— YENİ SABANH SAYFA : 3 başvekili- nin nutku CHURCHİLL İngiliz harb meka- nizmasının ne şe- kilde kuvvetlendi- ğini anlattı —— Londra, © (aa.) — B. Churchill bugün Londrada bir nutuk söylemiş- tir. Ğ Başvekil bu mutkunda ezcümle de- miştir. ki: Maruzkalacağımız bütün darbelere rağmen, sırtımızdaki bütün yüklerin altında ve bir çok kanlı tehditler or- tasında, ne Avrupanın zapt veya esir edilmiş, ne de daima bizimle birlikte hareket eâen memleketlere karşı ve- cibe ve taahhüdlerimizden en küçük bir kısmını dâhi terketmedik. Bu dün ya mücadelesinde yalnız bırakıldığı- mız — dakikalardanberi, birlikte veya kendileri için kılıca sa- rıldığımız bütün memleketlerin bü- tün davalarını teyit veya daha sarih bir surette tesbit eyledik. Avusturya, Çekoslovakya, Polonya, Norveç, Hol- landa, Belçika bunların — hej büyük olan Fransa ve hepsinden y olan Yunanistan. Bütün bu memieketler içi cağız ve harb edeçeğiz ve ferimiz hepsinin kurtuluşunu temin edecektir. Şimdi topraklarını son kendilerile nden üzüne karşı müdüfaa lan küçük kahraman sempatiiniz ve hayranlığımız derin- dir. Tarihi Londranın kalbinden, bü- | tün yüklerimiz ve endişelerimiz ara- | sında mücadelesine yardım için eli- | mizden geleni yaptığımız Yunan mil- | letine şu samimii vâdi gönderiyorut: | Alçak mütecavizi bugünden ren cinayet ve ihanetleri — adaletin pençesinde âleme ibret olacak şekilde | ve lâyık oldukları veçhile cezalanaca- | # güne kadar daima artan bir kuv- vetle vurmaktan asla hâli kalmıya- cağız. (Şiddetli Alkışlar) yetler ve ihanetler daima nin boynunda asilı durmakta ve İtal- | yan isnini lekelemektedir. | Az zaman önce talihimizi müteva - zin bir şekilde takdir ye tahı dünya bugün İngilterenin na inanmaktadır. Dostlarımız — bize | güvenebilecekler'ni biliyorlar. -Düş- | manlarımız önlerinde İngiliz mukave | metinin tmuayyen olmıyan bir müd- | det için ve-daima daha büyük mik - yasda mevcud olduğunu anlıyorlar. Fakat bugünkü yaşama ile devamlı | zafer arasında katedilecek uzum bir | yol vardır. Bu yolu katederken Tngiliz 1tkının azim ve metanetini ve selerimizin şerefli intibak dünyaya göstereceğiz. Bundan sonra Amerikan reisicüm- hur intihabatından bahseden Chur- ehill <Mgiltereye yardımda asla Sur etmemiş ve şimdi de bu 4 de bühran içinde kudretli milletini usolini- in eden | aşıyacağı. kâbiliyetini | u- | idare için üçüncü defa seçilmiş olan mümtaz Amerika devlet adamınıs hararetle tebrik eylemiştir. B. Churchill ayni zamanda cümhu- riyet partisinin namzedi B. Wülkiye de maddi yardım vâdinden — dolayı minnettarlığını bildirmiştir. B. Churchill şöyle devam etmiştir — Amerikanın bize vâdettiği yar- dım halen Amerikanın her tarafında eşsiz fabrikalarda, yüksek fırınlarda ve izabe evlerinde başlamış olan mu- azzam mühimmat istihsalâtını bizim- le pek mebzül bir surette paylaşmal dan ibarettir. Bu müthiş maddi yar- dımdan başka davamız iç sretli bir takdir olduğunda 1 ve sempati hissi gilterede hiç bi -| senin şüphesi bırakılmam Bu his | kalblerimizi Yıklandırmakta ve az-| mimizi kuvvetlendirmektedir. (A - kışlar) Bazan niçin düşmana karşı — bir| faarruz hareket'ne muktedir olama- diğımız ve niçin düşmanın bize in- direbileceği yeni bir darbeye intiza etmekte olduğumuz suale lâyik gö rülmektedir. Bunu: dün ki| mühimmat imalâtım inet yılınm başlangıcındadı | bidayetinde veyahud h: : evvet inşası: dadığımız n A mühimmat imalâtır müddet zarfındı b oktaya dar çalışmaları İTİZAR Yazımızın çokluğundan (Boşa gitmiş gayretler) Tefrikamızı koyamadık. Okuyucularımızdan özür dileriz, PBPPROPROEGPG | tek bir çare var! CHURCHİLL bidayetinde inşasına başlanarak şim- di mütemadiyen hizmete dahil ol- makta bulunan yüzlerce gemi ile tak- viye edilmesi Tâzımdır. Bu devre zarfında ordumuz mal - zeme ile teçhiz ve talim edilerek kud- retli bir taarruz silâhı haline gelmek | İçin tekemmül ilecektir. Yine bu | devre zarfında' bilhassa hava kuv - vetlerimiz” İngiliz Awyyarecilerinin parlak ve aşikâr bir tarzda i&bat et- bulundukları keyfiyet üstünlüğü- ne-aded üstünlüğünü de ilâve ede - ceklerdir. Halen, düşmanın bava hücumunun siddetli şartları ve bazan tehlike işa- retlerinin çalışmaya verdiği zararlar itında hazırlanmış olan bu geniş ba- şarıya tevessül etmek icab eder, İ: fihsalimizi tacil için bütün kuvveti- mizle çalışıyoruz ve bilgi ile ve teş- kilât içinde çalışan İngiliz amelesinin faal ve azimli yardımr sayesinde mu- vâffak olacağımızdan şüphe etmiyo- Tum, İşte Okyanusların ötesinden ge- len yardım bilhassa bu sahada kıy - metlidir. Zira gerek Amerikada, ge- rekse dominyonlarımızda ve Hin -| distanda her nevi harb malzemesi | imalâtı ve pilotların talim ve terbi- | yesi engelsiz yapilabilir. Buna bi- naen Amerika tarafından bize vöde. dilen yardımlarla şimdiye kadar yapı lan mühim yardımlari en samimi'bir surette karşılıyorum. (Alkışlar) Bununla beraber gözden uzak tu- tamıyacağımız — bir mesele — vardır. Düşman bizim mühim iaşe sevkiya - tımızı kesmek için hiç şüyhesiz elin- den geleni yapmaktadır. Buna bina- €n Okyanus yolları üzerinde deniz | kudretimizin idamesi zaferimiz için | kat'i surette lâzimdır ve bu zaferi istiyenler veya buna ihtiyacı olanlar için-büyük bir €hemmiyeti haizdir.| Bu meselenin önünüzde uzün uzun | izahı zait olduğuna eminim. B. Churehili, bu-yillık ziyafetlerde mutad olan dış siyaset hakkındaki umumi izahata bu sefer lüzum gör - mediğini kaydeylemiş ve şöyle de - miştir — Bütün kuvvetlerimizle milletle- rin zülme kargı hürriyetleri, millet- lerin istiklâl içinde terakkileri, in - sanlar arasında yalmız-refah ve barı- sın iade edeceği büyük kardeşliğin tesisi için mücadele ettiğimiz aşikâr- dır, (Alkışlar) e- Yeni Fransız elçisi İstanbul, 9 (aa.) — Yeni Fransız sefiri B. Jules Henry, evvelki gün Sofya - Burgaz ta- rikile şehrimize gelmiştir. Sefir, bu akşam Ankaraya hareket edecektir Bülend, Kemal Kadrinin söz * lerinden hiç şübhe etmiyor, nun yalan söyliyebileceğini ak - hndan geçirmeyordu. Osman Kadriye yapılan ameliyatın müs | bet netice verdiğini kendisi de| bildiğinden onun bu şekilde ifa- de vermesi tabii olabilirdi Şir di Bülendi sıkan ve müfekkire- ini dolduran yegâne y Müzey yenin bulunduğu müşkül mevki idi apıp yapmalı, genç ka- dını bu fena vaziyetten kurtar- mal Bülend böyle düşünür- ken yalnız hislerile hareket edi- yor, genç kadının hakikaten Suçlu yahud masuma olup olma- ması onu zerre kadar alâkadar etmiyordu. Müzeyyen sevdiği kadındı ve o sevdiği kadını bu tehlikeli vaziyetten kurtarmağa | mecburdu. Bütün mesele bun - dan ibaretti, | Kemal Kadri sanki onun ak-| lından geçen şeyleri okuyormuş gibi devam etti — Müzeyyeni kurtarabilecek Yunan-İtalyan harbi durgun bir safhada Yunanlılar dün de birçok İtalyan esiri aldilar Atina, 9 (a.a.) — 13 numaralı res- mi tebliğ: Cephede a besi olmuştur. Dün ve bugünkü gün cephenin muhtelif noktalarında cereyan eden mevzii harekât esnasında kıtalarımız Gdördü subay olmak üzere 150 kadar esir âlmış, beş havan topu ile yedi bazı malzeme iğ- şiddetle topçu muhare- | mitralyöz ve diğe tinam etmişlerd Düşmanin hava faaliyeti lâşey ol- müştur, İtalyan tayyareleri bir kö- yü bombardıman etmişlerdir. 'Tay « yare dafi bataryalarımız bir düşman tayyaresi düşürmüşlerdir. İtalyan Resmi Tebliği Roma, 9 (aa.) — 155 numa- ralı tebliğ: Fpirde kıtalarımız Kalamasın ötesinde köprü başlarını takviye etmektedirler. Orta Akdenizde yapılan bir hava istiksafı esnasında tayya- | relerimiz - bir düşman tayyare- sini alevler içinde düşürmüş, di- ğer iki tayyareyi de hasara uğ- ratmışlardır. Yunan — Ajansının Bir Tekzibi Atina, 9 (a.a.) — İtalyan rad yoları, İtalyan tecavüzü başla -| Madan evvel Giridde İngiliz kı- taatı bulunmakta olduğuna dair gülünç haberler Wermektedir. Herkesçe malümdur ki Yunanis tanın takib ettiği sıkı bitaraflık Biyaseti dolayısile, Yunan top - raklarında ne bir tek İngiliz ne- feri, ne de tek bir İngiliz bah yesi mevcuddu. Hattâ, pek ta- bil olarak İngiliz donanması Gi- ride gelebilmek için muhasamat- tan sonra birkaç gün vakit ge - çirmiştir. İtalyan donanması i- se mutadı üzere İngiliz donan - masının yolunu kesmek - için meydana 'çıkmamıştır. . — Bir İtalyanın Mânah Bir Jesti Atina, 9 (aa:) — Andros Yunan adasında ikamet etmek- te olan İtalyan tebaasından An- tenis Bacalari, Yunan emniyet nazırına gönderdiği mektubda | demiştir ki: | 30 senedir misafirperverliği- | ni gördüğüm Yunanistana karşı | olan alçak tecavüzden dolayı en.| büyük nefreti duymaktayım. İ- talyan tabüyetimi reddediyo - rum, Alman Radyosunun Tavsiyesi Atina, 9 (a.a.) — Atina a- jansı bildiriyor: Alman rüdyosu Yunan mille- tine, cesaret ve hissiyatına ka- pılmıyarak mantığın sesini din- lemesini tavsiye etmektedir. Al- man milleti -gibi' muharib bir milletin, şeref ve vakarı - için kahramanca çarpışan bir mil - lete bu sözlerden başka söyliye- cek söz bulmamış olmasına te-| essüf ederiz. Alman radyosu, Yunanistandan büyük oldukla - rı halde icabata uymuş olan di - ğer devletleri misal olarak gö: termektedir. Şurasını tebarüz et tirmek lâzımdır ki Yunanistan, misallerini başka — milletlerden geref, kahramanlık ve fe- dakârlıklarla dolu kendi tari - hinden almak ister. | | — Nedir? Bülend bunu büyük bir hara- retle sormuştu. Kemal Kadri| karşısındaki adamın düşüncesi - | ne artık tamamile hâkim oldu -| ğüunu sezmişti. Devam etti Müzeyyeni ve — dolayısile ailemizin - gerefini kurtaracak | yegüâne çare -eğer kendisi değil- - hakiki katilin meydana çık- masıdır. Kemal Kadri bu süözleri tane tane söylemişti. Bülend ufak bir tereddüd ânı geçirdi. Sonra bir- denbire her şeye karar v — Bu o kadar zor bir ğildir. Katil benim. Osman Kad- ri beyin kafasına - arkasından kurşun sıkan adam benim, Esa- sen tabancanın bana aid oldu- ğu meydana çıkmadı mı? 'Gürü- yorsunuz.ya, hakiki katil orta- | da duruyor. Binaenaleyh Mü - zeyyen hanıma bir şe mazlar. Ve ailer böylelikle kurtulur | Kemal Kadrinin gözler kif edilmi: MOLOTOF BERLİNE GİDİYOR v Berlin, 9 (aa.) —D. N. B. ağansı bildiriyor: Alman hükümetinin daveti üzerine ve B. von Ribben- tropun geçen sene Moskova- ya yaptığı ziyaretlere muka- bele olmak üzere, Sovyetler Birliği halk komiserler meclisi ve Hariciye Komiseri B. Mo- lotov, iki memleket arasında mevcud dostluk münasebet- leri çerçevesi dairesinde şah- sen, yeniden temas suretile devamlı görüş teatisine de- vam etmek ve bu teatiyi de- rinleştirmek için pek yakında Berline hareket edecektir İzmitte feci bir cinayet İzmit (Hususi) Burada paç mahallesinde Ferhat isminde bir adamın metresi olan Hayriye adındaki genç kadın, evinde kira cı olan Hasan ile sevişmiş ve iki sevdalı evlenmek istemişler. F'a- kat kadının bir çocuğu olduğu için erkek bu izdivaca yanaşma- miş: — Senin piçin var, bundan dolayı evlenemeyiz.. demiş. Kadın da aşıkı ile bir olarak Sabahaddin adında ve 4 yaşında olan yavrusunu fare zehiri ile zehirliyerek öldürmüş ve iş an- laşılarak katil ana ile aşıkı tev- lerdii ÖLÜM Mağfur şehid Selim Paşanın hafidi İzmir Gümrük Başmüdürü merhum Şevki Beyin mahdumu ve Milli Mü- dafaa Fen ve Sanat Umum Müdürü General Hasan Durudoğanın eniştesi ve İstanbul Vilâyeti İdare heyeti aza- sından Küdret Arkunun kayın bira- deri ve Gümrükler Umum Müdür - lüğü Gümrük şubesi şeflerinden Hik- et Erhan ve İstanbul gümrüğü mu- ayene memurlarından Celâl Erhan ve Maarif Müdürlüğü Tpemurlarından Süreyya Erhanın Rakdeği levâzım binbaşısı Kenan Erhan Hakkın rah- metine intikal etmiştir. Cenazesi bugün “Taşkasab Özbek Süleymanefendi sokağında 6 numa - ralı evinden kaldırılarak öğle vakti 'Topkapıda Ahmedpaşa camij şerifin- de-namazı kilındıktan sonra Merkez- efendide ailesi makberesine defne - dilecektir. Merhum Balkan Harbinde Kumano- va muharebesinde yalarlık göstermiş ve tam bir istikamet ve fedakârlıkla temeyyüz setmiş kiymetli subayları- mızdandı. Vefatı zayiattandır. Ailesi- laziyetler ederiz. Mevlâ rahmet M_l.lessif irtihal Şehrimizin maruf Un tüccarların. dan merhum Sekban zade Alinin oğlu ve Tan sineması sahibi İsmâll Sek - banın kardeşi ve profesör Dr. Ali Esad Birolun kayın biraderi Ahmed Necdet Sekban irtihal eylemiştir. Cenazesi bugün Fatihde İtfaiye kar şısında Haydarbey caddesinde 29 nu- 'alı evinden saat 9.30 da kaldırıla- rak Sirkecide Araba vapuru iskele - sinden husust surette - temiri edilen Şirketi Hayriyeye ait birvapurla Bey- koza götürülerek defnedilecektir. ile kabristanına — Demek itiraf ediyorsunuz. — Evet!. İtiraf ediyorum. Bu işi ben yaptım. ğ — Fakat'bunu söylemeniz k: fi değildir. Adalet maalesef Mü-| zeyyen hanımı sadece bu söz - leriniz karşısında serbest bıra kamaz. Kardeşimin ifadesinde Müzeyyenin bu işte dahli oldu - çıkça varm: Sözde ikini bu işte birlik imişsiniz! lan! Katiyen yalan! Mü- zeyyenin bu işte hiç bi 1 yoktur. Bunu da nereden çı - karm Ben sadece k ançlık saikasile bu işi yaptım. Osman Kadri beye ateş ettiğim zaman orada hiç kimse yoktu. € bilseniz ne İt inan mak isterim. Ailemizin bir ferdi olan M yyeni kurtarn için | göstermiş olduğunuz asil har ket bütün ailemizi size karşı minnettar bırakmıştır. Fakat kanun adamları çok lâf anla - Alman başvekili- nin nutku ça HİTLER Almanyanın sonuna kadar çarpışarak galib geleceğini söyledi iğğnlire Münih, 9 (aa.) — D.NB. bildiri- iyör: Dün akşam, nasyonal sosyalist par- tisi uğrunda canlarını feda edenlerin hatırasmı anma yildönümünde, par- tinin eski azası mutad veçhile, Lö- wenbraukellerde toplanmış ve — bu büyük toplantıda, Führer bir nutuk söylemiştir. Führer, evvelâ, Almanyada iktidar içih mücadelenin en yüksek devresini teşkil eden 1923 yılını hatırlatmış ve mütcakiben 1914 den evvelki devre- deki Almanyadan da bahsetmiştir. — ©O Almamya, demiştir, artık bi- zim Almanyamız değildir. Fakat bu- 'na rağmen, o Almanya ile kendimizi bağlı hissediyoruz. O Almanya, bir çalışma ve bir refah memleketi idi. Sosyal kanunlara, o Almanya başla- dı. O Almanya, demokrasilerin bu - gün, 30 sene sonra, önünden sağır ve kör bir halde geçtiği meseleler karşı- sında vaziyet almıştır. Diğer tarafdan © zamânki Almanya, bir demokratlar memleketi idi. Fakat o zamanki Al- manya, her şeyden evvel bir sulh memleketi idi. Sulhün muhafazası © derece ümid - olunuyordu ki, bütün dünyanın muhakkak surette Alman- yaya karşı silâhlandığı bir devirde, önüne geçilmez çarpışma için lehimi- ze bulunan bütün fırsatlar kaçırıldı. Ben © eski devrin tenkidcisi değilim. Halbuki olabilirim, çünkü belki pek az kişinin yaptığı kadar, tarihten ve maziden dersler aldım ve bunları tatbik ettim. İngiltere, daha o zaman da bizim düşmanımızdı. — İngiltere —diyorum, fakat çok iyi biliyorum ki orada 'da millet ve hükümet, biriribinin ayni iki ay değildir. Enternasyonal —de- mokratlardan, yahudilerden ve plu- tokratlardan mürekkeb küçük - bir bizip, İngiltereye hükmetmektedir ve bu hizip, daha © zaman da harbi tah- rik etmiştir. O adâmlar, bugünkü a- damların aynidir. Führer, bundan sonra, Alman müil- leti için başlamış olan sefalet, ıztırap ve ümitsizlik devresinin geniş tablo- sunu çizmiş ve bizzat kendi mücade- lesinin de başlangıcını anlatmıştır. — Bu mücadele, demiştir, bilhassa memleketimizde tamamile hükümran gibi gözüken millete, yahudiliğe karşı mücadele, çok çetin olmuştur. Bugün- kü nesil, bunun ne demek olduğunu nlıyabilir. Uzak istikbalde bu artık | kolay anlaşılamıyacaktır. Yahudilik bütün kudrettle o zaman bize harp ilân etti. Biliyorsunuz ki ben daima, yahudi milleti kadar aptal, fakat ayni zamanda yahudi milleti kadar riya- kâr ve vicdansız bir millet mevcud olmadığı fikrindeyim. Führer, bilâhare, iktidarı elde et- mek için yaptığı İlk teşebüsünü bahis söyle mevzuu eylemiş ve sözle devam etmiştir — 1928 de kat'i bir mağlübiyet gibi gözüken bu hareketten sonra, bunu takib eden senelerde nasyonal sos - fer yolunda daima ilerle - rine yalizm miştir. Ben ne kavga aradım, ne de pazar- lik yaptım. Hedefimi, daima vatan- daşı inandırmak ve etmiştir, bana yumruk gösterildiği zaman ken- dimi müdafaa € zanmak teşkil Ben ancak, daha bid iyette IURAD SE maz kimselerdir. Bu-söyledikle- | rinizi asla nazarı itibare al -| mazlar. Onları buna inandır - mak için aklıma basit bir hile geliyor. Bilmem bunu nasıl bula h nayeti Siz el yazınızla bu ci-| hinız başınıza işlemiş ol- a dair hatıra kabilinden Bu kâğıd üze- Tabii sorgu riniz mümanaat duğunu: eyler rinizde bulunsun. ind hâkii detle bir yazın, üz aranır. etmek lunur. E bir menizi Mukabele e Bu ederim mek t redi naca, ri mal Kadri Bülendin yanına elini tu hte muştu. titreklik, al-| rdiği 1933 de iktidarı, tamamile ayni fi- kirlerle aldım. Filhakika, dünyada, sulh içinde çalışabilmekten daha iyi ne vardır? Almanya, refaha kavuş - mağa başladı. Fakat, Almanya kal- kındığı nisbette, evvelce bir kere da- ha hamle Almanyanın üzerine çul - lanmış olan ayni adamların kıskanç- lığı da artmıştır. B. Churchill ve hempaları, Alman- ya aleyhine derhal herkesi kışkırt - mağa bâşladılar. Bu sırtlanlar — için demokrasinin veyahut otoriter dev- letin ne manası vardır? — Bu, onları alâkadar etmez. Onları bir şey a kadar eder: Tamamile her şeyi al - malarına müsaadeye hazır bir adam | 'var mı yok mu? Eğer bir demokrasi, bu gibi şerait karşısında — susmağa hazır olacak kadar ahmaksa, o zaman bu demokrasi çok iyidir. Eğer biz, demokrasilerden farkı halk kütlele- rinin arkamızda bulunması teşkil e- den ve ismine otoriter denen devlet sıfatile, enternasyonal plutokratların bizden fedakârlık olarak istedikleri her şeyi vermiş olsaydık, o zaman bize şöyle diyeceklerdi: Nihayet Al- manyada makul bir rejim kuruldu. Führer, müteakıben, bundan — bir sene evvelki vaziyeti anlatmış ve ge- çen seneki vaziyeti bu seneki vazi- yetle mukayese etmişfir. — Vaziyet, demiştir, tamamile de- &işmiş ve hasımların düşündüklerin- den tamamile b: Bir sene sonra, size yeni muvaffakiyetler bildirecek vaziyetteyim: Yavaş yavaş kendisine gelen Av- rupa kıtası, kıtanın düşmanına karşı seferber olmaktadır.İngilterenin Avru payı Balkanlaştırmak teşebbüsü, mu- vaffak olmamış ve ortadan kalkmış- | tar. Bunu, İngiliz devlet adamları ka- falarına iyice yerleştirsinler; İngilte- Te Âvrupa nizamını bozmak isteralş: tir. Şimdi Almanya ve İtâlya, Avru- | payı yeniden tanzim edecekler Şimdi İngilterede mücadele devam ediyor demeleri beni alâkadar etmez. Bu mücadele, bizim bunu nihayetlen- direceğimize kadar devam edecektir ve biz, bunu nihayetlendireceğiz, Bun dan emin olabilirsiniz. Bu mücadele, bizim zaferimizle nihayetlenecektir.| Bana, bunda da inanabilirsiniz. Şimdiye kadar yapılan mücadele, misli olmiyan neticeler vermiştir. 1 — Harb, Alman milletinden in- sanca pek ehemmiyetsiz fedakârlık- | lar istemiştir. Harb kurbanları, 1870| harbindekiler kadardır. Muhtemel ka | edilmiş bulunan bütün: muazzam ihtiyat teşekkülleri, a olmuştur. yıplar için hesab lam kalmıştır. — Maddi bakımdan da bu har- bin fedakârlıkları pek ehemmiyetsiz RTOĞL mış olduğu sahte tavır Bülendi aldattı. Kemalin söylediği şey-| ler o kadar müdhişti ki Bülend gayri ihtiyari soğuk kanlılığını | ybetmiş, kendisini büyük - bir tesir ve nevmidiye kaptırmıştı. | Yine bu hissin atında kendisine söylediği şeyi makül bulmuş ve | Kemal Kadrinin uzattığı kalem kâğıdı alarak yazmağa başla - mıştı. On beş dakika sonra ya- zı hazırdı Kemal Kadri şimdi komedinin son perdesine gelmişti | Bizim için yaptığınız şeyi as unutmiyaca li emre- n! Namınıza v Şim cekin üzerine ne yazayım Ne ceki! Sizdi istemiyorum. Bünu etmeniz benim icin büyük - bir| hakarettir. Beni aff I ize sonsuz minnet dan baş ka takdim edecek hiçbir şeyim yok. (Arkası var) İngilizler dün Münih şehrini bombaladılar İtalyanın Milâno ve Torino şehirleri de hücuma uğradı A Londra, 9 (a.a.) — Hava ne- zaretinin tebliği: Dün gece kuvvetli bir bombardıman filosu Münih şeh- rinde yolcu ve marşandiz garlam rını bombardıman etmiştir. Diğer bir filo da İtalyan he « deflerini ve bu arada 'Torino'da bir fabrika ile Milanodaki Pi « relli manyatu fabrikasını bom « bardıman etmiştir. ' Keza bombardıman tayyare - lerimiz Almanyada ve Alman işgali altındaki topraklarda bir çok hedefleri ve bu arada Gel - senkırchen ve Frankfurttaki benzin . tasfiye fabrikalarını, "Nurenberg ve Amsterdamda fab Tika, ve diğer tesisatları, Hamm, Söst, Osnabruck, Duisberg'de Jmarşandiz garlarını ve diğer ğ;adefleri bombardıman etmişler ir. İngiliz tayyareleri bundan başka Mayence ve Le Havre'e de taarruz etmişler ve 18 düş - man hava meydanını bombala- mışlardır. Sahil müdafaa tayyareleri Lorient deniz üslerine taarruz ederek iyi neticeler almışlardır. Bütün tayyarelerimiz üsleri - ne dönmüşlerdir. General de Ganlle Kıtalarının Bir Muvaffakiyeti Londra, 9 (a.a.) — General de Gaulle'ün kıtaları Fransız üstüva Afrikasındaki Gabon'da kâin Lambarene arazisini zap - tetmişlerdir. General de Gaulle bu suretle 125 kilometre ilerle- miş bulunmaktadır. Kaçanlar nehrin yukarı kısmına iltica ey- lemişlerdir olmuştur. Mühimmat sahasında şim- diye kadar harcananlar, nihayet bir aylık istihsalin bir kısmına tekabül etmektedir. İhtiyatlar o derece bü- yüktür ki bazı sahalarda halen istih- sali durdurmağa mecbur bulunüuyo- Fum. Çünkü bu büyük miktarları hağ camak imkânı artık mevcud değil - dir.> Garpte harb bittiği zaman, İngiltereye bir kere daha elimi uzattım. Bir kere daha, bana işitilmedik tarzda küfür ettiler. B. Halifaks da bir deli gibi ha- reket etti. Bombardımanları faz lalaştırdılar. Ben daima bekli - yordum, Bu, benim için çok güç oluyordu. Çünkü birçok kişi ba- na geliyor ve Führer daha ne kadar belkliyecektiniz, İngilizler kendiliklerinden bombardıman - | ları kesmezler, diyorlardı. Üç aydan fazla bekledim ve nihayet bir gün emri verdim. Şimdi çarpışmaya başlıyorum ve bütün mücadelelerime başla - dığım ayni kat'i kararla, yani sonuna kadar mücadele karari- le başlıyorum. Onlar, bunu is - tediler. Şimdi alsınlar. Hava har bi ile Almanyayı tahrib etmek istediler, şimdi size kimin tah- rib edileceğini göstereceğim. A- cıdığım - İngiliz milleti, bundan dolayı katili Churchill'e teşek - kür edebilir. İkimizden birimiz yere serile- cektir. Ve bu, Almanya olmıya- caktır. Fakat eğer bugün Al - manya başka bir vaziyette ise, bu, nasyonal - sosyalizmin Al - man milletini kalkındırdığı için dir. Nasyonal - Sosyalizm, genç Rayhımızın ordusunun muaz - zam seferleri için mânevi ve maddi şartları vermiştir. N yonal - Sosyalizm, yalnız evvel- ce olduğu gibi bir ÂAlmanya için değil fakat istikbal için kendis ni gösteren Almanya için de iman vermiştir. Bu gün bu Al - manyayı, 1923 de yürümüş o - lanlara ve bu hareket için ilk-o- larak canlarını vermiş bulunan - lara medyunuz. Bu on altı kişiyi burada ve Alman hududlarının dışında da yüzlercesi takib et - miştir. Bilhassa mücadelenin ümidsiz gözüktüğü şark eya lerinde ve Südetlerde en ziyade güç olarak tecelli etmiş bu fe- dakârlıklar yolu, on sene sür - müştür. Bu adamlar, kalblerinde iman olarak mücadele etmiş - lerdir ve bu, 8, 9 teşrinisani 1923 de başlamıştır. Bunun için dir ki bu insanların hatırasını bugün her zamandan daha hu - susi merasimle taziz ediyoruz. Bu adamlar, kalblerinde, 1918 yıkılışının hicabını da duymuş- İardır. Onlar, Almanyayı tahrib ede- ceklerini sanıyorlar. Fakat al - danıyorlar. Bu mücadeleden, muzaffer ve şanlı bir Almanya cıkaca