diğer taraftan sabüun: imalinin ikinci. safhasın- da kullanılır: Twitehell usulünde yağ mü nasib maddelerle-karıştırılıb kay natılarak gliserin ve stearik a- ran sıtma nakili ve naşiri sivri| sinek haşeresini yuvasında- do- | ğüub büyümesine müsait her han- gi bir yerde mahvedebilmek i-| çin 940 yılı içinde 310 metre kanal, 3690 metre ark açmış-| lar 19750 metre murabbat ba-| taklık — kurutmuşlar ve 14450 metre dere temizletmişlerdir. Bundan başka bir bend 30 çük gölün suyunu boşaltmışlar | 5 kişiyi tedavi etmişler 90 kilo kininden başka 1357 adet te | tatlı kinin sarfetmişler ve kuru- tulmasında güçlük çekilen dere| ve sulara da 35 kilo paris yeşili dökmek- suretiyle. faaliyet gös- | termişlerdir Azmi SELAT| mir - Aydın ara- sında 2 Demiryolu.| hattı Bu Aydm hattında yeni inşa edilen büyük ve küçük Çamlık | tünelleri arasındaki sahada faz- ağmurlar ve heyelân yüzün- lu yerinden oyna - Bu hattın esaslı surette | lanmıştır. Demir yolunun iki tarafına du | r inşa ettirilmekte, ayrıca heyelân gahasma karşı çok muh- kem bir istinad dıvarı yaptırı! - maktadır. Bu hat üzerindeki ta- mirattan başka umumi ve büyük katarların seyriseferine yarıya- cak şekilde eski Aziziye tüneli - ninde tevsiine başlanmak üzere- dir. Ekibler, şimdiden tünelin tevsii için işe başlamışlardır. Bu sebeble eski Aydın tipika- tarlarla yapılan seferlere müsa- de edilmekte ise de inşaatı e- den del mıştı. sid birbirinden ayırtılır; bura- dan sabun, mum imaline mah- sus stearik asid çıkarıldığı gibi kara tortudan izolasyon mad- deleri ve su sızdırmaz kâğıd ya: pilir. Büyük sabun fabrikalarında | 500 ton alabilen kazanlar vardır. Binaenaleyh bir şraj bir şehir nüfusunun ihtiyacını karşılıya- bilir. —çaa hemmiyetli surette sekteye uğ- ratacak ve bu sebeble uzatacak bazı seferlerin muvakkaten il- gası muvafık görülmüştür. Bü sebeble her gün. İzmir « Nazilli arasında işliyen 13238, 1334 ve 2334 sayılı otoray yo- cu trenleri, yarından itibaren seferlerini, ikinci bir iş'ara ka- dar yapmıyacaklardır. Yalnız 1324 sayılı katar Nazilliye son seferini yapı r. Yeni Çamlık ” tünelleri şimdi iyi vaziyette bulunmaktadır. Es- ki büyük tünelin tevsiinde mak- ad, heyelândan kayan hattan başka umumi katarlarını ikinci hattan da geçmelerini temindir. Bu suretle iki hattan istifade mümkün olacaktır. Tünel tevsik atının 25 günde bitirilmesi çol£ muhtemeldir. Bazı yolcu otoray seferlerinin muvakkaten — kal- dırılması da - inşaatın sür'atle intacı içindir. Lâğvedilmiyen seferler; uza- tılan ayrı bir hattan eski tü- nelin büyüğünden geçmek su- retiyle devam etmektedir. Yal- niz yeni küçük tünelden geç mektedir. Nihayet üç ayda bütün tami» rat ve inşaat sonra erecek ve İzmir - Aydın arasında iki hat temin edilmiş olacaktır,