16 Kasım 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

16 Kasım 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Aliçonun bareketini herkes gülünç buluyordu. Adetâ bir genç baş pehli- “van gibi muntazaman idman yapıyor. Yağ masajı yaptırıyordu. Aliço, ihtiyar olmakla beraber diri idi, Tabil eski okkası ve çalımı kal- mamıştı. Zayıflamıştı. Ancak sek - kadar ya gelir.. ya gelmez- “Aliço, çok inadcı bir adamdı. Ka- vasoğlunun yerinde dahi olmuş olsa idi. Muhakkak ciddi güreş yapardı. Niyazi Bey, meyus olarak Kavasoğ- kunun yanına geldi. Kavasoğlu, Ni- yazi Beyin Aliçoyu kandırabileceğine kani olmuştu. Niyazi Bey, sözünü sohbetini bilir btr adamdı. Babayiğit bir şahsiyetti Niyazi Bey o devrin on ikililerinden biridir. (*) Niyazi Bey, çok kuvvetli iri yapılı bir adamdı. Kendisi meydana çıkıp güreşmemiştir. Fakat, hususi /olarak soyunür arkadaşlarile güreşirdi. Niyazi Bey, Tatavla ve Beyoğlunun n “ikililerinden biri idi. Pehlivanlı- #a meraklı olduğundan Sultan Azi zamanından beri Kavasoğlu ile arka- daştı. Aliçoyu da tanırdı. Ahbabliği vardı. Niyazi Bey, bir çok — zamanlarını Kavasoğlunun - Vizedeki Beçirirdi. Hattâ, Sultan Hamid, Ka- vasoğlunu çağırdığı zaman bulunuyordu. Kavasoğlu, Niyazi Bey yanına ge- lir gelmez heyecanla sordu: — Ne oldu?. İnşaallah hayırlıdır.. — Sus usta, bu adam, adam olmaz. — Ne diyor?. — Ben, oynaş yapmam.-diyor, — E, ne yaparmış?. — Ciddi güreş yaparım diyor. — Demek fikrinde musır ha?, — Evet... Deyince, Kavaşoğlu, olduğu — yer- den fırladı ve hiddetle: —- Peki be Niyazi.. ölmedik yal, — Bvet... — Meydanı bırakıp kaçamam ya?. — Ne yapacaksın?. — Tutacağım bu herifi., — Netice... — Ne olursa olsun.. tutacağımi.. o- 'na bir çift dalacağım, eğer, paçalar m elime geçirirsem kurtaramaz ye- nerim bu herifi.. — Ya, tutturamazsar — O vakit, olacak olur.. fakat tat- turursam o da kurtulamaz.. — Başka çare de yoktur.. — Pekâlâ.. — Daha, enseye gelir gelmez da- dacağım.. işte bu kadar. Zaten bir a- famlık barutum var.. tutturursam ne Alâ, tutturamazsam kader ne ise o, olur.. Dedi, Ve ağlamağa başladı. Kavasoğlu Koca İbrahim, Sultan Hamide bed- dua ediyordu. Âhır ömründe başına belâ açmıştı. Hayatında yenilmediği haelde seksen yaşında karı gibi sırt- aşağı yatacaktı. Niyazi Bey, çok mütcessir olmuştu. İhtiyar pehlivanı teskin etmek için teselli veriyordu. Fakat, fâyda etmi- yordu. Niyazi Bey, tekrar Aliçoya gitmeğe karar vermişti. Bclki Aliçoyu imana getirebilirdi. Fakat, bu fikrini Kavasoğluna lemedi. Hususi bir şekilde halledebi- deceğini sanmıştı. Niyazi Bey, son bir defa daha A- tiçoya müracaat etti. Aliço, ekseriyetle Beşiktaşta Köy- içinde pehlivan kahvesinde bulunu- yordu. Bütün pehlivan — meraklıları burada idi, Aliço öğle yemeğini sa- rayda yedikten sonra buraya geli - yor. Akşama kadar çene çalıyordu. Niyazi Bey kahveden içeri girdi e Y GİMH — Selâmün aleyküm. Diye ortaya selâm verdikten sonra ilerledi. Daha bir yere oturmağa mey 'dan kalmadan Aliço seslendi: — Abe Niyazi Bey.. ne geldin be?.. — Tehey!.. Yine mi ihtiyarcaz için söyleneceğiz be? — Abe, Kavasoğlu idman yapıyor mu be?.. Niyazi Bey, hiç cevab vermiyor - du, Artık Kavasoğlu Koca İbrahimle Aliçonun güreşi günün dedi koduları meyanına girmişti. Kavasoğlunun, yağlanacak, idman halimi vardı. İyiden iyiye ihtiyarla- yarlamıştı. Niyezi Bey ses çıkarmadıkça Aliço işi kızıştırıyordu. 1*) Kavasoğlu ve Aliçonun bu gü- reşini ve konuşmalarını Niyazi Bey bizzat bana anlatmıştır. Niyazi Bey Boğaziçi Yeniköylüdür. İttihad ve Terakkinin Kara Kemal meselesinde Üç seneye mahküm olmuştur, On sene evvel vefat etmiştir. Seksen yaşında idi. Satılık Büyük Baskül Düsseldrof'ta ED. SCHMİDT Co, fabrikası mamulâtından 22833 No, lu 3 tonluk gayri müstamcl bir baskül gatılıktır. Meyva hâlinde 69 No, ya müraczat, Abe, söyle liyazi Bey be? Hazırlanıyor mu Kavasoğlu be? — Efendimiz, irade buyurmuşlar bu hafta güreşekmişiz bel, — Tehey!, Tevbe olsun bir çapr da teneşirliğini yere vura ağım oncaza gök- Kahvede bulunanlar hep bir ağız- (dan gülüyorlardı. Niyazi bey niçin gel mişti. Ne ile karşılaşıyordu. Bu adı ma bu güreşi bağdaştırmanın imk: yoktu. Fakat, herçet karşılaşmak lâzımdı. Niyazi Bey bu sebeble susuyor vab vermiyordu. Aliçoyu kızdırma - mak istiyordu. Aliço, çok zeki bir adamdı. Niyazi Beyin gelişine derhal mana vermişti. (d bir kere daha Muhakkak yine Kavasoğluna elçi- yi lik yapacaktı. Aliço, üste koyuyor, (Arkası var) || MÜTEFERRİK | | Hukuk ilmini yayma ku- rumunun konferansları Hukuk ilmini yaymı | bu sene vereceği konferansın — ilki | 23/11/1940 da Ankara — Dalkevinde verilecektir. Tik konferans - İstanbul | Üniversite Rektörü Cemil Bilsel ta- findan «Ankara muahedesi ve bo- | “| gazlar> mevzuu etrafında verilecek- tir. ——— ——— TİYATROLAR | —aeaeeammnam nn | | Şehir | tiyatrosu temsilleri - Tepebaşında Dram Kısmında 16/11/1940 Cumartesi - günü Saat 20.30 da AYAK TAKIMI ARASINDA İstiktâl Caddesinde Komedi Kısmında 16/11/1940 Cumartesi gündüz sant 14 de ÇOCUK OYUNU 16/11/1940 Cumartesi - günü | Saat 20.30 da | DADI Her tarafa otobüs vardır akşamı Felsefe ve edebiyat (Baş tarafı 2 inci sayfada) temayüllerini, duygularını, ar- zularını ve hırslarını uyandıran taze şarab sarhoşluğu da bu ih- tiraslara ateş vererek, herkesi büsbütün çildırtıp ziyanasından çıkarırdı;. çünkü bu şenlikler, sonbahar sonunda yeni şarap mahsulü alındıktan sonra yapı- lırdı. Halka teşkil edip oynayan bu takıma fransızca (choeur — kör) lâtince (Chorus — Korus) deniliyor, ve bu kelime Yunanca (Horos) - lâfzının aymıdır. ve (rakıs — oyun) demektir. Bu dansı idare ve tanzim e- den elebaşıya, yahud (deste ba- ş$ı) ya (korife — coryph&e) de- nirdi. Bu halka haricinde | (Dio- nisos) un harikulâde vukuatını, cektiği eziyetleri ve elemleri, ve - babası olan en büyük Al- lah Jupiter (rumca: Zefs!) a- leyhine isyan eden ve göklere hücum eyleyen (Titan — dev)- ler ile kahramanca muharebesi, ve nihayet galebesi hakkında | neşideler ve kasideler ve medhi- yeler okuyan bir şair - bulunur- du; irticalen bu manzumeleri inşad ederdi; bu - suretle, - in- sanların daima uygunsuz olarak cereyan eden, ve - sevinc ile ke- der, ümid ile yeis dalgası ara- sında yuvarlanıp giden - mu- kadderatın - (Dionisos) un (o milli kahramanın!) vukuatı ha- yatında timsali ve kinayi bir Şekilde temaşa edebileceklerini halka ima ile anlatırdı. Bir taraf tan da(Bakant) denilen genç ra hibeler büsbütün çileden çıkıp - saçları perişan, göğüs ve ba- ğırları açık - bir halde her tara- fa koşarak, âdeta sayıklayarak, höykürerek ve korkunç seslerle uluyarak halkı tehyic ederlerdi. Dansedenlerin kıyafeti acayipti: Dionisosun hizmetinde bulunan ve şehvani ve hayvani ihtirasla- rımızı / şiddetle temsil — eden (Satyre — satir) lerin ayni idi. Su başlarında ve ormanlar içinde dolaşan ve kız kacıran bu sarhoş periler, belden yukarı insan, belden aşağı keçi sureti, de yaratılmış - boynuzlu, sivri kulaklı ve sivri sakallı gayet çapkın bir takım mahlükattı. Dionisos, yahud - diğer ismile (Bakhos) denilen şarab Allahı- 'nın âyininde, raks halkasına, d: hil olanların bu kıyafete girmesi - iptidaları zaruri idi. Rumca er- kek keçiye, yani (teke) ye (trâgos) derler; bu kıyafeti ta- kınıp oyun oynayanların raksı- na (tragodiya) derlerdi ki (ke- çişarkısı) demek olur. (Traje- di) bundan doğmuştur. Bu bağ bozumu bayramına (Dionisos bayramı) — ve yahud kısaca (Bakanal) denilirdi. Ke- çi kıyafetine girip te sarhoşca bir velvele içinde pervasızca, a- labildiğine cünbüş ve maskara- lık etmeye (Komâzin) derlerdi; bu türlü (cünbüş ediş) mânası- 'nı da (komodiya) kelimesile ifa- de ederlerdi. Bizim — bildiğimiz (komedi), bu cünbüşten doğmuştur; (şevk. li, eğlenceli, danslı, musikili bir bayram ihtifâli demektir.) Bütün Yunan ahalisi bu milli bayram ihtifalinde olanca ser- bestliğiyle hareket eder, ve ru- bunun en mütenakız hislerini, pervasızca açar, dökerdi. Mukadderatı iİnsanın her tür- dü — uygunsuzluklarını — giddetli bir heyecan içinde duyar ve ak- liyle de mahiyet ve ehemmiyeti- ni idrak ve iz'an edebilirdi. Bu âyin için, Yunanlılar hususi bir beste yapmışlardı. Bu (Dithy- rgambe — Rumcası: Dithiram- bos) dur, ve kim tarafından bestelenmiş olduğu — ötedenberi meçhul kalmış pek eski bir bes- te idi, ve mutlaka güfte ile be- raber, çığırtma gibi bir âletle çalınırdı. Bu beste tertipsiz bir tarzda yapılmış, ve ii â bına dokunur bir şeymii: şevkli nağmeleri, pek âcı Ne vakit fer- yadlar takib eder ve tamamen hayatın tezebzübatına hakkiyle terceman olurmuş; rivayet 0- lunduğuna göre bu müheyyiç bestenin pek vahşi bir. üslübu, edasi varmış. Başta filozof A- ristot olduğu halde bir çok bü- yük Yunanlılar; trajedinin - bu (ditiramb) dan doğduğunu iddia etmişlerdi. (Fridrih Niççe) me- seleyi büyük bir merak ve dik- katle tetebbü etmiş ve pek mü- him neticeler çıkarmıştır. Ben- ce en kıymetli eseri (trajedinin doğuşu) isimli kitabıdır. Gelecek makalede onun esasli fikirlerini hülâsaten arzedip bu bahsi kapayacağım. Cünye: Dr. Rıza 'TEVFİK Ü* On deküzüncü asır âlimlerin- den, ediblerinden, ve arkeologların- dan bir çok kimseler, bu şair hak - kında bahis açmışlar; bazıları da vü- cudünd inkâr etmişler; bu pek doğ- ru bir fikir değildir. Olanca kemalile bu eser meydanda dürüyor ve yek - pare bir âbldedir; Jisanı pek temiz eski (iyoni) yani İzmir vilâyeti (l- sanıdır. Elbet bunu vücude getirmiş olan bir dâhi şair varmıştır ve halk ağzında dolaşan hurafeleri taplayıp bu şekle koymuştur. Her ne olsa, bu €ser Yunan dehâsının emsalsiz bir edebi âbidesidir. Bunun bir miğali de İranın şahnamesini yazan Koca Firdevsidir. Milâdın (1021) senesinde (88) yaşında ölmüş olan bu ikinci Omiros bütün İran — hurafelerini -büyük bir hamiyyet şevkile- ezber- lemiş ve muasır şairlerden - (Ascedi) ve (Unsuri) gibi adamların manzı melerini de alıp eserini yazmış. Niçi “Yunanistanda da Omiros adlı bir dâ- hi adam çıkıp ta, pek eskidenberi dillerde dolaşan masalları - toplayıp hayat kuvvetiyle (Şehname) gibi Beykoz Asker 1 — 336 ve daha eski doğumlularla yoklaması yapılmış ve kısa hizmetli olarak asker edilmiş olan ehliyetna- mesizler derhal hazırlık — kıt'asına sevkedilecektir. 2 — Yoklama ve sair sebeb dola- yısile sevkedilmiyerek geri bırakıl - mış olanlarla sıhhi tecil hizmeti hi- tam bulmuş olan ehliyetnamesizlerin derhal şubeye müracaatları ilân plu- nür, Üsküdar Askerlik şubesi Başkanlı- ğında: 1 — Kısa hizmet şeraiti kazanmış askerliğine karar verilmiş ve mezun olup ta henüz son yoklamalarını yap- tırmamış lise ve muadili mezunlardan 2 — Askerliği kararlaşmış ve Ye- dek Subay okuluna sevkolunmuş geç gönderilmesinden geri bırakılmış ve yahud müameleleri geç sona erdi - iinden sevke âmade kalmış olanlar- dan, 3 — Askeri ehliyetnamesizlerle or- ta, tam askeri ehliyet alanlarım sev- kedilmek üzere nüfus” cüzdanlarile birlikte burada bulunanların ayın 15 inci cuma gününe kadar şubeye gel- meleri, 4 — Burada olmayıp taşrada bulu- nanların bulundukları yerler asker - Jik şubeleri vasıtasiyle şubeye müra- caatları lüzümu ilân olunur. 5 — Bu ilân davet mahiyetinde olduğundan geri kalanların kanunen mesuliyetleri muhakkaktır. şubesinden: YENİ SABAN (Baş tarafı 2 İnci sayfada) di intihar etmiş değildi; İttaht- cılar tarafından öldürülmüştü! | Saltanatta veraset kaidesi res- men bozulmiyarak şimdi kendisi veliahd olacaktı; olacaktı amma İttahdeılar kendisini de - öldür- terek tac ve tahtı. - Mecid e- fendiye vereceklerdi! Padişahı ziyaret ederek : — Doktorlar tarafından tan- zim olunan raporlara itimad et- meyiniz. Bu raporlar tasni edil- miş, hakikat tahrif - olunmuş 0- labilir. İttihad ve Terakki cemi- yeti Mecid efendiyi tahta cı-| karmak azmindedir. Bu cür'et-| kâr adamlar maazallah yedi ta sallutlarını zatı gahanelerine ka-| dar uzatacak derecede şıma- rıktırlar! Allah ömrü şevketi - nizi müzdad etsin. Takyid bu- yurulmak ihtiyata muvafık olur, sanırım !. Demişti. Hünkâr ne maksad- la söylenildiğini bildiği bu leri tebessümle karşıladı. Ölü- mün intihar suretiyle vaki ol- duğunu temin ederek Vahided- dini teşyi ettirdi. Baş mabeyinci Vahideddini hiç sevmezdi. raya her geldiğinde Vahideddi- Tevfik — Bey Sa- ne ancak resmi vazifesinin ken- disini mükellef tuttuğu neza - ketle muamele eder, bu dereceyi hiç aşmazdı Tevfik bey kendi tabiriyle “değil Osmanlı hanedanı ara- sında, kalemrevi devleti âliyede,, Vahideddin kadar dalâvereci, kara rühlü kimse bulunmadığı- na Kani idi. Yuüsuf İzzeddin efendinin in - tiharı haberi üzerine Vahided- dinin Dolmabahçe - sarayında hünkârı ziyarete - geldiğini sa- rayın birinci katından ikinci ka- tına çıkılacak mükellef merdi - venin başında öğrenmiş ve bu ziyaretten insiyaki surette hoş- lanmıyarak ve kendini tutamı- yarak yanında bulunan bir dos- tuna: — Bu müzevvirin gene ne işi lerini yüksekçe sesle söy- lemişti, 'Tam bu anda merdivenden in- meğe başlayan Vahideddin bu sözleri duymuş, fakat sanki ken- disi için söylendiğini anlamamış gibi davranarak beylere selâm verip geçmiş idi; amma bu dan itibaren Tevfik beyi mim- lemişti! . Vahideddin Sultan Reşadın intihar hahkkında — kendisine verdiği teminata hiç de kani ol- muş- görünmiyordu. Yusuf İz- zedddin'efendinin ölümü katil su Deli Sehzade Yus retiyle vaki olduğunu işaa eyle- uf İzzeddin meği o kendi hayatı için bir ne-| vi sigorte. addediyordu. Yusuf İzzeddin — öldürülme - miş olsa bile İttihadcılar ken- disini bir gün öldürtmek tasav- vuruna düşecek olurlarsa bu şa- ylanın deveranı ile efkârı umu- Miyenin aleyhlerine kıyam ede- ceğini hesab etmek mecburiye- tinde kalacaklar ve böyle bir hareketten ictinab eyleyecek - lerdi! | Abdülhamid de olsa ancak bu kadar ince hesab edebilirdi! . —| Fakat bugünlerde bir de mu- kabil şayia meydan almıştı: Yu-| suf İzzeddin efendi güya salta- nat tahtına bir an evvel cülüsu- nu temin için Vahideddin tara- fından itlâf ettirilmiş! * Birinci şayia Vahideddin ka; nağından çıkmış idiyse ikinc si de ya bazı İttihadcılarca, ya- hud Vahideddini hiç sevmeyen Abdülmecid efendi - etrafından | ortaya yayılmıştı. — 4 Vahideddin tahta geçtikten | sonra hem kendine taallük e-| den “bu şayianın asılsızlığını göstermek, hem İttihadcıları le- kelemek arzusuna - kapıldı. Ab-| dülhamidin Midhat paşa aleyhi- | ne kurduğu Abdülâzizin katli davası gibi müzevver bir davayı | İttihad ve Terakki erkânı aley-| hine açmak kasdına dü Bu davada Yusuf İzzeddin efendi- nin intihar etmiş değil, İttahd- çılar tarafından katledilmiş ol- duğu ileri sürülecekti. Vahided- din tahkikata bile başlattı. Yusuf İzzeddin efendinin es- ki teşrifatçısı, daire müdürü ve son zamanlarda çiftlik müdürü Nesib bey Vahideddinin tertib- lerine mukaddeme olmak üzere istievab altana bile alındı. Fakat eski demler geçmişti. Kırk sene evyelki istişmar artık | imkânsızdı. Bunun - için evvelâ | Abdülhamidvari — bir istibdad kurmak icab ederdi. Buna da Vahiddedinin ne kudreti, ne de zaman müsaiddi. Müzevvirliğin foyası pek ça- buk meydana çıkacağını idrak eden Vahideddin bu teşebbüsten ferağat eylemeği tercih etti! Dava tasavvuru suya dü: ' —SON — İTHALAT ve İHRACATÇI Müesseselerin Nazarı Dikkatine Bağdad, Basra yolu ile dünya- nin her tarafına müsaid şeraitle her türlü eşya nakliyatını deruhde eder. Büro ÇAKER YAZAROĞLU Galata Karaköy Sermet han 'Telefon: 41773 Büyükdere: Tümen Satın Alma - Komisyonu Reisliğinden : 24/10/1940 tarihinde açık eksiltmeye konulduğu hâlde isteklisi zühür oremi e at AMAD AKE AAA LA AA | ı İstanb | | | etmiyen aşağıda cinsi, mikdarları yazılı makarna, şehriye, kırmızı merçi jmek ve zeytinyağı ile yeniden satın alınması lâzım gelen pirinç 2490 n maralı kanunun 9. maddesi delâletile 46. maddesinin M) fıkrasına — göre satın alınacaktır. Eksiltme nümuneleri aşağıda yazılı gün ve saatlerde Bü- yyükdere iskelesi karşısında — Halk Partisi binası. altındaki salonda caktır. İsteklilerin Şetaiti anlamak üzere her gün Tümene ve. pazarlı /zak için dahi aşağıda hizalarında yazılı muhammen bedellerine göre te- minat akçelerile birlikte yukarıda zikri geçen mahalde hazır bulunacak olan satın alma komisyonuna müracaatları Nüzumu ilân olunur. Mühammen . Saat — Ekelitme Erzakın Cinsl Mikdarı bedeli günü Kesme makarna 13000 3900 Lira 15.30 21/11/940 > > 11000 3300 > 15,30 21/11/940 Arpa şehriye 14000 *4200 > 16 — 21/11/940 Kırmızı mercimek 14000 3220 > 16 21/11/940 Pirinç 27000 10260 > 16.30 21/11/940 Zeytinyağ 7500 5025 > v7 — 21/11/940 > 8500 5695 > v7 21/211/940 (10841) İstanbul Defterdarlığından: 1 — Haliç Fenerinde Maliye şubesi binasında yapılacak 457 lira 70 kuruş keşifli tamirat ile 120 lira 60 kuruş keşifli yangın tesisatı. 2 — İstanbulda Başvekâlet Arşiv “dairesinde yaptırılacak 252 lira 99 Kuruş keşifli tamirat, 3 — Kâğıthanede Kasrı Âli arkasındaki domuz mandırasında yaptırı- lacak 245 lira keğifli tamirat, “Yukarıda yazılı işler 21/11/1940perşembe günü saat 14 de Milli Emlâk Müdürlüğünde toplanacak olan komisyonda ayrı ayrı pazarlıkla ihale edi- Jecektir. Taliblerin yüzde yedi buçuk nisbetinde muvakkat teminatla ko- misyona müracaatları. — (10885) İstanbul mıntika ticaret Müdürlüğünden Tüşülmek üzere alâkadar tüccarların iştirakile müdürlüğümi cak toplantı, görülen lüzum üzerine aşağıdaki tarihlere tehir le — yapıla- olunmustur. (10888) Balık: 18/11/1940 Pazartesi saat 11 de Nohut, deri: 19/11/1940 - Salı » ll> “Yumurta: 20/11/1940 Çarşamba l > DKM < TASEAR ZNT AA TERTRAR T DST S ğ TAT denilen mefhum HACI BEKİR adında kemal mertebesini huldu. Ali Muhiddin HACIBEKİR Merkezi : Bahçekapı, Şubeleri: Seyoğlu, Mıntakamızdan İtalyaya ihraç olunacak bazı maddeler hakkında gö-| Yillık ki- — İik tem, 1 e0i 18.00 çarşıda Divrik sokağında 21 Me, tu dükketü (1 - 3 gene müddetle) 500.00 — 37.50 — Büyük derede piyasa cnddesindeki Beyazporl nail mile maruf Gazino ve deniz banyo yeri (1 sene müdi detle) Yıllık kira bedeli muhammenleri ile ilk teminat mikdarları yukarıda yazılı gayri menkuller hizalarında gösterilen müddetler için kiraya — verila mek üzere oyrı ayrı açık arttırmaya konulmuştur. Şartnameleri Zabıt ve Muamelât Müdürlüfğü kaleminde — görülecektidi ihale 2/12/1940 pazartesi günü saat 4 de Daimi Encümence yapılacaktır. Taliblerin tik teminat makbuz veya mektuplarile ıhale gündü muayyen saatta Daimi Encümende bulunmaları. (10808) ASKERİ FABRİKALAR SATIN ALMA KOMİSYONU İLÂNLARI 8000 kilo sadeyağı 3000 kilo zeytinyağı 5000 kilo merelmek 10000 kilo nohut 20000 kilo bulgur 8000 kilo sabun ahnacak « 'Tahmin edilen bedeli «24.500> lira olan yukarıda yazılı cem'an 6 kalenit erzük Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü merkez satın alma komisyos nunca 2/12/1940 pazartesi günü saat 15 te kapalı zarfla ihale edilecektir. Şartname parasız olarak komisyondan verilir. Taliblerin muyakkat te minat olan 41837> lira «60> kuruşu havi teklif mektuplarını mezkür günde sant 14 de kâdar komisyona vermeleri ve kendilerinin de 2490 numaralı ka«| 'nunun ? ve 3. maddelerindeki vesaikle komisyoncu olmadıklarına ve bu işl alâkadar tüccardan olduklarına dair Ticaret Odası vesikasle mezkür gün' ve saatte komisyona müracaatları. <10607> . 5.00 X 0.25X 0.025 100 metre mikâbı 250 : 400 2.50 : M. eb'adında çam tahtası > > 5.00 X 0.22X 0.025 » — > > > 200 > » 2.50 : 5.00 X 0.20X0:25 > — » > > 250 > > — 250 £ 5.00 X 0.18X 0025 » —» > ? 150 > » — 250 : 5.00 X 0.16X 0.025 » — » » , 200 » > — 2.50 : 5.00 X 0.15X 0.025 > — > > > 100 > > 250 : 5.00 X 0.M4X 0.025 » — » > > 100 » > — 250 : 5.00 X 0.12X 0.025 » — » > > 'Tamamen çam vermek mümkün olmadığı takdirde yarısı çıralı çam ve yarıs beyaz köknar olabilir. n bedeli «63.750> lira olan mik yazılı sekiz kalem ve cem'an 1500 metre mikâbı Umum Müdürlüğü,merkez satın alma komisyonunca 2/12/1940 — pazartesii günü saat 15.30 da kapalı zarfla ihale edilecektir. Şartname €3> lira 4195 kuruş mukabilinde komisyondan verilir. Taliblerin muvakkat teminat olan, ; «4437> lira 450> kuruşu havi teklif mektuplarını mezkür günde saat 1430 a kadar komisyonu vermeleri ve kendilerinin de 2490 numaralı kanımun 2 ve 3 maddelerindeki vesaikle komisyoncu olmadıklarına ve bu işle alâka- dar tüccardan olduklarına dair Ticaret Odası vesikasile mezkür gün ve sa« atte komisyona müracaatları. «10663> Tahmin edi ar ve eb'adları yukarıda' te Askeri Fabrikalar * * * Kırıkkalede - yaptırılacak inşaat Koşif bedeli «20.500> lira olan yukarıda yazılı inşaat Askerl Fabrikaa dar Umum Müdürlüğü satın alma komisyonunca 29/11/1940 tarihinde cuma günü saat 15 te kapalı zarf ile ihale edilecektir. Şartname «1> lira «3> kuruş mukabilinde komisyondan verilir, Taliblçe rin muvakkat teminat olan <1537> lira «50> kuruşu havi teklif mektuplam Tını mezkür günde saat 14 de kadarkomisyona vermeleri ve kendilerinin de 2490 numaralı kanunun 2 ve 3. maddelerinde yazılı vestikle muayyem gün ye saatte komisyona müracaatlâri? «10668> DEKİZ LEVAZIM SATIN ALMA KOMİSYONU - İLÂNLARI 1 — Donanma ihtiyacı için tahmin edilen bedeli «2746.02> lira olan | 6 kalem muhtelit eb'adda lâstik hortumun 18/11/940 tarihine rastlıyan pa- | zartesi günü saat 16 da Kasımpaşada bulunan Deniz Levazım satın alma komisyonunda pazarlıkla eksiltmesi yapılacaktır. 2 — Kati teminalı «411.00> lira olup şartnamesi her gün iş saati da« hilinde mezkür komisyondan bedelsiz almabili 3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunüun istediği vesaikle birlikte adı geçeö Komisyona müracatları ilân olunur. (10833) * K * 1 — Deniz kuruluşları ihtiyacı için tahmin edilen bedeli «2994> lira Olan 20 kalem muhteiif cins malzemenin 18/11/940 tarihine rastlıyan pa- zarte: 15 de Kasımpaşadabulunan Deniz Levazım — satın alma | komisyonu binasında pazarlıkla eksiltmesi yapılacaktır. | 2 — Kat'i teminatı «449.10> lira olup şartnamesi her gün iş saati da- hilinde mezkür komisyondan bedelsiz alınabilir. 3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun istediği Vesaikle birlikte adı ge- Bünü s: çen komisyona müsacaatları ilân olunur. <10832> Z ** * 50.000 kilo Nohut... — 9050.00 - — 768.75 — 2/12/940 Pazartesi 14 de 47.000 kilo Zeytin 12220.00 — 916.50 — 2/12/940 Pazartesi 15.30 1 — Yukarıda cins mikdar, tahmin bedeli ilk teminatlarile — eksiltma gün ve saatleri yazılı iki kalem gıda maddesi hizalarında — gösterilen tarih- lerde kapalı zarfla eksiltmeleri yapılacaktır. rtnamelerini görmek ve almak istiyenlerin her gün komisyona mMüracaatları 3 — Eksiltmeye gireceklerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dahilinde ha. zarlıyacakları kapalı teklif mektuplarnı belli gün ve saatlerden birer saat evveline kadar Kasımpaşada bulunan komisyon başkanlığına makbuz mu- kabilinde vermeleri. (10843) Devlet Demiryolları İlârları Muhammen bedel, muvakkat teminat ve mikdarları aşağıda yazılı gör- gen ve ıhlamur kereste ayrı ayrı ihale edilmek üzere 27/11/1940 çarşamba günü saat 15 de kapalı zarf usulü ile Ankârada İdare binasında — satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin her liste hizasında gösterilen muvakkat ie- minat ile karlunun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini ayni gün saat 14 e kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler parasız olarak Ankarada malzeme dairesinden, Haydarpa- gada Tesellüm ve Sevk' Şefliğinden dağıtılacaktı «10724> Muhammen bedel Muvakkat Liste — Miktar M3 — mecmuu teminat No, Ma3 Cinsi Lira Kr. LiraKr. Lira Kn 1 643.220 Gürgen dil- 3500 — 2251270 168846 me ve kalı 2 500.— Ihlamur kalas —— 50.00 — 25.000— — 18.75.— ... İdaremiz Haydarpaşa liman tersanesinde kızağa çekilmiş vaziyelte Bulunan ve 22.5 metre uzunluğunda 8.70 metre genişliğide ve biri 2.75 di- ileri 2.55 metre yüksekliğinde bir çift ahşab dubanın tamiratı ve 90 günde Devlet Demiryolları idarı €e teslimi kapalı zarf usulile münakasaya kon- muştur. Muhammen tamirat bedeli 15 bin liradır. şa gar binası dahilinde birirci işletme komisyonu ta- vine müsadif çarşamba günü saat 11 de icra edile- evvelce hüsnü suretle yaptıklarına dair - bir Eksiltme Haydarpa rafından 20/11/1940 t cektir. Bu gibi deniz ve ehliyet vesikası kadar komisyon x: ler için postada Muvakkat temi: ne esasları idare teklif mektuplarını mazrufen ayni gün sâât 10 a #ine vermeleri lâzımdır. Posta ile gönderilecek teklif- cek teehhürler kabul edilmez. ğ adır. Fenni ve eksiltme şartaamelerile mukave« Maydarpaşa, -Ankara, İzmir işletme müdürlükles (10403) le rinden ücretsiz olarak vörilir FT MERRLErNRNLAr T S SA SKUK S Sahibi: A C Saraçoğlu — Neşriyat Müdürü: Macld Çetin naleddi. Karaköy, Kadıköy B UMN Basıllığı yer (H. Bekir Cürgaylar ve Cemaleddin Saraçeğlu mütbaası)

Bu sayıdan diğer sayfalar: