7 Kasım 1940 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

7 Kasım 1940 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ZIRHLİSİ Düşmana esir düşmekten nasıl kurtuldu? Fransız hezimetinde nâ&- tamam bir halde tezgâh- ta duran “Jan Bart, 1 kurtaran azim ve sebat mucizesi Şi Geçen mayıs ayının sonlarına doğ- rü Fransız mükavemeti kırılıp bü- yük Fransız şehir ve limanları birer birer düşman eline geçtiği sıralarda "henüz inşaşhalinde bulunan dört bü-) yük Fransız saffı harb - zırhlısının; Düşmana esir düşmekten kurt Fransız safı Yazan: A. Cemaleddin SARAÇOGLU düşman tarafından tezgâhda zapledil. meleri ihtimali belirmişti. Vakıâ beheri (35000) tonluk — bu| deniz devlerinden yalnız bir tanesi, (Rişliyö) denize indirilmişti, yedeğe alınarak kin (Jan Bart) ÜLDÜR iNTİIHAR MI ET.Tie — Mademki bende kanser ol- madığına emin bulunuyorsunuz tükürüğümü yalayınız yahud kanımı kanınıza şırınga ediniz Tükürük yalamak! Başkası- min kanını kendi vücudüne şı - rınga etmek! Cemil Paşa kendisinde bu ga- rib teklifi kabul etmek için ta- bit hiçbir mecburiyet — görmedi ve reddetti. Veliahdin de kendisine karşı böyle bir teminat vermekten im tina eden doktora — emni- yeti zail oldu! Bu hal karşısın- da Cemil Pasa efendinin dıma- gında bir bozukluk olduğuna hükmetti. Hali Dahiliye Nazırı Talât beye haber verdi. - Talât bey harice şüyuuna meydan — verilmesini muvafık görmediği için bundan yalnız vükelâdan ve ittihad ve-terakki cemiyeti -merkezi umumisi âza- sından bazılarını haberdar et - mekle iktifa etti. Veliahdin hali meclis reisi Ahmed Rıza bey vasıtasile pa- dişaha da arzolundu. Sultan Reşad İttihadcılarla Yusuf İzzeddin efendi arasında- ki iyi münasebetlerden hoşlan - maz, bunlara şübheli nazarla bakmaktan hali kalmazdı. Olabilirdi ya! Abdülhamidi hal'eden İttihadcılar bir gün kendilerinden saydıkları bu şeh zadeyi tahta çıkarmak fikrine düşerlerdi! Yusuf İzzeddin efendi bu has talık yüzünden veliahdlikten sa- kıt olacak olursa yerine gece- cek Vahideddin efendi ile İtti-| hadcıların arası hiç iyi değil- di. Bu halde Vahideddin ile İtti- had ve Terakki cemiyetinin ken di aleyhine anlaşmasına da im- kân olamazdı! Bu ince saray düşünceleri ile Sultan Reşad Yusuf İzzeddin e- fendi hakkında aldığı fena ha- berden hakiki surette bir tees- sür ve elem duymadı! Veliahd Cemil Paşayı bir daha davet et- ti; bu defa da kendisinde kan- ser bulunmadığına dair başka tarzı teminat aradı. (Kanser varsa haremim boş olsun!) me- alinde yazdığı bir senedi imza -| lamasını teklif etti. Cemil Paşa bu teklifi . de reddetti. Hükümet veliahdin bir müte- hassıs tarafından muayenesine Türkiye — Ecnebi 1400 Krg. 2700 Krg. 760 » 1460 » 8 AYLIK 400 »— G00 » TAYLIK — 150 » — 800 » 7 Sonteşrin 1940 PERŞEMBE 7 Şevval 1359 25 Birinciteşrin 1356 Gün 312 Ay 11: yıl 940 . Hızır 186 SENELİK 6 AYLIK 16 Yusuf İzzeddin efendi mütemadiyen dişlerini karıştırıyordu üLDÜ Mü*? | SÜLEYMAN KÂNİ lüzum gördü. Haydarpaşa em - razı asabiye mütehassısı Sulhi | Kadri bey veliahd dairesine ça- ırıldı. Kadri bey muayene ne- | ticesinde efendinin asıl hasta -| lığına (Nozofobi - hastalık kor- kusu) teşhisini koydu ve bun -| dan sonra veliahdin müdavi ta- bibi oldu. Yusuf İzzeddin efen- di doktor tedavisile kanmayor- du. Birer, birer bendegânını ça- ğırıyor, kendisinde kanser ol - Madığına yeminler ettiriyor. her yeminden sonra bir müd - det rahatlık hissediyordu. Parmakları mütemadiyen di- inin altında, diş etlerinde idi. Böyle kurcalıya, kurcalıya ta - harrüş eden diş etleri ve dili şiş- mişti. O bıkmayor, sabahtan ak- Sama kadar ayna karşısında ağ- zile oynayordu. İş ağzile oyna -| makta kalmadı. Kendi ağzının | ve diş etlerinin rengile başkala- rının diş etlerinin ve dillerinin | rengini muayeneye başladı! Bir sabah Çamlıcada köşkünde ha- remağalarından Bilâl ağayı ça- Zırıp karşısında iskemleye o -| turttu; ağzını açtırdı. Parmak - larile zavallı adamcağızın ağzını karıştırmağa başladı. Fakat ni- hayet kendini tutamıyan - Bilâl| ağa gasyan etti; efendisinin üs- | tünü, başını kirletti! Buna rağmen efendi hâlâ iki | parmağile ağasının ağzını araş- tırmakta israr ediyordu! Nihayet doktor Hazım Paşa | geldi de biçare ağayı bu azab-| dan kurtardı. Veliahd doktor -| larından kendisini bu üzüntüden | kurtarmalarını ağlıya, ağlıya | rica ediyordu. Fakat onu kimse kurtaramı - yordu. Öyle bir hale geldi ki vücu - dünde bir sivilce olsa bunda kanser başlangıcı görüyordu. Bir gün çenesinde bir sivilce gıkmıştı. Efendi durmayıp bu- | nu karıştırıyordu. Hazım paşa | veliahde elini çenesinden çek - 1 mesini tavsiye edecek oldu. E- fendi hiddetlendi. — Benim işime ne karışıyor- | sun? diye çıkıştı. Hazım paşa ! veliahdi bundan vazgeçirtmek için merakını başka tarafa sev- . Denizcilik Bahgm € 'denize açılacak bir Hale gelmişti. ketmek istedi! — Huzurunuza gelen ziyaret- | çilerle gayet makül ve güzel ko- nuşuyorsunuz. Kimse sizin böy- | le boş yere vehimlerle kendinizi | rahatsız ettiğinizi bilmez. Böyle | bir sivilcede merak edilecek bir gey olmadığını ise herkes bilir. | Sizin buna, ehemmiyet verip me rak ettiğinizi görenler kim bi - lir ne zannederler, neler söyler- ler? ) | Veliahd — Ne söylerler? — | Hazım paşa — Kos koca Veli- ahd yüzünü kadınlara öptür - müş, ısırtmış da şimdi elile ka- pamak istiyor! derler. Şeref ve haysiyetiniz namına böyle söz - ler söylenmesini elbette tecviz buyurmazsınız. Bunun için eli- nizi çenenizden çekip yüzünüzle uğraşmamanızı rica etmiştim. Kendi aleyhinde halk arasın- da bir dedikoduya meydan ver- (Sonu 4 üncü sayfada) ulan (85000) tonluk (Jan Bart) harb zırtılısı hönüz (Saint Nazaire) tersanesinde ziyade bir iskelete benziyordu. Yıldırim. süratile yaklaşan düş- man kara — küvvetleri — karşısında bu talihsiz geminin düşman eline geç- memesi için berhava edileceği ümidi bile izhar edilmişti. Halbuki bu ge- minin'inşa edildiği tersane işçileri ve zırbılının mütehassıs mürettebatı ak- la.durgunluk verecek gayretler sarf ederek bu zırhlının Almanlar e Beçmesine mâni ve (Jan Bart) 1 mu- ilinden kurtarmaya muvaf- eli cize k; fak oldukları tahakkuk - etmiş bulu- nuyor. O zaman Almanların — eline düş- Mmekten kurtulmuş olan bu muazzam vâhidi harbin ikmali henüz aylara mütevakkıf iken Fransız cephesi rılmış, düşman kıtaları Fransayı isti- lâya başlamışlardı. Lâkin zırhlının kumandanı bu vaziyet karşısında şa- şırmamış, bir plân tanzim — ederek geminin bir ân evvel denize açılabil mesi için hummali bir faaliyet gös- termiş ve işin asıl garib ciheti bu hummalı faaliyet arzusunu — tersane amelesile gemi mürettebatına aştla- maya muvaffak olmuştur. Haziranın üçünde zırhlının — dört rundan ancak bir tanesi takıl - $ bir halde iken © gün ikinci bir us kur takılmış, ayın altısında 37 mili- metrelik toplarla mitralyözler yerleş- tirilmiş, üç gün sonra kazan daire- sinin nevakısı ikmal olunmuş, hazi- ranın 15 inde makinelerin eksiklikleri tamamlanmış ve haziranın 18 inde de havuza su salıverilerek zırhli hare- kete hazırlanmıştır. Halbuki ayni gün zarfında Alman pişdar kıtaları Saint Nazaire tersanesine çok yaklaşmış| bulunuyorlardı. Â Geminin süvarisi, 1914 Ciharr Rar- binde Fransanın şöhretli amirallerin- den amiral Ronareh'in oğludür. Bu himmetli zat-her tarafından çatırdı- yarak yıkılan Fransanın bu beklenil- Miyen inhidamı karşısında yılmamış, fütur getirmemiş " ve hakiki vatan-- perverlere yakışan erkekçe bir gay- ret ve metanetle çalışarak tezgâhda nâtamam bir halde duran (35000) tonluk koca zırhlıyı müstevli düşma- nın elinden kurtarmaya — azmetmiş bulunuyordu. Hareket hazırlıkları Maamafih kalyon kaptanı Ro- nareh'in başarmayı — tasavvur ettiği şey beşer kudreti fevkinde bir işti. Bununla beraber gerek gemi müret- tebatının, gerekse tersane amelesinin iş ve mefküre birlikleri sayesinde am zırhlı haziranın (18) inde «Jan Bart> harekete demiyelim de, u: m Vâkıa zırhlının bir çok eksiklikleri vardı, Meselâ Cayroskopik - puslalar daha bir gün evvel fabrikadan gel- miş, henüz yerlerine - konulmamıştı. Puslasız seyr tabil çok müşkül ola- caktı. Buna rağmen bir avuç feda- kâr Fransız denizcisi düşünmediler, havuzun kapılarını açarak kocaman tekneyi yüzdürdüler. Zırblı sabahın saat üçünde limandan — ayrılacaktı. Bunun için de saat iki buçukda rö- morkörlerin hazır bulunmaları icab| ediyordu. Halbuki römorkörler ayni şaatte zırhlının geçeceği dar geçid üzerinde aksi gibi karaya oturmuş 0- lan (Minotor) ismindeki gemiyi çek- mekle meşgul bulunuyorlardı. Vakit geçiyor, zırhlının bülunduğu tezgâha düşman kıtantı gittikçe yaklaşıyor- du. Vihayet römorkörler yirmi dakika- | lik bir teehhürle geldiler ve (35000) tonluk nâtamam zırhlıyı sürüklemeğe başladılar. Lâkin aksiliğe bakın ki zırhli baş tarafından karaya yasladı ve çamura saplandı. Bereket versin romorkörler çok kudretli teknelerdi. Zırhliyı çabük. — kurtardılar. — «Jan Bart» da römorkörlerin refakatinde| bu suretle açık denize açılmış bulun- du, a Hava Hücumları ve... «Jan Bart> ı azimkâr süvarisi ge- miyi Kazablankaya sevketmeyi ka - rarlaştırmıştı. Yolda bazı — nev: ikmal edilecek ve bu suretle F #anın en yeni ve en kudretli zırhlisi nın düşman eline geçmesi önlenmiş olacaktı. Zaten zırhlıyı havuzdan çıkarıp açık denize sevketmek plânın en güç safhasını teşkil ediyordu. Bu müşkül safha atlatıldıktan sonra Ka zablanka limanına kapağı atmak pek Müşkül olmuycaktı amma — denizaltı vuzda idi ve bir harb gemisinden| 'YENİ SABAH (Şeh ir — ve Kı;y ere NWÜ el tezgâhı tevzi ediliyor İktısad Vekâleti köylerimi de el dokumacılığının - inkişafı için hararetle çalışmaktadır Köylünün kendi giyeceğini, kendi eliyle imal ederek etmesi için şimdilik tesbit edilen 22 vilâyete 45.000 eltezgâhı ve kütüğü gönderilmesine başlan- mıştır. Bu tezgâhlar köylere da- gıtılacaktır. Bu mıntakalara bi- rer muallim de gönderilecektir. telniği hakkında tenvir edecek- lerdir. HARB VAZİYETİ Yunanistanın deniz stratejisi için bütün kuvvetlerini — toplayıp Arnavutluğa doğru — bir taarruza mı girişecektir yoksa memleketi adım adım müdalfaa ederek vakit kazanmağı mi çalışacaktır? Bunu pek az sonra öğreneceğiz. Yalnız coğrafi vaziyetinden — ilham alan Yünan deniz stratejisi muayyen esaslara istinad etmektedir. 1 — Arnavutluktan yapılan kara harekâtı Adriyatik denizi vasitasile İtalyadan beslenmek - zaruretindedir. | Yunan denizaltı gemileri, maya te - rinde üslenecek - muhrib filotillâları, hava kuvvetleri sik sık yapacağı ba kınlarla bu nakliyatı mümkün oldu- Zu Kadar ızrar edecek tertibatı al- makla mükelleftir. Bu vazife'ne ka- dar müessir şekilde — icra olunurs İtalyanların Yunan topraklarında ta arruz kabiliyeti o nisbette kuvyetlerinin bu hususdaki yardım- dar” unanllılar için çok faydalı ola- YOOMAMMDİK > vasalası Giridin- garbinde — bulunan Serigo ve Serigoto boğazlarından ka- çak suretile cereyan ediyordu. İhti- lâf başladıktan sonra İtalyanlar Gi- ridin şarkından yani Kerpe ve Ka- #ot boğazlarından geçmek mecburiye- tindedir. Bu yol Serigo yolundan ya- rim gün daha uzun olduğundan gece karanlığından istifade eden İtalyan nakliyatı gündüze kalmış olacaktır. Akdenizdeki İngiliz hâkimiyeti kar- şısında bunun imkânsızlığı malüm- dur. Binaenaleyh Yunan İtalya mu- harebesi cenubi Ege denizindeki İtal- yyan adalarını tamamen tecrid etmiş- caktır. 3 — İngiliz ve Yunan donanmaları, hava kuvvetleri Ege denizinde ve es- ki tabirile Cezairi sebaj Yunanideki üsler dolayısile İtalyaya mühim su- rette yaklaşmış vaziyetindedir. İtal- yanın denizden ablukası daha tesirli olacaktır. İtalyaya tertib edilecek ha. va taarruzları için Mısır ve Kıbı gibi uzak yerlerden mecburiyeti kalmamıştır. Hava kuv- vetleri mesafeden kâF ettikleri ben- zin ağırlığını infilâk maddesine tah- vil ederek taarrüz yamak imkân! rını kazanmışlardır. 4 — Yunanistan arazisi koylar, de- rin ve uzun körlezler, girinti ve çı- kıntılar ile birçok yerlsrinden kesil- miş vaziyettedir. Deniz — kuvvetleri Z — Yunan | İlalya müharebesin- | den evvel Onikj âdanın İtalya ite mu tir. Muharebe uzadığı takdirde Oniki | fadada çok müşkül vaziyet hasıl ola- | istifade etmek | | temin | Bu muallimler köylüyü dokuma | | | | sekkülleri, garbi. Yunanistan sahille- | Zayıfla- | tılmış olur. İngiliz deniz ve hava| | | Askaı aıleu me yardım meselesi Askeri ailelerine yapılacak yardım hakkında Belediye Da- imi Encümeni tarafından ha- alimatname dün bütün nar kazalara tebliğ olunmuştur. Da- imi encümenin hazırladığı tali- matnameye nazaran bu hus taki teşkilât her kaza tarafın- dan ayrıca kurulacaktır Kazalar bundan başka yar- dmla mükellef tutulan vatan- daşlara mıktarlarını tesbit e- cekleri ve verecekleri paraları sarih adresleriyle — birer liste halinde hazırlıyarak - belediye | ebe müdürlüğüne tevdi e- lerdir Yardıma muhtaç aileler ve| bunlara yapılacak yardımların derecesi de kazalar - tarafından tesbit olunacaktır. | TRRARRLLARTAI Bazı ticaret mua- hedelerimiz yeni- çonrsrat ti “den tedkik edilecek | İsvıçredon yakında bir w ticaret heyeti gelecek e M | Yunan - İtalyan harbi mer- ' kezi Avrupa ve Balkan devletle- riyle olan tiçari mübadelâtımıza ' tesir ederek bazı nakliye — güç-| lükleri doğurduğundan - bazı ti- caret muahedelerinin — tekrar tedkik edilerek yeni esaslara göüre tadil edilmesi icab etmek - tedir. Bu maksadla memleketimiz- deki alâkadarlarla - temaslarda bulunmak üzere bir İsviçre Tis cüret heyetinin memleketimize cektir. gelmek için hareket ettiği öğre- gu Un . nilmiştir. Diğer taraftan Maçar Gümrüklerdeki pamuklu hükümetinin — daveti — üzerine| mensucat Macarlarla yeni bir ticaret mu-| — Bazı sebeblerle gümrükler- ahedesi esaslarını görüşmek zere Macaristana bir heyet gön- derilmesine karar . verilmiştir. “Bü heyet Balkanlar vaziyetinde esaslı bir değişiklik mediği takdirde ye hareket edecektir vi Tavzih 29/10/1940 tarih ve B98 sayılı ga- zetenizin ikinci sahifesinin — beşinci sütununda <Arabcamünde dünkü ci-! nayet» başlığı altındaki neşriyatınız- da: «Ölen Memhmedin ailesi; böyle' adamın karısı ye meğe utanırım ve davacı değilim ve ilâh Halbuki bende- de hiç bir yerde husule gel- nda Peşte- ak mahkem: » ibaresi var. niz ne karakolda, bu şekilde ne bir şey söyledim, ne| de ifadede bulundum. Esasen vak'a neşriyatın tamamen aksidir. Geride| 14 yaşında oğlumla yalmız - kaldun. Adliyeden adli müzaheret talebinde bulunduğumdan hakkımdaki — yanlış neşriyatın ayni sütunda tekzib edil- mesini rica eder, saygıları Ni suna - rim, Kadıköy, Nüzhetefendi sokak 48 No. da öldürülen Mehmedin karısı Fâtma Özcan | bunlardan istifade ederek kara ha kâtına müessit yardımlar yapabilir. Bilhassa Selânikla Meriç arasındaki/ /7 dar maruzdür. Bunların hep mütalea edersek deniz kuyv arazi parçası denizden - tesire ini bir İngiliz a getirip Yunan inin İtalyan laârruzu- nu fena halde tökezletecek bir. stra- tejiye malik oldukları netice rılir. ve Hikmet ILGAZ | | çaret müdürlüğü ihtiyaçları tes- Ta j İ hoya buhranı kalmadı aai İngilte Amerikadan ge- len teneke, teneke leyha - ve bi- donlâr memleketimizde mevcud olan buhranı izale etm ir. Ya niden yolda — olan partiler de| memlekete ldikten sonra bu maddeler üzerine bülün ihtiya-| cımız tamamen temin edilmiş 0- | lacaktır. Son:gelen idhalât mad-| deleri arasında mensucat fab- rikaları için de 39.000 kilo anelin boya ve mühim mıktarda eczayı tıbbiye ve kimyeviye ile lâbora- tuvar eşyası bulunmaktadır . Bu maddeler piyasalarmızda en ziyade ihtiyaç duyulan madde- ler meyanında bulunmakta idi. Bu maddeler alâkadarlar tar: fından ihtiyaca göre piyasada tevzi edilecek ve herhangi bir sepekülâsyona meydan verme - mek için tedbirler alınacaktır . Amerikadan gelen otomobil lâs | tiklerinin tevzi icin mıntaka ti- bit etmeğe başlamıştır. MÜTEFERRİK Bugün Milli Piyango Ankarada çekiliyor Milli - Piyangonun dördüncü | tertib, birinci çekilişi bugün An-| karada 19 Mayıs Stadyomunda saat 18 de yapılacaktır. 63806 numaraya 362.820 li- ralık ikramiye te Bu cekilişte en büyük ikramiye 30.000 liradır. Beş rakamı büyük ikramiyeyi kazanan numaramnın ayni olup, herhangi hanede olursa olsun, yalnız bir rakamı değişik olan 47 humara 60 şar İira teselli mi kâfatı alacaktır. Çekilişin bütün safahatı An- kara radyosu vasıtasiyle saat 18 den 18,50 ye kadar neşredile- den çekilemiyen mallar meya - nında mühim mıktarda ipekli| pamuk mensucat bulunduğu da mensucattan - yüzdi 25 ipekle karışık olanların doj rudan doğruya pamuklu men- sucat tarifesiyle gümrüklerden çıkarılması için verilen Heyeti| Vekile kararından sonra bu mensucattan mühim bir kısmı çıkarılmıştı. Halen gümrükler- de bulünan pamuk mensucatın | içinde yüzde 30 mıktarında ipekli olanlar mevcuttur. Alâka- darlar bunların da doğrudan doğruya pamuklu tarife üzerin- den çıkarılması için vekâlete mi racaatlarda bulunmuşlardır. vuc TEŞEKKÜR Ebedi yuvasına bıraktığımız kar- deşimiz Manisa ilk okul öğretmenle- rinden Gülizar Diker'in cenazesinde bulunan, çelenk — gönderen, evimize kadar gelerek güzel sözlerile, mektup laşarak bizleri teselli eden büyük- lerimize, kıymetli dost, komşu ve ar- kadaşlarımıza minnet ve şükranları- | mızı arzederi; Binbaşı İdris Murguz — Mazhar Diker| | İstanbullu! ae Hududlarda bizim huzur ve emniyetimizi bekleyen aziz Mehmedeiğe karşı şükran borcunu ödemeğe davet | | Nitekim haziranın 19 uncu — sabahı| ufukta üç siyah nokta belirdi. Bun-| lar o mıntakada hava karakolu ya- pan düşman tayyareleri Idi Düşman bombardıman — tayyareleri Bgörünce derhal hücuma geçtiler gemiye 50 kadar bomba attılar. «Jan Bart> da mevcud bir kaç hava dafii topla ateş açtı. Tayyare bombala dan bir tanesi geminin baş tarafında | bulunan (38) lerinin artsına isabet e maddi zararlara sebeb oldu. Şayed tayyarçler «Jan Bart> a açık deniz- de değil de, henüz havuzdan çıkar- ken hücum etmiş olsalardı - (35000) tonluk koca geminin mahvolacağında şüphe yoktu. zırhliyı ve| timetrel k top taret- | Zırhlı havuzdan çıkarken su kesi- mini artırmamak için tam mayi n rukunu almamıştı. Tayyare hücu- mundan sonra süvari arkadan | SA mekte olan mazot depo gemisini ...-; | ğirdi ve zirhli dört saat — müddetle mayi mahruk aldı, Bu tevakkufdan istifade ile makinelerin son nok: | ve hava hücumlarını ne yapmalı idi? ları da izaleye çalışıldı ve her saat| geçtikçe dev cüsseli — zırhlının harb küudreti de.biraz daha artmış oldu. Meselâ puslalar yerlerine yerleştiril- | mişlerdi, bidayette (8) mili geçmiyen | sürat tedricen (20) mile kadar yük- | Nihayet «Jan Bart> Kazablankanın önüne vardı ve bu mli bir fin etrafma toplanmış sebatlı — ve feragatkâr bir avuç denizcinin müş- terek gayretleri bir m yaratmış oldu, nütamam «Jan Barts kurtul- m; hli daha den meden esir olm lletini be: etmeğe m Koca Frai 'affak olmuştu. ada kalyon kaptanı R>- züne ne yaptığını bilir, azin bulunsaydı gizelerin b: kün olurdu. (35000) tonluk F umulmadık olması yeize kapılmış örnek olmalıdır. bir Pransızlara bir ü h kimbilir böyle nice mu: l arılması belki de mü İşte şuurlu azmin ve yılmayan E batın nelere muktedir. olabileceğini e az zırkilısinin hiç| | 2 kilde — kurtarılmış| rica (Başı 1 inci sayfada) lundurmağa karar — vermiş olduğunu arzeder. Hediyelerin Çeşidi: Hediye yalnız üç nev'e münhasır olacaktır. Bu nevi- ler normal - ölçülerde yün, çorap, yün eldiven ve her | | türlü 'gömleklerdir. Gömlek tam mânasiyle caket altına yilecek bir şeydir. Bu sıra- siyle yünden örme yelek, in kumastan gömlek ve nihayet — vatkalı pamukla dikilmiş ve maruf adı ile içlik olabilir. Hediyele ği yerli Hediy v kabul edilece- e bir teberrüdür, bu: teberrüde bul ınmak isti- yenler hazırlıyacakları hediyeleri Halkevlerine ve Halkevi bulunm yerler- Parti Ocak, nahiye ve ka Taerkezler ip mak- buz mukabilinde - teslim et- mek zahmetine katlanmaları olunur. |SABAHTAN ve tel yazılarile büyük acımızı pay-| —— |ım Köşesi Yazan: me Salih Murad Uzdilek Keşıfler ıhtıralar —H HKK— Yıldızların mesafelerı' Topoğrafyacılar ölçü şeridlerini çe kerek yerde iki nokta arasındaki me- safeyi ölçerler. Fakat araya — nehir vesaire gibi höjller gelince veya, iki dağ arasındaki uzaklık gibi, büyük mesafeler için Teodolit denilen ci- hazları kullanırlar. Bu cihaz küçük bir teleskop ve zaviyeleri - ölçmeğe mahsus taksimatlı kadranlardan mü- rekkebdit, Haritacı sıhhatle ölçülmüş olan ve (baz) denili Trigonometri vasıtasil yer yüzünde istenilen mesafeleri öl- çer ve bir memleketin ha: karır. Yıldızlar arasındaki mesafeyi mek hususunda Trigonometrik lün biricik direk usul olduğunu söy- lemeğe hacet var mı? Yıldızların mesafesini ölçmek için n bir mesafe ve prensipleri ölç- usu- astronomların kullandıkları baz, arz mahreki kutrudur ki - bu da takri- ben 300.000.000 kilometredir. Gegçi bu mesafe yer yüzündeki mesafelere nazaran pek müthiş görünüyorsa da yıldızların mesafeleri -bakımından namütenahi küçüktür. Çünkü en yakın olan yıldızların — uzaklığı A. 4 ziya senesidir. Ziya süratinin şaniyede 300.000 kilemetre olduğunu ve bir senenin 365 gün ve bir günün 86400 saniye olduğunu — düşünürsek bu ölçü ünitesinin ne kadar büyük olduğunu takdir edebiliriz Amerikada Mount V lson rasad- hanesinde yapılan son rasadlara gö- re Andromeda bürcünün bizden olan uzaklığı bir milyon ziya senesini bu- luyor. Mesafeler bir uzunluk — ünitesile ölçülür. Standard olarak kabul edi- len ü mi işlerinde bu ölçü pek küçük ğundan astronomlar ne giren seyyarelerin kilometre ve bunun dışındaki yildiz- ların mesafelerini (ziya senesi) ile ölçerler Astronomlar yıldızların mesafesini bulmak için bunlar parallaksı öl ler. Bir yıldızın parallaksı bu yil- dızdan ve resmadil- dildiği farzolaman müstakimlerin yıl- dızda ihdas ettiği zaviyedir. Bu za: viyeler pek küçüktür. En yakın yıl- dızlar parallakslarının bile'bir kavis saniyesinden küçük olduğu “düşü- nülürse Astronomik - ölçüler ve 4i hazlardaki sıhhat derecesini tak dir edebiliriz. Yıldızların 1838 senesine gelinciye kadar ölçü- lememişti, O sene üç astronom ayrı üç usu) ve ayrı tipden üç cihazla üç muhtelif yıldızın mesafelerini — ölç- müşlerdi. Bu rasadlar gözle yapıl - dığı için büyük Müşküller arzediyor- du. İşte bu müşküller yüzünden 1910 senesine gelinceye kadar hncak 100 yıldızın ölçülebilmişti. Fakat fotoğrafinin astronomi işlerine tatbiki, teleskop ve diğer optik cihaz- larındaki ıslâhat bu ölçülerdeki sıh- hat derecesini arttırmıştır. Fotoğraf usulünün tatbikile parallaks — işinde yeni bir devir açılmıştır. Bunu yarın- ki yazımıza bırakıyoruz. aP a SABAHA Diktatörlere karşı Amerika ve Şarlo (Baş tarafı 1 inci sayfada) yare ve mühimmatı işe yarıyabilir ki onları da Amerika harbe girmeden ingiltereye temin etmektedi Diktatörlere karşı Amerika efkâ- rındaki büyük kin ve nefreti uyan- dıiran âmillerden biri de meşhur Şaplenin «diktatör> - filmi olmuştur. Bu filmde Şarlo 24 metre uzı da bir tahta topu muavin ol mış, kendisine benziyen ve benzi miyen diktatörleri — tel Film bir aydanberi Amerikada oyua- niyor ve milyonlarca halk, filmi seyre ite (metre) dir. Fakat astrono- oldu- güneş mesafelerini arza güne; mesafele mesafeleri uğunu ak al- il etmiştir. gidiyor. Ancak geçenlerde Almanya propa- ganda nazırı doktor Göbells bu yeni filmi hiç bir rağbet gi diğini iddia ettiği için Ame ma sendikası reisi resmi istinad ederek bu iddiayı şöyl zib etmiştir: Film o kadar dir ki, görmek - için, hal hati eörclden bilek « riyetihde kalıyor. Yani bugi bilet kiz hafta sonra filmi görmek imkânını temin ediyo ak Amerikada diktatör - kininin ne mertebeye — vardığını, cümhur yeisi ikinci reislik müddetinin bittiği ve tekrar intihabından evvel — söylediği şu nutukla da ifade etmiştir: «Diktatörler, bütün hür milletlerin serbestçe teşekkül eden ve yine ser- bestçe, korkusuz ve icbarsız olarak ifade edilen fikirlerinin bir tek ada- mıin, yahud küçük bir adamlar gru- punun fikrinden daha basiretli ve daha kiyasetli olacağını — unutmuş, belki de hiç bilmemişlerdir.» Behçet SAFA $

Bu sayıdan diğer sayfalar: