Molla; daha helâllaşmalarda, Masmın gırpınmalarında, gelib el sense bağlamalarında, onun ne R- | yyevda pehliven oldu; sozrüigti, Hasmına ner den girib Şmı bile hazırla- hiç ehem- müyet vermiyordu. Onu —ehem- müyetsiz Bir adam, hsttâ bir telâkki etmişti gazalı, açık ve korkusuz tutuşuyordu. Pakat, çok geçmedi, bir iki tutustultan sonra, Mollanın ne)) ğemek ölduğunu anladı. Molla, Lüngazalıyı ensesinder kavradı, ayak değistirip ense değiştirirken — hasmına meşbur (ç -& sense Ve arpamını — çekti. Lângardlı, © ense tarpanını | yeyinee koca gövüesiyle sallandı ve tüküa vardı. Doğrulup top - lanırken, Çolak Molla, hasmına, bir-ebense tırpamnı “daha attı. Bu| söfer de Lâüngazalı tarafa, dizliyerük Uatu. Lângazâlı, toparlanın — akimı, başma toplamağa vakit bulama-| dan doğrulup vaziyet almak Ü were iken Çelak birdenbire has-| “muna (çaprazını “doldurdu. ğ için yordu. « zalı Gerlenip — taparlandığı müdafaasım güzel yap Artıkıdağılmıyordu. ivan, beş dakika üzerinde mil Aöle ettiler. Nihayet, Lângaz bin müşkülâtla — şak sökebildi ve alttan - kurtulup « Kkünte 'kası kalmamştı. nın (kurgısında güreşiyordu. Çölük, 'hasmmı derleyip top- Tamıştı. Altı, yedi dakika içinde Lüngezalı, çocuksaydığı molla- mm carşısınde toparlanıp dertop Olmuş'öyle güreşiyordu. Has- mma açik vermemek, bir yı kaytırmamağa “savaşıyor'du. ini vız âği.Görülüyor İki, yedi daki- kadiginde'molla,en'kavi hasmını Möllanın, Lüngaziliyi çapraz- | Ta âltma alıp bastırması, bütün | seyirdileri, ağaları beyleri, pa- | gaları heyecana getirdi. | Çolâk, hasınına göz açtırmı| yordu. 'Bir oyundan bir ysürüklediği hasmmu ci toparlanmasına meydan vermi-| yordu. | Lângazalı, çapraza girince di- Tendi. Hasmmın çaprazını sök- mok istedi. Fakat, çaprazın &ö-| ladı. Çolak kölunun çengeline hasmını oturttu. (Lângazâlı hasmının şak kün- tesini söküp atmak için derhal| harekete geçti. Fakat, ne “ya- man *bir penceye takıldığımı sez-) K ) Langazalı, bir iki daha ah -| landı. Lükin,'ne yaman bir vele düştüğünü nihayet anladı. Çün- kü, Çölak Molla hasmını üerle-| yip toparlayarak bir hamam bohçası gibi altına almıştı. #Şanküntesinden gayet kolay olmazı Jâzımdı. Her hangi bir ağır ökkalı ,pelilivani| hafif okkalı bir pelilivanın şak, “küntesini kolaylıkla sökebilirdi. | Fakat Mollanm gak küntesi başka bir çeşid idi. Yüz okkalık Lângazalı da bunun böyle “öl- duğunu anladı. Lângazalı, küçük hasmının e-)| dinden kölay kölay kurtülamıya- cauğını, hasmının usta ve çetin, bir peblivan olduğunu — sezi derhal toparlandı. Mağlâb oL-i mamak için müdafaaya geçti. “Çölak,şak küntesiyle hasmını aşırmağa çalışıyordu. Lânga -| TİYATROLAR ! Şehir iyatrosu *temsilleri “Tepebaşı Dram Kumunda 16/1/1941 Çarşamba günü akçamı aat 20.30 da APDAL “Yazan: Dostoyefski Son hâfta Astiklâl Caddesi komedi kısmında M6/L/941 çarşamba gündüz saat 14 de 'ÇOCUK OYUNU 25/1/1941 Çarşamba #ünü akçamı "saat 2030 ddin PAŞA HAZRETLERİ Son “hafta | Je âstagyonunda misafir -olmus. “Mollayı tanmyyanlar cnktmıî hyyrete düştü Bele, ihtiyar | Cazgar çök keyifl 'idi. Moımml hasmımı mağlitbredeceğine hük-| /metmişti. Beylerden biri, Hütiyar Cazg- ira soruyordu: — Bu, Molla imiş be!. la, bir dinan da idi. Lâ: bilirdi. Kare losunu *tayin edebile- malilti. devam ediy mütad solduğu veçkile, ve diç tırpanlarla han- hasminın ne Şap3 mak istediğini bildiği için dağıl-| mamağa ve açik vermemeğe Ca-| lışıyordu. -Güreş bu şekle girin- ce ayakta tam bir Baat sürdü. Mollayı tanıyamlar, hasmımı garçabuk yeneceğine — hükmet-İ tikleri halde güreşin bu suretlc| yalnız ayakta bir saat sürdüğü- nü görünce inkisarı hayale uğ- ramışlardı. (Arkasmı mar) Yurdda — Ziraat Vekili Muhlis Erkmenin İzmirde | yaptığı tedkikler İzmirde çıkan “Yeni Asır, refikimiz yazıyor: iBayramı ,geçirmek üzerc aile- siyle birlikte gehtimize gelen sa- yan Ziraat Vekili Muhlis Eri men Bornovada Ziraat Mücade- itur. iMütenekkiran eyahat ci- “mesine'rağmen, fırsattan bilisti- fade gelhirimizde zirai tedkikler- *de bülunmuz ve İzmirdeki 'bi 'mum Ziraat Vökâleti ösireleri geflerinin iştirak eyledikleri bir toplantıya riyaset seylemiştir. “Vekil pergemibe günü *Borno- vadâki zeyüncilik «ve bağcılık jstaşyonlarını ziyaret eyledikten sonra 'saat 17 de ziraat mekte- bine gitmiştir. Vekili mektebde ziraat mek -| tebi müdür ve muâllimleri kar- Aalamıştır. Ziraat Vekilimiz tale- ibenin “ders vaziyetlerini, notla- rınıayın sayrı tedkik eylemiş ber' çalışmalarile veri elde vedilen randıman, edindikleri bil- | gilerle alâkadar Ölmuş, sorduğu Buaâllerle kendiletini âdeta sıkı | "kir ümatihâna tâbi tutmustur. — | “Talöbe (gayölerini ve istikbal- ı deki çalışmalarını vekile arilat- mışlardır. ZZiraat Vekilimiz de | dalebeye ziraat —mekteblerinin | istikbalde alecağı şekli, ziraat mensüblarının *daha modern e- saslara göre calışmalarını anlat- Talştır. “Zâraat mektebi salonunda ve- | rilen 'çay ziyafeti esnasında ve- kil, ziraat, orman ve baytar mü- dürlerile, istasyonlar müdürleri- le görüşmüştür. Müdürler ken- di dairelerini alâkadar eden iş- 'der shakkında vekile mavuzatta bulunmuşlardır. 'Ziraat vekili'bir aralık Mon tafon çiftlikleri'tesisine ve bun- dun elde edilecek meticelere nit “müşahedelerini ve vekâletin ga- yelerini tebarüz ettirmiş, bu çif- lüklerden' bazılarının İzmirde ve Manisada kurulacağını söylemiş tir. Pamuk istihsalâtı mevzuu - na da ehemmiyetle temas edil- miştir. öabah Geç walite kadar dovam eden bu görüşmeler çok üstifadeli ol- muş, ziraat vekili ehemmiyetli; bazı *direktifler 'vermiştir. E. Muhlis Bükmen duma günü Vâlimizle birlikte İzmir müze- Bini, Agoradaki hafriyatı, tür parka gezmiş ve'buralarda u- izun müddet kalmıştır. Vekil dün sabâh —Barnovadal istirahat eylemiş, öğleden sonra' #aat 15:30 da Kızilçulluya gide- rek köy enstitüsünü ve-eğitmen kurslarımı ;gezmistir. Vekil >müüessesenin her yerini gezmiş, Köy “çocuklarınm çalı; malarile ve bilhassa Zirai çelıs- malarile dlâkadar olmuştur. Gec vâkite kadar ökülda 'ka- lan vekil bazı zirdi mülzemenin bu Gküla verileceğini vadeyle - miştir. Hukuk ilmini Yayma Kurumunun Hukuk ve İktisat kursları 'Ankara, — Bü ayım-on tbe- şinde başlaması "mukarrer <olan hükük ve iktısad - kurslarına, kayıd müddeti 14 - 1 -1941 gü- nü saat on sekizde bitmekte - dir.Kayıt z&manları tatil gün- deri hariç sabah 9 - 12 öğleden sonra 14 -/18 e kadardır. Kayit mmuamelesinin bizzat veya bilva- sita kurum bürosuna müracaat- la'veya mektupla ve yâhud 3569 numaraya telefonla yapılmakta; olduğu hâber alımmaştır. Millf kostümlü balo Arıkara, — Çocük Esirgeme Kurumu Gencl merkezinin — bir şübat cumartesi günü akşamı Ankarapalas salonlarında ter- tibettiği milli kostümlü balonun biletleri bugünden itibaren sa- tışa çıkartlacağını okuyucüla - yımıza müjdeleriz. Ankaranm güzide bayanları|ı bu balodcin Şimdiden hararet- li hazırlıklara başlamıslardır. YENİ SABAN SABAHTAN ..JN'SAH A Ruzvelte göre İngiltere (Baş tarafı 1 Inci han Harbinden sor lerini ve k üç dört beri kımı Kları: ler ltere için bütün v 1 sivar a) Jil seneden etti- ilâ 19 onunda da, Amerika için 1940 lamıştır 1 feveran, bu Bu if miza bil, ı fikrü el ti nd ı Bön- İngiliz başvekili Hitle M balık av- kat ne ağ- Mussolini kenarında kınlarına bu miği ile hücum etmiş. Muvafiak ola- zarak ileri a- tılmış; dizlerine kadar suya da- larak avuciyle üç beş balığı bir- lamış. Fakat tam sahi- le getirirken bunları da — kaçır- mış.'O zaman sıra İngilize gel- Babacan, ceketini - çikar- mış, kollarını, paçalarını sıva - mış ve gölüm İkenarında — bir| kücük iskemleye yerlesmiş ; Son- ra ağzından piposunu çikararâk. sapından tutmuş ve başlamış gölün (sularını bir taraftan a- lıp arkaya atmıya.. Bu su boşalacak ve dibde ka- lan bütün balıklar böylece “tu- tilacak... Uzun, fakat emin iş!.. 1800 de İngiltere bu sabır ve; tahammülle en büyük düşman-| ni yere sermiş, yalız kendisini, geğil, bütün Avrupayı Napölyon' âfetinden kurtarmıştı. 1914 de İngiltere busabır ve tahammülle dört sene-dayak ye- miş, dört sene “hazırlanmış; üncü seneden sonra temin vede- bildiği Amerikamn :da yardımı ile Almanyayı mağlüb tmişti . 1939 ve 1840.da dişinden tır- nağına kadar hazır 6lan Alman- ya karşısında İngiltere yalnız. mukavemet ediyordu. Bu muka- vemeti ona hazırlanmak zama- nni kazandırdı. —İngiltere dai- ma düşmanmın Zayif moktala- - rından istifade ederek vakit ka- zanmıştır. Cihan Harbinde İn- giltere düşmanını Belçika, Pran- sa ve Rusya ile, diğer devletlerle oyalayarak wakit ka- zanmıştır Almanya, hu «defa ida doğru-| dan doğruya İngiltereye hücum, edecek yerde küçüklü büyük- lü yemlerle oyadlanmış; İngilte- reye on altıvay kazandırmıştır. Amerikaya gelince ateş hat-| tmda olmuyan 'bu koca memle- ket istikbali -görmüştür. Bu harbin İngliterenin sırtı yere :gelmekie bitemiyeceğini anlamış ve bütün varliğiyle İn- giltereye yardım kararını ver- miştir. Birleşik Amerikayı 'tem- sil eden Roosevelt dedi ki: “Amerikanın müdafaa — vası- tası olan İngiltereye yardımda bulunmak zaruretindeyiz!. ,, Bu yardım — ibugün ne balde- dir, yarın ne halde olacaktır?. Gölen rakamların ve malümatın birbirini tutmaması en basit harb kaidesinden Amerikalıla - ran da haberdar-olduğunu gi teriyor ve Rooseveltin -kongre- ye teklifleri kabul edilirse şu neticeye —varacağız: — Mihver Devletleri artık yalnız - İngilte- reyi mağlüb etmöklede galib gelemiyeceklerdir. Betçot SAFA Rekabet seden İspanyol muganniyesi Esirellita Castro| Bün akşam SÜMER sinemasınta Güşmrihm»ğe başlanan SEVİL E**%.,,_BS Tamanıcn İspasyi ve şarkılı fitminde bi yircileri gaşyetmi Üa meusLasnan İ #İmperio Argentina'yatı | İ | | | Bütü : N — Bilmem ki gündüz becere- mediğim bu işi gecenin bu saa- tinde yapabilecek miyim? — Bir tecrübe edin. Esasen şimdi burada herkes kayağa çıkacı Yalmz ka Sikilirsimiz. TUludağa geleli henii bir akşam yemeği miz uzün yolculuktan — hiç yor- günlük hissetmiyordum. Fakat | gecenin bu — ilerlemiş kayağa çıkmak beni korkutu - yordu. Otelin geniş salonunu doldu - ran kdldbalığın hep birden d- şarı fırlayarak kayağa çıkaca - ğını da tahmin etmiyordum. Bu itibadla muhatabıma : Burada oturmak Gdaha zevkli “dedlim. © kayaklarını hazırladığı es- mada ben her cins milletle dölu bu sıcak ve güzel salonda etra- fımı seyre daldım.. Uludağda, derhal herkes can ciğer dost Oluyor. Bütün şahsi dönüşte tekrar iktisab olunmak üzere 'Bursada terkolunmuştur. Hattâ Giyebilirim ki insanlar burada cinsiyetlerini bile kaybe- diyorlar. Kadın ve erkek yan- yana ibirbirine kangı dostluk ve tetten başk; ve gülüyorlar. — Amerikan barının uzun ha- caklı tabureleri üstünde — birbi- kadelilerini tokuşturan ve xza- man zaman bütün salonu — dol- duran gür kahkahalar atan su yaşlı başlı adamlara bakınız, bi- Tisi Lonüralı meşhur bir tüccar, i'hâliskan bir Almandır. İkisi detburaya gelelidenberi-can Ciğer Ahbaâbtırlar. Hattâ akşam- darı Lonüra Tağyosunun Türk- çe meşriyatını gene böyle döklerini —tokuşturaraâk — ner! itinde dinliyorlar. — Şu halde Türkçe bilmi - yorlı — Bilâkis, dedi,ikiside gayet, güzel Türkçe biliyorlar, ve neş- NEFAT Filmeilik Türk “Anonim Şirketi vi ai “Ural ile "Taprak Mahsülleri Ofisi “Ajans nde — Ziya Ural'ın büyük valideleri Bayan RÜZEDA Voefat etmiştir, Cenazesi bugün Bos- Yenimahalle, Dere sökak dd numaralı evinden kaldır:larak wesna- ağa ca- Üsküdar — Şehitlir nlarından- mütekatd'merhum Bay Ahmed Ham- di cağlu, Kemal 'Film — sahiplerinden Şakir Seden'in ve Tramvay ve “E- lektrik idaresi mühendislerinden Sü- ketimizde ilk milli fümciliği eden ikidemli film tücearlarını KEMAL SEDEN Dün ani larak vefat retmiştir. De- nözesi buğün saat 11:30.da Beyoğlun- da İstiklâ) caddesinde K: a yısında 373 No, lu Bank evinden kaldırilarak saat 12 de Ka- sımpaşadan vaputla Eyübe nakledi- lecek ve'namozı Eyüpte kılındıktan sonfa meğfeni mahsusuna defnedile- rahmet eylesin. üç saat | nuştu. Otelde nefis ve bol dta- | yemiş, | saatinde | ve milli kinler, ihtiraslar sanki İ a bir his düy-| konuşüyor, oynüyor | rinin omuzuna dayanarak viski | ka-| teyman Seden'in kardeşleri memle- | l,..—.mw_ xrm YAZÂN A, Parmaksızoğlu | koluna girerek bara * gidiyorlar. | -| — Bir A4merikan konsolosu ken-| dinden en aşağı yirmi yaş kücük | genç bir sporcu ile bir şeref mü-| sabakasını — gi Genç sporcu iki ucu birbirine bağl: hü mebzul miktarda konyak iç-| Tmş bir sicim “ile tuhaf bir süğtik. |ner yapıyordu. Amerikalı kon-| . | golos bunu keşfetmek için her| Üç aat evvel tamamladığı-| 4ekrarında büyük bir dikkat| | sarfediyor, fakat bir türlü bula-| mayor, bulamadıkça sinirleniyor | ve tekrarı için mütemadiyen viski 1smarlıyordu. | Salonun gençlerle-dolu kısman Hepsi | birden ayağa külkülar ve ika - yaklarına koştular. “Bu koşus, bütün salana sirayet etti. Bir| #nda kocaman salan boşaldı ve | otelin hölünden kayak sahasıma | intikal etti. Biraz evvel arka-| daşımın söylediği tahakkuk et-| mişti. Ve biz, bu işe cesanet e-| Gemeyen gazeteciler koca sa-| londa yalnız kaldik. Şimdi sotelin “önündeki geniş sahada parlak biray ışığı altın- da, ayaklarına klarını ta- kanlar kendilerini yokuş asağı birekiyorlar ve taşağılara doğ- | ru biryıldırım sür'atiyle kayar- ken haykırışıyorlardı. Bu haykırışlar 'zevk — va haz- dan gaşyolan bahtiyarl: kırışıydı. Onların bu cilgin neş- esini biz otelin camlarından gibta ile uzun zaman seyrettik. | Kafileler otele dönmeğe 'baş- ladığı zaman aat gecenin yarı- | sına yaklaşmıştı. Hepimizde bu | gecenin artik kapandığı ve bü- tün otel için yatma zamanının geldiği zammı vardı. Fakat *bu Zannımızı “ötele giren ilk kafile tekzib etti.'Onlar yaş eldiven ve Süveterlerini'bir köşeye atar-at-| maz Tağyonun başına koştular ve cijgın bir dans havası'ile dön- meğe başladılar. Bir sanda 'bar *ve ibiltün salen' doldu ve eskisinden “düha coş-| | kun ve neseli bir hayat başlar * Uludağda SPOR ——-_ | bütün hu_vut:ıu] ee meie eeti Mektebler arası maç!arıi İstanbul Erkek — Mektepleri Futbol Lik Heyetinden: 15:51941 “Çarşaniba —günü| Şeref stadında yapılacak maç- lar: Saha ikomiseri: Z. Koplu. Ticaret L. - Şişli 'Terakki L. saat 14 de. Hâkem Şazi Tezcan. Taksim L. - Içik Lisesi saat 1515 de. Hakem Şazi 'Tezcan. 15-1-1941 Çarşamaba günü E- minönü Halkevi salonunda yapı- | lacak völeybol madları: Saha kemiseri: S. Gökcen, z Öğretmen - Şişli Tenaklıi | L. saat 14 'de. Hakem S. Açıkö- mey.'Çamlıca Lisesi - İst Kız'L.| sant 14.30 da. Hakem S. Açikö-| ney. | WKros Müsabakası istanbul Bölgesi “Atletizm A janlığından : w Sakarya koşusu '19- 1 -:10941| Pazar sabahı saat 10.30 da Şişli | sırtlarında 3500 ve 6500 metre | üzerinde yapilacakdır. Atletle- rin aat 9.30 da numara almak üzere Şişli iramvay deposunda: hazır — bülunmaları İüzumürr. Valrtinde müracaat etmiyenler müsabakaya girmek halıkındlan malırum kahırlar. İ c K G 9 p Gdı Ü B> z îLAR ı:*a%was!arm unutul- gğu saadet diyarındayız fağlarda geçiren “ve şehre ae nede ancak beğ defa inen bir ver tandaş tamdım. Ekrem Karayı Uludağdaki meteoroloji istasyae- de ve muhakkak zevk sahibiydi nu üydü. Zayıf, fakat izar Senclerdenberi Uludağda yaşk yordu. Dağ hayatının sılihat we ahlâk üzerinde, lah edici mae azzam tesiri olduğunu iddia edk 'yordu. Ona sordum Dağın sıhhat üzerindeki tesirini kabul ediyorum. Busuz en canlı misali sizsiniz. — Fakat ahlâk üzerindeki “tesirini anle miyorum. Bana öyle geli ü burada yaşamak insanı müme- vi ve ferdiyetçi yapabilir. Bu- radaki hayatmız Robensomn ıssız adasındaki hayatından az farklıdır. O bu sözlerimi — sotm- na kadar dinledi ve: — Hayır, dedi. Burada Kaft yen bir Röbenson hayatı yaşır mıyorum. Bilâkis dostlukları ga yet kısa süren binaönaleyh dak ma iyi taraflerını gördüğüm bür Sürü insan tanıyorum. — Bu barla insanlar hakkında daima nikbinim. Dağ; insani arkadaşlık we metanet tevlid eden bir muhit - tir , Tabiatla mücadelenin i- san ruhundaki tesirlerini bu la- yatı yaşamamış olanlar kat'iyen anlayamaz. Burada insan ahlâkım iüzmd eden içki, kunrarf Ve saireden a zak yaşayacaksınız. Çünkü d üleme daldığınız takdirde değ hayatı derhal sizi tasfiye ede cektir. Dedikodudan 've ihtira- tan uzak bir âlemdesiniz. Nâmü- tenahi derecede güzel bir na- hit içinde yaşamak —ruhunum derhal tasfiye edecektir. “Parz hırsından uzak olacaksmız. Çin kü burada para asgafi deree> âe ve hattâ hiç kıymeti olmıyan Allahın hiç bir memlekete lütfet mediği bir bolluk içindedir. U- ludağa çıkan bir çok vecnebir: ve hattâ İsviçreliler tamdım . Uludağın bu kususdaki mazka- rTiyeti hiçbir yerde Tmevcud de- Zildir. —Allahın 'bu'büyük Et- fundan istifade etmemiz lâzar- dır. Bunun için ne yapılsa az dır. Abbas Parmaksızoğlu İ ENİ NEŞRİYAT | NWuradiye camii Meanisa Halkevinin yedi sayı: yayınmı teşkil «eden Mimar Si nanin eserlerinden — (Muradiy Camii) üntüşar etmiştir. Tari meraklilarına tavsiye ederiz. | İstanbuldan — Holivuda Gört çacuğun heyecanlı eeyahati “Yedigün,, tarafından mer- redilen “İstanbuldan Holivuda, çocuk edebiyatı kütüphanemiz zenginleştiren ibir seserdir. Te başına Okyanusu aşmıya çıkar dört çocuğun İstarnbüldan Azı- rikaya kadar iheyecanlı yolcuk- ğunu anlatan bu ktitab Hikme Feridun *tarafından yazılmış, v dört renkli kapak içinde, bir çe resinilerle süslü olarak basılnı; tır. Çocukların seline — verilece? faydalı ve eğlenceli eser arayar ana baba ve muüllimlere “İstar- buüldan Hölivuda dört çocuğa: heyecanlı yolculüğü,, nu ehen- miyetle tavsiye ederiz.