26 - Birincil 2910 YAZAN:İNGİLİZ BÜYÜK Tavasaut teşebbüsü bu suretle| ldıktan sonra no İtal-| öndü. Berlindeki İtalyan ! iri alelâcele Romaya — çağrıl-| Hitleri | vaz geçirmeğe muvaffak olamamış- tı. Fakat hiç olmazsa İtalyanın | Almanyanın » yanısıra - otomatik tte harbe girmesini icab et- iyecek bir vaziyet ihdas etmiş- dı. Lehistanı ezmek plâmndan Sinyor — Mussolini, Hitlerin büyük bir itina ile he-| sabedilmiş olan sabrı, hakikatte artık tükenmişti. 18 ağustosta Lord Halifax'a çekliğim telgraf- ta en nihayet vasıl olduğum ka-| naate göre sulh muhafaza edile- cekse, içinde bulunduğumuz va: ına müsaade olu namıyacağını, harbin gayri ye- gâne şıkkın derhal bir tavassut hareketinden ibaret olabileceği- ni bildirdim. Bu — münasebetle, | evvelce yapmış olduğum bir tel-| kini tekrar ettim. Lükin başvekil | tarafından Hitlere şahsi bir| mektup gönderilmesini ve bu-. nun Londradan izam edilmiş bir murahhas vasıtasiyle verilme-| iye eyledim. İki n ayni maksadla bir telgraf daha çektim ve Hillerin niha - yet derhal bir. hareket şekline karar verdiği ve bu. hareketin meselenin — hallini . zorlayacağı, hakkındaki kanaatimi bildirdim. | Şaşki Prusyada Tannenberg se- aei devriyesi bahanesiyle toplan- ş olan Alman askeri kuvvet-| in gittikçe arttığını anlat- | tıktan sonra burada merasimii yapılması Hitlerin di hareketin azimet noktasını te kil etmesinden korktuğumu söy- | ledim. Hitlerin ilk t dağı | niyetin bu olduğuna hemen he-| men kat'i olarak eminim. — Bir | kaç gün sonra, hakikatte, sarih | ve kat'i malümat eide ettim. — | Uzuün müddettenberi bekle -| nen, fakat itinalı surette gizle- | pek ileril ta ikmali için talimat ve-| ni haber aldım, Elde etti- | erden biri Almanya- | mn Lehistana g ınnw bit edilmiş l.ıırmı D agustos 0- larak gö wrfvnrdu, Bu habda- ki emirlerin Hitlerin tarafından imzalanmış olduğunu zannedi - yorüm. | Hiç şübhesiz hakikat gu idi O tarihde Almauyanın askeri hazırlığı — Hitlerin - teşebbüse | geçmesi İçin kâfi derecede ilerle- miş olmakla kalmıyordu; Hitler gimdi Lehistana karşı besledi; hur emellerde — Rusyanm gi tarihde yapnbılecok hale g; diği, pek aşikâr sebeblerden| dolayı, tarihin bize ifşa edeceği | gp mühim voktalardan bi bu ve Hillerin U. R. . in Ortaklığını temin için ödedi manevi ve maddi fiyat. Her ha de, dünyanın sair parçalarını a| gelince, | 21 ağustos akşamı geç vakitte- | dir ci boraba patladı ve bir Rus | - Alman ademi t nin imzalanmasiı — için müzakerelerin nihayete erdiği ve Ribbentropun bunu imzala - Cak bir kaç | gır pek güzel Mmuhafaza edilmişti İ e sıl olan ilk intibâ | gayet büyük bir itimad ve mem- nuniyetten ibaretti. Bu, kısmen Rus hava tehdidinin bertaraf şlmasından ileri geliyordu. Fa- İ de Goebbelsin propa- ünden İngilizlerin Tmüzakerelerinin vü- &i bir harb bahanediğle Alman- hakikt bir çember içine al-| n ibaret olc zalanması sulhun temin edil- olduğu mânasını ifade etti- ginden dolayı idi. Çünkü — İn- gilterenin Rusya yardımı olma-| dan Danzig yahud Lehistan| ği söylenmiş-| inin, Führerleri- W ini harbsiz elde etmek kudretine itimadı daha tceyyüd etmiş 0-| luyordu. Maamafih balkın mem | nüniyeti kısa ömürlü oldu. İn- gilterenin Lehistana vermiş ol-| u nın müzahe- aşıldığı sükutu pek mühim bir dereceye vardı. Komünizme | kargı nazilik mücadelesini yap- mış olanlar hu istikamet teb- | dilinden yaşırıp kalmışlardı. — | BOŞA GİDEN : GAYRETLER — TÜRKÇEYE ÇEV1REN L Hüseyin Câhid YALÇIN — | .. SA | teşhiri onların itimadını e ELÇİSİ SİR NEVİLE HENDERSON Naziliğin 1rk halisliği hakkin- dakinazariyesi martta bir kena- ra atılmıştı. . Ağustosta, bunun esaslı prer isi yani komi 'da kâğid parcaları sepe hatılmıştı. zarında eski irsi düşman yadır. Rusyanın garb demokr: ne-karşı suiniyetinin bu suretlel büyük bir nisbette takviye etmiş de - i. Maamafih, bir diplomatik a sıfatiyle, — Rus - Alman misakı son derecede — muvaffü- kıyetli ve hayret verici bir di. Ümid edilir. ki her iki taraf in de, bir çok diplomatik za-| ferler gibi Pyrrkus'vari bir zafer olsun, Herr von Ribbentrob re ile Moskovaya gitmeğe hazı landığı dakikada, ben de 22 a- | makineler | ketin kırık dökük tesisatı yeni | susuz kalalım, dişimizi | dur ki, İstanbul ğustosta sabahleyin saat 9 dan biraz evvel, basvekilden Herr| Hitlere şahsi bir mektub tevdi| etmek için talimat aldım., Müs-| teşar Ribbentropun Moskovaya hareketinde hazır bulunmak i: tayyare meydanlarından birine gitmişti. Fakat Herr Hewel ile teması temin ettim, . Bu umumi | karargâhta hariciye - nazırı ile| gansölye arasında irtibat zabi- tidir. Sempati hizmette bu- lunmayı sever nazik bir adam- dı. Akşama doğru geç vakit bizz: sacker ile temas ede- bildim. Geceleyin müten nuı.ızırelklı"ı ıden sonra, ertesi in Berchtesgadende Hit- lerle aramda bir mülâkat tertib olundu. 23 ağustos sabahleyin saat dokuz buçukta yanımda Weizsacker ile Hewel olduğu halde tayyare ile Berlinden ay- 'ay i benim için Harıuye rc._arcıı temin etmişti. *i saatten fazla süren bu seya- hatte bir kere daha —Yunan trajedisinin motif'ini derin derin idrak cdiyordum. Bir hafta ev vel olsaydı. gö tup bir tesir husule getirebilir- di. Fakat gimdi ün vaziyet Rus - muahede: ünden teh- like ye girmişt Öğleye doğru Salzburg'e var- dım. Hitlerle Berchtesgadende ilk mülâkatım saat birde, baron Von- Weizsacker ile Herr Hewe- lin yanında vukua geldi. Başve- | kilin mektubunun metni ile Hit-| lerin cevabını bu kitabın sonu- ci ve üçüncü zeyl olarak ve ediyorum. Başvekilin mektubunun — üç esaslı noktası şunlardı: (1) ma- jestenin hükümetinin Lehista - na karşı taahhüd etmiş olduğu vecibeleri ifa — hususundi batı, (2) bir sulh havası tılabilirse, mevzuubah meseleleri ihi memleket sında müzakereye hazır bulun- dukları ve (3) bir mütareke dev- resi esnasında Almanya ile Le- histan arasında ekalliyetlere gös terilecek mütekabil muameleye doğrudan doğruya dezhal müzakereye - girişild gör- mek arzusu. Hitlerin tahmin et- tiğimden daha az uzlaşma iste- znez olmıyan cevabına göre, Bi yük Britanyanın Lehistana mi zaheret azmi Hitlerin 4 ağustos- ta Leh hükümetine verilen gi- fahi,motada ifade edilmiş olan politikasını değiştiremezdi; Al- W id telefen Tasn milli menfaatlerini ve şere- fini fede etmekten ise uzun bir harbi bile e almağa hazır- lanmıştı; Büyük Britanya se- ferberlik tedbirle cek olursa o da Alman etlerini derhal ber edeci O gün vukua gelen ilk mülâ-| katımda Hitler gon derecede| idadında idi. Lehliler tleri dolavısiyle iyeti hakkındaki li- ve müfrita- andan gel- yüz bin n mültecis tti, ikatten en ere ı.ı ıı idi. Onun bu- rada da lerine hakika ten kani mi yoksa bu rakam - uluğuna kendi ken - na mi etmiş olduğumu stiremem, İkinci mülâ- cevabını bana - tevdi sükünetini tekrar at daha az Bi İngiltori İngiltere gçen sene Çekdleri teşvik etmisti, şimdi de Lehistana açık bir bo- no veriyordu. sert nin kabahati idi. değildi. | lemek icap eder ki arasıra su- | suz kaldığımız vakidir Beyoğlu semtinde geçen cumar- | (Arkası var) —ei n ee — e HER SABAH Hani kesilmiyecekti yal. Geçen sene sular idaresi rin su- ihtiyacını başvurdu; Avrupadan getirtilen yerlerine borular değiştirildi ve bütün bu tamirat ve ıslahat yapılırken de | tabil sular kesildi. Fakat her-| kes: — Memleketin başına seneler- ce belâ kesilmiş bir ecnebi- şir- leniyor; zarar yok bir kaç gün sıkarız, sonu hayırdır! diyor ve seneler- ce suyu kesik bir musluk kar- sında hafâkanlar geçirmek a- bini çekmiş bir kimsenin kur- tuluşa çıkınca hissedeceği tabii olan sevinci kalbinde duyuyor- du. İtiraf etmek kadirşinaslık 6- gehrinin sular idaresi milli ellere geçtikten son | ra şirket zamanında İstanbullu- nun alışkın olduğu aksaklıkla- rın yüzde doksanı ortadan kalk nuştır. Lâkin yine açıkça söy- Meselâ tesi günü akşamından başlıyan | kesiklik pazar günü devam et- ti ve ancak pazartesi sabahı su- ya kavuşabildik. Evinde akar suyu bulunan bir aileye bütün bir tatil nünü haram eden şu nâdir şe- beke aksaklıklarına da bir an evvel nihayet vermek için icap eden tedbirlere başvurulduğuna inanmak isteriz. gü - İstanbul, su menbalarının bol- luğuna rağmen, kullandığı suyı kendine bahalıya mal eden bir şehirdir. Halk şirket zamanın- dan kalma bir sistem üzerine kurulmuş bir tediye usulüne ri- ayette kusur etmiyor. Buna mu- kabil (asgart istihlâk miktarı) diye parasını peşin ödediği su- yu bol böl vermeyi elbet te su- İar idaresi de arzu eder. Bir hayli su aboneman bedeli ödedikten sonra yine sarnıca muhtaç olmaktan artık kurtul- malıyız. A. C. SARAÇOĞLU| Tuvalet Ü sabunları L daha müsait | bir şekilde önliyecek tedbirlere | konuldu, | L YENİ SABAH YAZAN : Paris -Soir'ın söbik “başmuharriri : Pierre Lazaretf LKi Mayısın onuncu günü general Gamelin, “Vincennes,, şatosun- daki hususi dairesindedir. Gene- ral, hükümetle her - an teması muhafaza edebilmek için harbin başladığı andanberi karargâhı- ni bü kadim ve tarihi kalede yer- leştirmiştir. Generalin yanında iki yaveri mevki almışlardır. Ve bu zabit- ler müttefikin ordusunun — Bel- çika ve Holandadaki ileri hare- kâtı hakkında gelen raporları yüksek sesle okuyorlar. Game- lür raporları dinledikten sotra: — Pekâlâ; diyor, yevmi em- ri yazalım!.. Ve 1914 yılında da Mareşal Joffre'un Marne muha- rebesindeki meşhür yevmi emri: ni yazmış hususi kâtibi olan Ge- neral Gamelin kendi emri yev- misini imlâya başlıyor “İlkteşrindenberi — bekle- nen düşman taarruzu bu sabah başlamıştır. Almanlar bize karsı öldüresiye mücadelelerine başla- mışlardır. Fransa ve müttefik- leri için parola, cesaret, — azim, mat kelimelerinden ibaret Ceit Gi Dt yer. İ llkzeaımdenberı bekle- seri değildir. Filvaki Fransız başkumandanı . sekiz aydanberi kendisine fısıldanan taarruz tel- kinlerine karşı koymuştur. Ma- jino hattının gayri kabili zabt olduğu kanaatine şiddetle saplan mış olan Gamelin o zamanlar henüz ikmal edilmemiş bir halde bulunan ve Fransızların 35 fir- kasına mukabil ancak 3 ilâ 11 Alman fırkasiyle müdafaa edil- mekte olan Ziegfried — hattına tarruzla Lehistanın yükünü ha- fifletmeğe asla yanaşmadı. Son kânun, şubat aylarında ve mart başlangıcında Finlândiyaya bir heyeti seferiye göndermekten imtina ettiği gibi İngiliz kuman- danları İronside ve Gort'un böy- le bir heyetj seferiye gönderme- lerine mâni oldu ve Belçika ve Hollandaya sevkiyat yapılması fikrine de şiddetle muhalefet et- ti. Vâkıa son on beş yıl içinde Fransız politikacılarının taarru- zi bir harp yapabilmek için el- zem olan motörlü malzemenin tedarikine lâzum tahsisatı — bir türlü kabul etmemiş oldukları bir hakikattir ve bu yüzdendir ki Gamelin: — Bizim harbimiz ancak te- dafüi bir harp olabilir, Alman- yayı kuvvetten düşürüp bitab bırakacak bir harp... diyor. Lâkin daha o sıralarda Game- lin'in nefsine olan itimadına hü- kümeti iştirak etmemeğe başla- mıştı. Diğer taraftan mart son- larına doğru Finlândiyanın tes- lim olması gerek İngilterede, ge- rekse Fransada müttefiklerin u- zun müddettenberi devam eden hareketsizliklerine karşı efkârı umumiyeyi ayaklandırmıştı. F- | ransa — silâh altına — alınmış 5.500.000 kişilik ordusiyle en ha FRANSIZ hezimetinin .- tarihi —— lisevlâtlarının aile ocaklarından alınıp vilâyetlerde hareketsiz tu- tülmasını hayretle karşılıyordu. mak üzere martın 22 sinde Da- ladier'nin yerine Paul Reynaud Başvekâlete getiril Daladier General -Gamelin'in resmi hâmisi idi ve kendisi: — Bahalıya mal olacak taar- Tuza ne lüzum var?. cümlesini dil pelesengi haline getirmişti. Nisan ayı sonunda yeni Baş- vekil Reynaud General Gamelini başkumandanlıktan atmıya bey- hude yere ştı, durdü ve te- gebbüsünü yenilemek için mü- said bir fırsat kollarken mayı- sın onunda Gamelin mahut em- ri yevmisini isdar etmişti. Ta- bi artık harp başlamış olduğun- | dan kumandan — değiştirmek | bahis mevzuu olamazdı. Mayısın 10 uncu, 11 inci ve 12 inci günleri müttefikin kı- taatı Holanda, Belçika ve Lük- senburg'da harekete geçmişlerse de hareketlerinin — muhacirin kafileleri yüzünden yavaşlatıl -| dığını — görüyorlardı. — General, Giraud'nun kumandası altında. bulunan yedinci Fransız ordu-| su bütün bu manialara rağmen | Anvers'e vâsıl olmuş ve- Garbi Holandaya doğru yol almıya başlamıştı. General Billote or- dusu Meuse nehrine doğru adım | adım ilerliyordu. General Corap | ordusunun bir kısmı ise Namar | ve Arden'lere doğru yolda idi - ler. aFkat müttefikeyn -kıt'aları Belçika ve Holandadaki hedef-| lerine varmadan evvel Alman- lar, bir Alman mühendisi tara- fından yapılmış olan Belçikada- ki Albert kanalını geçtiler, Ho- landa teslim oldu. O zamana kadar geçilmez sayılan Arden'lerde ise motörlü Alman | cüztamları meşhür “Arden av- cı,, kıt'alarını püskürterek orma | nı sekiz saatte ve ikinci Fransız | müdafa hattı mevzilerini işgale vakit bulamadan geçtiler. 14 Mayısta Almanlar Fransız hududuna dayanmışlardı. Fran- sız ihtiyat kuvvetleri Belçikaya önderilmiş olan arkadaşlarının yerine kaim olmıya vakit bile bulamamışlardı. Binaenaleyh AL man ordusu Fransız toprakları- nı istilâ etti ve Sedan Cebinde o kadar sür'atle yerlesti ki, ma - yinleri ihzar edilmiş yolları at- mak tanklara karşı mânialar vü-| cude getirmek, setir hattı kıt'a-| larını altı aylık cephesini ve er- zakı hazırlanmış, müstahkem mevkilerde yerleştirmek — bile mümkün olmadı. İki cenahı Alman tazyikine | maruz bulunan General Corap orduşu ilk hattaki kıtaların iler- erine gedikler hasıl o- lan Majino hattının boşluklarını doldurmaktan ibaret olan vazi- fesini başaracak bir halde değil- | | hada, demir ve çelik yağmuru ellerindeki tüfekten başka bir | hazırlık yaptırılmış olmamasını | | muhabereyi dir ve âdeta gözle görülür bir Göğleril . Wöygetii şekilde zayıflamaktadır. Alman lar kıtaat birliklerini veya mün- ferid grupları yararak ilerlemek tedir. Ve hattâ esir almak zah- metini bile ihtiyar etmemekte- dirler. Baskın ve sürpriz unsu- runa istinat ederek erkânı har- biyeyi esir ediyorlar ve erkânı | harbiyenin muhabere hatların- | dan istifade ederek kıtaata sah- 'te bir emir, ric'at emri veriyor- lar, sonra da hatları kesiyor - lar. Fransız kolları arasında irti: bat ve muhabere pek cüz'i bir | müddet zarfında, imkânsız bir | hale gelmiştir.. Yabancı bir sa- altında bunalmış Fransız asker- leri düşmanın motörlü kollarına | karşı koymak için silâh olarak vasıtaya malik bulunmuyorlar dı. - Kendilerine, motörlü kıt'a- lar tarafından yapılacak böyle | bir tarruza neden dolayı evvelce | anlamadıkları gibi taarruz başla | dıktan sonra kendi hallerine ter kedilmiş bulunmalarının sebebi- | ni de kavrayamıyorlardı. Kısını | âzam ihtiyat sınıfına mensup subaylar da efrad üzerinde kâfi derecede ötorite tesis edememiş- | lerdi ve cesur, vatansever, va- zife düşkünü — olmakla beraber modern bir hârbin icaplarına uy gün bir şekilde hazırlanmamış olduklarını onlar da anlıyorlar- | dı. Hülâsa karsşısında bulunduk- ları vaziyet efrada olduğu K dar subaylar için de yepyeni bi geydi. Onlar da maiyetlerinde- ki erler gibi gözlerini tayyareleriyle dolu semaya kal- dırıyorlar, lâkin imdatlarına ko- gan bir dost veya müttefik tay- yare göremiyorlardı. Artık ye'i- | sin verdiği bir inatla telefonla- ra sarılarak vaziyeti aydınlat; cak bir emir bekliyorlar, - va: yetlerini anlatmak ve bildirmek istiyorlar, lâkin hiç bir cevap a- lamıyorlardı. İşin daha fenası temin ve tesis e- dince de aldıkları emir, düşma- nin verdiği sahte emirler olu- yordu. Bu vaziyot karşısında asker- lerden birisi: (Arkası var) Sayfa :3 ŞİMDİLİK. BU KADAR İtalyanın hakiki maksadı ne olabilir? Bugün de İtalyanın Yunanis- tanı istilâ teşebbüsündeki hakikt maksad ve gayesini araştıralım. İtalya bu memleketi niçin isti- lâya teşebbüs etmiş olabilir? Mihver devletlerinin ortağı o- lan İtalya, bütün kuvvetini sırf İngiltereyi yenmek hususunda kullanması - icab ederken niçin bu arada Yunahistanı isgal et- mek lüzümunu duymuştur? Yu- nanistanın — İtalya tarafından işgali, İngiltereye hiç bir za- rar veremez. Bunun için hiç bir makul sebeb gösterilemez. İtal- yanın bu hususda hie bir stra - tejik mazeret gösterebilmesine imkân yoktur. Zira: 1 — İngiltere, İtalya; meakta olduğu darbeler nan üslerini kullanmıyordu. Yu- nanistan İngiltereye — hiç bir veçhile yardım etmiyordu. Bu itibarla İtalya bu teşebbüsünü haklı gösterebilmek için: “Yu- nanistanı İngiltereye, bana hü- cum için vermiş olduğu üsleri işgal etmek maksadiyle istilâ et- mek istedim,, diyemez. Ve niha- yet İtalyanın elinde 12 Adalar bulunduğundan İtalya, İngilte- reye darbeler indirmek için hiç bir Yunan üssüne de muhtaç değildir. 2 — Yunanistanda — büyük arb —m&ğm olmadığından, Yu- nanistan, İngittereye tank, tay- yâre, top ve cebhane satmıyor- du. Yani Yunanistan, İngiltere- ye bilvasıta da hiç bir yardım - da bulunmıyordu. — Binaenaleyh böyle bir yarlama mâni ocimak da mevzuu bahsolamaz. Ayni şe- kilde bu sanayiin Yumanistanda mevcud olmaması istilâ takdi - rinde İtalyaya da bu hususda hiç bir fayda.temin edemezdi. 3 — Yunanistanda Mihver Devletlerinin muhatç oldukları Bida madi ttokları da racv- cud değildir. Esasen, - Yunanis - tan, muhtaç olduğu gıda mad- delerinin bir kısmını hariçten idhal eden bir memlekettir. Bun- dan çıkan netice, gene harbin nihat safhaşında silâh kadar lü- zumlu bir val oynaması tabil o- lan gida atolslarınm da ele geçi- ralmesi ihtimarinin mevzun bah olamamasıdır. 1 — İtalyan donâtması de- nirde hâkim olmadığına görç, Yımanistanın isgali — Ytnan 2- dalarının işgali demek olmıya - caktı. Binaenaleyh -bu hülya - ları tahakkuk etseydi bile bu- gün mahsur bir halde bulunan 12 Adadaki kir kuc tarılmasına gene imkân bulun- miyacaktı. İtalyaya zerre kadı menfrat temin. etmiyeceğini is bat etmektedir. Binaenaleyh İ- talyanın bu hareket tarzında başka sebebler aramak gerek - bebi bulmak i dar fazla kafa patlatmağa lü- m yoktur. İtalya bu hengüâ- mede Yunanistanı istilâ etme - ğe muvatfak olduğu — takdirde harbden sonra da - Mihver Dev- letleri eğer galib gelirlerse - bu- radan çıkmıyacak, bu- Sureti Yunanistanı ikinci bir - Arma - vutluk haline sokacaktı. . Me sele bundan ibarettir. Esasen tarihi Roma im .xr—uor!u ğunun — yolu da Yunanistanı işgalden başlar. MURAD SERTOĞLU ESRAR! i|Tefrika No. HİDA — Amma bunu çok büyük bir| olmasını bekliyelim. Sabahleyin | kuvvetle saplamak lâzım pilot mevkümden arkadaşımı bununla öldürebilir miyim hiç? İmkâmı yol: | Polis hafiyesi susuyordu. O| da, faraziyesinde, bazı çürük noktalara basarak fazla ilerled gi ünüyordu. Kendi kendi ük hatâ yaptım diyor- du. Bligniyi boş yere ilham et.| tim ve şimdi de,.. Ben, | erk Bu sırada Bligni yalvarıyor- du. | — Evet madam Şavyeri sevi- | yorum. Arkadaşımı da - tehdit >ttim, Fakat hiddetim çabuk geçer. Tayyareye bindi man kendisine kin bile be: yordum. Doğru. Kaba bir ada- mim. Bazan ne yaptığımı bi orum, Verano, pilotu kolundan kaladı — Size inanabilir im, Gündüz Beni | ya-| | etmemiz jden tayyareye binip bera-| valanacağız. ber h — Ne diyorsunuz? | — Meydanın üzerin: h.u*c-w er Yapıp inece | Fakat hakkımız yök... Tay- yare mühür altında 1 - Aldırma. Her mesuliye - ti üzerime alıyorum. W — Bhnunla beraber... — Susunuz ve bana itaat edi-| yledikli atın. tehdit | bir şey her şeyi üzerime diğımı, tabanca ile imi ileri sürebilirsiniz.. — | Bana ne yaptırmak istiyor- sunuz? Tam uçuş halinde ve me kimizde oturduğunuz v paraşsütle atlayan bir a dürüp öklüremiyeceğinizi is tmeğe yardım edececek #akat polis ve belediye kânı erkenden geleci — Bunun için hemen hareket lâzım. Eğer söyledikle- riniz doğru ise sizi hararetle mü- '==q LPARAŞUîÇUNaN ımr.nyu hazırıma. İ.,ludıymv y.ıp» | tiğini işaret etti. " fiyesi gok garip bir| rine uzanan pilot boş yer: ağa calışıyordu. Polis h ise uyumuyor, boyuna h ga-| ada bir aşağı bir yukarı dolaşıp duruyordu, | Şafakla beraber Verano, bü- roya giderek pilotu uyandırmak tayı edi. Kapıdan £ reci sapsarı bir halı rok| duğunu söyüyerek önünden ge- çerek tayyarenin yanına gitti. ano yazıhaneden elinde kâğıt ceğini tutarak geldi. - Pilot | bunu almamak istedi. Alınız. Bu, £ rin süne plananın Bi dımi olacak, Hâlâ tereddüt mi ediyorsunuz? Alın da - işimize bakalım. | Hangarın kapısındaki mühür-| | valan; leri kırarak tayyareyi meydana çıkardılar. Şafak henüz ye — Acaba etrafimızı miyi — Tabii! Yalaız acele etme- miz lâzım. Polis sabahçıdır. Pilot, direksi, g eriye oturdu. Tayyı görecek | is hafiyesi para takmamıştı. Yere inmek ı*ıh— yordu. Boşluğa bir atlama te-| -bbil yyarenin ke- acaktı. Pilot da di- bırakmadan, elile *bı- ak Mmiş gibi bir ha- uğunda — ikisi 'at vakit titre-| pekle geçirilecek gibi değildi.| Pilotun suçlu olup olamıyacağı- ni tesbit Tözumdi. Polis hafiyesi düşündükçe pi lotun katil olabiler . inin hayali olduğunu du. rinde büyük daireler u iyordu. | Pilot kıtlak borusu vasıtasile po ne tecrübeye başlaya- rini söyledi. Verano bu- n olduğuna Fakat müsbet olarak kanaat getirmek - lâzımdı. ünülürse mı ni mühi edi) ü kimin tara- fından bıçaklanmıştı? Polis hafiyesi pilotu çağırdı ve elini boşluğa uzatmasını söy: ledi. Bilgin istenilen haveketi yaptı. Bunun üzerine Verano, pilotun eline kâğıt keseceğini verdi. Polis hafiyesi biraz sert bir sesle — Sıkı tutunuz diye emretti. Bunu takiben Verano ayağa kalktı. Tayyare sis ortasında u- cuyordu. Tayyarenin kenarına sılarak kendisini boşluğa — bi- raktı. Fakat tam bir surette di nün ani idi. buna ni kenara sıkıştırmıştı. Yalnız aşa- gıya bakmıyordu. Polis hafiyesi: (Arkası var)