19 Mart 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

19 Mart 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Atlı Periler ök $vim Zengin bir çiftçi vardı. - Bunün| — Ağabeyleri: — Sen mi? dediler; bir çok tayları vardı. bizim yapamadığımız işi sen mi ba: Bir gün çiftçi büyük oğlu ile be-| şarabileceksin? Haydi tarlaya git te Faber tayların bulunduğu çayırlığı | lhanalara bak. : Bitti. içlerinden bir k Küçük: — Hayır, dedi, ben de zarda satmak isti gideceğim, fakat bir şartla, muvaf-| Jarın hepsini tenbel, tenbel uyuklar | fak olursam, bana izin vereceksiniz. | bir halde buldu. Hepsi de bütün ge- | ünyayı dolaşacağım. Birçey | ce koşmuş ve dermansız kalmış gi. | kazanmağa çalışacağım biydi. Böyük ağabeyisi onunla alay et | Çiftçi, şaşırdı. Sonra bir de bak-| ti: — Zavallı, dedi, neler yapmıya- | | fı ki her tayın uzun yelesi örülmüs- | cak?.. Taylara binenleri yakalıya- | Çiftçi, yaramaz çocukların tay- | cak, dünyayı dolaşacak, paralar 4 Jarına bindiklerine ve onları bu hals | zanacak- Oğlum, sen yabancı mem-| —— Avustralyada yaşıyan ve (Koe- | getirdiklerine hükmetti. deketlerde yapsan, yapsan elini uza-| Ja) ismi verilen bir nevi ayı vardır. | — Artık bunları alıp çarşıya gö- / tır, dilenirsin! ki bu hayvan bir maymun kadar çe-| İ türmede fayda yok! / Çünkü hepsil —— Babalı Oğlum, dediz mu- vik ve maskaradır. Hele yavru ÖT K ai Denden he | 'hayvanat bakgelinde kaferk Cak olursak bir şey kazanamayız !| para bekleme, hattâ sana bir elbiso | nüne en çok seyirci çeken hayvan b filân vereceğimi bile zannetmet — | kürdir. Çönkü ( Kosla ) canbazlıı| | O gece çiftçi eline kalın bir sopa | oğlan: — Gidersen ça- / çok sever. 'Pabil o canbazlığı seyir. aldı. Çayırın bir kenarındaki çalı- file yorulma, dedi. | cilerinin hoşuna gitmek, onları eğ. | hktan etrafı gözetmeğe karar ver. | —— Halbuki küçük akılı bir çocuktu | lendirmek için ya Ay, bütün parlaklığile etrafı ay | * dınlatıyordu. | ker parçaları ve elmalarla doldür- Çok geçmeden ihtiyar çiftçi d>- du. Sonra kalkı. Çayıra gitti. Bi rin bir uykuya daldı. Uyandığı za- | tün taylar onu tanır ve severlerdi.| man ortalık ağarmıştı. Yine bütün | Hepsi de etrafında toplanmıştı. Ce | taylar sabaha kadar çalışmış gibi | binden bir ipek yumak çıkardı. Bu- | yorgundu. | u tayların yelelerine ulaştırdı. Son. Çiftçinin üç oğlu vardı. / Büyük | ra tayların her birine birer parça | oğlu ile ortanca oğlu babalarından yavmiye alırlardı. Fakat altın saclı| Mavi gözlü küçük oğlu, - hepsinden| fazla çalıştığı halde kendisine birşey verilmezdi. İhtiyar çiftçi evine döndüğü za- başladı. da bir hışırtı düydü. tayların halini anlattı. Büyük oğlu — Baba, artık sen ihtiyarlamışsın, Ben bu akşam g- der, yaramaz çocukları yakalar; hepsini terbiye ederim! dedi. Fakat o da babasından fazla bir gey yapamamıştı. O da uyumuş, sa- bahleyin uyandığı zaman bütün tay ların köpük saçtığını görmüştü. Bü. yük oğlan tayların başına ne geldi #ini anlıyamadan döndü. Ertesi gece ortanca çocuk nöbet bekledi; fakat o da uyudu. Üçüneti gece küçük oğlu — Bu akşam ben gideyim, dedi gattı. kuşlar yanından geçti, uçtu. kahalar ve ayak sesleri duyuldu. minimini cüceler gelmişlerdi! TTalihiniz varsa güzel ve terbiyevi bir hediye - kazanırsını mektuplarınızı açık günderirseniz (30) Büyük bir muvaffakiyetle gösterilmekti RONALD COLMAN'ın Fevkalâde temslili tamamen Tibette çevrilmiş GAİP UFUKLAR Fransızca sözlü filmini mutlka görünüz. İLÂVETEN : Parmount Jurn: Atinayı ziyaretleri Intibaatı Bugün saat Tenzilâtlı matiz Düşündü. Sonra bütün gün uyudu. 'Akşam olunca uyandı. Ceplerini ge- Derken uzandığı yerin yakının- | Baktı, ürken | bir tavşanı gördü. Tavşan küçüğün bakışlarından cesaretlencrek kendi: Sine yaklaştı. Hattâ kendisini ok. Tuhaf, tuhaf / hayvanlar ve | Burada görülecek / ve işitilecek Gkadar şey vardı ki küçük ömründe bukadar uyanık ve bukadar dikkatli olduğunu hissetmemişti. Birdenbire bir hışırtı, bir patırdı koptu. Kah- Küçük: — işte geldiler! dedi Hakikaten bir sürü acayip kıyafetli Ayı ile Tavşan kardeş At oyunu oynuyorlar. Halbuki bu resimde ç iane sahici Atla bir tane de Köpek gizlenmiştir. Bu üç Atla bir ta- 'e Köpefi bulabilir misiniz? Siz bu resmi kesip üç Atla Köpeği boya uZ ve “Yeni Sabah Gazetesi Bilmece Memurluğuna” gönderiniz. Bilmece lik posta pulu kâfi gelir. Bu Hafta SAKAR YA Sinemasinda lariciye Vekilimizin| ve * de YENİSABAN aaamazssti dılışındaki fa tıkları yaptırır. geker verdi. Hepsini sevdi, okşadı. | İkcmescrcemceı Böylece geceyi yarıladı. Nihayet ça hlığa girerek bir elma aldı, yemeğe yarısına kadar y Canbaz Hayvanlar >smaz. Onun yara- | areket ihtiyacıdır. ki bu sevimli hayvana bu maskara- İki ağaç arasına gerilmiş dikenli tellere tutunarak bir ağaçtan öteki- SS BİR AZDA ŞAKA.wî Femni Bir Eğlence: Sihirli Yumurta| Üç bardak alınız. Birincisini « ile, ikincisini de çok tuzlu su İlej doldurunuz. Üçüncüsüne - gelince su koyunuz. Son- küçük bir huni alınız ancak dik- 4 ediniz ki huninin vcu barda: ifın dibine kadar yetişsin. Üçüneü bardağı yarısına kadar iyi su ile doklurduktan sonra huniyi barda- ifin için ekoyup bardak doluncu: 'ya kedar çok tuzlü sü dökünüz. Bu ameliyat fevkalâde dikkat ile PY GÜSELER h S KARBEYAZ PRENSES K Günün birinde aralanın ö PK | a tutmuştu. Artık yüzt giteide 9i ? #iyor ve sancdan ağzına bir kokua Yemek giremiyordu. Böyle hale ah yordu. Hemcn yüzünü gö Bezlerile sardırdı; fakat'ne yap Fil'de hastalanmıstı. T neydi biliyor musunuz?” Eari almuştu. Soğuk sidiğı için bur Boynu doküz ayak uzunl bulunan zürafanın has # Si 'ne geçivermek bir (Koala) yavrusu için ehemmiyetsiz bir canbazlıktır. Sonra bu küçük cins ayı analık ve evlât sevgisi bakımından dünyanın 'en hakikatli hayvanlarından birier dir, Yavrular akşama kadar sıçra- Yıp perende attıktan sonra yoruldu. Jar mi hemen annelerinin kucakları- | 'na koşarlar. / Anneleri de yavruyu gefkat ve muhabbetle göğsüne ban- farır. Sanki onu öpüyormuş gibi ne- yerinde rahat eden Tüyordu. Çünkü b Tağı fena halde Bütün gün inleyip d faz olmuz Hele biçare devenin hasta hasta kıvranması çok acıklı bir haldi. Sır. ti fena halde ağrıyordu. Biçare hay van “neye uğradığını / bilemiyordu. Arslan, fil, zürafa ve deve o hasta hallerile bir araya toplandılar. Hep. Sinin ağrısı, sancisı, hastalığı bir türlü dinmek nedir bilmiyor. duruyordu. Nihayet e Haydi, hep beraber baykuşa Bidelim! O doktordur; derdimize bir. çare bulur. dediler Baykuş, o , en anlayışlı doktorlarından - birisi idi. Hastaların hepsi ayrı ayıı dertlerini | — Aman kuzum, de ver ve okşar. Yavru da sevilirken gımaran. bir bebek gibi annesinin kolları arasında kırtır. amanın en ret, bir ilâç yap. 3 Baykuş evvelâ muayeneye a | sandan başladı: yapılmalıdır. Çünkü tuzlu sü aşa- | " İda kalacak v eiyi su üst tabakayı teşkil edecektir. Şimdi, (8) yumur-| Madem ki - dişin fena bi ta ile pektla arkadaşlarınını hay.| DNT fakat ea rete düşürürsünüz. Birinci barda- | AtAKKINdaki tuzla vuyun . sathın #a konan yumurta bardağın dibine | Çöynce dürür batmaz, ve bi &ider. Çünkü sudan ağırdır. İkinci. | #i suyun üstünde yüzer. Çünkü tuz- | Ju suya yumurta batmaz. Üçüncü | bardakta da yumurta suyun orta- sında kalır. Zira bardağın #etün. de iyi su vardır. Yumurla iyi suda K N En mühim mesele Çamuru , sıçratmadan - suya| düşen nedir? — Güneş ışıkları. ler Karbeyaza | mükelle f bir rabut Yopmışlardı Genç Prens Durmadan Foşuyordu Hepınlze tezekk. L <ocuk HiİKÂYESİ Baykuşun Doktorluğu T ağrıyor, başın'da böyle gişmiş: bu. | mun bir tek çaresi var, o da onu çı. karıp ativermektir. dedi. Sonra file | söndü: Mademki- burnundan bu ka. koparıp ativer. dert, he Devenin sırtı hâlâ ağrıyor, hör harap oluyordu Hep dert bu h den gelmiyor mu? / Çıkarıp ativer şunları da kurtul vesselâm? Baykuş afa, boğuk boğuk öksürüyor- iktor baykuş ona dündü. iyle bir düşündüle a doktor baykışa Hele bir düşünelim, eğer ak iz yatarsa bir başka gün rl"aydalı Bılgı!eî., Ömründe bir defa ye- mek yiyen Papa Gazetelerde tabil okudunuz Katoliklerin en büyük dini- reinleri Ve yerine yenisi seçildi!. papa öldü. Vatikan devleti hükümdarı yemek. lerini daima yalmz yer. Katolik ki- İsesinin adât ve ananeleri böyle emrediyor. Bu sebepten papanın sofrasında bir erkeğe, hele bir k dına rastlanamaz. Fakat bu kalde. ye bir defa riayet edilmemiştir. Ve daha garibi de şudur ki sofraya e- turan bir kadındır. Ve sofrasma misafir kabul eden de, etikete ha: rikulâde riayet eden papa TX Pi dir. Maksimilyen dotriş, Meksikada müşkül bir vaziyette kaldığı a ) man karını prenses Şarlet, bir gün Kendisini zehirlediklerine — zahip oldu. Bu kanaat o derece derinleş- # ki adetâ bir fikri sabit — haline le koymamağa başlı ber alan papa, prensesi Vatikana gağırarak, birkaç gün sofrasında Yemek yedirdi. Fakat papanın bü hareketi pren- “sesin hastalığını düzeltemedi. Hasta akdın neticede deli oldu. Ve bir müddet sonna Meksikada kurşuna dizilen kocasının ölümünü haber a- lamadıl. are a ae ea n ea Cümhuriyet Halk Partisinin gaarı yapmak İktidarında olma- dığı İşlerle uyuşturucu ve oya. hayıcı sözlerle millete karşı gün- delik siyaset takip etmek Jeğil Türk vatanını, milletini her cep. heden lüyık olduğu mevkde ç- — | karmaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: